fight - Turco Inglés Diccionario
Historia

fight

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "fight" en diccionario turco inglés : 46 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
fight n. mücadele
fight n. kavga
fight n. dövüş
fight v. dövüşmek
fight v. kavga etmek
fight v. savaşmak
General
fight n. anlaşmazlık
fight n. uğraş
fight n. kavga
fight n. savaşım
fight n. dalaşma
fight n. çarpışma
fight n. savaş
fight n. cidal
fight n. çekişme
fight n. dalaş
fight n. muharebe
fight n. uğraşma
fight n. karşılaşma
fight n. dövüş
fight n. sözlü anlaşmazlık
fight v. boğuşmak
fight v. mücadele etmek
fight v. kavga etmek
fight v. kapışmak
fight v. savaş vermek
fight v. savaşmak
fight v. cenk etmek
fight v. savunmak
fight v. çarpışmak
fight v. dövüştürmek
fight v. uğraşmak
fight v. dövüşmek
fight v. cenkleşmek
fight v. cenkleşmek
fight v. sertçe halletmek
fight v. katı muamele etmek
fight v. sertçe yönetmek
fight v. anormal derecede zorlaşmak
fight v. (kontrolden çıkan yangını) söndürmeye çalışmak
Irregular Verb
fight v. fought - fought
Religious
fight v. (selamet ordusu üyesi) kötülüğe karşı ve tanrı için saldırganca savaşmak
Sport
fight n. boks maçı
fight v. müsabaka dövüşü yapmak
fight v. maça çıkmak
fight v. dövüşte yer almak

Significados de "fight" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
fight off v. defetmek
General
free fight n. meydan kavgası
pillow fight n. yastık savaşı
fight for bread n. ekmek kavgası
cat and dog fight n. kedi köpek kavgası
fight against human trafficking n. insan kaçakçılığıyla mücadele
sham fight n. danışıklı dövüş
right-of-way fight n. yol verme kavgası
road rage fight n. yol verdin yol vermedin kavgası
fight against corruption n. yolsuzlukla mücadele
fight disease n. hastalıkla mücadele
a knock-down drag-out fight n. şiddetli ağız kavgası
a knock-down drag-out fight n. meydan kavgası
labor struggle-fight n. iş mücadelesi
fight or flight n. savaş ya da kaç
knife fight n. bıçak düellosu
fight broke out n. çıkan kavga
knife fight n. bıçaklı kavga
accidental killing of a person in a fight n. (bir kavga sırasında) kazara adam öldürme
fight with stones and sticks n. taşlı sopalı kavga
fight with stones and rods n. taşlı sopalı kavga
challenge to fight n. düelloya davet etme
fight to death n. ölümüne savaş
fight to death n. ölümüne dövüş
fight or flight n. savaş ya da sıvış
fight or flight n. savaş veya kaç
knife fight n. bıçaklı dövüş
space fight n. uzay savaşı
fight against the crime n. suçla mücadele
meat cleaver fight n. satırlı kavga
fight for life n. yaşam kavgası
bar room fight n. bar kavgası
bar fight n. bar kavgası
serious fight n. ciddi kavga
egg fight n. yumurta tokuşturma oyunu
egg fight n. yumurta tokuşturma
big fight n. büyük kavga
snowball fight n. kartopu savaşı
cock fight n. horoz dövüşü
fight against addiction n. bağımlılıkla mücadele
gladiator fight n. gladyatör dövüşü
a big fight n. büyük bir kavga
fair fight n. adil dövüş
the fight for independence n. bağımsızlık mücadelesi
fight for freedom n. özgürlük mücadelesi
fight for freedom n. özgürlük kavgası
water fight n. su savaşı
chicken-fight n. (bir kimsenin omuzlarında yapılan) horoz dövüşü
husband and wife fight n. karı koca tartışması
husband and wife fight n. karı koca kavgası
gang fight n. çete kavgası
running fight n. düşmanın sürekli takip edildiği kavga
running fight n. sonuca bağlanmayan kavga
pillow fight n. danışıklı dövüş
pillow fight n. önemsiz tartışma
