|
Category |
Turkish |
English |
|
Common Usage |
|
1 |
Common Usage |
yönetim şekli |
regime n.
|
|
2 |
Common Usage |
yapılış şekli |
way n.
|
|
General |
|
3 |
General |
kelimenin en eski şekli |
etymon n.
|
|
4 |
General |
lirik nazım şekli |
ode n.
|
|
5 |
General |
düzeltilmiş şekli (metnin) |
revision n.
|
|
6 |
General |
yazı şekli |
writing n.
|
|
7 |
General |
halka şekli |
annulation n.
|
|
8 |
General |
kafiyesiz on heceli nazım şekli |
blank verse n.
|
|
9 |
General |
takoz şekli |
wedge shape n.
|
|
10 |
General |
kavrama şekli |
grip n.
|
|
11 |
General |
konuşma şekli |
speech n.
|
|
12 |
General |
hükümet şekli |
polity n.
|
|
13 |
General |
yazılı bir eserin kısaltılmış şekli |
abridgment n.
|
|
14 |
General |
bir sözcüğün veya söz grubunun kısaltılmış şekli |
abbreviation n.
|
|
15 |
General |
hükümet şekli |
regime n.
|
|
|
16 |
General |
yaprak şekli |
leaf shape n.
|
|
17 |
General |
yaprak şekli |
leaf form n.
|
|
18 |
General |
taş üstünde bulunan ağaç şekli |
dendrite n.
|
|
19 |
General |
baston şekli verilmiş genellikle nane aromalı şeker |
candy cane n.
|
|
20 |
General |
eski yunan şiirinde kısa bir beytin uzun bir beyti takip ettiği manzume şekli |
epode n.
|
|
21 |
General |
baklava şekli |
lozenge n.
|
|
22 |
General |
düşünüş şekli |
cast of mind n.
|
|
23 |
General |
sözcükleri kullanma şekli |
diction n.
|
|
24 |
General |
baklava şekli |
diamond n.
|
|
25 |
General |
devletin yönetim şekli |
polity n.
|
|
26 |
General |
yapma şekli |
the way n.
|
|
27 |
General |
ses tonunun yükselip alçalma şekli |
intonation n.
|
|
28 |
General |
sözleşmelerin şekli |
form of contracts n.
|
|
29 |
General |
yapılış şekli |
make n.
|
|
30 |
General |
hindistan'da nezaketli hitap şekli |
sahib n.
|
|
31 |
General |
tutma şekli |
grip n.
|
|
32 |
General |
saç şekli |
hairdo n.
|
|
33 |
General |
değiştirilmiş şekli (metnin) |
revision n.
|
|
34 |
General |
kullanım şekli |
usage n.
|
|
35 |
General |
yapılış şekli |
way n.
|
|
|
36 |
General |
kayakçının geniş açılı dönüş yapmasına olanak tanıyan bir dönüş şekli |
telemark n.
|
|
37 |
General |
yürüyüş şekli |
gait n.
|
|
38 |
General |
uygulama şekli |
mode of administration n.
|
|
39 |
General |
yapılış şekli |
the way n.
|
|
40 |
General |
şekli kusur |
formal defect n.
|
|
41 |
General |
hukuki bir sisteme dayanan hükümet şekli |
nomocracy n.
|
|
42 |
General |
ortaklık şekli |
partnership type n.
|
|
43 |
General |
çalıma şekli |
manner of running ( of a certain device) n.
|
|
44 |
General |
çalışma şekli |
manner of work n.
|
|
45 |
General |
çalışma şekli |
the way of work n.
|
|
46 |
General |
dağılım şekli |
dispersion pattern n.
|
|
47 |
General |
davranış şekli |
way of behaviour n.
|
|
48 |
General |
davranış şekli |
pattern of behaviour n.
|
|
49 |
General |
düşünme şekli |
the way of thinking n.
|
|
50 |
General |
cinasa benzer bir konuşma şekli |
double-entendre n.
|
|
51 |
General |
içi oyulmuş ve bir tarafına insan çehresi şekli verilmiş kabaktan oyuncak fener |
jack-o-lantern n.
|
|
52 |
General |
yöntem şekli |
economy n.
|
|
53 |
General |
organizasyon şekli |
organizational form n.
|
|
54 |
General |
giyim şekli |
the way of dressing n.
|
|
55 |
General |
giyim şekli |
clothing style n.
|
|
56 |
General |
buluşun (neye benzediği ile ilgili gözümüzde canlandırdığımız şekli ile) tercih edilen ifadesi |
preferred embodiment of the invention n.
|
|
57 |
General |
kısa bir saç kesim şekli |
en brosse n.
|
|
58 |
General |
yaklaşma şekli/biçimi |
manner of approaching n.
|
|
59 |
General |
kalbimin şekli |
shape of my heart n.
|
|
60 |
General |
saldırı şekli |
mode of attack n.
|
|
61 |
General |
kadınlarda öndeki saçların altına ilave bir kısımla kabartıldığı saç şekli |
pompadour n.
|
|
62 |
General |
çincenin standart resmi ve edebi kullanılan şekli |
mandarin n.
|
|
63 |
General |
(dille olmayan) sözcüklerle değil mimik ve jestlerle gerçekleştirilen konuşma/iletişim şekli |
non-verbal language n.
|
|
64 |
General |
öğrenme şekli |
way of learning n.
|
|
65 |
General |
hitap şekli |
term of address n.
|
|
66 |
General |
hitap şekli |
way of addressing n.
|
|
67 |
General |
hitap şekli |
form of address n.
|
|
68 |
General |
başvuru biçimi/şekli |
manner of application n.
|
|
69 |
General |
uygulama şekli |
manner of application n.
