Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
clock
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Meanings of
"clock"
in Turkish English Dictionary : 46 result(s)
Category
English
Turkish
Common Usage
1
Common Usage
clock
n.
saat
General
2
General
clock
n.
kronometre
3
General
clock
n.
taksimetre
4
General
clock
n.
masa saati
5
General
clock
n.
duvar saati
6
General
clock
n.
saat
7
General
clock
n.
hız göstergesi
8
General
clock
n.
hız ölçer
9
General
clock
n.
duvar veya masa saati
10
General
clock
n.
biyolojik saat
11
General
clock
n.
puantör
12
General
clock
n.
işi zamanında bitirme baskısı
13
General
clock
n.
esnek olmayan zaman çizelgesi
14
General
clock
n.
katı planlama
15
General
clock
v.
ölçmek
16
General
clock
v.
saat tutmak
17
General
clock
v.
zamanlanmak
18
General
clock
v.
(süre, mesafe, hız, sayı) mekanik kayıt cihazına kaydetmek
19
General
clock
v.
zamanlamasını belirlemek
20
General
clock
v.
çan çalmak
21
General
clock
v.
zil çalmak
Computer
22
Computer
clock
n.
pals üreteci
Electric
23
Electric
clock
n.
pals devresi
24
Electric
clock
v.
(dijital cihaza) yeni bir duruma geçmesi için pals sinyali göndermek
Textile
25
Textile
clock
n.
çorap süslemesi
26
Textile
clock
n.
çorapta işleme
27
Textile
clock
v.
(çorap kenarına) işleme yapmak
Construction
28
Construction
clock
n.
duvar saati
Automotive
29
Automotive
clock
n.
odometre
30
Automotive
clock
n.
saat
31
Automotive
clock
n.
saat
32
Automotive
clock
v.
kilometreyle oynamak
33
Automotive
clock
v.
zaman tutmak
Astronomy
34
Astronomy
clock
n.
saat (takımyıldızı)
35
Astronomy
clock
n.
saat takımyıldızı
Botanic
36
Botanic
clock
n.
karahindiba bitkisinin tüylü çiçek başı
Sport
37
Sport
clock
n.
zamana karşı yarışma
Card
38
Card
clock
n.
bir tür soliter oyunu
Entomology
39
Entomology
clock
n.
bok böceği
Slang
40
Slang
clock
v.
suratına bir tane çakmak
British Slang
41
British Slang
clock
n.
surat
42
British Slang
clock
n.
faça
43
British Slang
clock
v.
fark etmek
44
British Slang
clock
v.
vurmak
45
British Slang
clock
v.
aracın kilometresini düşürmek
46
British Slang
clock
v.
aracın kilometre sayacıyla oynamak
Meanings of
"clock"
with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
electronic clock
n.
elektronik saat
2
General
clock pulse
n.
saat darbesi
3
General
alarm clock
n.
alarmlı saat
4
General
body clock
n.
bir bireyin belirli bir eylemi yapması için gereken süre
5
General
grandfather clock
n.
ayaklı duvar saati
6
General
twelve hour clock
n.
oniki saatlik zaman
7
General
clock method
n.
saat yöntemi
8
General
wall clock
n.
duvar saati
9
General
clock face
n.
kadran
10
General
clock key
n.
kurgu
11
General
system clock
n.
sistem saati
12
General
time clock
n.
puantör
13
General
clock pulse
n.
saat atışı
14
General
pendulum clock
n.
sarkaçlı saat
15
General
24 hour clock
n.
24 saatlik zaman biçimi
16
General
twelve hour clock
n.
12 saatlik zaman
17
General
grandfather clock
n.
büyük sarkaçlı saat
18
General
grandfather clock
n.
dolaplı saat
19
General
clock signal
n.
saat sinyali
20
General
ten minutes by the clock
n.
tam on dakika
21
General
grandfather clock
n.
sandıklı saat
22
General
water clock
n.
su saati
23
General
clock tower
n.
saat kulesi
24
General
astronomical clock
n.
astronomi saati
25
General
longcase clock
n.
sarkaçlı büyük saat
26
General
master clock
n.
anasaat
27
General
cuckoo clock
n.
guguklu saat
28
General
12 hour clock
n.
12 saatlik zaman biçimi
29
General
clock mechanism
n.
saat mekanizması
30
General
mean time clock
n.
ortalama zaman saati
31
General
alarm clock
n.
