Historia

en iyisi...

Significados de "en iyisi..." en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Speaking
1	Speaking	en iyisi...	it's best if... expr.

Significados de "en iyisi..." con otros términos en diccionario inglés turco: 215 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	en iyisi	the best (of something) n.
General
2	General	en iyisi	cream of the crop n.
3	General	en iyisi	the very best n.
4	General	en iyisi	best n.
5	General	en iyisi	cream n.
6	General	en iyisi	the best bet n.
7	General	en iyisi	topflighter n.
8	General	en iyisi	flagship n.
9	General	en iyisi	the best n.
10	General	en iyisi	the finest n.
11	General	en iyisi	plum n.
12	General	döneminin en iyisi	the best of its period n.
13	General	döneminin en iyisi	the best of its era n.
14	General	çağının en iyisi	the best of its age n.
15	General	türünün en iyisi	best of breed n.
16	General	en iyinin iyisi	the best of the best n.
17	General	sınıfının en iyisi	the best in its class n.
18	General	son zamanların en iyisi	the best of recent times n.
19	General	türünün en iyisi olan şey	caviar n.
20	General	türünün en iyisi olan şey	aristocrat n.
21	General	yapılabileceklerin en iyisi	best n.
22	General	elden gelenin en iyisi	best n.
23	General	türünün en iyisi	magnifico n.
24	General	en iyisi	damnedest n.
25	General	en iyisi	damnd·est n.
26	General	en iyisi olma	optimism n.
27	General	en iyisi olma	optimity n.
28	General	elden gelenin en iyisi	devoir [obsolete] n.
29	General	türünün en iyisi	pearl n.
30	General	elinden gelenin en iyisi	possible n.
31	General	en iyisi	darnedest n.
32	General	en iyisi	darndest n.
33	General	grup veya sınıfın en iyisi	pride n.
34	General	grubun en iyisi	prime n.
35	General	en iyisi	prime n.
36	General	türünün en iyisi kabul edilen şey	rolls-royce n.
37	General	türünün en iyisi	sugarplum n.
38	General	alanının en iyisi	superlative n.
39	General	elinden gelenin en iyisi	full adj.
40	General	en iyisi	honey adj.
41	General	en iyisi	arch adj.
42	General	döneminin en iyisi	best of its period adj.
43	General	türünün en iyisi	best of its kind adj.
44	General	döneminin en iyisi	best of its era adj.
45	General	sınıfın en iyisi	best in class adj.
46	General	çağının en iyisi	best of its era adj.
47	General	en iyisi	champion adj.
48	General	sınıfının en iyisi	top of the range adj.
49	General	türünün en iyisi	par excellence adj.
50	General	türünün en iyisi	tophole [brit] adj.
51	General	türünün en iyisi olan	marvelous adj.
52	General	mevcudun en iyisi	ideal adj.
53	General	türünün en iyisi	ideal adj.
54	General	en iyisi olan	good adj.
55	General	en iyisi	pick adj.
56	General	türünün en iyisi olan	first-class adj.
57	General	en iyisi	extra adv.
58	General	hepsinin içinde en iyisi	best of all adv.
59	General	en iyisi	best of all adv.
60	General	alanının en iyisi anlamına gelen bir ön ek	super- pref.
61	General	maçın en iyisi	bim (best in match) abrev.
62	General	gösterinin en iyisi	bis (best in show) abrev.
Phrasals
63	Phrasals	en iyisi	pick of n.
Phrases
64	Phrases	bu makine işlevsel olarak en iyisi	this machine is functionally top n.
65	Phrases	mümkün dünyaların en iyisi	the best of all possible worlds expr.
66	Phrases	özellikleri açısından dünyanın/piyasanın en iyisi/mükemmeli	best of all worlds expr.
67	Phrases	tüm dünyada/piyasada bulabileceğinin en iyisi/mükemmeli	best of all worlds expr.
68	Phrases	en iyisi	better still expr.
69	Phrases	şu ana kadar en iyisi	the best-so-far expr.
70	Phrases	en iyisi	as good as it gets expr.
71	Phrases	olabileceğin en iyisi	as good as it gets expr.
Proverb
72	Proverb	pot kırmamak için en iyisi susmak	a closed mouth gathers no feet
73	Proverb	boş boş konuşmaktansa en iyisi susmak	a shut mouth catches no flies
74	Proverb	gaf yapmamak için en iyisi susmak	a closed mouth gathers no feet
75	Proverb	çam devirmemek için en iyisi susmak	a closed mouth gathers no feet
76	Proverb	bir şey seni mutsuz kılıyorsa en iyisi onu hiç bilmemek gerekir	where ignorance is bliss, 'tis folly to be wise