sword fight n. kılıç dövüşü
sword fight n. kılıç savaşı
sword fight n. kılıç dövüşü
fight back n. direnme
fight back n. karşı koyma
fight back n. karşı saldırı
fight-off n. beraberliği bozmak veya şampiyonu belirlemek için yapılan müsabaka dövüşü
fight with v. uğraşmak
break up the fight v. kavga ayırmak
fight something v. savaşmak
fight a battle v. mücadele etmek
fight verbally v. ağız kavgası yapmak
fight against difficulties v. zorluklarla mücadele etmek
fight against v. savaşmak
wage a fight v. savaşmak
break up the fight v. kavga (edenleri) ayırmak
fight back v. direnmek
fight back v. karşı koymak
pick a fight v. kavga çıkarmak
fight for v. uğruna mücadele etmek
fight one's way v. çırpınıp durmak
fight off v. püskürtmek
fight a duel v. düello yapmak
break up the fight v. kavga edenleri ayırmak
fight each other v. vuruşmak
fight a battle v. savaşmak
have a fight v. dövüşmek
give up the fight v. abandone olmak
put up a fight v. mücadele etmek
take place for an armed fight v. çatışma çıkmak
cause to fight with one another v. dövüştürmek
fight for v. uğruna savaşmak
pick a fight v. çıngar çıkarmak
fight for one's life v. can derdine düşmek
fight against difficulties v. zorluklara göğüs germek
a fight for life v. yaşam savaşı vermek
fight against terrorism v. terörizmle mücadele etmek
fight against terrorism v. terörle mücadele etmek
fight against racism v. ırkçılıkla mücadele etmek
fight for one's custody v. velayetini istemek
begin to fight v. savaş açmak
fight a war v. savaş yapmak
fight off the infection v. enfeksiyon gidermek
fight to survive v. yaşam savaşı vermek
fight for one's life v. yaşam savaşı vermek
fight off v. mücadele etmek
fight one's way through the crowd v. itiş kakış ilerlemek
fight one's way through the crowd v. kalabalığı yararak ilerlemek
fight one's way through the crowd v. kalabalıkta zorlukla hareket etmek
turn into a fight v. kavgaya dönüşmek
turn into a fight with stones and sticks v. taşlı sopalı kavgaya dönüşmek
get mixed up in a fight v. bir kavgaya karışmak
get involved in a fight v. bir kavgaya karışmak
fight to death v. ölümüne dövüşmek
fight to death v. ölümüne savaşmak
fight over v. için kavga etmek
put up a good fight v. iyi bir mücadele sergilemek
fight fire with fire v. ateşe ateşle karşılık vermek
fight over a girl v. kız için kavga etmek
fight for something v. kavga vermek
fight for something v. bir şey için kavga etmek
fight the global crisis v. küresel krizle mücadele etmek
fight against the global crisis v. küresel krizle mücadele etmek
fight for survival v. var olma mücadelesi vermek
fight the crime v. suçla mücadele etmek
fight back at someone v. birine karşı kendini savunmak
erupt into a terrible fight v. korkunç bir kavgaya dönüşmek
get in a bar fight v. bir bar kavgasına karışmak
fight in the trenches v. siperlerde savaşmak
get into a fight v. bir kavgaya karışmak
fight the communists v. komünistlerle savaşmak
put up a fight v. (kurtulmak için) boğuşmak
fight for their lives v. hayatları için savaşmak
fight injustice v. haksızlıkla savaşmak
fight the injustice v. adaletsizlikle savaşmak
fight injustice v. adaletsizlikle savaşmak
fight the injustice v. haksızlıkla savaşmak
be involved in a bar fight v. bir bar kavgasına karışmak
get involved in a bar fight v. bir bar kavgasına karışmak
turn into a physical fight v. kavgaya dönüşmek
be involved in a fight v. kavgaya karışmak
get in a fight v. kavgaya karışmak
fight cancer v. kanserle savaşmak
