sarmak - Turco Inglés Diccionario
Historia

sarmak



Significados de "sarmak" en diccionario inglés turco : 163 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
sarmak wrap v.
sarmak wind v.
sarmak pack v.
General
sarmak swaddle v.
sarmak enlace v.
sarmak bind v.
sarmak involve v.
sarmak set v.
sarmak embrace v.
sarmak fold v.
sarmak do up v.
sarmak tuck up v.
sarmak cincture v.
sarmak coil v.
sarmak incapsulate v.
sarmak infest v.
sarmak wrap up v.
sarmak inclasp v.
sarmak encompass v.
sarmak overgrow v.
sarmak robe v.
sarmak cocoon v.
sarmak gird v.
sarmak whirl v.
sarmak reel up v.
sarmak envelop v.
sarmak encircle v.
sarmak muffle v.
sarmak coat v.
sarmak enclasp v.
sarmak twist v.
sarmak convolute v.
sarmak smother in v.
sarmak intwine v.
sarmak wreathe v.
sarmak clew clue v.
sarmak pervade v.
sarmak wind round v.
sarmak enswathe v.
sarmak lap v.
sarmak inswathe v.
sarmak bundle v.
sarmak twine v.
sarmak intertwine with v.
sarmak roll up v.
sarmak swathe v.
sarmak envelope v.
sarmak coil up v.
sarmak furl v.
sarmak belt v.
sarmak hem about v.
sarmak infold v.
sarmak hem around v.
sarmak hug v.
sarmak spread over v.
sarmak enfold v.
sarmak tuck in v.
sarmak wrap around v.
sarmak intwist v.
sarmak go v.
sarmak invest v.
sarmak compass v.
sarmak fold up v.
sarmak enwrap v.
sarmak beset v.
sarmak grapple v.
sarmak hem in v.
sarmak begird v.
sarmak girt v.
sarmak entwist v.
sarmak environ v.
sarmak inclose v.
sarmak hedge v.
sarmak entwine v.
sarmak cover v.
sarmak clothe v.
sarmak sheet v.
sarmak appeal to v.
sarmak embosom v.
sarmak interest v.
sarmak wrap v.
sarmak roll v.
sarmak surround v.
sarmak imbody v.
sarmak wind up v.
sarmak dress v.
sarmak batch v.
sarmak close in v.
sarmak enroll v.
sarmak enrol v.
sarmak clasp v.
sarmak enclose v.
sarmak pack v.
sarmak weave v.
sarmak ceinture v.
sarmak embay v.
sarmak emboss [obsolete] v.
sarmak embound v.
sarmak embowel [obsolete] v.
sarmak embrace v.
sarmak empacket v.
sarmak engirt [obsolete] v.
sarmak enmuffle v.
sarmak enrol [rare] v.
sarmak enswathe v.
sarmak envolup v.
sarmak upfold v.
sarmak upfurl v.
sarmak uproll v.
sarmak mail [obsolete] v.
sarmak betrap v.
sarmak querl [dialect] v.
sarmak mould v.
sarmak garb v.
sarmak obduce v.
sarmak obsess [obsolete] v.
sarmak clad v.
sarmak guard v.
sarmak row v.
sarmak imply [obsolete] v.
sarmak complect [obsolete] v.
sarmak insphere v.
sarmak circumvolve [obsolete] v.
sarmak compress [obsolete] v.
sarmak ingulf v.
sarmak inlace v.
sarmak innodate [obsolete] v.
sarmak intort v.
sarmak inwrap v.
sarmak coil v.
sarmak convolve [obsolete] v.
sarmak corkscrew v.
sarmak forwrap v.
sarmak soss [dialect] [uk] v.
sarmak squeeze v.
sarmak frame v.
sarmak grip v.
sarmak bound adj.
Phrasals
sarmak knit up v.
sarmak bind up v.
sarmak circle around v.
sarmak wrap up v.
sarmak wind into (something) v.
sarmak twist up v.
sarmak fit around v.
sarmak wipe over v.