çalar saat
32
General
clock and watch making
n.
saat yapımı
33
General
clock speed
n.
bilgisayar çalışma hızı
34
General
body clock
n.
vücudun hareketleri ayarlayan doğal mekanizması
35
General
clock circuit
n.
saat devresi
36
General
clock pulse
n.
saat vurumu
37
General
clock-watcher
n.
aklı ve gözü hep saatte olan (işin veya dersin bitmesini bekleyen)
38
General
clock-watcher
n.
tembel işçi veya öğrenci
39
General
clock-towers
n.
saat kuleleri
40
General
mean-time clock
n.
ortalama zaman saati
41
General
twent-four hour clock
n.
yirmidört saatlik zaman
42
General
table clock
n.
masa saati
43
General
shadow clock
n.
güneş saati
44
General
ebony clock
n.
abanoz saat
45
General
quartz clock
n.
kuvars saati
46
General
candle clock
n.
mum saati
47
General
biological clock
n.
biyolojik saat
48
General
internal clock
n.
biyolojik saat
49
General
clock face
n.
saat kadranı
50
General
clock dial
n.
saat kadranı
51
General
antique clock
n.
antika saat
52
General
calendar clock
n.
takvimli saat
53
General
tambour clock
n.
alt tarafı geniş, üst tarafı kadranın etrafında bir daire oluşturacak şekilde daralan masa saati
54
General
carriage clock
n.
seyahat edenler için tasarlanmış, üstten saplı kutu biçiminde portatif saat
55
General
the clock
n.
puantör
56
General
the clock
n.
bir işçinin çalışmaya başladığı veya çalışmayı bitirdiği saatlerini kaydeden saat
57
General
analogue clock
n.
analog saat
58
General
analogue clock
n.
dijital olmayan saat
59
General
year clock
n.
aralıksız bir yıl çalışan saat
60
General
jack-of-the-clock
n.
antika gonglu saatlerde erkek figürü
61
General
dandelion clock
n.
çocukların karahindibayı üfleyerek oynadıkları bir oyun
62
General
grandfather's clock
n.
antika duvar saati
63
General
grandmother clock
n.
sarkaçlı büyük saat
64
General
round-the-clock patrol
n.
devamlı devriye
65
General
round-the-clock patrol
n.
kesintisiz devriye
66
General
banjo clock
n.
dar kasalı yuvarlak bir tür sarkaçlı saat
67
General
clock [obsolete]
n.
kol saati
68
General
clock [obsolete]
n.
analog saat
69
General
clock [obsolete]
n.
tam saati gösteren saat vuruşu
70
General
clock [obsolete]
n.
vuruşla belirtilen saat başı
71
General
clock pendulum
n.
saat sarkacı
72
General
clock radio
n.
alarmlı radyo
73
General
clock time
n.
saatin üstünde görünen zaman
74
General
clock time
n.
saat
75
General
clock-radio
n.
alarmlı radyo
76
General
clock-watching
n.
(iş bitsin diye) sürekli saate bakma
77
General
doomsday clock
n.
kıyamet saati
78
General
doomsday clock
n.
kıyamet günü saati
79
General
doomsday clock
n.
küresel yok oluşa kalan süreyi gösteren bir saat
80
General
set a clock back
v.
saati geriye almak
81
General
clock up
v.
yazmak
82
General
wind a clock
v.
saati kurmak
83
General
wind up clock
v.
saati kurmak
84
General
clock out
v.
işten çıkış saatini kaydetmek
85
General
clock somebody one
v.
şamar atmak
86
General
clock in
v.
puantöre kaydettirerek işbaşı yapmak
87
General
clock in
v.
işe gelme saatini kaydetmek
88
General
clock out
v.
puantöre kaydettirerek paydos etmek
89
General
clock somebody one
v.
şamar vurmak
90
General
set a clock forward
v.
saati ileriye almak
91
General
work round the clock
v.
gecesini gündüzüne katmak
92
General
clock out
v.
işten çıkmak
93
General
clock in
v.
işe başlamak
94
General
put the clock forward
v.
saati ileri almak
95
General
watch the clock
v.
saati kollamak
96
General
set the clock ahead
v.
saatleri ileri almak
97
General
set the clock back
v.
saatleri geri almak
98
General
clock someone at speeds of up to one hundred miles per hour
v.
birini saatte yüz mil hız yaparken yakalamak
99
General
clock out early
v.
erken paydos etmek
100
General
clock [dialect] [uk]
v.
gıdaklamak
101
General
clock [dialect] [uk]
v.
kuluçkaya yatmak
102
General
clock [dialect] [uk]
v.
civciv çıkarmak
103
General
around-the-clock
adj.
gün boyu süren
104
General
round-the-clock
adj.
gece gündüz yapılan
105
General
round-the-clock
adj.
devamlı
106
General
around-the-clock
adj.
gün boyu süren
107
General
around-the-clock
adj.
aralıksız devam eden
108
General
around-the-clock
adj.
ara vermeden yapılan
109
General
off-the-clock
adj.
işte olmayan
110
General
off-the-clock
adj.
iş yerinde olmayan
111
General
off-the-clock
adj.
