muhalif - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

muhalif



Bedeutungen von dem Begriff "muhalif" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 60 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
muhalif opponent n.
General
muhalif critic n.
muhalif objector n.
muhalif antagonist n.
muhalif adversary n.
muhalif opponent n.
muhalif dissenter n.
muhalif anti n.
muhalif contrarian n.
muhalif renegade n.
muhalif aginner n.
muhalif contrary adj.
muhalif repugnant adj.
muhalif dead against adj.
muhalif hostile adj.
muhalif antagonistic adj.
muhalif averse adj.
muhalif warring adj.
muhalif oppositional adj.
muhalif opposing adj.
muhalif dissident adj.
muhalif inimical adj.
muhalif opposite adj.
muhalif disaffected adj.
muhalif dissentient adj.
muhalif discordant adj.
muhalif adverse adj.
muhalif adversative adj.
muhalif defiant adj.
muhalif contradictory adj.
muhalif adversary adj.
muhalif adversarious adj.
muhalif recusant adj.
muhalif contradictory adj.
muhalif alien adj.
muhalif enemy [obsolete] adj.
muhalif unpeaceable adj.
muhalif malignant [obsolete] adj.
muhalif retrograde [obsolete] adj.
muhalif oppugnant adj.
muhalif dissonant adj.
muhalif counter adj.
muhalif crossgrained adj.
muhalif contrariant adj.
muhalif discordable adj.
muhalif against prep.
muhalif at square [obsolete] expr.
Colloquial
muhalif oppo n.
Trade/Economic
muhalif rival n.
muhalif contrary adj.
Law
muhalif opponent n.
muhalif adversarial adj.
muhalif adverse adj.
muhalif repugnant adj.
muhalif contrary adj.
muhalif adversary adj.
Politics
muhalif dissident adj.
Military
muhalif opponent n.
Archaic
muhalif concurrent n.
muhalif dissentaneous adj.

Bedeutungen, die der Begriff "muhalif" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 143 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
muhalif kişi adversary n.
muhalif kimse encounterer n.
muhalif olmalarına rağmen birlikte çalışmak zorunda olan kişiler frenemy n.
karşıt/muhalif görüş an opposing view n.
muhalif gazeteci dissident journalist n.
zulüm görmüş muhalif persecuted dissident n.
üzerinde muhalif tanımların olduğu kavram essentially contested concept n.
ılımlı muhalif moderate opponent n.
muhalif olma recusance n.
muhalif olma recusancy n.
muhalif kimse recusant n.
muhalif olma unpeaceableness [obsolete] n.
muhalif fikir heterodoxy n.
muhalif kimse renegado n.
muhalif kimse renegat n.
muhalif kimse objector n.
muhalif kimse opposite n.
muhalif olma oppugnancy n.
muhalif kimse impugner n.
muhalif kimse dissentient n.
muhalif kimseler dissidents n.
muhalif konuma kademeli saldırı salami tactics n.
muhalif kimse disassenter n.
(17. yüzyılda) yerel cemaat kontrolünü savunan muhalif ingiliz grup seeker n.
muhalif kimse snarler n.
muhalif sanatçı provocateur n.
muhalif aktivist provocateur n.
muhalif olmak dissent v.
muhalif bir yazı yazmak/kaleme almak write a contrarian piece v.
muhalif olmak disfavor [us] v.
muhalif olmak disfavour [uk] v.
muhalif olmak dissonate v.
(siyasi örgütlenmeyi) muhalif unsurlardan arındırmak cleanse v.
muhalif olmak disassent [obsolete] v.
-e muhalif adverse to adj.
muhalif olan dissentient adj.
-e muhalif dead set against adj.
-e karşı muhalif rebelled against adj.
genel görüşe/düşünceye muhalif olan/kafa tutan recusant adj.
muhalif olmayan nonantagonistic adj.
muhalif olmayan unchallenging adj.
birbirine muhalif tarafların ikisinin de zararda olduğu duruma ait veya ilişkin lose-lose adj.
muhalif olan dissentive adj.
siyaseten muhalif olan protest adj.
muhalif görüşü yansıtan protest adj.
muhalif bir şekilde adversatively adv.
muhalif bir şekilde dissentingly adv.
muhalif bir biçimde defiantly adv.
muhalif bir biçimde discordantly adv.
muhalif olarak oppositely adv.
muhalif bir şekilde dissidently adv.
muhalif bir şekilde defiantly adv.
muhalif bir şekilde inimically adv.
muhalif bir biçimde acock adv.
muhalif bir şekilde remonstrantly adv.
muhalif bir şekilde remonstratingly adv.
muhalif bir şekilde remonstratively adv.
-e muhalif opposite to prep.
-e muhalif in violation of prep.
Colloquial
her şeye muhalif olan çocuk/adam/kişi but-boy n.
-e karşı düşman/muhalif down on adj.
birine/bir şeye karşı düşman/muhalif down on someone or something adj.
Idioms
muhalif vaizlerin yuvası autem cackletub [obsolete] n.
bir hristiyanlık mezhebine muhalif olanların toplantı yeri autem cackletub [obsolete] n.
her şeye muhalif rebel without a cause n.
her şeye muhalif a rebel without a cause n.
politikacıların bir siyasi hedef veya amaç için muhalif parti veya üyeleriyle birleşmesi veya iş birliği yapması cross the aisle v.
(birine/bir şeye) muhalif olmak be dead set against (someone or something) v.
bir şeye muhalif olmak be dead set against something v.
(bir şeye) muhalif olmak be set against (something) v.
bir şeye/bir şey yapmaya muhalif olmak be set against something/against doing something v.
bir şeye/bir şey yapmaya muhalif olmak be (dead) set against something/against doing something v.
(birine/bir şeye) muhalif olmak make a dead set at (someone or something) [obsolete] v.
(birine/bir şeye) muhalif dead set against (someone or something) adj.
Trade/Economic
muhalif hisse senetleri dissenting shares n.
muhalif oy dissenting vote n.
Law
edebe muhalif hareketler indecent acts n.
kanuna muhalif kişi law breaker n.
kanuna muhalif against the law n.
kanuna muhalif contrary to code n.
muhalif taraf adverse party n.
muhalif fikir dissenting opinion n.
muhalif taraf opposing party n.
muhalif ifade counterstatement n.
muhalif olmak dissent v.
muhalif kalan dissenting adj.
edebe muhalif indecent
Politics
ayrıldığı siyasi gruba muhalif grup kuran kimse adullamite n.
ılımlı muhalif gruplar moderate rebel groups n.
muhalif bir cephe oluşturma build up opposition block n.
muhalif fikir dissenting opinion n.
muhalif oy vote against n.
muhalif oy verme black-balling n.
muhalif siyasal parti dissident political party n.
muhalif milletvekili non-senior mp n.
muhalif oy counter vote n.
muhalif milletvekili backbencher n.
muhalif görüş dissenter opinion n.
muhalif gösteri counter demonstration n.
muhalif oy blackball n.
suriye devrimci muhalif güçler ulusal koalisyonu national coalition of the syrian revolutionary and opposition forces n.
abd'de demokrat parti'ye muhalif olan eski bir siyasi parti whig party n.
abd'de demokrat parti'ye muhalif olan eski bir siyasi partinin hükümeti whiggarchy [rare] n.
abd'de demokrat parti'ye muhalif olan eski bir siyasi partinin egemenliği whiggarchy [rare] n.
whig partisi'nin üyeleri abd'de demokrat parti'ye muhalif olan eski bir siyasi parti whiggery n.
abd'de demokrat parti'ye muhalif olan eski bir siyasi partinin üyeleri whiggery n.
hükümete karşı yapılan muhalif miting morcha [india] n.
muhalif parti opposing party n.
iktidardaki grup, parti veya yönetime muhalif olan siyasi parti veya teşkilatlı grup opposition n.
muhalif oy vermek countervote v.
muhalif oy vermek vote against v.
muhalif olmak dissent v.
muhalif olarak oy kazanmak countervote v.
muhalif oy vermek blackball v.
avrupa birliği'ne muhalif olan eurosceptic adj.
devlet otoritesine muhalif olan antistate adj.
Informatics
yarı muhalif öğrenme-öğretme tabanlı optimizasyon quasi-oppositional teaching learning based optimization n.
Psychology
muhalif modeli adversary model n.
History
18. ve 19. yüzyılda ingiltere'de tory'lere muhalif parti whigs n.
abd'de demokratlara muhalif olup varlıklı kimseleri ve mesleki çıkarları temsil eden bir siyasi partinin üyesi whig n.
aristokrasiye karşı olup ticari ve muhalif çıkarları temsil eden toprak sahibi ingiliz soylular ve tüccarlar whigs n.
abd'de demokrat parti'ye muhalif olan eski bir siyasi partiye ait whig adj.
abd'de demokrat parti'ye muhalif olan eski bir siyasi partinin özelliğini taşıyan whig adj.
abd'de demokrat parti'ye muhalif olan eski bir siyasi parti ile ilgili whig adj.
Religious
meşru papaya muhalif olarak gösterilen rakip papa antipope n.
belirli kilise dogmalarına muhalif olan kimse heretic n.
inanca muhalif sectarian n.
resmen tanınmış olan bir kiliseye muhalif olanlar separation n.
Military
algı yönetimi ya da benzer yaklaşımlar bağlamında, birbirine muhalif bireyler, gruplar, istihbarat sistemleri veya yetkililer tarafından elde edilen veri categories of data n.
muhalif askeri kuvvet enemy n.
muhalif askeri kuvvete ait gemi, uçak, araç enemy n.
Ottoman Turkish
mefhum-u muhalif a contrario n.
Archaic
muhalif kimse malignant n.
muhalif kimse discrepant n.
muhalif olan overthwart adj.
inanca muhalif olan sectary adj.
Slang
çapulcu kadın (muhalif görüşe sahip olduğu için bu şekilde nitelendirilen kadın) nasty woman n.
edepsiz kadın (muhalif görüşe sahip olduğu için bu şekilde nitelendirilen kadın) nasty woman n.
Modern Slang
muhalif kimse an op n.
Star Wars
muhalif-sınıfı recusant-class n.
muhalif-sınıfı hafif destroyer recusant-class light destroyer n.
muhalif-sınıfı destek destroyeri recusant-class support destroyer n.
muhalif filosu renegade squadron n.