Idioms
sarmak take ahold v.
sarmak take hold v.
Technical
sarmak wrap v.
sarmak reel v.
sarmak wrap around v.
sarmak wind v.
sarmak roll v.
sarmak pack v.
sarmak wring v.
Textile
sarmak enlace v.
Medical
sarmak bandage v.
sarmak deligate v.
Tobacco
sarmak threading v.
Military
sarmak surround v.
Archaic
sarmak entrail v.
sarmak upbind v.
sarmak pirl v.

Significados de "sarmak" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
geri sarmak rewind v.
etrafını sarmak surround v.
General
sarmak ya da dolamak için kullanılan ağ caul [obsolete] n.
mısırlıların mumya sarmak için kullandıkları ince dokulu eski bir tür keten kumaş byssus n.
dallarını kafese sarmak trellis v.
ateş bacayı sarmak get out of control v.
çevresini sarmak gird v.
yerine koyup sarmak (kırık bir kemiğin uçlarını) set v.
makaraya sarmak reel up v.
folyo ile sarmak foil v.
etrafını sarmak round v.
tekrar sarmak rewound v.
makaraya sarmak poke fun at somebody v.
merak sarmak develop a passion v.
merak sarmak take something up v.
tekrar sarmak rewind v.
kefene sarmak shroud v.
sargı ile sarmak swathe v.
etrafını sarmak environ v.
birbirine sarmak intertwine v.
bir şeyi sarmak wind something into a ball v.
çepeçevre sarmak surround v.
yarayı sarmak bandage v.
etrafını sarmak ring v.
paket vb'ni sarmak wrap v.
sargı sarmak bandage v.
makaraya sarmak have somebody on v.
kuşak ile sarmak girdle v.
bebeği kundağa sarmak swaddle v.
etrafını sarmak beset v.
battaniyeye sarmak blanket v.
etrafını sarmak entwine v.
etrafını sarmak twine about v.
başına sarmak charge v.
dal budak salıp her yeri sarmak run riot v.
dörtlü sarmak quad v.
parafinli kumaş ile sarmak (genellikle cesedi) cere v.
etrafı sarmak infest v.
makaraya sarmak wind on a reel v.
yaraları sarmak için kullanılan yumuşak bir madde lint v.
makaraya sarmak quill v.
makaraya sarmak take the piss v.
ile sarmak swathe in v.
yaralarını sarmak relieve v.
sigara sarmak roll a cigarette v.
kefene sarmak enshroud v.
etrafını sarmak wreathe v.
kuşakla sarmak girdle v.
etrafını sarmak ring in v.
etrafını sarmak beleaguer v.
makaraya sarmak take the piss out of somebody v.
çevresini sarmak encompass v.
kemer gibi sarmak engird v.
yaralarını sarmak dress the wounds v.
sarmak (paket vb'ni) wrap up v.
havlu sarmak wrap a towel v.
sarmak (yelken/bayrak) furl v.
kundağa sarmak swaddle v.
sarpa sarmak become complicated v.
merak sarmak take up v.
merak sarmak become interested in v.
merak sarmak have a passion for v.
hediye paketine sarmak giftwrap v.
bandaja ya da havluya sarmak inthrall v.
haşere sarmak (insect) to swarm v.
yara sarmak dress a wound v.
yara (ları) sarmak relieve v.
yara sarmak bandage a wound v.
güce sarmak get hard (to do) v.
güce sarmak become difficult v.
merak sarmak develop a passion for v.
merak sarmak develop a great interest in v.
yarasını sarmak relieve v.
yarasını sarmak dress one's wound v.
korku sarmak (fear) grip someone v.
endişe sarmak consternate v.
korku sarmak (fear) haunt someone v.
parmağına sarmak get (something) on the brain v.
sarmak (çimento) tutmak bind v.
