fig - Turkish English Dictionary
History

fig

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "fig" in Turkish English Dictionary : 11 result(s)

English Turkish
Common Usage
fig n. incir
General
fig n. giyim kuşam
fig n. incir ağacı
fig n. donatım
fig n. önemsiz
fig n. önemsiz miktar
fig n. küçümsenebilir miktar
fig v. süslemek
fig v. (atın) anüs veya vajinasına hızlı gitmesi için zencefil veya biber koymak
Politics
fig n. 1995 yılında libya'da kurulan ve el kaide ile bağlantılı bir terör örgütü
Botanic
fig n. ficus cinsi ağaç veya çalı

Meanings of "fig" in English Turkish Dictionary : 5 result(s)

Turkish English
Botanic
fiğ vicia sativa
Agriculture
fiğ common vetch
fiğ vetch
fiğ tare
fiğ vicia sativa

Meanings of "fig" with other terms in English Turkish Dictionary : 182 result(s)

English Turkish
General
light purple fig n. kavakinciri
sycamore fig n. firavun inciri
purple fig n. patlıcan inciri
wild fig n. yaban inciri
coarse green fig n. çiçek inciri
fig tree n. incir ağacı
sycamore fig n. firavuninciri
fig leaf n. incir yaprağı
fig grove n. incirlik
fig seeds n. incir çekirdeği
fig raki n. incir rakısı
fig wax n. gondang ağacından elde edilen krem rengi sert ağda
fig dust n. yulaftan yapılan kafes kuşu yemi
fig leaf n. gizlemede yetersiz kalan şey
fig. (figuratively) n. mecazen
fig. (figure) n. resim
fig. (figure) n. figür
fig out v. süslenmek
fig out v. süslemek
not to care a fig v. metelik vermemek
fig out v. giydirip kuşatmak
fig up v. süslenmek
fig up v. giyinip kuşanmak
fig out v. giyinip kuşanmak
fig [obsolete] v. nah çekerek hakaret etmek
fig [uk] v. huzursuz bir şekilde dolanıp durmak
fig [uk] v. volta atmak
in full fig adj. tam teçhizatlı
in full fig adj. giyinmiş kuşanmış
not worth a fig adj. önemsiz
fig. (figurative) adj. mecazi
fig. (figurative) adj. şekli
fig-shaped adj. incir biçiminde olan
under one's vine and fig tree adv. kendi evinde rahat
Phrasals
fig out v. aşırı şık giyinmek
fig up v. aşırı şık giyinmek
fig up v. çok şık giyinmek
fig out v. çok şık giyinmek
fig up v. giyinip kuşanmak
fig out v. giyinip kuşanmak
fig out v. süslenip püslenmek
fig up v. süslenip püslenmek
Colloquial
fig sign n. nah hareketi/işareti
the fig gesture n. nah işareti
moldy fig n. gerçek jazz müziğin, sadece türün tarihindeki notanın kullanılmadığı ilk zamanlarda olduğu görüşünü benimseyen kimse
Idioms
a fig leaf n. (bir kusuru gizlemek için) kulp/kılıf
not be worth a fig v. beş para etmemek
be not worth a fig v. önemsiz olmak
be not worth a fig v. bir önemi olmamak
be not worth a fig v. beş para etmemek
be not worth a fig v. değersiz olmak
be not worth a fig v. bir değeri olmamak
not give a fig (for someone or something) v. (birini/bir şeyi) hiç sallamamak
not give a fig (for someone or something) v. (birini/bir şeyi) hiç umursamamak
not give a fig (for someone or something) v. (birini/bir şeyi) hiç takmamak
not give a fig (for someone or something) v. (birini/bir şeyi) hiç tınmamak
not give a fig (for someone or something) v. (biri/bir şey) umurunda olmamak
not give a fig about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) hiç sallamamak
not give a fig about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) hiç umursamamak
