wit - Türkisch Englisch Wörterbuch

wit

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "wit" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 33 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
wit n. akıl
Orlando goes to the moon to search for his lost wits.
Orlando kaybettiği aklını aramak için Ay'a gider.

More Sentences
wit n. ince espri
Wit gives zest to conversation.
İnce espri konuşmaya lezzet verir.

More Sentences
wit n. ince zeka
I enjoyed Tom's wit.
Tom'un ince zekasından hoşlandım.

More Sentences
wit n. nükte
Her speech was full of wit.
Konuşması nükte doluydu.

More Sentences
wit n. zeka kıvraklığı
General
wit n. akıl
Orlando goes to the moon to search for his lost wits.
Orlando kaybettiği aklını aramak için aya gider.

More Sentences
wit n. nüktedan kimse
You are such a wit that you should try your luck on a comedy show.
O kadar nüktedan birisiniz ki, şansınızı bir komedi programında denemelisiniz.

More Sentences
wit n. zeka
A leader with quick wit can increase the team's morale.
Kıvrak zekaya sahip bir lider ekibin moralini yükseltebilir.

More Sentences
wit n. ince zeka
I don't have your wit.
Ben senin ince zekana sahip değilim.

More Sentences
wit n. us
wit n. espri
wit n. nüktedanlık
wit n. anlayış
wit n. fikir
wit n. espritüel kimse
wit n. nüktecilik
wit n. ince espri
wit n. espritüellik
wit n. duygu
wit n. nükteci kimse
wit n. nükte
wit n. hazırcevaplık
wit n. hiciv
wit n. yergi
wit n. şaka yapma yeteneği
wit n. alay etme yeteneği
wit n. şakacı kimse
wit n. ikna kabiliyeti olan kimse
wit v. farkında olmak
wit v. bilmek
Linguistics
wit n. nükte
Archaic
wit n. çok zeki kimse
wit v. bilgilendirilmek

Bedeutungen, die der Begriff "wit" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 78 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Idioms
a half-wit n. yarım akıllı
He's a half-wit.
O bir yarım akıllı.

More Sentences
General
quick wit n. zeka
pictorial wit and humor n. resimli nükte ve mizah
swift wit n. ince espri
pictorial turkish wit and humor n. resimsel türk nükte ve mizahı
half wit n. idiot
wit and humor n. nükte ve mizah
attic wit n. ince espri
half wit n. moron
mother wit n. sağduyu
turkish wit and humor n. türk nükte ve mizahı
american wit and humor n. amerikan nükte ve mizahı
oriental wit and humor n. doğu nükte ve mizahı
mother wit n. akıl fikir
half-wit n. kaşalot
half-wit n. ahmak
half-wit n. budala
half-wit n. denyo
half-wit n. aptal
quick-wit n. pratik zeka
quick-wit n. kıvrak zeka
subtle wit n. kıvrak zeka
subtle wit n. ince zeka
after-wit n. iş işten geçtikten sonra anlama
after-wit n. sonradan algılama
attic wit n. çok keskin zeka
half wit n. geri zekâlı
wit-cracker n. şakacı kimse
wit [obsolete] n. hafıza
wit [obsolete] n. buluşçuluk
wit [obsolete] n. zihin
wit-cracker n. nüktedan kimse
wit [obsolete] n. yaratıcılık
rapier wit [uk] n. ince zeka
wit-starved adj. akılsız
wit-starved adj. aptal
wit-starved adj. salak
wit (witness) abrev. tanık
wit (witness) abrev. şahit
Proverb
brevity is the soul of wit sözün kısası makbüldür
ounce of discretion is worth a pound of wit yerli yersiz şaka yapılmaması gerektiğini ifade eden bir atasözü
sarcasm is the lowest form of wit alaycılık akıllıca yapılmış gibi görünse de aslında zekanın en etkisiz örneğidir
an ounce of discretion is worth a pound of wit komik/esprili olmak adına nerede duracağını unutmamak gerekir
an ounce of discretion is worth a pound of wit nerede susacağını bilmek esprili olmaktan daha önemlidir
Colloquial
half wit n. aptal
half wit n. moron
half wit n. ahmak
dim-wit n. alık
dim-wit n. salak
dim-wit n. budala
dim-wit n. aptal
dry wit adj. zeki ve sarkastik
Idioms
mother wit n. sağduyu
mother wit n. aklı selim
sharp wit n. keskin zeka
sharp wit n. pratik zeka
a half-wit n. saf
a half-wit n. salak
staircase wit n. şimdiki aklım olsaydı
staircase wit n. keşke şöyle davransaydım, şunu da söyleseydim şeklinde sonradan akla gelen fikirler
staircase wit n. sonradan aklına gelme
l'esprit de l'escalier (the wit of staircase) n. ingilizce "the wit of staircase" ifadesine karşılık gelen fransızca ifade
l'esprit de l'escalier (the wit of staircase) n. sonradan aklına gelme
l'esprit de l'escalier (the wit of staircase) n. iş işten geçtikten sonra akla gelen cevap/karşılık
l'esprit de l'escalier (the wit of staircase) n. akla sonradan gelen sert/yerinde cevap
l'esprit de l'escalier (the wit of staircase) n. olay anında düşünememiş/aklına gelmemiş olma
l'esprit de l'escalier (the wit of staircase) n. aklına sonradan gelme
to wit expr. yani
to wit expr. demek ki
Education
wit (waterfowl identification test) [australia] abrev. ördek avcılarının ava çıkmadan önce avlanabilir olan ve olmayan su kuşlarını ayırt edebildiklerini göstermek için girdikleri sınav
Literature
american wit and humor n. amerikan nükte ve mizahı
israeli wit and humor n. israil nükte ve mizahı
wit and humor n. nükte ve mizah
History
wit-cracker n. (monarşi döneminde insanları güldürmesi için tutulan) maskara
wit-cracker n. (monarşi döneminde insanları güldürmesi için tutulan) soytarı
wit-snapper n. soytarı
wit-snapper n. hazırcevap kimse
Slang
half wit adj. yarım akıllı