çevresini sarmak besiege v.
geri sarmak rewind v.
ağ gibi sarmak reticulate v.
çevresini sarmak enclose v.
çevresini sarmak encircle v.
makaraya sarmak cone v.
kat kat sarmak enfold v.
ses çıkarmayacak bir şekilde örtmek veya sarmak muffle v.
çevresini sarmak mob v.
beze sarmak wrap up in canvas v.
bez vs'ye sarmak wrap up v.
etrafını sarmak surround v.
etrafını sarmak circumvent v.
çevresini sarmak circumvent v.
etrafını sarmak encompass v.
etrafını sarmak encircle v.
bobin sarmak coil up v.
bir şeyi sarmak/örtmek fit around something v.
birini bir şeye sarmak enfold someone in something v.
(sis) evi yoğun bir duman ile sarmak envelop the house in dense vapor v.
halıya sarmak roll up in a carpet v.
üst üste yığıp lastik bantlarla sarmak stack them up and wrap rubber bands around them v.
sımsıkı sarmak cinch v.
bandaj sarmak put on a bandage v.
kaseti geri sarmak run the tape back v.
kaseti geriye sarmak run the tape back v.
tamamen sarmak (alevler vb) engulf v.
merak sarmak dabble v.
geri sarmak redraw v.
(posta pullarını vb.) pakete sarmak reel v.
yeniden sarmak reembrace v.
yeniden sarmak re-embrace v.
belini sarmak (korse) lace v.
(ipliği) makaraya sarmak cheese v.
peçeteyle sarmak napkin v.
olta sineğine ip sarmak dub a fly v.
yeri sarmak cover the ground v.
sarık sarmak turban v.
önlükle sarmak apron v.
etrafını sarmak embound v.
iplikle sarmak yarn v.
hale gibi etrafını sarmak enhalo v.
çepeçevre sarmak enshrine v.
her tarafını sarmak environ v.
etrafına sarmak enwind v.
(soyut bir şeyle) etrafını sarmak enwrap v.
çelenkle sarmak enwreathe v.
etrafını sarmak lap v.
hediye sarmak wrap a gift v.
çevresini sarmak kernel v.
etrafını sarmak begirt [obsolete] v.
etrafını sarmak belay [obsolete] v.
etrafını sarmak belt [rare] v.
kefene sarmak beshroud v.
kadife ile sarmak velure v.
(kaseti, filmi, bandı) geri sarmak wind back v.
(kaseti, filmi, bandı) başa sarmak wind back v.
durmaksızın sarmak windle [dialect] v.
aralıksız bir şekilde sarmak windle [dialect] v.
yelken sarmak hand v.
paket kağıdına sarmak wrapper (up) v.
etrafını sarmak wreath v.
(ip yumağı) sarmak bottom [obsolete] v.
etrafını sarmak hoop v.
yükseltilmiş toprakla sarmak mound v.
yeniden sarmak rewrap v.
etrafına sarmak loop v.
merak sarmak dip v.
(istekleri yerine gelene kadar) binanın etrafını sarmak gherao [india] v.
hareketini kısıtlamak için kağıtlarla sarmak mummify v.
çok sıkı sarmak overgird v.
etrafını sarmak overrun v.
çok sıkı sarmak overwind v.
ikinci ambalaja sarmak overwrap v.
iç ambalaja sarmak overwrap v.
örterek etrafını sarmak immantle v.
etrafını duvarla sarmak immure v.
etrafını sarmak impleach v.
etrafını sarmak imply [obsolete] v.
bandajla sarmak bind up v.
etrafı sarmak infect v.
etrafını sarmak inglobe [obsolete] v.
etrafını sarmak inclip v.
etrafını sarmak inbind v.
hastayı örtüye sarmak pack v.
hastayı çarşafa sarmak pack v.
koruyucu örtü ile sarmak package v.
pamuklara sarmak cotton v.
etrafını sarmak inorb v.
etrafını sarmak inrail v.
birbirine sarmak interloop v.
birbirine sarmak intervolve v.
birbirine sarmak interwind v.
birbirine sarmak interwreathe v.
etrafını sarmak inwind v.
