keep up - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

keep up

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "keep up" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 22 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
keep up v. yetişmek
keep up v. seviyesine ulaşmak
keep up v. geçindirmek
keep up v. ayak uydurmak
keep up v. idame etmek
keep up v. yukarda tutmak
keep up v. yüksek tutmak
keep up v. devam etmek
keep up v. sürdürmek
keep up v. devam ettirmek
keep up v. ayakta kalmak
keep up v. ayakta tutmak
keep up v. bakımını sağlamak
keep up v. yukarıda tutmak
Phrasals
keep up v. korumak
keep up v. devam etmek
keep up v. durmasını önlemek
keep up v. iyi bir halde tutmak
keep up v. yeterince bilgilendirmek
Trade/Economic
keep up v. sürmek
Archaic
keep up v. kapalı tutmak
keep up v. hapis tutmak

Bedeutungen, die der Begriff "keep up" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 193 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
keep it up v. sürdürmek
keep up with v. ile yarışmak
keep up quality v. kaliteden ödün vermemek
keep up with the times v. zamana uymak
keep up with v. ayak uydurmak (çağa/zamana)
keep up with the times v. çağa ayak uydurmak
keep up with v. yetişmek
keep up with v. izleyerek bilgi sahibi olmak
keep up appearances v. istifini bozmamak
keep up with the times v. çağın gerisinde kalmamak
keep up with something v. başa çıkmak
keep it up v. devam etmek
keep up with the times v. zamana ayak uydurmak
keep up with v. ayak uydurmak
keep up with v. takip etmek
keep one's end up v. kendine düşen payı ödemek
keep up with v. ile aşık atmak
keep up with the times v. çağa uymak
keep one's end up v. kendine düşen görevi yerine getirmek
keep up with v. ile aynı hızda gitmek
keep something up v. sürdürmek
keep up with something v. uymak
keep up with v. ayak uydurmak (zamana)
keep one's guard up v. gardını almak
keep up one's guard v. gardını almak
keep up with the fashion v. modayı takip etmek
be unable to keep up v. dikiş tutturamamak
keep up-to-date v. güncel tutmak
keep up with v. -i izleyerek bilgi sahibi olmak
keep up-to-date v. güncelliğini korumak
keep up with v. -e ayak uydurmak
keep up with v. -i takip etmek
keep up with v. ile aynı tempoda gitmek
keep up with v. -den geri kalmamak
keep up with v. aynı düzeyde kalmak
keep something up to date v. güncelleştirmek
keep up with the times v. modaya uymak
keep something up to date v. modernleştirmek
keep something up to date v. çağdaşlaştırmak
keep up with the joneses v. diğer insanlarla çekişmek
keep up with the times v. çağdaş olmak
keep as a back-up v. yedekte bulundurmak
keep up with v. hızına yetişmek
keep up correspondence v. yazışmada bulunmak
keep oneself up-to-date with the latest developments v. yenilikleri takip etmek
keep oneself up-to-date with the latest developments v. son gelişmeleri takip etmek
keep up pace with the technology v. teknolojiyi takip etmek
keep up pace with the technology v. teknolojiyi izlemek
keep up with the technology v. teknolojiyi takip etmek
keep up with the technology v. teknolojiyi izlemek
can't keep up with the times v. zamanın gerisinde kalmak
keep up with technology v. teknolojiyi takip etmek
keep up with v. ittiba etmek
keep up with trend v. trend yakalamak
keep up pace with the technology v. teknolojiye ayak uydurmak
Phrasals
keep up with (someone or something) v. (birine/bir şeye) yetişmek
keep up with (someone or something) v. (birini/bir şeyi) yakalamak
keep up with (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) seviyesine yetişmek