çalışmak için ücret almayan
112
General
off-the-clock
adj.
rahatlatıcı
113
General
off-the-clock
adj.
dinlendiren
114
General
off-the-clock
adj.
huzur veren
115
General
round the clock
adv.
gece gündüz
116
General
around the clock
adv.
tam gün devam eden
117
General
around the clock
adv.
gün boyunca
118
General
around the clock
adv.
gece ve gündüz
119
General
off-the-clock
adv.
fazladan ücret almadan mesai dışı (çalışmak)
Phrasals
120
Phrasals
clock in
v.
belli bir süre içinde bir işi ya da müsabakayı bitirmek/tamamlamak
121
Phrasals
clock in
v.
belli bir hıza ulaşmak
122
Phrasals
clock in
v.
belli bir hıza çıkmak
123
Phrasals
clock in
v.
hız yapmak
124
Phrasals
clock off
v.
birisinin işten çıkış saatini kaydetmek
125
Phrasals
clock out
v.
birisinin işten çıkış saatini kaydetmek
126
Phrasals
clock on
v.
birisinin işe giriş saatini kaydetmek
127
Phrasals
clock in
v.
birisinin işe giriş saatini kaydetmek
128
Phrasals
clock in
v.
işe giriş saatini kaydetmek
129
Phrasals
clock off
v.
işten çıkış saatini kaydetmek
130
Phrasals
clock (someone or something) at (a certain speed)
v.
(birinin/bir şeyin belli bir hızda gittiğini) tespit etmek
131
Phrasals
clock (someone or something) at (a certain speed)
v.
(birinin/bir şeyin belli bir hızda gittiğini) ölçmek
132
Phrasals
clock someone or something at something
v.
birinin/bir şeyin belli bir hızda gittiğini tespit etmek
133
Phrasals
clock someone or something at something
v.
birinin/bir şeyin belli bir hızda gittiğini ölçmek
134
Phrasals
clock at
v.
belli bir hızda gittiğini tespit etmek
135
Phrasals
clock at
v.
belli bir hızda gittiğini ölçmek
136
Phrasals
clock someone in
v.
birinin geliş/varış saatini kaydetmek
137
Phrasals
clock someone in
v.
birinin işe giriş/varış saatini takip etmek/tutmak
138
Phrasals
clock someone in
v.
birinin iş yerine giriş saatini kaydetmek
139
Phrasals
clock someone in
v.
birinin iş yerine giriş saatini takip etmek/tutmak
140
Phrasals
clock someone out
v.
birinin işten çıkış saatini kaydetmek
141
Phrasals
clock someone out
v.
birinin işten çıkış saatini takip etmek/tutmak
142
Phrasals
clock someone out
v.
birinin iş yerinden ayrılma saatini kaydetmek
143
Phrasals
clock someone out
v.
birinin iş yerinden ayrılma saatini takip etmek/tutmak
144
Phrasals
clock something up
v.
(bir makinenin) toplam çalışma saatlerini, yaptığı mili/kilometreyi kaydetmek
145
Phrasals
clock something up
v.
kayda değer bir başarı kazanmak
146
Phrasals
clock something up
v.
bir hedefe ulaşmak
147
Phrasals
clock something up
v.
başarı/skor kaydetmek
148
Phrasals
clock up
v.
(uçak ve arabalarda) kat edilen mesafeyi kaydetmek
Phrases
149
Phrases
biological clock is ticking
expr.
biyolojik saat işliyor
150
Phrases
biological clock is ticking
expr.
kadınların belli bir yaşa kadar çocuk sahibi olabileceğini belirtmek için kullanılan ifade
151
Phrases
(the) clock is ticking
expr.
vakit geçiyor
152
Phrases
(the) clock is ticking
expr.
vakit doluyor
153
Phrases
(the) clock is ticking
expr.
kadınların belli bir yaşa kadar çocuk sahibi olacağını belirten ifade
154
Phrases
(the) clock is ticking
expr.
zaman azalıyor
155
Phrases
(the) clock is ticking
expr.
zaman daralıyor
156
Phrases
(the) clock is ticking
expr.
(kadınlar için) çocuk yapma vaktinin giderek azalması
157
Phrases
biological clock is ticking
expr.
biyolojik saat işliyor
158
Phrases
biological clock is ticking
expr.
vakit geçiyor
159
Phrases
biological clock is ticking
expr.
vakit doluyor
160
Phrases
biological clock is ticking
expr.
kadınların belli bir yaşa kadar çocuk sahibi olacağını belirten ifade
161
Phrases
biological clock is ticking
expr.
zaman azalıyor
162
Phrases
biological clock is ticking
expr.
zaman daralıyor
163
Phrases
biological clock is ticking
expr.