not give a fig about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) hiç takmamak
not give a fig about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) hiç tınmamak
not give a fig about (someone or something) v. (biri/bir şey) umurunda olmamak
in-full-fig expr. bayramlıklarıyla
not worth a fig expr. beş para etmez
not worth a fig expr. incir çekirdeğini doldurmaz
Politics
diplomatic fig-leaf n. utanç verici bir konuyu gizleyen, örtbas eden politik fikir ya da eylem
Pathology
fig wart n. genital siğil
fig wart n. kondilom
Food Engineering
processing and packaging of fig n. incir işleme ve ambalajlama
Gastronomy
fig pudding n. ıncir tatlısı
fig dessert n. incir tatlısı
fig paste n. incir ezmesi
fig jam n. incir reçeli
dried fig n. kurutulmuş incir
dried fig n. kuru incir
dry fig n. kuru incir
fresh fig n. taze incir
Zoology
fig wasp n. incir yabanarısı
fig moth n. incir güvesi
fig moth n. larvaları bitkisel kökenli kumaşlarla ve hasırlarla beslenen bir güve türü
fig-shell n. ficidae familyasına mensup incir şekilli yumuşakça
fig-shell n. ficidae familyasına mensup yumuşakçaların incir formundaki kabuğu
fig-shell n. tonnidae familyasından olan yumuşakça
Botanic
hottentot fig (carpobrotus edulis) n. kazayağı
hottentot fig (carpobrotus edulis) n. yenilebilir posa içeren kapsül şeklinde meyveye sahip, az büyüyen etli güney afrika bitkisi
hottentot's fig n. kazayağı
hottentot's fig n. yenilebilir posa içeren kapsül şeklinde meyveye sahip, az büyüyen etli güney afrika bitkisi
sour fig n. kazayağı
sour fig n. yenilebilir posa içeren kapsül şeklinde meyveye sahip, az büyüyen etli güney afrika bitkisi
turkey fig (ficus carica) n. incir
common fig n. incir
turkey fig [australia] n. hint inciri
mulberry fig n. frenkinciri
sycamore fig n. frenkinciri
mulberry fig n. firavuninciri
sycamore fig n. firavuninciri
indian fig n. hint inciri
indian fig opuntia n. hint inciri
black fig n. kara incir
indian fig opuntia n. kaynanadili
indian fig n. kaynanadili
purple fig n. patlıcan inciri
black fig n. siyah incir
devil's fig n. büyük beyaz veya sarı çiçekleri ve dikenli yaprakları olan argemone cinsi bitki
india-rubber fig n. kauçuk ağacı
india-rubber fig n. asya'nın tropikal bölgelerinde yetişen, assam kauçuğunun kaynağı olan cüce bir ağaç
rubber fig n. asya'nın tropikal bölgelerinde yetişen assam kauçuğunun kaynağı olan bir ev bitkisi olarak yetiştirilen cüce ağaç
east indian fig tree (ficus bengalensis) n. bengal kauçuğu
east indian fig tree (ficus bengalensis) n. kökleri havaya doğru büyüyerek gövde gibi görünen doğu hindistan ağacı
banyan fig n. bengal kauçuğu
banyan fig n. kökleri havaya doğru büyüyerek gövde gibi görünen doğu hindistan ağacı
moreton bay fig (ficus macrophylla) n. moreton inciri
moreton bay fig (ficus macrophylla) n. genellikle gölgesi için dikilen bir avustralya incir ağacı
sacred fig n. bodhi ağacı
sacred fig n. budistlerin kutsal kabul ettiği büyük hint ağacı
little-leaf fig n. banyan'a benzeyen avustralya'ya özgü bir süs ağacı
bay fig n. banyan'a benzeyen avustralya'ya özgü bir süs ağacı
port jackson fig n. banyan'a benzeyen avustralya'ya özgü bir süs ağacı