(düşünce, uyku, trans hali) zihinsel olarak sarmak inwrap v.
pazene sarmak flannel v.
(saç tellerini) açıcı veya boyadan izole etmek için folyo parçalarına sarmak foil v.
kat kat sarmak fold v.
folyo ile sarmak foliate v.
şeffaf ambalaj ile sarmak prepackage v.
şeffaf pakete sarmak prepackage v.
etrafını sarmak press v.
atkı, eşarp veya fularla sarmak scarf v.
gevşek şekilde sarmak scarf v.
atkı, eşarp veya fularla sarmak scarph v.
gevşek şekilde sarmak scarph v.
etrafını sarmak siege v.
(kaset, dijital kayıt) ileri sarmak forward v.
kullanmadan önce sarmak prewrap v.
vermeden önce sarmak prewrap v.
ileriye sarmak advance v.
yaralarını sarmak recover v.
(kaset) sarmak run v.
Phrasals
makara ile sarmak reel in v.
iyice/sıkıca sarmak/örtmek tuck something around someone or something v.
birini ya da bir nesneyi bir şeyle sarmak bind someone or something up (in something) v.
(toplarla) sarmak/kuşatmak besiege with (something) v.
(toplarla) sarmak/kuşatmak besiege someone or something with something v.
sıkıca sarmak bundle off v.
iyice sarmak/paketlemek bundle off v.
makaraya almak/sarmak bust on (someone or something) v.
çepeçevre sarmak circle in v.
etrafını sarmak circle in v.
etrafını sarmak close in v.
çevresini sarmak close in v.
(duygular, düşünceler) çepeçevre sarmak close in v.
etrafını sarmak close in on (one) v.
çevresini sarmak close in on (one) v.
(duygular, düşünceler) çepeçevre sarmak close in on (one) v.
(birinin ya da bir şeyin) etrafını sarmak coil around (someone or something) v.
(birinin ya da bir şeyin) etrafını sarmak collect around (someone or something) v.
birinin ya da bir şeyin etrafını sarmak collect around someone or something v.
bir şeyin çevresini sarmak drape over v.
bir şeye sarmak drape in v.
bir şeyin içine sarmak/paketlemek pack something in something v.
çevresini sarmak cluster around v.
çevresini sarmak cluster round v.
etrafını sarmak cluster round v.
etrafını sarmak cluster around v.
ile örtmek/sarmak swathe with v.
makara ile içeriye sarmak reel something in v.
makara ile içeriye sarmak wind something in v.
(dönerek/döndürerek) kendini bir şeyle sarmak roll oneself up in something v.
(bir kimseyi diğerinin) başına sarmak/ musallat etmek inflict someone upon someone v.
(plan) sarpa sarmak bump along v.
(bir duygu/his) yavaş yavaş sarmak/bürümek steal over someone v.
(kuyruğunu vb) (bir dala vb) sarmak coil itself around something v.
(birini/bir şeyi bir şeyle) örtmek/kaplamak/sarmak drape (someone or something) with (something) v.
(bir şeyi) sarmak/kaplamak encase (something) in (something) v.
birini/bir şeyi sarmak encase someone or something in something v.
birinin/bir şeyin çevresini sarmak enclose someone or something (with)in something v.
(kendini/birini/bir şeyi) bir şeye sarmak/sarmalamak envelop (oneself, someone, or something) in (something) v.
birini/bir şeyi bir şeye sarmak envelop someone or something in someone or something v.
bir şeyi bir şeye sarmak shroud something in something v.
bir şeyi bir şeyin içine sarmak shroud something in something v.
(bir şeyi) sarmak/kaplamak enclose (something) (with)in (something) v.
bir şeyle gevşek şekilde sarmak drape (someone or something) in (something) v.
