nick - Türkisch Englisch Wörterbuch

nick

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "nick" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 60 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
nick n. çentik
There is a nick in the middle of the hood.
Kaputun ortasında bir çentik var.

More Sentences
nick v. çentmek
I nicked the desk with the knife.
Bıçakla masayı çenttim.

More Sentences
General
nick v. yürütmek
A little girl nicked my phone.
Küçük bir kız telefonumu yürütmüş.

More Sentences
nick v. enselemek
You're nicked, sweet boy!
Enselendin, tatlı çocuk!

More Sentences
nick n. kertik
nick n. diş
nick n. karakol
nick n. beden sağlığı
nick n. sıyrık
nick n. gedik
nick n. tırtık
nick n. hapishane
nick n. işaretlenmiş yer
nick n. son an
nick n. son dakika
nick n. kritik an
nick n. hedef
nick n. nişan alınan nokta
nick n. tıkırtı
nick n. tık sesi
nick n. ebeveynlerinden üstün nitelikteki evlat
nick v. isabet ettirmek
nick v. kertmek
nick v. çalmak (eşya/para vb)
nick v. kazıklamak
nick v. dolandırmak
nick v. uçurmak
nick v. doğru tahmin etmek
nick v. kesmek
nick v. çentiklemek
nick v. tutuklamak
nick v. çalmak
nick v. iyi etmek
nick v. kırpmak
nick v. iç etmek
nick v. kertik yapmak
nick v. araklamak
nick v. oymak
nick v. aldatmak
nick v. kandırmak
nick v. tam zamanında yakalamak
nick v. inkar etmek
nick v. yalanlamak
nick v. reddetmek
nick v. sıyırtmak
nick v. isabet ettirmek
nick v. inkar etmek
nick v. lakap takmak
nick v. hücum etmek
Colloquial
nick n. nikotin
nick v. almak
nick v. edinmek
Technical
nick n. kırpık
Automotive
nick n. çentik
Breeding
nick v. çiftleşerek daha iyi nesil üretmek
Sport
nick v. köşeye/kenara çarpmak (top)
Archaic
nick v. lakap takmak
Slang
nick v. faka bastırmak
nick v. aşırmak
nick v. tırtıklamak

Bedeutungen, die der Begriff "nick" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 90 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
in the nick of time n. saniyesi saniyesine
old nick n. şeytan
saint nick n. noel baba
st. nick n. noel baba
nick-nack n. incik boncuk
nick-nack n. değersiz şey
nick [obsolete] n. bira bardağında yalancı taban
nick-nack n. ıvır zıvır
nick-nack n. biblo
nick [obsolete] n. hesap
nick-nack n. süs eşyası
nick-nack n. önemsiz süs
nick-nack n. cici bici
nick a wallet v. cüzdan çalmak
in good nick adj. sağlıklı
in the nick of time adv. tam zamanında
Phrasals
nick something up v. cilasına/boyasına vb zarar vererek bir şeyin üzerinde küçük çentikler açmak/oluşturmak
nick (one) for (something) v. (birinin bir şeyini) hile ile elinden almak
nick off v. çorlamak
nick (one) for (something) v. (birinin bir şeyini) araklamak
nick (one) for (something) v. (birinin bir şeyini) çarpmak
nick (one) for (something) v. (birini bir miktar) dolandırmak
nick up v. cilasına/boyasına zarar vererek üzerinde küçük çentikler açmak/oluşturmak
nick off v. fıymak
nick off v. aşırmak
nick off v. izinsiz çıkmak
nick off v. araklamak
nick off v. yürütmek
nick someone for v. birinin (bir şeyini) hile ile elinden almak
nick someone for v. birini (bir miktar) kazıklamak
nick (one) for (something) v. (birini bir miktar) kazıklamak
nick someone for v. birinin (bir şeyini) çarpmak
nick off v. kaçmak
nick someone for v. birini (bir miktar) dolandırmak
nick off v. çalmak
nick someone for v. birinin (bir şeyini) araklamak
Phrases
in good nick expr. iyi durumda
in good nick expr. sağlam
Colloquial
full of old nick expr. çok haşarı
full of old nick expr. çok yaramaz
Idioms
arrive in the very nick of time v. son saniyede varmak
arrive in the nick of time v. son anda gelmek
arrive in the very nick of time v. son anda gelmek
get there in the very nick of time v. son saniyede varmak
get there in the nick of time v. son anda gelmek
get there in the very nick of time v. son anda gelmek
arrive in the nick of time v. son saniyede varmak
get there in the nick of time v. son saniyede varmak
in the nick of time expr. sıcağı sıcağına (tam zamanında)
in the very nick of time expr. son dakikada
in the very nick of time expr. tam zamanında
in the nick of time expr. tam vaktinde
in the nick of time expr. son anda
in the very nick of time expr. son anda
in the very nick of time expr. tam vaktinde
in the nick of time expr. tam zamanında
in the nick of time expr. son dakikada
in the nick of time expr. ucu ucuna
just in the nick of time expr. son anda
just in the nick of time expr. son dakikada
in bad nick [uk] expr. kötü durumda
in poor nick [uk] expr. kötü durumda
in good nick [uk] expr. iyi durumda
in bad nick [uk] expr. durumu kötü
in poor nick [uk] expr. durumu kötü
in good nick [uk] expr. durumu iyi
in the (very) nick of time expr. son dakikada
in the (very) nick of time expr. son anda
in the (very) nick of time expr. tam zamanında
in the (very) nick of time expr. son saniyede
in poor nick expr. sağlıksız durumda
in poor nick expr. kötü durumda
in good nick expr. sağlıklı durumda
in good nick expr. sağlam durumda
in bad nick expr. sağlıksız durumda
in bad nick expr. zayıf durumda
in good nick expr. iyi durumda
in bad nick expr. kötü durumda
in poor nick expr. zayıf durumda
Technical
nick break test n. çentik kırma deneyi
Gastronomy
nick name for raki n. aslan sütü
Slang
nick (rap slang) n. beş dolarlık poşet içinde uyuşturucu
nick ninny [obsolete] n. ahmak
nick ninny [obsolete] n. budala
nick ninny [obsolete] n. akılsız
nick ninny [obsolete] n. aptal
nick ninny [obsolete] n. cahil
nick ninny [obsolete] n. sersem
British Slang
shovel (and pick) (rhyming slang on nick) n. hapis
shovel (and pick) (rhyming slang on nick) n. kodes