contact - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

contact

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "contact" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 95 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
contact n. temas
contact v. ilişki kurmak
contact v. irtibat kurmak
contact v. temas etmek
contact n. iletişim
General
contact n. kaynak
contact n. aracılık yapan kimse
contact n. münasebet
contact n. taşıyıcı
contact n. haber veren kimse
contact n. sürtünme
contact n. aracı
contact n. tanıdık (faydalı olabilecek)
contact n. görüşme
contact n. tanıdık
contact n. temas
contact n. bağlantı
contact n. yetkili kişi
contact n. irtibat
contact n. bağ
contact n. kontaklens
contact n. değme
contact n. dokunma
contact n. elektrik kontağı
contact n. ilişki
contact n. kontak
contact n. kültürel etkileşim
contact n. kültürlenme
contact n. lens
contact v. ile temas etmek
contact v. temasa geçmek
contact v. ile temasa geçmek
contact v. irtibat kurmak
contact v. kontak kurmak
contact v. temas etmek
contact v. kontakt kurmak
contact v. dokunmak
contact v. temas kurmak
contact v. görüşmek
contact v. ilişki kurmak
contact v. bağlantı kurmak
contact v. bağlantıya geçmek
contact v. değmek
contact v. irtibata geçmek
contact v. iletişime girmek
contact v. iletişime geçmek
contact v. irtibatlandırmak
contact v. konuşmak
contact adj. temasa ait
contact adj. teması sürdüren
contact adj. temas kuran
contact adj. temas içeren
contact adj. temasla izin veren
contact adj. temasla çalışan
contact adj. iletişim (bilgileri)
contact adj. kontak (yapıştırıcı vb.)
Colloquial
contact n. top veya topların vücutla temasını sürdürerek yapılan bir tür jonglörlük
Politics
contact n. ilişki
Technical
contact n. değme
contact n. dokunma
contact n. elektrikli temas noktası
contact n. elektrik temas noktası
contact n. irtibat
contact n. kontak
contact n. temas
Computer
contact n. başvuru
contact n. değeç
contact n. ilgili
contact n. kişi
contact n. yetkili
Automotive
contact n. temas
contact v. temas kurmak
Aeronautic
contact n. konumu değerlendirmeye ve uçağa kılavuzluk etmeye yardımcı olması için doğrudan uçaktan yapılan yüzey gözlemi
contact adv. dünya'nın doğrudan yapılan görsel gözlemi
contact expr. (eskiden) hava aracı kontağının açıldığını ve motorun pervaneyi döndürmeye hazır olduğunu belirten pilot komutu
Medical
contact n. kontakt
contact n. portör
contact n. temas
contact n. temaslı durumundaki birey
contact n. temaslı durumundaki hayvan
contact adj. (hastalık) temasla geçen
contact adj. temasla yayılan
Geometry
contact n. eğrilerin tek noktada temas etmesi
contact n. yüzeylerin tek düzlemde temas etmesi
Biochemistry
contact n. dokunum
Astronomy
contact n. iki gök cisminin temas eder gibi görünmesi
contact n. tutulma, transit veya okültasyon sırasında gökcisminin bir diğerinin gölgesine temas eder gibi görünmesi
Geology
contact n. dokanak
contact adj. dokanak boyunca uzanan
contact adj. dokanak civarında bulunan
contact adj. köken olarak dokanakla ilişkili
Sport
contact n. kontakt
contact v. temas etmek
contact adj. oyuncular arasında vücut teması içeren
Ottoman Turkish
contact n. irtibat

Bedeutungen, die der Begriff "contact" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
contact man n. bağlantı
contact lens n. lens
contact lense n. kontakt lens
other contact information n. sair irtibat bilgileri
contact lens n. kontaklens
lower contact spring n. alt kontak yayı
contact person n. irtibat görevlisi
contact insecticide n. temas zehiri
first contact with europeans n. avrupalılarla ilk ilişki