break up a dog fight v. kavga eden köpekleri ayırmak
put up a fight v. mücadele vermek
break up the fight v. kavgayı ayırmak
fight crime v. suçla savaşmak
have a snowball fight v. kar topu oynamak
fight against ignorance v. cehaletle savaşmak
fight at barriers v. kum torbasını dövmek
fight shy v. kaçak dövüşmek
fight at barriers v. güvenlik engelini döverek idman yapmak
fight shy v. yüz yüze hesaplaşmaktan kaçınmak
fight crime v. suçla mücadele etmek
fight illnesses v. hastalıklarla dövüşmek
fight illnesses v. hastalıklarla mücadele etmek
spoiling for a fight adj. kavgacı
Phrasals
fight it out v. kesin bir sonuç alana kadar kavga etmek
fight it out v. kesin bir sonuç alana kadar tartışmak
fight about (someone or something) v. (biri veya bir konu hakkında) kavga etmek
fight about (someone or something) v. (biri veya bir konu hakkında) tartışmak
fight about (someone or something) v. (biri veya bir konu hakkında) münakaşa etmek
fight about (someone or something) v. (biri veya bir konu hakkında) sürtüşmek/bozuşmak
fight about (someone or something) v. (biri veya bir konu hakkında) anlaşamamak
fight (with) someone or something about (someone or something) v. (biri veya bir konu hakkında) kavga etmek
fight (with) someone or something about (someone or something) v. (biri veya bir konu hakkında) tartışmak
fight (with) someone or something about (someone or something) v. (biri veya bir konu hakkında) münakaşa etmek
fight (with) someone or something about (someone or something) v. (biri veya bir konu hakkında) sürtüşmek/bozuşmak
fight on v. kavga etmeye devam etmek
fight over someone v. uğruna kavga etmek
fight about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında anlaşmazlığa düşmek
fight about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında anlaşmazlık yaşamak
fight (with) someone or something about (someone or something) v. (biriyle bir şey/biri) hakkında anlaşmazlığa düşmek
fight (with) someone or something about (someone or something) v. (biriyle bir şey/biri) hakkında anlaşmazlık yaşamak
fight about someone or something v. biri/bir şey hakkında anlaşmazlığa düşmek
fight about someone or something v. biri/bir şey hakkında anlaşmazlık yaşamak
fight about someone or something v. biri/bir şey hakkında kavga etmek
fight about someone or something v. biri/bir şey hakkında tartışmak
fight about someone or something v. biri/bir şey hakkında münakaşa etmek
fight about someone or something v. biri/bir şey hakkında sürtüşmek
fight about someone or something v. biri bir şey hakkında bozuşmak, biri/bir şey hakkında anlaşamamak
fight (something) through v. (bir şeyin, kanunun, mevzuatın) geçmesi için uğraşmak
fight (something) through v. (bir şeyin, kanunun, mevzuatın) geçmesi için savaş vermek
fight (something) through v. (bir şeyi, kanunu, mevzuatı) hızla geçirmeye çalışmak
fight (something) through v. (bir şeyi, kanunu, mevzuatı) paldır küldür geçirmeye uğraşmak
fight (something) through v. (bir şeyi, kanunu, mevzuatı) alelacele geçirmeye çalışmak
fight (something) through v. (bir şeyi, kanunu, mevzuatı) apar topar geçirmeye çalışmak
fight (something) through v. (bir şeyi, kanunu, mevzuatı) yangından mal kaçırır gibi geçirmeye çalışmak
fight among themselves v. aralarında kavga etmek
fight among themselves v. aralarında tartışmak
fight among themselves v. aralarında atışmak
fight among themselves v. aralarında münakaşa etmek
fight amongst v. karşılıklı tartışmak
fight amongst v. aralarında dalaşmak
