in point

Bedeutungen von dem Begriff "in point" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	in point adj.	yerinde
2	General	in point adj.	isabetli
3	General	in point adj.	münasip

Bedeutungen, die der Begriff "in point" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 120 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Colloquial
1	Colloquial	(there's) no point (in) (doing something) expr.	(bir şey yapmanın) anlamı yok
There is no point in having more and more sessions with the same people discussing the same policies. Aynı insanlarla aynı politikaların tartışıldığı daha fazla oturum yapmanın bir anlamı yok. More Sentences
General
2	General	the point in question n.	sözkonusu
3	General	the case in point n.	söz konusu olan sorun
4	General	the case in point n.	sözü edilen sorun
5	General	the point in question n.	söz konusu
6	General	case in point n.	tipik bir örnek sorun
7	General	case in point n.	söz konusu edilen şeyin bir örneği
8	General	a case in point n.	tipik bir örnek
9	General	a case in point n.	söz konusu edilen şeyin bir örneği
10	General	case in point n.	tipik bir örnek
11	General	point in time n.	çok kısa bir süre
12	General	the lowest point in my life n.	hayatımın en kötü anı
13	General	point-in time n.	geçmişteki her hangi bir ana geri dönüş
14	General	low point (to be in something) n.	(bir işin) gelebileceği en berbat durum
15	General	low point (to be in something) n.	(bir işin) gelebileceği en berbat nokta
16	General	point somebody in direction v.	yön göstermek
17	General	in articulo mortis (at the point of death) adj.	ölüm anında olan
18	General	in point of fact adv.	aslını ararsan
19	General	in point of fact adv.	gerçekte
20	General	in point of numbers adv.	sayıca
21	General	in point of fact adv.	gerçekten
22	General	in point of fact adv.	aslında
23	General	in point of fact adv.	aslını sorarsan
24	General	up to this point in time adv.	şu ana kadar
25	General	up to this point in time adv.	şimdiye kadar
26	General	in point of prep.	hususunda
27	General	in point of prep.	bakımından
Phrasals
28	Phrasals	keep until (some point in time) v.	(belli bir zamana) kadar korumak
29	Phrasals	keep until (some point in time) v.	(belli bir zamana) kadar muhafaza etmek
30	Phrasals	keep until (some point in time) v.	(belli bir zamana) kadar tazeliğini korumak
31	Phrasals	keep until (some point in time) v.	(belli bir zamana) kadar tutmak
32	Phrasals	keep until (some point in time) v.	(belli bir zamana) kadar bakmak/bakımını üstlenmek
33	Phrasals	keep until (some point in time) v.	(belli bir zamana) kadar göz kulak olmak
34	Phrasals	keep until (some point in time) v.	(belli bir zamana) kadar bozulmamak
35	Phrasals	keep until (some point in time) v.	(belli bir zamana) kadar taze durmak/kalmak
36	Phrasals	keep until (some point in time) v.	(belli bir zamana) kadar bozulmadan durmak/kalmak
37	Phrasals	keep until (some point in time) v.	(belli bir zamana) kadar sahip çıkmak
38	Phrasals	reach back into (some point in time) v.	(tarihte bir zamana) dayanmak
39	Phrasals	reach back into (some point in time) v.	(önceki bir şeyden/zamandan) öğeler taşımak
40	Phrasals	reach back into (some point in time) v.	(tarihte bir zamandan) gelmek
41	Phrasals	reach back into (some point in time) v.	(tarihte bir zamandan) ilham almak
42	Phrasals	reach back into (some point in time) v.	(tarihte bir zamana) gönderme yapmak
43	Phrasals	reach back to (some point in time) v.	(tarihte bir zamana) gönderme yapmak
44	Phrasals	reach back to (some point in time) v.	(önceki bir şeyden/zamandan) öğeler taşımak
45	Phrasals	reach back to (some point in time) v.	(tarihte bir zamandan) ilham almak
46	Phrasals	reach back to (some point in time) v.	(tarihte bir zamandan) gelmek
47	Phrasals	reach back to (some point in time) v.	(tarihte bir zamana) dayanmak
Phrases
48	Phrases	there's no point in expr.	bir anlamı yok
49	Phrases	in my point of view expr.	benim bakış açıma göre
50	Phrases	there is no point/sense in expr.	-nın bir manası yok
51	Phrases	there's no point in raking over the coals expr.	geçmişi deşmenin bir anlamı yok
52	Phrases	there's no point in raking over the coals expr.	geçmişi deşmenin bir manası yok
53	Phrases	there's no point in raking over the coals expr.	geçmişi deşmenin ne anlamı var
54	Phrases	at that point in time expr.	o zamanlar
55	Phrases	at that point in time expr.	o noktada
56	Phrases	at that point in time expr.	o zaman
Colloquial
