Verlauf

geçinmek

Bedeutungen von dem Begriff "geçinmek" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 36 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	geçinmek	get on well v.
General
2	General	geçinmek	pretend to be v.
3	General	geçinmek	make both ends meet v.
4	General	geçinmek	live on v.
5	General	geçinmek	pass for v.
6	General	geçinmek	get along v.
7	General	geçinmek	live by v.
8	General	geçinmek	run along v.
9	General	geçinmek	support oneself v.
10	General	geçinmek	exist v.
11	General	geçinmek	make one's living v.
12	General	geçinmek	earn a living v.
13	General	geçinmek	get by v.
14	General	geçinmek	get along with v.
15	General	geçinmek	get on with somebody v.
16	General	geçinmek	manage v.
17	General	geçinmek	fare v.
18	General	geçinmek	get on v.
19	General	geçinmek	make out v.
20	General	geçinmek	make a living v.
21	General	geçinmek	live v.
22	General	geçinmek	handle v.
23	General	geçinmek	subsist v.
24	General	geçinmek	getting on with v.
25	General	geçinmek	subsist on v.
26	General	geçinmek	get v.
27	General	geçinmek	get on together v.
28	General	geçinmek	go along v.
29	General	geçinmek	fend [dialect] [uk] v.
30	General	geçinmek	gee [dialect] v.
Phrasals
31	Phrasals	geçinmek	hit off v.
32	Phrasals	geçinmek	fair off v.
33	Phrasals	geçinmek	fair up v.
34	Phrasals	geçinmek	fare off v.
Colloquial
35	Colloquial	geçinmek	git along v.
Idioms
36	Idioms	geçinmek	keep body and soul together v.

Bedeutungen, die der Begriff "geçinmek" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 241 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	birbiriyle geçinmek	get along v.
