self-contained - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

self-contained

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "self-contained" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 28 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
self-contained adj. müstakil
General
self-contained adj. düşüncelerini kendine saklayan
self-contained adj. kendine güvenen ve başkalarına pek ihtiyaç duymayan
self-contained adj. suskun
self-contained adj. kendine yeten
self-contained adj. işlemesi başka makineleri gerektirmeyen
self-contained adj. az konuşan
self-contained adj. kendi kendine yeten
self-contained adj. bağımsız
self-contained adj. resmi
self-contained adj. ciddi
self-contained adj. kontrollü
self-contained adj. ağırbaşlı
self-contained adj. olgun
self-contained adj. örtülü
self-contained adj. kapaklı
self-contained adj. (apartman dairesi) ayrı mutfaklı ve banyolu
self-contained adj. otokontrol sahibi
self-contained adj. soğukkanlı
self-contained adj. duygularını dizginleyebilen
self-contained adj. metanetli
Trade/Economic
self-contained adj. kendi kendini tamamlayan
Law
self-contained adj. müstakil
Technical
self-contained adj. bağımsız
self-contained adj. müstakil
self-contained adj. kendi kendine yeterli
Mechanic
self-contained adj. diğerlerinden bağımsız çalışan
Aeronautic
self-contained adj. müstakil

Bedeutungen, die der Begriff "self-contained" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 31 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
self contained adj. kendi kendine yeten
self contained adj. düşüncelerini kendine saklayan
self contained adj. az konuşan
self contained adj. suskun
self contained adj. kendine hakim olan
self-contained [uk] adj. (aileye tahsis edilmiş ev) tam donanımlı ve müstakil
Law
self contained adj. bağımsız
self contained adj. kendine yeten
self contained adj. kendi kendine yeten
Technical
open-circuit self-contained diving apparatus for use with compressed nitrox and oxygen n. basınçlı azot ve oksijenle kullanılan açık devre kendi kendine yeterli dalma aparatı
self-contained closed-circuit breathing apparatus for escape n. kaçış için kendi kendine yeterli kapalı devre solunum aparatı
self contained closed-circuit breathing apparatus n. kendi kendine yeterli kapalı devre solunum cihazı
self contained underwater breathing apparatus n. kendiliğinden depolu su altı solunum cihazı
self-contained compressed air diving apparatus n. kendi kendine yeterli sıkıştırılmış havalı dalma aparatı
self-contained open-circuit compressed air breathing apparatus n. kendi kendine yeterli açık devreli sıkıştırılmış hava solunum cihazı
self-contained open circuit compressed air breathing apparatus n. kendi kendine yeterli açık devreli basınçlı hava solunum cihazı
self-contained air conditioning system n. kompakt klima sistemi
self-contained steam engine n. krank mili yatağı motor çerçevesinde yerleşik bir buhar makinesi türü
self-contained steam engine n. portatif buhar makinesi
Informatics
self-contained data language n. özerk veritabanı dili
self-contained instrument n. özerk alet
Aeronautic
self contained adj. bağımsız
Marine
self contained underwater breathing apparatus n. bağımsız sualtı soluma aygıtı
scuba (self-contained underwater breathing aparatus) n. kendinden yeterli sualtı solunum aparatı
self contained underwater breathing apparatus n. kendi üzerinde taşınabilen sualtında soluma aygıtı
self-contained underwater breathing apparatus n. dalış seti
Military
self-contained training pods n. bağımsız eğitim bölmeleri
self-contained hydraulic components n. bağımsız hidrolik komple parçası
self-contained baseline system n. bir noktadan telemetre ile kestirme usulü
self-contained baseline system n. bir hedef kestirme usulü
self-contained range finder n. nişancı telemetresi