eğri - Turkish English Dictionary
History

eğri



Meanings of "eğri" in English Turkish Dictionary : 80 result(s)

Turkish English
Common Usage
eğri curve n.
eğri crooked adj.
eğri skew adj.
eğri awry adj.
General
eğri catawampus n.
eğri wimple n.
eğri outshoot n.
eğri bowed adj.
eğri slouchy adj.
eğri aslant adj.
eğri slanted adj.
eğri sloping adj.
eğri hubbly adj.
eğri unparallel adj.
eğri circumflex adj.
eğri oblique adj.
eğri warped adj.
eğri bandy adj.
eğri cockeyed adj.
eğri aslope adj.
eğri inclined adj.
eğri sinuous adj.
eğri flexuous adj.
eğri wry adj.
eğri skewed adj.
eğri slanting adj.
eğri untrue adj.
eğri out of the straight adj.
eğri awry adj.
eğri askew adj.
eğri devious adj.
eğri slouching adj.
eğri curved adj.
eğri bent adj.
eğri irregular adj.
eğri out of true adj.
eğri uneven adj.
eğri beveled adj.
eğri bevelled adj.
eğri camous adj.
eğri camsho [scottish] adj.
eğri agee adj.
eğri noncounterweighted adj.
eğri kam adj.
eğri leaning adj.
eğri wonky [uk] adj.
eğri meandrous adj.
eğri wrie adj.
eğri lumpy adj.
eğri bunch-backed adj.
eğri gleed [scotland] adj.
eğri crabbed [obsolete] adj.
eğri crabby [obsolete] adj.
eğri dogleg adj.
eğri gauche adj.
eğri shamble adj.
eğri crumpled adj.
eğri skewwhiff [dialect] [uk] adj.
eğri skue adj.
eğri slouch adj.
eğri sprung adj.
eğri squint adj.
eğri acock adv.
eğri camously adv.
Idioms
eğri cattywampus adj.
Technical
eğri curved line n.
eğri bend n.
eğri trajectory n.
eğri bevelled adj.
eğri bent adj.
eğri tortuous adj.
eğri beveled adj.
Automotive
eğri curve n.
Marine
eğri timber n.
Food Engineering
eğri curve n.
Math
eğri curve n.
Botanic
eğri acinaciform adj.
Archaic
eğri curvity n.
Slang
eğri on the huh [uk] expr.
British Slang
eğri skew-whiff n.

Meanings of "eğri" with other terms in English Turkish Dictionary : 492 result(s)

Turkish English
Common Usage
eğri büğrü crooked adj.
General
eğri uzunluğu length of a curve n.
eğri büğrü yazma scribbling n.
uzun ve eğri bıçak bowie knife n.
kutupsal eğri polar curve n.
elastik eğri elastica n.
eğri molekül non linear molecule n.
izomanyetik eğri isomagnetic line n.
sarmal eğri helix n.
oval simetrik eğri oval n.
kısa ve eğri çizgi squiggle n.
eğri yüzey incline n.
eğri yüzey inclined plane n.
eğri büğrülük twistedness n.
yukarıya doğru giden eğri upward sloping curve n.
dışbükey eğri convex curve n.
eğri tahta hame n.
eğri ağızlı alaturka musluk bibcock n.
eğri ağızlı alaturka musluk bib n.
eğri şablonu curve n.
suların çekilip yükselmesi esnasında deniz seviyesinin çizdiği hattı harita üzerinde gösteren eğri co-tidal line n.
eğri cıvata anahtarı hook wrench n.
eğri ağızlı tenekeci makası hawkbill snips n.
noktalı eğri dotted curve n.
cam veya plastikten yapılmış eğri kamış sipper n.
sivri uçlu eğri sharp pointed curve n.
eğri çizimi curve sketching n.
şekilleri eğri büğrü gösteren ayna funhouse mirror n.
şekilleri eğri büğrü gösteren ayna distorting mirror n.