General
2	General	geçinmek için yeterli imkanı olma	independence n.
3	General	iyi geçinmek	hit it off v.
4	General	akıllı geçinmek	pass for a wise man v.
5	General	kıt kanaat geçinmek	make both ends meet v.
6	General	birbiriyle geçinmek	get on v.
7	General	şöyle böyle geçinmek	manage v.
8	General	geçinmek (birbiriyle)	get along v.
9	General	kıt kanaat geçinmek	eke out a living v.
10	General	iyi geçinmek	agree v.
11	General	birisiyle geçinmek	get along with v.
12	General	ile geçinmek	get along with v.
13	General	ile geçinmek	live off v.
14	General	gül gibi geçinmek	hit it off v.
15	General	biriyle iyi geçinmek	get on with v.
16	General	sırtından geçinmek	batten v.
17	General	diye geçinmek	pass oneself off as v.
18	General	kalemiyle geçinmek	live by one's pen v.
19	General	ile geçinmek	live on v.
20	General	iyi geçinmek	hit it off with v.
21	General	gül gibi geçinmek	get along quite well v.
22	General	kıt kanaat geçinmek	live from hand to mouth v.
23	General	başkasının sırtından geçinmek	drone v.
24	General	gül gibi geçinmek	hit it off with v.
25	General	sırtından geçinmek	sponge on somebody v.
26	General	sırtından geçinmek	sponge on v.
27	General	iyi geçinmek	get on with v.
28	General	sırtından geçinmek	live at somebody's expense v.
29	General	başkasından yardım görmeden geçinmek/rızkını kazanmak	be on one's own v.
30	General	geçinmek (birbiriyle)	get on v.
31	General	zar zor geçinmek	scrape a living v.
32	General	biriyle iyi geçinmek	get along with v.
33	General	geçinmek için uyanık ve kurnaz olmak	live by one's wits v.
34	General	ile geçinmek	subsist on v.
35	General	geliriyle geçinmek	live off v.
36	General	başkasının sırtından geçinmek	batten on somebody v.
37	General	birinin sırtından geçinmek	leech off of someone v.
38	General	kıt kanaat geçinmek	live off v.
39	General	birisiyle iyi geçinmek	be nice to someone v.
40	General	(geçinmek için) eline bakmak	depend on somebody for a living v.
41	General	kıt kanaat geçinmek	live penuriously v.
42	General	çok az bir parayla geçinmek	live on a very small amount of money v.
43	General	biriyle geçinmek	get on with v.
44	General	akıllı/zeki geçinmek	act as if he/she was smart v.
45	General	(belirli bir ücret vb) ile geçinmek/idare etmek	manage on v.
46	General	kıt kanaat geçinmek	manage one's existence barely v.
47	General	kıt kanaat geçinmek	subsist v.
48	General	asalak gibi geçinmek	leech v.
49	General	ile geçinmek	bespeed v.
50	General	taksicilikle geçinmek	hack v.
51	General	başkasının sırtından geçinmek	cosher [ireland] v.
52	General	sırtından geçinmek	pole (on) v.
53	General	düşük maaş ile geçinmek	scuffle v.
54	General	sahtekarlıkla geçinmek	shark v.
55	General	dolandırıcılıkla geçinmek	shirk [obsolete] v.
56	General	beleşçilikle geçinmek	freeload v.
57	General	levha yaparak geçinmek	slab v.
58	General	çabasız geçinmek	slide v.
59	General	başkasının sırtından geçinmek	spunge v.
60	General	ucu ucuna geçinmek	squeak v.
61	General	zar zor geçinmek	squeak v.
Phrasals
62	Phrasals	haksız yere üzerinden geçinmek	impose upon v.
63	Phrasals	haksız yere üzerinden geçinmek	impose on v.
64	Phrasals	(biriyle) iyi geçinmek	coexist with (someone or something) v.
65	Phrasals	(biriyle) iyi geçinmek	coexist with someone or something v.
66	Phrasals	başkalarının sırtından geçinmek	batten upon v.
67	Phrasals	başkalarının sırtından geçinmek	batten on v.
68	Phrasals	ile iyi geçinmek	get along with v.
69	Phrasals	ile geçinmek	get along with v.
70	Phrasals	iyi geçinmek	get along with v.