|
|
70 |
General |
kurukafa şekli |
death's head n.
|
|
71 |
General |
söyleyiş şekli |
diction n.
|
|
72 |
General |
öğrenme şekli |
learning style n.
|
|
73 |
General |
en kötü ölüm şekli |
the worst way to die n.
|
|
74 |
General |
iki kez gövdeye sonrasında kafaya yapılan ateş etme şekli |
mozambique drill n.
|
|
75 |
General |
kum saati şekli |
hourglass shape n.
|
|
|
76 |
General |
somut ifade şekli |
concrete expression n.
|
|
77 |
General |
vücut biçimi/şekli |
body shape n.
|
|
78 |
General |
ambalaj şekli |
type of packaging n.
|
|
79 |
General |
ambalaj şekli |
package type n.
|
|
80 |
General |
ambalaj şekli |
packaging type n.
|
|
81 |
General |
kültürel araçlar vasıtasıyla kolayca yayılan, özellikle çocukları ve kolay etkilenen insanları etkileyen yaygın bir düşünce ya da düşünce şekli |
meme n.
|
|
82 |
General |
fikir, inanç yahut inanç sistemi, kültür aracılığıyla yayılan yahut anne babadan geçen kültürel miras, gözlemleme ya da iletişim araçları vasıtasıyla edinilen davranış şekli |
meme n.
|
|
83 |
General |
masaların gezilmesi suretiyle katılımcıların bilgilerinin alındığı toplantı şekli |
tour-de-table n.
|
|
84 |
General |
saygı göstergesi olarak kullanılan bir yahudi unvanı veya hitap şekli |
rabboni n.
|
|
85 |
General |
budizm'in tibet'te uygulanan şekli |
tantrayana n.
|
|
86 |
General |
çan şekli |
campana n.
|
|
87 |
General |
küçük bir taşıyıcının bir hat üzerinde hareket ettiği nakit para taşıma şekli |
cash railway n.
|
|
88 |
General |
eğitimli kesimin konuşma şekli |
received standart n.
|
|
89 |
General |
şekli karnabaharı andıran bulut vb. şey |
cauliflower n.
|
|
90 |
General |
hayvan kafataslarının şekli ve ölçülerinden fal bakma |
cephalomancy n.
|
|
91 |
General |
hint geleneğine özgü bir selamlama şekli |
namaste n.
|
|
92 |
General |
hint geleneğine özgü bir selamlama şekli |
namaskar n.
|
|
93 |
General |
hint geleneğine özgü bir selamlama şekli |
namaskaram n.
|
|
94 |
General |
insanın bir şeyler hakkında düşünme şekli |
thought patterns n.
|
|
95 |
General |
insanın bir şeyler hakkında düşünme şekli |
thought processes n.
|
|
96 |
General |
başparmak biçiminde yeryüzü şekli |
thumb n.
|
|
97 |
General |
hitap şekli |
title n.
|
|
98 |
General |
hitap şekli |
title of respect n.
|
|
99 |
General |
çok çeşitli konulara birden uyabilen tartışma şekli |
topic [obsolete] n.
|
|
100 |
General |
atın yavaş adımlarla yürüme şekli |
tripple n.
|
|
101 |
General |
kurbanın katledilmediği bir kurban etme şekli |
unbloody sacrifice n.
|
|
102 |
General |
kullanım şekli |
use n.
|
|
103 |
General |
atın üzerinde bacakların ikisi de bir tarafta oturma pozisyonu (genel olarak kadınların kullandığı at biniş şekli) |
sidesaddle n.
|
|
104 |
General |
ingiliz armalarında uçları kesik ince bir sopa şekli |
baton n.
|
|
105 |
General |
şekli bozuk ayak |
baker foot n.
|
|
106 |
General |
rızaya bağlı olarak fiziksel şiddet ve baskının kullanıldığı cinsel ilişki şekli |
bdsm n.
|
|
107 |
General |
oyuncuların böcek şekli çizdiği bir zar oyunu |
beetle n.
|
|
108 |
General |
çan şekli |
bell shape n.
|
|
109 |
General |
bir şeyin bileşenlerinin bir araya gelme şekli |
makeup n.
|
|
110 |
General |
atın yana doğru giderken bir merkezin etrafında döndüğü bir yürüyüş şekli |
volt n.
|
|
111 |
General |
hayat biçimi/şekli |
living n.
|
|
112 |
General |
ironik bir hitap şekli |
mastership n.
|
|
113 |
General |
birbirlerine doğru yaklaştırıldıklarında bir nesneye istenen şekli veren veya bir objenin üzerine istenen damgayı basan kesme veya şekillendirme aleti çifti |
matrix n.
|
|
114 |
General |
harf şekli |
letterform n.
|
|
115 |
General |
genellikle nikah töreni ve devamındaki kutlamadan oluşan bir düğün şekli |
white wedding n.
|
|
116 |
General |
yürüyüş şekli |
manner of walking n.
|
|
117 |
General |
davranış şekli |
habitude n.
|
|
118 |
General |
dokuma şekli |
weave n.
|
|
119 |
General |
şekli balina sırtına benzeyen şey |
whaleback n.
|
|
120 |
General |
kadın ayakkabılarında şekli şarap kadehine benzeyen bir topuk |
wineglass heel n.
|
|
121 |
General |
bir şeyin asılma şekli |
hang n.
|
|
122 |
General |
asma şekli |
hanging n.
|
|
123 |
General |
şekli kavuna benzeyen |
melon n.
|
|
124 |
General |
şekli bilekliğe benzeyen şey |
wrist band n.
|
|
125 |
General |
resmi olmayan bir hitap şekli |
wus [dialect] [south wales] n.