çevresini sarmak lock in v.
birini/bir şeyi birinin başına sarmak stick (one) with (someone or something) v.
birini/bir şeyi birinin başına sarmak stick someone with someone or something v.
başına sarmak stick with v.
bir şeyi birinin başına sarmak stick someone with something v.
(birinin/bir şeyin) etrafına (bir şey) sarmak strap (someone or something) with (something) v.
birinin/bir şeyin etrafını biriyle veya bir şeyle sarmak surround someone or something with someone or something v.
(birini/bir şeyi bir şey) sarmak swamp (someone or something) with (something) v.
(bir şeyle) sarmak bind up with (something) v.
(bir şeyle) birlikte bağlamak/sarmak bind up with (something) v.
bir araya getirip (bir şeyle) sarmak/bağlamak bind up with (something) v.
ile sarmak pack in v.
(bir şeyi bir şeyin) içine sarmak/paketlemek pack (something) into (something or some place) v.
birini/bir şeyi bir şeye sarmak roll someone or something (up) in something v.
birini/bir şeyi bir şeyin içine sarmak roll someone or something (up) in something v.
birini/bir şeyi bir şeyle sarmak roll someone or something (up) in something v.
bir şeyi bir şeye sarmak roll something in something v.
bir şeyi bir şeyin içine sarmak roll something in something v.
bir şeyi bir şeyle sarmak roll something in something v.
(bir şeye) sarmak roll up in (something) v.
(bir şeyin) içine sarmak roll up in (something) v.
(bir şeyle) sarmak roll up in (something) v.
birinin/bir şeyin etrafını bir şeye sarmak wreathe someone or something in something v.
(bir şeyle) sarmak intertwine with (something) v.
'-e sıkıca sarmak nest in v.
içine sıkıca sarmak nest in v.
bir şeyi bir şeye sarmak wind something onto something v.
bir şeyi bir şeyin üstüne sarmak/dolamak wind something onto something v.
bir şeyi bir şeye sarmak wind something on v.
bir şeyi bir şeyin üstüne sarmak/dolamak wind something on v.
başa sarmak (video, ses kaydı) run back v.
geri sarmak (video, ses kaydı) run back v.
bir noktaya geri sarmak run back (something) v.
başa sarmak run back (something) v.
geri sarmak run back (something) v.
birini birinin başına sarmak afflict someone with someone v.
(birini birinin) başına sarmak afflict (one) with (someone) v.
birini birinin başına sarmak afflict someone with someone v.
(birini birinin) başına sarmak afflict (one) with (someone) v.
(bir şeye) geri sarmak back up (to something) v.
geri sarmak back up v.
yarasını sarmak bandage up v.
birinin/bir şeyin yarasını sarmak bandage someone or something up v.
ile sarmak/hücum etmek besiege with v.
-e sarmak bundle into v.
birini (bir şeyle) sıkı sıkı giydirmek/sarmak bundle someone up (in something) v.
sıkı sıkı sarmak bundle up v.
(rakibin) etrafını sarmak box (in) v.
(rakibin) etrafını sarmak box (out) v.
(rakibin) etrafını sarmak box (up) v.
etrafını sarmak hold in v.
(birinin/bir şeyin) çevresini sarmak close around (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) etrafını çevirmek/sarmak close around (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) çevresini sarmak close in around (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) etrafını çevirmek/sarmak close in around (someone or something) v.
çevresini sarmak close around v.
(birinin/bir şeyin) çevresini sarmak close in on (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) etrafını çevirmek/sarmak close in on (someone or something) v.
(birini/bir şeyi bir his) sarmak close in on (someone or something) v.
biriyle/bir şeyle birinin/bir şeyin çevresini sarmak cluster someone or something around someone or something v.
(birinin/bir şeyin) çevresini sarmak cluster around (someone or something) v.
bir şeyi sarmak coil something up v.
bir şeyi halka şeklinde dolamak/sarmak coil something up v.
etrafına sarmak coil around v.
etrafını sarmak coil around v.
etrafını sarmak collect around v.
