-grade - Turkish English Dictionary
History

-grade



Meanings of "-grade" in Turkish English Dictionary : 2 result(s)

English Turkish
General
-grade suf. belirli bir hareket veya ilerleme şekli anlamı veren son ek
Zoology
-grade suf. yürüme anlamı veren son ek

Meanings of "-grade" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

English Turkish
Common Usage
grade n. sınıf
grade n. rütbe
grade n. kademe
grade v. puanlamak
grade n. aşama
General
grade control n. kalite kontrolü
senior grade n. yüzbaşı
grade crossing n. hemzemin geçit
grade n. rütbe
grade school n. ilköğretim okulu
first grade n. birinci sınıf
grade n. kalite
low grade n. alt tabaka
grade n. dereceli
final grade n. başarı notu
grade n. paye
grade n. ayar
grade n. eğim
grade n. aşama
grade n. cins
grade school n. ilkokul
multipurpose grade n. çok amaçlı sınıf
failing grade n. kırık not
grade n. kademe
grade n. not (öğretmenin öğrenciye verdiği)
grade n. sınıf (ilköğretimde)
grade 1 natural site area n. 1. derece doğal sit alanı
log grade n. tomruk sınıfı
passing grade n. geçer not
purity grade n. saflık derecesi
grade n. meyil
lumber grade n. kereste sınıfı
grade n. numara
grade n. basamak
conduct grade n. sicil
grade n. derece
grade of service n. hizmet niteliği
grade n. seviye
success grade n. başarı puanı
final grade period n. kanaat dönemi
adverse grade n. tersine eğim
existing grade n. mevcut zemin
grade control n. tenor kontrolü
grade n. yokuş
grade control n. nitelik denetimi
grade n. not
grade n. düzey
below-grade work n. zemin altı işler
high-grade materials n. kaliteli gereçler
grade n. tabaka
grade n. mertebe
grade n. (askeri) rütbe
first-grade skills n. birinci sınıfta öğrencilere öğretilen beceriler
third grade n. 3. sınıf
eighth-grade n. sekizinci sınıf
passing grade n. ders geçme notu
first grade n. 1.sınıf
1st grade n. 1.sınıf
2nd grade n. 2.sınıf
second grade n. 2.sınıf
4th grade n. 4.sınıf
third grade n. 3.sınıf
8th grade n. 8. sınıf
third grade student n. 3. sınıf öğrencisi
3rd grade n. 3.sınıf
3rd grade student n. 3. sınıf öğrencisi
viscosity grade n. viskozite sınıfı
5th grade n. 5. sınıf
grade of recommendation n. öneri derecesi
grade n. güç derecesi
grade n. değer derecesi
grade n. aşındırıcı bağın güç derecesi
grade n. (cevher, mineral) nispi değer
grade n. (cevher, mineral) içerik
grade n. hastalığın şiddet düzeyi
grade n. gübredeki bitki besin içeriği düzeyi
grade n. (kimyasal madde) saflık veya yoğunluk derecesi
grade n. ilkokul
grade n. giysi deseni
grade n. üç braille türünden biri
grade n. kabul edilen düzey
grade n. kabul edilen standart
grade n. sertçe kazıma
grade n. sertçe kesme
grade n. rendeleme
grade cricket [australia] n. rekabetçi kriket
down grade n. (eğimli tren yolu) iniş
grade up v. ıslah etmek
grade v. not vermek (sınav kağıdını veya ödevi okuyup)
grade v. sınıflamak
grade v. ayırmak
grade v. puanlamak
assign a grade v. bir not vermek
grade v. not vermek
grade a test v. not vermek
grade v. tasnif etmek
grade v. düzeltmek
grade v. düzlemek
give a grade v. not vermek
grade v. tesviye etmek
make the grade v. başarmak
grade up v. düzeltmek
grade v. derecelere ayırmak