fight amongst v. aralarında tartışmak
fight amongst v. karşılıklı ağız dalaşı yapmak
fight amongst v. aralarında didişmek
fight among v. karşılıklı tartışmak
fight among v. aralarında dalaşmak
fight among v. aralarında tartışmak
fight among v. karşılıklı ağız dalaşı yapmak
fight among v. aralarında didişmek
fight with (someone or an animal) over (someone or something) v. (biri/bir şey) için (biriyle/bir hayvanla) mücadele etmek
fight with (someone or an animal) over (someone or something) v. (biri/bir şey) için (biriyle/bir hayvanla) kavga etmek
fight with (someone or an animal) over (someone or something) v. (biri/bir şey) için (biriyle/bir hayvanla) dövüşmek
fight with (someone or an animal) over (someone or something) v. (biri/bir şey) için (biriyle/bir hayvanla) kapışmak
fight (one's way) through v. itiş kakış ilerlemek
fight (one's way) through v. zorlukla hareket etmek
fight (one's way) through v. (kalabalığı) yararak ilerlemek
fight (one's way) through v. (engelleri) aşmak
fight (one's way) through v. üstesinden gelmek
fight (one's way) through v. atlatmak
fight (one's way) through v. mücadele etmek
fight something through (something) v. (bir şeyin, kanunun, mevzuatın) geçmesi için savaş vermek
fight something through (something) v. bir şeyin (bir şeyden) geçmesi için uğraşmak
fight (one's) way back to (something or some place) v. (bir şeye/yere) itiş kakış geri dönmeye çalışmak
fight (one's) way back to (something or some place) v. (bir şeye/yere kalabalığı) yararak geri dönmeye çalışmak
fight (one's) way back to (something or some place) v. (bir duruma/konuma) geri dönmeye çalışmak
fight back (at someone or something) v. (birine/bir şeye) karşı kendini savunmak
fight back (at someone or something) v. (birine/bir şeye) karşı koymak
fight back (at someone or something) v. (birine/bir şeye) karşı direnmek
fight about v. hakkında kavga etmek
fight about v. hakkında tartışmak
fight about v. hakkında münakaşa etmek
fight about v. hakkında sürtüşmek/bozuşmak
fight about v. hakkında anlaşamamak
fight about v. hakkında kavga etmek
fight against (someone or something) v. (birine/bir şeye) karşı savaşmak
fight against (someone or something) v. (birine/bir şeye) karşı mücadele etmek
fight back at (someone or something) v. (birine/bir şeye) karşı koymak
fight back at (someone or something) v. (birine/bir şeye) karşı kendini savunmak
fight back at (someone or something) v. (birine/bir şeye) karşı direnmek
fight down v. alt etmek
fight down v. bertaraf etmek
fight down v. mağlup etmek
fight down v. karşı koymak
fight down v. bastırmak
fight down v. hakim olmak
fight someone or something down v. birini/bir şeyi alt etmek
fight someone or something down v. birini/bir şeyi bertaraf etmek
fight someone or something down v. birini/bir şeyi mağlup etmek
fight for (someone or something) v. (biri/bir şey) için savaşmak
fight for (someone or something) v. (biri/bir şey) uğruna savaşmak
fight for (someone or something) v. (biri/bir şey) için mücadele etmek
fight out v. kesin bir sonuç alana kadar kavga etmek
fight out v. kesin bir sonuç alana kadar tartışmak
fight out v. tartışıp çözmek/çözüme ulaştırmak
fight something out v. bir şeyi tartışıp çözmek/çözüme ulaştırmak
fight something out v. kesin bir sonuç alana kadar kavga etmek
fight something out v. kesin bir sonuç alana kadar tartışmak
fight over (someone or something) v. (biri/bir şey) için tartışmak/kavga etmek
