plenary - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

plenary

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "plenary" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 23 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
plenary n. tüm üyelerin hazır bulunduğu oturum
plenary n. genel kurul toplantısı
plenary adj. sınırsız
plenary adj. tümel
plenary adj. bütün üyelerin hazır bulunduğu (toplantı/kurul)
plenary adj. mutlak
plenary adj. genel
plenary adj. külli
plenary adj. bütün üyelerin hazır bulunduğu
plenary adj. umumi
plenary adj. bütün
plenary adj. sonsuz
plenary adj. tam
plenary adj. nihai
plenary adj. kesin
plenary adj. her açıdan tam
plenary adj. salt
plenary adj. kusursuz
plenary adj. mükemmel
Trade/Economic
plenary adj. bütün üyelerin hazır bulunduğu
Technical
plenary n. komple
Telecom
plenary n. tam yetki
Religious
plenary n. aşai rabbani ayini sırasında okunan öğretiler, risaleler ve vaazlar kitabı

Bedeutungen, die der Begriff "plenary" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 21 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
plenary meeting n. genel toplantı
plenary authority n. tam yetki
plenary session n. genel kurul
plenary power n. sınırsız güç
Trade/Economic
plenary session n. genel kurul toplantısı
plenary session n. genel kurul
plenary committee n. genel kurul
Law
plenary session of administrative law divisions n. danıştay idari dava daireleri kurulu
council of state, plenary session of the chambers for administrative cases n. danıştay idari dava daireleri kurulu
plenary summons n. duruşma gününü bildirir meşruhatlı davetiye
Politics
sit in a plenary session n. genel kurul halinde toplanma
plenary session n. genel oturum
plenary session n. genel kurul toplantısı
plenary session of administrative law chambers n. idari dava daireleri genel kurulu
plenary session n. meclis genel kurulu
plenary session n. özel oturum
plenary session of the tax law chambers n. vergi dava daireleri genel kurulu
Religious
plenary indulgence n. katoliklerde mutlak af
plenary indulgence n. katoliklerde günah çıkardıktan sonra kişinin o zamana kadarki tüm günahlarının affedilmesi
plenary inspiration n. ilgili tüm konuları kapsayan vahiy
Military
plenary session n. toplantının açılış oturumu