tesis

Bedeutungen von dem Begriff "tesis" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 41 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	tesis	plant n.
For these, far less stringent emission standards apply compared to waste incineration plants. Bunlar için atık yakma tesislerine kıyasla çok daha az sıkı emisyon standartları uygulanmaktadır. More Sentences
2	Common Usage	tesis	facility n.
Should I open an independent facility or purchase a franchise? Bağımsız bir tesis mi açmalıyım yoksa franchise mı satın almalıyım? More Sentences
General
3	General	tesis	establishment n.
Pasta, seafood dishes and premium wines ($) are some of the many things you can enjoy in this al fresco establishment. Makarna, deniz ürünleri yemekleri ve birinci sınıf şaraplar ($), bu açık hava tesisinde tadını çıkarabileceğiniz birçok şeyden bazılarıdır. More Sentences
4	General	tesis	premises n.
Of course, not every consumer will walk into the manufacturer's premises to ask about production methods. Elbette her tüketici, üretim yöntemlerini sormak için üreticinin tesislerine gitmeyecektir. More Sentences
5	General	tesis	facility n.
Rolls-Royce plans to open a new facility to make composite fan blades and fan cases for jet engines. Rolls-Royce, jet motorları için kompozit fan kanatları ve fan kasaları yapmak üzere yeni bir tesis açmayı planlıyor. More Sentences
6	General	tesis	site n.
It boasts Valentino and Michael Kors shops on site. Tesis bünyesinde Valentino ve Michael Kors mağazaları bulunmaktadır. More Sentences
7	General	tesis	installation n.
Ukraine will be removing its nuclear installations for security reasons. Ukrayna güvenlik gerekçesiyle nükleer tesislerini devre dışı bırakacak. More Sentences
8	General	tesis	facilities n.
This stadium's facilities leave much to be desired. Bu stadyumun tesisleri arzulanan çok şey bırakıyor. More Sentences
9	General	tesis	setting n.
We suggested setting objectives that would restore balance and creating instruments to track progress. Dengeyi yeniden tesis edecek hedeflerin belirlenmesini ve ilerlemeyi takip edecek araçların oluşturulmasını önerdik. More Sentences
Trade/Economic
10	Trade/Economic	tesis	installations n.
There is no doubt that nuclear power installations are not wholly safe from terrorist attacks. Nükleer enerji tesislerinin terörist saldırılara karşı tamamen güvenli olmadığına şüphe yoktur. More Sentences
11	Trade/Economic	tesis	plant n.
My second point concerns the safety of these plants. İkinci olarak bu tesislerin güvenliği konusuna değineceğim. More Sentences
Technical
12	Technical	tesis	installation n.
Such is the case with the British government's nuclear installation at Sellafield. İngiliz hükümetinin Sellafield'deki nükleer tesisiyle ilgili durum da böyledir. More Sentences
Computer
13	Computer	tesis	facility n.
Our facility has been recently renovated to provide a rich environment for learning and growth. Tesisimiz, öğrenme ve büyüme için zengin bir ortam sağlamak üzere yakın zamanda yenilenmiştir. More Sentences
Telecom
14	Telecom	tesis	facility n.
Elsewhere, a research facility in Japan has developed an imaging technique that visualizes the strengthening effect of inositol on hair. Başka bir yerde, Japonya'daki bir araştırma tesisi, inositolün saç üzerindeki güçlendirici etkisini görselleştiren bir görüntüleme tekniği geliştirdi. More Sentences
Automotive
15	Automotive	tesis	installation n.
Of course, any installation opting out must be required to take equivalent action to reduce emissions. Tabii ki, vazgeçen herhangi bir tesisin de emisyonları azaltmak için eşdeğer önlemler alması gerekmektedir. More Sentences