71	Phrasals	kıt kanaat geçinmek	scratch along v.
72	Phrasals	ucu ucuna geçinmek	scrape by v.
73	Phrasals	zar zor geçinmek	scratch along v.
74	Phrasals	biriyle geçinmek	get along v.
75	Phrasals	biriyle iyi geçinmek	get along v.
76	Phrasals	biriyle iyi geçinmek	get something on someone v.
77	Phrasals	(biriyle) iyi geçinmek	ease (someone or something) along v.
78	Phrasals	biriyle iyi geçinmek	ease someone or something along v.
79	Phrasals	ile iyi geçinmek	coexist with v.
80	Phrasals	iyi geçinmek	ease along v.
81	Phrasals	(siyahi olduğu halde) beyazmış gibi geçinmek	get by v.
82	Phrasals	(biriyle) geçinmek	get on (with someone) v.
83	Phrasals	(biriyle) geçinmek	and get along (with someone) v.
84	Phrasals	ile geçinmek	get along on v.
85	Phrasals	(bir şeyle) geçinmek	get along on (something) v.
86	Phrasals	(biriyle) geçinmek	get along with (one) v.
87	Phrasals	(biriyle) iyi geçinmek	get along with (one) v.
88	Phrasals	(bir şeyle) geçinmek	get by with (something) v.
89	Phrasals	(biriyle) iyi geçinmek	get down with (someone) v.
90	Phrasals	(biriyle) iyi geçinmek	get on (with someone) v.
91	Phrasals	(biriyle) iyi geçinmek	get along (with someone) v.
92	Phrasals	(biri/bir şey olmadan) geçinmek	get on (without someone or something) v.
93	Phrasals	(biriyle) iyi geçinmek	get on with (someone) v.
94	Phrasals	(biriyle) geçinmek	get on with (someone) v.
95	Phrasals	(birinin/bir şeyin) üzerinden geçinmek	live off (of) (someone or something) v.
96	Phrasals	(birinin/bir şeyin) yardımıyla geçinmek	live off (of) (someone or something) v.
97	Phrasals	'-den geçinmek	mooch (something) from v.
98	Phrasals	'-den geçinmek	mooch from v.
99	Phrasals	(bir şey) geçinmek	pretend to (something) v.
100	Phrasals	emekli olup (bir şey üzerinden/bir miktar parayla) geçinmek	retire on v.
101	Phrasals	emekli olup (bir miktar parayla, birikimiyle) geçinmek	retire on (some amount of money) v.
102	Phrasals	(birinin/bir şeyin) üzerinden/sırtından geçinmek	sponge on (someone or something) v.
103	Phrasals	(bir şeyle) geçinmek	subsist on (something) v.
104	Phrasals	(bir şeyle) geçinmek	trade on (something) v.
Colloquial
105	Colloquial	iyi geçinmek	rub along with v.
106	Colloquial	aristokrat geçinmek	la-de-da v.
107	Colloquial	aristokrat geçinmek	la-di-da v.
108	Colloquial	geçinmek için evleri boyamak	paint houses for a living v.
109	Colloquial	iyi geçinmek	hit it off v.
110	Colloquial	(iyi geçinmek anlamında) anlaşmak	vibe off v.
111	Colloquial	bedavadan geçinmek	take a free ride v.
112	Colloquial	başkasının sırtından geçinmek	take a free ride v.
113	Colloquial	bedavadan yaşamak/geçinmek	take a free ride v.
114	Colloquial	zorlukla geçinmek	do it tough v.
115	Colloquial	kıt kanaat geçinmek	scratch out v.
116	Colloquial	zar zor yaşamak/geçinmek	scratch out v.
117	Colloquial	sırtından geçinmek	sponge off v.
118	Colloquial	(biriyle) iyi geçinmek	get along famously (with someone) v.
119	Colloquial	iyi geçinmek	get on famously [old-fashioned] v.
120	Colloquial	iyi geçinmek	get along famously [old-fashioned] v.
121	Colloquial	iyi anlaşmak/geçinmek	have way with v.
122	Colloquial	geçinmek için	for a living expr.
Idioms
123	Idioms	birinin sırtından geçinmek	live at rack and manger v.
124	Idioms	iyi geçinmek/anlaşmak	be in good with (someone) v.
125	Idioms	iyi geçinmek	trot in double harness v.
126	Idioms	başkasının sırtından geçinmek	eat the bread of idleness v.
127	Idioms	başkasının kazancıyla geçinmek	eat the bread of idleness v.