şekilleri eğri büğrü gösteren ayna carnival mirror n.
eğri bir batonla çalınan, batı afrika'ya özgü küçük bir vurmalı çalgı talking drum n.
eğri büğrü olma anfractuosity n.
yukarıya doğru giden eğri upcurve n.
yukarı eğri upsweep n.
hanedan armasında gayrimeşruluğu gösteren kısa ve dar eğri batton n.
hamutun koşum kayışına bağlı eğri çubuklara takılan deri kayış hame strap n.
koşum kayışını eğri çubuğa bağlayan kayış ilmeği hame tug n.
eğri tahtalar hames n.
koşum kayışına bağlı iki eğri çubuktan her biri haulm n.
koşum kayışına bağlı iki eğri çubuktan her biri hem [dialect] [uk] n.
iki eğri çizgi şeklinde resmedilen arma şekli gare n.
eğri şey oblique n.
paralel eğri parallel n.
dörtlükten kısa notalara konan eğri çizgi flag n.
eğri kılıç scymetar [obsolete] n.
yapısal bir parçanın eğri kısmını kesmeden önce malzeme üzerine yerleştirme işlemi spiling n.
eğri tasarım streamlining n.
eğri yoldan gitmek skew v.
eğri durmak lean v.
eğri koymak slope v.
eğri yapmak skew v.
pürüzlü eğri büğrü yırtmak jag v.
eğri büğrü yazmak scribble v.
eğri olarak yükselmek veya düşmek (fiyat) carve v.
(eğri bir şeyi) düzeltmek unwarp v.
eğri durmak lean v.
eğri olmak lean v.
eğri şeklinde bükülmek circumflect v.
grafiğe yerleştirilmiş noktaları birleştirerek eğri oluşturmak plot v.
eğri büğrü contorted adj.
eğri büğrü scratchy adj.
eğri boyunlu wry necked adj.
daha eğri wrier adj.
eğri büğrü screwed adj.
eğri büğrü uneven adj.
eğri büğrü twisted adj.
eğri büğrü tortuous adj.
eğri büğrü yazılmış scribbled adj.
eğri büğrü skew adj.
kenarları eğri büğrü kesilmiş ragged adj.
eğri büğrü hubbly adj.
eğri büğrü gnarled adj.
eğri büğrü devious adj.
en eğri wriest adj.
eğri yamuk crooked adj.
eğri büğrü wavy adj.
eğri büğrü rippled adj.
eğri büğrü wavelike adj.
eğri büğrü crinkly adj.
eğri büğrü crinkled adj.
eğri bacaklı bandy legged adj.
eğri halinde curvilinear adj.
eğri büğrü camsho [scottish] adj.
eğri yörüngeli trajectile adj.
eğri yörünge oluşturmaya müsait trajectile adj.
eğri yörünge ile tanımlanan trajectile adj.
eğri büğrü anfractuose adj.
eğri olmayan unsloped adj.
eğri olmayan untilted adj.
eğri büğrü knarred adj.
eğri büğrü knarry adj.
eğri büğrü buckled adj.
aşırı eğri obuncous adj.
eğri büğrü confragose adj.
eğri büğrü informal adj.
eğri çizgilerle çevrili curvilineal adj.
eğri çizgiyle gösterilen curvilineal adj.
(özellikle eğri içinde) merkeze yönelmiş inward-moving adj.
eğri büğrü crump adj.
eğri büğrü skue adj.
eğri halinde olan streamlined adj.
(el) eğri büğrü knotted adj.
eğri şekilde wryly adv.
eğri olarak aslope adv.
eğri olarak askew adv.
eğri olarak aslant adv.
eğri büğrü bir şekilde deviously adv.
eğri bir şekilde sinuously adv.
eğri büğrü bir halde twistedly adv.
eğri bir halde wryly adv.
eğri bir biçimde slouchingly adv.
eğri bir biçimde torsionally adv.
eğri olarak camously adv.
eğri olarak agee adv.
eğri büğrü yazarak scrawlingly adv.
eğri büğrü yazarak scribblingly adv.
eğri bir şekilde skewwhiff [dialect] [uk] adv.
eğri olarak slant adv.
eğri bir şekilde slouchily adv.
eğri anlamına gelen bir ön ek lox- pref.
