nurse - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

nurse

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "nurse" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 56 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
nurse n. hemşire
nurse n. hasta bakıcı
nurse v. hemşirelik yapmak
nurse v. meme vermek
nurse v. bakıcılık yapmak
General
nurse n. bakıcı
nurse n. hastabakıcı
nurse n. besleme
nurse n. bakım
nurse n. sütanne
nurse n. sütnine
nurse n. destekçi
nurse n. hemşire
nurse n. sütana
nurse n. dadı
nurse n. teşvik etme, güç verme işlevi gören unsur
nurse n. bir amacı destekleyen yer
nurse v. iyileştirmek
nurse v. hastabakıcılık yapmak
nurse v. kafaya takmak
nurse v. emzirmek
nurse v. süt vermek
nurse v. kollarına almak
nurse v. tedavi etmek
nurse v. meme emmek
nurse v. bakmak (hastaya)
nurse v. emdirmek
nurse v. özen göstermek
nurse v. bakmak
nurse v. dert etmek
nurse v. ilgilenmek
nurse v. (çocuğa) meme vermek
nurse v. yavaş yavaş tüketmek
nurse v. idareli kullanmak
nurse v. (kin/düşmanlık) beslemek
nurse v. hastaya bakmak
nurse v. teşvik etmek
nurse v. desteklemek
nurse v. (çocuğu/bebeği) büyütmek
nurse v. çocuğa bakmak
nurse v. eğitmek
nurse v. (bitkiyi) özenle yetiştirmek
nurse v. (şirketi) kar ettirerek büyütmek
nurse v. az az yemek
nurse v. dikkatlice tutmak
nurse v. özenle kullanmak
nurse v. desteklemek
nurse v. destek olmak
nurse v. takviye etmek
Marine Biology
nurse n. bazı ascidiyenlerde blastozoit üreten ve taşıyan aseksüel oozoit
nurse n. hemşire köpekbalığı
Zoology
nurse n. kendi türünden başka bir hayvanın yavrusunu emziren hayvan
Botanic
nurse n. diğer genç ağaçları koruyup büyümelerini teşvik eden ağaç
Sport
nurse n. bilardoda karambol yapmak için topları bir arada tutma
nurse v. bilardoda karambol yapmak için (topları) bir arada tutmak
Entomology
nurse n. kolonideki larvaları besleyen işçi karınca veya arı

Bedeutungen, die der Begriff "nurse" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 240 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
head nurse n. başhemşire
General
nurse on call n. nöbetçi hemşire
licensed practical nurse n. ruhsatlı hemşire
dry nurse n. emzirmeyen dadı
head nurse n. baş hemşire
foster nurse n. sütnine
visiting nurse n. ziyaretçi hemşire
graduate nurse n. mezun hemşire
wet nurse n. sütnine
dry nurse n. bakıcı
wet nurse n. sütanne
dry nurse n. dadı
night nurse n. gece hemşiresi
dental nurse n. dişçi(lik) hemşiresi
specialist nurse n. uzman hemşire
nurse safety n. hemşire güvenliği
surgical nurse n. ameliyat hemşiresi
wet-nurse n. sütanne
nurse sow n. emzirici hayvanların çok yavrusu olduğu durumlarda tüm yavruların emzirilmesini mümkün kılmak üzere yavruları belirli bir sıraya göre meme uçlarına yerleştirme
dry nurse n. emzirmeyen bebek bakıcısı
nurse in charge n. görevli hemşire
head nurse n. servis sorumlusu/baş hemşire
charge nurse n. başhemşire
wet-nurse n. sütana
wet nurse n. sütana
wet nurse n. süt anne
wet-nurse n. süt anne
travel nurse n. gezici hemşire
male nurse n. erkek hemşire
trainee nurse n. stajyer hemşire
monthly nurse n. bir aylığına hizmet veren hemşire
monthly nurse n. kısa süreliğine hizmet veren hemşire
monthly nurse n. doğum sonrası kadınlara eşlik eden hemşire
consultant nurse [uk] n. hemşire ekipleri yöneten kıdemli hemşire
practical nurse n. uygulamalı deneyimi olan hemşire
practical nurse n. hemşirelik bakımında pratik deneyimi olup hemşirelik diploması olmayan kimse