grade v. düzenlemek
grade v. sınıflandırmak
lower one's grade v. notunu düşürmek
grade v. derecelendirme yapmak
have a good grade v. iyi not almak
grade v. derecelendirmek
grade v. (mal) tasnif etmek
get a good grade v. iyi not almak
increase grade v. not yükseltmek
increase one's grade v. notunu yükseltmek
be in fourth grade v. dördüncü sınıfta olmak
enrich weapons-grade uranium v. uranyumu silah derecesinde zenginleştirmek
grade v. notlandırmak
grade v. hafif geçişlerle birleşmek
grade v. renk tonunu başka renk tonuyla karıştırmak
grade v. gradyan oluşturmak
grade v. karıştırmak
grade v. yokuşta ilerlemek
grade v. belirli derecede olmak
grade v. belirli dereceyi hak etmek
grade v. geniş bir yüzeyi düzleştirmek veya pürüzsüzleştirmek
grade v. belirli bir eğim seviyesine indirmek
grade down v. orantılı olarak azaltmak
grade up v. iyileştirmek
grade up v. artırmak
high grade adj. yüksek rütbeli
at grade adj. eşdüzey
on the down grade adj. kötüleşmekte
high-grade adj. birinci sınıf
at-grade adj. eşdüzey
high-grade adj. ekstra
high-grade adj. kaliteli
high-grade adj. üstün nitelikli
off-grade adj. düşük kaliteli
high-grade adj. üstün kaliteli
high grade adj. kusursuz
high grade adj. çok kaliteli
medical grade adj. tıbbi kullanıma uygun
7th grade adj. yedinci sınıf
top-grade adj. en iyi kalite
weapons-grade adj. son derece güçlü
weapons-grade adj. son derece yoğun
weapons-grade adj. son derece dayanıklı
junior-grade adj. düşük rütbeli
junior-grade adj. alt kıdemli
high-grade adj. yüksek kaliteli
low-grade adj. düşük kaliteli
low-grade adj. alt sınıfa ait
low-grade adj. bayağı
low-grade adj. adi
low-grade adj. düşük ölçekli
low-grade adj. sınır dereceli
low-grade adj. sınır ölçeğinde
on the up grade adv. iyileşmekte
at grade adv. aynı seviyede
at grade adv. aynı düzeyde
below grade adv. yer altında
Phrasals
grade someone down (on something) v. birine (bir şeyde) düşük not/puan vermek
grade someone down (on something) v. (bir şeyde) birinin puanını/notunu kırmak
grade down v. düşük not/puan vermek
grade down v. notunu kırmak
Colloquial
grade two haircut n. iki numara saç tıraşı
grade 2 haircut n. iki numara saç tıraşı
grade three haircut n. üç numara saç tıraşı
grade 3 haircut n. üç numara saç tıraşı
grade-grubber n. sadece iyi not almaya odaklanmış öğrenci
grade-grubber n. sadece notlarını/iyi not almayı düşünen öğrenci
grade-grubber n. nottan başka bir şey düşünmeyen öğrenci
grade-grubber n. yağcılıkla öğretmene notlarını değiştirtmeye çalışan öğrenci
grade-grubber n. not için yağcılık yapan öğrenci
grade-grubber n. soruların hazırlanışını sorgulayarak notunu değiştirtmeye çalışan öğrenci
grade-grubber n. sorunun yanlış/eksik olduğunu iddia ederek notunu değiştirtmeye çalışan öğrenci
grade-grubbing n. not için çalışan öğrenci
grade-grubbing n. sadece iyi not almak için çalışan öğrenci
grade-grubbing n. not için yağcılık/yalakalık yapma
grade-grubber n. çalışkan öğrenci
grade-grubber n. sürekli yüksek notlar tutturmaya çalışan öğrenci
grade-grubber n. not için yalakalık yapan öğrenci
grade-grubbing n. yüksek not almak için çalışma
grade-grubbing n. sadece not için çalışma
