Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
prime
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Meanings of
"prime"
in Turkish English Dictionary : 115 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
prime
n.
başlangıç
2
General
prime
n.
hayatın baharı
3
General
prime
n.
en güzel dönem (bir kimsenin/bir şeyin)
4
General
prime
n.
asal sayı
5
General
prime
n.
ilk dönem
6
General
prime
n.
olgunluk çağı
7
General
prime
n.
kemal devresi
8
General
prime
n.
en güzel zaman
9
General
prime
n.
en parlak dönem (bir kimsenin/bir şeyin)
10
General
prime
n.
ana nota
11
General
prime
n.
mükemmel şey
12
General
prime
n.
gençlik
13
General
prime
n.
en başarılı olunan dönem
14
General
prime
n.
verimlilik çağı
15
General
prime
n.
formunun zirvesinde olunan dönem
16
General
prime
n.
gündüz kanonik saatlerinin ilkini oluşturan dini görev
17
General
prime
n.
günün ilk saati
18
General
prime
n.
güneşin doğuş saati
19
General
prime
n.
bahar
20
General
prime
n.
grup lideri
21
General
prime
n.
grubun en iyisi
22
General
prime
n.
en iyi kısım
23
General
prime
n.
tavlada altı kapalı noktadan oluşan blok
24
General
prime
n.
tümleyen sembolü
25
General
prime
n.
en üstün et kalite derecesi
26
General
prime
n.
fit karenin on ikide biri
27
General
prime
n.
en iyisi
28
General
prime
v.
nasıl cevap vermesi gerektiğini önceden söylemek (birine)
29
General
prime
v.
ne söyleyeceğini öğretmek (tanığa)
30
General
prime
v.
astar sürmek
31
General
prime
v.
kurmak
32
General
prime
v.
astar vurmak
33
General
prime
v.
tulumbaya su koymak
34
General
prime
v.
içirip sarhoş etmek
35
General
prime
v.
ağızotu koymak (topa/tüfeğe)
36
General
prime
v.
hazırlamak
37
General
prime
v.
astar çekmek
38
General
prime
v.
ağızotu koymak
39
General
prime
v.
suyla doldurarak kullanıma hazırlamak
40
General
prime
v.
(boya) astar vurmak
41
General
prime
v.
sudan atlamak
42
General
prime
v.
(makinenin) karbüratörüne benzin dökmek
43
General
prime
v.
(indüksiyon makinesinin) armatürüne statik elektrik yükü vermek
44
General
prime
v.
eğitmek
45
General
prime
v.
çalıştırmak
46
General
prime
v.
(tütün) hasat etmek
47
General
prime
v.
teşvik etmek
48
General
prime
v.
harekete geçirmek
49
General
prime
v.
(motor) buharın küçük porsiyonlarda serbest kalması için çalışmak
50
General
prime
v.
kısa gelgit yaşamak
51
General
prime
v.
öncü olmak
52
General
prime
v.
en iyi kalitede olmak
53
General
prime
v.
hazırlanmak
54
General
prime
v.
barut döşemek
55
General
prime
adj.
en önemli
56
General
prime
adj.
birincil
57
General
prime
adj.
birinci kalite
58
General
prime
adj.
önemli
59
General
prime
adj.
birinci
60
General
prime
adj.
asal
61
General
prime
adj.
başlıca
62
General
prime
adj.
baş
63
General
prime
adj.
en iyi
64
General
prime
adj.
ilk
65
General
prime
adj.
(sayı) asal
66
General
prime
adj.
genç
67
General
prime
adj.
gençliğe özgü
68
General
prime
adj.
gençliğe dair
69
General
prime
adj.
en iyi durumdaki (kürk deri)
70
General
prime
adj.
öncü
71
General
prime
adj.
kredi notu en yüksek olan
72
General
prime
adj.
en iyi ticari değerde olan
73
General
prime
adj.
ilk (sıra, zaman)
74
General
prime
adj.
tümleyen sembolü içeren
75
General
prime
adv.
başlıca
76
General
prime
adv.
esas olarak
77
General
prime
adv.
ilk olarak
78
General
prime
adv.
mükemmelen
Trade/Economic
79
Trade/Economic
prime
n.
baş
80
Trade/Economic
prime
n.
en düşük faiz oranı
81
Trade/Economic
prime
adj.
asıl
82
Trade/Economic
prime
adj.
birinci
83
Trade/Economic
prime
adj.
en iyi
84
Trade/Economic
prime
adj.
ilk
Technical
85
Technical
prime
v.
