dress - Turco Inglés Diccionario
Historia

dress

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "dress" en diccionario turco inglés : 86 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
dress n. giysi
dress n. elbise
dress n. kıyafet
dress v. giymek
dress v. giyinmek
dress v. giydirmek
General
dress n. kılık
dress n. üst
dress n. elbise
dress n. kuşam
dress n. urba
dress n. kadın elbisesi
dress n. redingot
dress n. kıyafet
dress n. üst baş
dress n. giyim
dress n. rop
dress n. kılık kıyafet
dress n. entari
dress n. fistan
dress n. pansuman
dress n. bluz-etek takımı
dress n. ceket-etek takımı
dress v. yaraya pansuman yapmak
dress v. düzenlemek
dress v. toprağı gübrelemek
dress v. gece elbisesi giymek
dress v. süslemek
dress v. pansuman yapmak (yaraya)
dress v. taramak
dress v. yontmak (taş)
dress v. taş yontmak
dress v. temizlemek (tavuk/balık vb'ni)
dress v. gübrelemek
dress v. tabaklamak
dress v. resmi giyinmek
dress v. şekil vermek (saça)
dress v. giydirip kuşatmak
dress v. kuşanmak
dress v. işlemek
dress v. şekil vermek
dress v. pansuman yapmak
dress v. sepilemek (deriyi)
dress v. üstünü giyinmek
dress v. sarmak
dress v. yontmak
dress v. rendelemek
dress v. donatmak
dress v. (yemek) hazırlamak
dress v. hizaya gelmek
dress v. giydirmek (birini)
dress v. (hayvanı) tımar etmek
dress v. (hayvan) yetiştirmek
dress v. (besi hayvanını) kanını akıtıp temizleyerek satışa hazırlamak
dress v. (hayvanı) derisi yüzülüp iç organları çıkarıldıktan sonra tartmak
dress v. (at) uysallaştırıp eğitmek
dress adj. elbiseye ait
dress adj. elbise ile ilgili
dress adj. elbisede kullanılan
dress adj. törene uygun
dress adj. resmi bir etkinliğe uygun
dress adj. tören giysisi olarak giymeye uygun
dress adj. resmi kıyafet olmaya uygun
dress adj. resmi kıyafet gerektiren
dress adj. resmi kıyafete izin veren
Trade/Economic
dress v. (vitrinin) teşhir ürünlerini ilgi çekecek şekilde düzenlemek
Technical
dress n. düzeltme ve parlatma (taş/ahşap)
dress n. değirmen taşı yüzeyindeki oluklar
dress v. (kürklü deriyi) işlemek
dress v. (deriyi) tabaklamak
dress v. (deri, kumaş, çömlek) pürüzsüz görünüm kazandırmak
dress v. (kereste, taş, mücevher) düzeltip pürüzsüz hale getirmek
dress v. (aleti) bileyerek şekillendirmek
dress v. (yarış pistine) kazıyarak yüzey tesviyesi yapmak
Automotive
dress v. rendelemek
dress v. temizlemek
Printing
dress n. gazetenin kurgusu ve baskısı
dress n. süreli yayının kurgusu ve baskısı
Agriculture
dress v. gübrelemek
Fishery
dress v. (olta iğnesini) hazırlamak
dress v. (olta iğnesine) yem takmak
dress v. (yapay yemle) oltayı hazırlamak
Military
dress v. bir hizaya getirmek
Theatre
dress v. (oyuncuları) sahneye göze hoş görünen bir denge yaratacak şekilde yerleştirmek
Ottoman Turkish
dress v. aharlamak
Ornithology
dress n. kuş tüylerinin belirli bir zamandaki görünümü

Significados de "dress" con otros términos en diccionario inglés turco: 444 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
tight dress n. dar elbise
in a dress adj. elbiseli
dress up v. giydirmek
General
dress suit n. frak
dress code n. kıyafet kodu
service dress n. üniforma
dress circle n. birinci balkon
evening dress n. frak
dress shield n. subra
dress pattern n. patron
full dress n. çok resmi toplantılarda giyilen elbise
fancy dress ball n. maskeli balo
full dress n. frak
dress pattern n. elbise kalıbı
clothing and dress n. giyim ve giysi