influential contact n. torpil
plug contact n. fiş kontağı
contact flight n. görerek uçuş
close contact n. dirsek teması
contact lens n. kontakt lens
electric contact n. elektrik kontağı
laminated contact n. yaprak kontakt
contact officer n. irtibat görevlisi
point of contact n. değme noktası
dangerous contact animal n. teması tehlikeli hayvan
contact breaker n. şalter
contact details n. irtibat bilgileri
close contact n. sıcak temas
contact manager party n. irtibat yöneticisi partisi
contact information n. iletişim bilgileri
contact sports n. temas sporları
diplomatic contact n. diplomatik temas
close contact n. yakın temas
contact phone (number) n. irtibat telefonu
direct contact n. doğrudan temas
one to one contact n. birebir temas
face-to-face contact n. birebir temas
face to face contact n. bire bir temas
face to face contact n. yüz yüze temas
physical contact n. fiziksel temas
contact information n. kontak bilgileri
contact paper n. dekoratif amaçlarla kullanılan bir yapışkan duvar kağıdı
contact details n. iletişim/ulaşım bilgileri
scant contact n. yetersiz ya da sınırlı temas
disposable contact lenses n. tek kullanımlık lensler
visual contact n. görsel temas
contact force n. temas gerektiren kuvvet
cultural contact point n. kültürel irtibat noktası
eye contact n. göz teması
contact grill n. çok amaçlı tost makinesi
warning contact n. ikaz fişi
contact points n. temas noktaları
contact with reality n. gerçekle temas
contact centre n. çağrı merkezi
contact man n. aracı
contact man n. arabulucu
contact man n. çöpçatan
be in personal contact v. birebir bağlantıda olmak
avoid contact v. alışverişi olmamak
avoid contact with v. alışverişi olmamak
be in contact with v. ile ilişkiyi koparmamak
be in contact with v. bağlantıyı koparmamak
be in contact with v. ile teması sürdürmek
make contact v. bağlantıya geçmek
make contact v. temas kurmak
make contact v. bağlantı kurmak
make contact v. ilişki kurmak
be in contact with v. irtibat halinde olmak
establish close contact v. sıcak temas sağlamak
establish close contact with someone v. biri ile sıcak temas sağlamak
maintain contact with v. temas yürütmek
contact someone v. birisine ulaşmak
make eye contact v. göz temasında bulunmak
make an eye contact v. göz teması yapmak
make an eye contact v. göz teması kurmak
get in contact with v. iletişime geçmek
be in contact with v. ilişki içinde bulunmak
be in contact with v. ilişki içinde olmak
be in contact v. irtibatta olmak
make eye contact v. göz teması kurmak
get in contact (with) v. temasa geçmek
get in contact (with) v. bağlantı kurmak
get in contact (with) v. başvurmak
get in contact (with) v. ilişki kurmak
be in contact with v. görüşme halinde olmak
come into contact with v. temasa geçmek
come into contact with v. temas kurmak
come into contact with v. bağlantıya geçmek
come into contact with v. bağlantı kurmak
lose contact with v. birisiyle olan bağlantısını kaybetmek
lose contact with v. birisiyle olan temasını kaybetmek
lose contact v. irtibatı kesilmek
lose contact v. irtibat kesilmek
contact with someone v. biriyle irtibat kurmak
contact personally v. birebir temas kurmak
make contact with v. ile temas kurmak
make contact with v. iletişim kurmak
make contact with v. iletişime geçmek
make contact with v. ile temasa geçmek
make contact with v. ile irtibat kurmak
contact the surface v. yüzeye temas etmek
keep in contact v. temas içinde olmak
keep in contact v. temas halinde olmak
contact with (someone) v. kontak kurmak
contact with (someone) v. kontağa geçmek
