ton - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

ton



Bedeutungen von dem Begriff "ton" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 11 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
ton n. moda
ton n. ton
ton n. ton, 1000 kg
ton n. şıklık
ton n. stil
ton n. sosyete
ton n. moda dünyası
Technical
ton n. delikli kart
Automotive
ton n. ton
Sport
ton n. krikette 100 koşu puanı
British Slang
ton n. (skor, mil mesafesi) yüze ulaşmak

Bedeutungen von dem Begriff "ton" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 29 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
ton tone n.
General
ton manner n.
ton gradation n.
ton chord n.
ton t n.
ton tonicity n.
ton cast n.
ton colour n.
ton short ton n.
ton ton n.
ton color n.
ton shade n.
ton line n.
ton tonne n.
ton timber [dialect] n.
ton schade n.
ton scug [scotland] n.
Technical
ton tone n.
Computer
ton hue n.
ton tint n.
Automotive
ton ton n.
Gastronomy
ton tuna fish n.
Marine Biology
ton metric ton n.
ton northern bluefin tuna n.
Linguistics
ton tone n.
ton tamber n.
Meteorology
ton climature [rare] n.
Music
ton timber n.
Abbreviation
ton tn. n.

Bedeutungen, die der Begriff "ton" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 380 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
ton balığı tuna n.
ton balığı tunny n.
ton balığı tuna fish n.
General
ton, 1000 kg ton n.
ton (ses veya renge ait) tone n.
yarım ton halftone n.
bin ton gross ton n.
ton (renk için) hue n.
yarım ton semitone n.
yabancı ton alien tone n.
açık bir ton (renkte) tint n.
gros ton gross tonnage n.
büyük ton long ton n.
ton duyarsızlığı tone deafness n.
ton (renge ait) shade n.
kilo ton kiloton n.
renk veya ton çıkartma vignetting n.
ton mil ton mile n.
1 milyar ton gigaton n.
yarı ton halftone n.
ton sağırlığı tone deafness n.
karmaşık ton complex tone n.
ayak-ton foot-ton n.
gros ton gross ton n.
büyük ton gross ton n.
metrik ton metric ton n.
ton değişimi tint change n.
yan ton(yan ses) sidetone n.
ton-kuvvet ton-force n.
ton/saat ton per hour (tph) n.
metre ton metric ton n.
çalarken ton değiştirme özelliğine sahip afrika'ya özgü bir vurmalı çalgı talking drum n.
elektronik ton yerine orijinal ses kaydının kullanıldığı cep telefonu zil sesi realtone n.
yaban mersini kırmızısı veya orta ton nar kırmızısından daha sarımsı ve daha mat olan koyu bir kırmızı marroon n.
koyu ton dark n.
koyu ton darkness n.
ton balığı german n.
(org çalınırken) sürdürülen ton pedal n.
uyumsuz ton percussion n.
alt ton subtone n.
(ses) ton pitch n.
ton vermek tone v.
ton vermek entune v.
(renk tonunu) başka bir renk veya ton ekleyerek değiştirmek break v.
ton ile ilgili tonic adj.
ton farkları çok olan contrasty adj.
ton farklı checkered adj.
(ton) keskin brilliant adj.
(ton) net brilliant adj.
(ton) akıcı liquid adj.
koyu sarımsı pembe ile orta ton turuncu arasındaki tonlara ait rufous adj.
kederli ton sullen adj.
ton cinsinden in tonnes adv.
Phrasals
(bir şeye bir şeyle) açık bir ton vermek tinge (something) with (something) v.
Colloquial
bir ton a basinful of expr.
Idioms
sessizlik giderici ton comfort noise n.
sessizlik giderici ton comfort tone n.
bir ton para a pile jack rice couldn't jump over n.
bir ton para a roll Jack rice couldn't jump over n.
(birine) bir ton laf söylemek be down on somebody like a ton of ˈbricks v.
(birine) bir ton fırça çekmek/atmak be down on somebody like a ton of ˈbricks v.