evening dress n. smokin
dress designer n. modacı
revealing dress n. açık elbise
fancy dress n. maskeli balo elbisesi
dress designer n. stilist
cocktail dress n. kokteyl kıyafeti
maternity dress n. hamile elbisesi
fancy dress ball n. kıyafet balosu
dress rehearsal n. kostümlü prova
bridal dress n. gelinlik
evening dress n. gece elbisesi
dress code n. kıyafet zorunluluğu
woman's dress n. fistan
dress uniform n. merasim üniforması
dress code n. bağlayıcı kıyafet tarzı
dress clothes n. gece elbisesi
dinner dress n. tuvalet
dress fabric n. elbiselik kumaş
battle dress n. üniforma
indoor dress n. ev elbisesi
mourning dress n. matem elbisesi
dress parade n. defile
official dress n. üniforma
dress code n. kıyafet yönetmeliği
morning dress n. jaketatay ve çizgili pantolon
dress accessories n. giysi aksesuarları
full dress n. resmi elbise
decollete dress n. dekolte
dress clothes n. tuvalet
summer dress n. yazlık
dress forms n. giysi formları
clothing and dress measurements n. giyim ve giysi ölçüleri
ceremonial dress n. tören elbisesi
local dress n. yöresel kıyafet
local dress n. geleneksel kıyafet
local dress n. yerel kıyafet
low-cut dress n. dekolte elbise
fancy-dress ball n. maskeli balo
head-dress n. başlık
dress-coat n. frak
fancy dress-ball n. maskeli balo
low-necked dress n. dekolte elbise
fancy-dress party n. kıyafet balosu
low-cut dress n. dekolte
two-piece dress n. döpiyes
evening dress n. tuvalet
morning dress n. frak
dress suit n. kuyruklu ceket
full dress n. kuyruklu ceket
casual dress n. günlük kıyafet
wedding dress n. gelinlik
official dress n. resmi kıyafet
official dress n. resmi elbise
formal dress n. resmi elbise
formal dress n. resmi kıyafet
jingle dress n. çıngırdayan elbise
jingle dress n. zilli dans kıyafeti
low-cut dress n. derin dekolteli elbise
backless dress n. sırtı açık elbise
modest dress n. tesettür
modest dress n. kapalı elbise
evening dress n. gece kıyafeti
night dress n. gece elbisesi
night dress n. gece kıyafeti
dress sense n. giyim anlayışı
sense of dress n. giyim anlayışı
birthday dress n. doğum günü kıyafeti
smart dress n. şık giysi
smart dress n. şık elbise
smart dress n. şık kıyafet
modest dress n. mütevazı elbise
sense of dress n. giyim zevki
dress sense n. giyim zevki
evening dress fashion n. abiye modası
dress shield n. koltukluk
dress shirt n. frak gömleği
full dress n. resmi giysi
formal dress n. resmi giysi
bespoke dress n. ısmarlama elbise
baby dress n. bebek giysisi
baby dress n. bebek elbisesi
dress shop n. kıyafet dükkanı
dress shop n. kıyafet mağazası
dress shop n. giyim mağazası
dress hanger n. elbise askısı
jumper dress n. bluz üzerine giyilen askısız elbise
pinafore dress n. bluz üzerine giyilen askısız elbise
dress-up game n. giysi oyunu
stage dress n. sahne kıyafeti
stage dress n. sahne elbisesi
fashionable dress n. modaya uygun elbise
fashionable dress n. modaya uygun kıyafet
dress rehearsal n. giysi provası
battle dress n. askeri üniforma
civilian dress n. sivil kıyafet
civilian dress n. sivil giysi
court dress n. saray kıyafeti
diving dress n. dalgıç elbisesi
sheath dress n. midi elbise
sheath dress n. dar elbise
sheath dress n. vücudu saran elbise
ball dress n. balo elbisesi
ball dress n. balo giysisi
dress hanger n. elbise askılığı
fancy dress party (british english) n. kıyafet balosu
shirt dress n. gömlek elbise
winter dress n. kışlık elbise