(birinin/bir şeyin) her yanını sarmak come upon (someone or something) v.
birini pamuklara sarmak cotton up to someone v.
(birini) pamuklara sarmak cotton up to (one) v.
(birini/bir şeyi bir şeye) sarmak cover (someone or something) in (something) v.
birini bir şeye sarmak cover someone in something v.
(bir şeyi) sarmak drape over (something) v.
(bir şeyi) öylesine üstüne sarmak drape (something) over (someone or something) v.
ile örtmek/kaplamak/sarmak drape with v.
-e sarmak encase in v.
çevresini sarmak enclose in v.
(kendini/birini bir şeye) sarmak enfold (oneself or someone) in (something) v.
(bir şeye) sarmak/sarınmak enfold (oneself or someone) in (something) v.
-e sarmak enfold in v.
(bir şeyi) tamamen sarmak engulf in (something) v.
birinin/bir şeyin başına (bir bela) sarmak enmesh someone or something in something v.
çepeçevre sarmak enshrine in v.
(birinin/bir şeyin) başına (bir bela) sarmak ensnare (someone or something) in (something) v.
(birinin/bir şeyin) başına (bir bela) sarmak entangle (someone or something) in (something) v.
(birini/bir şeyi bir şeyle) sarmak entangle (someone or something) with (something) v.
bir şeyi birine/bir şeye sarmak entwine something around someone or something v.
birinin/bir şeyin etrafını bir şeyle sarmak entwine something around someone or something v.
(birinin/bir şeyin) etrafını sarmak entwine around (someone or something) v.
(birine/bir şeye) sarmak/dolamak entwine around (someone or something) v.
-e sarmak envelop in v.
(birini/bir şeyi) sarmak extend over (someone or something) v.
birinin/bir şeyin etrafını çevirmek/sarmak hem someone or something in v.
başına sarmak let in for v.
-in her tarafını sarmak rage through v.
(bir yerin) her tarafını sarmak rage through (something) v.
(tartışma/anlaşmazlık) herkesi sarmak rage through (something) v.
etrafını sarmak ring around v.
etrafını sarmak ring round v.
-e sarmak roll up in v.
-in içine sarmak roll up in v.
ile sarmak roll up in v.
(bir şeyin) her yanını sarmak run through (something) v.
(birini/bir şeyi birinin) başına bela etmek/sarmak saddle (one) with (someone or something) v.
'-e sarmak shroud in v.
atelle sarmak/bağlamak splinter up [old-fashioned] v.
(birini/bir şeyi) sarmak/kaplamak spread over (someone or something) v.
(bir şeyi/bir yeri) sarmak spread to (something, or some place) v.
(bir duygu/his) yavaş yavaş sarmak/bürümek steal over v.
(birinin/bir şeyin) her tarafını sarmak steal over (someone or something) v.
ile etrafını sarmak surround with v.
(birini/bir şeyi bir şeye) sarmak swathe (someone or something) in (something) v.
(birini/bir şeyi bir şeyle) sarmak swathe (someone or something) with (something) v.
(birini/bir şeyi) kaplamak/sarmak sweep over (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) içini bir duygu sarmak/kaplamak sweep over (someone or something) v.
(bir şeye) merak sarmak take up with (something) v.
yaralanan bir yerini bandajla/tıbbi bantla sarmak tape up v.
(birinin/bir şeyin) etrafını sarmak throng around (someone or something) v.
(birini) makaraya sarmak trick on (one) v.
(bir şeyin) etrafına (bir şey) sarmak tuck (something) around (something) v.
(bir şeyi bir şeye) sarmak tuck (something) around (something) v.
etrafına sarmak tuck around v.
'-e sarmak tuck around v.
(birinin/bir şeyin) etrafını sarmak twine around (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) etrafına sarmak twine around (someone or something) v.
etrafını sarmak wall in v.