77	Proverb	pot kırmamak için en iyisi susmak	a closed mouth gathers no feet
78	Proverb	boş boş konuşmaktansa/pot kırmaktansa en iyisi susmak	a fly will not get into a closed mouth
Colloquial
79	Colloquial	en iyisi	better yet n.
80	Colloquial	bir şeyin en iyisi	honey of a something n.
81	Colloquial	en iyisi	berries n.
82	Colloquial	en iyisi	the berries n.
83	Colloquial	bir alanın en iyisi	ringer [australia] n.
84	Colloquial	sınıfının en iyisi olan şey	dandy n.
85	Colloquial	en iyisi	mother of n.
86	Colloquial	en iyisi	your best bet n.
87	Colloquial	en iyisi (bir şeyi yapması) olmak	had (just) as soon (do something) v.
88	Colloquial	en iyisi (bir şeyi yapması) olmak	would (just) as soon do something v.
89	Colloquial	en iyisi/iyi olmak	rule ok v.
90	Colloquial	en iyisi yapmak	best do v.
91	Colloquial	en iyisi (bir şeyi) yapması olmak	had as soon do v.
92	Colloquial	en iyisi	second to none adj.
93	Colloquial	türünün en iyisi	of the first order adj.
94	Colloquial	türünün en iyisi	of the first magnitude adj.
95	Colloquial	türünün en iyisi	best of its kind adj.
96	Colloquial	tüm zamanların en iyisi	greatest of all time adj.
97	Colloquial	en iyisi hiç söylememek/anlatmamak	better left unsaid expr.
98	Colloquial	en iyisi hiç konuşmamak	better left unsaid expr.
99	Colloquial	hayal edebileceğinin/bulabileceğinin en iyisi	of your dreams expr.
100	Colloquial	en iyisi (bir şeyi yapmam) olmak	I'd (just) as soon (as) do something expr.
101	Colloquial	tüm zamanların en iyisi	goat (greatest of all time) expr.
102	Colloquial	elinden gelenin en iyisi	as best one can expr.
103	Colloquial	içlerindeki en iyisi	best of the bunch expr.
104	Colloquial	aralarındaki en iyisi	best of the bunch expr.
105	Colloquial	al, geliştir, en iyisi ol	eee (embrace, extend, and extinguish) expr.
106	Colloquial	al, geliştir, en iyisi ol	embrace, extend, and extinguish expr.
Idioms
107	Idioms	benzeri şeylerin en iyisi	the mother of all n.
108	Idioms	en iyisi	the ultimate in n.
109	Idioms	en iyisi	a good bet n.
110	Idioms	en iyisi	a safe bet n.
111	Idioms	bir grubun en iyisi	best thing since sliced bread n.
112	Idioms	bir topluluğun en iyisi	pick of the litter n.
113	Idioms	en iyisi	top of the heap n.
114	Idioms	en iyilerin en iyisi	the cream of the crop n.
115	Idioms	en iyilerin en iyisi	the best of the best n.
116	Idioms	en iyisi	the pick of something n.
117	Idioms	en iyisi	the cream of the crop n.
