kapaklı - Turkish English Dictionary
History

kapaklı



Meanings of "kapaklı" in English Turkish Dictionary : 6 result(s)

Turkish English
General
kapaklı capped adj.
kapaklı covered adj.
kapaklı gated adj.
kapaklı self-contained adj.
Technical
kapaklı lidded adj.
kapaklı covered adj.

Meanings of "kapaklı" with other terms in English Turkish Dictionary : 220 result(s)

Turkish English
General
karton kapaklı kitap paperback n.
kapaklı cep saati hunting watch n.
karton kapaklı paperback n.
kapaklı maşrapa tankard n.
kapaklı sepet hamper n.
gizli kapaklı tarafı behind the scenes n.
kapaklı şişe flacon n.
rosto tenceresi (et kızartmaya yarayan kapaklı) roaster n.
kapaklı büyük sepet hamper n.
kağıt kapaklı kitap paperback n.
kapaklı aspiratör ventilator with shutter n.
karton kapaklı (kitap) soft-cover n.
üstü açılabilir kapaklı diş fırçası tooth brush with removable head n.
antik roma' da taş veya pişmiş toprak ya da tunçtan yapılan vazoya benzer kapaklı veya kapaksız kap urn n.
vida kapaklı varil overpack n.
vida kapaklı bidon overpack n.
çift kapaklı güneş gözlüğü flip-up sunglasses n.
kapaklı şale kabı clamshell packaging n.
gizli kapaklı eylem trunkwork n.
et sosunun konduğu kapaklı bir kap argyll n.
et sosunun konduğu kapaklı bir kap argyle n.
kapaklı sepet main n.
elde taşınan kapaklı sepet main-hamper n.
kapaklı sepet mand [uk] [dialect] n.
kapaklı sepet maund n.
evde konserve yapımında kullanılan geniş ağızlı ve vidalı kapaklı çeşitli kavanozlara verilen ad mason jar n.
kapaklı büyük sepet maund n.
kapaklı büyük sepet mand n.
kapaklı büyük sepet maun n.
kapaklı büyük sepet mawn [scotland] n.
teneke kutunun kapaklı ucu breast n.
(dilencilerin taşıyıp dikkat çekmek için tıngırdattığı) kapaklı ahşap kap clapdish n.
düşmanca ve genellikle hile barındıran gizli kapaklı proje veya tertip design n.
kapaklı çöp kutusu covered couch n.
karton kapaklı kitap paperbound n.
kağıt kapaklı kitap paperbound n.
(askeri ambulansta) cerrahi alet ve ilaçların konduğu kapaklı kutu panier n.
(askeri ambulansta) cerrahi alet ve ilaçların koyulduğu kapaklı kutu pannier n.
kapaklı sepet ped [dialect] [uk] n.
kapaklı vazo potiche n.
tıpalı veya kapaklı küçük süslü şişe flacon n.
twist-off kapaklı eşya screw top n.
twist-off kapaklı konteyner screw-top n.
ince kapaklı kitap softcover n.
karton kapaklı kitap softcover n.
kapaklı kapsülü olan meyve pyxis n.
kapaklı kadeh standing cup n.
kapaklı şeker kasesi sucrier n.
kapaklı şeker kasesi sugar n.
gizli kapaklı işler çevirmek pack [obsolete] v.
gizli kapaklı secretive adj.
gizli kapaklı covert adj.
gizli kapaklı obscure adj.
gizli kapaklı clandestine adj.
gizli kapaklı tortuous adj.
gizli kapaklı yapılan backstairs adj.
karton kapaklı/ciltli (kitap) paperbound adj.
sert kapaklı/ciltli (kitap) hardbacked adj.
karton kapaklı/ciltli (kitap) paperback adj.
sert kapaklı/ciltli (kitap) hardback adj.
sert kapaklı/ciltli (kitap) hardbound adj.
sert kapaklı/ciltli (kitap) hardcover adj.
vida kapaklı screw-capped adj.
gizli kapaklı hole-in-corner adj.
gizli kapaklı hugger mugger adj.
gizli kapaklı mystical adj.
gizli kapaklı clancular [obsolete] adj.
gizli kapaklı offstage adj.
göz kapaklı palpebrate adj.
kağıt kapaklı paper adj.
karton kapaklı paper adj.
twist-off kapaklı screwtop adj.
(konteyner) twist-off kapaklı screw-top adj.
twist-off kapaklı screw-topped adj.
karton kapaklı soft adj.
karton kapaklı softbound adj.
ince kapaklı softbound adj.
ince kapaklı softcover adj.
karton kapaklı softcover adj.
karton kapaklı soft-cover adj.
gizli kapaklı collusive adj.
gizli kapaklı bir şekilde shadily adv.
gizli kapaklı bir şekilde on the sneak adv.
Phrases
gizli kapaklı through the back door expr.
Colloquial
gizli kapaklı undercover adj.
gizli kapaklı surreptitious adj.
gizli kapaklı clandestine adj.
gizli kapaklı hush-hush adj.
gizli kapaklı underground adj.
gizli kapaklı secret adj.
gizli kapaklı on the quiet(p) expr.
gizli kapaklı cloak-and-dagger expr.
gizli kapaklı değil in the open expr.
gizli kapaklı değil into the open expr.
gizli kapaklı hole-and-corner(a) expr.
gizli kapaklı hugger-mugger expr.
gizli kapaklı on the dl expr.
Idioms
gizli kapaklı işler dirty work at the crossroads n.
gizli kapaklı alışveriş/ticaret dirty work at the crossroads n.
gizli kapaklı işlerinin döndüğü yerler back street n.
gizli kapaklı hush-hush adj.
gizli kapaklı ve dürüst olmayan yollarla by the back door expr.
gizli kapaklı ve dürüst olmayan yollarla through the back door expr.
gizli kapaklı by/through the back door expr.
gizli kapaklı hugger-mugger expr.
Trade/Economic
meyve ve sebze saklamak için kullanılan hava geçirmez kapaklı bir kavanoz markası kilner jar® n.
Technical
açık kapaklı varil open head drum n.
alttan kapaklı kepçe drop bucket n.
alttan kapaklı kova bottom dump bucket n.
devrilir kapaklı bağlama falling shutter weir n.
dipten kapaklı vagon hopper car n.
dipten kapaklı silo hopper n.
düşey kapaklı bağlama draw-door weir n.
düşer kapaklı geçit drop gate sluice n.
dipten kapaklı çamur dubası hopper barge n.
indirme kapaklı savak check sluice n.
kapaklı klozet oturacağı toilet seat with cover n.
kapaklı tavlama fırını cover annealing furnace n.
kapaklı tomruk capped ingot n.
kapaklı sepet hamper n.
kapaklı ingot capped ingot n.
kapaklı deşarj gated discharge n.
kapaklı dolusavak gated spillway n.
kapaklı tavlama fırını coil annealing furnace n.
kapiler kapaklı piknometre yöntemi capillary-stoppered pycnometer method n.
kapaklı aspiratör ventilator with shutter n.
kapaklı çelik capped steel n.
kapaklı içki maşrapası tankard n.
kapiler kapaklı piknometre capillary-stoppered pyknometer n.
kapaklı sistem sealed system n.
kapiler kapaklı piknometre capillary-stoppered pycnometer n.
kapaklı kontak make and break switches n.
kapaklı regülatör shutter weir n.
kapaklı lavabo wash hand basin with cover n.
kayar kapaklı piriz slide gale offtake n.
radyal kapaklı bağlama segment gate weir n.
radyal kapaklı dolusavak radial gate spillway n.
sıkı kapaklı varil tight head drum n.
temizleme kapaklı boru cleanout pipe n.
tek kapaklı gövde single-shell casing n.
vidalı kapaklı kapatma sistemi screw cap closure n.
üstü açılmayan kapaklı varil tight head drum n.
(dilencilerin taşıyıp dikkat çekmek için tıngırdattığı) kapaklı ahşap kap clack dish n.
(dilencilerin taşıyıp dikkat çekmek için tıngırdattığı) kapaklı ahşap kap clackdish n.
(dilencilerin taşıyıp dikkat çekmek için tıngırdattığı) kapaklı ahşap kap clapdish n.
cam kapaklı glass-stoppered adj.
kapiler kapaklı capillary-stoppered adj.
sıkı kapaklı tight-head adj.
Computer
arka kapaklı with back cover adj.
Informatics
sızdırmaz kapaklı donatı sealable equipment n.
Telecom
kapaklı cep telefonu flip mobile phone n.
Textile
kapaklı cep flap pocket n.
Architecture
kapaklı geçit hatchway n.
Woodworking
döner kapaklı kapı pivoted door n.
Furniture
cam kapaklı kitap dolabı astragal n.
Automotive
alçak kapaklı motor low riser n.
koruyucu kapaklı bilyeli rulman ball bearing with protective caps n.
sabit kapaklı motor fixed head engine n.
Transportation
yandan kapaklı kamyonet/kamyon kasası dropside body n.
Traffic
dipten kapaklı vagon hopper car n.
Marine
alttan kapaklı tarayıcı bottom door-type hopper barge n.
alttan kapaklı tarayıcı duba hopper barge with bottom doors n.
alttan  kapaklı emici tarayıcı trailing suction dredger n.
gemi güvertesinde kapaklı açıklık scuttle n.
kapaklı delik hatchway n.
kapaklı damacana scuttlebutt n.
Anatomy
kapaklı (organ vb) operculated adj.
Food Engineering
çek aç kapaklı pull-tab adj.
Gastronomy
kalın ve kapaklı tava ducht oven n.
çift kulplu, kapaklı çorba kasesi ecuelle n.
çorba servisi için kullanılan kapaklı güveç kabı marmite n.
genellikle çorba pişirmek için kullanılan kapaklı küçük bir toprak kap petite marmite n.
kapaklı ve kulplu metal kap billy [australia] n.
Chemistry
cam kapaklı geniş ağızlı kimyasal şişesi saltmouth n.
Biology
bir çeşit kapaklı laboratuvar tüpü eppendorf n.
Marine Biology
tropikal denizlere özgü, modulidae cinsinden olan ince kabuklu, bombeli ve kapaklı bir deniz salyangozu cinsi modulus n.
Zoology
kapaklı bir salyangoz familyası amnicolidae n.
kapaklı bir salyangoz familyası bulimidae n.
Botanic
kapaklı kapsül pyxidium n.
kapaklı kapsül içeren pyxidate adj.
Tobacco
menteşe kapaklı paket hinge-lid pack n.
Military
paraşütçülerin uçağın arkasından atlayabilmesini sağlayan sökülebilir kapaklı cihaz anchor line extension kit n.
Bookbindery
sert kapaklı kitap hardback n.
kalın karton kapaklı kitap paperbook n.
karton kapaklı kitap paper-cover n.
kağıt kapaklı kitap paper-cover n.
sert kapaklı kitap prebind n.
sert kapaklı kitap prebound n.
karton kapaklı bastırmak paperback v.
sert kapaklı hard-cover adj.
karton kapaklı kitaplara ait paperback adj.
karton kapaklı kitaplarla ilgili paperback adj.
karton kapaklı paper-cover adj.
kağıt kapaklı paper-cover adj.
(kitap) karton kapaklı paperbacked adj.
(kitap) kağıt kapaklı paperbacked adj.
karton kapaklı kitaplara ait paperbacked adj.
karton kapaklı kitaplar ile ilgili paperbacked adj.
kağıt kapaklı kitaplara ait paperbacked adj.
kağıt kapaklı kitaplar ile ilgili paperbacked adj.
(kitap) ince kapaklı soft-bound adj.
(kitap) karton kapaklı soft-bound adj.
(kitap) kağıt kapaklı soft-bound adj.
(kitap) plastik kapaklı soft-bound adj.
Printery
karton kapaklı kitap softback book n.
karton kapaklı kitap soft-cover n.
karton kapaklı kitap paperback n.
karton kapaklı kitap paperback book n.
karton kapaklı kitap softback n.
karton kapaklı kitap paper-back book n.
karton kapaklı kitap soft-cover book n.
(kitap) sert kapaklı bds. (bound in boards) abrev.
Archaic
parfüm yayan delikli kapaklı bir kutu pouncet box n.
(gizli kapaklı veya kirli işlerde) maşa olarak kullanılan kimse stale n.
gizli kapaklı veya kirli işlerin üzerini örten şey stale n.
gizli kapaklı veya kirli işlerde ardına sığınılan şey stale n.
(gizli kapaklı kirli işlerde) dayanak stale n.
gizli kapaklı secre adj.
Slang
kapaklı ve kulplu metal kap fanny [dated] n.
British Slang
gizli kapaklı shonky adj.