plunket nurse [new zealand] n. plunket adlı bir çocuk gelişim derneğinin görevlendirdiği çocuk bakım hemşiresi
foster nurse n. bakıcı
foster nurse n. dadı
foster nurse n. besleyen kimse
foster-nurse n. bakıcı
foster-nurse n. dadı
foster-nurse n. koruyucu anne
state enrolled nurse n. lisanslı hemşire
state enrolled nurse n. devlette kayıtlı hemşire
state registered nurse n. lisanslı hemşire
state registered nurse n. devlette kayıtlı hemşire
put out to nurse v. emzirmek
put out to nurse v. bakmak
wet nurse v. süt annelik yapmak
nurse a viper in one's bosom v. koynunda yılan beslemek
nurse a grievance v. kin beslemek
nurse a grudge v. kin beslemek
nurse a grudge v. diş bilemek
nurse a grievance v. kin duymak
nurse somebody through v. hasta bakmak
nurse somebody through v. hastayken bakmak
nurse a grudge (against) v. kin duymak
nurse a grudge (against) v. kin gütmek
nurse a grudge (against) v. kin beslemek
nurse a grudge (against) v. garezi olmak
nurse a grudge (against) v. kin tutmak
nurse a baby v. (bebeğe vb) mama vermek
wet-nurse v. -e sütninelik etmek
wet-nurse v. -e özenle bakmak
wet-nurse v. emzirmek
nurse grudge v. garez beslemek
have an affair with a nurse v. bir hemşireyle aşk yaşamak
have an affair with a nurse v. bir hemşireyle ilişkisi olmak
wake to nurse v. (bebek) gece süt için uyanmak
nurse billiard balls v. bilardo toplarına hafifçe vurmak
put to nurse v. süt anneye yollamak
put to nurse v. hasta bakıcıya emanet etmek
wet-nurse v. özenle tedavi etmek
wet-nurse v. özenle ilgilenmek
dry-nurse v. (çocuğa) emzirmeksizin bakım vermek
dry-nurse v. bakıcı gibi davranmak
dry-nurse v. gereksiz yere gözetimde tutmak
in charge of a nurse adv. hemşire nezareti altında
Phrasals
nurse somebody through v. hasta bakıcılığını yapmak
nurse someone along v. (hasta) birine bakmak
nurse along v. yakından ilgilenmek
nurse along v. bir projenin/işin yolunda gittiğinden emin olmak
nurse along v. yakından takip etmek
nurse along v. itinayla yürütmek
nurse along v. titizlikle yürütmek
nurse (someone or something) through (something) v. (birine/bir şeye bir şey) boyunca bakmak
nurse (someone or something) through (something) v. (birine/bir şeye) zor bir süreçten çıkana kadar bakmak
nurse (someone or something) through (something) v. (birine/bir şeye bir hastalık) boyunca bakmak
nurse (someone or something) through (something) v. (biri/bir şey) iyileşene/düzlüğe çıkana kadar yanında olmak
nurse (someone or something) through (something) v. hastayken/zor durumdayken (birine/bir şeye) bakmak
nurse through v. hasta bakmak
nurse through v. hastayken bakmak
nurse through v. zor bir süreçten çıkana kadar bakmak
nurse through v. iyileşene/düzlüğe çıkana kadar yanında olmak
Colloquial
dry nurse n. iş yerindeki acemi çalışanı eğitip yönlendiren kimse
Idioms
nurse a snake in (one's) bosom v. koynunda yılan beslemek
nurse someone back to health v. birisine bakıcılık yapmak
nurse a grudge v. kin beslemek
nurse grudge v. kin gütmek
nurse grudge v. kin beslemek
nurse a viper in one's bosom v. koynunda yılan beslemek
nurse someone back to health v. (yeniden sağlığına kavuşana kadar) birine bakmak
nurse (one's) drink v. içkiyi yavaş içmek
nurse (one's) drink v. içkiyi dikkatli içmek
nurse (one's) drink v. yavaş yavaş içmek
nurse (one's) drink v. hızlıca mideye indirmek
nurse (one's) drink v. hızlı hızlı yemek/içmek
nurse (one's) drink v. çiğnemeden yutmak
nurse (one's) drink v. yuvarlamak (içki)