grade-grubbing n. not için yağcılık/yalakalık yapma
grade-grubbing n. not için çalışan öğrenci
grade-grubbing n. sadece iyi not almak için çalışan öğrenci
grade-grubbing n. not için yalakalık yapan öğrenci
graduate to third grade v. üçüncü sınıfa geçmek
grade-grubbing adj. nota odaklı
grade-grubbing adj. not delisi
grade-grubbing adj. not peşinde koşan
grade-grubbing adj. not odaklı
grade-grubbing adj. not delisi
grade-grubbing adj. sadece not düşünen
grade-grubbing adj. nottan başka bir şey düşünmeyen
grade-grubbing adj. sadece iyi not almaya odaklanmış
grade-grubbing adj. sadece notlarını/iyi not almayı düşünen
grade-grubbing adj. nottan başka bir şey düşünmeyen
Idioms
be above (one's) pay grade v. bir şeye mevkisi/rütbesi/yetkisi yetmemek
be above (one's) pay grade v. (bir konunun birini) aşmak
be above (one's) pay grade v. (bir konunun birinin) alanı dışında olmak
be above (one's) pay grade v. (bir konuyu) anlamamak
be above (one's) pay grade v. bir şeye bilgisi/uzmanlığı/ihtisası yetmemek
be above (one's) pay grade v. (konu, alan) (birini) aşmak
make the grade v. başarı kazanmak
make the grade v. bekleneni vermek
grade someone down v. birine düşük not/puan vermek
make the grade v. başarılı olmak
make the grade v. umulan kadar iyi yapmak
make the grade v. yükselmek
above one's pay grade adj. konunun bir kişiyi aşması/bilgisi dahilinde olmayan
above (one's) pay grade adj. (birinin) mevkisi/rütbesi dışında
above (one's) pay grade adj. (birinin) nüfuzunun üzerinde
above (one's) pay grade adj. (birinin) yapabileceğinin ötesinde
above (one's) pay grade adj. (birinin) alanı dışında
above (one's) pay grade adj. (birini) aşmaşana
above (one's) pay grade adj. (birinin) bilgisinin/yeteneğinin dışında
on the upward grade adv. sağlığı toparlanmakta
on the upward grade adv. iyileşmekte
on the upward grade adv. şöhreti/yıldızı parlamakta
on the upward grade adv. yükselmekte
on the up grade adv. (sağlığı) toparlanmakta
on the up grade adv. iyiye gitmekte
on the up grade adv. yıldızı parlamakta
on the up grade adv. yükselmekte
on the up grade adv. ünü yayılmakta
on the up grade adv. toparlanma sürecinde
on the up grade adv. iyileşme sürecinde
beyond (one's) pay grade expr. yetkisi dahilinde olmama
beyond (one's) pay grade expr. yetenekleri dışında olma
beyond (one's) pay grade expr. beni aşar
beyond (one's) pay grade expr. bilgisi dahilinde olmama
beyond (one's) pay grade expr. yetenekleri dışında olma
beyond (one's) pay grade expr. … yapacak olmama
beyond (one's) pay grade expr. … ile uğraşamama
Speaking
I am in fifth grade expr. beşinci sınıfa gidiyorum
he is in 1st grade expr. o 1. sınıfta
what grade are you going into? expr. kaçıncı sınıfa gidiyorsun?
he is in first grade expr. o 1inci sınıfta
what grade are you in? expr. kaçıncı sınıfa gidiyorsun?
what grade are you going into? expr. kaçıncı sınıftasın?
he is in 1st grade expr. o 1inci sınıfta
what grade is he in? expr. o kaçıncı sınıfa gidiyor?
what grade are you going into? expr. kaçıncı sınıfa gidiyorsun?
what grade is she in? expr. o kaçıncı sınıfa gidiyor?
what grade are you in? expr. kaçıncı sınıftasın?
what grade? expr. kaçıncı sınıf?
he is in first grade expr. o 1. sınıfta
he is in first grade expr. 1. sınıfa gidiyor
he is in 1st grade expr. 1inci sınıfta okuyor
he is in first grade expr. 1inci sınıfta okuyor
he is in 1st grade expr. 1inci sınıfa gidiyor
he is in 1st grade expr. 1. sınıfa gidiyor
he is in first grade expr. 1. sınıfta okuyor
I'm in 9th grade expr. 9. sınıfta okuyorum
he is in 1st grade expr. 1. sınıfta okuyor
he is in first grade expr. 1inci sınıfa gidiyor
Trade/Economic
grade of fineness n. altın ayarı
grade a n. birinci kalite
low grade n. düşük kalite standardı
low grade n. düşük kalite
up to grade n. istenilen nitelikte
grade label n. kalite etiketi
grade labelling n. kalite etiketlemesi
pay grade n. maaş derecesi
commodity grade n. mal kalite derecesi
commodity grade n. mal gradı
grade labeling n. malı kalitesine göre etiketleme
grade n. mertebe
grade n. not
certification grade products n. sertifikalı ürünler
grade description method n. seviye tanım yöntemi
grade n. tabaka
classification change in grade n. ücret derecesi değişikliği
in-grade salary decrease n. ücrette yapılan bir değişme sonucunda maaş miktarının azalması
classification change in grade n. ücret kademesi değişikliği
investment grade n. yatırım derecesi
investment grade n. yatırım kategorisi
high-grade adj. az riskli
high-grade adj. risksiz (tahviller)
Law
grade n. suçun ciddiyet düzeyi
Technical
ruling grade n. azami meyil
longitudinal grade n. boyuna eğim
boron steel grade n. borlu çelik niteliği
steel grade n. çelik türü
bare grade n. çıplak derece
steel grade n. çelik cinsi
extra low carbon grade austenitic stainless steels n. çok düşük karbonlu ostenitli paslanmaz çelikler
low-grade ore n. cılız cevher
metallurgical- grade bauxide n. değerlendirilebilir boksit
forging grade steels n. dövme nitelikli çelikler
low grade n. düşük kaliteli
low-grade ore n. düşük nitelikli cevher
low grade fuel n. düşük kaliteli yakıt
low-grade steels n. düşük nitelikli çelikler
grade of accuracy n. doğruluk derecesi
low-grade cast irons n. düşük nitelikli dökme demirler
low-grade alloys n. düşük nitelikli alaşımlar
grade line n. eğim çizgisi
grade n. eğim
porosity grade n. gözeneklilik derecesi
grade n. grad
grade of accuracy n. hassaslık derecesi
hydraulic grade line n. hidrolik eğim çizgisi
improved sub-grade n. ıslah edilmiş taban
high-grade massecuite n. ilk ürün lapası
low grade fuel n. ısıl değeri düşük
paving grade bitumens n. kaplama sınıfı bitümler
rough grade n. kaba tesviye
channel grade n. kanal meyli
winter grade motor oil n. kış sınıfı motor yağı
grade line n. kırmızı hat
product grade n. mamul kalitesi
nuclear-grade uranium n. nükleer saflıktaki uranyum
oxygen-free high grade copper n. oksijensiz yüksek nitelikli bakır
quality steel grade n. nitelikli çelik türü
intermediate grade steel n. orta sertlikte çelik
pure grade of aluminium sulphate n. saf alüminyum sülfat
grade bar n. seviye çubuğu
sediment grade n. sediment büyüklüğü
voice grade channel n. ses niteliğinde kanal
voice-grade channel n. ses kanalı
voice-grade channel n. ses iletim kanalı
off-grade metal n. standartdışı metal
off-grade iron n. standartdışı pik
commercial grade n. tecimsel nitelikli
grain grade n. tane derecesi
uniform grade n. tekdüze eğim
sub-grade n. taban
grade n. tenör
range of grade n. tane grubu
highway grade separation n. üstgeçit
channel grade n. yatak meyli
high electrical grade n. yüksek elektrik vasıflı
high grade coal n. yüksek ısıl değerli kömür
above-grade wall n. zemin üstü duvar
high grade simulation n. yüksek seviyeli simülasyon
high-grade fuel n. yüksek oktanlı benzin
high-grade ore n. yüksek nitelikli cevher
high-grade limestone n. yüksek nitelikli kireçtaşı
high grade coal n. yüksek kaliteli kömür
high-grade ore n. yüksek tenörlü cevher
high-grade iron ore n. yüksek nitelikli demir cevheri
high-grade fuel n. yüksek nitelikli yakıt
high-grade steels n. yüksek nitelikli çelikler
high-grade iron ore n. yüksek tenörlü demir cevheri
high-grade resin n. yüksek nitelikli reçine
high-grade materials n. yüksek nitelikli gereçler
grade n. hattın iletim kapasitesi
grade v. derecelendirmek
grade v. sınıflandırmak
off-grade adj. düşük tenörlü
economic grade adj. ekonomik sınıf
off-grade adj. standartdışı
high-grade adj. yüksek nitelikli
Computer
grade level n. sözvarlığı düzeyi
Informatics
service grade n. hizmet niteliği
voice-grade channel n. ses niteliğinde kanal
voice-grade circuit n. telefon niteliğinde devre
Telecom
grade of service n. hizmet derecesi
voice-grade channel n. ses kanalı
voice grade n. ses derecesi
voice grade circuit n. ses niteliğinde devre
voice grade channel n. ses niteliğinde kanal
voice grade n. ses niteliği
grade of service n. servis seviyesi
plenum grade n. tavan arası kablodaki eğim
Mechanic
grade n. kalite
Textile
high-grade finish n. kaliteli apre
grade v. standart giysi modelinden çalışma modeli çıkarmak
grade v. standart giysi modelini çalışma modeline dönüştürmek
grade v. bitmiş dikişten dikiş payının bir kısmını kırpmak
Construction
concrete grade n. beton sınıfı
finished grade n. bitmiş zemin
grade strip n. düzey belirtme çıtası
grade n. kot
trowel-grade hydraulic cement mortars n. mala ile tesviye edilmeye uygun hidrolik çimento harçları
grade stake n. nivelman kazığı
slab on grade n. saha betonu
slab on grade n. sıkıştırılmış zemin üzerinde imal edilen beton döşeme
slab on grade n. tesviyeli zemin üzerine giriş katı betonu ya da temel betonu
grade beam n. takviye kirişi
soil grade n. toprak derecesi
grade separation n. üstgeçit köprüsü
grade of fire resistance n. yangına dayanım derecesi
below-grade wall n. zemin altı duvar
concrete floor on grade n. zemin betonu
grade n. yol düzleyici ile düzlenen alan
grade separation n. alt geçit veya üst geçit kullanan kesişme
grade v. (kanal veya yol hattını) aynı düzeye getirmek
grade-constructed adj. yer seviyesinde inşa edilmiş
Woodworking
lumber grade n. kereste sınıfı
log grade n. tomruk sınıfı
Automotive
vehicle grade n. araç sınıfı
ca oil grade n. ca yağ sınıfı
cb oil grade n. cb yağ sınıfı
cc oil grade n. cc yağ sınıfı
cd oil grade n. cd yağ sınıfı
ce oil grade n. ce yağ sınıfı
cf oil grade n. cf yağ sınıfı
cf-2 oil grade n. cf-2 yağ sınıfı
cf-4 oil grade n. cf-4 yağ sınıfı
cg-4 oil grade n. cg-4 yağ sınıfı
ch-4 oil grade n. ch-4 yağ sınıfı
ci-4 oil grade n. cı-4 yağ sınıfı
bolt grade n. cıvata sınıflandırması
cj-4 oil grade n. cj-4 yağ sınıfı
multi-grade oil n. çok dereceli yağ
grade n. eğim
grade n. kalınlık numarası
grade n. kalite
mid-grade gasoline n. orta dereceli benzin
sa oil grade n. sa yağ sınıfı
sj oil grade n. sj yağ sınıfı
sl oil grade n. sl yağ sınıfı
sm oil grade n. sm yağ sınıfı
sb oil grade n. sb yağ sınıfı
sc oil grade n. sc yağ sınıfı
sd oil grade n. sd yağ sınıfı
se oil grade n. se yağ sınıfı
sf oil grade n. sf yağ sınıfı
sg oil grade n. sg yağ sınıfı
sh oil grade n. sh yağ sınıfı
single-grade oil n. tek dereceli yağ
viscosity grade n. viskozite derecesi
oil grade n. yağ sınıfı
oil grade n. yağ sınıfı
grade v. sınıflandırmak
grade v. tasnif etmek
Traffic
grade separated junction n. farklı seviyeli kavşak
grade-separated junction n. farklı seviyeli kavşak
urban at-grade signalized intersection n. ışık kontrollü hemzemin kavşak
grade elevation n. kırmızı kot
at-grade junction n. hemzemin kavşak
Railway
grade crossing n. demiryolu geçidi
grade crossing n. hemzemin geçit
grade crossing n. hemzemin
bevelled grade crossing n. meyilli hemzemin geçit
grade n. rampa
up grade n. rampa
Aeronautic
fuel grade n. yakıt oktan sayısı
Marine
junior grade lieutenant n. teğmen
phi grade scale n. zemin sınıflaması için kullanılan bir yöntem
Mining
grade of ore n. cevher tenörü
ore grade n. cevher kalitesi
ore grade n. cevher niteliği
low-grade ore n. cılız töz
low-grade ore n. düşük tenörlü cevher
low grade ore n. düşük tenörlü cevher
cut off grade n. limit tenör
metallurgical grade silicon n. metalürjik kalitede silisyum
cut off grade n. sınır tenör
grade n. tenor
high purity grade n. yüksek saflık dereceli
high-grade n. yüksek tenör
high-grade v. maden ocağından (cevheri) çalmak
high-grade v. sadece zengin maden cevherini çıkarmak
high-grade adj. yüksek tenörlü (cevher)
Medical
grade i degenerative lumbar spondylolisthesis n. derece i dejeneratif lomber spondilolistesis
low-grade mucoepidermoid carcinoma n. düşük dereceli mukoepidermoid karsinoma
low-grade astrocytomas n. düşük dereceli astrositomlar
low-grade n. düşük dereceli
low-grade gliomas n. düşük gradeli glial tümör
low grade hypercoagulability n. düşük derecede hiperkoagülabilite
low grade astrocytoma n. düşük gradeli astrositom
grade of hepatic steatosis n. hepatik steatoz derecesi
stage and grade of disease n. hastalığın evre ve derecesi
hospital grade n. hastane sınıfı
laboratory-grade instruments n. laboratuvar-sınıfı enstrümanlar
tumor grade n. tümör derecesi
high-grade gliomas n. yüksek gradeli glial tümör
high-grade basilar artery stenosis n. yüksek dereceli baziler arter stenoz
high-grade neoplastic infiltrative cells n. yüksek dereceli neoplastik infiltratif hücreler
trash grade n. çepel derecesi
high-grade adj. yüksek dereceli
Pathology
high-grade serous ovarian carcinoma n. yüksek dereceli seröz karsinom
Food Engineering
food grade ink n. gıda mürekkebi
high-grade masscuite n. ilk ürün lapası
grade n. standart gıda kalitesi
grade n. kabul edilebilir kalite standardı
grade v. (yiyecekleri) niteliğine, saflığına veya uygun standartlara göre sınıflandırmak
food-grade adj. gıda saflığında
non-food grade adj. gıdada kullanılamaz
food-grade adj. gıdada kullanılabilir
feed grade adj. yem saflığında
utility-grade adj. kullanılabilir ancak kalitesiz (sığır eti)
Gastronomy
low-grade massecuite n. son şeker lapası
Math
grade measure of an angle n. açının grad ölçüsü
grade n. grad
Statistics
grade correlation n. derece korelasyonu
grade n. derece
Physics
weapon-grade plutonium n. demonte edilen nükleer silahlardan elde edilip plütonyum kuyularında depolanan plütonyum 239
Chemistry
analytical grade boric acid n. analitik saflıktaki borik asit
analytical grade diammonium phosphate n. analitik saflıktaki diamonyum fosfat
analytical grade ethylene oxide n. analitik saflıktaki etilen oksid
pharmaceutical grade tallow n. eczacılıkta kullanılan donyağı
photographic grade chemicals n. fotoğrafçılıkta kullanılan kimyasal maddeler
technical grade adj. teknik dereceli
technical grade adj. az miktarda başka kimyasal maddeler içermesinden ötürü saflığı hafifçe bozulmuş (madde)
technical-grade adj. teknik dereceli