(kadınlar için) çocuk yapma vaktinin giderek azalması
Proverb
164
Proverb
a dead clock is correct twice a day
bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterir
165
Proverb
a dead clock is right twice a day
bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterir
166
Proverb
a stopped clock is right twice a day
bozuk saat bile günde iki kere doğruyu gösterir
167
Proverb
even a stopped/broken clock is right twice a day
bozuk saat bile günde iki defa doğruyu gösterir
Colloquial
168
Colloquial
around-the-clock
n.
biteviye
169
Colloquial
round the clock
n.
biteviye
170
Colloquial
famous clock
n.
meşhur saat
171
Colloquial
clock tower
n.
saat kulesi
172
Colloquial
clock watcher
n.
aklı ve gözü hep saatte olan (işin veya dersin bitmesini bekleyen) kimse
173
Colloquial
clock watcher
n.
gözü sürekli saatte olan kimse
174
Colloquial
clock watcher
n.
durmadan saate bakan çalışan/öğrenci
175
Colloquial
around-the-clock
expr.
gece gündüz durmadan
176
Colloquial
round the clock
expr.
gece gündüz durmadan
177
Colloquial
clock struck one
expr.
saat biri vurdu
Idioms
178
Idioms
working around the clock
n.
aralıksız olarak çalışma
179
Idioms
a race against the clock
n.
zamana karşı yarış
180
Idioms
a race against the clock
n.
zamana karşı yarış
181
Idioms
a race against the clock
n.
zamanla yarış
182
Idioms
get (one's) clock cleaned
v.
yer misin yemez misin (dayak yemek)
183
Idioms
get (one's) clock cleaned
v.
darma duman olmak
184
Idioms
get (one's) clock cleaned
v.
tekmelenmek
185
Idioms
get (one's) clock cleaned
v.
çok fena yenilmek
186
Idioms
get (one's) clock cleaned
v.
pataklanmak
187
Idioms
get (one's) clock cleaned
v.
yer misin yemez misin (dayak yemek)
188
Idioms
get (one's) clock cleaned
v.
darma duman olmak
189
Idioms
get (one's) clock cleaned
v.
tekmelenmek
190
Idioms
get (one's) clock cleaned
v.
yerleri öptürmek
191
Idioms
get (one's) clock cleaned
v.
çok fena yenilmek
192
Idioms
get (one's) clock cleaned
v.
pataklanmak
193
Idioms
move the clock back
v.
saatini geri almak
194
Idioms
move the clock back
v.
kış saati uygulaması sebebiyle saatleri geri almak
195
Idioms
move one's clock back
v.
saatini geri almak
196
Idioms
move one's clock back
v.
kış saati uygulaması sebebiyle saatleri geri almak
197
Idioms
move the clock forward
v.
saatini ileri almak
198
Idioms
move the clock forward
v.
yaz saati uygulaması sebebiyle saatleri ileri almak
199
Idioms
move one's clock forward
v.
saatini ileri almak
200
Idioms
move one's clock forward
v.
yaz saati uygulaması sebebiyle saatleri ileri almak
201
Idioms
be on the clock
v.
mesaide olmak
202
Idioms
be on the clock
v.
mesai saatleri içinde olmak
203
Idioms
be on the clock
v.
çalışıyor olmak
204
Idioms
be on the clock
v.
(taksi için) taksimetresi çalışıyor olmak
205
Idioms
be on the clock
v.
hız göstergesinde gözüküyor olmak
206
Idioms
be on the clock
v.
kilometre sayacında görünüyor olmak
207
Idioms
push back the clock
v.
zamanı geriye sarmak
208
Idioms
push back the clock
v.
geçmişe dönmek
209
Idioms
push back the clock
v.
geçmişteki belli bir dönemi canlandırmak
210
Idioms
put back the clock
v.
zamanı geriye sarmak
211
Idioms
put back the clock
v.
geçmişe dönmek
212
Idioms
put back the clock
v.
geçmişteki belli bir dönemi canlandırmak
213
Idioms
turn the clock forward
v.
saatini ileri almak
214
Idioms
turn the clock forward
v.
yaz saati uygulaması sebebiyle saatleri ileri almak
215
Idioms
turn one's clock forward
v.
saatini ileri almak
216
Idioms
turn one's clock forward
v.
yaz saati uygulaması sebebiyle saatleri ileri almak
217
Idioms
run down the clock
v.
oyalanmak
218
Idioms
run down the clock
v.
zamana oynamak
219
Idioms
run down the clock
v.
top çevirerek zamana oynamak
220
Idioms
run the clock down
v.
oyalanmak
221
Idioms
run the clock down
v.
zamana oynamak
222
Idioms
run the clock down
v.
top çevirerek zamana oynamak
223
Idioms
set back the clock
v.
zamanı geriye sarmak
224
Idioms
set back the clock
v.
geçmişe dönmek
225
Idioms
set back the clock
v.
geçmişteki belli bir dönemi canlandırmak
226
Idioms
stop (one's) clock
v.
