relieve - Turco Inglés Diccionario
Historia

relieve

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "relieve" en diccionario turco inglés : 55 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
relieve v. rahatlatmak
relieve v. yüreğine su serpmek
relieve v. gönlünü ferahlatmak
General
relieve v. teskin etmek
relieve v. yaralarını sarmak
relieve v. sıkıntısını hafifletmek
relieve v. renk katmak
relieve v. teselli vermek
relieve v. sadaka vermek
relieve v. çare bulmak
relieve v. avutmak
relieve v. nöbeti devralmak
relieve v. kabartma yapmak
relieve v. rahatlatmak
relieve v. ferahlatmak
relieve v. yardım yapmak
relieve v. yardım etmek
relieve v. nöbetini devralmak
relieve v. içini rahatlatmak
relieve v. dikkat çekmesini sağlamak
relieve v. yatıştırmak
relieve v. belirginleştirmek
relieve v. yara (ları) sarmak
relieve v. yarasını sarmak
relieve v. içine su serpmek
relieve v. dindirmek
relieve v. (sıkıntıdan/endişeden) kurtarmak
relieve v. (yükü/külfeti) azaltmak
relieve v. (yükü/külfeti) hafifletmek
relieve v. tekdüzelikten kurtarmak
relieve v. renk katmak
relieve v. farklılaştırmak
relieve v. salmak
relieve v. renklendirmek
relieve v. kurtulmak
Colloquial
relieve v. çalmak
relieve v. soymak
relieve v. yoksun bırakmak
relieve v. hırsızlık yapmak
Trade/Economic
relieve v. ibra etmek
Technical
relieve n. boşaltma
relieve n. yükünü alma
relieve v. (kesme takımına) boşluk açısı vermek
relieve v. bağıl devinimde darlığı gidermek
relieve v. açıklık elde etmek için kesme makinesinden küçük bir miktar kesmek
relieve v. azaltmak
relieve v. boşaltmak
relieve v. dindirmek
relieve v. hafifletmek
Automotive
relieve v. basınç düşürmek
relieve v. gaz akışını rahatlatmak
Military
relieve v. kuşatmadan kurtarmak
Baseball
relieve v. maçın sonlarına doğru oyuna girip isabetli atışlar yapmak
Archaic
relieve v. öne çıkarmak
relieve v. etkili hale getirmek

Significados de "relieve" con otros términos en diccionario inglés turco: 78 resultado(s)

Inglés Turco
General
relieve guard v. nöbet değiştirmek
ask someone to relieve from a job v. affını istemek
relieve of duty v. görevden almak
relieve the watch v. nöbetçiyi değiştirmek
relieve oneself of an obligation v. yükümlülükten kurtulmak
relieve one's mind v. rahatlatmak
relieve one's feelings v. içini boşaltmak
relieve of v. kurtarmak
relieve the pain v. ağrıyı dindirmek
relieve one's pain v. ağrısını dindirmek
relieve guard v. nöbeti devralmak
relieve nature v. abdest bozmak
relieve one's burden v. yükünü hafifletmek
relieve the damage v. hasarı gidermek
relieve the burden v. yükü hafiflemek
relieve one's pain v. acısını dindirmek
relieve one's pain v. acıyı hafifletmek
relieve tiredness v. yorgunluğunu atmak
relieve one's grief v. acıyı hafifletmek
relieve tiredness v. yorgunluk atmak
relieve the congestion v. tıkanmayı açmak
relieve one's distress v. acısını hafifletmek
relieve one's tiredness v. yorgunluğunu atmak
relieve ones's pains v. ağrılarını dindirmek
relieve anxiety v. endişe gidermek
relieve oneself v. çiş yapmak
relieve oneself v. işemek
relieve of v. elinden almak
relieve of v. -den kurtarmak
relieve oneself v. tuvalet ihtiyacını gidermek
relieve oneself v. hacet bitirmek
relieve oneself v. (tuvalet) ihtiyaç gidermek
relieve the stress v. stresi dindirmek
relieve the stress v. stresi atmak
relieve the abdominal pain v. karın ağrısını geçirmek
relieve the abdominal pain v. karın ağrısını dindirmek
relieve someone v. birini ferahlatmak
relieve someone v. birini rahatlatmak
relieve oneself v. kendini rahatlatmak
Phrasals
relieve (someone or oneself) of (something) v. (birini/kendini) rahatlatmak
relieve (someone or oneself) of (something) v. (birinin/kendinin) yükünü hafifletmek/almak
relieve (someone or oneself) of (something) v. (birini/kendini) görevden almak
relieve (someone or oneself) of (something) v. (birini/kendini) açığa almak
relieve (someone or oneself) of (something) v. (birini/kendini) görevden uzaklaştırmak
relieve (someone or oneself) of (something) v. birinin bir şeyini çalmak
relieve (someone or oneself) of (something) v. birini soymak
relieve of v. üstünden/sırtından almak
relieve of v. kovmak
relieve of v. işten çıkarmak
relieve of v. çalmak
relieve of v. mahrum bırakmak
relieve of v. soymak
relieve someone of v. birinin (bir şeyini) çalmak/almak
relieve someone of v. birini (bir şeyden/yükten) rahatlatmak/kurtarmak
relieve someone of v. birinin (yükünü) almak/hafifletmek
Colloquial
relieve oneself v. çişini yapmak
relieve oneself v. çişini etmek
relieve oneself v. işemek
relieve oneself v. su dökmek
relieve oneself v. ufak su dökmek
Idioms
relieve you of something v. bir şeyden kurtarmak/azad etmek
relieve one of one's duties v. görevine son vermek
relieve you of something v. elinden (bir şeyini) almak
relieve one of one's duties v. işten atmak
relieve one of one's duties v. işten çıkarmak
relieve one of duties v. görevine son vermek
relieve one of duties v. işten atmak
relieve one of duties v. işten çıkarmak
relieve your feelings v. içini boşaltmak
Speaking
I have to relieve myself expr. tuvalete gitmeliyim
I have to relieve myself expr. tuvaletim geldi
Trade/Economic
relieve the markets v. piyasaları rahatlatmak
relieve from an obligation v. yükümlülükten kurtulmak
Technical
relieve the pressure v. basıncı kaldırmak
Railway
relieve the brake v. fren gevşetmek
Medical
relieve the symptoms v. semptomları hafifletmek
Slang
relieve oneself v. çiş yapmak
relieve oneself v. işemek