General
16	General	tesis	association n.
17	General	tesis	establishing n.
18	General	tesis	institution n.
19	General	tesis	service area n.
20	General	tesis	work n.
21	General	tesis	works n.
22	General	tesis	foundation n.
23	General	tesis	promotion n.
24	General	tesis	trust n.
25	General	tesis	amenity n.
26	General	tesis	setting up n.
27	General	tesis	stance n.
28	General	tesis	fare n.
Trade/Economic
29	Trade/Economic	tesis	works n.
30	Trade/Economic	tesis	setting up n.
31	Trade/Economic	tesis	founding n.
32	Trade/Economic	tesis	foundation n.
33	Trade/Economic	tesis	establishment n.
34	Trade/Economic	tesis	promotion n.
Law
35	Law	tesis	creation n.
Politics
36	Politics	tesis	establishment n.
Tourism
37	Tourism	tesis	complex n.
38	Tourism	tesis	amenity n.
Technical
39	Technical	tesis	machinery and equipment n.
40	Technical	tesis	facility cost n.
Archaic
41	Archaic	tesis	stablishment n.

Bedeutungen, die der Begriff "tesis" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 311 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	tesis etmek	establish v.
They need Russia to regularise and establish its affairs with them effectively. Rusya'nın kendileriyle olan ilişkilerini etkin bir şekilde düzenlemesi ve tesis etmesine ihtiyaçları var. More Sentences
General
2	General	tesis yönetimi	facilities management n.
Other suppliers include providers of office supplies, catering, office cleaning, and other facilities management providers. Diğer tedarikçiler arasında ofis malzemeleri, catering, ofis temizliği ve diğer tesis yönetimi sağlayıcıları yer almaktadır. More Sentences
3	General	tesis (özel bir hizmet için yapılmış)	facility n.
The hotel we booked has an excellent wellness facility. Rezervasyon yaptırdığımız otelde harika bir sağlıklı yaşam tesisi var. More Sentences
4	General	tesis etme	establishment n.
My question referred to a referendum on the establishment of democracy. Benim sorum demokrasinin tesis edilmesine ilişkin bir referanduma atıfta bulunuyordu. More Sentences
5	General	yeniden tesis etme	re-establishment n.
This re-establishment of freedom has allowed us to restore the historical unity of the peoples of Europe. Özgürlüğün bu şekilde yeniden tesis edilmesi, Avrupa halklarının tarihsel birliğini yeniden tesis etmemizi sağlamıştır. More Sentences
6	General	tesis (makineleri)	plant n.
You can find used plant machinery at an affordable price here. Just look at this second-hand forklift! Burada elden düşme tesis makinelerini uygun fiyata bulabilirsiniz. Şu ikinci el forklifte bir baksanıza! More Sentences
7	General	adaleti tesis etmek	establish justice v.
Bush thinks that he has been sent by God to establish justice on Earth. Bush, Tanrı tarafından yeryüzünde adaleti tesis etmek için gönderildiğini düşünüyor. More Sentences
8	General	güven tesis etmek	build trust v.
Measures to build trust are required if negotiations are to succeed. Müzakerelerin başarıya ulaşması için güven tesis edecek tedbirlerin alınması gerekmektedir. More Sentences
9	General	yeniden tesis etmek	reestablish v.
Although international law has been violated, there is now a chance to reestablish it. Her ne kadar uluslararası hukuk ihlal edilmiş olsa da, şimdi bunu yeniden tesis etmek için bir şans var. More Sentences
10	General	yeniden tesis etmek	restore v.
France hopes to restore diplomatic relations with Germany. Fransa, Almanya ile diplomatik ilişkilerini yeniden tesis etmeyi umuyor. More Sentences
11	General	yeniden tesis etmek	re-establish v.
And all this requires that we Europeans re-establish our unity and act together. Ve tüm bunlar biz Avrupalıların birliğimizi yeniden tesis etmemizi ve birlikte hareket etmemizi gerektiriyor. More Sentences