fight through v. hızla geçirmeye çalışmak
fight through v. paldır küldür geçirmeye uğraşmak
fight through v. apar topar geçirmeye çalışmak
fight through v. geçmesi için savaş vermek
fight through v. yangından mal kaçırır gibi geçirmeye çalışmak
fight through v. alelacele geçirmeye çalışmak
fight through v. geçmesi için uğraşmak
fight someone or something with something v. birine/bir şeye karşı bir şeyle savaşmak/dövüşmek
fight someone or something with something v. birine/bir şeye bir şeyle karşı koymak
fight with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) savaşmak/kavga etmek
fight with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) dalaşmak/dövüşmek
fight with (something) v. (bir şeyle, silahla) dövüşmek/kavga etmek
fight back v. karşı saldırıda bulunmak
fight back v. karşı hücuma geçmek
fight down v. savaşmak
fight down v. mücadele etmek
fight off v. zorluğun üstesinden gelmek
fight off v. saldırıyı başarıyla püskürtmek
fight out v. tartışma ile karara bağlamak
Phrases
when elephants fight ants die expr. filler tepişir karıncalar ezilir
Proverb
never fight a land war in asia expr. boyundan büyük bir çekişmeye girme
never fight a land war in asia expr. altından kalkamayacağın bir mücadeleye girme
he who fights and runs away may live to fight another day korkak damgası yememek adına kaybedilen bir savaşta boşuna ölmektense ilerde kazanabileceği bir savaş vermek için canını korumak
councils of war never fight savaşa karar verenler asla savaşmazlar
councils of war never fight savaş konseyi savaşmaz
he who fights and runs away, lives to fight another day yiğitliğin onda dokuzu kaçmaktır
Colloquial
night of the fight n. dövüş gecesi
girl fight n. kadın kavgası
title fight n. unvan maçı
bun fight n. (önemsiz bir konu üzerine edilen) kavga
fish-fight n. kadın kavgası
fish-fight n. kız kavgası
fight to the death v. ölümüne dövüşmek
fight among themselves v. aralarında kavga etmek
fight among themselves v. aralarında tartışmak
fight among themselves v. aralarında atışmak
fight among themselves v. aralarında münakaşa etmek
fight among themselves v. aralarında didişmek
(one) won't give up without a fight expr. (biri) savaşmadan pes etmeyecek
(one) won't give up without a fight expr. (biri) hemen teslim olmayacak
(one) won't give up without a fight expr. (biri) mücadele etmeden vazgeçmeyecek
(one) won't give up without a fight expr. (biri) savaşmadan boyun eğmeyecek
(one) won't give up without a fight expr. (biri) kolay/hemen pes etmeyecek
Idioms
a straight fight n. teke tek kavga/yarış
fight for bread n. boğaz kavgası
drag-out fight n. ciddi kapışma
drag-out fight n. ciddi kavga
an uphill battle fight n. çok zor uğraşı
an uphill fight n. çetin görev
free fight n. meydan kavgası
an uphill fight n. zor görev
an uphill fight n. zorlu iş
an uphill battle fight n. zor mücadele
an uphill fight n. zorlu görev
an uphill fight n. zorlu mücadele
an uphill battle fight n. zor görev
a straight fight n. iki kişi arasındaki kavga/çekişme
a straight fight n. teke tek mücadele
a straight fight n. teke tek çarpışma
a straight fight n. muhalifler arası rekabet
a straight fight n. karşıt taraflar arası çekişme
a straight fight n. muhalifler arası seçim mücadelesi
a fight to the finish n. sonuna kadar savaş/mücadele
a fight to the finish n. kıran kırana mücadele
a fight to the finish n. son ana kadar devam eden mücadele
fight to the death n. ölümüne dövüş
fight to the death n. ölümüne savaş
fight to the death n. kıyasıya savaş/mücadele
