fade - Turkish English Dictionary
History

fade

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "fade" in Turkish English Dictionary : 53 result(s)

English Turkish
Common Usage
fade v. karartmak
fade v. soldurmak
fade v. rengi solmak
fade v. solmak
General
fade n. renk solması
fade n. solma
fade n. yanları kısa üstleri uzun saç
fade v. gözden kaybolmak
fade v. uçmak
fade v. açmak
fade v. zayıflamak
fade v. unutulup gitmek
fade v. geçmek
fade v. kararmak (hava vb)
fade v. gevşemek
fade v. kurumak
fade v. sıvışmak
fade v. boyası atmak
fade v. güçten düşmek
fade v. zayıflatmak
fade v. rengi solmak
fade v. kaçmak
fade v. akçıllaşmak
fade v. solmak
fade v. rengi atmak
fade v. kuvvetten düşmek
fade v. solmak
fade v. soluklaşmak
fade v. soluklaştırmak
fade v. (topa) kontrollü bir şekilde vurmak
fade v. (ses) giderek azalmak
fade v. silikleşmek
fade v. silikleştirmek
fade adj. sararmış
fade adj. soluk
fade adj. güçsüz
fade adj. tatsız
fade adj. sıkıcı
fade adj. sıradan
Technical
fade n. beyaz yağımsı leke (cam)
fade v. rengi atmak
fade v. solmak
Computer
fade expr. azalt
Textile
fade v. solmak
fade v. rengini atmak
Automotive
fade n. fren zayıflaması
fade v. frenleme gücü azalmak
Medical
fade n. sönme
Sport
fade n. topun yavaşlayarak veya hafif falsolu gitmesi
Football
fade v. (amerikan futbolu) dizilme çizgisinden geriye hareket etmek
Wagering
fade v. zarda rakip oyuncunun bahsini karşılamak
Cinema
fade n. fondu
fade n. (ekran, sunum) solma efekti

Meanings of "fade" with other terms in English Turkish Dictionary : 188 result(s)