Trade/Economic
12	Trade/Economic	yeniden tesis etmek	re-establish v.
Thirdly, we must re-establish the defence effort where it has been relaxed, as it has in my country over recent years. Üçüncü olarak son yıllarda ülkemde olduğu gibi gevşemiş olan savunma çabalarını yeniden tesis etmeliyiz. More Sentences
Law
13	Law	tesis etmek	establish v.
That is why it is so important for the ECB to establish its own credibility. Bu nedenle Avrupa Merkez Bankası'nın kendi kredibilitesini tesis etmesi çok önemlidir. More Sentences
14	Law	tesis etmek	create v.
It is first necessary to create democracy and improve decision-making, and that is in the Convention's hands. Öncelikle demokrasiyi tesis etmek ve karar alma mekanizmasını geliştirmek gerekir ki bu da Sözleşme'nin elindedir. More Sentences
Technical
15	Technical	tesis etmek	establish v.
Because how can we possibly establish a right of ownership, ladies and gentlemen? Çünkü bir mülkiyet hakkını nasıl tesis edebiliriz, bayanlar ve baylar? More Sentences
General
16	General	menkul veya gayrimenkul bir şeyi veya bir malı başkasına ferağ edilememe koşuluyla bir kimseye veya mirasçılarına tesis yoluyla bağışlama	entailed interests n.
17	General	tesis müdürlüğü	plant management n.
18	General	yeni tesis denetimi	new facility inspection n.
19	General	model tesis anlaşması	model facility agreement n.
20	General	baraj tesis çalışmaları	appurtenant works n.
21	General	sosyal tesis	recreational facility n.
22	General	tesis bakımı	plant maintenance n.
23	General	tesis etme	institution n.
24	General	tesis ekleri	facility attachment n.
25	General	operasyonel tesis	operational facilities n.
26	General	tesis eden	establisher n.
27	General	beyan edilen tesis	declared facility n.
28	General	tesis yönetimi	facility management n.
29	General	tesis etme	foundation n.
30	General	tesis listesi	facilities list n.
31	General	önceden haberli tesis denetimi	formerly declared facility inspection n.
32	General	yeniden tesis etme	reestablishment n.
33	General	diplomatik ilişkilerin yeniden tesis edilmesi	restoration of diplomatic relations n.
34	General	sosyal tesis	day room n.
35	General	yeniden tesis	reestablishment n.
36	General	fenni ve sıhhi tesis tamircisi	utility repairman n.
37	General	tesis başkanı	head of facility n.
38	General	tesis/garaj vb gibi mahallerde kullanılan otomatik demir bariyer	boom gates n.
39	General	tesis/garaj vb gibi mahallerde kullanılan otomatik demir bariyer	boom barrier n.
40	General	yeniden tesis	re-establishment n.
41	General	tesis yöneticisi	facility manager n.
42	General	tesis yöneticisi	facility director n.
43	General	tesis müdürü	facility manager n.
44	General	tesis yerleşimi	facility layout n.
45	General	dini tesis	religious facility n.
46	General	güven tesis etme	trust building n.
47	General	ana tesis	main facility n.
48	General	özellikle bilimsel önemi olan bir şeyin belirli sınırlar dahilinde tutulduğu ve korunduğu tesis	containment facility n.