knockdown drag-out fight n. uzun uzadıya kavga/mücadele
knockdown drag-out fight n. çekişmeli (kavga/mücadele
knockdown drag-out fight n. gergin kavga/mücadele
knockdown drag-out fight n. aşırı şiddetli kavga/mücadele
knockdown drag-out fight n. hararetli kavga/mücadele
knockdown drag-out fight n. feci sert kavga/mücadele
fight in armour [obsolete] v. prezervatif kullanarak sevişmek
fight in armour [obsolete] v. korunarak sevişmek
fight in armour [obsolete] v. seks sırasında korunmak
get into a knock-down-drag-out fight (us) v. ağız dalaşına girmek
fight shy of v. aldırmamak
fight something down v. alt etmek
fight fire with fire v. anlayacağı dilden konuşmak
fight fire with fire v. ateşe ateşle karşılık vermek
fight tooth and claw v. birbirine girmek (kavga)
give up the fight v. boyun eğmek
fight something down v. bertaraf etmek
fight it out v. bir şeyi kavga ederek/tartışarak çözmek
fight tooth and nail v. birbirine girmek (kavga)
have a fight with someone v. biriyle kavga etmek
fight tooth and claw v. bir şeyi elde etmek için dişini tırnağına takmak
fight like kilkenny cats v. birbirine girmek
fight tooth and nail v. bir şeyi elde etmek için dişini tırnağına takmak
fight out something v. bir şeyi kavga ederek/tartışarak çözmek
fight with someone v. biriyle kavga etmek
fight an uphill battle v. dezavantajlı bir ortamda mücadele etmek
fight like kilkenny cats v. çok kötü dalaşmak
fight tooth and nail v. dişini tırnağına takmak
fight the good fight v. din kurallarına uygun yaşamak için mücadele etmek
put up a good fight v. dağları devirmek
fight the good fight v. dinin gereklerini yerine getirmek için savaşmak
fight tooth and nail v. canını dişine takarak mücadele etmek
fight tooth and nail v. dişiyle tırnağıyla çabalamak
fight tooth and claw v. dişiyle tırnağıyla çabalamak
fight something down v. galebe çalmak
could fight a circle saw (and it a runnin') v. her şeyi göze almak
fight like kilkenny cats v. feci kavga etmek
fight one's corner v. fikirlerini savunmak
fight hand to hand v. göğüs göğse çarpışmak
a fight for life v. hastalıktan kurtulmaya çalışmak
fight the good fight v. ilkeler uğruna, iyi niyetle, doğru bir amaç için mücadele etmek
fight one's corner v. kendini savunmak
fight one's corner v. kendini kollamak
fight/battle for one's life v. ölüm kalım savaşı vermek
fight for survival v. ölüm kalım savaşı vermek
pick a fight with somebody v. kavga çıkarmak
could fight a circle saw (and it a runnin') v. kavga etmeye can atmak
fight a losing battle v. kazanma ihtimali olmayan bir mücadeleye girmek
fight like kilkenny cats v. kapışmak
fight one's corner v. kendini diğerlerine karşı korumak
be spoiling for a fight v. kavgaya susamak
fight one's corner v. kendini müdafaa etmek
fight shy of v. kaçınmak
put up a good fight v. ölesiye mücadele etmek
be spoiling for a fight v. kavga aramak
give up the fight v. mücadeleyi bırakmak
fight like cat and dog v. kedi köpek gibi dalaşmak
fight a losing battle v. kaybedilmiş bir savaş için dövüşmek
fight to the last drop of blood v. kanının son damlasına kadar savaşmak
fight to a finish v. kesin bir sonuç alana kadar savaşmak
fight something down v. mağlup etmek
fight like cat and dog v. kedi köpek gibi didişmek
fight like cats and dogs v. kedi köpek gibi dalaşmak
fight shy of v. karışmamak
fight one's way out v. kalabalığı vs yararak ilerlemek
fight one's way out of something v. kalabalığı vs yararak ilerlemek