(birine) bir ton laf söylemek come down on somebody like a ton of ˈbricks v.
(birine) bir ton fırça çekmek/atmak come down on somebody like a ton of ˈbricks v.
birine bir ton laf söylemek be/come down on somebody like a ton of ˈbricks v.
birine bir ton fırça çekmek/atmak be/come down on somebody like a ton of ˈbricks v.
(birinden bir ton) fırça/papara yemek take (a lot of) stick (from someone) v.
bir ton (insan/şey) a ton of (people or things) expr.
Trade/Economic
dedveyt ton dead weight ton n.
mil başına bir ton ton mile n.
milyon ton eşdeğeri petrol million ton equivalent of petroleum n.
metrik ton metric ton n.
navlun ton freight ton (f/t) n.
sicile kayıtlı gros ton gross register tonnage n.
ton başına yük taşıma kapasitesi tonnage n.
ton başı ücret tonnage rate n.
ton hesabı üzerinden ödenen ücret tonnage rate n.
ton başına ödenen ücret tonnage rate n.
ton hesabı üzerinden ücret tonnage rate n.
ton başına garanti edilen yer guaranteed space per ton n.
uzun ton long ton n.
detveyt ton deadweight ton n.
ton başına per ton adv.
Politics
uluslararası atlantik ton balıklarını koruma komisyonu international commission for the conservation of atlantic tunas n.
Institutes
atlantik ton balığının korunmasına ilişkin uluslararası komisyon international commission for the conservation of atlantic tuna n.
Insurance
brüt ton gross tons n.
Technical
bir ton ağırlığındaki bir nesneyi 30 cm yüksekliğe kaldırırken yerçekimine karşı harcanan bir birim enerji ton-foot n.
bir ton ağırlığındaki bir nesneyi 30 cm yüksekliğe kaldırırken yerçekimine karşı harcanan bir birim enerji foot-ton n.
bir ton kömürün 8000 kilovat saat (kwh) enerji sağladığı fikrine dayanarak yapılan enerji üretimi/tüketimi ölçüsü tonne of coal equivalent n.
aynı ton etkisi tone-in-tone effect n.
brüt ton gross ton n.
büyük ton long ton n.
bir milyon ton megaton n.
bir sesin ton ölçü birimi decibel n.
bin ton kiloton n.
kısa ton short ton n.
küçük ton short ton n.
long ton long ton n.
milyar ton gigaton n.
metrik ton mt n.
saf ton kemik iletimi odiyometresi pure-tone bone-conduction audiometry n.
salt ton pure tone n.
saf ton hava iletimi eşik odiyometrisi pure tone air conduction threshold audiometry n.
ton pekiştirici line enhancer n.
ton olarak ağırlığı the weight in tons n.
temel saf ton hava ve kemik iletimi eşik odyometrisi basic pure tone air and bone conduction threshold audiometry n.
ton susturma tone squelch n.
tam ton full shade n.
ton azaltılması tone down n.
ton ayarı tone control n.
uzun ton long ton n.
yarım ton halftone n.
yarı ton halftone n.
1016 kiloluk ton long ton n.
21 ton kömüre tekabül eden bir ölçü birimi keel n.
iki rengin aynı ton, canlılık ve açıklığa sahip olması match n.
zar zor duyulabilen seslerden oluşan ton wildtrack n.
bir milyon ton trinitrotoluene eşdeğer bir patlama enerjisi birimi megaton n.
tahta veya mermerde farklı ton veya renkte uzun dalgalı çizgi vein n.
(yarım ton baskıda) en koyu/yoğun nokta solid n.
ton değişimi tonal shift n.
ton başına düşen mineral içerik miktarı (belirtilen şekilde) çıkmak mill-run v.
uzun ton lt (long ton) abrev.
1016 kiloluk ton lt (long ton) abrev.
