uçurmak - Türkisch Englisch Wörterbuch

uçurmak

Bedeutungen von dem Begriff "uçurmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 26 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
uçurmak blow v.
The wind blew the umbrella out of her hand.
Rüzgar şemsiyeyi elinden uçurdu.

More Sentences
uçurmak blow away v.
The windstorm blew away roofs and uprooted many trees.
Fırtına çatıları uçurdu ve birçok ağacı kökünden söktü.

More Sentences
uçurmak blow off v.
She had her hat blown off yesterday.
Dün şapkasını uçurdu.

More Sentences
uçurmak fly v.
It is a tradition to fly kites at Uttarayan.
Uttarayan'da uçurtma uçurmak bir gelenektir.

More Sentences
uçurmak blow v.
The wind blew my hat off.
Rüzgar şapkamı uçurdu.

More Sentences
Phrasals
uçurmak blow off v.
I had my hat blown off by the wind.
Rüzgar şapkamı uçurdu.

More Sentences
uçurmak blow off v.
He had his hat blown off by the strong wind.
Şiddetli rüzgar şapkasını uçurdu.

More Sentences
Technical
uçurmak fly v.
Actually, you can learn how to fly a plane by taking some courses.
Esasında, bazı kurslara katılarak uçak uçurmayı öğrenebilirsiniz.

More Sentences
General
uçurmak evaporate v.
uçurmak pinch v.
uçurmak nick v.
uçurmak cut off v.
uçurmak let fly v.
uçurmak whip off v.
uçurmak wing v.
uçurmak cause to fly v.
uçurmak chop off v.
uçurmak strike off v.
uçurmak abscise v.
uçurmak lanch v.
uçurmak overblow v.
uçurmak flight [obsolete] v.
uçurmak siderate [obsolete] v.
Phrasals
uçurmak fly out v.
Idioms
uçurmak send flying v.
Literature
uçurmak abscind v.

Bedeutungen, die der Begriff "uçurmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 101 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
havaya uçurmak blow up v.
Someone blew up a Jaguar the other day.
Geçen gün biri Jaguar'ı havaya uçurdu.

More Sentences
uçurtma uçurmak fly a kite v.
On Sunday we were on the beach flying a kite.
Pazar günü sahilde uçurtma uçuruyorduk.

More Sentences
havaya uçurmak blow v.
The bullet blew the watermelon to pieces.
Kurşun karpuzu havaya uçurdu.

More Sentences
Phrasals
havaya uçurmak blow off v.
Such was the explosion that the roof was blown off.
Öyle bir patlama oldu ki çatı havaya uçtu.

More Sentences
havaya uçurmak blow up v.
In 1941, German invaders blew up the Assumption Cathedral.
1941'de Alman işgalciler Varsayım Katedrali'ni havaya uçurdu.

More Sentences
Aeronautic
uçağı tek başına uçurmak solo v.
The pilot can't solo such a long distance.
Pilot uçağı bu kadar uzun mesafe boyunca tek başına uçuramaz.

