secure: - Turkish English Dictionary
History

secure:

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "secure:" with other terms in English Turkish Dictionary : 219 result(s)

English Turkish
Common Usage
secure v. sağlamlaştırmak
secure v. güvenceye almak
secure adj. güvenceli
secure adj. güvenli
General
secure food n. güvenli besin
secure use n. güvenli kullanım
secure access n. güvenli erişim
secure future n. temiz gelecek
secure transaction n. güvenli işlem
secure service n. güvenli hizmet
secure passage n. güvenli geçiş
secure food n. güvenli gıda
secure electronic transaction n. güvenli elektronik işlem
secure v. sigortalamak
secure v. emniyet altına almak
secure one's position v. yerini sağlamlaştırmak
secure by patent v. patent almak
secure v. iyice kapamak
secure one's position v. yerini sağlama almak
secure v. sağlamak
secure v. bir yere sıkıca tutturmak
secure v. korumak
make secure v. güvenli hale getirmek
secure v. teminat vermek
secure v. sağlama bağlamak
secure v. sağlama almak
secure v. emniyete almak
secure v. güven altına almak
secure v. güvenceye almak
secure v. elde etmek
make secure v. bağlamak
secure v. ele geçirmek
secure v. güvence altına almak
secure v. güvenliğini sağlamak
secure oneself v. kendini emniyete almak
secure cargo v. yükü emniyete almak
secure oneself with a pledge v. rehinle kendini teminat altına almak
secure the justice v. adaleti korumak
secure the justice v. adaleti sağlamak
feel secure v. güvende hissetmek
secure an injunction against v. (mahkeme aracılığıyla) -e karşı yasaklama/durdurma kararı aldırmak
secure [obsolete] v. güvence altına almak
secure [obsolete] v. özgürleştirmek
secure [obsolete] v. kurtarmak
secure v. zapt etmek
secure v. tutuklamak
secure v. elini kolunu bağlamak
secure v. gerçekleştirmek
secure v. sebep olmak
secure v. yol açmak
secure v. neden olmak
secure v. meydana getirmek
secure v. yerine getirmek
secure v. sonuca vardırmak
secure v. etkilemek
secure v. oluşturmak
secure v. üretmek
secure the round v. (bir oyunda) eli güvenceye almak
secure v. garantilemek
secure v. sıkıca bağlamak
secure v. almak
secure adj. güvenilir
secure adj. korkusuz
secure adj. güvencede
secure adj. güvende
secure adj. kuşkusuz
secure adj. şüphesiz
secure adj. emniyetli
secure adj. muhafazalı
secure adj. kaygısız
secure adj. emin
secure adj. sağlam
as secure as adj. gibi güvenli
as secure as adj. kadar güvenilir
as secure as adj. gibi güvenilir
as secure as adj. kadar güvenli
safe and secure adj. güvenli ve emin
secure adj. güvende
secure adj. güçlü
secure adj. saldırılamaz
secure adj. ele geçirilemez
self-secure adj. özgüvenli
self-secure adj. kendinden emin
secure adj. güvenceli
secure adj. garanti altında
secure adj. sımsıkı bağlanmış
secure adj. endişe duymayan
secure adj. sıkıca bağlanmış
Phrasals
secure against (someone or something) v. (birine ya da bir şeye) karşı korumak
secure against (someone or something) v. (birinden ya da bir şeyden) korunmak
secure something against (someone, something, or an animal) v. (birine, bir şeye ya da bir hayvana) karşı korumak
secure something against (someone, something, or an animal) v. (birinden, bir şeyden ya da bir hayvandan) korunmak
secure against v. -e karşı korumak
secure against v. -den korunmak
Phrases
all information is transmitted over a secure connection expr. tüm bilgiler güvenli bir bağlantı üzerinden iletilir
Idioms
secure influence on someone n. (biri) üzerinde büyük bir etki
secure influence on someone n. (biri) üzerinde hakimiyet
secure influence on someone n. (biri) üzerinde büyük bir nüfuz
have secure influence on someone v. birinin üstüne büyük bir etkisi olmak
get secure influence on someone v. birinin üstüne büyük bir etkisi olmak
be secure in one's skin v. kendinden emin olmak
Speaking
is this line secure? expr. bu hat güvenli mi?
Trade/Economic
secure a tender v. ihaleyi garantilemek
secure a tender v. ihaleyi almak
secure with a pledge v. rehin olarak almak
secure something by an instrument of guarantee (registering charge etc) v. teminat altına almak
secure adj. emin
secure adj. endişesi olmayan
secure adj. sağlam
Law
secure tenancy n. garantili kiracılık
secure tenancy n. mal sahibinin kiracılığa sadece mahkeme emri ile son verebildiği bir kiracılık türü
secure accommodation n. ıslahevi
secure unit n. yüksek güvenlikli adli psikiyatri hastanesi
secure unit n. ıslahevi
secure unit n. suçluların tutuklulukları süresince topluma geri kazandırılmasının amaçlandığı kuruluş
secure v. hapsetmek
secure v. garanti etmek
secure v. rehine koymak
secure v. teminat vermek
secure v. teminat altına almak
secure v. temin etmek
Politics
secure uniformity v. birlik sağlamak
secure v. güvenliğini sağlamak
Technical
secure foundation n. emniyetli temel
secure storage units n. emniyetli depolama birimleri
secure storage unit n. emniyetli depolama birimi
secure password authentication n. güvenli parola doğrulaması
secure computer system n. güvenli bilgisayar sistemi
secure channel n. güvenli kanal
secure foundation n. güvenli temel
secure storage unit n. güvenli depolama birimi
secure authentication n. güvenli yetkilendirme
secure v. bağlamak
secure v. emniyetlemek
secure v. muhafaza etmek
secure v. sımsıkı kapamak
secure adj. güvenli
Computer
secure sites n. güvenli iletişim yapılabilen merkezler
secure receipts n. güvenli okundu bilgileri
secure sockets layer n. güvenli yuva katmanı
secure message n. güvenli ileti
secure connection n. güvenli bağlantı
secure e-mail n. güvenli e-posta
secure print n. güvenli yazdırma
secure ssl n. güvenli ssl
secure n. güvenlik
secure path n. güvenli yol
secure mail n. güvenli posta
secure e-mail n. güvenli elektronik posta
secure transaction technology n. güvenli işlem teknolojisi
secure domain n. güvenli etki alanı
secure logon n. güvenli oturum açma
secure receipt n. güvenli alındı bilgisi
secure content n. güvenli içerik
secure email n. güvenli elektronik posta
secure internet access n. güvenli internet erişimi
secure email n. güvenli e-posta
quick secure setup n. hızlı güvenli kurulum
secure payment n. güvenli ödeme
robust secure network n. sağlam güvenli ağ
secure boot n. güvenli önyükleme
only secure expr. yalnızca güvenli
ssl (secure sockets layer) abrev. güvenli soket katmanı
ssl (secure sockets layer) abrev. güvenli giriş katmanı
Informatics
secure computer system n. güvenli bilgisayar sistemi
secure route n. güvenli yol
secure http n. güvenli http
secure data objects n. güvenli veri nesneleri
secure channel n. güvenli kanal
secure data channels n. güvenli veri kanalları
secure electronic transaction n. güvenli elektronik hareket
secure site n. güvenli site
secure medium n. güvenli ortam
secure network n. güvenli ağ
secure socket layer n. güvenli soket katmanı
secure log-in n. güvenli oturum açma
secure password authentication n. güvenli parola doğrulaması
secure voice equipment n. şifreli ses donatımı
non-secure adj. güvenli olmayan
Telecom
secure sockets layer n. ağ üzerindeki mesaj iletişiminin güvenliğinin yönetimi için netscape tarafından oluşturulmuş bir program katmanı
secure voice cord board n. güvenli ses kablo panosu
secure network n. güvenli ağ
hypertext transfer protocol secure (HTTPS) n. güvenli HTTP erişimi
secure telephone unit n. güvenli iletim birimi
secure sockets layer n. güvenli soket katmanı
secure shell n. güvenli kabuk
secure communications n. güvenli haberleşme
hypertext transfer protocol secure (HTTPS) n. güvenli bağlantılı metin aktarım protokolü
secure transmission n. güvenli iletim
automatic secure voice communications network n. otomatik güvenli ses haberleşme şebekesi
Electric
fail secure n. elektrik yokken kilitli
Marine
secure n. geminin rıhtıma yanaşma zamanının geldiğini gösteren denizci sinyali
secure v. (denizciyi) işten atmak
secure v. (denizciyi) izne çıkarmak
secure v. (denizci) işi durdurmak
secure v. (denizci) görevden el çekmek
secure v. (denizci) istifa etmek
secure v. gemiyi palamarla bağlamak
secure v. gemiyi halatla karaya bağlamak
secure v. gemiyi rıhtıma yanaştırmak
secure adj. palamarla bağlanmış
secure adj. çalışmaz hale getirilmiş
secure adj. demirlenmiş
Psychology
secure attachment n. güvenli bağlanma
Environment
safe secure transport n. güvenilir emniyetli taşıma
Military
narrow band secure voice equipment n. dar band ses emniyet cihazı
narrow band secure voice equipment n. dar bant emniyetli telsiz telefon teçhizatı
narrow band secure voice n. dar bant emniyetli telsiz telefon
secure voice equipment n. emniyetli telefon cihazı
secure zone n. güvenli bölge
secure corridor n. güvenli koridor
automatic secure voice communications network n. otomatik güvenli ses haberleşme şebekesi
local secure network n. yerel güvenli ağ
secure arms n. yağışlı havalarda ateşli silahı ıslanmaktan korumak için alınan bir pozisyon
secure arms n. silahı ıslanmaktan koru emri
secure arms v. ateşli silahı ıslanmaktan korumak
Ottoman Turkish
secure adj. masun
Star Wars
commission for a safe and secure republic n. güvenli cumhuriyet komisyonu
keep our republic secure expr. cumhuriyetimizi güvende tut