çalıştırmaya hazırlamak (pompa/makine vb)
86
Technical
prime
v.
suyla doldurarak kullanıma hazırlamak
87
Technical
prime
adj.
başlıca
88
Technical
prime
adj.
esas
Computer
89
Computer
prime
adj.
asal
Woodworking
90
Woodworking
prime
n.
kalitesi yüksek sarıçam odunu
91
Woodworking
prime
n.
birinci kalite metal ürün
Automotive
92
Automotive
prime
v.
astarlamak
93
Automotive
prime
v.
doldurmak
Medical
94
Medical
prime
v.
kurmak
Gastronomy
95
Gastronomy
prime
adj.
en üst kalite (et)
Math
96
Math
prime
n.
asal sayı
97
Math
prime
n.
(~) işareti
98
Math
prime
v.
tümleyen işareti koymak
99
Math
prime
adj.
asal
100
Math
prime
adj.
polinomla ilgili
101
Math
prime
adj.
ortak polinomu olmayan
102
Math
prime
adj.
çarpımı böldüğü durumda çarpanlardan birini de bölen
103
Math
prime
adj.
tümleyeni çarpmaya göre kapalı olan
Tobacco
104
Tobacco
prime
v.
tütün bitkisinin taban yapraklarını toplamak
Linguistics
105
Linguistics
prime
n.
kök
Hunting
106
Hunting
prime
n.
dolmalı tüfeğe konulan ağız otu
107
Hunting
prime
n.
tüfeğin ağız otu
Sport
108
Sport
prime
n.
eskrimde bir savunma pozisyonu
Card
109
Card
prime
n.
primero oyunu
110
Card
prime
n.
primero oyununda en yüksek el
Music
111
Music
prime
n.
ilk nota
112
Music
prime
n.
her iki notanın da aynı ölçek derecesi ile temsil edildiği bir müzik aralığı
113
Music
prime
n.
ana akor
Archaic
114
Archaic
prime
v.
makyaj yapmak
115
Archaic
prime
v.
üstünlük taslamak
Meanings of
"prime"
with other terms in English Turkish Dictionary : 344 result(s)
Category
English
Turkish
Common Usage
1
Common Usage
prime minister
n.
başbakan
General
2
General
deputy prime minister
n.
başbakan yardımcısı
3
General
prime time
n.
televizyonun en çok izlendiği saatler
4
General
prime beef
n.
en iyi sığır eti
5
General
prime ministers
n.
başbakanlar
6
General
prime numbers
n.
asal sayılar
7
General
prime meridian
n.
baş meridyen
8
General
prime of life
n.
hayatın en güzel devresi
9
General
the prime minister's office
n.
başbakanlık
10
General
prime factor
n.
asal çarpan
11
General
prime minister
n.
başvekil
12
General
the prime of life
n.
hayatın en dinç ve güzel devresi
13
General
prime meridian
n.
başlangıç meridyeni
14
General
prime mover
n.
römork
15
General
prime cost
n.
üretim maliyeti
16
General
the prime of life
n.
hayatın en verimli dönemi
17
General
prime time
n.
başlangıç zamanı
18
General
prime ministry building
n.
başbakanlık binası
19
General
prime mover
n.
ana kuvvet
20
General
former prime minister
n.
eski başbakan
21
General
prime purpose
n.
ana amaç
22
General
prime purpose
n.
