televizyon - Turkish English Dictionary
History

televizyon



Meanings of "televizyon" in English Turkish Dictionary : 19 result(s)

Turkish English
Common Usage
televizyon television n.
General
televizyon gogglebox n.
televizyon box n.
televizyon tv n.
televizyon television set n.
televizyon telly n.
televizyon goggle box n.
televizyon television receiver n.
televizyon tv set n.
televizyon tube n.
Colloquial
televizyon boob tube n.
televizyon boob-tube n.
Idioms
televizyon small screen n.
televizyon the goggle-box n.
Informal
televizyon idiot box n.
Television
televizyon television n.
British Slang
televizyon custard and jelly n.
televizyon the telly n.
televizyon boob tube n.

Meanings of "televizyon" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

Turkish English
General
televizyon filmi telefilm n.
televizyon programları television programs n.
televizyon yayını broadcast n.
televizyon izleyicisi watcher of tv n.
televizyon kamerası television camera n.
televizyon seyircisi televiewer n.
radyo, televizyon programının veya bir sanat faaliyetinin maliyetini karşılayan firma sponsor n.
televizyon aktarıcısı television transmitter n.
televizyon ekranı television screen n.
televizyon muhabiri tv reporter n.
televizyon programı television program n.
eğitimde televizyon television in education n.
televizyon yayıncısı telecaster n.
televizyon anteni tv antenna n.
renkli televizyon color television n.
televizyon reklamcılığı television advertising n.
televizyon tüpü television tube n.
televizyon devreleri television circuits n.
televizyon yayıncılığı television broadcasting n.
televizyon takımı tv set n.
politikada televizyon television in politics n.
televizyon filmi television film n.
televizyon veya teyp bölmesi cabinet n.
televizyon sistemi television system n.
televizyon yayını yapan kimse telecaster n.
televizyon haber yayıncılığı television broadcasting of news n.
televizyon spikeri television announcer n.
televizyon seyircisi watcher of tv n.
televizyon yayını telecast n.
televizyon ve politika television and politics n.
televizyon yayını television broadcasting n.
sağlık eğitiminde televizyon mass media in health education n.
televizyon yayını tv broadcasting n.
renkli televizyon colour tv n.
televizyon izleyicisi televiewer n.
televizyon istasyonları television station n.
görüntüsü net televizyon high definition television n.
televizyon yazarlığı television authorship n.
televizyon röportajcısı television reporter n.
televizyon seti television set n.
müşterek antenli televizyon community antenna television n.
yayın (radyo, televizyon) broadcast n.
televizyon haber spikeri tv newsman n.
sinema ve televizyon motion pictures and television n.
televizyon stüdyosu television studio n.
televizyon anteni television antenna n.
televizyon programı tv program n.
sosyal açıdan televizyon yayıncılığı social aspects of television broadcasting n.
televizyon odası television room n.
televizyon yıldızı television star n.
televizyon istasyonu television station n.
televizyon yayını telecasting n.
televizyon ruhsatı television licence n.
televizyon spikeri tv announcer n.
etkileşimli televizyon interactive television n.
televizyon istasyonu tv station n.
televizyon oyunları television plays n.
televizyon oyunu teleplay n.
televizyon donanımı television equipment n.
televizyon alıcısı television set n.
dijital televizyon digital television n.
televizyon izleyicileri tv audience n.
televizyon yıldızı tv star n.
yayın yapan (radyo, televizyon) broadcaster n.
televizyon kültürü television culture n.
renkli televizyon color tv n.
televizyon yayını television broadcast n.
televizyon haberleri television news n.
televizyon odası tv room n.
televizyon kablosu television cable n.
televizyon tamircisi tv technician n.
sinema ve televizyon endüstrisi showbiz n.
radyo televizyon üst kurulu radio and television supreme council n.
cep telefonuna yüklenip izlenen televizyon dizisi bölümü mobisode (mobile episode) n.
canlı televizyon programları live television programs n.