winter dress n. kışlık kıyafet
tie neck dress n. boyundan bağlı elbise
thin dress n. ince elbise
casual dress n. serbest kıyafet
formal dress n. resmi kıyafet/giysi
bling wedding dress n. taşlı gelinlik
dress with spots n. puantiyeli elbise
spotty dress n. puantiyeli elbise
spotted dress n. puantiyeli elbise
dress folding n. elbise katlama
folding dress n. elbise katlama
red dress n. kırmızı elbise
santa dress n. noel baba elbisesi
santa dress n. noel baba kıyafeti
father christmas dress n. noel baba elbisesi
father christmas dress n. noel baba kıyafeti
blue dress n. mavi elbise
spotted dress n. benekli elbise
low-cut back dress n. sırt dekolteli elbise
low-cut back dress n. sırt dekoltesi olan elbise
dress robes n. resmi cüppe
spotty dress n. benekli elbise
spotted dress n. benekli elbise
dress shorts n. bermuda şort
mode of dress n. giyiniş
cocktail dress n. gece elbisesi
cocktail dress n. kokteyl elbisesi
prom dress n. mezuniyet balosu elbisesi
highland dress n. kuzey iskoçya'daki klan üyeleri ve askerlerce giyilen tarihi bir kıyafet
highland dress n. kuzey iskoçya'daki klan üyeleri ve askerlerce giyilen tarihi kıyafetin resmi etkinliklerde giyilen modern versiyonu
gala dress n. gala elbisesi
fancy dress n. kostüm
fancy dress n. etkinlik kıyafeti
dress [obsolete] n. düzeltme
dress [obsolete] n. onarma
dress [obsolete] n. yanlışı giderme
dress blues n. resmi etkinliklerde giyilen üniforma
dress whites n. resmi etkinliklerde giyilen üniforma
dress coat n. frak
dress coat n. kuyruklu ceket
dress coat n. üniforma ceketi
dress rack n. giysilerin teşhir için asıldığı askı
dress-up n. iyi giyinmeyi gerektiren durum
fancy dress [uk] n. kimliği gizleyen giysi
fancy dress n. resmi kıyafet
fancy dress n. gece elbisesi
fancy dress n. abiye
fancy-dress ball n. kıyafet balosu
fancy-dress ball n. kostümlü balo
shirtwaisted dress n. bel kısmı büzgülü eteksiz erkek gömleği
shirtwaisted dress n. gömlek elbise
dress cutter n. makastar
dress up v. resmi giyinmek
dress down v. azarlamak
dress stone v. taş yontmak
dress in civilian clothes v. sivil giyinmek
dress up v. süslemek
dress oneself up v. giyinip kuşanmak
dress up v. farklı göstermek
dress as if it is summer v. baharı başına vurmak
dress lightly v. hafif giyinmek
dress down v. paylamak
dress up v. giyinip kuşanmak
dress up v. giyinip süslenmek
dress the wounds v. yaralarını sarmak
dress somebody down v. fırça çekmek
dress immodestly v. açılıp saçılmak
dress ship v. gemiyi bayraklarla donatmak
dress a wound v. pansuman yapmak
dress in a sexually provocative manner v. açılıp saçılmak
dress in plain clothes v. sivil giyinmek
dress oneself v. üstünü giymek
dress up v. bayramlıklarını giymek
dress oneself v. giyinmek
dress down v. şiddetli azarlamak
dress hurriedly v. aceleyle giyinmek
dress off v. üstünden çıkarmak
dress quickly v. aceleyle giyinmek
dress a wound v. yara sarmak
dress one's wound v. yarasını sarmak
sew dress v. elbise dikmek
dress sporty v. spor giyinmek
cross-dress v. karşı cinsin giydiği elbiseleri giymek
top-dress v. üstünü örtmek (kara parçası için)
top-dress v. giydirmek
dress down the waiter for bringing cold soup v. soğuk çorba getirdiği için garsonu haşlamak
dress up smartly v. şık giyinmek
wear a wedding dress v. gelinlik giymek
rent a wedding dress v. gelinlik kiralamak
dress lightly v. kötü giyinmek
dress lightly v. sade giyinmek