|
|
126 |
General |
saç şekli |
headdress n.
|
|
127 |
General |
işaret dilinin yazım şekli |
mimography [obsolete] n.
|
|
128 |
General |
hissetme şekli |
mind n.
|
|
129 |
General |
(saç kesimi) tas şekli |
bowl n.
|
|
130 |
General |
şekli köprüyü andıran şey |
bridge n.
|
|
131 |
General |
yaşam şekli |
mode n.
|
|
132 |
General |
ayni ödeme yerine uzlaşmaya göre geleneksel bir ondalık şekli |
modus n.
|
|
133 |
General |
bir organizmanın veya onun kısımlarından birinin gelişim şekli |
morphosis n.
|
|
134 |
General |
insanların yüksek sesli rock müzik eşliğinde kendilerini çılgınca ve şiddetli bir şekilde oradan oraya savurdukları bir dans şekli |
mosh n.
|
|
135 |
General |
araçta ilerleme şekli |
gait n.
|
|
136 |
General |
arma üzerindeki kadırga şekli |
galley n.
|
|
137 |
General |
sıralanma şekli |
lineup n.
|
|
138 |
General |
üstünde aslan şekli olan çeşitli eski madeni paralara verilen ad |
lion n.
|
|
139 |
General |
şekli bozuk canlı |
lusus naturae n.
|
|
140 |
General |
şekli bozuk canlı |
lusus n.
|
|
141 |
General |
yarışmada oynama şekli, niteliği veya tarzı |
game n.
|
|
142 |
General |
gitme şekli |
gang n.
|
|
143 |
General |
yürüyüş şekli |
gang [scotland] n.
|
|
144 |
General |
iki eğri çizgi şeklinde resmedilen arma şekli |
gare n.
|
|
145 |
General |
(mekanik parça, kristal) yüzey şekli |
geometry n.
|
|
146 |
General |
şekli kelebeğe benzeyen şey |
butterfly n.
|
|
147 |
General |
asılı bir halka kullanarak geleceğin görüldüğü bir radyestezi şekli |
dactylomancy n.
|
|
148 |
General |
(şekli) hançeri andıran şey |
dagger n.
|
|
149 |
General |
davranış şekli |
degree [rare] n.
|
|
150 |
General |
konuşma şekli |
delivery n.
|
|
151 |
General |
yaşam şekli |
governance [obsolete] n.
|
|
152 |
General |
dil bilgisi kurallarına uygun konuşma veya yazma şekli |
grammar n.
|
|
153 |
General |
bir hitap şekli |
gravity [obsolete] n.
|
|
154 |
General |
(gizli cemiyetin) birbirlerini tanımak için kullandıkları özel tokalaşma şekli |
grip n.
|
|
155 |
General |
beyin kıvrımının şekli |
gyration n.
|
|
156 |
General |
yapılış şekli |
route n.
|
|
157 |
General |
kaba konuşma şekli |
rusticity n.
|
|
158 |
General |
şekli zeytine benzeyen şey |
olive n.
|
|
159 |
General |
şekli zeytine benzeyen tuş |
olivet n.
|
|
160 |
General |
şekli düzensiz inci |
baroque n.
|
|
161 |
General |
girme şekli |
coming in [obsolete] n.
|
|
162 |
General |
düşünce şekli |
complection n.
|
|
163 |
General |
düşünüş şekli |
diet [obsolete] n.
|
|
164 |
General |
(hitap şekli olarak) efendi |
domine [obsolete] n.
|
|
165 |
General |
(hitap şekli olarak) usta |
domine [obsolete] n.
|
|
166 |
General |
(hitap şekli olarak) üstat |
domine [obsolete] n.
|
|
167 |
General |
(hitap şekli olarak) uzman |
domine [obsolete] n.
|
|
168 |
General |
kubbemsi şekli olan sert keçe şapka |
iron hat n.
|
|
169 |
General |
kafanın iki yanının tıraşlanıp yalnızca ortada şerit bırakılan bir saç şekli |
iroquois n.
|
|
170 |
General |
el şekli |
palmation n.
|
|
171 |
General |
atın yürüyüş şekli |
pace n.
|
|
172 |
General |
birbirine geçirilerek koni şekli oluşturan bir dizi ağırlık |
pile [obsolete] n.
|
|
173 |
General |
şekli rüzgar gülüne benzeyen şey |
pinwheel n.
|
|
174 |
General |
sunuluş şekli |
packaging n.
|
|
175 |
General |
halka tanıtılma şekli |
packaging n.
|
|
176 |
General |
birkaç doktorun iş birliği içinde hizmet verdiği uygulama şekli |
clinic n.
|
|
177 |
General |
(hanedan armalarında) belirli bir şekli olmayan küçük haç |
crosslet n.
|
|
178 |
General |
bağlanma şekli |
fasciation n.
|
|
179 |
General |
sarım şekli |
fasciation n.
|
|
180 |
General |
oluşma şekli |
fashion n.
|
|
181 |
General |
çalışma şekli |
fashion n.
|
|
182 |
General |
iki bireyin birbiriyle bağlantı kurma şekli |
interpersonal chemistry n.
|
|
183 |
General |
v şekli |
peak n.
|
|
184 |
General |
aerobik egzersizleri ve yorucu hareket içeren bir yoga şekli |
power yoga n.
|
|
185 |
General |
dairede oturanların imkanları ve harcamaları paylaştığı yaşam şekli |
flat-share n.
|
|
186 |
General |
ücra bölgedeki yeryüzü şekli |
outlier n.
|
|
187 |
General |
dava ve kovuşturmaların yürütülme şekli |
practice n.
|
|
188 |
General |
(bazı kiliselere göre) hz. isa'nın komünyonda bulunma şekli |
presence n.