(birini/bir grubu) bir his kaplamak/sarmak wash over (someone or something) v.
makara ile içeriye sarmak wind in v.
(bir şeyin) içine sarmak/dolamak wind in v.
üstüne sarmak wind on v.
üstüne sarmak wind onto v.
(birini/bir şeyi bir şeye) sarmak wrap (someone or something) in (something) v.
(birini/bir şeyi bir şeyle) sarmak wrap (someone or something) in (something) v.
(birini/bir şeyi bir şeye) sarmak wrap (someone or something) up in (something) v.
(birini/bir şeyi bir şeyle) sarmak wrap (someone or something) up in (something) v.
(birini/bir şeyi bir şeye) sarmak wrap (someone or something) up with (something) v.
(birini/bir şeyi bir şeyle) sarmak wrap (someone or something) up with (something) v.
(birinin/bir şeyin) etrafına sarmak wrap around (someone or something) v.
-e sarmak wrap in v.
ile sarmak wrap in v.
içine sarmak wrap in v.
(birini/bir şeyi bir şeyle) sarmak wreathe (someone or something) with (something) v.
(bir şeyi) sarmak wreathe around (something) v.
(bir şeyin) etrafını sarmak wreathe around (something) v.
(bir şeyin) etrafına sarmak wreathe around (something) v.
-e sarmak wreathe in v.
çevresini sarmak close round v.
Phrases
(bir şeyi) sarmak blanket (someone or something) with (something) v.
Colloquial
sigara sarmak için gerekli sarma kağıdı ve tütün makings n.
makaraya sarmak pull someone's leg v.
makaraya sarmak hoax v.
makaraya sarmak play a joke on v.
(birini) sarmak turn (someone's) crank v.
tütün sarmak roll (one's) own v.
kendi sigarasını sarmak roll (one's) own v.
tütün sarmak roll your own v.
kendi sigarasını sarmak roll your own v.
bir şeyi sarmak do something up v.
sarpa sarmak derail v.
Idioms
pamuklara sarmak wrap somebody up in cotton wool v.
kendini sıcacık sarmak bundle one's self up v.
kollarıyla sarmak/sarmalamak fold (someone) in (one's) arms v.
(bir şeye) sarmak/merak sarmak have the bug v.
(bir şeye) sarmak/merak sarmak be bitten by the bug v.
(bir şeye) sarmak have the bug v.
(bir şeye) merak sarmak have the bug v.
(bir şeye) sarmak be bitten by the bug v.
(bir şeye) merak sarmak be bitten by the bug v.
zamanı geriye sarmak push back the clock v.
zamanı geriye sarmak put back the clock v.
zamanı geriye sarmak set back the clock v.
bir gam/keder havası sarmak cast a pall upon v.
(bir şeye) büyük merak sarmak be on a (subject or activity) kick v.
ateş bacayı sarmak be head over heels in love v.
ateş bacayı sarmak fall over heels in love v.
boka sarmak be up the creek without a paddle v.
boka sarmak be into the toilet v.
başına sarmak/sardırmak/musallat etmek enmesh someone in something v.
boka sarmak be up shit creek v.
boka sarmak be up the creek v.
başına sarmak let someone in for something v.
çevresini sarmak close in around someone v.
işler sarpa sarmak the rot set in v.
kollarıyla sarmak enfold in one's arms v.
sarpa sarmak go off the rails v.
sarpa sarmak be up the creek without a paddle v.
sarpa sarmak the rot set in v.
sarpa sarmak be up shit creek v.
sarpa sarmak be up shit creek without a paddle v.
sarpa sarmak go to pot v.
sarpa sarmak come to a pretty pass v.
sarpa sarmak break bad v.
sarpa sarmak be up the creek v.
sarpa sarmak run off the rails v.