dress plainly v. sade giyinmek
dress badly v. kötü giyinmek
dress well v. iyi/güzel giyinmek
dress one’s leg v. bacağına pansuman yapmak
buy a wedding dress v. gelinlik satın almak
dress up like a superhero v. bir süper kahraman gibi giyinmek
unzip one’s dress v. elbisesinin fermuarını açmak
be late for the dress rehearsal v. elbise provasına gecikmek
be late for the dress rehearsal v. kostümlü provaya gecikmek
lift up her dress v. elbisesini kaldırmak
follow a certain dress code v. belli bir kıyafet kuralına uymak
dress appropriately for the occasion v. ortama/etkinliğe uygun giyinmek
dress oneself up v. donanmak
dress up v. donanmak
dress up like her mom v. annesi gibi giyinmek
dress warmly v. sıkı giyinmek
dress the baby v. bebeği giydirmek
dress casually v. spor giyinmek
dress formally v. resmi giyinmek
wear a formal dress v. resmi giyinmek
dress beautifully v. güzel giyinmek
dress in layers v. kat kat giyinmek
make a dress v. elbise yapmak
window-dress v. bir şeyin yüzeysel olarak çekici görünmesini sağlamak
window-dress v. bir dükkanın vitrinini düzenlemek
dress [dialect] v. dikmek
dress [dialect] v. dikleştirmek
wearing a tight and short dress adj. düttürü
full-dress adj. dört başı mamur
in a dress adj. elbiseli
dress-up adj. resmi kıyafet gerektiren
dress-down adj. gündelik kıyafetle gidilebilen
fancy dress adj. kostümlü (balo)
Phrasals
dress up v. belirli bir etkinliğe uygun giyinmek
dress up v. belirli bir şekilde kendini göstermek
dress up v. aşırı şık giyinmek
dress down v. azarlamak
dress for someone v. birisi için giyinmek
dress up v. çok şık giyinmek
dress up v. giyinip kuşanmak
dress down v. fırça atmak
dress down v. paylamak
dress up v. süslenip püslenmek
dress down v. sıradan/günlük giyinmek
dress for something v. (davet/parti) için giyinmek
dress (up) as (someone or something) v. birisi/bir şey gibi giyinmek
dress (up) as (someone or something) v. birinin/bir şeyin kılığına girmek
dress (up) as (someone or something) v. birini/bir şeyi giydirmek
dress (up) as (someone or something) v. birini/bir şeyi başka bir kılığa sokmak
dress (up) as (someone or something) v. birini/bir şeyi başka birinin/bir şeyin kılığına sokmak
dress (up) as someone or something v. birisi/bir şey gibi giyinmek
dress (up) as someone or something v. birinin/bir şeyin kılığına girmek
dress down v. resmi giyinmemek
dress as v. -in kılığına girmek
dress as v. başka bir kılığa sokmak
dress as v. gibi giyinmek
dress as v. kılığına girmek
dress for (someone) v. (birinin) isteğine göre giyinmek
dress for (someone) v. (birinin) istediği gibi giyinmek
dress for (something) v. (bir şeye) göre giyinmek
dress for (something) v. (bir etkinliğe) uygun giyinmek
dress out v. spor kıyafetlerini giymek
dress out v. bir spor aktivitesine uygun giyinmek
dress out v. giydirmek
dress out v. (yenmesi için öldürülen bir hayvanın) etini parçalamak
dress someone or something up (in something) v. birine/bir şeye (bir şey) giydirmek
dress someone or something up (in something) v. birine/bir şeye (bir şey) giydirip süslemek
dress someone or something up (in something) v. birini/bir şeyi (bir şeyle) süsleyip püslemek
dress someone or something up v. birini/bir şeyi süsleyip püslemek
dress someone or something up v. birini/bir şeyi şık giydirmek
dress someone or something up v. birini/bir şeyi giydirip kuşatmak
