zarif - Turco Inglés Diccionario

zarif

Significados de "zarif" en diccionario inglés turco : 108 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
zarif graceful adj.
She is like a graceful ballerina.
Tıpkı zarif bir balerin gibi.

More Sentences
zarif gracious adj.
I have never seen anyone as gracious as Mrs. Gray.
Hayatımda Bayan Gray kadar zarif birini görmedim.

More Sentences
zarif elegant adj.
You are the most elegant woman on earth.
Dünyadaki en zarif kadın sizsiniz.

More Sentences
General
zarif delicate adj.
You have such delicate hands.
Çok zarif elleriniz var.

More Sentences
zarif snappy adj.
She loves wearing snappy clothes.
Zarif elbiseler giymeyi seviyor.

More Sentences
zarif pretty adj.
She put on her prettiest dress and went out.
En zarif elbisesini giydi ve dışarı çıktı.

More Sentences
zarif dainty adj.
The tea was serviced in dainty tea cups.
Çaylar zarif çay fincanlarıyla servis edildi.

More Sentences
zarif neat adj.
That's pretty neat.
Bu oldukça zarif.

More Sentences
zarif dapper adj.
The dapper gentleman wore a tailored suit and a stylish hat.
Zarif beyefendi özel dikim bir takım elbise giymiş ve şık bir şapka takmıştı.

More Sentences
zarif elegant adj.
It is considered to be a very formal, elegant, and prestigious color.
Çok resmi, zarif ve prestijli bir renk olarak kabul edilir.

More Sentences
zarif handsome adj.
Sports make men handsome.
Spor erkekleri çekici kılıyor.

More Sentences
Trade/Economic
zarif refined adj.
Modern decorative chandeliers create a sophisticated and refined environment.
Modern dekoratif avizeler sofistike ve zarif bir ortam yaratır.

More Sentences
General
zarif spider n.
zarif cute adj.
zarif classy adj.
zarif distingue adj.
zarif sylphish adj.
zarif dandyish adj.
zarif witty adj.
zarif sylphlike adj.
zarif smart adj.
zarif spiffy adj.
zarif willowy adj.
zarif fair adj.
zarif dinky adj.
zarif sassy adj.
zarif natty adj.
zarif exquisite adj.
zarif sharp adj.
zarif clever adj.
zarif comely adj.
zarif lightfooted adj.
zarif recherche adj.
zarif ladylike adj.
zarif courtly adj.
zarif fine adj.
zarif canny adj.
zarif ducky adj.
zarif dressy adj.
zarif chic adj.
zarif stylish adj.
zarif debonair adj.
zarif mild adj.
zarif dandy adj.
zarif bonny adj.
zarif distinctive adj.
zarif pulchritudinous adj.
zarif go-go adj.
zarif light-footed adj.
zarif beautiful adj.
zarif sylpish adj.
zarif dandified adj.
zarif foppish adj.
zarif soignée adj.
zarif tactful adj.
zarif aerial adj.
zarif nice adj.
zarif nymphish adj.
zarif nesh [dialect] adj.
zarif terse adj.
zarif perfumed adj.
zarif tony adj.
zarif toshy [dialect] adj.
zarif chic adj.
zarif ethereal adj.
zarif quaint adj.
zarif liquid adj.
zarif hold [obsolete] adj.
zarif lordly adj.
zarif genty [scotland] adj.
zarif gracile adj.
zarif dextrous adj.
zarif diaphanous adj.
zarif courtlike adj.
zarif fancy adj.
zarif feat [dialect] [uk] adj.
zarif fetis adj.
zarif invulgar [obsolete] adj.
zarif posh adj.
zarif corinthian adj.
zarif princessly adj.
zarif slimmish adj.
zarif sotel adj.
zarif spiced [obsolete] adj.
zarif spirituel adj.
zarif spirituelle adj.
zarif svelte adj.
zarif svelt adj.
zarif swamp [scotland] adj.
zarif swanlike adj.
zarif graz (graceful) abrev.
Colloquial
zarif long adj.
zarif fancy-pants adj.
zarif posho adj.
zarif pretty adj.
Art
zarif classical adj.
Music
zarif grazioso adj.
Latin
zarif mundus adj.
Archaic
zarif tight [dialect] adj.
zarif venust adj.
zarif gainly adj.
zarif gent adj.
zarif curious adj.
zarif fayre adj.
zarif softly adj.
Slang
zarif shnazzy adj.
zarif swellegant adj.
zarif swellelegant [dated] adj.

Significados de "zarif" con otros términos en diccionario inglés turco: 150 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
zarif olmayan inelegant adj.
General
zarif bir şekilde finely adv.
All of the pieces were finely fitted.
Tüm parçalar zarif bir şekilde yerleştirilmişti.

