Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
esen
Meanings of
"esen"
in English Turkish Dictionary : 5 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
esen
blowing
n.
2
General
esen
healthy
adj.
3
General
esen
well
adj.
4
General
esen
sound
adj.
5
General
esen
blustery
adj.
Meanings of
"esen"
with other terms in English Turkish Dictionary : 153 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
denizden esen rüzgar
sea breeze
n.
2
General
geminin veya uçağın rotasına aykırı esen (rüzgar)
cross
n.
3
General
güney amerika'da and dağları'ndan atlas okyanusu'na doğru esen sert, soğuk rüzgar
pampero
n.
4
General
arkadan esen rüzgar
tail wind
n.
5
General
sert esen rüzgar
stiff breeze
n.
6
General
denizden karaya esen yel
sea breeze
n.
7
General
birinin aklına esen şey
whim
n.
8
General
30* ile 70* enlemleri arasında çoğunlukla batıdan doğuya esen rüzgarlar
westerlies
n.
9
General
karadan denize doğru esen rüzgar
land breeze
n.
10
General
bir yüksek basınç alanından dışa doğru dairesel esen ve genellikle güzel hava getiren rüzgar sistemi
anticyclone
n.
11
General
fransa'nın güneyinden ve rhone ırmağı vadisinden akdeniz'e doğru esen serin kuzey rüzgarı
mistral
n.
12
General
sahra çölü'nden akdeniz'e esen sıcak ve kuru yel
scirocco
n.
13
General
aşağı esen rüzgar
windfall
n.
14
General
doğudan esen rüzgar
three o'clock wind
n.
15
General
kuzeyden esen rüzgar
north wind
n.
16
General
doğudan esen rüzgar
east wind
n.
17
General
kayalık dağları'nın doğusunda esen sıcak ve kuru rüzgar
chinook
n.
18
General
kayalık dağları'nın batısında esen sıcak ve nemli güney rüzgarı
chinook
n.
19
General
karşıdan esen rüzgar
headwind
n.
20
General
aniden esen rüzgar
a capful of wind
n.
21
General
kuzey doğudan esen rüzgar
caecias
n.
22
General
sahara çölünden kanarya adalarına doğru esen toz fırtınası
calima
n.
23
General
1 knot ve daha alt hızda esen rüzgarlı hava
calm air
n.
24
General
aniden esen rüzgar
tift [scottish]
n.
25
General
denizden esen rüzgar
outwind
n.
26
General
sert esen
sweeping
adj.
27
General
sertçe esen (rüzgar)
brisk
adj.
28
General
batıdan esen rüzgar
favonian
adj.
29
General
kuzeybatıdan esen
northwestern
adj.
30
General
püfür püfür esen
puffy
adj.
31
General
kuzeydoğudan esen
northeastern
adj.
32
General
denizden esen
seaward
adj.
33
General
denizden karaya doğru esen
onshore
adj.
34
General
kuzeyden esen
northerly
adj.
35
General
doğudan esen
easterly
adj.
36
General
ters yönden esen (rüzgar)
contrary
adj.
37
General
doğudan esen (rüzgar)
eastwardly
adj.
38
General
güneyden esen
south
adj.
39
General
batıdan esen (rüzgar)
westwardly
adj.
40
General
batıdan esen (rüzgar)
westerly
adj.
41
General
kıyıdan esen
offshore
adj.
42
General
kuzeyden esen
north
adj.
43
General
yukarıya doğru esen
anabatic
adj.
44
General
yamaç yukarı esen
anabatic
adj.
45
General
sertçe esen (rüzgar)
alacrious
adj.
46
General
sertçe esen (rüzgar)
alacritous
adj.
47
General
şiddetli ve gürültülü esen
blusterous
adj.
48
General
karadan esen (rüzgar)
offshore
adj.
49
General
kesik esen (rüzgar)
fretful
adj.
50
General
düşük hızda esen (rüzgar)
slack
adj.
51
General
şiddetli esen
gusty
adj.
52
General
kuzeydoğudan esen
northeast
adj.
53
General
güneydoğudan esen
southeast
adj.
54
General
hafifçe (esen)
gently
adv.
55
General
esen kalın
good bye
interj.
Phrases
56
Phrases
uzun ömür ve başarı dilerim, esen kal
live long and prosper
expr.
Colloquial
57
Colloquial
güneybatıdan esen rüzgar
souwester
n.
58
Colloquial
uzun ömür ve başarı dilerim, esen kal
llap (live long and prosper)
expr.
Idioms
59
Idioms
yerinde yeller esen
gone with the wind
adj.
Speaking
60
Speaking
esenlikler dilerim/esen kalın
peace be with you
expr.