maintain eye contact v. göz temasını sürdürmek
contact one’s family v. ailesiyle temasa geçmek
contact one’s family v. ailesiyle bağlantıya geçmek
lose contact v. irtibatı kaybetmek
stay in contact v. temas halinde kalmak
avoid contact with v. temas halinde olmaktan kaçınmak
be/keep in contact with v. iletişim içinde olmak
be/keep in contact with v. iletişim içerisinde olmak
block contact v. kontağı/kişiyi bloklamak
fail to keep in contact v. görüşememek
cut off communication/contact (with someone) v. iletişimi kesmek
contact-free adj. temassız
designed to be in contact with food adj. gıda maddeleriyle temas etmek için tasarlanmış
in contact adv. birbirine değme durumunda
in contact with prep. ile temas halinde
Phrasals
come in contact with v. buluşmak
come in contact with v. görüşmek
come in contact with v. rastlaşmak
bring (someone) into contact with (someone) v. (birini biriyle) tanıştırmak/görüştürmek
bring (something) into contact with (something) v. (bir şeyi bir şeye) temas ettirmek
bring (something) into contact with (something) v. (bir şeyi bir şeye) değdirmek
bring someone or something into contact with someone or something v. birini/bir şeyi biriyle/bir şeyle temas içerisine sokmak
bring someone or something into contact with someone or something v. birini/bir şeyi birine/bir şeye temas ettirmek
bring someone or something into contact with someone or something v. birini/bir şeyi biriyle/bir şeyle iletişime geçirmek
contact with someone a link to someone v. biriyle görüşmek
contact with someone a link to someone v. biriyle iletişim kurmak
contact with someone a link to someone v. biriyle irtibat kurmak
contact with someone a link to someone v. biriyle temasa geçmek
contact with (one) v. (biriyle) bağlantıya geçmek
contact with (one) v. (biriyle) iletişim kurmak
contact with (one) v. (biriyle) irtibat kurmak
contact with (one) v. (biriyle) haberleşmek
contact with (one) v. (biriyle) temas kurmak
contact with (one) v. (biriyle) temasa geçmek
contact with (one) v. (biriyle) kontakt kurmak
contact with (one) v. (biriyle) görüşmek
contact with (one) v. (biriyle) irtibata geçmek
contact with (one) v. (biriyle) konuşmak
Phrases
avoid contact with eyes expr. göz ile temasından kaçınınız
in contact with (one) expr. (biriyle) temas halinde
in contact with (one) expr. (biriyle) iletişim içerisinde
in contact with (one) expr. (biriyle) irtibat halinde
in contact with (one) expr. (biriyle) iletişim/temas/irtibat kurmuş
in contact with (one) expr. (biriyle) iletişime/irtibata/temasa geçmiş
Proverb
no plan survives contact with the enemy düşmanla yüz yüze gelince bütün planlar suya düşer
no plan survives contact with the enemy düşmanla karşılaşılınca savaş planları değiştirilebilir
no plan survives contact with the enemy bir kez düşmanla karşılaşmayasın tüm planlar ters teper
Colloquial
contact to v. kontak kurmak
contact the seller v. satıcı ile irtibata geçmek
in contact (with someone or something) adj. (biriyle/bir şeyle) temas halinde
in contact (with someone or something) adj. (biriyle/bir şeyle) irtibat halinde
contact with him expr. onunla temasa geç
contact with him expr. onunla irtibata geç
in contact expr. temas halinde
in contact with expr. temas halinde
contact your local police expr. yerel polisinizle temas kurun
Idioms
have contact with (one) v. (birisi) ile irtibat kurmak
have contact with (one) v. (birisi) ile irtibata geçmek
have contact with (one) v. (birisi) ile temasa geçmek
have contact with (one) v. (birisi) ile temas kurmak
lose contact with v. irtibatını kaybetmek