öldürmek
227
Idioms
stop (one's) clock
v.
yaşamına son vermek
228
Idioms
stop (one's) clock
v.
(birinin) işini bitirmek
229
Idioms
stop (one's) clock
v.
hesabını görmek
230
Idioms
stop (one's) clock
v.
defterini dürmek
231
Idioms
stop someone's clock
v.
öldürmek
232
Idioms
stop someone's clock
v.
yaşamına son vermek
233
Idioms
stop someone's clock
v.
(birinin) işini bitirmek
234
Idioms
stop someone's clock
v.
hesabını görmek
235
Idioms
stop someone's clock
v.
defterini dürmek
236
Idioms
wind back the clock
v.
zamanı geriye almak
237
Idioms
wind back the clock
v.
geçmişe dönmek
238
Idioms
wind back the clock
v.
zamanda geri gitmek
239
Idioms
work round the clock
v.
bütün gün ve gece çalışmak
240
Idioms
sleep the clock round
v.
bütün gün aralıksız uyumak
241
Idioms
clean someone's clock
v.
birisini paspas gibi çiğnemek
242
Idioms
clean someone's clock
v.
birini mat etmek
243
Idioms
clean someone's clock
v.
birini mağlup etmek
244
Idioms
clock up
v.
bir başarı daha eklemek
245
Idioms
sleep around the clock
v.
çok uzun bir süre uyumak
246
Idioms
punch a clock
v.
her gün işe gitmek
247
Idioms
put the clock back
v.
hortlatmak
248
Idioms
turn the clock back
v.
geçmişe dönmek
249
Idioms
put the clock back
v.
geçmişe dönmek
250
Idioms
turn the clock back
v.
hortlatmak
251
Idioms
turn back the clock
v.
geçmişe dönmek
252
Idioms
be on the clock
v.
mesaide olmak
253
Idioms
clock in
v.
kilo gelmek/çekmek
254
Idioms
be off the clock
v.
mesai dışında olmak
255
Idioms
turn the clock back
v.
saati geri almak
256
Idioms
put the clock back
v.
saati geri almak
257
Idioms
kill the clock
v.
paslaşarak zaman çalmak
258
Idioms
turn the clock back
v.
saati geriye almak
259
Idioms
turn back the clock
v.
saati geriye almak
260
Idioms
kill the clock
v.
top çevirerek zamana oynamak
261
Idioms
run out the clock
v.
top çevirerek zamana oynamak
262
Idioms
watch the clock
v.
(özellikle bir ders veya sınavda) dakikaları saymak
263
Idioms
clock up
v.
(kazanılan sayıyı) kaydetmek
264
Idioms
turn the clock back
v.
zamanı geriye almak
265
Idioms
put the clock back
v.
yeniden gündeme getirmek
266
Idioms
work against the clock
v.
zamana karşı çalışmak
267
Idioms
beat the clock
v.
vaktinde varmak/ulaşmak
268
Idioms
watch the clock
v.
(özellikle bir ders veya sınavda) saatleri saymak
269
Idioms
put/turn the clock back
v.
zamanı geriye almak
270
Idioms
work against the clock
v.
zamana karşı yarışmak
271
Idioms
turn the clock back
v.
zamanı tersine çevirmek
272
Idioms
punch a clock
v.
(işe) varış çizelgesi doldurmak
273
Idioms
sleep around the clock
v.
yirmi dört saat uyumak
274
Idioms
clock up
v.
yazmak
275
Idioms
work round the clock
v.
yirmi dört saat aralıksız çalışmak
276
Idioms
beat the clock
v.
zamanında/vaktinde yapmak
277
Idioms
turn back the clock
v.
zamanı geriye almak
278
Idioms
put the clock back
v.
zamanı tersine çevirmek
279
Idioms
kill the clock
v.
zamana oynamak
280
Idioms
run out the clock
v.
zamana oynamak
281
Idioms
turn the clock back
v.
yeniden gündeme getirmek
282
Idioms
roll back the clock
v.
zamanı geriye almak
283
Idioms
move the clock back
v.
saatleri bir saat geri almak
284
Idioms
move one's clock back
v.
saatleri bir saat geri almak
285
Idioms
turn the clock forward
v.
saatleri bir saat ileri almak
286
Idioms
turn the clock forward
v.
yaz saati uygulamasına geçmek
287
Idioms
turn one's clock forward
v.
saatleri bir saat ileri almak
288
Idioms
turn one's clock forward
v.
yaz saati uygulamasına geçmek
289
Idioms
wind back the clock
v.
zamanı geri sarmak
290
Idioms
wind back the clock
v.
zamanı geri almak
291
Idioms
wind back the clock
v.
geçmişte belli bir zamana dönmek
292
Idioms
wind back the clock
v.
zamanda geriye gitmek
293
Idioms
push back the clock
v.
zamanda geriye gitmek
294
Idioms
push back the clock
v.
eski zamanlara dönmek
295
Idioms
push back the clock
v.
geçmişte belli bir zamanı canlandırmak
296
Idioms
rewind the clock
v.
geçmişe gitmek
297
Idioms
rewind the clock
v.