49	General	dostluğu yeniden tesis etme	reconcilement n.
50	General	sosyal tesis	recreation facility n.
51	General	yeniden tesis eden kimse	reestablisher n.
52	General	yeniden tesis etme	reformation [obsolete] n.
53	General	yeniden tesis etme	refoundation n.
54	General	yeniden tesis eden kimse	refounder n.
55	General	yeniden tesis etme	reinstalment n.
56	General	yeniden tesis etme	reinstallation n.
57	General	yeniden tesis etme	reinstallment n.
58	General	yeniden tesis etme	reinstitution n.
59	General	sosyal tesis	leisure center n.
60	General	kurum/kuruluş tesis etme	institution n.
61	General	tesis etme	institute [obsolete] n.
62	General	halat ve ip üretilen tesis	ropework n.
63	General	kar/buz faaliyetlerin yapılabildiği sosyal tesis	snowdome n.
64	General	bilimsel araştırma yürütülen tesis	research lab n.
65	General	tesis etmek	institute v.
66	General	kaldırmak (tesis vb)	deinstall v.
67	General	tesis etmek	frame v.
68	General	tesis etmek	found v.
69	General	tesis etmek	install v.
70	General	tesis kurmak	build a facility v.
71	General	tesis kurmak	build a plant v.
72	General	güven tesis etmek	build up trust v.
73	General	ipotek tesis etmek	collateralize v.
74	General	ipotek tesis etmek	encumber with a mortgage v.
75	General	tesis etmek	erect v.
76	General	ipotek tesis etmek	establish a lien v.
77	General	güven tesis etmek	establish trust v.
78	General	ipotek tesis etmek	collateralise v.
79	General	tekrar kurmak/tesis etmek	reinstitute v.
80	General	bir hedef/amaç tesis etmek	establish an objective v.
81	General	temin ve tesis etmek	provide and install v.
82	General	yeniden tesis etmek	reestate [obsolete] v.
83	General	yeniden tesis etmek	refound v.
84	General	yeniden tesis etmek	reinstal v.
85	General	yeniden tesis etmek	reinstall v.
86	General	adaleti tesis etmek	remedy [obsolete] v.
87	General	tesis etmek	make v.
88	General	tesis etmek	lay v.
89	General	tesis etmek	fabric [obsolete] v.
90	General	hatalı tesis etmek	misground v.
91	General	yeniden tesis etmek	renew v.
92	General	muhtemel bir girişim veya uygulama için tesis etmek	direct v.
93	General	önceden tesis etmek	preestablish v.
94	General	önceden tesis etmek	pre-establish v.
95	General	iyi tesis edilmiş	well founded adj.
96	General	tesis edilebilen	establishable adj.
97	General	tesis edilmiş	based adj.
98	General	tesis edilmemiş	unfounded adj.
99	General	önceden tesis edilmiş	preestablished adj.
100	General	tamamen faydalanılmayan (makine veya tesis)	underemployed adj.
101	General	mevcut bir tesis veya işlemden uyarlanmamış	grassroots adj.
102	General	mevcut bir tesis veya işlemden uyarlanmamış	grassroot adj.
103	General	mevcut bir tesis veya işleme ilave edilmemiş	grassroot adj.
104	General	mevcut bir tesis veya işleme ilave edilmemiş	grassroots adj.
105	General	(tesis veya makine sahibi tarafından) özel talebe bağlı olan	custom adj.
106	General	(tesis veya makine sahibi tarafından) kişisel talebe göre gerçekleştirilen	custom adj.
107	General	(tesis) depolama amaçlı kullanılan	self-storage adj.
Phrasals
108	Phrasals	tesis etmek	put in v.
109	Phrasals	(bir yerde) tesis etmek	base in v.
110	Phrasals	(bir yerde) tesis etmek	base in v.
Colloquial
111	Colloquial	alkoliklerin rehabilitasyonu için açılmış tesis	dryout n.
Idioms
112	Idioms	barışı tesis etmek	sheathe the sword v.
Trade/Economic
113	Trade/Economic	tesis senedi	deed of trust n.
114	Trade/Economic	entegre tesis	integrated plant n.
115	Trade/Economic	tesis makine ve cihazlar	plants machinery and equipment n.
116	Trade/Economic	belediye ve benzeri kurumlar tarafından tesis edilen şirket	municipal corporation n.
117	Trade/Economic	tesis kümeleri bileşimi	conglomerate combination n.
118	Trade/Economic	tesis etme	installation n.
119	Trade/Economic	tesis, makine ve cihazlar	machinery, plant and equipment n.