bring into contact with v. temas etmek
bring into contact with v. temas kurmak
bring into contact with v. temasa geçirmek
make contact with (someone or something) v. (birine/bir şeye) dokunmak
make contact with (someone or something) v. (birine/bir şeye) temas etmek
make contact with (someone) v. (biriyle) iletişim kurmak
make contact with (someone) v. (biriyle) iletişime geçmek
make contact with (someone) v. (biriyle) haberleşmek
make contact with (something) v. bilinmeyen (bir şeyle) temasa geçmek
be in contact with (one) v. (biriyle) iletişim kurmak
be in contact with (one) v. (birine) ulaşmak
be in contact with (one) v. (biriyle) temas kurmak
be in contact with (one) v. (biriyle) irtibat kurmak
bring (someone or something) into contact with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle biri/bir şey) arasında temas kurmak
bring (someone or something) into contact with (someone or something) v. (birini/bir şeyi biriyle/bir şeyle) temasa geçirmek
come in contact v. buluşmak
come in contact v. görüşmek
come in contact v. rastlaşmak
come in contact v. deneyimlemek
come in contact v. tecrübe etmek
come in contact v. karşılaşmak
come in contact v. rast gelmek
come into contact v. deneyimlemek
come into contact v. tecrübe etmek
come into contact v. karşılaşmak
come into contact v. rast gelmek
lose contact with someone or something v. biriyle/bir şeyle iletişimi kopmak
lose contact with someone or something v. biriyle/bir şeyle olan bağlantısını kaybetmek
lose contact with someone or something v. biriyle/bir şeyle temasını kaybetmek
lose contact with someone or something v. biriyle/bir şeyle irtibatını kaybetmek
lose contact with someone or something v. biriyle/bir şeyle irtibatı kesilmek
contact with a link to v. görüşmek
contact with a link to v. iletişim kurmak
contact with a link to v. irtibat kurmak
contact with a link to v. temasa geçmek
lose contact (with one) v. (biriyle olan) bağlantısını kaybetmek
lose contact (with one) v. (biriyle olan) temasını kaybetmek
lose contact (with one) v. (biriyle) irtibatını kaybetmek
lose contact (with one) v. (biriyle) iletişimi kopmak
lose contact (with one) v. (biriyle) irtibatı kesilmek
Speaking
you can contact me expr. benimle temasa geçebilirsiniz
you can contact me expr. bizimle temasa geçebilirsin
you can contact me expr. bize ulaşabilirsiniz
you can contact me expr. bana ulaşabilirsin
you can contact me expr. benimle temasa geçebilirsin
contact us expr. bizimle irtibata geç
you can contact me expr. bizimle temas kurabilirsin
you can contact me expr. bize ulaşabilirsin
contact us expr. bizimle temasa geçin
you can contact me expr. benimle temas kurabilirsin
you can contact me expr. benimle temas kurabilirsiniz
you can contact me expr. bana ulaşabilirsiniz
you can contact me expr. bizimle temas kurabilirsiniz
do not hesitate to contact me expr. beni aramaktan çekinmeyin
you can contact me expr. bizimle temasa geçebilirsiniz
contact us expr. bizimle irtibata geçin
contact us expr. bizimle temasa geç
if you have to get in contact with me again expr. benimle tekrar temasa geçmeniz gerekirse
do not hesitate to contact me expr. beni tereddüt etmeden arayabilirsiniz
did anyone contact you? expr. herhangi biri sizinle irtibata geçti mi?
did anyone contact you? expr. herhangi biri sizinle temasa geçti mi?
did anyone contact you? expr. sizinle irtibata geçildi mi?
we want to contact you expr. sizinle temasa geçmek istiyoruz
we want to contact you expr. sizinle temas kurmak istiyoruz
did anyone contact you? expr. sizinle temasa geçildi mi?