128	Idioms	alın teriyle/alın teri dökerek çalışıp geçinmek	earn an honest buck v.
129	Idioms	alın teriyle/alın teri dökerek çalışıp geçinmek	make an honest buck v.
130	Idioms	ucu ucuna geçinmek	make buckle and tongue meet v.
131	Idioms	kıt kanaat geçinmek	make buckle and tongue meet v.
132	Idioms	kıt kanaat geçinmek	get along (on a shoestring) v.
133	Idioms	zar zor geçinmek	get along (on a shoestring) v.
134	Idioms	çok az parayla geçinmek	get along (on a shoestring) v.
135	Idioms	kıt kanaat geçinmek	get by (on a shoestring) v.
136	Idioms	zar zor geçinmek	get by (on a shoestring) v.
137	Idioms	çok az parayla geçinmek	get by (on a shoestring) v.
138	Idioms	biriyle iyi geçinmek	keep somebody sweet v.
139	Idioms	biriyle iyi geçinmek	keep in good with someone v.
140	Idioms	başka insanların sırtından geçinmek	live off the backs of others v.
141	Idioms	başkalarının sırtından geçinmek	live off the backs of somebody v.
142	Idioms	başkalarının sırtından geçinmek	live off the backs of others v.
143	Idioms	başkasından geçinmek	live off of someone v.
144	Idioms	başkasından geçinmek	live off someone v.
145	Idioms	biriyle iyi geçinmek	get in good with somebody v.
146	Idioms	biriyle iyi geçinmek	get along well with someone v.
147	Idioms	birinin yardımıyla geçinmek	live off someone v.
148	Idioms	birinin yardımıyla geçinmek	live off of someone v.
149	Idioms	her şeyin en iyisi ile geçinmek	live on the fat of the land v.
150	Idioms	iyi anlaşmak/geçinmek	have a way with someone v.
151	Idioms	ile geçinmek	make a living by doing something v.
152	Idioms	iyi geçinmek/anlaşmak	get on well with v.
153	Idioms	ile geçinmek	make a living from something v.
154	Idioms	kıt kanaat geçinmek	keep the wolf from the door v.
155	Idioms	kıt kanaat geçinmek	live from hand to mouth v.
156	Idioms	kıt kanaat geçinmek	earn a crust v.
157	Idioms	kın kanaat geçinmek	hardly make both ends meet v.
158	Idioms	kıt kanaat geçinmek	live hand to mouth v.
159	Idioms	kıt kanaat geçinmek	keep body and soul together v.
160	Idioms	kazandığıyla geçinmek/idare etmek	get along on what one earn v.
161	Idioms	kıt kanaat geçinmek	barely make both ends meet v.
162	Idioms	kıt kanaat geçinmek	make both ends meet v.
163	Idioms	sadakayla geçinmek	be running on vapors v.
164	Idioms	sırtından geçinmek	piggyback off v.
165	Idioms	sırtından geçinmek	lean on v.
166	Idioms	ucu ucuna geçinmek	pinch and scrape v.
167	Idioms	ucu ucuna geçinmek	scrimp and save v.
168	Idioms	zar zor geçinmek	scrape by v.
169	Idioms	ucu ucuna geçinmek	live hand to mouth v.
170	Idioms	zar zor geçinmek	barely make both ends meet v.
171	Idioms	zar zor geçinmek	hardly make both ends meet v.
172	Idioms	zar zor geçinmek	keep the wolf from the door v.
173	Idioms	zor bela geçinmek	scrape by v.
174	Idioms	zar zor geçinmek	live from hand to mouth v.
175	Idioms	bedavadan yaşamak/geçinmek	get a free ride v.
176	Idioms	bedavadan geçinmek	get/take a free ride v.
177	Idioms	başkasının sırtından geçinmek	get/take a free ride v.
178	Idioms	zor geçinmek	exist/live from hand to mouth v.
179	Idioms	mükemmel geçinmek	get on famously v.
180	Idioms	ucu ucuna geçinmek	get along (on a shoestring) v.
181	Idioms	çok düşük bir bütçeyle geçinmek	get along (on a shoestring) v.
182	Idioms	kısıtlı parayla geçinmek	get along (on a shoestring) v.
183	Idioms	ucu ucuna geçinmek	get by (on a shoestring) v.
184	Idioms	çok düşük bir bütçeyle geçinmek	get by (on a shoestring) v.
185	Idioms	kısıtlı parayla geçinmek	get by (on a shoestring) v.
186	Idioms	(biriyle) iyi geçinmek	be in good odour (with somebody) v.
187	Idioms	(biriyle) iyi geçinmek	be in good odor with (one) v.
188	Idioms	biriyle iyi geçinmek	be in good with someone v.
189	Idioms	biriyle iyi geçinmek	be in with someone v.
190	Idioms	biriyle iyi geçinmek	get on someone's good side v.
191	Idioms	iyi geçinmek	hitch horses together [us] v.
192	Idioms	kıt kanaat geçinmek	keep one's head above water v.
193	Idioms	zar zor geçinmek	keep one's head above water v.
194	Idioms	kıt kanaat geçinmek	live on a shoestring v.
195	Idioms	kıtı kıtına geçinmek	live on a shoestring v.
196	Idioms	zar zor geçinmek	live on a shoestring v.
197	Idioms	ucu ucuna geçinmek	live on a shoestring v.
198	Idioms	kısıtlı parayla geçinmek	live on a shoestring v.
199	Idioms	ucu ucuna yaşamak/geçinmek	live payslip to payslip [uk/australia/ireland] v.
200	Idioms	(bir şeyden/bir şey yaparak) geçinmek	make a living out of (doing) (something) v.
201	Idioms	biriyle iyi geçinmek	be in good odour with someone v.
202	Idioms	kardeş kardeş geçinmek	be like ephraim and menashe v.
203	Idioms	güzel güzel geçinmek	be like ephraim and menashe v.
204	Idioms	kardeşçe geçinmek	be like ephraim and menashe v.
205	Idioms	zar zor idare etmek/geçinmek	been getting by v.
206	Idioms	ucu ucuna geçinmek	been getting by v.
207	Idioms	kıt kanaat geçinmek	been getting by v.
208	Idioms	kıt kanaat geçinmek	exist (from) hand to mouth v.
209	Idioms	kıtı kıtına geçinmek	exist (from) hand to mouth v.
210	Idioms	zor geçinmek	exist (from) hand to mouth v.
211	Idioms	kıt kanaat geçinmek	live hand-to-mouth v.
212	Idioms	kıtı kıtına geçinmek	live hand-to-mouth v.
213	Idioms	zor geçinmek	live hand-to-mouth v.
214	Idioms	(biriyle) iyi geçinmek	get in good with (someone) v.
215	Idioms	iyi geçinmek	get on famously [old-fashioned] v.
216	Idioms	mükemmel geçinmek	get along famously [old-fashioned] v.
217	Idioms	iyi geçinmek	get along famously [old-fashioned] v.
218	Idioms	bedavadan yaşamak/geçinmek	get/take a free ride v.
219	Idioms	başkasının üstünden geçinmek/fayda sağlamak	get/take a free ride v.
220	Idioms	(biriyle) iyi geçinmek	keep (one) sweet v.
221	Idioms	zar zor geçinmek	keep head above water v.
222	Idioms	ile iyi geçinmek	keep in good with v.
223	Idioms	(biriyle) iyi geçinmek	keep in good with (one) v.
224	Idioms	biriyle iyi geçinmek	keep someone sweet [uk] v.
225	Idioms	kıt kanaat geçinmek	keep your head above water v.
226	Idioms	zar zor geçinmek	keep your head above water v.
227	Idioms	geçinmek için uyanık ve kurnaz olmak	live by wits v.
228	Idioms	geçinmek için uyanık ve kurnaz olmak	live by your wits v.
229	Idioms	geçinmek için uyanık ve kurnaz olmak	live on your wits v.
230	Idioms	(birinin) sırtından geçinmek	live off the backs of (someone) v.
231	Idioms	(başkalarının) sırtından geçinmek	live off the backs of (someone) v.
232	Idioms	birinin sırtından geçinmek	live off the backs of someone v.
233	Idioms	başkalarının sırtından geçinmek	live off the backs of someone v.
234	Idioms	ile geçinmek	make a living from v.
235	Idioms	(bir şeyle/bir şey yaparak) geçinmek	make a living from (doing) (something) v.
236	Idioms	başkalarıyla iyi geçinmek	play well with others v.
237	Idioms	gül gibi (geçinmek)	like a house afire expr.
Aeronautic
238	Aeronautic	ile geçinmek	live on something v.
Literature
239	Literature	geçinmek için şiir okuyan kimse	rhapsodist n.
Slang
240	Slang	akıllı geçinmek	play the smart-ass v.
241	Slang	zeki geçinmek	play the smart-ass v.