|
|
189 |
General |
horoz kuyruğuna benzeyen kavisli bir şekli olan ince parçacıklı kitle |
rooster-tail n.
|
|
190 |
General |
yaşayış şekli |
school n.
|
|
191 |
General |
oturma şekli (at sırtında) |
seat n.
|
|
192 |
General |
dışarıya görünüş şekli |
seeming n.
|
|
193 |
General |
(edimbilim) göndergenin sunulma şekli |
sense n.
|
|
194 |
General |
serfliğin bulunduğu toplumsal yönetim şekli |
serfism n.
|
|
195 |
General |
dekoratif yılan şekli |
serpent n.
|
|
196 |
General |
şekli düzgün olma |
shapeliness [rare] n.
|
|
197 |
General |
haç şekli |
cruciform n.
|
|
198 |
General |
piramide benzer şekli olan grafik temsili |
pyramid n.
|
|
199 |
General |
(saygın hindular için hitap şekli olarak) sayın |
shri [india] n.
|
|
200 |
General |
(saygın hindular için hitap şekli olarak) yüce |
shri [india] n.
|
|
201 |
General |
(saygın hindular için hitap şekli olarak) bay |
shri [india] n.
|
|
202 |
General |
(fıçıda oluk açarken) yatay fıçı tutuş şekli |
squaw n.
|
|
203 |
General |
(saygın hindular için hitap şekli olarak) sayın |
sri [india] n.
|
|
204 |
General |
(saygın hindular için hitap şekli olarak) yüce |
sri [india] n.
|
|
205 |
General |
(saygın hindular için hitap şekli olarak) bay |
sri [india] n.
|
|
206 |
General |
s şekli |
s-shape n.
|
|
207 |
General |
yıldız şekli |
star n.
|
|
208 |
General |
genellikle insan şekli verilerek imal edilen kutu oyunu piyonu |
meeple n.
|
|
209 |
General |
yapılış şekli |
construction n.
|
|
210 |
General |
konik şekli vermek |
cone v.
|
|
211 |
General |
küre şekli vermek |
ensphere v.
|
|
212 |
General |
ilmek şekli oluşturmak |
loop v.
|
|
213 |
General |
şekli bozulmak |
become deformed v.
|
|
214 |
General |
şekli bozulmak |
become misshaped v.
|
|
215 |
General |
arzulanan şekli vermek |
preform v.
|
|
216 |
General |
ilmek şekli vermek |
loop v.
|
|
217 |
General |
saça istenen şekli vermek |
train v.
|
|
218 |
General |
(cisim veya şekli) doğrusal hareket ettirmek |
translate v.
|
|
219 |
General |
(hayat şekli, hareket tarzı) benimsemek |
walk v.
|
|
220 |
General |
kemer şekli vermek |
vault v.
|
|
221 |
General |
(armacılıkta) pelikan şekli vermek |
vuln v.
|
|
222 |
General |
çengel şekli vermek |
hank v.
|
|
223 |
General |
bukle şekli vermek |
hank v.
|
|
224 |
General |
çelenk şekli vermek |
wreathe v.
|
|
225 |
General |
halka şekli vermek |
wreathe v.
|
|
226 |
General |
balıksırtı şekli vermek |
herringbone v.
|
|
227 |
General |
kanca şekli vermek |
hook v.
|
|
228 |
General |
çember şekli vermek |
hoop v.
|
|
229 |
General |
yarı çember şekli vermek |
hoop v.
|
|
230 |
General |
çember şekli almak |
hoop v.
|
|
231 |
General |
yarı çember şekli almak |
hoop v.
|
|
232 |
General |
gönye şekli oluşturmak |
mitre v.
|
|
233 |
General |
mozaik şekli vermek |
mosaic v.
|
|
234 |
General |
dudak şekli oluşturmak |
lip v.
|
|
235 |
General |
dudak şekli almak |
lip v.
|
|
236 |
General |
kabartı şekli sağlamak |
ridge v.
|
|
237 |
General |
odun veya taş şekli verecek şekilde boyamak veya süslemek |
grain v.
|
|
238 |
General |
gül şekli yaratmak |
rosette v.
|
|
239 |
General |
gül şekli elde etmek |
rosette v.
|
|
240 |
General |
top şekli vermek |
conglobe v.
|
|
241 |
General |
kare şekli vermek |
conquadrate v.
|
|
242 |
General |
küre şekli vermek |
insphere v.
|
|
243 |
General |
şekli/biçimi değiştirmek |
transhape v.
|
|
244 |
General |
şekli/biçimi değiştirmek |
transshape v.
|
|
245 |
General |
şekli bozulmak |
distort v.
|
|
246 |
General |
kemer şekli vermek |
concamerate v.
|
|
247 |
General |
kubbe şekli vermek |
dome v.
|
|
248 |
General |
çatal şekli vermek |
crotch v.
|
|
249 |
General |
(metale) ince yaprak şekli vermek |
foliate v.
|
|
250 |
General |
duman bulutu şekli almak |
plume v.
|
|
251 |
General |
küre şekli vermek |
sphere v.
|
|
252 |
General |
yay şekli vermek için bükülmüş |
embowed adj.
|
|
253 |
General |
yuvarlak kütle şekli verilmiş |
glomerate adj.
|
|
254 |
General |
küre şekli verilmiş |
ensphered adj.
|
|
255 |
General |
şekli bozulmuş |
deformed adj.
|
|
256 |
General |
yıldız şekli gösteren (mineral) |
asteriated adj.
|
|
257 |
General |
şekli değiştirilmiş |
transmogrified adj.
|
|
258 |
General |
-in ilk şekli |
precursor of adj.