Phrases
eğriye eğri doğruya doğru true as bob [south africa] expr.
eğriye eğri doğruya doğru true as god [south africa] expr.
yılan kendi eğriliğine bakmaz da devenin boynu eğri der beam in (one's) eye expr.
eğri oturup doğru konuşalım let's just call a spade a spade expr.
Proverb
çok kişiyle yapılan iş eğri büğrü/eciş bücüş olur a camel is a horse designed by a committee
Colloquial
uzun, köşeli ve eğri saç kesimi gumby n.
Idioms
eğri büğrü yol jumble-gut lane [obsolete] n.
doğruya doğru eğriye eğri demek call a spade a spade v.
eğri oturup doğru konuşmak call a spade a spade v.
dilenciye hıyar vermişler, eğri diye beğenmemiş beggars must not be choosers expr.
eğri oturalım doğru konuşalım sit crooked but talk straight expr.
yılan kendi eğriliğine bakmaz da devenin boynu eğri der a beam in your eye expr.
Trade/Economic
belli bir seviyeyi aşan vergi oranlarının ekonomik büyümeyi engelleyerek devlet gelirlerini azalttığı teorisini gösteren bir eğri laffer curve n.
çeşitli fiyatları baz alarak tüketicilerin satın alacakları miktarları gösteren eğri demand curve n.
eğri dilim curved segment n.
eğri grafiği curve chart n.
eğri kavis curve n.
ekonomide reel ücretler yükseldikçe arz edilen işgücünün önce artıp sonra azalacağını gösteren eğri benefit principle n.
negatif eğilimli eğri negative biased curve n.
normal eğri normal curve n.
Industry
(kağıt para) bir iş üzerinde çiçekli rozete benzeyen çeşitli eğri çizgiler oluşturmak için döner mandrel ve kesme noktası arasında dış merkezli göreceli hareket yaratmak için kullanılan bir torna aparatı rose engine n.
Technical
adyabatik eğri adiabatic line n.
karakteristik eğri characteristic n.
alt kenarı dalgalı eğri biçiminde olan (döküm kalıbı) nebule n.
adiyabatik eğri adiabatic curve n.
ana eğri master curve n.
ayrımlı eğri differential curve n.
belirgin eğri characteristic curve n.
bir kapalı eğri çevresindeki mesafe circumference n.
düşey eğri vertical curve n.
dörtlü eğri quadruple curve n.
dik eğri eğri steep curve n.
düz ve eğri yüzeyler üzerindeki işaretler markings on flat or curved surfaces n.
düzenli eğri regular curve n.
eğri ağaç bent wood n.
eğri tuğla bevel brick n.
eğri uydurma curve fitting n.
eğri gönye bevelled square n.
eğri üreteci curve generator n.
elastik eğri bending line n.
eğri yüzey akış deneyi inclined plane flow test n.
eğri eğri leaner n.
eğri çizme aleti french curve n.
eğri okuyucu curve follower n.
eğri çizici curve plotter n.
eğri akım çizgisi curved flow line n.
eğri kollu anahtar hook spanner n.
eğri kesik bevel cut n.
eğri yarıçapı radius of curve n.
eğri şerit bias band n.
eğri yüzey curved surface n.
eğri boyun slant neck n.
elastik eğri deflection curve n.
eğri yüzeyli kalıp curved form n.
en yüksek eğri maximum curve n.
eğri kafa shifted finish n.
eğri kalıp curved mould n.
eğri cetveli spline n.
eğri yörünge trajectory n.
eğri takviye diagonal member n.