couldn't fight one's way out of a paper bag v. kendine hayrı olmamak
fight like cats and dogs v. kedi köpek gibi didişmek
fight to survive v. ölüm kalım savaşı vermek
fight tooth and nail v. kıran kırana mücadele etmek
couldn't fight one's way out of a paper bag v. kendine hayrı dokunmamak
fight someone tooth and nail v. saç saça başa kavga etmek
fight someone or something tooth and nail v. saç saça başa birbirine girmek
fight to a finish v. sonuna kadar savaşmak
fight someone hammer and tongs v. şiddetle kavga etmek
put up a good fight v. sıkı bir mücadele vermek
fight someone or something hammer and tongs v. son derece çetin bir mücadele vermek
live to fight another day v. pes etmemek
put up a good fight v. sonuna kadar savaşmak
fight someone tooth and nail v. şiddetle kavga etmek
fight tooth and nail v. şiddetle kavga etmek
give up the fight v. pes etmek
fight someone or something tooth and nail v. son derece çetin bir mücadele vermek
fight a losing battle v. savaşım vermek
fight someone or something hammer and tongs v. saç saça başa birbirine girmek
fight someone hammer and tongs v. saç saça başa kavga etmek
fight tooth and claw v. şiddetle kavga etmek
put up a good fight v. sonuna kadar mücadele etmek
fight tooth and nail v. saç saça baş başa dövüşmek
fight to a standstill v. tükenene kadar savaşmak
fight shy of v. uzak durmak
fight something down v. üstesinden gelmek
give up the fight v. yenilgiyi kabullenmek
fight to a standstill v. yorulana kadar mücadele etmek
fight a rearguard action v. (olmaması/meydana gelmemesi için) çok çaba sarf etmek
fight shy of v. uzak dövüşmek
fight something down v. (sinirine vb) hakim olmak
fight hand to hand v. yakın dövüşmek
fight against time v. zamana karşı yarışmak
live to fight another day v. yenildiği halde pes etmemek
be spoiling for a fight/argument v. kavga/tartışma istemek
be spoiling for a fight/argument v. kavga/tartışma çıkarmaya çalışmak
(fight) to the bitter end v. sonuna kadar çarpışmak
(fight) to the bitter end v. son raddeye kadar çarpışmak/mücadele etmek
(fight) to the bitter end v. ölümüne bir mücadele vermek
(fight) to the bitter end v. kanının son damlasına kadar savaşmak
(fight) to the bitter end v. son ana kadar vazgeçmemek
fight fires v. acil durumlarla uğraşmak
fight fires v. acil durumlara koşturmak
fight fires v. acil konularla boğuşmak
fight fires v. aciliyeti olan işleri halletmek
fight fires v. krizlerle uğraşmak
fight fires v. krizlerin üstesinden gelmek
fight like a lion v. aslan gibi dövüşmek
fight like a lion v. her şeyiyle dövüşmek
fight like a lion v. tüm gücüyle dövüşmek
fight like a lion v. cesurca dövüşmek
fight like a lion v. kıran kırana dövüşmek
fight like a lion v. gözü kara dövüşmek
fight like a lion v. yiğitçe dövüşmek
fight like a lion v. mertçe dövüşmek
fight like hell v. tüm gücüyle dövüşmek/savaşmak
fight like hell v. ölümüne dövüşmek/savaşmak
fight like hell v. kıran kırana dövüşmek/mücadele vermek
fight like hell v. gücünün sonuna kadar dövüşmek/savaşmak
fight (one's) own battles v. sorunlarla kendi kendine başa çıkmak
fight (one's) own battles v. kendi başına mücadele etmek
fight (one's) own battles v. kendi başına savaş vermek
fight (one's) own battles v. kendi kavgasını vermek
fight tooth and claw with each other v. tekme tokat kavga etmek
be spoiling for a fight, argument v. kavga, tartışma aramak
be spoiling for a fight, argument v. kargaya, tartışmaya susamak
be spoiling for a fight, argument v. kavga, tartışma istemek
be spoiling for a fight, argument v. kavga, tartışma çıkarmak istemek
fight till the bitter end v. ölümüne mücadele etmek
fight till the bitter end v. sonuna kadar savaşmak/mücadele etmek
fight till the bitter end v. sonuna kadar pes etmemek
fight till the bitter end v. sonuna kadar çarpışmak
fight till the bitter end v. kanının son damlasına kadar savaşmak
fight till the bitter end v. son ana kadar vazgeçmemek
fight until the bitter end v. ölümüne mücadele etmek
fight until the bitter end v. sonuna kadar savaşmak/mücadele etmek
fight until the bitter end v. sonuna kadar pes etmemek
fight until the bitter end v. sonuna kadar çarpışmak
fight until the bitter end v. kanının son damlasına kadar savaşmak
fight until the bitter end v. son ana kadar vazgeçmemek
(fight) to the bitter end v. ölümüne mücadele etmek
(fight) to the bitter end v. sonuna kadar savaşmak/mücadele etmek
(fight) to the bitter end v. sonuna kadar pes etmemek
(fight) to the bitter end v. sonuna kadar çarpışmak
(fight) to the bitter end v. kanının son damlasına kadar savaşmak
(fight) to the bitter end v. son ana kadar vazgeçmemek
can't fight city hall v. bürokrasiyi yenememek
can't fight city hall v. bürokrasiyle başa çıkamamak
could fight a circle-saw v. her şeyi göze almak
could fight a circle-saw v. kavga etmeye can atmak
could fight a circle-saw (and it a runnin') v. kavga etmeye can atmak
could fight a circle-saw (and it a runnin') v. kavga istemek
could fight a circle-saw (and it a-runnin') v. kavga etmeye can atmak
could fight a circle-saw (and it a-runnin') v. kavga istemek
couldn't fight (one's) way out of a wet paper bag v. kendine hayrı dokunmamak
couldn't fight (one's) way out of a wet paper bag v. kendine bile hayrı olmamak
couldn't fight your way out of a paper bag v. kendine hayrı dokunmamak
couldn't fight your way out of a paper bag v. kendine bile hayrı olmamak
couldn't organise a bun fight in a bakery [uk/australia] v. kendine hayrı dokunmamak
couldn't organise a bun fight in a bakery [uk/australia] v. kendine bile hayrı olmamak
couldn't organise a bun fight in a bakery [uk/australia] v. en kolay işi bile becerememek
couldn't organise a bun fight in a bakery [uk/australia] v. beceriksiz olmak
fight (one's) way out v. çıkmaya çalışmak
fight (one's) way out v. çıkmaya uğraşmak
fight (one's) way out v. itiş kakış çıkmak
fight (one's) way out v. zorlukla çıkmak
fight (one's) way out v. (kalabalığı) yararak çıkmak
fight (someone or something) tooth and claw v. (biriyle/bir şeyle) saç saça baş başa kavga etmek/mücadele etmek
fight (someone or something) tooth and claw v. (birine/bir şeye) tekme tokat girmek
fight (someone or something) tooth and claw v. (birine/bir şeye) acımasızca girişmek/karşı koymak
fight (someone or something) tooth and claw v. (birine/bir şeye) karşı son derece çetin bir mücadele vermek
fight (someone or something) tooth and claw v. (birine/bir şeye) karşı kana kan dişe diş mücadele etmek
fight (someone or something) tooth and claw v. (birine/bir şeye) karşı dişiyle tırnağıyla çabalamak
fight for (your) life v. can derdine düşmek
fight for (your) life v. yaşam savaşı vermek
fight hammer and tongs v. şiddetle kavga etmek
fight hammer and tongs v. saç saça baş başa kavga etmek
fight hammer and tongs v. son derece çetin bir mücadele vermek
fight hammer and tongs v. saç saça baş başa birbirine girmek
fight shy of (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) kaçınmak