English Turkish
Common Usage
fade out v. karartmak
General
fade in n. görüntü ve sesin yavaş yavaş görülmesi ve duyulması
fade-out n. salınım
fade-out n. titreşim
fade-in n. açılma
fade [scotland] n. yuvarlak kalın bir somun ekmek
fade [ireland] n. patatesli kek veya ekmek
fade-out n. yavaş yavaş yok olma
fade-out n. giderek yok olma
fade-out n. sönümlenme
fade away v. yavaş yavaş yok olmak
fade away v. gözden kaybolmak
fade in v. azaltmak
fade up v. artırmak
cause to fade v. soldurmak
fade out v. zayıflayıp kaybolmak
fade away v. unutulup gitmek
fade away v. rengi atmak
do a fade-out v. defolup gitmek
fade away v. ortadan kaybolmak
fade away v. yok olmak
fade away v. solmak
fade-up v. (ses/görüntü) yavaş yavaş açmak
fade away v. canlılığını yitirmek
fade into oblivion v. unutulmaya yüz tutmak
fade something down v. sesi kısmak
Phrasals
fade back v. geri gitmek (amerikan futbolu)
fade back v. geri çekilmek (amerikan futbolu)
fade back v. amerikan futbolunda diğer hücum oyuncuları ileri giderken bir hücum oyuncusunun geri gitmesi
fade back v. yavaş yavaş gözden kaybolmak
fade back v. yavaş yavaş kaybolmak
fade back v. geride kalmak
fade back (into something) v. belli bir alana geri dönmek/gitmek
fade back v. (amerikan futbolunda ileri pas atmak için zaman kazanmak amacıyla) hücum çizgisinden uzaklaşmak
fade back v. (amerikan futbolunda ileri pas atmak için zaman kazanmak amacıyla) hücum yönünün tersine doğru gitmek
fade back v. bir şeyi bir noktaya geri çekmek/geriletmek
fade back v. bir şeyi bir noktaya kadar azaltmak
fade back v. bir şeyi belli bir noktaya indirgemek/indirmek
fade back v. (amerikan futbolunda) biraz geri çekilmek
fade back v. (amerikan futbolunda) geriye gitmek
fade back v. arkada uzaklaşmak
fade back v. geride gözden kaybolmak
fade back v. arkada yavaş yavaş yok olmak
fade back v. geride yavaşça görünmez olmak
fade back v. ortadan kaybolmak
fade back v. (ağrı) yavaşça parmaklarına vs. çekilmek
fade something in v. görüntüyü ve/veya sesi yavaş yavaş ekrana/yayına vermek
fade something in v. görüntüyü ve/veya sesi yavaş yavaş ekranda/yayında belirginleştirmek
fade something out v. görüntüyü ve/veya sesi yavaş yavaş ekrandan/yayından almak
fade something out v. görüntüyü ve/veya sesi yavaş yavaş ekrandan/yayından çıkarmak/kaybetmek
fade something out v. görüntüyü ve/veya sesi yavaş yavaş kaybetmek
fade something out v. görüntüyü ve/veya sesi azaltarak yok etmek
fade something out v. görüntüyü ve/veya sesi zayıflatıp kaybetmek
fade something up v. sesi yavaş yavaş yükseltmek/artırmak
fade down v. yavaş yavaş kısmak
fade down v. kademe kademe kısmak/azaltmak
fade from v. -den çekilmek
fade from v. -den kaybolmak
fade from v. yavaş yavaş çekilmek/kaybolmak
fade from v. yavaş yavaş yok olmak
fade from (something) v. (bir şeyden) yavaş yavaş çekilmek/kaybolmak
fade from (something) v. (bir şeyden) yavaş yavaş/gitgide yok olmak
fade into v. gitgide/yavaş yavaş (siyaha, aydınlığa) düşmek
fade into v. giderek/yavaş yavaş (farklı bir görünüme, renge, ışığa) bürünmek
fade into (something) v. yavaş yavaş (bir şeye) geçiş yapmak
fade into (something) v. gitgide (bir şeye) dönmek/dönüşmek
fade up v. yavaş yavaş güçlenmek
fade up v. yavaş yavaş yükselmek
fade up v. yavaş yavaş baskın hale gelmek
fade up v. yavaş yavaş artmak
fade up v. yavaş yavaş güçlendirmek
fade up v. yavaş yavaş yükseltmek
fade up v. yavaş yavaş baskın hale getirmek
fade up v. yavaş yavaş artırmak
Colloquial
do a fade v. sıvışmak
do a fade v. kaybolmak
do a fade v. toz olmak
do a fade v. tüymek
do a fade v. fıymak
Idioms
fade from the scene v. aradan çekilmek
fade into background v. arka plana düşmek
have a brain fade v. beyni durmak
have a brain fade v. beyni donmak
fade into insignificance v. diğerine göre daha az önemli görünmek
fade into insignificance v. diğerine göre önemi olmamak
fade into insignificance v. diğerine göre önemsiz görünmek
fade into background v. geri plana düşmek