öncelikli amaç
23
General
prime suspect
n.
birinci derece şüpheli
24
General
prime quality
n.
birinci kalite
25
General
prime ministry
n.
başbakanlık
26
General
prime target
n.
asıl hedef
27
General
prime ministers' wives
n.
başbakan eşleri
28
General
prime ministers' wives
n.
başbakanların eşleri
29
General
prime ministers' spouses
n.
başbakanların eşleri
30
General
prime ministers' spouses
n.
başbakan eşleri
31
General
prime caretaker
n.
asıl bakım veren/bakıcı
32
General
prime mover
n.
tırın öndeki çekici kamyonu
33
General
prime minister's disaster relief agency
n.
başbakanlık afet ve acil durum yönetimi başkanlığı
34
General
prime evil
n.
baş iblis
35
General
prime minister at the time/during that time
n.
zamanın başbakanı
36
General
the then prime minister
n.
zamanın başbakanı
37
General
prime example
n.
tam örnek
38
General
prime example
n.
tam bir örneği
39
General
pack and prime road
n.
gezi yolu
40
General
pack and prime road
n.
at binme yolu
41
General
prime mover
n.
ana muharrik
42
General
prime mover
n.
tanrı
43
General
prime mover
n.
agonist
44
General
prime mover
n.
çekme aracı
45
General
prime of the moon
n.
yeniayın ilk ortaya çıkışı
46
General
prime-vertical dial
n.
gölgenin birinci düşey düzlem üzerine yansıtıldığı güneş saati
47
General
prime vertical dial
n.
gölgenin birinci düşey düzlem üzerine yansıtıldığı güneş saati
48
General
prime the pump
v.
devlet çeşitli yatırımlarla ekonomiyi canlandırmaya çalışmak
49
General
prime someone about
v.
birine bir şey hakkında bilgi vermek
50
General
prime a pump
v.
çalıştırmadan önce pompanın içine su akıtmak
51
General
prime someone about
v.
birini bir konuda aydınlatmak
52
General
be of prime importance
v.
çok önemli olmak
53
General
take something as a prime concern
v.
öncelikli tutmak
54
General
prime a pump
v.
pompanın havasını almak
55
General
prime a pump
v.
pompanın havasını almak
56
General
of prime importance
adj.
birinci derecede önemli
57
General
prime mover originator
adj.
fikir öncüsü
58
General
prime-age
adj.
erişkin/çalışabilecek yaşta
59
General
non-prime
adj.
alt kalite
60
General
non-prime
adj.
önemli olmayan
61
General
prime [obsolete]
adj.
çapkın
62
General
prime [obsolete]
adj.
zampara
63
General
prime [obsolete]
adj.
şehvetli
64
General
prime-number
adj.
asal sayı ile ilgili
65
General
prime-time
adj.
tele
66
General
in the prime of life
adv.
hayatın en olgun döneminde
67
General
in the early prime of one's life
adv.
gençliğin ateşli çağında
Phrasals
68
Phrasals
prime something with something
v.
-ile çalıştırmak
69
Phrasals
prime (someone or something) with (something)
v.
(birini/bir şeyi bir şeyle) hazırlamak
70
Phrasals
prime with
v.
ile çalıştırmak
71
Phrasals
prime with
v.
ile hazırlamak
Colloquial
72
Colloquial
prime of life
n.
hayatın en güzel devresi
73
Colloquial
prime of life
n.
hayatın doruğu
74
Colloquial
prime of life
n.
hayatın en güzel dönemi
75
Colloquial
prime of life
n.
hayatın altın çağı
76
Colloquial
prime of life
n.
yaşamın en güzel devresi
Idioms
77
Idioms
a prime mover
n.
ana/asıl/esas/başlıca neden/başlangıç nedeni
78
Idioms
prime mover
n.
itici güç
79
Idioms
a prime mover
n.
itici güç
80
Idioms
prime the pump
v.
canlandırmaya çalışmak
81
Idioms
past someone's prime
v.
eski şaşaalı/heybetli/parlak günlerinden uzakta olmak
82
Idioms
past someone's prime
v.
gençliği/dinamizmi/hayatının başarılı/güçlü dönemi geride kalmış olmak
83
Idioms
past someone's prime
v.
eski gücünü/dinçliğini yitirmiş olmak
84
Idioms
prime the pump
v.
önayak olmak
85
Idioms
prime the pump
v.
teşvik etmek
86
Idioms
past someone's prime
v.
zirvede olduğu günleri aratır (vaziyette) olmak
87
Idioms
cut (one) down in (one's) prime
v.
kariyerinin zirvesindeyken ölmek
88
Idioms
cut (one) down in (one's) prime
v.
hayatının baharında ölmek
89
Idioms
cut (one) down in (one's) prime
v.
hayatının en parlak evresinde ölmek
90
Idioms
cut someone off (or down) in their prime
v.
kariyerinin zirvesindeyken ölmek
91
Idioms
cut someone off (or down) in their prime
v.
hayatının baharında ölmek
92
Idioms
cut someone off (or down) in their prime
v.
hayatının en parlak evresinde ölmek
93
Idioms
cut (one) off in (one's) prime
v.
kariyerinin zirvesindeyken ölmek
94
Idioms
cut (one) off in (one's) prime
v.
hayatının baharında ölmek
95
Idioms
cut (one) off in (one's) prime
v.
hayatının en parlak evresinde ölmek
96
Idioms
cut someone off (or down) in their prime
v.
kariyerinin zirvesindeyken ölmek
97
Idioms
cut someone off (or down) in their prime
v.
hayatının baharında ölmek
98
Idioms
cut someone off (or down) in their prime
v.
hayatının en parlak evresinde ölmek
99
Idioms
cut (one) down in (one's) prime
v.
bir şeyin yarıda kesilmesine neden olmak
100
Idioms
cut (one) down in (one's) prime
v.
yarıda kesilmek
101
Idioms
cut (one) down in (one's) prime
v.
en parlak/başarılı döneminde bir engelle karşılaşmak
102
Idioms
cut (one) down in (one's) prime
v.
en parlak/başarılı dönemi yarıda kalmak
103
Idioms
cut (one) down in (one's) prime
v.
en güzel zamanların yarıda kalmasına neden olmak
104
Idioms
cut (one) down in (one's) prime
v.
zirvede bırakmak zorunda kalmak
105
Idioms
cut someone off in their prime
v.
birinin en parlak/başarılı dönemini birden yarıda kesmek
106
Idioms
cut someone off in their prime
v.
birinin en güzel zamanlarını birden sonlandırmak
107
Idioms
cut someone off in their prime
v.
birinin en verimli olduğu anda kariyerini/yaşamını bitirmek
108
Idioms
cut someone off in their prime
v.
zirvede bitirmek
109
Idioms
cut someone down in their prime
v.
birinin en parlak/başarılı dönemini birden yarıda kesmek
110
Idioms
cut someone down in their prime
v.
birinin en güzel zamanlarını birden sonlandırmak
111
Idioms
cut someone down in their prime
v.
birinin en verimli olduğu anda kariyerini/yaşamını bitirmek
112
Idioms
cut someone down in their prime
v.
zirvede bitirmek
113
Idioms
not ready for prime time
adj.
henüz tam olarak hazır değil
114
Idioms
not ready for prime time
adj.
henüz sahnelere/sahalara çıkmaya hazır değil
115
Idioms
not ready for prime time
adj.
henüz seyirci önüne çıkmaya hazır değil
116
Idioms
not ready for prime time
adj.
henüz piyasaya çıkmaya/sürülmeye hazır değil
117
Idioms
ready for prime time
adj.
tamamen hazır
118
Idioms
ready for prime time
adj.
sahnelere/sahalara çıkmaya hazır
119
Idioms
ready for prime time
adj.
seyirci önüne çıkmaya hazır
120
Idioms
ready for prime time
adj.
piyasaya çıkmaya/sürülmeye hazır
121
Idioms
past (someone's or something's) prime
adj.
eski şaşaalı/heybetli/parlak günlerinden uzakta
122
Idioms
past (someone's or something's) prime
adj.
gençliği/dinamizmi/hayatının başarılı/güçlü dönemi geride kalmış
123
Idioms
past (someone's or something's) prime
adj.
eski gücünü/dinçliğini yitirmiş
124
Idioms
past (someone's or something's) prime
adj.
zirvede olduğu günleri aratır (vaziyette)
125
Idioms
past (someone's or something's) prime
adj.
kendinden geçmiş
126
Idioms
past (someone's or something's) prime
adj.
eski hali kalmamış
127
Idioms
past prime
adj.
saçı sakalı ağarmış
128
Idioms
past prime
adj.
eski şaşaalı/heybetli/parlak günlerinden uzakta
129
Idioms
past prime
adj.
gençliği/dinamizmi/hayatının başarılı/güçlü dönemi geride kalmış
130
Idioms
past prime
adj.
eski gücünü/dinçliğini yitirmiş
131
Idioms
past prime
adj.
zirvede olduğu günleri aratır (vaziyette)
132
Idioms
past prime
adj.
kendinden geçmiş
133
Idioms
past prime
adj.
eski hali kalmamış
134
Idioms
in one's prime
expr.
hayatının baharında
135
Idioms
in its prime
expr.
hayatının en parlak evresinde
136
Idioms
in its prime
expr.
hayatının baharında
137
Idioms
in the prime of life
expr.
hayatının baharında
138
Idioms
in one's prime
expr.
hayatının en parlak evresinde
139
Idioms
past one's prime
expr.
saçı sakalı ağarmış
140
Idioms
in prime
expr.
en parlak/mutlu/başarılı evrede
141
Idioms
in prime
expr.
baharında
142
Idioms
in prime
expr.
en enerjik/canlı dönemde
Trade/Economic
143
Trade/Economic
prime broker
n.
ana aracı
144
Trade/Economic
prime brokerage account
n.
ana aracı/aracılık hesabı
145
Trade/Economic
prime broker
n.
asıl aracı
146
Trade/Economic
prime rate
n.
ana faiz oranı
147
Trade/Economic
prime distributor
n.
ana dağıtımcı
148
Trade/Economic
prime distributor
n.
ana distribütör
149
Trade/Economic
prime cost
n.
asıl fiyat
150
Trade/Economic
prime cost
n.
asıl maliyet
151
Trade/Economic
prime minister
n.
başvekil
152
Trade/Economic
promotion fund of the turkish prime ministry
n.
başbakanlık tanıtma fonu
153
Trade/Economic
prime minister
n.
başbakan
154
Trade/Economic
prime distributor
n.
baş distribütör
155
Trade/Economic
prime quality
n.
birinci kalite
156
Trade/Economic
non-prime
n.
birincil olmayan kredi
157
Trade/Economic
prime borrower
n.
birinci sınıf borçlu
158
Trade/Economic
sub-prime mortagage
n.
düşük gelir grubuna yüksek faizle verilen mortgage kredisi
159
Trade/Economic
prime cost
n.
direkt maliyet
160
Trade/Economic
near-prime
n.
düşük gelirlilere yüksek faizli kredi
161
Trade/Economic
prime contract
n.
esas sözleşme
162
Trade/Economic
prime rate
n.
en düşük faiz oranı
163
Trade/Economic
prime interest rate
n.
en düşük faiz oranı
164
Trade/Economic
sub-prime mortgage
n.
geri ödeme gücü zayıf kredi geçmişi olumsuz olan kimselere verilen kredi
165
Trade/Economic
prime bill
n.
güvenilir senet
166
Trade/Economic
sub-prime credit history
n.
kötü kredi geçmişi
167
Trade/Economic
sub prime
n.
kredi notu iyi olmayan kişilerin birincil piyasa yerine faiz oranı diğerlerine göre daha yüksek bir imkandan ipotekli konut kredisi edinmesiyle ortaya çıkan kredi türü
168
Trade/Economic
near-prime
n.
kredi geçmişi olumsuz olan kişilere sağlanan yüksek vadeli krediler
169
Trade/Economic
prime cost
n.
maliyet fiyatı
170
Trade/Economic
prime cost
n.
malın üretimi için gerekli işçilik ve ham madde maliyeti
171
Trade/Economic
prime cost
n.
maliyet bedeli
172
Trade/Economic
prime quality
n.
olağanüstü iyi kalite
173
Trade/Economic
prime banks
n.
önde gelen bankalar
174
Trade/Economic
prime location cooperating
n.
önemli yer işbirliği
175
Trade/Economic
prime cost
n.
ön maliyet
176
Trade/Economic
prime cost
n.
primer maliyet
177
Trade/Economic
prime banks
n.
piyasayı belirleyen bankalar
178
Trade/Economic
prime bill
n.
risksiz poliçe
179
Trade/Economic
prime bill
n.
sağlam senet
180
Trade/Economic
prime bill
n.
sağlam poliçe
181
Trade/Economic
prime costs
n.
temel maliyetler
182
Trade/Economic
prime cost
n.
temel maliyet
183
Trade/Economic
prime interest rate
n.
temel faiz
184
Trade/Economic
sub-prime
adj.
yüksek faizli
185
Trade/Economic
at prime cost
expr.
maliyet fiyatına
Law
186
Law
prime suspect
n.
baş zanlı
187
Law
prime suspect
n.
baş şüpheli
188
Law
prime witness
n.
birinci görgü tanığı
Politics
189
Politics
germany prime minister
n.
almanya başbakanı
190
Politics
undersecretary of the prime ministry
n.
başbakanlık müsteşarı
191
Politics
prime ministerial-level visit
n.
başbakan düzeyinde gerçekleştirilen ziyaret
192
Politics
prime ministers
n.
başbakanlar
193
Politics
prime ministry undersecretary
n.
başbakanlık müsteşarı
194
Politics
vice prime minister
n.
başbakan yardımcısı
195
Politics
prime ministry undersecretariat
n.
başbakanlık müsteşarlığı
196
Politics
prime ministerial-level visit
n.
başbakanlık düzeyinde ziyaret
197
Politics
p.m. (prime minister)
n.
başbakan
198
Politics
prime minister
n.
başvekil
199
Politics
prime minister's residence
n.
başbakanlık konutu
200
Politics
undersecretary of prime ministry
n.
başbakanlık müsteşarlığı
201
Politics
prime minister's office
n.
başbakanlık ofisi
202
Politics
prime ministerial visit
n.
başbakanlık düzeyinde ziyaret
203
Politics
prime ministerial visit
n.
başbakan düzeyinde gerçekleştirilen ziyaret
204
Politics
prime ministry inspector
n.
başbakanlık müfettişi
205
Politics
the ottoman archives of the prime ministry
n.
başbakanlık osmanlı arşivleri
206
Politics
undersecretariat of the prime ministry
n.
başbakanlık müsteşarlığı
207
Politics
prime ministerial government
n.
başbakanlık hükümeti
208
Politics
undersecretariat of prime ministry
n.
başbakanlık müsteşarlığı
209
Politics
prime minister
n.
başbakan
210
Politics
prime ministry disaster and emergency management presidency
n.
başbakanlık afet ve acil durum yönetimi başkanlığı
211
Politics
prime ministry
n.
başbakanlık
212
Politics
foreign affairs advisor to the prime minister
n.
başbakanın dış ilişkiler danışmanı (ingiltere)
213
Politics
prime minister
n.
hükümet başkanı
214
Politics
prime the pump
v.
çeşitli yatırımlar yaparak ekonomiyi canlandırmaya çalışmak
215
Politics
prime-minister
adj.
başbakanla ilgili
216
Politics
prime-minister
adj.
başbakana dair
217
Politics
prime-minister
adj.
başbakanlık düzeyinde olan
218
Politics
prime-ministerial
adj.
başbakanla ilgili
219
Politics
prime-ministerial
adj.
başbakana dair
220
Politics
prime-ministerial
adj.
başbakanlık düzeyinde olan
221
Politics
pmo (prime minister's office)
abrev.
başbakanlık ofisi
222
Politics
pmqs (prime minister's questions)
abrev.
başbakana sorular oturumu
Institutes
223
Institutes
prime ministry undersecretariat for maritime affairs
n.
başbakanlık deniz müsteşarlığı
224
Institutes
human rights directorate of the prime ministry
n.
başbakanlık insan hakları müdürlüğü
225
Institutes
prime ministry directorate general of press and information
n.
basın-yayın enformasyon genel müdürlüğü
226
Institutes
prime ministry inspection board
n.
başbakanlık teftiş kurulu
227
Institutes
prime ministry the secretariat general for european union affairs
n.
başbakanlık avrupa birliği genel sekreterliği
228
Institutes
prime ministry undersecretariat of treasury
n.
başbakanlık hazine müsteşarlığı
229
Institutes
prime ministry state institute of statistics
n.
başbakanlık devlet istatistik enstitüsü
230
Institutes
republic of turkey prime ministry privatization administration
n.
başbakanlık özelleştirme idaresi başkanlığı
231
Institutes
prime ministry department of the administration of the disabled
n.
başbakanlık özürlüler idaresi başkanlığı
232
Institutes
prime ministry state planning organization
n.
başbakanlık devlet planlama teşkilatı
233
Institutes
prime ministry
n.
başbakanlık
234
Institutes
prime ministry center for communications
n.
başbakanlık haberleşme merkezi
235
Institutes
section for prime minister's residence
n.
başbakanlık konut müdürlüğü
236
Institutes
prime ministry state planning organization
n.
başbakanlık devlet planlama teşkilat müsteşarlığı
237
Institutes
prime ministry undersecretariat of customs
n.
başbakanlık gümrük müsteşarlığı
238
Institutes
prime ministry undersecretariat of foreign trade
n.
başbakanlık dış ticaret müsteşarlığı
239
Institutes
prime ministry
n.
t.c. başbakanlık
240
Institutes
republic of turkey prime ministry privatization administration
n.
tc başbakanlık özelleştirme idaresi başkanlığı
Media
241
Media
prime news
n.
ana haber
242
Media
prime-time newscaster
n.
ana haber bülteni spikeri/sunucusu
Technical
243
Technical
prime coat
n.
astar tabakası
244
Technical
alpha double prime
n.
alfa iki üstü
245
Technical
alpha prime
n.
alfa üstü
246
Technical
prime coat
n.
alt kat (boya)
247
Technical
prime mover
n.
ana işletici
248
Technical
prime contractor
n.
ana müteahhit
249
Technical
prime contractor
n.
ana yüklenici
250
Technical
prime paint
n.
astar boya
251
Technical
prime piler
n.
birincil istifleyici
252
Technical
prime power
n.
birincil güç
253
Technical
steam prime movers
n.
buharlı güç üreteçleri
254
Technical
prime power
n.
güvenilir güç
255
Technical
prime mover
n.
işletici makine
256
Technical
prime mover
n.
insan tarafından üretilen doğal kuvvet
257
Technical
prime mover
n.
muharrik
258
Technical
prime western zinc
n.
prime western çinkosu
259
Technical
prime power
n.
primer güç
260
Technical
prime the bath
v.
banyoyu güçlendirmek
Computer
261
Computer
prime number
n.
asal sayı
262
Computer
double prime
n.
iki üssü
263
Computer
back prime
n.
ters üssü
264
Computer
prime height
n.
üssü işareti yüksekliği
265
Computer
amazon prime
n.
amazon isimli internet sitesinde bazı ayrıcalıklar ve içeriklerin sunulduğu bir üyelik türü
266
Computer
triple prime
expr.
üç üssü
Informatics
267
Informatics
prime number
n.
asal sayı
268
Informatics
relatively prime numbers
n.
göreceli asal sayılar
Telecom
269
Telecom
prime time access rule
n.
yayının en çok izlendiği zaman aralığı erişim kuralı
Electric
270
Electric
prime conductor
n.
ana kondüktör
271
Electric
prime conductor
n.
esas iletken
Television
272
Television
prime time
n.
televizyonun en çok izlendiği saatlerde gösterilen program
273
Television
prime time
n.
en yoğun zaman
Textile
274
Textile
prime the bath
v.
banyoyu güçlendirmek
Construction
275
Construction
asphalt prime coat
n.
asfaltlı astar tabakası
276
Construction
prime contractor
n.
ana müteahhit
277
Construction
prime contract
n.
ana sözleşme
278
Construction
prime contractor
n.
ana yüklenici
279
Construction
multiple prime contracts
n.
birçok ana sözleşme
280
Construction
prime contractor
n.
esas müteahhit
Automotive
281
Automotive
prime mover
n.
ana işletici
Traffic
282
Traffic
prime coat
n.
astar tabakası
283
Traffic
prime mover
n.
çekici
Psychology
284
Psychology
prime mover
n.
birincil hareket kası
Optics
285
Optics
prime focus
n.
asal odak
Food Engineering
286
Food Engineering
prime rib
n.
sığırın orta kaburgasının etrafından alınan et
Math
287
Math
prime ideal
n.
asal ideal
288
Math
union of prime ideals
n.
asal idealler kümesi
289
Math
prime number
n.
asal sayı
290
Math
relatively prime polynomials
n.
aralarında asal polinomlar
291
Math
relatively prime numbers
n.
aralarında asal sayılar
292
Math
prime field
n.
asal cisim
293
Math
prime factor
n.
asal çarpan
294
Math
prime factorization
n.
asal çarpanlara ayırma
295
Math
prime implicant
n.
birincil üye
296
Math
relatively prime numbers
n.
göreli asal sayılar
297
Math
relatively prime polynomials
n.
göreli asal polinomlar
298
Math
prime quantity
n.
asal sayı
299
Math
prime spiral
n.
doğal sayıların sarmal formasyondaki grafiksel bir temsili
300
Math
prime factor
v.
asal çarpanlarına ayırmak
301
Math
relatively prime
adj.
aralarında asal
302
Math
prime polynomial
adj.
asal çokterimli
303
Math
relatively prime to
expr.
-e göre asal (aralarında asal)
Geometry
304
Geometry
prime figure
n.
asal geometrik şekil
Statistics
305
Statistics
beta prime distribution
n.
beta üssü dağılımı
Physics
306
Physics
eta prime meson
n.
eta prime mezonu
Biology
307
Biology
five prime (5')
n.
beş üssü
308
Biology
three prime (3')
n.
üç üssü
309
Biology
biological prime time
n.
biyolojik olarak en verimli olunan zaman
Astronomy
310
Astronomy
prime meridian
n.
başlangıç öğleni
311
Astronomy
prime meridian
n.
başöğlen
312
Astronomy
prime meridian
n.
sıfır meridyen
313
Astronomy
prime vertical
n.
gözlemcinin zenitinden geçerek ufku kapsayan büyük daire
314
Astronomy
prime-vertical transit instrument
n.
birinci düşey düzlem düzlemde dönen bir tür teleskop takeometresi
Apiculture
315
Apiculture
prime swarm
n.
baş oğul
316
Apiculture
prime swarm
n.
ilk oğul
Linguistics
317
Linguistics
e-prime
n.
-to be fiilinin kullanılmadığı ingilizce konuşma veya yazma stili
Philosophy
318
Philosophy
prime mover
n.
(aristo felsefesinde) ana kuvvet
Geography
319
Geography
prime meridian
n.
esas meridyen
320
Geography
prime meridian
n.
greenwich'te 0°den geçen boylam
Military
321
Military
prime target
n.
ana hedef
322
Military
prime target
n.
asli hedef
323
Military
prime meridian
n.
başlangıç meridyeni
324
Military
prime mover [us]
n.
cer aracı
325
Military
prime vendor
n.
ana sağlayıcı
326
Military
pv (prime vendor)
abrev.
ana sağlayıcı
Modern Slang
327
Modern Slang
amazon prime and chill
expr.
amazon prime izle ve yayıl
328
Modern Slang
amazon prime and chill
expr.
amazon prime aç ve rahatla
329
Modern Slang
amazon prime and chill
expr.
amazon prime'ı aç ve keyfine bak
Star Wars
330
Star Wars
aeos prime rebel outpost
n.
aeos prime asi üssü
331
Star Wars
allst prime imperial outpost
n.
allst prime imparatorluk karakolu
332
Star Wars
anthan prime orbital dockyard
n.
anthan prime yörüngesel tersanesi
333
Star Wars
base prime
n.
üs prime
334
Star Wars
hosnian prime academy of law enforcement
n.
hosnian prime kolluk kuvveti akademisi
335
Star Wars
hosnian prime factory complex
n.
hosnian prime fabrika tesisi
336
Star Wars
hosnian prime flight academy
n.
hosnian prime uçuş akademisi
337
Star Wars
i'vorcia prime preserve
n.
i'vorcia prime koruma alanı
338
Star Wars
imperial headquarters (allst prime)
n.
imparatorluk merkezi (allst prime)
339
Star Wars
prime minister
n.
başbakan
340
Star Wars
prime sector
n.
baş sektör
341
Star Wars
rakatan base prime
n.
baş rakatan üssü
342
Star Wars
raxus prime imperial shipyard
n.
raxus prime imparatorluk tersanesi
343
Star Wars
spire (stygeon prime)
n.
helis (stygeon prime)
344
Star Wars
wookiee village (alaris prime)
n.
wookiee köyü (alaris prime)
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of prime
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy