ihtilaf - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

ihtilaf



Bedeutungen von dem Begriff "ihtilaf" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 65 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
ihtilaf dispute n.
ihtilaf controversy n.
General
ihtilaf dissidence n.
ihtilaf tangle n.
ihtilaf disagreement n.
ihtilaf strife n.
ihtilaf disunion n.
ihtilaf collision n.
ihtilaf dissent n.
ihtilaf contention n.
ihtilaf difference n.
ihtilaf faction n.
ihtilaf friction n.
ihtilaf scission n.
ihtilaf disparity n.
ihtilaf variance n.
ihtilaf discord n.
ihtilaf disunity n.
ihtilaf dissension n.
ihtilaf controversy n.
ihtilaf disaccord n.
ihtilaf controversion n.
ihtilaf jar n.
ihtilaf faction n.
ihtilaf chest n.
ihtilaf litigation n.
ihtilaf mischief n.
ihtilaf hurrah n.
ihtilaf list n.
ihtilaf rift n.
ihtilaf ruction n.
ihtilaf disputison n.
ihtilaf dissentation [obsolete] n.
ihtilaf dissentience n.
ihtilaf dissonance n.
ihtilaf dissonancy n.
ihtilaf distance [obsolete] n.
ihtilaf distraction n.
ihtilaf difficulty n.
ihtilaf polemy n.
ihtilaf inharmony n.
ihtilaf controverse [obsolete] n.
ihtilaf disassent [obsolete] n.
ihtilaf discord n.
ihtilaf fissure n.
ihtilaf static n.
Trade/Economic
ihtilaf conflict n.
ihtilaf disagreement n.
ihtilaf controversy n.
ihtilaf dispute n.
Law
ihtilaf controversy n.
ihtilaf dissention n.
ihtilaf lis n.
ihtilaf quarrel n.
ihtilaf grievance n.
ihtilaf conflict n.
ihtilaf dispute n.
Politics
ihtilaf dichotomy n.
ihtilaf dispute n.
ihtilaf gap n.
Religious
ihtilaf fitna n.
Military
ihtilaf dissent n.
ihtilaf friction n.
Latin
ihtilaf controversia n.
Archaic
ihtilaf toil n.

Bedeutungen, die der Begriff "ihtilaf" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 75 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kanuni ihtilaf conflict of laws n.
uzun süren bir ihtilaf a running battle n.
sosyal ihtilaf social disagreement n.
ihtilaf konusu matter in dispute n.
ihtilaf durumu conflict situation n.
hukuki ihtilaf legal dispute n.
nesiller arası ihtilaf conflict-disagreement-dispute between generations n.
ihtilaf konusu cause n.
ihtilaf yaratan kimse polemic n.
ihtilaf yaratan kimse controverser n.
ihtilaf halinde federal kanunun eyalet kanunu yerine geçmesine ilişkin doktrin preemption n.
ihtilaf durumunda üst hükumet mevzuatının alt hükumet mevzuatı yerine geçmesini kapsayan doktrin preemption n.
ihtilaf çıkarmak stir controversy v.
ihtilaf yaratmak stir controversy v.
ihtilaf yaratmak sow dissent v.
bir anlaşmaya veya uzlaşıya varmak için ihtilaf yaratan iki veya daha fazla tarafla çalışmak mediate v.
ihtilaf halinde in dispute adj.
ihtilaf çıkaran divisive adj.
ihtilaf içinde at variance with adj.
ihtilaf içinde olan dichotomous adj.
ihtilaf halinde by the ears adv.
ihtilaf halinde at square [obsolete] expr.
Phrases
ihtilaf durumunda in case of dispute expr.
ihtilaf durumunda in the event of dispute (over) expr.
Colloquial
ihtilaf nedeni a bone of contention n.
Idioms
ihtilaf konusu bone of contention n.
ihtilaf konusu a bone of contention n.
ihtilaf konusu the bone of contention n.
ihtilaf halinde olmak be on a collision course v.
bir konuda ihtilaf içinde olmak be at odds over something v.
(biriyle/bir şeyle) ihtilaf halinde olmak be on a collision course (with somebody/something) v.
(bir konuda) ihtilaf içinde at odds over (something) expr.
ihtilaf içinde at cross purposes expr.
ihtilaf içinde at variance expr.
(biriyle/bir şeyle) ihtilaf içinde at variance (with somebody/something) expr.
ihtilaf içinde at war expr.
ihtilaf halinde on a collision course expr.
Trade/Economic
hukuki ihtilaf litigation n.
ihtilaf konusu subject matter n.
örgütsel ihtilaf organizational dissent n.
ticari ihtilaf business dispute n.
ticari ihtilaf commercial dispute n.
ihtilaf halinde bulunmak be at variance with v.
ihtilaf yaratan disputant adj.
ihtilaf içinde at variance with expr.
Law
alternatif ihtilaf alternative dispute n.
bir dava yada ihtilaf hakkında yerel mahkemeler ya da yetkili organların, uluslararasi mahkeme yada yetkili organlardan daha iyi karar verebileceği ilkesi margin of appreciation n.
bir davanın esasını ilgilendirmeyen ihtilaf collateral issue n.
dolaylı ihtilaf collateral issue n.
hukuki ihtilaf legal controversy n.
ihtilaf konusu matter of dispute n.
ihtilaf halindeki tarafların delillerini bağımsız bir bilirkişiye/yargıç veya jüriye sunarak çözüm aradıkları yargılama biçimi adversarial system n.
ihtilaf halindeki tarafların delillerini bağımsız bir bilirkişiye/yargıç veya jüriye sunarak çözüm aradıkları yargılama biçimi adversary system n.
ihtilaf konusu object at issue n.
ihtilaf konusu question n.
ihtilaf mevzuu matter of dispute n.
ihtilaf halindeki tarafların delillerini bağımsız bir bilirkişiye/yargıç veya jüriye sunarak çözüm aradıkları yargılama biçimi adversary trial process n.
kanuni ihtilaf conflict of laws n.
yetkide icabı ihtilaf affirmative conflict of venue n.
yasal ihtilaf konusunun yargıya sevki renvoi n.
ihtilaf halinde federal kanunun eyalet kanunu yerine geçmesine ilişkin doktrin federal preemption n.
ihtilaf halinde eyalet kanununun yerel kanun yerine geçmesine ilişkin doktrin state preemption n.
ihtilaf halinde in case of dispute expr.
ihtilaf vukuunda in case of dispute expr.
ihtilaf durumunda in case of dispute expr.
Politics
dondurulmuş ihtilaf frozen conflict n.
donmuş ihtilaf frozen conflict n.
idari ihtilaf administrative dispute n.
ihtilaf konusu moot n.
olası ihtilaf bölgeleri potential zones of conflict n.
(toprak parçası) iki taraf arasında ihtilaf halinde olan debatable adj.
ihtilaf halinde in the event of conflict expr.
Construction
ihtilaf halindeki tarafların delillerini bağımsız bir bilirkişiye/yargıç veya jüriye sunarak çözüm aradıkları yargılama biçimi adversary process n.
Education
uluslararası ihtilaf analizi international conflict analysis n.
Archaic
ihtilaf yaratan kimse stickler n.