Computer
açık gri ton light grayscale n.
gri ton grayscale n.
gri ton greyscale n.
gri ton grey scale n.
gri ton dolgulu siyah black with grayscale fill n.
karmaşık ton complex tone n.
karmaşık ton complex sound n.
orta ton midtone n.
salt sinüzoidal ton pure tone n.
sinüzoidal ton pure tone n.
ton pekiştirici line enhancer n.
ton denetimleri tone controls n.
ton kullanımda ışığı tone enable led n.
ton ana rengi tint base color n.
ton yok tones off expr.
Informatics
gri ton histogramı intensity histogram n.
sinüs biçimli ton pure tone n.
ton üreteci tone generator n.
yan ton sidetone n.
Telecom
çift ton çok frekanslı işaretleşme dual tone multi frequency signalling n.
iki ton işaretli telgraf two-tone telegraph n.
konuşma yan ton işareti speech sidetone n.
meşgul ton busy tone n.
saf ton ses diyagramı pure tone audiogram n.
telefon yan ton işareti telephone sidetone n.
ton ile işaretleşme tone signaling n.
ton farklılığı tone diversity n.
ton çeşitliliği tone diversity n.
yeniden düzenlenen ton işareti reorder tone n.
Electric
ton ayarı tone control n.
Mechanic
makinenin/motorun uyguladığı basınç veya itkinin ton cinsinden değeri tonnage n.
Textile
ton üzerine ton tone-on-tone n.
Construction
ton (renk) tonality n.
Dyeing
orta ton sarımsı yeşil bir renk zinc green n.
orta ton sarımsı yeşil bir renk cobalt green n.
orta ton sarımsı yeşil bir renk rinnemann's green n.
orta ton sarımsı yeşil bir renk saxony green n.
orta ton sarımsı yeşil bir renk smalt green n.
orta ton sarımsı yeşil bir renk cinnabar green n.
orta ton sarımsı yeşil bir renk milori green n.
orta ton sarımsı yeşil bir renk silk green n.
orta ton sarımsı yeşil bir renk deep chrome green n.
orta ton mavi ile lacivert arasında bir renk lapis n.
su yeşilinden daha sarı ve koyu olan orta ton bir yeşil myrtle n.
su yeşilinden daha sarı ve koyu olan orta ton bir yeşil myrtle green n.
tütün kahverengisinden daha açık, yoğun ve daha kızıl olan orta ton kahverengi malabar n.
doru renginden daha sarı ve açık olan orta ton bir kahverengi manchu n.
doru renginden daha sarı ve açık olan orta ton bir kahverengi sherry brown n.
doru renginden daha sarı ve açık olan orta ton bir kahverengi sherry n.
doru renginden daha sarı ve açık olan orta ton bir kahverengi clove n.
doru renginden daha sarı ve açık olan orta ton bir kahverengi manganese brown n.
doru renginden daha sarı ve açık olan orta ton bir kahverengi manganese bister n.
doru renginden daha sarı ve açık olan orta ton bir kahverengi rangoon n.
hakiden daha açık, canlı ve kırmızı olan açık ton sarımsı bir kahverengi manila n.
hakiden daha açık, canlı ve kırmızı olan açık ton sarımsı bir kahverengi manilla n.
yaban mersini kırmızısı veya orta ton nar kırmızısından daha sarımsı ve daha mat olan koyu bir kırmızı marron n.
yaban mersini kırmızısı veya orta ton nar kırmızısından daha sarımsı ve daha mat olan koyu bir kırmızı marroon n.
macenta pembesinden daha mavimsi ve soluk bir ton maul n.
macenta pembesinden daha mavimsi ve daha soluk bir ton mallow red n.
kobalt camı renginden daha soluk olan bir orta ton mavi air blue n.
kobalt camı renginden daha soluk olan bir orta ton mavi armenian stone n.
kobalt camı renginden daha soluk olan bir orta ton mavi blue ashes n.
kobalt camı renginden daha soluk olan bir orta ton mavi cendre n.
kobalt camı renginden daha soluk olan bir orta ton mavi chessylite blue n.