More Sentences
General
16. ve 17. yüzyıl iskoçyası'nda suçluların başını uçurmak için kullanılan giyotine benzer bir düzenek maiden n.
salıverip uçurmak let fly v.
havaya uçurmak explode v.
havaya uçurmak blast v.
kellesini uçurmak cut off one's head v.
havada uçurmak sail v.
haber uçurmak send a message v.
havaya uçurmak blow something up v.
dinamitle havaya uçurmak dynamite v.
kellesini uçurmak behead v.
ürkütüp uçurmak (av kuşunu) flush v.
kafasını uçurmak behead v.
kuvvetle uçurmak hurtle v.
hızla uçurmak hurtle v.
haber uçurmak send a message to (somebody) secretly v.
haber uçurmak end an urgent message to v.
giyotinle başını uçurmak guillotine v.
çatıları uçurmak blow away the roofs v.
uçak uçurmak fly a plane v.
uçak uçurmak fly a plane v.
kellesini uçurmak neck v.
kellesini uçurmak unhead v.
(birinin) kellesini vurmak/uçurmak take (one's) head off v.
sıvısını/suyunu uçurmak exsiccate v.
(rüzgarla) uçurmak whiffle v.
planör uçurmak hang glide v.
planör uçurmak hang-glide v.
kellesini uçurmak head v.
(uçağı) fabrikadan teslimat noktasına uçurmak ferry v.
(hava aracını) bir üsten diğerine uçurmak ferry v.
havaya uçurmak fly v.
ürkütüp uçurmak spring v.
havaya uçurmak sufflate v.
Phrasals
havaya uçurmak bomb something out v.
havaya uçurmak bomb someone out v.
havaya uçurmak bomb (someone or something) out v.
havaya uçurmak bomb out v.
parmaklarını) uçurmak blast off v.
havaya uçurmak blast off v.
havaya uçurmak blast off v.
(elini, parmaklarını) uçurmak blast off v.
(birini/bir şeyi bir şeye/yere) uçurmak knock (someone or something) to (something) v.
(birini) alıp (bir yere) uçurmak whip (one) off to (some place) v.
birini/bir şeyi uçurmak blow someone or something away v.
uçurmak (buharlaştırmak) burn off v.
birini/bir şeyi bir şeyden/yerden uçurmak fly someone or something out v.
(bir yerden) uçurmak fly out of (some place) v.
birini/bir şeyi bir şeyden/yerden uçurmak fly someone or something out of something v.
vurup uçurmak hit off v.
'-e uçurmak knock to v.
alıp (bir yere) uçurmak whip off to v.
Colloquial
haber uçurmak grass on v.
vurup uçurmak let her roll v.
esip uçurmak blow over v.
Idioms
havaya uçurmak blow someone or something to kingdom come v.
(enerji vermek vb.) uçurmak pack a wallop v.
(enerji vermek vb.) uçurmak pack a punch v.
havaya uçurmak blow something sky-high v.
havaya uçurmak blow somebody to kingdom come v.
havaya uçurmak blast somebody to kingdom come v.
aklını uçurmak send a shiver up/down somebody’s spine v.
havaya uçurmak blow sky-high v.
havaya uçurmak blow (something) sky-high v.
kafasını/beynini uçurmak ring (one's) bell v.
(birini) heyecandan uçurmak carry (someone) off their feet v.
balon uçurmak float a trial balloon v.
(bir şeyi) havaya uçurmak blast (something) to kingdom come v.
(birini) havaya uçurmak blast (someone) to kingdom come v.
birini/bir şeyi havaya uçurmak blow someone/something to kingdom come v.
birini/bir şeyi havaya uçurmak blow someone/something from here to kingdom come v.
havaya uçurmak blow sky-high v.
birini/bir şeyi havaya uçurmak blow somebody/something sky-high v.
havaya uçurmak blow to kingdom come v.
birini/bir şeyi uçurmak blow someone or something away v.
havaya uçurmak blow, send, somebody to kingdom come v.
bir şeyi yakıp bir şeyden/bir şeyin içinden buharlaştırmak/uçurmak burn something off something v.
bir şeyi uçurmak get something off the ground v.
(birinin) kafasını uçurmak ring (one's) bells v.
uçakla uçurmak/havalandırmak take aloft [old-fashioned] v.
kellesini vurmak/uçurmak/almak take head off v.
Technical
dinamitle havaya uçurmak dynamit v.
Traffic
(uçak) seyir hızında uçurmak cruise v.
Aeronautic
(uçak, helikopter) uçurmak translate v.
uçağı çok alçaktan uçurmak hedgehop v.
(hava veya uzay aracını) uçurmak fly v.
(uçağı) kolay fark edilen yapıları veya referans noktalarını kullanarak uçurmak fly contact v.
(uçağı) tek başına uçurmak solo v.
(uçağı) tek başına uçurmak solo v.
yelkenli uçak uçurmak sailplane v.
Marine
yelken uçurmak crowd v.
Statistics
balon uçurmak fly a balloon v.
Breeding
özellikle uçurmak için yetiştirilen evcil güvercin tippler n.
Archaic
kafasını uçurmak lop v.
Slang
havaya uçurmak send (someone or something) to kingdom come v.
(içki, uyuşturucu) uçurmak batter v.