blue fig n. avustralya mavi incir ağacı meyvesi
blue fig n. avustralya mavi incir ağacı
botany bay fig n. küçük yapraklı kauçuk ağacı
little-leaf fig n. küçük yapraklı kauçuk ağacı
port jackson fig n. küçük yapraklı kauçuk ağacı
port jackson fig n. port jackson inciri
blue fig n. sert keresteli, parlak yeşil yapraklı ve parlak mavi yemişli bir avustralya ağacı
blue fig n. avustralya mavi incir ağacının parlak mavi renkli meyvesi
mistletoe fig n. ökseotununkilere benzer yaprakları olan ve genellikle saksı bitkisi olarak yetiştirilen çalı
golden fig n. florida inciri
florida strangler fig n. florida inciri
wild fig n. florida inciri
strangler fig n. florida inciri
strangler fig n. imza çiçeği
wild fig n. incir şeklinde meyvesi olan bir batı hint adaları bitkisi
common fig tree n. yenebilir meyvesi için yetiştirilen bir akdeniz ağacı
devil's fig n. kaynanadili
sea fig (carpobrotus chilensis) n. güney afrika'ya özgü çiçekli bir bitki
sea fig (mesembryanthemum chilense) n. güney afrika'ya özgü çiçekli bir bitki
cochineal fig n. orta ve güney amerika'ya özgü bir kaktüs
fig marigold n. güney afrika'ya özgü pembe veya beyaz çiçekleri olan bir bitki
florida strangler fig n. altın incir ağacı
golden fig n. altın incir ağacı
strangler fig n. altın incir ağacı
wild fig n. altın incir ağacı
sacred fig n. kutsal hint inciri
mulberry fig n. cümbez
mulberry fig n. cümbez ağacı
sycamore fig n. cümbez
sycamore fig n. cümbez ağacı
fig marigold n. aizoaceae familyasına mensup etli yapraklı bitki
fig tree n. ficus cinsi ağaç
florida strangler fig n. florida'nın güneyi ve batı hint adaları'na özgü bir incir ağacı
golden fig n. florida'nın güneyi ve batı hint adaları'na özgü bir incir ağacı
wild fig n. florida'nın güneyi ve batı hint adaları'na özgü bir incir ağacı
Agriculture
fig orchard n. incir bahçesi
fig orchard n. incirlik
fig garden n. incir bahçesi
Religious
fig faun n. incir ağaçlarında yaşadığına inanılan kırsal tanrı veya canavarlar
fig leaf n. (incil'de) incir ağacı yaprağı
Sport
federation internationale de gymnastique (fig) n. uluslararası cimnastik federasyonu
Art
fig leaf n. sanat eserlerinde genellikle cinsel organları örtmek için kullanılan incir yaprağı motifi
Ornithology
fig-bird n. sphecotheres cinsi asma kuşu
Entomology
fig gnat n. incirlere zarar verdiği söylenen küçük sinek
fig moth n. incir kurdu
fig wasp n. incirde üreyen ve incirin tozlaşmasını sağlayan agaonidae familyasına mensup çeşitli yaban arılarına verilen ad
Slang
moldy fig n. demode kimse
moldy fig n. eski kafalı kimse
moldy fig n. eskide kalmış kimse
mouldy fig [old-fashioned] n. eski caz biçimlerine sıkı sıkıya bağlı kimse
moldy fig [old-fashioned] n. eski caz biçimlerine sıkı sıkıya bağlı kimse
not care a fig v. hiç takmamak
not give a fig v. hiç sallamamak
not give a fig v. hiç umursamamak
not care a fig v. hiç umursamamak
not care a fig v. hiç sallamamak
not care a fig v. hiç tınmamak
not give a fig v. hiç tınmamak
not give a fig v. hiç takmamak
not give a fig v. umurunda olmamak
not care a fig v. umurunda olmamak
give (one) the fig v. el hareketi çekmek
give (one) the fig v. hareket çekmek
give (one) the fig v. nah çekmek