eğri kalem mortise-lock chisel n.
eğri savak curved weir n.
esas eğri basic curve n.
eğri çizme plotting n.
eğri ayarı adjustment of a curve n.
elastik eğri elastic curve n.
eğri uydurma spline fit n.
eğri kılıç scimitar n.
eğri gönye bevel square n.
eğri takviye auxiliary diagonal n.
eğri büğrülük tortuosity n.
eğri eşik curved weir n.
eğri boyun bent neck n.
eğri çakı hook knife n.
eğri çizgi curved line n.
eğri kiriş curved beam n.
eğri molekül nonlinear molecule n.
gülen eğri smiling curve n.
iki düğümlü eğri binodal curve n.
işleme sonrası eğri post curve n.
ikili tekdeğişkenli eğri binary univariant curve n.
kapalı eğri closed curve n.
karakteristik eğri characteristic curve n.
kılıcına eğri ray cambered rail n.
kutupsal eğri polar curve n.
kritik eğri critical curve n.
logaritmik eğri logarithmic curve n.
muz eğri banana curve n.
parabolik eğri parabolic curve n.
sarmal eğri helix n.
pürüzsüz eğri smooth curve n.
sarmal eğri spiral curve n.
sinerjik eğri synergic curve n.
spiral eğri spiral curve n.
söndürülen osilasyon veya dalga hareketinin zirvesinde birleşen bir eğri die away curve n.
ters eğri reverse curve n.
temel eğri master curve n.
tersüstel eğri logarithmic curve n.
üç merkezli eğri three centred curve n.
üçlü eğri triple curve n.
yatık eğri flat curve n.
yumuşatılmış eğri smoothed curve n.
yuvarlatılmış eğri smoothed curve n.
sarmal eğri miktarı helicity n.
sarmal eğri derecesi helicity n.
karakteristik eğri eğimi gamma n.
s biçimli eğri distorsiyonu s-bend distortion n.
orijinde birleşen üç veya daha fazla halkadan oluşan bir düzlemsel eğri rose n.
eğri çarpık crooked adj.
eğri büğrü sinuous adj.
eğri çizgisel curvilinear adj.
kanca/eğri boyunlu crook-necked adj.
(kristalde) üç eksen arasındaki kesişme noktalarından ikisi eğri olan diclinic adj.
Computer
çember eğri circle curve n.
düğme eğri button curve n.
eğri kaynak dikişi curvilinear weld seam n.
eğri dikiş curved seam n.
eğri çizici curve plotter n.
eğri uydurma curve fitting n.
eğri bölütü curve segment n.
eğri noktası curve point n.
eğri düğümü curve node n.
eğri bölüt curved segment n.
iç eğri inner curve n.
kapalı eğri closed curve n.
siyah eğri black curve n.
yay yukarı eğri arch up curve n.
Informatics
basit kapalı eğri simple closed curve n.
dörtlenik eğri quartic curve n.
ikinci dereceden eğri quadric curve n.
kapalı eğri closed curve n.
pürüzsüz eğri smooth curve n.
resim işlemede eğri olan resmi düzeltme deskew n.
Telecom
eğri distorsyon skew distortion n.
eğri distorsyon skewed distortion n.
Electric
karakteristik eğri characteristic curve n.
Textile
eğri dikiş differential feed n.
Architecture
uzun s şekilli bir çift eğri ogee n.
eğri kemer imperfect arch n.
eğri yapılı kemer skew arch n.
Construction
geminin omurgasından dışarı doğru dallanan eğri çerçeve timber n.
eğri gönye quirk mitre n.
eğri geçmeli duvar kaplaması weather board n.
kuğu boynu biçimli/kırık/eğri alınlık swan neck pediment n.
sıvıcıl eğri liquidus curve n.
Automotive
eğri altında kalan area under the curve n.
eğri uçlu kargaburun angle-nose pliers n.
eğri bıçak curved blade n.
eğri kanat curved blade n.
sivri uçlu eğri kargaburun bent needle-nose pliers n.