(mecazen) zamanı geriye almak
298
Idioms
clean (one's) clock
v.
(birini) paspas gibi çiğnemek
299
Idioms
clean (one's) clock
v.
(birini) mat etmek
300
Idioms
clean (one's) clock
v.
(birini) mağlup etmek
301
Idioms
clean clock
v.
paspas gibi çiğnemek
302
Idioms
clean clock
v.
mat etmek
303
Idioms
clean clock
v.
mağlup etmek
304
Idioms
clock (someone or something) at speeds of (some amount)
v.
birinin/bir şeyin belli bir hızda gittiğini tespit etmek
305
Idioms
clock (someone or something) at speeds of (some amount)
v.
birinin/bir şeyin belli bir hızda gittiğini ölçmek
306
Idioms
clock someone at speeds of
v.
belli bir hızda gittiğini tespit etmek
307
Idioms
clock someone at speeds of
v.
belli bir hızda gittiğini ölçmek
308
Idioms
punch the (time) clock
v.
işe gidip gelmek
309
Idioms
punch the (time) clock
v.
düzenli bir işte çalışmak
310
Idioms
punch the (time) clock
v.
giriş çıkış saatleri belli bir işte çalışmak
311
Idioms
punch the (time) clock
v.
9-5 bir işte çalışmak
312
Idioms
race against the clock
v.
zamana karşı yarışmak
313
Idioms
race against the clock
v.
zamanla yarışmak
314
Idioms
run the clock out
v.
top çevirerek zamana oynamak
315
Idioms
run the clock out
v.
liderliği sürdürmek için rakibe fırsat vermeden zamanı geçirmeye çalışmak
316
Idioms
run the clock out
v.
pasif/defansif bir stratejiyle zaman geçirerek liderliğini korumaya çalışmak
317
Idioms
run the clock out
v.
oyun süresi bitene kadar topu elinde tutmak
318
Idioms
run the clock out
v.
zamana oynamak
319
Idioms
run the clock out
v.
oyalamak
320
Idioms
run the clock out
v.
zamanı geçirerek avantaj sağlamaya/avantajlı durumunu korumaya çalışmak
321
Idioms
run the clock out
v.
zaman geçirmeye çalışmak
322
Idioms
set one's clock ahead
v.
saatini ileri almak
323
Idioms
set the clock ahead
v.
saati ileri almak
324
Idioms
set one's clock back
v.
saatini geri almak
325
Idioms
set the clock back
v.
saati geri almak
326
Idioms
set one's clock forward
v.
saatini ileri almak
327
Idioms
set the clock forward
v.
saati ileri almak
328
Idioms
stop the clock
v.
kronometreyi durdurmak
329
Idioms
stop the clock
v.
geri sayımı durdurmak
330
Idioms
stop the clock
v.
zamanı durdurmak
331
Idioms
stop the clock
v.
daima genç kalmak
332
Idioms
turn the clock back
v.
saati geri almak
333
Idioms
turn one's clock back
v.
saatini geri almak
334
Idioms
turn one's clock back
v.
geçmişe dönmek
335
Idioms
turn one's clock back
v.
zamanı geriye almak
336
Idioms
turn one's clock back
v.
zamanı tersine çevirmek
337
Idioms
hold the clock on
v.
kronometre tutmak
338
Idioms
stop the clock
v.
geçen saatlerin sayımını durdurarak vade sonu tarihini ertelemek
339
Idioms
around-the-clock
adj.
tam zamanlı
340
Idioms
round-the-clock
adj.
24 saat süren
341
Idioms
off the clock
adj.
mesaisi bitmiş
342
Idioms
off the clock
adj.
paydos etmiş
343
Idioms
off the clock
adj.
(günü bitirip) işten çıkmış
344
Idioms
off the clock
adj.
mesai saati sona ermiş
345
Idioms
off the clock
adj.
taksimetresi kapalı/işlemeyen (taksi)
346
Idioms
off the clock
adj.
boş (taksi)
347
Idioms
off the clock
adj.
yolcu taşıma halinde olmayan (taksi)
348
Idioms
against the clock
adv.
olabildiğince hızlı olarak
349
Idioms
around/round the clock
adv.
durmaksızın
350
Idioms
around/round the clock
adv.
yirmi dört saat
351
Idioms
around/round the clock
adv.
gece gündüz
352
Idioms
around/round the clock
adv.
dur durak bilmeden
353
Idioms
(the) clock is ticking
expr.
zaman azalıyor
354
Idioms
the clock is ticking
expr.
zaman su gibi akıp gidiyor
355
Idioms
(the) clock is ticking
expr.
vakit daralıyor
356
Idioms
the clock is ticking
expr.
zaman azalıyor
357
Idioms
the clock is ticking
expr.
vakit daralıyor
358
Idioms
the clock is ticking
expr.