|
|
259 |
General |
şekli bozulmaz |
nondeformable adj.
|
|
260 |
General |
şekli bozulmamış |
unstrained adj.
|
|
261 |
General |
şekli bozuk |
deformed adj.
|
|
262 |
General |
şekli değiştirilmiş |
transfigured adj.
|
|
263 |
General |
şekli bozulmamış |
undeformed adj.
|
|
264 |
General |
şekli çivi başına benzeyen |
nail-headed adj.
|
|
265 |
General |
şekli küçük hindistan cevizine benzeyen |
nutmeg-shaped adj.
|
|
266 |
General |
şekli muskata benzeyen |
nutmeg-shaped adj.
|
|
267 |
General |
şekli boruya benzeyen |
trumpet-like adj.
|
|
268 |
General |
şekli boruya benzeyen |
trumpetlike adj.
|
|
269 |
General |
şekli olmayan |
aplastic adj.
|
|
270 |
General |
şekli şemsiyeye benzeyen |
umbraculate adj.
|
|
271 |
General |
şekli bozulmamış |
uncrippled adj.
|
|
272 |
General |
şekli belirsiz |
undefined adj.
|
|
273 |
General |
heykel şekli verilmemiş |
unsculptured adj.
|
|
274 |
General |
şekli bozulmuş |
unshapen adj.
|
|
275 |
General |
şekli olmayan |
unsubstantiated adj.
|
|
276 |
General |
şekli değişen |
versiform adj.
|
|
277 |
General |
(ifade şekli) sert bir şekilde sitemkar |
bitter adj.
|
|
278 |
General |
(ifade şekli) iğneleyici |
bitter adj.
|
|
279 |
General |
tam şekli tasvir eden |
whole-length adj.
|
|
280 |
General |
tam şekli yansıtan |
whole-length adj.
|
|
281 |
General |
şekli tekerleğe benzeyen |
wheel-shaped adj.
|
|
282 |
General |
blok şekli verilmiş |
block adj.
|
|
283 |
General |
şekli bloğa benzeyen |
blocky adj.
|
|
284 |
General |
şekli metale benzeyen |
metalliform adj.
|
|
285 |
General |
saygılı bir hitap şekli |
worshipful [uk] adj.
|
|
286 |
General |
şekli yarıküreye benzer |
hemispheroidal adj.
|
|
287 |
General |
şekli yarımküreye benzer |
hemispheroidal adj.
|
|
288 |
General |
şekli yarıküreyi andıran |
hemispheroidal adj.
|
|
289 |
General |
şekli yarımküreyi andıran |
hemispheroidal adj.
|
|
290 |
General |
şekli kutuyu andıran |
boxlike adj.
|
|
291 |
General |
şekli kutuyu andıran |
box-shaped adj.
|
|
292 |
General |
şekli aya benzeyen |
moon-round adj.
|
|
293 |
General |
şekli hançere benzeyen |
daggerlike adj.
|
|
294 |
General |
şekli hançeri andıran |
daggerlike adj.
|
|
295 |
General |
şekli göze benzeyen |
ocular adj.
|
|
296 |
General |
son şekli verilmiş |
rounded adj.
|
|
297 |
General |
şekli zeytine benzeyen |
olivary adj.
|
|
298 |
General |
zar şekli ile |
diaphragmatic adj.
|
|
299 |
General |
belirli bir şekli olan |
figural adj.
|
|
300 |
General |
belirli bir şekli olan |
figurate adj.
|
|
301 |
General |
belirli bir şekli olan |
figurated adj.
|
|
302 |
General |
(arma şekli) süsen tasviri kenarlardan taşan |
fleury adj.
|
|
303 |
General |
şekli kanada benzeyen |
flyaway adj.
|
|
304 |
General |
şekli ucu incelen bir yumurtaya benzeyen |
ovate-acuminate adj.
|
|
305 |
General |
yumurta ile küre arası bir şekli olan |
ovato-rotundate adj.
|
|
306 |
General |
şekli belirgin olan |
shapely adj.
|
|
307 |
General |
dalgalı ve asimetrik şekli bulunan |
freeform adj.
|
|
308 |
General |
ince-uzun şekli olan |
slimline adj.
|
|
309 |
General |
şekli fasulyeye benzeyen |
bean-shaped adj.
|
|
310 |
General |
şekli bozuk |
malformed adj.
|
|
311 |
General |
şekli ile |
with the style of adv.
|
|
312 |
General |
(gündelik konuşmada) kadınlar için kullanılan bir hitap şekli |
missus interj.
|
|
313 |
General |
belirli bir hareket veya ilerleme şekli anlamı veren son ek |
-grade suf.
|
|
314 |
General |
(saygılı hitap şekli olarak) yaşlı adam |
oom [south africa] expr.
|
|
315 |
General |
(saygılı hitap şekli olarak) amca |
oom [south africa] expr.
|
|
Colloquial |
|
316 |
Colloquial |
etrafına dikkat etmeden, telefonuna odaklanarak yapılan yürüme şekli |
dumbwalking n.
|
|
317 |
Colloquial |
saç şekli |
do n.
|
|
318 |
Colloquial |
saç şekli |
doo n.
|
|
319 |
Colloquial |
sosyal medya veya internet forumlarında özel mesajlaşma şekli |
dm (direct message) n.
|
|
320 |
Colloquial |
saç şekli |
helmet n.
|
|
321 |
Colloquial |
belirli bir hareket veya davranış şekli |
bit n.
|
|
322 |
Colloquial |
çekici olarak veya diğer araçların taşınması için uyarlanmış kamyon şekli |
rollback n.
|
|
323 |
Colloquial |
eski kafalı ancak eğlenceli yaşlı erkekler için kullanılan samimi bir hitap şekli |
old codger interj.