keep up with (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) seviyesini yakalamak
keep up with (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) seviyesine çıkmak
keep up with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) aynı seviyede/hızda ilerlemek
keep up with (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) haberdar olmak
keep up with (someone or something) v. (birini/bir şeyi) takip etmek
keep up with (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında güncel kalmak
keep up with (someone or something) v. (birini/bir şeyi) anlamak
keep up with (someone) v. (birinden) haber almak
keep up with (someone) v. (biriyle) haberleşmek
keep up with (someone) v. (biriyle) temas halinde olmak/temas kurmak
keep up with (something) v. (bir şeye) uymak/uyum sağlamak
keep up with (something) v. (bir şeye) göre kendini güncellemek/yenilemek
keep up with (something) v. (yenilikleri, trendleri, modayı) takip etmek
keep up with (something) v. (bir şeye) ayak uydurmak
keep up with (something) v. (bir şeye) göre ilerlemek
keep up with (something) v. (bir şeye) uyarak ilerlemek
keep up with (something) v. (bir şeye) bağlı kalarak ilerlemek
keep up with (something) v. (bir şeyi) geliştirmek
keep up with (something) v. (bir şeyi) ilerletmek
keep up with (something) v. (bir şeyde) pratik yapmak
Phrases
keep your spirits up expr. moralini yüksek tut
keep up don't give up expr. devam et pes etme
keep up don't give up expr. dayan vazgeçme
Colloquial
keep someone up at night v. geceleri uykusunu kaçırmak
keep your chin up! expr. başını dik tut!
keep your head up expr. başını dik tut
keep your pecker up expr. canını sıkma
keep your chin up! expr. metin ol!
keep your pecker up expr. takma kafana
keep your pecker up expr. takma kafanı
Idioms
keep up with v. ayak uydurmak
keep something bottled up v. bir şeyi içine atmak
keep one's chin up v. başını dik tutmak
keep one's act up v. bir oyunu/yalanı/kandırmacayı sürdürmek
keep an act up v. bir oyunu/yalanı/kandırmacayı sürdürmek
keep up appearance v. durumu idare etmek
keep up appearances v. dışarıya belli etmemek
keep one's chin up v. cesur davranmak
keep up with the times v. çağa uydurmak
keep up appearance v. durumunu korumak
keep up with the times v. çağa ayak uymak
keep up appearance v. görünüşü kurtarmak
keep up appearances v. görünüşü kurtarmak
keep one's pecker up v. neşesini kaybetmemek
keep one's end up v. kendi üzerine düşeni yapmak
keep one's pecker up v. moralini bozmamak
keep up with the joneses v. komşusuyla aşık atmak
keep one's end of the bargain up v. kendi üzerine düşeni yapmak
keep up one's act v. rol yapmak
keep up an act v. rol yapmak
keep one's pecker up v. umutsuzluğa kapılmamak
keep something bottled up v. (güçlü bir duyguyu) kontrol altında tutmak
keep one's end of the bargain up v. üstüne düşeni yapmak
keep one's end up v. üstüne düşeni yapmak
keep up with the times v. zamana ayak uymak
keep up appearances v. zevahiri kurtarmak
keep (something) up (one's) sleeve v. gizli bir planı/avantajı olmak
keep (something) up (one's) sleeve v. gizli bir kozu olmak
keep something up your sleeve v. kimseyle paylaşmadığı bir fikri olmak
keep something up your sleeve v. kendine sakladığı bir fikri olmak
keep (something) up (one's) sleeve v. (bir şeyi) koz olarak saklamak/tutmak
keep (something) up (one's) sleeve v. gizli bir planı olmak
keep (something) up (one's) sleeve v. (bir şeyi) koz olarak elinde bulundurmak
have/keep something up your sleeve v. gizli bir kozu olmak
have/keep something up your sleeve v. gizli bir planı olmak
have/keep something up your sleeve v. bir şeyi koz olarak saklamak/tutmak