Technical
61
Technical
ağırdan esen yel
breeze
n.
62
Technical
bir aracın rotasına doğru esen rüzgar
crosswind
n.
63
Technical
bir araç rotasının zıt yönünde esen rüzgar
head wind
n.
64
Technical
en sık esen rüzgar
prevailing wind
n.
65
Technical
hareket halindeki uçağın arkasında esen rüzgar
tail wind
n.
66
Technical
kara yönünden denize doğru esen rüzgar
land breeze
n.
67
Technical
tam karşıdan esen rüzgar
twelve o'clock wind
n.
Marine
68
Marine
denizden karaya esen rüzgar için kullanılan ifade
onshore
n.
69
Marine
dalga yönünden esen rüzgar
following wind
n.
70
Marine
doğuya doğru esen rüzgar
easterly wind
n.
71
Marine
kıç omuzluğundan esen rüzgar
quarter wind
n.
72
Marine
ters yönden esen rüzgar
contrary wind
n.
73
Marine
tersten esen
adverse wind
n.
74
Marine
ters yönden esen rüzgar
adverse wind
n.
75
Marine
tersten esen
contrary wind
n.
76
Marine
zaman zaman karadan-denizde esen meltem
land-sea breeze
n.
77
Marine
dümen yekesini geminin üst veya rüzgar esen tarafına getirmek
up helm
n.
78
Marine
esen rüzgara karşı akan deniz
counter sea
n.
79
Marine
esen rüzgara karşı akan deniz
countersea
n.
80
Marine
omurgaya dik esen rüzgarla yol almak
reach
v.
81
Marine
(güçlü esen rüzgara karşı) yelken açarak hızlıca ilerlemek
spoom
v.
82
Marine
uygun yönden esen
large
adj.
83
Marine
tersten esen (rüzgar)
contrary
adj.
Astronomy
84
Astronomy
atarcadan esen güneş rüzgarı
interwind
n.
Environment
85
Environment
karadan esen rüzgar
land breeze
n.
Geography
86
Geography
orta asya'da esen kuvvetli ve boğucu rüzgar
tebbad
n.
87
Geography
kuzey yönünden esen fırtına
northerly
n.
88
Geography
bazı ülkelerde esen serin deniz rüzgarı
doctor
n.
89
Geography
en sık esen rüzgarlar
prevailing winds
n.
90
Geography
güney asya'da yazları güneybatıdan, kışları da kuzeydoğudan esen rüzgar
monsoon
n.
91
Geography
okyanuslarda 30* kuzey enlemiyle 30* güney enlemi arasında sürekli esen rüzgarlar
trade winds
n.
92
Geography
sahra çölünden esen şiddetli ve sıcak rüzgar
samiel
n.
93
Geography
zemini yalayarak esen rüzgar
low level wind
n.
94
Geography
kuzeydoğu akdeniz'de kuzeyden esen rüzgar
meltemi
n.
95
Geography
abd'de esen sıcak ve kuru bir rüzgar
chinook wind
n.
96
Geography
esen rüzgar sebebiyle deniz gibi su kütlesinde meydana gelen çalkantı
sea
n.
97
Geography
yıldız-poyraz yönünden esen (rüzgar)
north-northeast
adj.
98
Geography
yıldız-karayel yönünden esen (rüzgar)
north-northwest
adj.
99
Geography
doğudan esen
eastlin [scottish]
adj.
100
Geography
doğudan esen
eastling [scottish]
adj.
101
Geography
şiddetli esen
windy
adj.
102
Geography
uğuldayarak esen (rüzgar)
wuthering
adj.
Meteorology
103
Meteorology
orta asya'da esen kuvvetli ve boğucu rüzgar
tebbad
n.
104
Meteorology
bilhassa geceleri soğumadan ötürü yükseklerden alçak kesimlere doğru esen rüzgar
catabatic wind
n.
105
Meteorology
mısır'da sahra çölünden esen sıcak, kuru ve kum tanecikli güneybatı rüzgarı
chamsin
n.
106
Meteorology
kuzeyden esen rüzgar
northernly
n.
107
Meteorology
kuzeyden esen rüzgar
northerly
n.
108
Meteorology
yıldız-poyraz yönünden esen rüzgar
north-northeasterly
n.
109
Meteorology
yıldız-karayel yönünden esen rüzgar
north-northwesterly
n.
110
Meteorology
kuzeybatıdan esen kuvvetli rüzgar
nor'wester
n.
111
Meteorology
güney alpler'de esen sıcak ve kuru rüzgar
nor'wester
n.
112
Meteorology
rocky dağları'nın doğu yamaçlarından esen sıcak ve kuru güneybatı rüzgarı
snow eater
n.