|
|
324 |
Colloquial |
kadınlar için kullanılan samimi bir hitap şekli |
old girl interj.
|
|
325 |
Colloquial |
erkekler için kullanılan samimi bir hitap şekli |
old man interj.
|
|
326 |
Colloquial |
www (internet adreslerinin başında kullanılan "world wide web" ifadesinin farklı bir telaffuz şekli) |
dub-dub-dub expr.
|
|
327 |
Colloquial |
www (internet adreslerinin başında kullanılan "world wide web" ifadesinin farklı bir telaffuz şekli) |
dubya-dubya-dubya expr.
|
|
328 |
Colloquial |
www (internet adreslerinin başında kullanılan "world wide web" ifadesinin farklı bir telaffuz şekli) |
dubya-dubya-dubya expr.
|
|
329 |
Colloquial |
(birinin) bir konuyu değerlendirme şekli |
where (one) is at expr.
|
|
330 |
Colloquial |
(birinin) bir konuyu değerlendirme şekli |
where (one's) head is at expr.
|
|
331 |
Colloquial |
genellikle noel babayla özdeşleşen bir gülme şekli |
ho, ho, ho expr.
|
|
332 |
Colloquial |
saç şekli |
doo (hairdo) abrev.
|
|
Idioms |
|
333 |
Idioms |
yapış şekli |
a course of action n.
|
|
334 |
Idioms |
düşünce şekli/yapısı |
a frame of mind n.
|
|
335 |
Idioms |
bilimsel bir düşünme biçimi/şekli |
a scientific turn of mind n.
|
|
336 |
Idioms |
birinin yaşam şekli |
somebody’s way of life n.
|
|
337 |
Idioms |
yaşam şekli |
a/the way of life n.
|
|
338 |
Idioms |
birine özgü (eğlence/eğlendirme şekli) |
your party piece [uk] n.
|
|
339 |
Idioms |
şekli bozulmak |
get bent out of shape v.
|
|
340 |
Idioms |
(yay) gerildiğinde tam yay şekli almak |
come compass v.
|
|
341 |
Idioms |
şekli bozulmuş |
bent out of shape adj.
|
|
342 |
Idioms |
şekli bozulmuş |
flexed out of shape adj.
|
|
343 |
Idioms |
olayların gelişme şekli/yönü |
how the wind lies expr.
|
|
344 |
Idioms |
mesajı aktarım şekli mesajın algılanma şeklini etkiler |
the medium is the message expr.
|
|
345 |
Idioms |
işin asıl yürüme şekli |
how the sausage gets made expr.
|
|
Formal |
|
346 |
Formal |
markiz, düşes, kontes gibi soylu kadınlara hitap şekli |
lady n.
|
|
347 |
Formal |
bazı memurlar için kullanılan bir unvan veya hitap şekli |
honor n.
|
|
348 |
Formal |
açık veya kesin bir şekli olmayan |
anamorphous adj.
|
|
Trade/Economic |
|
349 |
Trade/Economic |
iş bilmez yöneticilerin meseleyi bilmeden/anlamadan karar verdikleri yönetim şekli |
seagull approach n.
|
|
350 |
Trade/Economic |
bilançonun rapor şekli |
narrative form of balance sheet n.
|
|
351 |
Trade/Economic |
bilançonun rapor şekli |
narrative form n.
|
|
352 |
Trade/Economic |
girişlerin kolay ve çıkışların masrafsız olduğu bir piyasa şekli |
clean bill of lading n.
|
|
353 |
Trade/Economic |
hesap şekli |
account form n.
|
|
354 |
Trade/Economic |
isteğe bağlı katılım şekli |
discretionary participation feature n.
|
|
355 |
Trade/Economic |
iş yapma şekli |
usage n.
|
|
356 |
Trade/Economic |
iş derecelendirme şekli |
manner of performance rating n.
|
|
357 |
Trade/Economic |
kısaltılmış bilanço şekli |
reducing balance form n.
|
|
358 |
Trade/Economic |
kliring ödeme şekli |
clearing n.
|
|
359 |
Trade/Economic |
kredi şekli |
credit form n.
|
|
360 |
Trade/Economic |
nakil şekli |
mode of conveyance n.
|
|
361 |
Trade/Economic |
nakil şekli |
mode of transport n.
|
|
362 |
Trade/Economic |
ortak ofis çalışma şekli |
hotdesking n.
|
|
363 |
Trade/Economic |
ödeme şekli |
made of payment n.
|
|
364 |
Trade/Economic |
ödeme şekli |
payment rate n.
|
|
365 |
Trade/Economic |
ödeme şekli |
method of payment n.
|
|
366 |
Trade/Economic |
ödeme şekli |
pay rate n.
|
|
367 |
Trade/Economic |
ödeme şekli |
mode of payment n.
|
|
368 |
Trade/Economic |
ödeme şekli |
form of payment n.
|
|
369 |
Trade/Economic |
satış şekli |
form of sale n.
|
|
370 |
Trade/Economic |
rapor şekli |
report form n.
|
|
371 |
Trade/Economic |
rapor şekli |
running form n.
|
|
372 |
Trade/Economic |
rapor şekli |
statement form n.
|
|
373 |
Trade/Economic |
şekli inceleme |
procedural review n.
|
|
374 |
Trade/Economic |
şekli kontrol |
procedural audit n.
|
|
375 |
Trade/Economic |
şekli doğruluk |
accuracy n.
|
|
376 |
Trade/Economic |
şekli murakabe |
procedural audit n.
|
|
377 |
Trade/Economic |
şekli murakabe |
procedural review n.
|
|
378 |
Trade/Economic |
şekli denetim |
procedural audit n.
|
|
379 |
Trade/Economic |
teslim şekli |
way of delivery n.
|
|
380 |
Trade/Economic |
teslimat şekli |
way of delivery n.
|
|
381 |
Trade/Economic |
teslimat şekli |
mode of delivery n.
|
|
382 |
Trade/Economic |
teslimat şekli |
type of delivery n.
|
|
383 |
Trade/Economic |
taşınma şekli |
mode of transport n.
|
|
384 |
Trade/Economic |
teslim şekli |
mode of delivery n.
|
|
385 |
Trade/Economic |
ticari takdim şekli |
trade dress n.
|
|
386 |
Trade/Economic |
teslim şekli |
type of delivery n.
|
|
387 |
Trade/Economic |
tahsilat şekli |
manner of receipt of recovery n.
|
|
388 |
Trade/Economic |
taşıma şekli |
mode of conveyance n.
|
|
389 |
Trade/Economic |
üretim şekli |
mode of production n.
|
|
390 |
Trade/Economic |
ülkeler arasında malın malla değiştirilmesi esasına dayanan ilkel bir ticaret şekli |
all-or-none underwriting n.
|
|
391 |
Trade/Economic |
üretim şekli |
type of production n.
|
|
392 |
Trade/Economic |
kullanım şekli |
managery n.
|
|
Law |
|
393 |
Law |
davanın hakimin bireysel gözlemlerine dayanarak görüldüğü yargılama şekli |
trial by inspection n.
|
|
394 |
Law |
mahkeme kayıtlarının incelenmesine dayalı yargılama şekli |
trial by record n.
|
|
395 |
Law |
akdin şekli |
form of contract n.
|
|
396 |
Law |
defterlerin şekli |
form of books n.
|
|
397 |
Law |
davanın yürütülme şekli |
procedure n.
|
|
398 |
Law |
kefaletin şekli |
form of bail n.
|
|
399 |
Law |
ölüm şekli |
manner of death n.
|
|
400 |
Law |
şekli hukuk |
adjective law n.
|
|
401 |
Law |
talep şekli |
form of application n.
|
|
402 |
Law |
yemin şekli |
form of oath n.
|
|
403 |
Law |
yargıçlar, belediye başkanları ve diğer bazı yüksek mevkili kimseler için kullanılan bir hitap şekli |
worship [uk] n.
|
|
404 |
Law |
bazı yargıçlar için kullanılan bir hitap şekli |
honour n.
|
|
405 |
Law |
genel bir hitap şekli |
honour [ireland] n.
|
|
406 |
Law |
sanığa kutsanmış ekmek parçası yedirilerek yapılan yargılama şekli |
corsned [obsolete] n.
|
|
407 |
Law |
devletin şekli |
form of the state adj.
|
|
408 |
Law |
şekli hukuk kuralları ile ilgili |
substantive adj.
|
|
Politics |
|
409 |
Politics |
devletin yönetim şekli |
civil order n.
|
|
410 |
Politics |
dahili taşıma şekli |
mode of transport inland n.
|
|
411 |
Politics |
devletin yönetim şekli |
polity n.
|
|
412 |
Politics |
devlet şekli |
form of state n.
|
|
413 |
Politics |
hükümet şekli |
civil order n.
|
|
414 |
Politics |
hükümet şekli |
polity n.
|
|
415 |
Politics |
idare şekli |
civil order n.
|
|
416 |
Politics |
idare şekli |
polity n.
|
|
417 |
Politics |
üye devletlerin birlik oluşturduğu ancak iç işlerinde bağımsız kaldıkları bir hükümet şekli |
state n.
|
|
418 |
Politics |
yönetim şekli cumhuriyet olan hükümet |
republic form of government n.
|
|
419 |
Politics |
ölçülü ve ahlaki açıdan doğru ilerleme şekli |
highroad [us] n.
|
|
420 |
Politics |
herkesin eşit güce sahip olduğu yönetim şekli |
isocracy n.
|
|
421 |
Politics |
yönetim şekli |
government adj.
|
|
Insurance |
|
422 |
Insurance |
sigortalı ölünce payının geri kalan üyelere dağıtıldığı bir hayat sigortası şekli |
tontine insurance n.
|
|
423 |
Insurance |
bölüşmesiz reasürans sigorta şekli |
non-proportional reinsurance n.
|
|
424 |
Insurance |
kimin suçladığından bağımsız olarak her şirketin kendi poliçe sahibine ödeme yapmayı taahhüt ettiği anlaşma şekli |
knock-for knock n.
|
|
425 |
Insurance |
prim ödeme şekli |
mode of premium payment n.
|
|
426 |
Insurance |
poliçenin şekli |
policy form n.
|
|
Tourism |
|
427 |
Tourism |
kayakçıların helikopterle dağ zirvelerine götürüldüğü tatil şekli |
heli-skiing n.
|
|
428 |
Tourism |
çevreye ve yerli halka verilen zararı minimuma indirmeyi hedefleyen turizm şekli |
ecotour n.
|
|
429 |
Tourism |
çevreye ve yerli halka verilen zararı minimuma indirmeyi hedefleyen turizm şekli |
ecotourism n.
|
|
Technical |
|
430 |
Technical |
bandaj şekli |
shrouding type n.
|
|
431 |
Technical |
bandaj şekli |
shrouding form n.
|
|
432 |
Technical |
biçimlendirilebilen mamullerin kimyasal bileşim ve şekli |
chemical composition and form of wrought products n.
|
|
433 |
Technical |
bitirme işlemi standartları ve ambalajlama şekli |
standards of finish and mode of packaging n.