57	Colloquial	a case in point n.	bir durumu en iyi biçimde anlatan örnek
58	Colloquial	a case in point n.	ibret verici
59	Colloquial	a case in point n.	ibret
60	Colloquial	in point of fact expr.	aslında
61	Colloquial	in point of fact expr.	aslına bakıldığında
62	Colloquial	in point of fact expr.	aslına bakarsanız
63	Colloquial	in point of fact expr.	şu bir gerçek ki
64	Colloquial	in point of fact expr.	gerçek şu ki
65	Colloquial	(there's) no point (in) (doing something) expr.	(bir şey yapmanın) yararı yok
66	Colloquial	(there's) no point (in) (doing something) expr.	(bir şey yapmanın) manası yok
67	Colloquial	(there's) no point (in) (doing something) expr.	(bir şey yapmanın) ne anlamı/yararı var
68	Colloquial	no point in expr.	-in anlamı yok
69	Colloquial	no point in something expr.	bir şeyin yararı yok
70	Colloquial	no point in expr.	'-in manası yok
71	Colloquial	no point in something expr.	bir şeyin anlamı yok
72	Colloquial	no point in expr.	'-in yararı yok
73	Colloquial	no point in something expr.	bir şeyin manası yok
Idioms
74	Idioms	the case in point n.	ibret
75	Idioms	the case in point n.	bir durumu en iyi biçimde anlatan örnek
76	Idioms	the case in point n.	ibret verici
77	Idioms	point in time n.	o an
78	Idioms	point in time n.	o zaman
79	Idioms	point someone in the right direction v.	birine yol göstermek
80	Idioms	point someone in the right direction v.	birini doğru yola sevk etmek
81	Idioms	point someone in the right direction v.	birine doğru yolu göstermek
82	Idioms	point (one) in the right direction v.	(birine) yolu göstermek
83	Idioms	point (one) in the right direction v.	(birine) doğru yolu/yönü göstermek
84	Idioms	point (one) in the right direction v.	(birine) yolu/yönü işaret etmek
85	Idioms	point someone in the right direction v.	birine istediği sonuca ulaşması için rehberlik etmek
86	Idioms	point (one) in the right direction v.	(birine) yolu/yönü işaret ederek göstermek
87	Idioms	point someone in the right direction v.	birini doğru yönlendirmek
88	Idioms	see the point in (doing) (something) v.	(bir şeyi yapmanın) önemini anlamak
89	Idioms	see the point in (doing) (something) v.	(bir şeyi yapmanın) altında yatan nedeni anlamak
90	Idioms	see the point in (doing) (something) v.	(bir şeyi yapmanın) nedenini anlamak
91	Idioms	see the point in (doing) (something) v.	(bir şeyi yapmanın) değerini anlamak
92	Idioms	in point of fact expr.	gerçekte
93	Idioms	there is no point in expr.	hiçbir anlamı yok
94	Idioms	at this juncture/moment/point in time expr.	bugün
95	Idioms	at this juncture/moment/point in time expr.	halihazırda
96	Idioms	at this juncture/moment/point in time expr.	şimdi
97	Idioms	at this juncture/moment/point in time expr.	şu anda
98	Idioms	at this juncture/moment/point in time expr.	bu noktada
99	Idioms	what's on tap for (some point in time) expr.	(belli bir zamanda, tarihte) gündem ne?
100	Idioms	what's on tap for (some point in time) expr.	(belli bir zamanda, tarihte) gündemde/programda ne var?
101	Idioms	what's on tap for (some point in time) expr.	(belli bir zamanın, tarihin) programı/planı ne?
Speaking
102	Speaking	at this point (in time) expr.	şu anda
103	Speaking	it is a case in point expr.	buna bir örnek
104	Speaking	at that point we started to think there may be something in this expr.	o noktada bunda bir şeyler olduğunu düşünmeye başladık
Chat Usage
105	Chat Usage	impov (in my point of view) abrev.	bence
106	Chat Usage	impov (in my point of view) abrev.	bana sorarsan
107	Chat Usage	impov (in my point of view) abrev.	bana göre
Technical
108	Technical	cutting in point n.	karşılıklı kestirme noktası
109	Technical	break-in point n.	kavuşma noktası
110	Technical	cut-in point n.	devreye girme noktası
111	Technical	sink-in-point n.	camın batış sıcaklığı
Computer
112	Computer	point in time recovery n.	otomatik ve sürekli devam eden arşivlenmiş işlem kayıt dosyalarından tam veri kurtarmaya olanak tanıyan sql özelliği
Telecom
113	Telecom	break-in point n.	kavuşma noktası
Automotive
114	Automotive	turn-in point n.	dönme noktası
Food Engineering
115	Food Engineering	determination of melting point in open capillary tubes n.	açık kapiler tüplerde erime noktasının tayini
Math
116	Math	singular point in a curve n.	eğri üzerindeki tekil nokta
Military
117	Military	roll-in-point n.	taarruza geçiş noktası
118	Military	turn-in point n.	dönüş noktası
119	Military	roll-in-point n.	giriş noktası
120	Military	coast-in point n.	kıyı giriş noktası