118	Idioms	en iyisi	the top of the line n.
119	Idioms	en iyisi	the best of the best n.
120	Idioms	grubun en iyisi	pick of the litter n.
121	Idioms	olabilecek en iyisi	top-flight n.
122	Idioms	olanların/eldekilerin en iyisi	pick of the litter n.
123	Idioms	şimdiye kadar görünenler arasında en iyisi	best thing since sliced bread n.
124	Idioms	şimdiye kadar yapılanların en iyisi	greatest thing since indoor plumbing n.
125	Idioms	(bir grubun) en iyisi	the pick of the bunch n.
126	Idioms	(bir grubun) en iyisi veya değerlisi	the jewel in the crown n.
127	Idioms	(içlerinden) en iyisi	the best of the lot n.
128	Idioms	en iyisi	crown jewel n.
129	Idioms	türünün en iyisi	the only show in town n.
130	Idioms	(bir şeyin) en iyisi olarak bilinen kişi	the uncrowned king of (something) n.
131	Idioms	(bir şeyin) en iyisi olarak bilinen kişi	the uncrowned queen of (something) n.
132	Idioms	(bir şeyin) yaygın olarak en iyisi/etkileyicisi olarak kabul edilen kimse	the uncrowned king/queen of (something) n.
133	Idioms	(bir şeyin) en iyisi	the mother of all (something) n.
134	Idioms	(bir şeyin) en iyisi	the father of all (something) n.
135	Idioms	(birinin) elinden gelenin en iyisi	(one's) best foot forward n.
136	Idioms	(birinin) yapabileceğinin en iyisi	(one's) best foot forward n.
137	Idioms	(birinin) elinden gelenin en iyisi	(one's) best shot n.
138	Idioms	(birinin) yapabileceğinin en iyisi	(one's) best shot n.
139	Idioms	(birinin) elinden gelenin en iyisi	(one's) level best n.
140	Idioms	(birinin) yapabileceğinin en iyisi	(one's) level best n.
141	Idioms	(bir şeyin) en iyisi	an ace n.
142	Idioms	elinden gelenin en iyisi	an all-out effort n.
143	Idioms	(bir şeyin) en iyisi	an ace n.
144	Idioms	elinden gelenin en iyisi	an all-out effort n.
145	Idioms	aralarında en iyisi	flower of the flock n.
146	Idioms	aralarında en iyisi/iyileri	the flower of n.
147	Idioms	şimdiye kadar yapılanların en iyisi	the greatest thing since indoor plumbing n.
148	Idioms	bir şeyin en iyisi	the mother of something n.
149	Idioms	en iyisi	the uncrowned king/queen n.
150	Idioms	her şeyin en iyisi ile geçinmek	live on the fat of the land v.
151	Idioms	bir şeyin/konunun en iyisi olmak	be the living end v.
152	Idioms	(bir şeyin) en iyisi olarak bilinen kişi (olmak)	(be) the uncrowned king/queen (of something) v.
153	Idioms	(bir şeyin) yaygın olarak en iyisi/etkileyicisi olarak kabul edilen kimse olmak	be the uncrowned king/queen (of something) v.