kobalt camı renginden daha soluk olan bir orta ton mavi copper blue n.
kobalt camı renginden daha soluk olan bir orta ton mavi hungarian blue n.
kobalt camı renginden daha soluk olan bir orta ton mavi lambert's blue n.
kobalt camı renginden daha yeşil ve daha soluk olan bir orta ton mavi stone blue n.
soluk turuncu sarı veya sarımsı gri bir ton moonlight n.
sarımsı bir orta ton gri gull n.
sarı yaldız renginden daha soluk bir ton mummy n.
orta ton bir kırmızımsı turuncu flamingo n.
ton rengi shade n.
(rengi) başka bir ton ile karıştırarak nötr hale getirmek neutralize v.
(rengi) başka bir ton ile karıştırarak nötr hale getirmek neutralise v.
(daha güçlü bir ton ile) bastırmak overtone v.
Automotive
gros ton gross ton n.
kısa ton short ton n.
tam ton mass tone n.
Transportation
brüt ton grt (gross registered tons) abrev.
Railway
ton mil ton mile n.
ton mil ton mileage n.
ton kilometre ton-kilometer n.
demiryolu şirketinin belirli bir süre içinde taşıdığı yolcu ve ton ağırlığın mil cinsinden toplam birimi traffic mile n.
Aeronautic
taşınan ton-km carried ton-km n.
Marine
açık deniz ton balığı uzunyol balıkçılığı pelagic tuna longline fishery n.
bir hacme kaç ton mal yükleneceğini belirten rakam stowage factor n.
gros ton gross ton n.
gros ton register ton n.
küçük ton short ton n.
net ton net tonnage n.
yük ton freight ton n.
Petrol
ton eşdeğer petrol (tep) tons of oil equivalent (toe) n.
ton eşdeğer petrol (tep) tonne of oil equivalent (toe) n.
t.e.p. (ton eşdeğer petrol) t.o.e. (tonnes of oil equivalent) n.
Medical
saf ton kemik iletimi odiyometrisi pure tone bone conduction audiometry n.
(odyolojide) göreceli bir ton aralığı birimi mel n.
uskumru ve ton balığı gibi balıkların ürettiği bir zehir scombrotoxin n.
Printing
baskı görseline nokta vb. transparan şekillerle ton ekleme ben day n.
baskı görseline nokta vb. transparan şekillerle ton ekleme benday n.
(yarım ton baskı plakasında) noktaları ovalayıp büyüterek koyu alan oluşturmak burnish v.
Gastronomy
mayonezli ton balığı tuna mayonnaise [brit] n.
konserve ton balığı canned tuna n.
konserve ton balığı tinned tuna n.
ton balıklı salata tuna salad n.
ton balıklı makarna salatası tuna pasta salad n.
ton balığı tunny fish n.
ton balığı ezmesi fish spread n.
ton balıklı sandviç tuna fish sandwich n.
ton balıklı salata tuna fish salad n.
ton balıklı sandviç tuna sandwich n.
ton balığı konservesi can of tuna n.
konserve ton balığı can of tuna n.
ton balığı konservesi canned tuna n.
konserve ton balığı canned tuna n.
Physics
ton-kuvvet tone-force n.
temel ton fundamental tone n.
müzikal sesin kulakta bir dizi kurucu saf harmonik ton olarak algılandığını belirten bir yasa ohm’s law n.
müzikal sesin kulakta bir dizi kurucu saf harmonik ton olarak algılandığını belirten bir yasa ohm's law n.
Marine Biology
ton balığı alalonga n.
ton balığı albicore n.
ton balığı ton (thunnus alalunga) n.
ton balığı tunnyfish n.