Railway
eğri eksenli hat curved track n.
Aeronautic
eğri yüzeyleri olan uçağın modifikasyonu aerocurve n.
eğri tali yollar oblique by-pass n.
eğri kavşak oblique junction n.
palanın eğri dış yüzü blade back n.
Marine
gemi başı süsünün arkasına yerleştirilmiş eğri kereste lacing n.
fırınlandıktan sonra dövülerek şekillendirildiği eğri forma sahip bir gemi sacının yüzeyine temsil eden sert bir model mock n.
gemi gövdesine ait eğri uzun bölüm rib-band lines n.
Medical
tonograf ile kaydedilen eğri tonogram n.
eğri ayak parmağı hammertoe n.
eğri altı alan area under curve n.
izodoz eğri isodose curve n.
menotermik eğri menotermic curve n.
eğri bacak sendromu knock-knee n.
eğri boyunlu wrynecked adj.
(atım) çoklu gerçekleşerek sfigmogramda eğri oluşturan polycrotic adj.
Psychology
eğri altındaki alan area under the curve n.
normal eğri eşdeğeri normal curve equivalent n.
normal eğri normal curve n.
psikolojik eğri psychological curve n.
Dentistry
yamuk/eğri büğrü/çarpık dişler uneven teeth n.
Physiology
büzülen kasın miyogramda oluşturduğu eğri muscle curve n.
Optics
yansıyan ışınların tek noktada toplanmasıyla oluşan eğri ya da yüzey catacaustic n.
yansıyan ışınların tek noktada toplanmasıyla oluşmuş olan (eğri, yüzey vb.) catacaustic adj.
Math
koordinatları eğri denklemini karşılayan nokta acnode n.
eğri ile x ekseni arasındaki dik çizgide yer alan kesişme normal n.
transandant eğri transcendental curve n.
düşey koordinatın diğerinden aşkın olduğu fonksiyonu içeren eğri transcendental curve n.
trigonometrik eğri trigonometric curve n.
eğrilerden biri, diğerinin trigonometrik fonksiyonu olan eğri trigonometric curve n.
eğri üzerindeki yerel maksimum veya minimum noktası turning point n.
ampirik eğri empirical curve n.
analitik eğri analytic curve n.
basit kapalı eğri simple closed curve n.
çözümsel eğri analytic curve n.
dışbükey eğri convex curve n.
düzlemsel eğri plane curve n.
doğrultulur eğri rectifiable curve n.
düzeltilebilir eğri rectifiable curve n.
düzgen eğri normal curve n.
düzlem eğri plane curve n.
eğri uzunluğu length of a curve n.
eğri uydurumu curve fitting n.
eğri asimptot curved asymptote n.
eğri ailesi family of curves n.
eğri uydurma curve fitting n.
görgül eğri empirical curve n.
harmonik eğri harmonic curve n.
kapalı eğri simple curve n.
normal eğri normal curve n.
periyodik eğri periodic curve n.
pürüzsüz eğri smooth curve n.
ters eğri reciprocal curve n.
ters eğri reversed curve n.
uydurulmuş eğri fitted curve n.
yalın eğri simple curve n.
yalınç eğri simple curve n.
eğrilerin veya yüzeylerin her birine teğet geçen eğri veya yüzey envelope n.
eğri denklemi equation of a curve n.
basit kapalı eğri jordan curve n.
daireyi kare yapan eğri quadratrix n.
ikinci dereceden eğri quadric surface n.
maria agnesi tarafından tanımlanan üçüncü dereceden mutlak bir eğri witch n.
eğri üzerinde teğetin solunda pozitif değer alıp sağında negatife geçiş yaptığı sabit nokta maximum n.
bir doğru ile birden fazla kez kesişip kendisi ile kesişmeyen kapalı bir eğri meander n.