we want to contact you expr. sizinle bağlantıya geçmek istiyoruz
do not hesitate to contact me expr. tereddüt etmeden benimle temasa geçebilirsiniz
Trade/Economic
emergency contact name n. acil durumda temas kurulacak kişi
emergency contact names n. acil durumda temas kurulacak kişiler
emergency contact name n. acil durumda temasa geçilecek kişi
emergency contact names n. acil durumda temasa geçilecek kişiler
emergency contact name n. acil durumda ulaşılacak kimse
emergency contact names n. acil durumda ulaşılacak kimseler
point of contact n. başvurulacak/danışılacak kişi/merci
business contact n. iş bağlantısı
initial contact calls n. ilk temas aşaması
contact office n. irtibat bürosu
point of contact n. irtibat kişisi/noktası
contact office n. irtibat ofisi
institutional contact point n. kurumsal irtibat noktası
customer contact and voice portal solutions n. müşteri iletişim merkezi ve ses portalı cözümleri
contact group n. temas grubu
Law
contact visitation n. açık görüş
contact visit n. açık görüş
non-contact visit n. kapalı görüş
non-contact visitation n. kapalı görüş
personal contact n. şahsi ilişki
be in contact v. ilişkide bulunmak
Politics
eu permanent contact point n. ab daimi temas noktası
contact person n. irtibat kişisi
contact committee n. irtibat komitesi
contact point n. irtibat noktası
contact person n. irtibat kurulacak kişi
contact group n. temas grubu
international contact groups n. uluslararası temas grupları
national contact point network n. ulusal irtibat noktaları ağı
national contact point n. ulusal irtibat noktası
in close contact with expr. ile yakın ilişkide olarak
Institutes
eu permanent contact point n. ab daimi temas noktası
cultural contact point n. kültürel irtibat noktası
national contact point n. ulusal temas noktası
Technical
arcing contact n. atlama kontağı
contact ore n. ara katman cevheri
angular contact ball bearing n. açısal kontaklı bilye yatağı
contact flying n. alçaktan uçma
make contact n. açık kontak
open contact n. açık kontak
angle contact n. açılı kontak
angular contact n. açısal temas
angular contact ball bearing n. açısal temaslı bilyalı yatak
angular contact radial spherical plain bearing n. açısal temaslı radyal küresel kaymalı yatak
angular contact radial spherical plain bearings n. açısal temaslı radyal küresel kaymalı yataklar
angular contact bearing n. açısal temaslı yatak
main contact n. ana kontak
momentary contact n. anlık kontak
armature contact point n. armatür platini
excessive contact voltage n. aşırı temas gerilimi
adjustable contact breaker n. ayarlı devre kesici
point of contact n. bağlantı yeri
connection contact n. bağlantı kontağı
copper sulfate contact test n. bakır sülfat temas deneyi
copper and copper-alloy grooved contact wire n. bakır ve bakır alaşımlı oluklu temas teli
contact person n. başvurulan kişi
contact center n. bağlantı merkezi
package contact pressure n. bobin temas basıncı
unit contact pressure n. birim kontak basıncı
contact resistance at rated current n. beyan akımında kontak direnci
double contact relay n. çift kontaklı röle
contact surface n. conta yerleşim yüzeyi düzlemi
mercury wetted reed contact unit n. cıva ile ıslatılmış dilli kontak ünitesi
contact surfaces n. conta yerleşim yüzeyi
static measuring relay with output contact n. çıkış kontaklı statik ölçme rölesi
couple-matched contact n. çift eşleştirilmiş kontak
mercury wetted reed contact units n. cıva ile ıslatılmış dilli kontak birimleri
multimedia customer contact n. çoğulortam iletişim merkezi
static measuring relay without output contact n. çıkış kontaksız statik ölçme rölesi
contact area n. değme alanı
contact print n. değmeli baskı
contact stress n. değme gerilimi
contact bimetal n. değmelik ikimetalli
contact angle n. değme açısı
contact printing n. değmeli baskı
contact surface n. değme yüzeyi
contact fatigue n. değme yorulması
contact interference n. değme arayüzeyi
contact catalysis n. değme katalizi
contact freezing n. değdirmeli dondurma
contact plating n. değme kaplaması
angle of contact n. değme açısı
contact breaker lever n. devre kesme kolu