120	Trade/Economic	tesis, makine ve cihazlar	machinery, installation and equipments n.
121	Trade/Economic	sınai tesis	plant n.
122	Trade/Economic	tesis ve makineler	plant and machinery n.
123	Trade/Economic	tesis, makine ve cihazlar	machinery, equipment and installations n.
124	Trade/Economic	tesis, makine ve teçhizat	plant, machinery and equipment n.
125	Trade/Economic	sabit tesis	permanent facility n.
126	Trade/Economic	tesis içi personel	on-site personnel n.
127	Trade/Economic	tesis kurma masrafları	facility cost n.
128	Trade/Economic	rakip tesis	rival plant n.
129	Trade/Economic	turistik tesis kurma izni	tourist facility license n.
130	Trade/Economic	ekonomik tesis	economic foundation n.
131	Trade/Economic	tesis masrafı	organization cost n.
132	Trade/Economic	tesis masrafları	organization costs n.
133	Trade/Economic	tesis masrafları	preliminary expenses n.
134	Trade/Economic	tesis ve teçhizat	plant and equipment n.
135	Trade/Economic	tesis fonu	plant fund n.
136	Trade/Economic	ipotek tesis eden borçlu	mortgager n.
137	Trade/Economic	şirket tesis senedi	memorandum of association n.
138	Trade/Economic	tesis senedi	deed of foundation n.
139	Trade/Economic	tesis etme	founding n.
140	Trade/Economic	tesis eden	founder n.
141	Trade/Economic	tesis defteri	plant ledger n.
142	Trade/Economic	maksimum tesis kapasitesi	maximum plant capacity n.
143	Trade/Economic	tesis üretim programı kontrol memuru	expediter n.
144	Trade/Economic	optimum tesis büyüklüğü	optimum plant size n.
145	Trade/Economic	cari taahhütler için tesis edilen ihtiyatlar	renegotiation reserve n.
146	Trade/Economic	yeniden tesis	reestablishment n.
147	Trade/Economic	tasarım, geliştirme, üretim, tesis ve serviste kalite güvence modeli	model for quality assurance in design, development, production, installation, and servicing n.
148	Trade/Economic	üretim, tesis ve serviste kalite güvencesi modeli	model for quality assurance in production, installation and servicing n.
149	Trade/Economic	kimyasal tesis yönetimi/idaresi	chemical plant management n.
150	Trade/Economic	bütün tesis/fabrika	whole complex n.
151	Trade/Economic	bütün tesis/fabrika	entire complex n.
152	Trade/Economic	bütün tesis/fabrika	entire plant n.
153	Trade/Economic	bütün tesis/fabrika	whole plant n.
154	Trade/Economic	tesis/üretim yeri ana dosyası	site master file n.
155	Trade/Economic	zorunlu karşılık tesis dönemi	maintenance period n.
156	Trade/Economic	yeniden tesis	re-establishment n.
157	Trade/Economic	tesis bedeli	facility cost n.
158	Trade/Economic	gayrimenkul, tesis ve ekipman	property, plant and equipment (ppe) n.
159	Trade/Economic	arazi, tesis ve ekipman	property, plant and equipment (ppe) n.
160	Trade/Economic	tesis varlığı	plant asset n.
161	Trade/Economic	tesis mülkü	plant asset n.
162	Trade/Economic	ülkeye ait tesis ve malların (el değiştirdikten sonra) açık artırmayla satışı	clearing sale [australia] n.
163	Trade/Economic	ipotek tesis etmek	give a mortgage v.
164	Trade/Economic	yeniden tesis etmek	reestablish v.
165	Trade/Economic	tesis edilmiş	founded adj.
166	Trade/Economic	düzeni tesis etmek amacıyla	for the sake of good order expr.
Law
167	Law	nesep ilişkisini tesis etme	affiliation n.
168	Law	tesis senedi	deed of trust n.
169	Law	tesis senedi	trust deed n.
170	Law	rehindeki gayrimenkule tesis edilen ilave ipotek	wraparound encumbrance n.
171	Law	rehindeki gayrimenkule tesis edilen ilave ipotek	overriding trust deed n.
172	Law	rehindeki gayrimenkule tesis edilen ilave ipotek	all inclusive trust deed n.
173	Law	yasal anlamda meşru sayılmayan bir mezhebin amaçlarına tahsis edilen tesis	superstitious uses n.
174	Law	yetki olmadan avustralya'ya girme teşebbüsünde bulunanların mülteci olarak kabul edilip edilmeyeceklerine karar verilene kadar alıkondukları tesis	detention centre n.