|
|
434 |
Technical |
çabuk sökülüp takılabilen birleştirme şekli |
quick connection n.
|
|
435 |
Technical |
demirciler tarafından kullanılan bir kaynak şekli |
forge welding n.
|
|
436 |
Technical |
dağılım şekli |
dispersion pattern n.
|
|
437 |
Technical |
eşkenar dörtgen baklava şekli |
diamond n.
|
|
438 |
Technical |
gren şekli |
grain shape n.
|
|
439 |
Technical |
kanat şekli |
blade shape n.
|
|
440 |
Technical |
kanat şekli |
blade form n.
|
|
441 |
Technical |
kabuk şekli |
shell shape n.
|
|
442 |
Technical |
kayma yüzeyinin şekli |
shape of the surface of sliding n.
|
|
443 |
Technical |
konstrüksiyon şekli |
form of construction n.
|
|
444 |
Technical |
kolayca çözülüp bağlanabilen bağlantı şekli |
quick attach detach n.
|
|
445 |
Technical |
mamullerin şekli |
forms of products n.
|
|
446 |
Technical |
montaj şekli |
type of mounting n.
|
|
447 |
Technical |
ödeme şekli |
basis of payment n.
|
|
448 |
Technical |
sargı şekli |
type of winding n.
|
|
449 |
Technical |
silindirlerin yerleşim şekli |
cylinder configuration n.
|
|
450 |
Technical |
sona yakın şekli veren dövme |
near-net-shape forging n.
|
|
451 |
Technical |
şekli veya kullanımı kama |
wedgy n.
|
|
452 |
Technical |
son şekli veren dövme |
net-shape forging n.
|
|
453 |
Technical |
takılış şekli |
fitting diagram n.
|
|
454 |
Technical |
tane şekli |
grain shape n.
|
|
455 |
Technical |
tane şekli |
shape of the grains n.
|
|
456 |
Technical |
tane şekli tayini |
determination of particle shape n.
|
|
457 |
Technical |
tesir şekli |
action system n.
|
|
458 |
Technical |
test şekli |
test pattern n.
|
|
459 |
Technical |
zemin parçacıklarının şekli |
shape of soil particles n.
|
|
460 |
Technical |
dar dikdörtgen bir mücevher şekli |
baguette n.
|
|
461 |
Technical |
kristal şekli |
habit n.
|
|
462 |
Technical |
şekli veya hareketi tekerleği andıran şey |
wheel n.
|
|
463 |
Technical |
bobin şekli verilmiş şey |
writhen n.
|
|
464 |
Technical |
ışık ve renklerin müzik ve ses efektleri eşliğinde değişik desenler oluşturmasından meydana gelen gösteri şekli |
light show n.
|
|
465 |
Technical |
(parmak izinde) delta şekli |
delta n.
|
|
466 |
Technical |
şekli tabancaya benzeyen yüksek fırın borusu |
pistol pipe n.
|
|
467 |
Technical |
bir değerli taş kesim şekli |
rose n.
|
|
468 |
Technical |
kabaca dövülerek neredeyse son şekli verilmiş parça |
shape n.
|
|
469 |
Technical |
iki sfenoidi içeren bir kristal şekli |
sphenoid n.
|
|
470 |
Technical |
boncuk şekli vermek |
bead v.
|
|
471 |
Technical |
çember şekli vermek |
ring v.
|
|
472 |
Technical |
koloit şekli vermek |
gel v.
|
|
473 |
Technical |
yay şekli vermek için bükmek |
embow v.
|
|
474 |
Technical |
tuğla şekli vermek |
briquette v.
|
|
475 |
Technical |
tuğla şekli vermek |
briquet v.
|
|
476 |
Technical |
baklava şekli vermek |
lozenge v.
|
|
477 |
Technical |
kafes motifi şekli vermek |
lozenge v.
|
|
478 |
Technical |
(taşa, keresteye) kabaca düzlem şekli vermek |
scapple v.
|
|
479 |
Technical |
basınç gibi etmenlerle şekli değişebilen |
deformable adj.
|
|
480 |
Technical |
cam şekli veya görünüşünde olan |
vitriform adj.
|
|
481 |
Technical |
cam şekli alabilen |
vitrescent adj.
|
|
482 |
Technical |
kubbe şekli verilmiş |
dome adj.
|
|
483 |
Technical |
şekli diske benzeyen |
discoid adj.
|
|
484 |
Technical |
şekli mercimek veya çift dışbükey merceğe benzeyen |
lenticulated adj.
|
|
485 |
Technical |
şekli dışbükey merceğe benzeyen |
lenticular adj.
|
|
486 |
Technical |
şekli tele benzeyen |
wiry adj.
|
|
487 |
Technical |
şekli bozulmuş |
distorted adj.
|
|
488 |
Technical |
şekli kamçıya benzeyen |
whip-shaped adj.
|
|
Computer |
|
489 |
Computer |
arama şekli |
dial using n.
|
|
490 |
Computer |
çerçeve şekli |
frame shape n.
|
|
491 |
Computer |
çubuk şekli |
bar shape n.
|
|
492 |
Computer |
geri yükleme şekli |
how to restore n.
|
|
493 |
Computer |
görüntüleme şekli |
display disks n.
|
|
494 |
Computer |
hipermetin şekli |
hypertext format n.
|
|
495 |
Computer |
imleç şekli |
pointer shape n.
|
|
496 |
Computer |
uyarı şekli |
alarm action n.
|
|
497 |
Computer |
wordart şekli |
wordart shape n.
|
|
498 |
Computer |
arama şekli |
dial as expr.
|
|
499 |
Computer |
dosyayı açma şekli |
open as a expr.
|
|
500 |
Computer |
çevirme şekli |
dial as expr.
|
|