arc of contact n. değme arkı
contact tin plating n. daldırmalı kalay kaplama
contact resistance n. değme direnci
contact pressure n. değme basıncı
contact cement n. değmeli tutturma
change-over contact n. değiştirme kontağı
contact mould processes n. değmeli kalıp süreçleri
zone of contact n. değme bölgesi
contact profilometer n. değdirmeli yanayölçer
non-contact profilometry n. değmesiz yanay ölçümü
contact area n. değme yüzeyi
distributing contact n. dağıtma kontağı
contact printing n. değme baskısı
length of contact n. değme uzunluğu
contact potential n. değme voltajı
contact printer n. değmeli baskı aygıtı
point of contact n. değme noktası
contact time n. değme süresi
direct-contact condenser n. doğrudan temaslı kondansör
female contact n. dişi kontak
female contact n. dişi temas
low-energy contact n. düşük enerjili kontak
direct-contact heat exchanger n. doğrudan temaslı ısı eşanjörü
direct contact n. doğrudan değme
direct contact impregnation n. direkt empregnasyon
contact socket n. duy
direct contact impregnation n. doğrudan değmeli emdirme
reed contact n. dilli kontak
contact angle n. dokunma veya temas açısı
angular contact bearing n. eğik bilyeli rulman
safety contact n. emniyet kontağı
angular contact bearing n. eğik bilyalı yatak
male and female contact n. erkek ve dişi kontak
contact button n. elektrik düğmesi
concentric contact n. eş eksenli temas
electric contact thermometer n. elektrikli kontak termometresi
elastic contact n. esnek temas
cocurrent contact n. eşyönlü akım değmesi
brush contact surface n. fırça temas yüzeyi
brush contact losses n. fırça temas kayıpları
plug contact n. fiş kontağı
back contact n. geri kontak
contact lenses n. göz'e tutturulan mercekler
contact catalysis n. heterojen kataliz
service contact n. hizmet sorumlusu
patient contact dosimeters n. hasta kontak dozölçerleri
direct-contact heater n. havasızlandırma ısıtıcısı
overhead contact line n. havai temas hattı
airbag und contact coil n. hava yastığı ve temas masurası
protection against unintentional direct contact n. istenmeden doğrudan temasa karşı koruma
wet contact n. ıslak temas
geotextiles in contact with geosynthetic barriers n. jeosentetik setlerle temas halinde olan jeotekstiller
protection against unintentional direct contact n. istenmeden yapılan doğrudan temasa karşı koruma
initial liquid contact stage n. ilk sıvı değme aşaması
direct-contact type feedwater preheater n. karışmalı tip besleme suyu ön ısıtıcısı
door contact switch n. kapı temas şalteri
closed circuit contact n. kapalı devre kontağı
carbon contact n. karbon kontağı
rough macroscopic contact n. kaba dış yüzey teması
sliding contact thrust bearing n. kaymalı basınç yatağı
mated contact pairs of connectors n. kenetlenmiş kontak çifti durumundaki bağlayıcılar
slip contact n. kayma kontağı
guided contact n. kılavuzlu kontak
sliding contact n. kayıcı kontak
sliding contact conductor n. kayar kablo
blade contact n. keskin kontak
zone of contact n. kontak zonu
contact travel n. kontakt kursu
contact resistance n. kontak direnci
contact retention system resistance n. kontak tutma sisteminin direnci
contact assembly n. kontak dizisi
contact button n. kontak düğmesi
contact strip n. kontak bandı
contact reel n. kontak makarası
control contact n. kumanda kontağı
contact current n. kontak akımı
contact rectifier n. kontak redresörü
contact dermatitis n. kontakt dermatit
contact cleaner n. kontak temizleyici
contact cleaner n. kontak temizleyici sprey
contact deposit n. kontak yatak
contact unit n. kontak ünitesi
contact lens care products n. kontak lens bakım mamulleri
contact pressure n. kontak basıncı
contact protection effectiveness n. kontak koruma etkinliği
contact rail n. kontak rayı
contact tip n. kontak ucu
contact bush n. kontak duyu
contact dryer n. kontak kurutucu
contact deformation n. kontak bozulması
contact copy n. kontak kopya
contact resistance n. kontak mukavemeti
contact point n. kontak noktası
contact screw n. kontak vidası
contact lens n. kontaklens
contact ring n. kontak halkası
dry contact n. kuru kontak