çizgili ton skipjack tuna n.
ton balığı albacore n.
ton balığı northern bluefin tuna n.
ton balığı skipjack tuna n.
ton tipi yüzme thunniform swimming n.
pasifik okyanusunda bulunan, ton balığı avında yem olarak kullanılan küçük bir hamsi anchoveta (cetengraulis mysticetus) n.
pasifik okyanusunda bulunan, ton balığı avında yem olarak kullanılan küçük bir hamsi anchovetta n.
pasifik okyanusunda bulunan, ton balığı avında yem olarak kullanılan küçük bir hamsi pacific anchoveta n.
atlantik ve pasifik okyanusunun ılıman sularında yetişen ton balığı benzeri orta boy bir balık atlantic bonito (sarda sarda) n.
atlantik ve pasifik okyanusunun ılıman sularında yetişen ton balığı benzeri orta boy bir balık skipjack n.
çizgili ton balığı bonito n.
uskumrudan büyük, ton balığından küçük benzer cinsteki çeşitli balıklara verilen ad bonita n.
ton balığı horse mackrel (orcynus thunnus) n.
Astronomy
ton 618 ton 618 n.
Zoology
soyu ingiliz soğuk kanlı at ırkına dayanan 180 cm uzunluğunda ve 1 ton ağırlığında bir at shire horse n.
ton balığı thon n.
Fishery
ton balığı avında kullanılan bir breton yelkenli teknesi thonnier n.
pasifik okyanusunda ton balığı avında kullanılan dizel motorlu tekne tuna clipper n.
akdeniz'de ton balığı yakalamak için kullanılan büyük bir balık havuzu madrague n.
akdeniz'de ton balığı yakalamak için kullanılan ablatya madrague n.
ton balığı filetosu fletch n.
(ton balığı avında kullanılan) suni kalamar yemi squid n.
Linguistics
belirli bir dil veya ağızda kullanılan ton sistemi tonal system n.
belirli bir dil veya ağızda kullanılan ton sistemi tone system n.
ton bilgisi öğrenen öğrenci tonetician n.
bileşik ton compound tone n.
düz ton level tone n.
kayan ton contour tone n.
seken ton register tone n.
ton bilgisi tonetics n.
ton değişkesi allotone n.
ton dili tone language n.
ton seçimi tone selection n.
ton dili tonal language n.
ton değişimi tone change n.
ton dilleri tone languages n.
ton uzunluğu tone length n.
yalın ton simple tone n.
kelimede diğerinden daha yüksek olan (ton) upstepped adj.
kelimede diğerinden daha yüksek olan (ton) upstepping adj.
History
yabancı tüccarlarca ithal edilen her ton başına iki şilin vergi prisage n.
Environment
ton ayrımı reversal n.
Military
gayri safi ton register ton n.
kısa ton (907.18 kg) short ton n.
kısa ton short ton n.
patlama enerjisi bir milyon ton trinitrotoluene eşdeğer bir nükleer silah megaton bomb n.
Art
göreceli bir mesafeyi netlik, ton ve renk kullanarak yansıtma atmospheric perspective n.
göreceli bir mesafeyi netlik, ton ve renk kullanarak yansıtma aerial perspective n.
ara ton half tone n.
açık ile koyu arasında yer alan ara ton demitint n.
orta ton demitint n.
açık ile koyu arasında yer alan ara ton half tint n.
orta ton half tint n.
resmin bir bölümünü ton veya renk olarak solgun boyamak keep down v.
Music
bir ton yaratmak için basılan tuş tasto n.
baritonun bir ton üstündeki yetişkin erkek sesi tenor voice n.
normal ses perdesi aralığında ton veren bir org düğmesi tierce n.
asimetrik ton asymmetric tone n.
ton özelliği tonality n.
ton hafıza seçme düğmeleri tone memory selector buttons n.
ton sağırlığı tone deafness n.
yarım ton demitone n.
on iki ton sistemi dodecaphony n.
belirli bir ton veya ölçeğe bağlı kalmadan beste yapan kimse atonalist n.
(antik yunan müziğinde) yüksek ton ecbole n.
tüm vokal veya enstrümantal ton aralığının alt yarısı bass n.
ton rengi klangfarbe n.
çeyrek ton quarter tone n.