have/keep something up your sleeve v. bir şeyi koz olarak elinde bulundurmak
keep someone up v. birini ayakta tutmak
keep someone up v. birini dik tutmak
keep someone up v. uyanık tutmak
keep someone up v. uykusunu kaçırmak
keep someone up v. uyutmamak
keep (someone or something) up to date v. haberdar olmak
keep (someone or something) up to date v. haberdar etmek
keep (someone) up to date v. (birini) haberdar etmek
keep (someone) up to date v. (birini) bilgilendirmek
keep (someone) up to date v. (birini) son gelişmelerden haberdar etmek
keep (up) (one's) side of the bargain v. sözünü tutmak
keep (up) (one's) side of the bargain v. verdiği sözü yerine getirmek
keep (up) (one's) side of the bargain v. verdiği sözü tutmak
keep (up) (one's) side of the bargain v. üstüne düşeni yapmak
keep chin up v. başını dik tutmak
keep chin up v. cesur davranmak
keep chin up v. metin olmak
keep end up v. üzerine düşeni yapmak
keep the act up v. oyunu/yalanı/kandırmacayı sürdürmek
keep the act up v. rol yapmak
keep the act up v. başka bir görüntünün arkasında gizlenmek
keep the act up v. sahte bir görüntü/vitrin takınmak
keep the act up v. olmadığı biri gibi davranmak
keep the act up v. doğal/olduğu gibi davranmamak/olmamak
keep the act up v. olduğundan farklı biri gibi görünmek
keep the act up v. olduğundan farklı görünmek
keep up an act v. başka bir görüntünün arkasında gizlenmek
keep up an act v. sahte bir görüntü/vitrin takınmak
keep up an act v. olmadığı biri gibi davranmak
keep up an act v. doğal/olduğu gibi davranmamak/olmamak
keep up an act v. olduğundan farklı biri gibi görünmek
keep up an act v. rol yapmak
keep up an act v. olduğundan farklı görünmek
keep up one's act v. başka bir görüntünün arkasında gizlenmek
keep up one's act v. sahte bir görüntü/vitrin takınmak
keep up one's act v. olmadığı biri gibi davranmak
keep up one's act v. doğal/olduğu gibi davranmamak/olmamak
keep up one's act v. olduğundan farklı biri gibi görünmek
keep up one's act v. rol yapmak
keep up one's act v. olduğundan farklı görünmek
keep up the act v. rol yapmak
keep up the act v. bir oyunu/yalanı/kandırmacayı sürdürmek
keep up the act v. başka bir görüntünün arkasında gizlenmek
keep up the act v. sahte bir görüntü/vitrin takınmak
keep up the act v. olmadığı biri gibi davranmak
keep up the act v. doğal/olduğu gibi davranmamak/olmamak
keep up the act v. olduğundan farklı biri gibi görünmek
keep up the act v. olduğundan farklı görünmek
keep your end up [uk] v. kendi üzerine düşeni yapmak
keep your end up [uk] v. üzerine düşen görevi yerine getirmek
keep your end up [uk] v. sözünü tutmak
in order to keep up appearances expr. ele güne karşı rezil olmamak için
keep your end up [uk] expr. kendi üzerine düşeni yap
keep your end up [uk] expr. üzerine düşen görevi yerine getir
keep your end up [uk] expr. sözünü tut
Speaking
keep up the good work expr. aferin böyle devam et
keep up the good work expr. aferin böyle yapmaya devam et
how long do you keep it up? expr. buna daha ne kadar devam etmeyi düşünüyorsun?
don't keep up with the joneses expr. (benimle) sidik yarıştırma
can't keep up expr. yetişemiyorum
keep up the good work expr. (iyi gidiyorsun) aynen devam et
keep it up! exclam. aynen böyle devam!
Slang
keep up with the joneses v. her zaman en yeni ve iyi ürünlere sahip olmayı istemek
keep up with the joneses v. komşusuyla sidik yarıştırmak
keep up with the joneses v. sidik yarışı yapmak
keep up with the joneses v. sidik yarışına çıkmak
keep up with the joneses v. sidik yarışına girmek
keep up with the joneses v. sidik yarıştırmak