175	Law	hak tesis etmek	establish a right v.
176	Law	tesis etmek	found v.
177	Law	tesis etmek	install v.
178	Law	tesis etmek	constitute v.
179	Law	rehin tesis etmek	put lien on v.
180	Law	(yürürlükten kalkan vasiyeti) yeniden tesis etmek	republish v.
Politics
181	Politics	diplomatik ilişkiler tesis etmek	establish diplomatic relations v.
182	Politics	otoriteyi tesis etmek	retain the authority v.
183	Politics	otoriteyi tekrar tesis etmek	restore the authority v.
184	Politics	otoriteyi tesis etmek	restore the authority v.
185	Politics	otoriteyi yeniden tesis etmek	restore the authority v.
186	Politics	otoriteyi tesis etmek	establish the authority v.
Industry
187	Industry	endüstriyel tesis	physical plant n.
188	Industry	endüstriyel tesis	mechanical plant n.
189	Industry	endüstriyel tesis	industrial plant n.
190	Industry	(tesis, endüstri) iş gücünün azaltılması	de-manning n.
191	Industry	iplik serilen bandın bulunduğu tesis binası	rope yard n.
192	Industry	iplik serilen bandın bulunduğu tesis binası	rope walk n.
193	Industry	(tesis, endüstri) iş gücünü azaltmak	de-man [uk] v.
Tourism
194	Tourism	günübirlik tesis	establishment for excursionists n.
195	Tourism	turistik tesis	tourist facility n.
196	Tourism	yapımı devam eden tesis	facility under construction n.
197	Tourism	sosyal tesis	leisure centre n.
198	Tourism	yüzer tesis	floating establishment n.
199	Tourism	küçük ölçekli tesis	small-size facility n.
200	Tourism	tesis olanakları	resort facilities n.
Technical
201	Technical	tesis masrafi	plant cost n.
202	Technical	distile su elde edilen tesis	evaporating plant n.
203	Technical	tesis ısıl verimi	plant thermal efficiency n.
204	Technical	sabit tesis	stationary unit n.
205	Technical	sabit tesis	fixed facility n.
206	Technical	otomatik tesis	automatic plant n.
207	Technical	yardımcı tesis	auxiliary plant n.
208	Technical	sabit tesis kurşun-asit akümülatörleri	lead-acid stationary batteries n.
209	Technical	endüstriyel tesis	industrial plant n.
210	Technical	endüstriyel tesis	industrial facility n.
211	Technical	tesis yerseçimi	plant location n.
212	Technical	tesis sığası	plant capacity n.
213	Technical	tesis yerleşimi	plant location n.
214	Technical	tesis örgütleşimi	plant organization n.
215	Technical	taşınır tesis	portable plant n.
216	Technical	tesis ve proses havalandırması	plant and process ventilation n.
217	Technical	pilot tesis	pilot plant n.
218	Technical	mimari ve topografik tesis planı	architectural and topographical installation plan n.
219	Technical	sabit tesis kurşun asit akümülatörü	stationary lead-acid battery n.
220	Technical	sabit tesis kurşun asit bataryası	stationary lead-acid battery n.
221	Technical	tesis sonrası bakım	maintenance after installation n.
222	Technical	borosilikat cam tesis boru sistemi ve ekleme parçaları	borosilicate glass plant piping and fittings n.