154	Idioms	en iyisi bir şey yapmak	(had) best do something v.
155	Idioms	en iyisi olmak	be second to none v.
156	Idioms	en iyisi olmak	be without equal v.
157	Idioms	en iyisi olmak	have no equal v.
158	Idioms	en iyisi olmak için uğraşmak	go for (the) gold v.
159	Idioms	en iyisi olmaya çabalamak	go for (the) gold v.
160	Idioms	dünyaya gelmiş/ayak basmış kişiler arasında en iyisi/yeteneklisi vs.	as ever trod shoe-leather adj.
161	Idioms	en iyisi	number one expr.
162	Idioms	bu fiyata en iyisi bu	dollar for dollar expr.
163	Idioms	en iyisi	at the best expr.
164	Idioms	en iyisi	at best expr.
165	Idioms	şimdiye kadar yapılanların en iyisi	the greatest thing since sliced bread expr.
166	Idioms	türünün en iyisi	best one of its kind expr.
167	Idioms	türünün en iyisi	the only game in town expr.
168	Idioms	türünün en iyisi	in a class by itself expr.
169	Idioms	en iyisi	in a league of one's own expr.
170	Idioms	en iyisi	in a league of its own expr.
171	Idioms	mümkün dünyaların en iyisi	the best of all possible worlds expr.
172	Idioms	içlerinden en iyisi	best of all worlds expr.
173	Idioms	en iyisi	pick of something expr.
174	Idioms	olabileceğin en iyisi	the best of all possible worlds expr.
175	Idioms	mümkün dünyaların en iyisi	the best of all possible worlds expr.
176	Idioms	mümkün dünyaların en iyisi	the best of all possible worlds expr.
177	Idioms	tüm zamanların en iyisi	goat (greatest of all time) expr.
178	Idioms	türünün en iyisi	in a class by (oneself) expr.
179	Idioms	türünün en iyisi	in a class of its own expr.
180	Idioms	türünün en iyisi	in a class of one's own expr.
181	Idioms	türünün en iyisi	in a league of its own expr.
182	Idioms	türünün en iyisi	in a league of one's own expr.
183	Idioms	(bir şey) içinde en iyisi/iyileri	the flower of (something) expr.
184	Idioms	olabilecek en iyisi	as good as they come expr.
Speaking
185	Speaking	bulabileceğinin en iyisi bu muydu?	is this the best you can do? expr.
186	Speaking	ben hazırlanayım en iyisi	I'd better get ready expr.
187	Speaking	en iyisi böyle	this way is the best expr.
188	Speaking	en iyisi şudur	it seems best expr.
189	Speaking	en iyisi	you know what'd be best expr.
190	Speaking	en iyisi böyle	this is the best possible way expr.
191	Speaking	en iyisi böyle	this is the best way expr.
192	Speaking	en kolay yol her zaman en iyisi değildir	the easiest way isn't always the best expr.
193	Speaking	hangisi en iyisi?	which is the best? expr.
194	Speaking	yapabileceğinin en iyisi bu mu?	is that the best you can do? expr.
195	Speaking	yapabileceğimin en iyisi bu	that is the best that I can do expr.
Trade/Economic
196	Trade/Economic	olası çözümler içinde en iyisi	optimal solution n.
197	Trade/Economic	sektörünün en iyisi	best-in-industry n.
198	Trade/Economic	en iyisi	first rate adj.
Politics
199	Politics	gönülden geçen aday yerine kazanma şansı en yüksek olan kötünün iyisi adaya oy verme	strategic voting n.
200	Politics	gönülden geçen aday yerine kazanma şansı en yüksek olan kötünün iyisi adaya oy verme	strategic voting n.
Computer
201	Computer	gösterinin en iyisi	best of show n.
202	Computer	kullanılabilen en iyisi	best available n.
203	Computer	olabileceğin en iyisi	best possible n.
Telecom
204	Telecom	elden gelenin en iyisi	best effort n.
Agriculture
205	Agriculture	türünün en iyisi olan, yüksek şeker içerikli sulu saplı şeker kamışı	noble cane n.
Religious
206	Religious	olası dünyaların içinde en iyisi olmasa da dünyanın iyi olduğu doktrini	bonism n.
Philosophy
207	Philosophy	leibniz'in yaşadığımız dünyanın muhtemel dünyalar arasında en iyisi olduğunu ileri sürdüğü öğretisi	optimism n.
208	Philosophy	leibniz'in yaşadığımız dünyanın muhtemel dünyalar arasında en iyisi olduğunu ileri sürdüğü öğretisini benimsemiş kimse	optimist n.
Abbreviation
209	Abbreviation	grubun en iyisi	big (best in group) abrev.
Slang
210	Slang	en iyisi	end n.
211	Slang	en iyisi/sağlamı	it rules (it rulez) expr.
212	Slang	en iyisi	bestest expr.
213	Slang	en iyisi	the end expr.
214	Slang	en iyisi	the shit exclam.
Modern Slang
215	Modern Slang	en iyisi	goated adj.