ömür geçiyor
359
Idioms
the clock is ticking
expr.
biyolojik saat işliyor
360
Idioms
biological clock is ticking
expr.
biyolojik olarak sürenin azalması/geçmesi
361
Idioms
biological clock is ticking
expr.
(kadınlar için) çocuk yapmak için az vaktinin kalması
362
Idioms
against the clock
expr.
bütün engellere rağmen
363
Idioms
face that could stop a clock
expr.
çok çirkin
364
Idioms
homely enough to stop a clock
expr.
çok çirkin
365
Idioms
around the clock
expr.
gece gündüz
366
Idioms
round the clock
expr.
gece gündüz
367
Idioms
working around the clock
expr.
gece-gündüz çalışma
368
Idioms
against the clock
expr.
saate karşı
369
Idioms
homely enough to stop a clock
expr.
yüzüne bakılmayacak kadar çirkin
370
Idioms
face that could stop a clock
expr.
yüzüne bakılmayacak kadar çirkin
371
Idioms
round the clock
expr.
yirmi dört saat
372
Idioms
around the clock
expr.
yirmi dört saat
373
Idioms
face that could stop a clock
expr.
yüzüne bakılamayacak kadar çirkin
374
Idioms
homely enough to stop a clock
expr.
yüzüne bakılamayacak kadar çirkin
375
Idioms
against the clock
expr.
zamana karşı
376
Idioms
around the clock
expr.
durmaksızın
377
Idioms
around the clock
expr.
dur durak bilmeden
378
Idioms
round the clock
expr.
durmaksızın
379
Idioms
round the clock
expr.
dur durak bilmeden
380
Idioms
(the) clock is running
expr.
vakit daralıyor
381
Idioms
(the) clock is running
expr.
vakit doluyor
382
Idioms
(the) clock is running
expr.
zaman azalıyor/daralıyor
Speaking
383
Speaking
I forgot to set the clock
expr.
saati kurmayı unuttum
384
Speaking
I set my alarm clock for 7 am
expr.
saatimi sabah yediye kurdum
385
Speaking
the clock is ticking
expr.
zamanımız azalıyor
Trade/Economic
386
Trade/Economic
debt clock
n.
borç saati
387
Trade/Economic
clock card
n.
bir işçinin işe başlama ve işten çıkma zamanını kaydettiği form
388
Trade/Economic
time clock
n.
kontrol saati
389
Trade/Economic
clock off
v.
(iş çıkışında) kart basmak
390
Trade/Economic
clock on
v.
(işe gelip) kart basmak
391
Trade/Economic
clock in
v.
(işe gelip) kart basmak
392
Trade/Economic
clock out
v.
(iş çıkışında) kart basmak
Technical
393
Technical
tower clock
n.
meydan saati
394
Technical
tower clock
n.
bir kuledeki saat
395
Technical
turret clock
n.
meydan saati
396
Technical
alarm clock
n.
alarm saati
397
Technical
transfer clock
n.
aktarma saati
398
Technical
time clock
n.
bir işçinin çalışmaya başladığı veya çalışmayı bitirdiği saatlerini kaydeden saat
399
Technical
resistance to external blows by the round-the-clock
n.
çevre boyunca dış darbaye mukavemet
400
Technical
external clock
n.
dış saat
401
Technical
time clock
n.
devam kontrol saati
402
Technical
effectiveness clock
n.
etkenlik kadranı
403
Technical
real time clock
n.
gerçek zaman saati
404
Technical
time-of-day clock
n.
günün zamanı saati
405
Technical
clock spring for airbag
n.
hava yastığı spiral yay
406
Technical
self-winding clock
n.
kendiliğinden kurulan saat
407
Technical
quartz clock
n.
kuvars saati
408
Technical
tower clock
n.
kule saati
409
Technical
common transmit clock
n.
ortak gönderim saati
410
Technical
measuring clock
n.
ölçme saati
411
Technical
pendulum clock
n.
sarkaçlı saat
412
Technical
clock rate
n.
saat oranı
413
Technical
time clock
n.
puantör
414
Technical
clock track
n.
saat izi
415
Technical
clock signal
n.
saat işareti
416
Technical
clock wise
n.
saat dönüşü
417
Technical
clock bronze
n.
saat tuncu
418
Technical
clock generator
n.
saat üreteci
419
Technical
clock signal generator
n.
saat işareti üreteci
420
Technical
switch clock
n.
saatli ısıdenetir
421
Technical
clock counter
n.
saat sayacı
422
Technical
clock frequency
n.
saat sıklığı
423
Technical
clock timing
n.