nurse a serpent in (one's) bosom v. koynunda yılan beslemek
nurse (someone or something) back to health v. (birine/bir şeye) bakıcılık yapmak
nurse (someone or something) back to health v. yeniden sağlığına kavuşana kadar (birine/bir şeye) bakmak
nurse (someone or something) back to health v. (birinin/bir şeyin) tıbbi bakımını yapmak
nurse (someone or something) back to health v. (birine/bir şeye) iyileşene kadar bakmak
nurse a drink v. içkiyi dikkatli içmek
nurse a drink v. yavaş yavaş içmek
nurse a drink v. içkiyi yavaş içmek
nurse a drink v. yavaş içmek
nurse a drink v. yudum yudum içmek
nurse a drink v. uzun sürede/sündüre sündüre içmek
nurse a grudge (against one) v. (birine karşı) kin beslemek
nurse a grudge (against one) v. (birine karşı) kin gütmek
nurse a grudge (against one) v. (birine karşı) kin duymak
nurse a grudge (against one) v. (birine karşı) garezi olmak
nurse a grudge (against one) v. (birine karşı) kin tutmak
nurse back to health v. bakıcılık yapmak
nurse back to health v. yeniden sağlığına kavuşana kadar bakmak
nurse back to health v. tıbbi bakımını yapmak
nurse back to health v. iyileşene kadar bakmak
Speaking
I want to be a nurse expr. hemşire olmak istiyorum
I would like to be a nurse expr. hemşire olmak istiyorum
Law
forensic nurse n. adli hemşire
Aeronautic
nurse plane n. benzin ikmal uçağı
flight nurse n. uçuş hemşiresi
Medical
certified nurse assistant n. amerika'da hemşirelik lisans eğitiminden sonra sertifika alınarak elde edilen asistan hemşire unvanı
certified nurse assistant n. hemşire muavini
registered general nurse [brit] n. lisanslı hemşire
registered general nurse [brit] n. diplomalı hemşire
nurse clinician n. özel eğitim almış ve doktorun görevlerinin çoğunu yerine getirebilen diplomalı hemşire
nurse practitioner n. tanı, psikososyal değerlendirme ve hasta yönetimi konularında ileri düzeyde uzmanlığa sahip ve belirli ilaçları yazmaya yetkili hemşire
nurse-patient relation n. hemşire-hasta ilişkisi
nurse-patient relation n. hemşirenin hastanın çıkarları doğrultusunda hareket etme sorumluluğu
nurse-practitioner n. tanı, psikososyal değerlendirme ve hasta yönetimi konularında ileri düzeyde uzmanlığa sahip ve belirli ilaçları yazmaya yetkili hemşire
theatre nurse n. ameliyat hemşiresi
emergency department nurse n. acil hemşiresi
scrub nurse n. ameliyat hemşiresi
emergency department nurse n. acil servis hemşiresi
emergency nurse n. acil servis hemşiresi
admiral nurse n. akıl hastanesi hemşiresi
emergency nurse n. acil hemşiresi
scrub nurse n. ameliyatta cerraha yardım eden hemşire
american association of occupational health nurse n. amerikan mesleki sağlık hemşire birliği
head nurse n. baş hemşire
chief nurse n. başhemşire
charge nurse n. baş hemşire
chief nurse n. baş hemşire
district nurse n. bölge hemşiresi
pediatric nurse n. çocuk hemşiresi
nurse midwife n. ebe hemşire
delivery nurse n. ebe hemşire
graduate nurse n. eğitim görmüş hemşire
nurse practitioners n. hemşirelik çalışanları
nurse midwives n. hemşire ebeler
delivery nurse n. hemşire ebe
nurse practice act (us) n. hemşirelik yasası
nurse therapist n. hemşire terapist
nurse-physician collaboration n. hemşire-doktor işbirliği
nurse assistant n. hastane hizmetlisi
nurse-patient relationship n. hemşire-hasta ilişkisi
nurse-patient relations n. hemşire-hasta ilişkileri
nurse- patient relationship n. hemşire hasta ilişkisi
nurse midwife n. hemşire ebe
public health nurse n. halk sağlığı hemşiresi
patient-to-nurse call systems n. hasta-hemşire çağrı sistemi
hemodialysis nurse n. hemodiyaliz hemşiresi
staff nurse n. kadrolu hemşire
qualified nurse n. kalifiye hemşire
floor nurse n. kat hemşiresi
clinic nurse n. klinik hemşiresi
registered nurse n. lisanslı hemşire
nurse practitioner n. pratisyen hemşire
paediatric nurse n. pediatri hemşiresi
pediatric nurse n. puerikültris
supervisor nurse n. sorumlu hemşire
charge nurse n. sorumlu hemşire
chief nurse n. sorumlu hemşire
head nurse n. sorumlu hemşire
attending nurse n. uzman hemşire
assistant nurse n. yardımcı hemşire
newborn intensive care nurse n. yenidoğan yoğun bakım hemşiresi
intensive care nurse n. yoğun bakım hemşiresi
charge nurse n. yüksek hemşire
rn (registered nurse) n. lisanslı hemşire
karitane nurse [new zealand] n. bebek ve annelerinin bakımı üzerine eğitim almış hemşire
surgical nurse n. ameliyat hemşiresi
surgical nurse n. ameliyathane hemşiresi
perioperative nurse n. ameliyat hemşiresi
perioperative nurse n. ameliyathane hemşiresi
licensed vocational nurse n. hastalara mesleki yardım sağlama yetkisi bulunan özel eğitimli kimse
district nurse [uk] n. (britanya'da) ulusal sağlık sisteminde belirli bir bölgeye hizmet etmek üzere görevlendirilen hemşire
nurse clinician n. klinisyen hemşire
barrier-nurse v. karantinaya almak
barrier-nurse v. (hastaya) karantinada bakmak
vna (visiting nurse association) abrev. abd'de evlere ziyarette bulunan hemşirelerin oluşturduğu bir dernek
rgn (registered general nurse) [uk] abrev. lisanslı hemşire
rgn (registered general nurse) [uk] abrev. diplomalı hemşire
lpn (licensed practical nurse) abrev. ruhsatlı hemşire
lpn (licensed practical nurse) abrev. lisanslı hemşire
lvn (licensed vocational nurse) abrev. ruhsatlı hemşire
lvn (licensed vocational nurse) abrev. engelli, hasta veya yaralı bakımı ile ilgilenen hastane hemşiresi
hn (head nurse) abrev. baş hemşire
cna (certified nurse assistant) abrev. lisanslı hemşire yardımcısı
srn (state registered nurse) abrev. lisanslı hemşire
Dentistry
dental nurse n. diş hekimi asistanı
Marine Biology
nurse shark (ginglymostomatidae) n. hemşire köpekbalıkları
nurse shark (ginglymostomatidae) n. subtropikal iklimleri seven, uzun bıyıklı ve çoğunlukla geceleri beslenen bir köpekbalığı familyası
nurse shark (somniosus microcephalus) n. grönland köpek balığı
nurse shark (carcharias taurus) n. kaplan kum köpek balığı
nurse shark (ginglymostoma cirratum) n. hemşire köpekbalığı
gray nurse shark n. grimsi bir avustralya köpek balığı
grey nurse shark n. grimsi bir avustralya köpek balığı
Botanic
nurse tree n. diğer genç ağaçları koruyup büyümelerini teşvik eden ağaç
Agriculture
nurse cow n. emzirici inek
Apiculture
nurse bee n. bakıcı arı
nurse colony n. bakıcı koloni
nurse colony n. besleyici koloni
Forestry
nurse log n. çürümüş kütük/ağaç gövdesi
nurse log n. çürümüş ağaç kütüğü/gövdesi
Education
trained nurse n. eğitimli hemşire
student nurse n. öğrenci hemşire
Environment
nurse pond n. balıkların beslendiği gölet
Military
air force nurse corps n. hava hemşire teşkilatı
air force nurse n. hava hemşiresi
air force nurse corps n. hava kuvvetleri hemşire teşkilatı
army nurse corps n. kara kuvvetleri hemşire sınıfı
army nurse n. kara kuvvetleri hemşiresi
Sport
anchor nurse n. bilardoda karambol yapmak için topları birbirine yakın tutma
Abbreviation
nzrn (new zealand registered nurse) n. yeni zelanda diplomalı hemşiresi
hn (head nurse) n. baş hemşire