çeyrek ton quartertone n.
çeyrek ton quarter-tone n.
çeyrek ton quarter tone n.
yarım ton half tone n.
(ton) tokluk body n.
orta ton mezza voce n.
yarım ton mezza voce n.
temel ton ve ürettiği ardışık harmonikler harmonic series n.
(ton) sonlandırma bridge n.
ton keskinliği brilliance n.
ton netliği brilliance n.
havalı ton roundelay n.
(ayin şarkısında) ton değişikliği inflection n.
(ayin şarkısında) farklı ton inflection n.
(ayin şarkısında) ton değişikliği inflexion n.
(ayin şarkısında) farklı ton inflexion n.
çok farklı frekanstaki iki saf ton birlikte çalındığında duyulan kombine ve subjektif ses combination tone n.
çeyrek ton diesis n.
(genellikle yumuşak ton çıkaran) borulu org düğmesi dolce n.
ortak ton bulundurmayan çalgı telleri irrelative chords n.
yumuşak çıkan ton piano n.
(gaydada) ton port n.
genellikle tonik veya baskın olan tek bir ton organ point n.
benzer ton kalitesine sahip org borusu seti organ stop n.
temel bir tonla karışarak tınısını etkileyen üst ton veya harmonikler partial tones n.
diyatonik gamda belirli bir tonun dört basamak yukarısı veya aşağısındaki ton fourth n.
ton vermek intone v.
ton değiştirmek modulate v.
(majörü veya tam aralığı) yarım ton artırmak augment v.
majör veya tam aralıktan yarım ton fazla olan augmented adj.
aralıklı ton kullanan chromatic adj.
geleneksel ton özelliğine bağlı kalmadan belirli bir ton sırasına sahip olan (müzik) serial adj.
titreşimsiz (ton) shallow adj.
rezonanssız (ton) shallow adj.
tam aralıktan yarım ton fazla olan (perde farkı) sharp adj.
Painting
ara ton semitone n.
genel ton tonality n.
ton andırımı high tone n.
ton geçişlerinin uygulandığı bir resim tekniği luminism n.
Cinema
abd film endüstrisine özgü gösterişli kaba bir ton veya atmosfer hollywood n.
Photography
fotoğrafın ton veya yoğunluk değerlerini ters çevirme transposal n.
fotoğrafın ton veya yoğunluk değerlerini ters çevirme transposition n.
tek ton monotint n.
(tonlandırma) farklı ton değerlerine maruz bırakılan ara negatifler yapma lith processing n.
nesneyi açık bir arka plan üzerinde yalnızca iki ton kullanarak sergileyen fotoğraf silhouette n.
(fotoğraf baskısı veya negatifi) yarı ton veya geçişe sahip olmamak block (up) v.
(baskı görseline) transparan şekillerle ton eklemek benday v.
baskı görseline transparan şekillerle ton ekleme yöntemini içeren benday adj.
baskı görseline transparan şekillerle ton ekleme yönteminde kullanılmış benday adj.
orijinale yakın ton ve ışık sunan positive adj.
Abbreviation
ton başına çalışılan saat tmh (tons per man hour) n.
günde bir ton tpd (tons per day) n.
gün/ton tpd (tons per day) n.
Archaic
açık ile koyu arasında yer alan ara ton mezzotint n.
orta ton mezzotint n.
Slang
bir ton loads [uk] n.
(birine) bir ton laf söylemek come down on (one) like a ton of bricks v.
(birine) bir ton fırça çekmek/atmak come down on (one) like a ton of bricks v.
birine bir ton laf söylemek come down on someone like a ton of bricks v.
birine bir ton fırça çekmek/atmak come down on someone like a ton of bricks v.
bir ton a metric shit ton expr.
bir ton a metric shitload expr.
bir ton metric shitload expr.
bir ton a shit ton expr.
bir ton a shitload expr.
Star Wars
ton-falk-sınıfı eskort kurye ton-falk-class escort carrier n.