çember üzerindeki hareketli noktanın bir formüle bağlı oluşturduğu özel bir eğri limaçon n.
geometrik eğri geometrical curve n.
cebirsel eğri geometrical curve n.
denklem özelliklerinin eğri ve düz çizgilerle işlendiği bir cebir dalı graphic algebra n.
eğrilerin çakışım noktasında oluşan eğri roulette n.
kapalı eğri etrafındaki vektör alanının çizgisel integrali circulation n.
parasentrik eğri paracentric n.
parasentrik eğri paracentric curve n.
çizili eğri contour n.
eğri çizimi curve tracing n.
eğri denklemini sağladığı halde eğri üzerinde olmayan nokta isolated point of a curve n.
iki eğri veya yüzey arasındaki üç veya daha fazla noktada temas osculation n.
düşey koordinatların yatay eksen küplerine ait kare köklere oranlı olduğu bir eğri türü semicubical parabola n.
yedinci dereceden matematiksel obje (fonksiyon, eğri) septic n.
kübik eğri serpentine n.
eğri üzerindeki tekil nokta singular point in a curve n.
(elips veya hiperbolde) eğri üzerinde birbirini kesen kirişler supplementary chords n.
(denklemi) eğri çizerek şeklen göstermek plot v.
merkezi olmayan bir eğri ile alakalı noncentral adj.
(cebirsel eğri veya yapı) düşük sayıda çarpanlarına ayrılan degenerate adj.
kapalı (küme, fonksiyon, eğri) closed adj.
her yeri eşit mesafeli (eğri) parallel adj.
sürekli ve kurallı (eğri) continuous adj.
(köprü, kemer) eğri yapılı skew adj.
(eğri) sürekli yapıdaki birinci türev fonksiyonunu gösteren smooth adj.
Geometry
iki sabit noktaya mesafeleri aynı lineer kombinasyona sahip olan noktaların oluşturduğu eğri cartesian oval n.
(eğri, yay vb.) sınırlı uzunluğa sahip olma rectifiability n.
birbirini keserek düğüm oluşturan iki kola ayrılmış üçüncü dereceden denklemli eğri nodated hyperbola n.
hareketli bir çerçevenin eğri etrafındaki burulmasını karakterize eden fonksiyon torsion n.
trigonometrik eğri trigonometrical curve n.
eğrilerden biri, diğerinin trigonometrik fonksiyonu olan eğri trigonometrical curve n.
burulmuş eğri twisted curve n.
öklid uzayında eğrilik ve burulma fonksiyonları sıfırdan farklı olan eğri twisted curve n.
bir dairenin çemberi üzerindeki bir nokta tarafından, diğer bir dairenin dış çevresi etrafında dönmesiyle oluşturulan eğri epicycloid n.
bir tür eğri cycloid n.
pozitif eğimli eğri positively sloped curve n.
eğri ekseni axis of a curve n.
bir çemberin başka bir çember etrafında döndüğü sabit bir noktada oluşan geometrik eğri epitrochoid n.
maria agnesi tarafından tanımlanan üçüncü dereceden mutlak eğri witch n.
bir eğri etrafında dönen geometrik merdivendeki sicim veya tırabzan parçası wreath n.
düz çizgi ile eğri arasında oluşan açı mixed angle n.
doğru ve eğri çizginin arasında oluşan açı mixtilineal angle n.
dik dairesel koni tabanını kesen düzlem tarafından oluşturulan açık eğri hyperbola n.
grafikte sert düşüşü gösteren eğri l-shaped curve n.