223	Technical	sabit tesis	stationary plant n.
224	Technical	taşınabilir tesis	transportable plant n.
225	Technical	buhar ile elektrik enerjisi üreten tesis	steam electric power plant n.
226	Technical	tesis yeri	installation site n.
227	Technical	tesis ve çalıştırma için kılavuz	guide for installation and operation n.
228	Technical	tesis yılı	year of construction n.
229	Technical	tesis ve tasarım tavsiyeleri	recommendations for design and installation n.
230	Technical	tesis ve kabul	installation and acceptance n.
231	Technical	tesis tasarımı	plant design n.
232	Technical	devletin gizli bilgilerinin saklanıp kullanılabildiği tesis	sensitive compartmented information facility n.
233	Technical	tesis etmek	install v.
234	Technical	tesis etmek	constitute v.
235	Technical	tesis edilmiş şartlar altında	under installed conditions expr.
Construction
236	Construction	tesis yapı koordinatörü	facilities construction coordinator n.
237	Construction	tesis inşaat koordinatörü	facilities construction coordinator n.
238	Construction	kiracının isteklerine göre üretilen tesis	build-to-suit (bts) n.
Automotive
239	Automotive	arabalı tesis	drive-in n.
240	Automotive	sabit tesis aküsü	stationary battery n.
Transportation
241	Transportation	kamyoncuların dinlenme ve yakıt ikmali için uğradığı tesis	truckstop [us/canadia] n.
Railway
242	Railway	demiryolu taşıtları üzerine tesis edilen cer transformatörü	traction transformer installed on board rolling stock n.
Aeronautic
243	Aeronautic	sahte tesis	decoy n.
244	Aeronautic	tesis yakıt tüketimi	installed fuel consumption n.
245	Aeronautic	hassas tesis	critical facility n.
Petrol
246	Petrol	boru sistemlerinin tasarımı ve tesis edilmesi	design and installation of piping systems n.
Mining
247	Mining	maden cevheri çıkaran ve işleyen tesis	ore mining and processing plant n.
Medical
248	Medical	alkol veya uyuşturucu bağımlılığı tedavisinde uzman tesis	detoxification centre n.
Pharmaceutics
249	Pharmaceutics	(genellikle hekim talebi üzerine) ilaçların özel dozaj veya formülasyonlarla birleştirildiği tesis	compounding pharmacy n.
Food Engineering
250	Food Engineering	süt ve süt ürünleri işleyen tesis	dairy plant n.
251	Food Engineering	besi hayvanlarının ete, et ürünlerine ve sabun gibi hayvan türevli ürünlere dönüştürüldüğü bir tesis	packing plant n.
Marine Biology
252	Marine Biology	atıksu arıtma tesis	waste water purification plan n.
Botanic
253	Botanic	tesis masrafı	plant cost n.
Agriculture
254	Agriculture	tahılların öğütüldüğü tesis	grain milling facilities n.
History
255	History	1660 yılında kral II. charles'ın dönüşü ve monarşinin yeniden tesis edilmesi	the restoration n.
Archaeology
256	Archaeology	ingiltere'de antik bir izabe tesis alanı	bole n.
Religious
257	Religious	(hinduizm'de) dini törenleri tesis eden ve kanunları koyan, insan ırkının ilk atası ve dünyanın hakimi	manu n.