stereofonik radyo televizyon yayınclığı stereophonic broadcasting n.
uydu televizyon yayıncılığı direct broadcast satellite television n.
televizyon yapımcısı television producer n.
televizyon yapıtı television work n.
televizyon kanalı video channel n.
radyo televizyon yayın aracı airwaves n.
televizyon dizisi tv series n.
televizyon dizisi television series n.
paralı televizyon yayını pay per view n.
kapalı devre televizyon sistemi closed circuit television system n.
televizyon yoluyla misyonerlik televangelism n.
televizyon yoluyla misyonerlik yapan kimse televangelist n.
radyo-televizyon yayıncılığı hakları broadcasting rights n.
radyo-televizyon reklamcılığı broadcast advertising n.
radyo-televizyon yayıncılığı broadcasting n.
radyo-televizyon gazeteciliği broadcast journalism n.
kapalı devre televizyon closed-circuit television n.
yüksek tanımlı televizyon high definition television n.
ücretli televizyon pay television n.
televizyon sehpası television table n.
televizyon kumandası television remote control n.
televizyon sunucusu frontman n.
37 ekran televizyon 37 inch television n.
televizyon dizisi bölümlerinin art arda verilmesi series marathon n.
televizyon dolabı tv cabinet n.
düz-ekran televizyon flat-screen television n.
düz-ekran televizyon flat-screen tv n.
bağış toplamak için düzenlenen uzun televizyon programı telethon n.
televizyon rehberi television guide n.
televizyon reklamı television commercial n.
televizyon reklamı television advertisement n.
televizyon reklamı tv commercial n.
televizyon kameramanı tv cameraman n.
televizyon kameramanı television cameraman n.
radyo veya televizyon broadcasting n.
televizyon izleyicisi tv viewer n.
televizyon izleyicisi television viewer n.
televizyon kanalları arasında gezinip durma channel surfing n.
televizyon kanalları arasında gezinip durma zapping n.
televizyon kanalları arasında gezinip durma channel hopping n.
yabancı televizyon dizisi foreign tv series n.
yüksek çözünürlüklü televizyon hd tv n.
televizyon siması tv personality n.
yüksek çözünürlüklü televizyon high definition television n.
televizyon köşesi television corner n.
televizyon programı tv programme n.
bir televizyon ya da radyo sunucusuyla birlikte çalışıp o kişinin işini kolaylaştıran kişi (kanada) animator n.
hızla tüketilen sansasyonel haberler yapan televizyon tabloid tv n.
radyo ya da televizyon programına telefonla katılan call-in n.
takipçilerin yayına telefonla katılabildikleri radyo ya da televizyon programı call-in n.
kumanda ile televizyon kanallarını peş peşe geçme channel-surfing [usa] n.
televizyon kanalları arasında sörf yapma channel-surfing [usa] n.
kablolu televizyon hizmeti cable television service n.
cinemax (kablolu televizyon kanalı) max n.
televizyon seti box n.
radyo veya televizyon için reklam kuşağı hazırlayan kimse huckster n.
(resmi işlerde, televizyon yayınlarında) işleri yöneten kadın mistress of ceremonies n.
televizyon yayın akışı lineup n.
hediye dağıtılan radyo veya televizyon programı giveaway n.
televizyon görüntüsünün pürüzlenmesi grain n.
radyo veya televizyon programından sonra yayınlanan kısa reklam hitchhike n.
dizi halinde yayınlanmayan televizyon programı one shot n.
dizi halinde yayınlanmayan televizyon programı one-shot n.
dinleyicilerin veya izleyicilerin telefonla canlı yayına katılabildiği bir radyo veya televizyon programı open-line [canada] n.
(gazete, kitap, televizyon, sinema) internet öncesinde var olan medya old media n.
film veya televizyon stüdyosunda bulunan yemekhane commissary n.
film veya televizyon stüdyosunda bulunan kafeterya commissary n.
bilgi veren televizyon programı infotainment n.
(televizyon veya radyo programında gerçekleştirilen) açık oturum katılımcısı panellist n.
taşınabilir televizyon seti portable n.
portatif televizyon kamerası ve video teyp kaydedici kombinasyonu portapack n.
portatif televizyon kamerası ve video teyp kaydedici kombinasyonu portapak n.
televizyon ünitesi tv unit n.
televizyon programı forum n.
(televizyon ekranı veya filmde) test nesnesini çevreleyen ışık alanı surround n.
televizyon dünyası television n.
kanalı çekmek (radyo/televizyon) get v.
kablo ile iletmek (radyo/televizyon programı vb'ni) pipe v.
televizyon seyretmek watch television v.
maliyetini karşılamak (radyo/televizyon programının veya bir sanat faaliyetinin) sponsor v.
almak (radyo/televizyon belirli bir istasyonu/kanalı) get v.
yayımlamak (radyo/televizyon aracılığıyla) broadcast v.
televizyon izlemek watch television v.
kısmak (radyo/televizyon vb'ni) turn down v.
almak (radyo/televizyon istasyonunu/telsiz sinyalini) pick up v.
televizyon programı yapmak make a television programme v.
televizyon programlarında görünmek appear on tv programs v.
televizyon programlarında görünmek appear on tv shows v.
televizyon programlarına katılmak participate in tv shows v.
televizyon programına katılmak participate in tv shows v.
televizyon programlarına katılmak participate in tv programs v.
televizyon programına katılmak participate in tv programs v.
televizyon izlemek watch tv v.
televizyon programı sunmak host a tv show v.
televizyon programı sunmak present a tv show v.
televizyon karşısına geçmek sit in front of the tv v.
televizyon karşısına geçmek settle in front of the television v.
beraber televizyon seyretmek watch television together v.
çok televizyon izlemek watch too much television v.
çok televizyon izlemek watch a lot of tv v.
çok televizyon izlemek watch too much tv v.
çok televizyon izlemek watch a lot of television v.
çok televizyon seyretmek watch a lot of tv v.
kumanda ile televizyon kanallarını peş peşe geçmek channel-surf [usa] v.
televizyon kanalları arasında sörf yapmak channel-surf [usa] v.
televizyon kanalları arasında gezinip durmak graze v.
televizyon kumandasıyla (kanalları) gezmek click v.
(radyo veya televizyon sesini) kademeli olarak artırmak sneak v.
(radyo veya televizyon sesini) kısmak sneak v.
(radyo, televizyon programı) sunmak host v.
tekrarlanan (radyo/televizyon programı) rebroadcast adj.
televizyon reklamı commercial adj.
radyo veya televizyon yayını ile ilgili broadcasting adj.
televizyon kamera tüpünün mozaiğine ait mosaic adj.
televizyon kamera tüpünün mozaiği ile ilgili mosaic adj.
(sinema, televizyon) oyuncuların gerçek hayatlarında gerçekleşen off-screen adj.
(sinema, televizyon) oyuncuların özel hayatlarında gerçekleşen off-screen adj.
televizyon yayınında görünen on-air adj.
televizyon yayınında kullanılan on-air adj.
televizyon yayınında yapılan on-air adj.
sinema filmi veya televizyon kamerası alanında on-air adj.
(televizyon programı) en yoğun saatte yayınlanan peak-time adj.
televizyon stüdyosu dışında yapılan outside [uk] adj.
(sinema, televizyon) izleyicinin görüş alanı dışında offscreen adv.
(sinema, televizyon) oyuncuların gerçek hayatlarında off-screen adv.
(sinema, televizyon) oyuncuların özel hayatlarında off-screen adv.
(sinema, televizyon) izleyicinin görüş alanı dışında off-screen adv.
(radyo veya televizyon istasyonunda) canlı yayında on-air adv.
televizyon ekranında onscreen adv.
televizyon ekranında on-screen adv.
Phrasals
(televizyon programı) yayına geçmek come on v.
radyo/televizyon yayınına başlamak sign on v.
radyo/televizyon yayınına giriş yapmak sign on v.
televizyon izlemek look in v.
Colloquial
televizyon alıcısı telly [brit] n.
avustralya'daki abc televizyon kanalı aunty [australia] n.
avustralya'da abc televizyon kanalı auntie [australia] n.
heyecanlı film, kitap, televizyon programı thriller-diller n.
çocuklar için yapılan televizyon programları kid-vid n.
televizyon kanalı side n.
(televizyon programında, videodan) istenmeyen sahneleri çıkarmak/silmek zap out v.
(televizyon programında, videodan) istenmeyen kısımları çıkarmak/silmek zap out v.
televizyon, müzik, film, tiyatro alanlarında nadir kazanılan ödüller egot (emmy, grammy, oscar, tony) abrev.
televizyon, müzik, film, tiyatro alanlarında ustaların kazandığı ödüller egot (emmy, grammy, oscar, tony) abrev.
Idioms
radyo veya televizyon programına telefonla katılma call-in n.
televizyon karşında uzun saatlerini abur cubur yiyerek geçiren kişi a couch potato n.
(televizyon vb gösterilen) şiddet blood and guts n.
film/tiyatro/televizyon yıldızı matinée idol [old-fashioned] n.
televizyon bağımlısı a couch potato n.
televizyon karşısında yan gelip yatan kimse a couch potato n.
televizyon kanalları arasında sörf yapma channel zapping n.
2010'ların sonunda televizyon programlarının yaygınlaştığı/zirveye çıktığı dönem peak tv n.
televizyon programlarının patlama yaptığı dönem peak tv n.
hiçbir iş yapmayıp sürekli televizyon izleyen tip sofa spud n.
televizyon karşında uzun saatlerini abur cubur yiyerek geçiren kişi sofa spud n.
televizyon bağımlısı sofa spud n.
bir filmin, televizyon şovunun yeniden yapımı soft reboot n.
bir filmin, televizyon şovunun yeni versiyonu soft reboot n.
çok fazla televizyon seyretmek have square eyes v.
televizyon bağımlısı olmak have square eyes v.
sürekli televizyon izlemek have square eyes v.
televizyon kanalları arasında sörf yapmak channel surf v.
televizyon kanallarını gezmek surf the channels v.
televizyon kanalları arasında sörf yapmak surf the channels v.
Speaking
ben de televizyon izlemem I don't watch tv either expr.
ben televizyon izliyorum I'm watching tv expr.
ben televizyon izliyorum I'm watching television expr.
bu gece televizyon izlemeye ne dersin? what about watching tv tonight? expr.
dün gece televizyon izledin mi? did you watch tv last night? expr.
günden ne kadar televizyon izlersiniz? how much television do you watch per day? expr.
günden ne kadar televizyon izlersin? how much television do you watch per day? expr.
günden ne kadar televizyon izlersin? how much television do you watch every day? expr.
günden ne kadar televizyon izlersiniz? how much television do you watch every day? expr.
ne tür televizyon programlarından hoşlanırsın? what sort of tv programmes do you like? expr.
nadiren televizyon izlerim I rarely watch television expr.
ne tür televizyon programlarından hoşlanırsın? what kind of tv programmes do you like expr.
televizyon izledim I watched tv expr.
televizyon izlemeyi çok seviyorum I like to watch tv very much expr.
televizyon izleyecek vakti nereden buluyorsun? where do you find the time to watch television? expr.
televizyon seyretmeyi seviyorum I love watching tv expr.
televizyon izlemekten hoşlanır mısınız? do you like watching tv? expr.
televizyon izleyecek zamanı nereden buluyorsun? where do you find the time to watch television? expr.
televizyon izlemeyi seviyorum I love watching tv expr.
televizyon izlemekten hoşlanır mısınız? do you like watching television? expr.
televizyon izlemekten hoşlanır mısın? do you like watching television? expr.
televizyon izlemekten hoşlanır mısın? do you like watching tv? expr.
yaptıkları tek şey televizyon seyretmek all they do is watching tv expr.
Trade/Economic
bir kişi, kurum ya da durum hakkında açık kaynaklardan (gazete, televizyon, internet vb.) elde edilen bilgiler open source intelligence (osint) n.
sahne veya televizyon prodüksiyonunun toplam maliyeti nut n.
afiş şeklindeki televizyon reklamı commercial billboard n.
türkiye radyo televizyon kurumu turkish radio and television corporation n.
televizyon reklam araştırması için ortak endüstri komitesi jictar (joint industry committee for television advertising research) n.
Law
özel televizyon yasası private television act n.
radyo ve televizyon üst kurulu kanunu radio and television high council law n.
radyo-televizyon kuruluşları radio-television organisations n.
radyo ve televizyon üst kurulu kanunu law on radio and television high council n.
Politics
azınlık televizyon izleyicileri minority television viewers n.
avrupa sınır ötesi televizyon sözleşmesi european convention on cross border television n.
avrupa sınır ötesi televizyon sözleşmesi european convention on transfrontiertelevision n.
avrupa sınırötesi televizyon sözleşmesi european convention on transfrontier television n.
radyo veya televizyon yayını broadcast n.
serbest televizyon free television n.
televizyon yayınlarının korunmasına dair avrupa sözleşmesi protokolüne ek protokol additional protocol to the protocol to the european agreement on the protection of television broadcasts n.
televizyon filmleri yoluyla program değişimlerini içeren avrupa sözleşmesi european agreement concerning programme exchanges by means of television films n.
televizyon yayınlarının korunmasına dair avrupa anlaşması protokolüne ek 3. protocol third additional protocol to the protocol to the european agreement on the protection of television broadcasts n.
televizyon konuşması tv address n.
ulusal televizyon yönetim kurulu national television steering committee n.
uluslararası radyo televizyon yayıncılığı international broadcasting n.
avrupa sınır ötesi televizyon sözleşmesi ek protokol protocol amending the european convention on transfrontier television n.
Institutes
radyo ve televizyon üst kurulu radio and television high council n.
radyo ve televizyon üst kurulu radio and television supreme council corporation n.
radyo ve televizyon üst kurulu radio and television higher council n.
sınırsız televizyon television without frontiers n.
türkiye radyo-televizyon kurumu turkish radio and television corporation n.
türkiye radyo-televizyon kurumu radio-television authority of turkey n.
türkiye radyo televizyon kurumu turkish radio, television corporation n.
ulusal televizyon standartları komitesi national television standards committee n.
ulusal televizyon standartları komitesi ntsc (national television standards committee) n.
kanada radyo-televizyon ve telekomünikasyon komisyonu crtc (canadian radio-television and telecommunications commission) n.
Insurance
televizyon programı sponsoru underwriter n.
televizyon programının maliyetini karşılayan şirket underwriter n.
Media
çin küresel televizyon ağı china global television network (cgtn) n.
kayda alınmış televizyon programı transcription n.
avrupa televizyon ve film forumu european television and film forum n.
çok uzun televizyon programı telethon n.
ilk gösterim (televizyon programı) first run n.
kısa belgesel uzunluğunda bilgi içerikli televizyon reklamı informercial n.
kısa belgesel uzunluğunda bilgi içerikli televizyon reklamı infomercial n.
latin amerikan televizyon melodramı telenovela n.
özel televizyon private television n.
sıradan insanların yaşamlarını konu alan televizyon programı reality show n.
televizyon spikeri television broadcaster n.
televizyon ve yaşlı television and the aged n.
televizyon haber yayıncılığı television newscasting n.
televizyon spikeri television announcer n.
televizyon programları television programs n.
televizyon oyunları television plays n.
televizyon son kare görüntüleri television end frames n.
televizyon kameraları television cameras n.
televizyon reklamcılığı ve çocuklar television advertising and children n.
televizyon eleştirisi television criticism n.
televizyon yayını broadcast via television n.
televizyon grafikleri television graphics n.
televizyon yayın politikası television broadcasting policy n.
televizyon gazeteciliği television journalism n.
televizyon istasyonları television stations n.
televizyon spikerliği television announcing n.
televizyon yayını television broadcast n.
televizyon ve aile television and family n.
televizyon yayını telecast n.
televizyon haber sunucuları television news anchors n.
televizyon filmi television film n.
televizyon yazarlığı television authorship n.
televizyon ve politika television and politics n.
televizyon dizileri television serials n.
televizyon kanalı television channel n.
televizyon yayıncılığı television broadcasting n.
televizyon yayını (program vb) television broadcast n.
televizyon frekans tahsisi television frequency allocation n.
televizyon ve gençlik television and youth n.
televizyon yayıncısı anchorman n.
televizyon izleme ölçümü tv audience measurement n.
televizyon tartışma programları television discussion programs n.
televizyon haber yayıncılığı television broadcasting of news n.
televizyon ve müzik television and music n.
televizyon ve kadınlar television and women n.
televizyon ve çocuklar television and children n.
televizyon izleyicileri television viewers n.
televizyon görüntü sistemleri television display systems n.
televizyon reklamcılığı television advertising n.
yerel televizyon istasyonu local television station n.
yerel televizyon local television n.
bir televizyon veya radyo programından diğerine seyirci veya dinleyici geçişi audience flow n.
televizyon sanat ve bilimleri akademisinin tv programcılığı alanında verdiği ödüller emmy® n.
(televizyon, radyo) boşluk doldurucu parça filler n.
(televizyon, radyo) boşluk doldurucu parça fill n.
çocuklar için yapılmış televizyon programları kidvid n.
televizyon seyircisi viewing audience n.
televizyon izleyicisi viewing audience n.
abd'de bir kablolu televizyon kanalı bet (black entertainment television)® n.
televizyon ve televizyonda yayınlanan görüntüler videoland n.
birleşik program yapmak için kameralardan, filmlerden ve diğer kaynaklardan gelen televizyon sinyallerini seçen ve yöneten kimse vision mixer n.
birleşik program yapmak için kameralardan, filmlerden ve diğer kaynaklardan gelen televizyon sinyallerini seçen ve yöneten kimse vision-mixer n.
biri bizi gözetliyor televizyon programı big brother n.
çevrimiçi olarak izlenebilen veya indirilebilen bir televizyon programı bölümü webisode n.
gazete, dergi, radyo ve televizyon gibi kitle iletişim araçlarına verilen ad medium n.
televizyon muhabiri broadcast journalist n.
reklam veya tanıtım amacıyla televizyon, radyo, yazılı basın ve internet gibi farklı medya araçlarının birlikte kullanımı mixed media n.
öne çıkan televizyon performansları için her yıl düzenlenen ödül logie [australia] n.
(film, televizyon programı veya müzik parçası) uzunluk run-time n.
televizyon yayını sırasında ekranın altında yer alan ve ekrandaki görüntüyü tanımlayan, bilgi amaçlı grafik, resim veya metin içeren kısım lower third n.
bir filmin, televizyon şovunun yeni versiyonu requel n.
yerel televizyon programı local n.
(gazete, radyo, televizyon) yerel haberler masası city room n.
reklam yayınlayan televizyon commercial television n.
film sahnesi veya televizyon programına yerleştirilen kesit cut-in n.
televizyon duyurusu cut-in n.
televizyon reklamı cut-in n.
programlar arasında devamlılık hissi oluşturmak için aralarda geçiş duyuruları yapan radyo veya televizyon kanalı çalışanı continuity announcer n.
kablolu televizyon kanalı public-access television n.
televizyon dizisi show n.
televizyon dizisi tv show n.
televizyon dizisi television show n.
amerikan televizyon ve radyo sanatçıları federasyonu american federation of television and radio artists (aftra) n.
prestijli televizyon dizisi prestige TV n.
kaliteli televizyon dizisi prestige TV n.
yerel televizyon istasyonunda yayınlanan spot adj.
bir kablolu televizyon kanalı lif (lifetime) ® abrev.
Advertising
film, televizyon şovu gibi yayınların öncesinde sunulan dikkat çekici tanıtım bölümü tizeur n.
fragman aracılığıyla bir film veya televizyon programının reklamının yapılması trailering n.
çok kısa televizyon reklamı blipvert n.
başıyla sonu arasına başka reklamlar giren iki parçalı televizyon reklamı bookend n.
(televizyon reklamında ürün logo ve ambalajının görülebilmesi için) reklam ürününün yakınlaştırılması pack shot n.
radyo ve televizyon reklamcılığında üstün başarı için verilen heykelcik clios n.
(gelecekte yayınlanacak programı televizyon veya radyoda) kısa reklamlarla duyurmak trail v.
Technical
radyo veya televizyon yayın istasyonuna ait düzenleyici kurum tarafından atanmış arama kodu (harfler, sayılar vs.) call letters n.
radyo veya televizyon yayın istasyonuna ait düzenleyici kurum tarafından atanmış arama kodu (harfler, sayılar vs.) call sign n.
radyo veya televizyon yayın istasyonuna ait düzenleyici kurum tarafından atanmış arama kodu (harfler, sayılar vs.) call signal n.
radyo veya televizyon sinyallerini alan sistem receiver system n.
bölgesel televizyon regional television n.
çok telli anten (televizyon) aerial multiple wire n.
dolaysız televizyon uydusu direct broadcast satellite n.
etkileşimli televizyon interactive-tv n.
geniş ekranlı televizyon göstericisi large screen television projector n.
geniş ekranlı televizyon göstericisi large-screen television projector n.
ışın akımının değişimi ile televizyon ekranı parlaklığının kontrolü intensity modulation n.
kapalı devre televizyon closed-circuit-tv n.
kapalı devre televizyon closed circuit television n.
kapalı devre televizyon closed-circuit-tv (cctv) n.
kablolu televizyon wired television n.
kablolu televizyon community television n.
kapalı devre televizyon sistemi closed circuit television/tv system n.
kablolu televizyon cable television n.
kapalı devre televizyon sistemi closed circuit television system n.
kasetli televizyon cassette television n.
müşterek antenli televizyon community-antenna television n.
mikrodenetleyici denetimli televizyon deney seti microcontroller controlled tv training set n.
müşterek antenli televizyon catv (community antenna television) n.
ortak antenli televizyon catv (community antenna television) n.
renkli televizyon tüpü colour television tube n.
renkli televizyon kamerası colour television camera n.
radyo ve televizyon tamircisi radio and television repairman n.
renkli televizyon colour television n.
renkli televizyon alıcısı colour television receiver n.
renkli televizyon sistemleri colour television systems n.
renkli televizyon maskesi colour television mask n.
sesli görüntü video ve televizyon cihazları ve sistemleri audiovisual video and television devices and systems n.
siyah-beyaz televizyon monochrome television n.
siyah-beyaz televizyon black-and-white television n.
stereoskopik televizyon stereoscopic television n.
televizyon kanalı video channel n.
televizyon kamerasında ışığa duyarlı levha mosaic n.
televizyon plağı picture-and-sound disc n.
titreşim ölçme kablosu (televizyon) coaxial cable n.
televizyon sinyalleri television signals n.
televizyon tüpü teletube n.
televizyon alıcı tüpü orthicon n.
televizyon filmi telefilm n.
televizyon istasyonu televison station n.
televizyon camları tv glasses n.
televizyon işaretleri television signals n.
televizyon seti television n.
televizyon yayını telecast n.
televizyon vericisi televisiontransmitter n.
televizyon alıcısı television receiver n.
üçboyutlu televizyon three-dimensional television n.
üçboyutlu televizyon stereoscopic television n.
uzaktan kumandalı televizyon remote-controlled television n.
uyumlanmamış televizyon anten besleyicisi unmatched television aerial feeder n.
kablolu televizyon servisi cable televison service n.
tüplü televizyon alıcısı ekranını çevreleyen şeffaf veya opak kenarlık mask n.
televizyon sahnesindeki parlaklık değişiminin görüntülenen resimde yeniden oluşturulduğu bir uygunluk ölçüsü gamma n.
elektrikli cihazlarla teçhiz edilmiş olup evdeki televizyonların osilatörlerini algılayabilen ve televizyon lisansı olmayan evlerin alıcılarının bulunup bulunmadığının tespit edilmesinde kullanılan araç detector van [uk] n.
televizyon görüntüsü üzerine bindirilmiş yazılı mesaj graphic n.
(radyo, televizyon) kumanda dial n.
(televizyon yayını için) görüntü ve ses alma aleti pickup n.
(radyo veya televizyon stüdyosunda) kayıt operatörü pancake turner n.
televizyon sinyali gücü pedestal n.
düşük hızlı bir elektron demetinin ışık salımlı mozaiği taradığı bir televizyon kamera tüpü orthiconoscope n.
televizyon seyretmek teleview v.
televizyon ile yaymak televise v.
(radyo veya televizyon programı) kablo ile göndermek feed v.
yüksek çözünürlüklü dijital televizyon sistemi ile ilgili high-definition adj.
Computer
etkileşimli televizyon interactive tv n.
kapalı devre televizyon closed-circuit tv n.
kolektif antenli televizyon community antenna television n.
televizyon sesi television audio n.
televizyon kartı tv tuner board n.
yüksek tanımlı televizyon high definition television n.
Informatics
etkileşimli televizyon interactive tv n.
kapalı devre televizyon closed-circuit television (cctv) n.
sayısal televizyon digital television n.
yüksek çözünürlüklü televizyon high definition television n.
Telecom
radyo/televizyon yayını airing n.
radyo/televizyon ağı network n.
telefon veya televizyon üzerinden sağlanan bağlantı teleconnection n.
gelişmiş televizyon sistem komitesi advanced television systems committee n.
gelişmiş televizyon enhanced television n.
geliştirilmiş televizyon enhanced television n.
etkileşimli televizyon interactive television n.
genişbantlı televizyon broadband television n.
ileri televizyon hizmetleri danışma komitesi advisory committee on advance television service n.
kablolu televizyon cable television n.
kablolu televizyon röle hizmeti istasyonu cable television relay service station n.
kapalı devre televizyon closed-circuit television n.
merkezi anten televizyon sistemi master antenna television system n.
ortak antenli televizyon community antenna television n.
sabit telefon üzerinden talimatlı televizyon hizmeti instructional television fixed service n.
radyo-televizyon yayını radio–television broadcast n.
sabit kaliteli televizyon existing-quality television n.
sayısal televizyon digital television n.
televizyon vericisi television transmitter n.
televizyon yayıncılığı sistem komitesi broadcast television systems committee n.
ulusal televizyon standartları komitesi national television standards committee n.
uydu antenli televizyon sistemi satellite antenna television system n.
yüksek tanımlamalı televizyon high definition tv n.
üç boyutlu televizyon three dimensional television n.
yüksek kaliteli televizyon enhanced-quality television n.
radyo veya televizyon programına katılmak broadcast v.
(radyo veya televizyon devresi) durdurmak clip v.
(radyo ve televizyon) çözünür clean adj.
(radyo ve televizyon) bozunumsuz clean adj.
radyo veya televizyon programına bağlı olup yayınlanmayan off-air adj.
renkli yayınların siyah-beyaz gösterilebildiği televizyon sistemine ilişkin compatible adj.
radyo veya televizyon programına bağlı olup yayınlanmayan off-air adv.