More Sentences
zarif bir şekilde yürüme sashaying n.
erkeklerin evde giydiği rahat ve zarif ceket smoking jacket n.
zarif ve özgün bir tarz style n.
ince ve zarif kız sylph n.
zarif detaylar niceties n.
özlü ve zarif tarz atticism n.
sade ve zarif tarz attic style n.
zarif, ince şey elegance n.
zarif, düzenli veya taze görünüm mense [dialect] [uk] n.
ince yapılı, muzip, çekici ve zarif kız gamin n.
ince yapılı, muzip, çekici ve zarif kız gamine n.
zarif, ince ve narin şey gossamer n.
zarif kimse cracker n.
zarif şey cracker n.
resmi olmayıp pahalı, şık veya zarif olan (kıyafet) dressy casual n.
aşırı zarif ve şık giyimli erkek çocuk fauntleroy n.
zarif bayan classy lady n.
sevr porselenlerinde kullanılan zarif pembe rengi tonları rose de pompadour n.
zarif kimse rose n.
şık ve zarif giyimli kimse silk stocking n.
genç ve zarif kimse slip n.
zarif konuşma pronunciation [obsolete] n.
(bir şarkıya) zarif notalar, aksanlar, güzel melodiler eklemek embellish v.
zarif bir şekilde yürümek sashay v.
zarif bir şekilde yürümek chassé v.
zarif hale sokmak neatify [obsolete] v.
zarif hale sokmak neaten v.
zarif görünmek için yapmacık telaffuz etmek mince v.
daha zarif willowier adj.
daha zarif dressier adj.
ince ve zarif svelte adj.
en zarif willowiest adj.
daha zarif olanı dinkier adj.
hatları ince ve zarif olan sleek adj.
en zarif olanı dinkiest adj.
temiz ve zarif spruce adj.
zarif bir şekilde yürüyen sashaying adj.
en zarif olanı dressiest adj.
zarif olmayan ungraceful adj.
en zarif olanı duckiest adj.
çok zarif superfine adj.
daha zarif duckier adj.
en zarif sharpest adj.
zarif olmayan unstylish adj.
son derece zarif neat adj.
zarif giyimli togged adj.
fazla zarif twee [brit] adj.
zarif olmayan unelegant adj.
zarif ve kendine hakim elegant and self-possessed adj.
zarif bir şekilde düzenli bandbox adj.
zarif olmayan galumphing adj.
zarif yürüyen light of foot adj.
ince yapılı, muzip, çekici ve zarif kızlara ait gamine adj.
ince yapılı, muzip, çekici ve zarif kızlarla ilgili gamine adj.
fazlasıyla zarif overelegant adj.
peri gibi zarif pixieish adj.
peri gibi zarif pixyish adj.
(fiziksel olarak) zarif coordinated adj.
son derece zarif silken adj.
zarif olmayan sledgehammer adj.
zarif tasarımlı slimline adj.
zarif yapılı squinny adj.
zarif yapılı stalky adj.
çok zarif super adj.
aşırı zarif superpolite adj.
uzun ve zarif boyunlu swan-necked adj.
zarif bir şekilde sassily adv.
zarif bir halde lightfootedly adv.
zarif olarak dandyishly adv.
zarif bir halde wittily adv.
zarif bir biçimde subtly adv.
zarif bir şekilde graciously adv.
zarif bir biçimde distinctively adv.
ince ve zarif bir şekilde sveltely adv.
zarif bir biçimde comelily adv.
zarif şekilde nattily adv.
zarif bir şekilde neatly adv.
zarif bir şekilde gracefully adv.
zarif bir şekilde featly adv.
zarif bir şekilde fine adv.
Proverb
(monday's child adlı ninniden hareketle) salı günü doğan çocuk nazik, zarif, ince ve sevimli olur tuesday's child is full of grace
Colloquial
aslen iyi ancak tavırları kibar ve zarif olmayan biri a diamond in the rough n.
aslen iyi ancak tavırları kibar ve zarif olmayan biri a rough diamond n.
aslen iyi ancak tavırları kibar ve zarif olmayan biri diamond in the rough n.
zarif bir açı snazz n.
zarif olmayan unclassy adj.
çok zarif superchic adj.
çok zarif superdainty adj.
Idioms
kuğu kadar/gibi zarif graceful as a swan n.
çok zarif poetry in motion n.
zarif adam blade n.
bir şeyi daha şık/zarif hale getirmek class up the joint v.
zarif görünmek have a touch of class v.
zarif/klas görünmek have a touch of class v.
zarif görünmek have a touch of class v.
akıllıca/zarif bir şekilde/ustalıkla ifade etmek turn a phrase v.
kuğu kadar/gibi zarif as graceful as a swan expr.
Computer
zarif mektup elegant letter n.
zarif rapor elegant report n.
zarif özgeçmiş elegant resume n.
zarif faks elegant fax n.
zarif iç yazışma elegant memo n.
tablo zarif table elegant expr.
Textile
(ipek kumaş) zarif bir şekilde dökülme drape n.
Medical
zarif (bir kas) gracilis (a slender superficial muscle of the inner thigh) n.
Gastronomy
(şarap) zarif tatlı rich adj.
Marine Biology
kovan biçimli zarif kabuğu olan küçük bir deniz salyangozu cinsi turris n.
Zoology
yakın doğu'da ortaya çıkmış, av için kullanılan uzun ve ince yapılı zarif bir köpek ırkı grayhound n.
Botanic
kırmızı çiçek salkımlarından oluşan ve değerli, kırmızı benekli kerestesinden ürün veren, ince ve zarif bir yeni zelanda ağacı rewa-rewa n.
kırmızı çiçek salkımlarından oluşan ve değerli, kırmızı benekli kerestesinden ürün veren, ince ve zarif bir yeni zelanda ağacı new zealand honeysuckle (knightia excelsa) n.
zarif, yaprak döken çalı new zealand wine berry (aristotelia serrata) n.
zarif, yaprak döken çalı aristotelia racemosa n.
zarif, yaprak döken çalı wineberry n.
zarif, yaprak döken çalı makomako n.
doğu kuzey amerika'da yaygın yetişen zarif dallı büyük bir süs ağacı rock elm n.
doğu kuzey amerika'da yaygın yetişen zarif dallı büyük bir süs ağacı water elm n.
doğu kuzey amerika'da yaygın yetişen zarif dallı büyük bir süs ağacı white elm n.
doğu kuzey amerika'da yaygın yetişen zarif dallı büyük bir süs ağacı american elm (ulmus americana) n.
asya'nın doğusunda yetişen sarı çiçekli zarif bir çalı amur maple (acer ginnala) n.
kuzey yarım küredeki ılıman kuşakta yetişen, kavisli zarif yaprakları ve devekuşu tüyüne benzer sporofilleri olan uzun boylu bir eğrelti otu pteretis struthiopteris n.
kuzey yarım küredeki ılıman kuşakta yetişen, kavisli zarif yaprakları ve devekuşu tüyüne benzer sporofilleri olan uzun boylu bir eğrelti otu shuttlecock fern n.
kuzey yarım küredeki ılıman kuşakta yetişen, kavisli zarif yaprakları ve devekuşu tüyüne benzer sporofilleri olan uzun boylu bir eğrelti otu ostrich fern n.
kuzey yarım küredeki ılıman kuşakta yetişen, kavisli zarif yaprakları ve devekuşu tüyüne benzer sporofilleri olan uzun boylu bir eğrelti otu onoclea struthiopteris n.
kuzey yarım küredeki ılıman kuşakta yetişen, kavisli zarif yaprakları ve devekuşu tüyüne benzer sporofilleri olan uzun boylu bir eğrelti otu matteuccia struthiopteris n.
avrasya'ya özgü zarif gövdeli ve sarı çiçekli çok yıllık tüylü bir bitki buphthalmum salicifolium n.
avrasya'ya özgü zarif gövdeli ve sarı çiçekli çok yıllık tüylü bir bitki woodland oxeye n.
zarif çünkotu globeflower n.
zarif çünkotu globe flower n.
kuzey yarım küredeki ılıman kuşakta yetişen, kavisli zarif yaprakları ve devekuşu tüyüne benzer sporofilleri olan uzun boylu bir eğrelti otu fiddlehead n.
güney florida ve küba'da yetişen uzun, zarif, tüy yapraklı bir palmiye royal palm n.
afrika'nın güneyine özgü zarif bir ağaç seringa n.
zarif bir kırmızı kantaron türü slender centaury n.
Literature
(yazı dili) zarif fine adj.
Linguistics
zarif bir üslubu olan (konuşma veya yazma) concinnate adj.
Art
(oyma eseri) ince ve zarif çizim veya tasarımlarla süslemek detail v.
zarif kontürlerden veya doğal renk geçişlerinden yoksun (sanat eseri) dry adj.
Music
17. ve 18. yüzyılda yapılan zarif, yavaş ve eşli bir dans menuet n.
17. ve 18. yüzyılda yapılan zarif, yavaş ve eşli bir dans minuetto n.
17. ve 18. yüzyılda yapılan zarif, yavaş ve eşli bir dans menuetto n.
mendillerle yapılan zarif bir sicilya halk dansı sicilienne n.
mendillerle yapılan zarif bir sicilya halk dansı siciliana n.
mendillerle yapılan zarif bir sicilya halk dansı siciliano n.
Painting
resimdeki ten rengi tonların zarif temsili morbidezza n.
Theatre
zarif bir şekilde balletically adv.
Archaic
zarif şey delice n.
Slang
çok zarif/havalı snitzy adj.
British Slang
şık veya zarif giyimli kimse nut n.
Star Wars
walisi'nin zarif ve egzotik eserleri walisi's elegant and exotic artifacts n.