fade from the scene v. ortadan kaybolmak
fade into the woodwork v. kimsenin fark etmeyeceği şekilde davranmak
fade into insignificance v. önemli ya da anlamlı görünmemek
have a brain fade v. kafa karışıklığı yaşamak
fade from the scene v. sahneden çekilmek
fade into the woodwork v. yokmuş gibi görünmek
fade from view v. yavaş yavaş gözden kaybolmak
fade fast v. hızlıca ölüme yaklaşmak
fade fast v. hastalıktan/yaralanmadan dolayı ölümü hızlıca yaklaşmak
fade fast v. hızlıca ölüme doğru gitmek
fade fast v. ayık kalmakta giderek zorlanmak
fade fast v. bilincini açık tutmakta giderek zorlanmak
fade fast v. hızlıca gözen kaybolmak
fade fast v. hızlıca eriyip gitmek
fade fast v. hızlıca çözünmek
fade fast v. hızlıca dağılmak
fade fast v. hızlıca yok olmak/etmek
fade fast v. hızlıca ortadan kaybolmak
fade fast v. hızlıca unutulup gitmek
fade into the woodwork v. kimsenin fark etmeyeceği şekilde davranmak
fade into the woodwork v. yokmuş gibi görünmek
fade into the woodwork v. kendini pek göstermemek
fade into the woodwork v. fark edilmez olmak
fade into the woodwork v. pek ortalarda görünmemek
fade into the woodwork v. pek göze batmamak
fade into the woodwork v. araya karışmak
fade into the woodwork v. arada kaynamak
fade into obscurity v. unutulmak
fade into obscurity v. bilinmez olmak
Media
cross-fade n. (ses veya görüntü) başka bir ses veya görüntü yok olurken ortaya çıkma
cross-fade n. bir ses veya görüntü yok olurken diğerini başlatma tekniği
cross-fade v. (ses veya görüntüyü) başka bir ses veya görüntü yok olurken başlatmak
cross-fade v. (kamera veya ses aleti) bir diğer alet ortadan kaybolurken ortaya çıkmak
Technical
fade in n. açılma
fade-in n. açılma
fade in n. güçlenme
fade out n. görüntü ve sesin yavaş yavaş kaybolması
fade-out n. görüntü yitimi
fade-out n. kararma
fade-out n. kararma
fade-out n. sönüşüm
fade away n. sönmek
fade in v. görünür olmak
fade out v. fondu olmak
fade away v. ortadan kaybolmak
fade out v. kararmak
fade in v. yavaş yavaş görünmek
fade out v. yavaş yavaş gözden kaybolmak
fade out v. zayıflamak
fade away v. yok olmak
fade-in adj. fondu açık
fade-resistant adj. solmaz
fade-resistant adj. solmaya dayanaklı
Computer
fade effect n. azalma efekti
fade-out n. sönüşüm
fade task n. zayıflatma görevi
fade time n. zayıflatma zamanı
fade level n. zayıflatma düzeyi
fade down expr. aşağı soldur
fade in taskbar expr. görev çubuğuna azaltarak göster
fade right expr. sağa soldur
fade through black expr. soldur
fade left expr. sola soldur
fade up expr. yukarı soldur
Informatics
fade-in n. açılma
fade-in n. güçlenme (ses/görüntü)
fade-out n. kararma
fade-out n. sönüşüm
fade-out n. sönme
fade-over n. zincirleme geçiş
fade-out n. zayıflama
Telecom
fade-to-black n. görüntünün kararması
fade timer n. sönümleme zamanlayıcısı
fade in v. (ses, görüntü) yavaş yavaş artmak
fade in v. (ses, görüntü) yavaş yavaş artırmak
Automotive
brake fade n. fren boşalması
brake fade n. fren zayıflaması
hydraulic brake fade assist n. hidrolik fren zayıflama desteği
mechanical fade n. mekanik fren zayıflaması
brake-fade n. fren zayıflaması
Aeronautic
fade in v. açılmak
Medical
fade-out n. kısılma (ses)
Military
divertive fade margin n. yönlendirici sönme aralığı
Painting
fade away v. karartmak
Theatre
fade out n. ışık solması
fade in n. ışık parlaması
Cinema
fade-in n. açılma (tv)
fade-out n. fondu
fade-out n. kararma (tv)
laboratory fade n. kimyasal kararma
laboratory fade n. kimyasal fondu
fade-out n. film karesinin yavaş yavaş karardığı görüntü efekti
fade-out n. yayının sinyal gücünün yavaş yavaş azalması
fade-out n. alınan sinyalin yavaş yavaş ve geçici olarak kaybolması
fade in v. açılmak (tv)
fade out v. kararmak (tv)
fade in v. açılmak (tv)
Modern Slang
all blade no fade n. 90'larda popüler olmuş, saçın alt yarısının kazınıp üst yarısının uzun bırakıldığı bir saç stili
all blade no fade adj. ağzı çok laf yapan
all blade no fade adj. çok konuşup boş konuşan
all blade no fade adj. sadece kuru gürültü