(üzerinden eğride olmayan herhangi bir noktaya gidilen) tanjant sayısına eşit geometrik eğri özelliği class n.
eğrinin herhangi bir noktasında çekilebilen tanjant sayısı ile ifade edilen bir eğri türü class of a curve n.
eğri derecesi degree of a curve n.
iki sabit noktaya mesafeleri aynı lineer kombinasyona sahip noktaların oluşturduğu eğri dioptric curve n.
lojistik eğri logistic n.
bir kapalı eğri türü multilobe n.
içbükey doğru ile dışbükey doğrunun birleşiminden oluşan çift eğri cima n.
içbükey doğru ile dışbükey doğrunun birleşiminden oluşan çift eğri cyma n.
içbükey bir doğru ile dışbükey bir doğrunun birleşiminden oluşan çift eğri sima n.
eğri veya yüzeyin paralel kirişlerini ikiye bölen çizgi diametral curve n.
eğri veya yüzeyin paralel kirişlerini ikiye bölen yüzey diametral surface n.
kendiyle kesişen eğri complex n.
her iki ucu aynı düğümle sonlanan eğri parçası foliate curve n.
belirli bir eğriyle belirli bir noktadan teması aynı türdeki diğer eğrilerinkinden daha yüksek dereceli olan eğri osculatrix n.
iki doğru parçası ve bir eğri yayıyla sınırlanan geometrik şekil sector n.
haç biçimli geometrik eğri cruciform n.
üçüncü dereceden iki eğri cubical parabola n.
çift kurvatürlü eğri skew curve n.
bükülmüş eğri skew curve n.
çözümü için daha yüksek dereceli eğri gereken geometri problemi solid problem n.
eğik koninin yüzeyi ile merkezi koninin tepe noktasında bulunan bir kürenin yüzeyinin kesişmesiyle oluşan düzlemsel olmayan eğri spheroconic n.
eğri ile birleştirmek join v.
sınırlı uzunluğa sahip (eğri, yay, vb.) rectifiable adj.
birbirini kesen iki kola ayrılmış eğri ile ilgili nodated adj.
eğri üzerinde üç boğum noktası olan trinodal adj.
eğri üzerinde üç boğum noktası olan trinodine adj.
eğri (yüzey) anticlastic adj.
üzerindeki noktalar tek parametrenin fonksiyonu olan (eğri) unicursal adj.
kapalı olup tek el hareketiyle çizilebilen (eğri) unicursal adj.
düz, eğri gibi gibi farklı türden çizgileri içeren mixtilineal adj.
düz, eğri gibi gibi farklı türden çizgilerden oluşan mixtilineal adj.
kesitsel eğri hyperbolic adj.
negatif eğri hyperbolic adj.
(eğri) sigmoidal eğri denkleminde olan logistic adj.
lojistik eğri ile sunulan logistic adj.
lojistik eğri ile ilgili logistic adj.
lojistik eğri ile sunulan logistical adj.
lojistik eğri ile ilgili logistical adj.
Statistics
fonksiyonun belirli süre boyunca büyüme/gerileme eğilimini gösteren eğri trend n.
basit olağandışı eğri simple abnormal curve n.
basık eğri kurtic curve n.
değiştirilmiş üstel eğri modified exponential curve n.
eğri doğrusal eğilim curvilinear trend n.
eğri-doğrusal korelasyon curvilinear correlation n.
eğri uydurma curve fitting n.
eğri-doğrusal regresyon curvilinear regression n.
karışık normal olmayan eğri complex abnormal curve n.
lojistik eğri logistic curve n.
nötr eğri neutral curve n.
normal olmayan eğri abnormal curve n.
otokatalik eğri auto-catalytic curve n.
s biçimindeki eğri sigmoid curve n.
sivri tepeli kemer şeklinde eğri ogive n.
üstel eğri exponential curve n.
düzgün olmayan rasyonel temelli eğri non-uniform rational basis spline (nurbs) n.
v şeklinde eğri v-shaped curve n.
v biçiminde eğri v-shaped curve n.
dışa doğru eğri bulge n.