(bir afetten vb sonra) yaralarını sarmak pick up the pieces v.
yaralarını sarmak dust oneself off v.
yaralarını sarmak dust yourself off v.
zor bir işi başına sarmak be thrown in at the deep end v.
yaralarını sarmak lick one's wounds v.
yaraları sarmak bind up wounds v.
(başkasının) başına sarmak wish something on someone v.
zamanı geri sarmak wind back the clock v.
sarmak/merak sarmak be bitten by the bug v.
sarmak/merak sarmak have the bug v.
(bir şey/duygu) her yanını sarmak be devoured by (something) v.
bir şey/duygu her yanını sarmak be devoured by something v.
sarpa sarmak be off the rails v.
boka sarmak be up a creek (without a paddle) v.
sarpa sarmak be up a creek (without a paddle) v.
boka sarmak be up the creek (without a paddle) v.
sarpa sarmak be up the creek (without a paddle) v.
birinin/bir şeyin etrafını sarmak coil (itself) around someone or something v.
birinin yarasını sarmak dress one's wound v.
birini kollarıyla sarmak fold somebody in your arms v.
(bir şey hakkında) bozuk plak gibi başa sarmak go into a song and dance (about something) v.
(bir şey hakkında) sürekli başa sarmak go into a song and dance (about something) v.
(bir şey hakkında) bozuk plak gibi başa sarmak go into the same old song and dance (about something) v.
(bir şey hakkında) sürekli başa sarmak go into the same old song and dance (about something) v.
bir yerin/binanın etrafını sarmak lay siege to something v.
yaralarını sarmak lick wounds v.
(birini) makaraya sarmak play a joke (on one) v.
(birini) makaraya sarmak play a prank (on one) v.
(birini) makaraya sarmak play a trick (on one) v.
makaraya sarmak pull leg v.
kontrolsüzce her yanı sarmak rage uncontrollably v.
(birini/bir şeyi) sarmak take hold of (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) sarmak take ahold of (someone or something) v.
bir yeri sarmak take somewhere by storm v.
(bir şeyi bir şeye) sarmak wind (something) on (something) v.
(bir şeyi bir şeyin) üstüne sarmak/dolamak wind (something) on (something) v.
birini pamuklara sarmak wrap someone in cotton wool v.
yarasını sarmak heal one's wound v.
Speaking
neden her şey boka sarmak zorunda ki? why does everything have to go to shit? expr.
Trade/Economic
(gıda ürününü) satmadan önce sarmak prepack v.
Politics
etrafını sarmak besiege v.
etrafını sarmak blockade v.
Technical
ip sarmak için kullanılan çubuk gibi alet woolder n.
filmi kasede geri sarmak için kullanılan mekanizma rewind n.
duvar kağıdı rulolarını sarmak için makine çalıştıran kimse roller n.
bir halatın uçları gibi birbirine sarmak intertwine v.
birbirine sarmak convolve v.
çevresini sarmak enclose v.
etrafını sarmak surround v.
geri sarmak rewind v.
levende sarmak beam v.
makaraya sarmak reel v.
makara üzerine sarmak spool v.
makaraya sarmak spool v.
kumaş sarmak batch v.
rolik sarmak reel v.
rolik sarmak wind v.
rolik sarmak wind up v.
rolik sarmak batch up v.
top sarmak wind up v.
top sarmak batch up v.
(makarayı) sarmak wind v.
boyundurukla etrafını sarmak wreathe [scotland] v.
(çelik halat) spiral şekilde sarmak close v.
Computer
pencere boyu sarmak scroll by the windowful v.
video veya ses dosyasını ileri/geri sarmak scrub v.
Electric
yeniden sarmak (bobin) re-coil v.
Textile
geçmişte kumaşları sarmak ve korumakta kullanılan parlak bir kumaş tillet n.
(pamuk, yün) kordonları aynı anda çekip kıvırarak ipliğe dönüştürüp masuraya sarmak için kullanılan makine mule-jenny n.
bezi dokuma tezgahı silindirine sarmak pace the web v.