saat güdümünde zamanlama
424
Technical
clock thermostat
n.
saatli ısıdenetir
425
Technical
clock kit
n.
saat kiti
426
Technical
clock pulse
n.
saat darbesi
427
Technical
synchronous clock
n.
senkron saat
428
Technical
digital clock
n.
sayısal saat
429
Technical
caesium clock
n.
sezyum saati
430
Technical
water clock
n.
su saati
431
Technical
transfer clock
n.
taşıma saati
432
Technical
measuring clock
n.
takometre
433
Technical
time clock operation
n.
zaman saati kumandası
434
Technical
time clock
n.
zaman saati
435
Technical
clock wise
adj.
saat yönü
Computer
436
Computer
master clock
n.
ana saat
437
Computer
transfer clock
n.
aktarma saati
438
Computer
analogue clock control
n.
analog eşzamanlama
439
Computer
alarm clock
n.
çalar saat
440
Computer
external clock
n.
dış saat
441
Computer
real time clock
n.
gerçek zaman saati
442
Computer
clock generator
n.
saat üreteci
443
Computer
clock frequency
n.
saat sıklığı
444
Computer
clock timing
n.
saatle zamanlama
445
Computer
clock counter
n.
saat sayacı
446
Computer
clock cycle
n.
saat çevrimi
447
Computer
clock track
n.
saat izi
448
Computer
clock signal generator
n.
saat işareti üreteci
449
Computer
clock frequency
n.
saat frekansı
450
Computer
clock signal
n.
saat vurumu
451
Computer
clock signal
n.
saat işareti
452
Computer
clock timing
n.
saat güdümünde zamanlama
453
Computer
clock timeout
n.
saat zaman aşımı
454
Computer
clock circuit
n.
saat devresi
455
Computer
clock rate
n.
saat vurum sıklığı
456
Computer
clock rate
n.
saat oranı
457
Computer
clock pulse
n.
saat vurumu
458
Computer
time of day clock
n.
sistem saati
459
Computer
transfer clock
n.
taşıma saati
460
Computer
new clock settings
n.
yeni saat ayarları
461
Computer
24-hour clock
n.
24 saatlik zaman biçimi
462
Computer
12-hour clock
n.
12 saatlik zaman biçimi
463
Computer
system clock
n.
(bilgisayarda) bütün dahili bileşenleri senkronize eden sabit yüksek frekans sinyali veren elektronik bir aygıt
464
Computer
show clock
expr.
saati göster
465
Computer
show the clock
expr.
saati göster
Informatics
466
Informatics
master clock
n.
ana saat
467
Informatics
alarm clock
n.
çalar saat
468
Informatics
external clock
n.
dış saat
469
Informatics
external clock
n.
dış zamanlayıcı
470
Informatics
real-time clock
n.
gerçek zaman saati
471
Informatics
internal clock
n.
iç saat
472
Informatics
reference clock
n.
referans saat
473
Informatics
clock signal
n.
saat vurumu
474
Informatics
clock pulse
n.
saat vurumu
475
Informatics
shift clock
n.
saatli kaydırma vurumu
476
Informatics
clock rate
n.
saat vurum sıklığı
477
Informatics
system clock
n.
sistem saati
478
Informatics
alarm clock
n.
uyarıcı saat
479
Informatics
clock pulse
n.
zamanlama vurumu
480
Informatics
24-hour clock
n.
24 saatli zamanölçer
481
Informatics
12-hour clock
n.
12 saatlik zaman biçimi
482
Informatics
clock rate
n.
zamanlayıcı vurum oranı
483
Informatics
24-hour clock
n.
24 saatlik zaman biçimi
484
Informatics
12-hour clock
n.
12 saatli zamanölçer
Telecom
485
Telecom
bluetooth clock
n.
bluetooth saati
486
Telecom
transfer gate clock
n.
geçiş kapısı saati
487
Telecom
clock phase deviation
n.
saat faz sapması
488
Telecom
clock stop mode
n.
saat durdurma kipi
489
Telecom
clock frequency
n.
saat frekansı
490
Telecom
counter clock wise
n.
saat yönü tersi
491
Telecom
exchange clock synchronization
n.
santral saatinin senkronizasyonu
492
Telecom
reset clock
n.
sıfırlama saati
493
Telecom
slave clock
n.
yardımcı saat
494
Telecom
ccd clock
n.
yba saati
495
Telecom
quartz clock
n.
quartz saati
Electric
496
Electric
electric clock
n.
elektrikli saat
Architecture
497
Architecture
turret clock
n.
dört cephesinde de kadran olan saat kulesi
Construction
498
Construction
wall clock
n.
duvar saati
Furniture
499
Furniture
terry clock
n.
eskiden kullanılan bir amerikan masa saati
500
Furniture
traveling clock
n.
açıldığında şövale görevi gören katlanabilir saat
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of clock
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy