rehberlik - Turkish English Dictionary
History

rehberlik



Meanings of "rehberlik" in English Turkish Dictionary : 18 result(s)

Turkish English
Common Usage
rehberlik guidance n.
General
rehberlik counseling of n.
rehberlik leading n.
rehberlik guidance n.
rehberlik counseling n.
rehberlik guiding n.
rehberlik lead n.
rehberlik guidance and counseling n.
rehberlik guidance and councelling n.
rehberlik counselling n.
rehberlik helmage n.
rehberlik guideship n.
Trade/Economic
rehberlik guidage n.
rehberlik coaching n.
Medical
rehberlik counseling n.
rehberlik counselling n.
Education
rehberlik counselling n.
rehberlik counseling n.

Meanings of "rehberlik" with other terms in English Turkish Dictionary : 141 result(s)

Turkish English
Common Usage
rehberlik etmek lead v.
rehberlik etmek guide v.
General
pedagojik rehberlik pedalogical guidance n.
gözleri görmeyen birine rehberlik eden köpek guide dog n.
teknik rehberlik technical guidance n.
gözleri görmeyen birine rehberlik eden köpek seeing eye dog n.
işletmelerde rehberlik mentoring in business n.
pedagojik rehberlik pedagogical guidance n.
rehberlik servisi guidance service n.
rehberlik servisi counseling service n.
psikolojik danışma ve rehberlik psychological counseling and guidance n.
rehberlik hizmeti guidance service n.
mesleki rehberlik vocational guidance n.
müzede rehberlik yapan kimse docent n.
ebeveynsel rehberlik parental guidance n.
rehberlik araştırma merkezi counseling and research center n.
yabancılara ve yolculara rehberlik eden kimse valet-de-place n.
el ile yönlendirme veya rehberlik etme manuduction n.
yönlendiren veya rehberlik eden şey manuduction n.
konum bildirmesi veya rehberlik yapması için konmuş şey mark n.
mesleki rehberlik occupational guidance [uk] n.
mesleki sorun ve kariyer tercihlerine ilişkin tavsiye ve rehberlik occupational guidance [uk] n.
belirleyici rehberlik direction n.
özel grupların psikolojik danışmanlık ve rehberlik yoluyla topluma uyum sağlaması için verilen program veya hizmet guidance n.
radyo/tv istasyonunda rehberlik ve ışıkçılık yapan kimse page n.
yeni bir deneyim veya etkinlikte rehberlik orientation n.
birine rehberlik etmek show someone around v.
rehberlik etmek lead the way v.
rehberlik yapmak guide v.
rehberlik etmek conduct v.
rehberlik etmek guide v.
birine rehberlik etmek (çevreyi vb gezdirmek) guide someone around v.
rehberlik/danışmanlık hizmeti vermek offer counselling services v.
rehberlik/yardım/yönlendirme sağlamak/sunmak provide guidance v.
rehberlik etmek wise v.
rehberlik etmek wisse v.
rehberlik etmek hand v.
yürüyüşe rehberlik etmek hike v.
rehberlik yapmak cicerone v.
rehberlik etmek shepherd v.
rehberlik etmek convey [obsolete] v.
önden rehberlik etmek preguide v.
rehberlik etmek show v.
rehberlik edilmemiş undirected adj.
rehberlik ve danışmanlık kuruluşu tarafından düzenlemelere tabi olan directed adj.
park, müze gibi yerlerde eğitsel rehberlik sunmak üzere tasarlanmış interpretive adj.
rehberlik ederek guidingly adv.
rehberlik ederek leadingly adv.
Phrasals
birinin bir yere inmesine yardımcı olmak/rehberlik etmek lead someone down to something v.
bir yere dönmesinde birine rehberlik etmek lead someone back to somewhere v.
rehberlik etmek guide someone away from something v.
rehberlik etmek guide someone away v.
rehberlik etmek guide away from v.
birine bir şeye doğru rehberlik/liderlik etmek lead someone into something v.
birine bir şeye doğru rehberlik/liderlik etmek lead someone in v.
-e doğru rehberlik/liderlik etmek lead into v.
birine yukarı doğru rehberlik etmek lead someone up something v.
(araçla bir engelden) geçebilmesi için rehberlik etmek steer through (something) v.
(zor, karmaşık bir durumun) içinden çıkabilmesi için rehberlik/yardım etmek steer through (something) v.
birine bir şeyde rehberlik etmek steer someone or something through something v.
(birine bir şeyde/yerde) rehberlik etmek take (one) through (something or some place) v.
birine (bir şeyde) rehberlik etmek take someone through (something) v.
birine yukarıdaki (birine/bir şeye/bir yere) kadar rehberlik etmek take up to (someone, something, or some place) v.
(birine) bir konuda yol göstermek/rehberlik etmek train on (someone) v.
içeri doğru rehberlik etmek conduct in v.
içeri girmesine rehberlik etmek conduct into v.
dışarı çıkmasına rehberlik etmek conduct out v.
'-den dışarı çıkmasına rehberlik etmek conduct out of v.
birine/bir şeye (bir şey/yer) boyunca rehberlik etmek guide someone or something across (something) v.
rehberlik etmek (çevreyi gezdirmek) guide around v.
birine bir şeyde/bir yerde rehberlik etmek guide someone around something v.
geri dönmesi için rehberlik etmek lead back v.
inmesine yardım/rehberlik etmek lead down v.
'-e inmesine yardımcı olmak/rehberlik etmek lead down to v.
aşağı (bir şeye/yere) doğru yönlendirmek/rehberlik etmek lead down to (something or some place) v.
(bir şeye) doğru rehberlik etmek lead to (something) v.
(bir şey yolunda) rehberlik etmek steer into (something) v.
yukarı kadar rehberlik etmek take up to v.
Idioms
liderlik/rehberlik yapmak bear the bell v.
rehberlik etmek take the lead v.
birine istediği sonuca ulaşması için rehberlik etmek point someone in the right direction v.
(bir kimseye) rehberlik yapmak walk one through v.
(birine) rehberlik etmek take (one) in tow v.
Speaking
sürücüye rehberlik et guide the driver expr.
Trade/Economic
işyeri rehberlik hizmeti employee counselling n.
mesleki rehberlik vocational guidance n.
rehberlik ve öğrenci işleri uzmanı guidance specialist n.
rehberlik ve öğrenci işleri sorumlusu guidance supervisor n.
rehberlik ücreti guidage n.
Law
evsizlere rehberlik yasası code of guidance on homelessness n.
(yargıç) sürmekte olan davaya ilişkin yasal ilkelerin ana hatlarını belirterek (jüriye) rehberlik etmek instruct v.
Politics
rehberlik etme guiding n.
Institutes
özel eğitim rehberlik ve danışma hizmetleri genel müdürlüğü general directorate of special education guidance and counselling services n.
özel eğitim ve rehberlik hizmetleri genel müdürlüğü directorate general for special education and guidance services n.
özel eğitim rehberlik ve danışma hizmetleri genel müdürlüğü general directorate of special education guidance and counseling services n.
rehberlik ve denetim başkanlığı directorate for guidance and inspection n.
rehberlik ve denetim daire başkanlığı department for guidance and inspection n.
rehberlik ve teftiş başkanlığı department of guidance and investigation n.
rehberlik ve teftiş başkanlığı directorate for guidance and inspection n.
rehberlik ve teftiş başkanlığı department of guidance and inspection n.
rehberlik araştırma merkezi guidance research center n.
sınav yönetimi, moral motivasyon ve rehberlik daire başkanlığı department for examination management, motivation and guidance n.
türk psikolojik danışma ve rehberlik derneği turkish psychological counseling and guidance association n.
yıllık rehberlik programı multi-annual guidance programme n.
Technical
rehberlik etmek conduct v.
rehberlik etmek guide v.
Automotive
sürücü rehberlik düzeni driver coaching system n.
Aeronautic
gelişmiş yüzey hareketleri rehberlik ve kontrol sistemi advanced surface movement guidance and control system n.
gelişmiş yüzey hareket rehberlik ve kontrol sistemi advanced surface movement guidance and control system n.
Psychology
psikanalitik rehberlik psychoanalytic counseling n.
rehberlik desteği counselling support n.
rehberlik desteği counseling support n.
rehberlik ve danışmanlık hizmetleri guidance and counseling services n.
Logic
belirli bir alandaki araştırmaya rehberlik etmesi gereken ilkeleri veya prosedürleri analiz eden bir mantık dalı methodology n.
Biology
sızdırmazlık için işlemlerin denenmesi üzerine rehberlik guidance on testing procedures for leaktightness n.
sterilizasyon için işlemlerin denenmesi üzerine rehberlik guidance on testing procedures for sterilizability n.
Social Sciences
rehberlik ve araştırma merkezi counseling and research center n.
rehberlik araştırma merkezi counseling and research center n.
Education
ilköğretimde rehberlik counseling in elementary education n.
mesleki rehberlik vocational guidance n.
okul rehberlik servisi school counselling service [uk] n.
okul rehberlik servisi school counseling service [us] n.
özel eğitim rehberlik ve danışma hizmetleri genel müdürlüğü general directorate for special education guidance and counseling services n.
pedagojik rehberlik pedalogical guidance n.
rehberlik öğretmeni guidance counselor n.
rehberlik dersi counseling course n.
rehberlik ve psikolojik danışmanlık psychological counseling and guidance n.
rehberlik ve danışma servisi guidance and counseling service n.
rehberlik öğretmeni school counselor n.
rehberlik öğretmeni guidance teacher n.
yükseköğretimde rehberlik counseling in higher education n.
(lisede) rehberlik saati/dersi advisory class n.
Literature
şiirin başında ilahi varlıklardan ilham ve rehberlik isteme invocation n.
(ilahi komedya'da) dante'ye cennet'te rehberlik eden kadın beatrice n.
Religious
dostların dini derneği'ne mensup kimselerin ruhu aydınlatıp ona rehberlik edeceğine inandıkları kutsal varlık light within n.
dostların dini derneği'ne mensup kimselerin ruhu aydınlatıp ona rehberlik edeceğine inandıkları kutsal varlık christ within n.
dostların dini derneği'ne mensup kimselerin ruhu aydınlatıp ona rehberlik edeceğine inandıkları kutsal varlık inner light n.
Military
atlı askerlerin yürüyüş sırasında rehberlik etmek ve düzen oluştururken referans hattı olmak için taşıdıkları küçük bayrak veya flama guidon n.
birliğe rehberlik etmek ve düzen oluştururken referans hattı olmak için küçük bayrak veya flama taşıyan asker guidon n.
Archaic
rehberlik yapmak guy v.
Slang
birinin lsd tribine rehberlik eden tecrübeli lsd kullanıcısı guru n.