Physics
eğimli yüzey tarafından yansıtılan veya kırılan ışınların düzlemle kesişmesinden oluşan eğri caustic n.
eğimli yüzey tarafından yansıtılan veya kırılan ışınların düzlemle kesişmesinden oluşan eğri caustic curve n.
izometrik eğri isometric curve n.
izomanyetik eğri isomagnetic line n.
izodoz eğri isodose curve n.
diyakostik eğri diacaustic n.
aynı sıcaklıktaki hacim ve basınç değişikliklerini gösteren eğri isotherm n.
izortermik eğri isothermal n.
normal dağılımı gösteren simetrik bir eğri gaussian shape n.
eşzamanlı eğri tautochrone adj.
eşzamanlı eğri tautochronous adj.
eşit zamanlı eğri tautochrone adj.
eşit zamanlı eğri tautochronous adj.
yansıyan ışınların tek noktada toplanmasıyla oluşan eğri ya da yüzey ile ilgili cataphonic adj.
kırılmayla oluşan (kostik eğri) diacaustic adj.
normal bir eğri veya gauss dağılımı gösteren gaussian adj.
Chemistry
sınırlayıcı eğri limiting curve n.
Astronomy
gök cisminin yörüngesini gösteren eğri parçası arc n.
hertzsprung russell diyagramında yıldızların %90'ını içeren diyagonal bir eğri main sequence n.
Zoology
eğri kuyruklu curvicaudate adj.
Botanic
avrupa'ya özgü fetüse benzetilen eğri çiçekli sürünücü bir bitki birthwort n.
küçük ve eğri büğrü bir avustralya ağacı bundy n.
eğri biçimde büyüyen (bitki) nastic adj.
eğri çizgili rivulose adj.
(gövde boyunca yapraklar) eğri bir çizgide dağılım gösteren curviserial adj.
Agriculture
kavisli ve eğri bıçakları olan kürekli saban twisted shovel n.
koşum kayışına bağlı iki eğri çubuktan her biri hame n.
Breeding
(tazı gibi köpek ırklarında) kaburgaların arkasındaki kısmın yukarı doğru yaptığı keskin eğri tuck-up n.
kısa eğri bacakları ve uzun gövdesi olan bir koyun ırkı ancon sheep n.
kısa eğri bacakları ve uzun gövdesi olan bir koyun ırkı ancon n.
Forestry
doğal eğri ağaç knee timber n.
Linguistics
lojistik eğri logistic curve n.
History
eğri kılıç rhomphaia n.
Environment
iskelet eğri skeleton curve n.
Geology
eğri büğrü sarkıt helictite n.
eğri büğrü damlataş helictite n.
antiklinalin tepesi ile onu çevreleyen en düşük eğri arasındaki dikey mesafe closure n.
jeolojik harita veya kesitte aynı yaştaki çizgileri birleştiren eğri isochron n.
Military
gurkalar'ın dövüş sırasında kullandığı çok keskin eğri bir çelik bıçak khukuri n.
eğri kılıç simitar [rare] n.
Hunting
balistik grafik üzerinde hareketli hedefi vurmak için gereken yörüngeyi hesaplayan eğri çizgi isolead n.
Sport
artistik patinajda iki eğri arasındaki kavşak noktası turn n.
(tenis) rakette dikişlerin eğri bir hat oluşturduğu taraf rough n.
doddart oyununda kullanılan eğri sopa doddart n.
Photography
elde edilecek maksimum yoğunluğu gösteren karakteristik eğri shoulder n.
Archaic
eğri kılıç veya hançer shabble n.
geometrik eğri üzerindeki etkin bölen group n.
eğri olarak slope adv.
Engineering
elastik eğri elastic curve n.
liste halindeki sayılar arasındaki ilişki veya kuralların bilimsel araştırma ve incelemesinin çizgi, eğri gibi şekillerle ifade edilmesi yöntemi graphic method n.
Ornithology
eğri boyun emmet hunter n.
eğri boyun cinsi jynx n.
eğri boyun cinsi genus jynx n.
Slang
eğri büğrü on the huh [uk] expr.
British Slang
eğri büğrü skew-whiff adj.