Environment
258	Environment	tesis içi acil durum	site area emergency n.
259	Environment	aynı tesis içinde yeniden işlenip kullanılan atık	internalized waste n.
260	Environment	rüzgar kesici tesis	windbreak facilities n.
261	Environment	tesis randımanı	plant efficiency n.
262	Environment	nükleer tesis işleticisi	nuclear facility operator n.
263	Environment	takviye edilmiş tesis	hardened site n.
264	Environment	nükleer tesis	nuclear facility n.
265	Environment	hayati olmayan tesis sistemleri	non-vital plant system n.
266	Environment	termal tesis	thermal facility n.
267	Environment	iskoçya'nın kuzeyinde bulunan bir nükleer tesis alanı	dounreay n.
268	Environment	atık maddelerden enerji üreten tesis	cogenerator n.
269	Environment	tesis içi	on-site adj.
270	Environment	tesis dışı	off-site adj.
Military
271	Military	tahsisat kullanan tesis	fiscal station n.
272	Military	tali tesis	subinstallation n.
273	Military	tahsisat kullanan tesis numarası	fiscal station number n.
274	Military	tıbbi tedavinin başladığı tesis	originating medical facility n.
275	Military	tesis işletme ve bakımı	operation and maintenance of facilities n.
276	Military	tesis güvenlik belgesi	facility security clearance n.
277	Military	tesis işletme ve bakım esas maliyeti hesabı	operation and maintenance of facilities primary cost account n.
278	Military	tesis işletme ve bakım bütçe faaliyet hesabı	operation and maintenance of facilities budget activity account n.
279	Military	üs dışı tesis	noncontiguous facility n.
280	Military	tesis teçhizatı	plant equipment n.
281	Military	tesis kullanma ücreti	asset use charge n.
282	Military	temizlenmiş tesis	cleared facility n.
283	Military	tesis işletme ve bakım tali maliyet hesabı	operation and maintenance of facilities secondary cost account n.
284	Military	tesis test kıymetlendirmesi	facility rating n.
285	Military	müteferrik tesis	miscellaneous installation n.
286	Military	sabit tesis	fixed plant n.
287	Military	sahte tesis	dummy installation n.
288	Military	sahte tesis	decoy n.
289	Military	sosyal tesis	social facility n.
290	Military	denizaltılara karşı tesis edilen mayın tarlası	antisubmarine minefield n.
291	Military	genel tesis kartı	general facilities card n.
292	Military	fenni ve sıhhi tesis maddeleri	utility items n.
293	Military	fenni ve sıhhi tesis maddeleri	standard items n.
294	Military	ihtiyaç fazlası tesis	surplus installation n.
295	Military	korunan tesis	protected site n.
296	Military	kritik tesis	critical facility n.
297	Military	askeri tesis	military establishment n.
298	Military	mali tesis	fiscal station n.
299	Military	mali tesis numarası	fiscal station number n.
300	Military	ana tesis listesi	key facility list n.
301	Military	askeri tesis	military installation n.
302	Military	kurulu füze/roketler (tesis içinde bölüm)	missile installations n.
303	Military	müşterek tesis kullanım kurulu	joint facilities utilization board n.
304	Military	(hava kuvvetleri'nde) en az bir uçak filosu büyüklüğündeki faal birlik, yedek birlik veya koruma birliğinin işlettiği bir tesis	minor installation n.
305	Military	yönlendirilmiş enerji silahlarının, cihazlarının ve karşı önlemlerinin düşmana ait teçhizat, tesis ve personele zarar vermede veya elektromanyetik spektrumun düşmanca kullanımını önlemede kullanılmasını içeren askeri harekat	directed-energy warfare n.
306	Military	(hava kuvvetlerinde) ana tesis ve eklerini oluşturan arazi ve binalar	installation complex n.
307	Military	savaş sırasında hava manevraları için yeterli yakıt ve mühimmat sağlamak üzere tasarlanan geçici tesis	forward arming and refueling point n.
308	Military	kanun ve nizamı yeniden tesis etmek	reinstate law and order v.
309	Military	yönlendirilmiş enerji silahlarının, cihazlarının ve karşı önlemlerinin düşmana ait teçhizat, tesis ve personele zarar vermede veya elektromanyetik spektrumun düşmanca kullanımını önlemede kullanılmasını içeren askeri harekat	dew (directed-energy warfare) abrev.
Archaic
310	Archaic	tesis etmek	stablish v.
Star Wars
311	Star Wars	r/m tesis dört derin rıhtımı	r/m facility four deepdock n.