contact metamorphism n. kontak metamorfizmi
contact resistance variation n. kontak direnci değişimi
contact discontinuity n. kontak kesikliği
contact bounce n. kontak sekmesi
contact carbon n. kontak kömürü
contact grouting n. kontak enjeksiyonu
surface of contact n. kontak sathı
contact drying n. kontak kurutma
contact angle n. kontak açısı
contact arc n. kontak arkı
contact spring n. kontak yayı
contact with corrosive chemical substances n. korozif kimyasal maddelerle temas etme
contact rivet n. kontak perçini
contact element n. kontak öğesi
contact breaker n. kontaklı kesici
contact metal n. kontak metali
contact resistance test n. kontak direnci deneyi
contact roller n. kontak diski
contact noise n. kontak gürültüsü
contact potential n. kontak potansiyeli
contact strip n. kontak şeridi
contact performance n. kontak performansı
contact lenses n. kontak mercekleri
contact lens care products n. kontak lens bakım ürünleri
contact retention system effectiveness n. kontak durdurma sistemi etkinliği
contact microphone n. kontak mikrofon
contact file n. kontak eğesi
contact algorithms n. kontak algoritması
angle of contact n. kontak açısı
adhesion of coating on contact n. kontak üzerindeki kaplamanın adhezyonu
contact detector n. kontak detektörü
contact face n. kontak yüzeyi
contact bridge n. kontak köprüsü
machine-hand contact surface n. makine ile elin temas ettiği yüzey
contact lens n. lens
micro contact n. mikro işlemci
centre contact crimp barrel n. merkezi temas kıvırma gömleği
non-removable rectangular contact on the centre-line n. merkez çizgide sabit dikdörtgensel temas
metal contact n. metal kontak
contact for starting the motor n. motor çalıştırma şalteri
point-contact transistor n. nokta temaslı transistör
point-contact diode n. nokta temaslı diyot
point-contact rectifier n. nokta temaslı doğrultucu
staining in contact with organic material n. organik maddelerle temas halinde meydana gelecek lekelenme
point contact n. nokta teması
point contact n. nokta kontağı
ohmic contact n. omik kontak
grooved contact wire n. oluklu temas teli
neutral position contact n. nötr pozisyon kontağı
platinum contact n. platin kontağı
contact gap n. platin açıklığı
contact breaker point n. platin
schotkey contact n. schotkey kontağı
radial contact n. radyal temas
relay contact n. röle kontağı
relay contact n. röle
fixed microphone contact switch n. sabit mikrofon şalteri
trailer contact n. römork kontağı
contact assembly of relays n. rölelerin kontak aksamı
contact lenses-ageing by exposure to radiation n. radyasyon ile kontak lenslerin yaşlandırılması
single row connector with non-removable ribbon cable contact n. sabit şerit kablo kontaklı tek sıralı konektör
temperature contact n. sıcaklık kontağı
aggregate in direct contact with a free water surface n. serbest su yüzeyi ile doğrudan temasta olan agrega
limited air contact n. sınırlı hava teması
magnetic contact n. selenoid kontağı
fuse contact n. sigorta kontağı
contact scanning n. sürtmeli tarama
sliding contact n. sürgülü kontak
shutter contact n. sürgü kontağı
contact person n. sorumlu kişi
branch contact n. şube kontağı
telemecanique contact n. telemekanik bağlantı
non-contact seal n. temassız sızdırmazlık
contact surface n. temas yüzeyi
thermal contact n. termal temas
contact tip n. temas ucu
contact coil n. temas makarası
metrological characteristics of contact instruments n. temas uçlu ölçme aletlerinin metrolojik karakteristikleri
surface of contact n. temas yüzeyi
contact rating n. temas gücü
contact face n. temas yüzeyi
contact rating n. temas derecesi
contact unit n. temas ünitesi
contact insertion and extraction forces n. takma ve çıkarma kuvvetlerinin teması
contact resistance test n. temas direnci deneyi
contact stress n. temas gerilmesi
non-contact water level measurement n. temassız su seviye ölçümleyicisi
contact moldability n. temasla kalıplanabilirlik
contact resistance n. temas direnci
contact thermometer n. temas termometresi
contact area n. temas alanı
contact roll assembly n. temas makarası grubu
angle of contact n. temas açısı