dress someone up (as someone or something ) v. birini (biri/bir şey) gibi giydirmek
dress someone up (as someone or something ) v. birini (birinin/bir şeyin) kılığına sokmak
dress out v. (çalışanları, hastaları) hastaneden ayrılmadan önce giydirip hazırlamak
dress up v. (bir şeyi) belirli bir ışık altında göstermek
dress up v. (olayı) abartarak süslemek
Colloquial
dress fitting n. elbise provası
dress-ups n. sahip olunan en güzel kıyafetler
dress-ups n. giyimde aksesuar ve ilave parçalar
find something to dress one’s wound with v. yarasına pansuman yapacak bir şeyler bulmak
look for something to dress one’s wound with v. yarasına pansuman yapacak bir şeyler aramak
look/dress the part v. üstüne oturmak (bir iş/rol)
look/dress the part v. duruma/bulunulan yere uygun giyinmiş olmak
look/dress the part v. bir role/pozisyona uygun görünüme sahip olmak
dress for the slide, not the ride expr. sürüş için değil güvenlik için giyin (motorsiklet kullanıcıları için)
Idioms
casual dress n. gündelik/günlük giysi
casual dress n. rahat kıyafet
casual dress n. serbest giysi
casual dress n. resmî olmayan kıyafet
casual dress n. kıyafet zorunluluğu olmaması
dress up as a ghost v. hayalet kostümü giyinmek
dress for success v. başarı için giyinmek
dress for success v. başarmak için giyinmek
dress for success v. düzgün/şık giyinmek
e boff like a prom dress (in may) v. toz olmak
e boff like a prom dress (in may) v. ortadan kaybolmak
e boff like a prom dress (in may) v. hızla ortamı terk etmek
e boff like a prom dress (in may) v. kaçmak
e boff like a prom dress (in may) v. bir anda/aniden çıkıp gitmek
dress the part v. gerektiği gibi giyinmek
be off like a prom dress (in may) v. kaçıp gitmek
be off like a prom dress (in may) v. hemen gitmek
be off like a prom dress (in may) v. çıkıp gitmek
be off like a prom dress (in may) v. bir yerden aniden ayrılmak
dress one's wound v. birinin yarasını sarmak
dress one's wound v. birinin yarasına pansuman yapmak
dress to kill v. dikkat çekecek şekilde giyinmek
dress to kill v. cicilerini giymek
dress to kill v. süslenip püslenmek
dress to kill v. bayramlıklarını giymek
dress to kill v. baştan çıkarıcı şekilde giyinmek
dress to kill v. giyinip kuşanmak
dress to kill v. şık giyinmek
dress to kill v. çarpıcı kıyafetler giymek
dress up the truth v. bir şeyi olduğundan daha güzel göstermek
dress up the truth v. bir şeyi olduğundan daha çekici göstermek
dress one's droddum [scotland] v. dövmek
dress one's droddum [scotland] v. dayak atmak
off like a prom dress (in may) adj. kaçıp gitmiş
off like a prom dress (in may) adj. hemen gitmiş
off like a prom dress (in may) adj. çıkıp gitmiş
off like a prom dress (in may) adj. toz olmuş
off like a prom dress (in may) adj. bir anda ortadan kaybolmuş/yok olmuş
Speaking
this dress suits you very well expr. bu elbise çok yakışmış sana
this dress suits you very well expr. bu elbise sana çok yakışmış
what happened to your dress? expr. elbisene ne oldu?
you look great in that dress expr. elbisenin içinde şahane görünüyorsun
get yourself a new dress expr. git kendine yeni bir elbise al
why do you dress up like a superhero? expr. neden süper kahraman gibi giyiniyorsun?
dress warmly expr. sıkı giyinin
dress warmly expr. sıkı giyin
I treated myself to a new dress expr. paraya kıyıp kendime yeni bir elbise aldım
do Iook fat in this dress? expr. bu elbisede şişman görünüyor muyum?
Trade/Economic
trade dress n. bir ürüne asıl kimliğini veren sunuluş tarzı
dress-down friday n. iş yerinde takım elbisenin giyilmek zorunda olmadığı cuma günü
official dress n. resmi kıyafet
trade dress n. ticari takdim şekli
Technical
fancy dress n. karnaval giysisi
ladies' dress materials n. kadın giyimi
ladies' dress materials n. kadın konfeksiyonu
dress shield n. subra
dress-stand n. vitrin mankeni
dress out v. çıkarmak
dress out v. gidermek
re-dress v. yeniden giyinmek
Textile
dress hat n. silindir şapka
evening dress n. abiye kıyafet
bandage dress n. bandaj elbise
shift dress n. boydan elbise
loose-fitting dress n. bol elbise
floral dress n. çiçekli elbise
tight-fitting dress n. dar elbise
off-shoulder strapless wedding dress n. düşük omuzlu askısız gelinlik
dress fabric n. elbise kumaşı
dress pattern n. elbise kalıbı
bandage dress n. esnek malzemeden yapılmış vücudu tamamen saran elbise
dress fabric n. elbiselik kumaş
dress pattern n. elbise patronu
dress suit vest n. frak yeleği
dress shirt n. frak gömleği
night dress n. gece kıyafeti
evening dress n. gece elbisesi
night dress n. gece elbisesi
full dress suit n. frak
dress jacket n. frak
ladies' dress materials n. kadın konfeksiyonu
ladies' dress materials n. kadın giyimi
shift dress n. kolsuz elbise
cocktail dress n. kokteyl elbisesi
apron dress n. önlük
dress pattern n. patron
dress form n. prova mankeni
casual dress n. rahat kıyafet
casual dress n. rahat elbise
casual dress n. rahat giysi
sportive dress n. spor elbise
dress pattern n. terzi patronu
evening dress n. tuvalet
summer dress n. yazlık elbise
summer dress n. yazlık kıyafet
sack dress n. omuzdan etek çizgisine düz inen gevşek kemersiz elbise
magazine dress n. baruthanede giyilmek üzere çoğunlukla yünden yapılan ve metal içermeyen kıyafet
lbd (little black dress) n. küçük siyah elbise
maxi dress n. genellikle kolsuz olup ayak bileklerine kadar uzanan günlük kıyafet
morning dress n. evde giyilen bir kadın elbisesi
morning dress n. ev elbisesi (kadın)
button-through dress n. baştan ayağa düğmeli elbise
button-through dress n. belden ayağa düğmeli etek
evening dress n. abiye elbise
coat dress n. ceket elbise
coat dress n. hem elbise hem ceket olabilen giysi
coat dress n. ceket tarzında elbise
column dress n. düz ve dar kesimli elbise
dress goods n. kadın ve kız çocuğu kıyafetlerinde kullanılan kumaşlar
princess dress n. prenses modeli elbise
princess dress n. beli ince, etekleri geniş ve uzun kadın elbisesi
Automotive
transmission dress n. transmisyon kaplaması
motoring dress n. araba paltosu
Transportation
top-dress v. yola mıcır atmak
Marine
dress a ship v. gemiyi bayraklarla donatmak
Medical
surgical wound dress n. cerrahi yara örtüsü
drug reaction with eosinophilia and systemic symptoms (dress) n. eozinofili ve sistemik semptomların eşlik ettiği ilaç reaksiyonu
Gastronomy
dried apricots in thick syrup with cream dress n. kaymaklı kayısı tatlısı
Botanic
side-dress v. gübreyi toprak üzerine serpmek
side-dress v. bitki besinini toprağın içine vermek
side-dress v. (bitki besinini) toprağa serpmek
side-dress v. (toprağı) gübrelemek
Agriculture
top-dress v. (toprağa) gübre atmak
Education
academical dress n. akademik kıyafet
academic dress n. akademik kıyafet
History
rational dress n. eteğin altına giyilen uzun bol pantolon
Military
full-dress uniform n. askeri tören üniforması
battle dress uniform n. eğitim elbisesi
fatigue dress n. iş elbisesi
dress parade n. merasim kıyafetiyle geçit töreni
dress uniform n. merasim kıyafeti
civilian dress n. sivil kıyafet
dress left/right n. sola/sağa bak
mess dress n. tören kıyafeti
battle dress uniform (bdu) n. (abd ordusu) çöl kamuflajlı eğitim elbisesi
fatigue dress n. kışla hizmeti üniforması
dress to the right v. (diğer askerlerle) uyum oluşturmak
dress left/right expr. hizaya gel! komutu
Sport
dress a wound v. pansuman yapmak
Art
dress circle n. birinci balkon
Music
evening dress n. balo giysisi
Theatre
dress rehearsal n. avanprömiyer
dress circle n. birinci balkon
dress rehearsal n. giysi denemesi
Slang
dress rehearsal n. elbise provası
e-dress n. e-mail adresi