113
Meteorology
rocky dağları'nın doğu yamaçlarından esen sıcak ve kuru güneybatı rüzgarı
chinook
n.
114
Meteorology
italya ve batı akdeniz'e doğru esen soğuk ve kuru bir rüzgar
tramontana
n.
115
Meteorology
italya ve batı akdeniz'e doğru esen soğuk ve kuru bir rüzgar
tramontane
n.
116
Meteorology
sabit bir noktaya göre esen rüzgar
true wind
n.
117
Meteorology
doğudan esen rüzgar
easterly wind
n.
118
Meteorology
kıyıdan esen rüzgar
offshore wind
n.
119
Meteorology
yüksek basınç bölgesinden dışa doğru dairesel esen ve genellikle güzel hava getiren rüzgar sistemi
anti-cyclone
n.
120
Meteorology
yüksek basınç bölgesinden dışa doğru dairesel esen fırtına
anticyclonic storm
n.
121
Meteorology
yüksek basınç bölgesinden dışa doğru dairesel esen fırtına
high-area storm
n.
122
Meteorology
üst atmosferde ticaret rüzgarlarından üstünde ve karşıt yönde esen bir rüzgar
antitrade
n.
123
Meteorology
üst atmosferde ticaret rüzgarlarından üstünde ve karşıt yönde esen bir rüzgar
antitrades
n.
124
Meteorology
üst atmosferde ticaret rüzgarlarından üstünde ve karşıt yönde esen bir rüzgar
antitrade wind
n.
125
Meteorology
hem kuzey hem de güney yarımkürede yaklaşık 30° ila 50° enlemleri arasında esen batı rüzgarı
anti-trade
n.
126
Meteorology
doğudan esen kuvvetli rüzgar
easter
n.
127
Meteorology
doğudan esen fırtına veya rüzgar
easterly
n.
128
Meteorology
küba'nın güney sahilinde karadan esen güçlü bir rüzgar
bayamo
n.
129
Meteorology
isviçre alpleri ile fransa ve italya'da esen soğuk bir kuzey rüzgarı
bise
n.
130
Meteorology
orta avrupa'da esen soğuk ve kuru bir rüzgar
bize
n.
131
Meteorology
dağlardan kıyıya doğru esen soğuk ve sert ani rüzgar
williwaw
n.
132
Meteorology
abd'de kuzeyden esen soğuk rüzgar
blue norther
n.
133
Meteorology
avustralya'da esen sıcak bir rüzgar
brickfielder
n.
134
Meteorology
yılın bir bölümünde belirli bir yöne esip daha sonra ters yönden esen rüzgar
monsoon
n.
135
Meteorology
deniz veya okyanus ile kara arasında esen sürekli rüzgarlara verilen ad
monsoon
n.
136
Meteorology
önden esen rüzgar
muzzler
n.
137
Meteorology
abd'de denizden esen sıcak ve nemli bir rüzgar
wet chinook
n.
138
Meteorology
içe esen rüzgarlar nedeniyle havanın bir katman veya bölgede birikmesi
convergence
n.
139
Meteorology
denizden esen ve genellikle sis getiren esinti veya sert rüzgar
sea turn
n.
140
Meteorology
subtropikal kuşak ve kutup bölgesi arasında kalan enlemlerde batıdan esen rüzgarlar
prevailing westerly
n.
141
Meteorology
güneydoğudan esen güçlü rüzgar
sou’easter
n.
142
Meteorology
bilhassa geceleri soğumadan ötürü yükseklerden alçak kesimlere doğru esen (rüzgar)
catabatic
adj.
143
Meteorology
kuzeyden esen
northwards
adj.
144
Meteorology
kuzeybatıdan esen (rüzgar)
northwesterly
adj.
145
Meteorology
üst atmosferde ticaret rüzgarlarından üstünde ve karşıt yönde esen bir rüzgara ait veya ilgili
antitrade
adj.
146
Meteorology
orta şiddette esen (rüzgar)
fresh
adj.
147
Meteorology
sertçe esen (rüzgar)
fresh
adj.
148
Meteorology
genellikle belirtilen yönden esen
prevailing
adj.
Sport
149
Sport
kriket maçında esen rüzgar
breeze
n.
Mythology
150
Mythology
hafif esen batı rüzgarıyla temsil edilen bir tanrı
zephyrus
n.
Latin
151
Latin
esenlikler dilerim/esen kalın
pax vobiscum (peace be with you)
expr.
Archaic
152
Archaic
kıbrıs'ta kuzeybatıdan esen serinletici çevrimsel bir rüzgar
limbat
n.
153
Archaic
rüzgar gibi esen
janty
adj.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of esen
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy