delicate

Significados de "delicate" en diccionario turco inglés : 48 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
Common Usage
1	Common Usage	delicate adj.	narin
Magnolias have very delicate petals that wither the moment you touch them. Manolyaların çok narin yaprakları vardır ve onlara dokunduğunuz anda solarlar. More Sentences
2	Common Usage	delicate adj.	hassas
This is a delicate situation that has to be handled accordingly. Uygun şekilde ele alınması gereken hassas bir durum bu. More Sentences
3	Common Usage	delicate adj.	kolay kırılabilen
General
4	General	delicate adj.	ince
My favorite is this towel with delicate needlework. En sevdiğim, ince iğne işi olan bu havlu. More Sentences
5	General	delicate adj.	zarif
You have such delicate hands. Çok zarif elleriniz var. More Sentences
Technical
6	Technical	delicate adj.	hassas
It turns out that there are still two delicate points for us to consider in these negotiations. Anlaşılan o ki bu müzakerelerde göz önünde bulundurmamız gereken iki hassas nokta var. More Sentences
General
7	General	delicate adj.	tetik
8	General	delicate adj.	kibar
9	General	delicate adj.	nazik (durum)
10	General	delicate adj.	hafif
11	General	delicate adj.	leziz
12	General	delicate adj.	yumuşak (dokunuş)
13	General	delicate adj.	hassas (konu)
14	General	delicate adj.	titiz
15	General	delicate adj.	kırılgan
16	General	delicate adj.	lezzetli
17	General	delicate adj.	zayıf
18	General	delicate adj.	hafif (koku/tat)
19	General	delicate adj.	duyarlı
20	General	delicate adj.	kolaylıkla kırılabilen
21	General	delicate adj.	rakik
22	General	delicate adj.	hastalıklara pek dayanıklı olmayan
23	General	delicate adj.	nazlı
24	General	delicate adj.	güvenli
25	General	delicate adj.	nefis
26	General	delicate adj.	düşünceli
27	General	delicate adj.	güzel
28	General	delicate adj.	hassas (alet)
29	General	delicate adj.	ince (yapı)
30	General	delicate adj.	nazik
31	General	delicate adj.	(yemek) lezzetli
32	General	delicate adj.	(alet vb) duyarlı
33	General	delicate adj.	nanemolla
34	General	delicate adj.	rafine zevkli
35	General	delicate adj.	dakik
36	General	delicate adj.	ölçülü
37	General	delicate adj.	dikkat gerektiren
38	General	delicate adj.	hassasiyet gerektiren
39	General	delicate adj.	nokta atışı olan
40	General	delicate adj.	tam
41	General	delicate adj.	usulüne uygun
42	General	delicate adj.	gereğince yapılan
43	General	delicate adj.	(hafif) koku
Technical
44	Technical	delicate adj.	duyarlı (alet)
Archaic
45	Archaic	delicate n.	lüks yiyecek
46	Archaic	delicate n.	pahalı gıda ürünü
47	Archaic	delicate n.	tercihe bağlı yiyecek
48	Archaic	delicate n.	lezzetli yiyecek

Significados de "delicate" con otros términos en diccionario inglés turco: 42 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	delicate matter n.	hassas konu
Fifthly, we still maintain the system of closed meetings in our Parliament when delicate matters are discussed. Beşinci olarak hassas konuların görüşüldüğü Meclisimizde kapalı toplantı sistemini hala sürdürüyoruz. More Sentences
2	General	delicate issue n.	hassas konu
We will try to understand all the nuances of this delicate issue. Bu hassas konunun tüm nüanslarını anlamaya çalışacağız. More Sentences
3	General	delicate stage n.	hassas aşama
You will understand that I am unable to give further information on the subject at this delicate stage. Bu hassas aşamada konuyla ilgili daha fazla bilgi veremeyeceğimi anlayışla karşılayacaksınız. More Sentences
4	General	the most delicate part (of a matter) n.	püf nokta
5	General	delicate subject n.	hassas konu
6	General	delicate subject n.	hassas mevzu
7	General	delicate subject n.	nazik mesele
8	General	delicate matter n.	nazik konu
9	General	delicate issue n.	hassas mevzu
10	General	delicate wash cycle n.	narin yıkama programı
11	General	delicate cycle n.	narin yıkama programı
12	General	delicate wash program n.	narin yıkama programı
13	General	a delicate balance n.	hassas denge
14	General	delicate [obsolete] n.	müşkülpesent kimse
15	General	delicate [obsolete] n.	konfor
16	General	delicate [obsolete] n.	titiz kimse
17	General	delicate [obsolete] n.	gösterişli kimse
18	General	delicate [obsolete] n.	lüks
19	General	delicate [obsolete] n.	duyusal zevk
20	General	delicate [obsolete] n.	haz kaynağı
21	General	delicate [obsolete] n.	rahatına düşkün kimse
22	General	delicate [obsolete] n.	duyusal haz
23	General	delicate workmanship n.	ince işçilik
24	General	delicate surface n.	hassas zemin
25	General	delicate constitution n.	nazik bünye
26	General	become delicate v.	nazikleşmek
27	General	ultra-delicate adj.	ultra narin
28	General	delicate [obsolete] adj.	şımarık
29	General	delicate [obsolete] adj.	hımbıl
30	General	delicate [obsolete] adj.	üşengeç
31	General	delicate [obsolete] adj.	rahatına düşkün
32	General	delicate [obsolete] adj.	lüks düşkünü
33	General	delicate [obsolete] adj.	zevk düşkünü
Phrases
34	Phrases	the most delicate part (of a matter) expr.	püf noktası
35	Phrases	the most delicate part (of a matter) expr.	işin püf noktası
Idioms
36	Idioms	in a delicate condition expr.	hamile
Law
37	Law	delicate cargo n.	hassas yük
Technical
38	Technical	delicate cargo n.	bozulabilecek yük
39	Technical	delicate mechanism n.	hassas mekanizma
Textile
40	Textile	delicate silk fabric n.	hassas ipek kumaş
Printing
41	Printing	delicate paper n.	hassas kağıt
Zoology
42	Zoology	dendroica delicate n.	saint lucia ötleğeni