orijinal - Turco Inglés Diccionario
Historia

orijinal



Significados de "orijinal" en diccionario inglés turco : 34 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
orijinal original adj.
General
orijinal the real mccoy n.
orijinal master copy n.
orijinal the real thing n.
orijinal originalist n.
orijinal novel adj.
orijinal unusual adj.
orijinal echt adj.
orijinal sterling adj.
orijinal unabridged adj.
orijinal original adj.
orijinal authentic adj.
orijinal home adj.
orijinal ingenerable adj.
orijinal pioneer adj.
orijinal primeval adj.
orijinal primevous [obsolete] adj.
orijinal primigenial adj.
orijinal primigenious adj.
orijinal primitial [obsolete] adj.
orijinal primogenial adj.
orijinal pucca adj.
orijinal seminary adj.
orijinal founding adj.
orijinal fresh adj.
orijinal og (original) abrev.
Colloquial
orijinal real mccoy n.
Idioms
orijinal the mccoy n.
orijinal be as good as gold v.
Technical
orijinal genuine n.
Automotive
orijinal pure-stock adj.
Medical
orijinal original product n.
Slang
orijinal ridgy-didge n.
orijinal goods n.

Significados de "orijinal" con otros términos en diccionario inglés turco: 225 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
orijinal bir şekilde originally adv.
General
orijinal kopya master copy n.
orijinal kimse original n.
bir şeyin sahtesini yapıp orijinal olduğunu ileri süren kimse forger n.
bir şeyin sahtesini yapıp orijinal olduğunu ileri sürme forgery n.
orijinal ürün kalitesi genuine product quality n.
tercüme edilmiş bir belgeyi tekrardan orijinal dile tercüme etme back translation n.
orijinal olmama inauthenticity n.
hayranların kendilerine ait olmayan orijinal eserler üzerinde herhangi bir kazanç beklentisi olmadan eğlence amaçlı yazdıkları kurgu öyküler fanfic n.
hayranların kendilerine ait olmayan orijinal eserler üzerinde herhangi bir kazanç beklentisi olmadan eğlence amaçlı yazdıkları kurgu öyküler fan-fiction n.
hayranların kendilerine ait olmayan orijinal eserler üzerinde herhangi bir kazanç beklentisi olmadan eğlence amaçlı yazdıkları kurgu öyküler fanfiction n.
(bir parçanın) özgünlüğünü (orijinal olup olmadığını) belirleme expertization n.
(bir parçanın) özgünlüğünü (orijinal olup olmadığını) belirleme expertisation n.
orijinal çizim sonrası ile son yayım öncesi arasındaki dönem pre-media n.
orijinal çizim sonrası ile son yayım öncesi arasındaki dönem premedia n.
yayınevi için orijinal çalışmalara erişimde, bu çalışmaların incelenmesinden ve değerlendirilmesinden basıma kadar süreçten sorumlu görevli acquisitions editor n.
oxford, queen's college'de orijinal kıyafeti cübbe olan bilim insanı tabarder n.
oxford, queen's college'de orijinal kıyafeti cübbe olan bilim insanı tabaarder n.
elektronik ton yerine orijinal ses kaydının kullanıldığı cep telefonu zil sesi realtone n.
hurda kauçuğu orijinal özelliklerine döndüren makineden sorumlu kimse chargeman n.
orijinal olmama unoriginality n.
orijinal şeyler esoterica n.
üzerine kafa yorarak fikirlerin sentezlenebileceği ve orijinal yorumlar ve sonuçlar için bir temel oluşturabilecek veri, gözlem ve fikirler material n.
taş plağın orijinal kaydın kopyalarını seri olarak üretmek için kullanılan elektroform baskısı matrix n.
orijinal şey mccoy n.
bir taş plağın orijinal kaydının çok sayıda kopyasını üretmek için kullanılan elektroform baskısı mother n.
orijinal durumuna döndürme repristination n.
orijinal kimse idiosyncratic n.
sikkenin izleri tamamen silinememiş olan orijinal tarihinin üzerine konulan yeni tarih overdate n.
izleri tamamen silinememiş olan orijinal tarihinin üzerine yeni tarihi basılan sikke overdate n.
geleneksellik nedeniyle orijinal olmama conventionality n.
orijinal fikirleri olan kimse originalist n.
orijinal fikirleri olabilecek kimse originalist n.
orijinal şey originality n.
orijinal olma originalness n.
orijinal şey primordial n.
kopyası üretilen orijinal parça principal n.
(ses üretiminde) dinleyiciye orijinal ses kaynağı ile aynı odada olduğu yanılsamasını verme presence n.
orijinal belge script n.
bir film veya dizinin uyarlandığı orijinal kitap, oyun veya başka bir eser source material n.
orijinal belge taslağı protocol n.
orijinal büyüklükte tasarım standee n.
orijinal durumuna getirmek restore to the original state v.
orijinal sayının onda biri kadar azaltmak tithe [obsolete] v.
orijinal durumuna getirmek renature v.
orijinal bir edebi eser yazmak compile [obsolete] v.
(belgeyi) birden fazla orijinal nüsha halinde düzenlemek indent v.
orijinal olmayan unoriginal adj.
orijinal (piyes) straight adj.
çok orijinal very original adj.
orijinal olmayan inauthentic adj.
orijinal olmayan unauthentic adj.
orijinal kalmış underived adj.
yeni ve orijinal fikirler yaratan ground-breaking adj.
(tekrar orijinal formuna dönüştürmek üzere) kapatılamaz ya da yapıştırılamaz non-sealable adj.
orijinal olmayan reach-me-down adj.
orijinal halinden belirgin şekilde farklı changeling adj.
orijinal (yazı) manual [obsolete] adj.
orijinal olmayan manufactured adj.
orijinal olmayan bromidic adj.
izleri tamamen silinememiş olan orijinal tarihinin üzerine yeni tarihi basılan (sikke) overdated adj.
orijinal stile bağlı kalan old-school adj.
orijinal stile uyan old-school adj.
orijinal model teşkil eden prototypical adj.
orijinal olarak natively adv.
orijinal olmadan unoriginally adv.
orijinal bir şekilde ingenerably adv.
orijinal model teşkil ederek prototypically adv.
orijinal anlamı veren ön ek ur- pref.
(metamorfik kayaçta) orijinal tortudan gelişen anlamına gelen ön ek par- pref.
Phrasals
(iskoç geleneksel dansında) iki partner set çizgisinin arkasında ayrı ayrı dans edip daha orijinal pozisyona geri dönmek cast off v.
dansta partneri döndürerek arkasına geçtikten sonra orijinal pozisyona dönmek cast off v.
Colloquial
orijinal şey real stuff n.
orijinal şey real thing n.
donald trump'un orijinal soyadı drumpf n.
Idioms
orijinal karakter original character n.
orijinal kimse/şey the real simon pure [old-fashioned] n.
orijinal paketinde hiç açılmamış mintin box adj.
orijinal paketinde hiç açılmamış mint in box adj.
orijinal olmayan phonier than a three-dollar bill adj.
orijinal olmayan queerer than a three-dollar bill adj.
orijinal değil ninebob adj.
orijinal olmayan warmed-over adj.
orijinal bir şekilde outside of the box adv.
orijinal/gerçek olmayan/değil (as) queer as a nine-bob note [uk] expr.
orijinal haliyle come stà expr.
Trade/Economic
kullanılabilir orijinal b dilimi taahhüdü available original tranche b commitment n.
orijinal sermaye original capital n.
orijinal parça piyasa payı genuine coverage rate n.
orijinal manifesto original manifest n.
orijinal maliyet original cost n.
orijinal tasarım imalatı original design manufacturing n.
orijinal b dilimi kapsamındaki bir avans an advance under the original tranche b n.
orijinal b dilimi avansı original tranche b advance n.
orijinal makbuz original receipt n.
orijinal maliyet historical cost n.
orijinal dkk oranı original ltv ratio n.
orijinal malzeme üreticisi original equipment manufacturer (oem) n.
orijinal parça piyasa payı genuine share n.
orijinal kopyası original n.
orijinal parçalar genuine parts n.
orijinal bütçe original budget n.
orijinal metin original manuscript n.
orijinal fatura original invoice n.
poliçenin orijinal kopyası first of exchange draft n.
tam takım konşimento orijinal kopyaların tümü full set bill of lading n.
gelir vergisi için para kazancı veya kaybının hesaplanmasında kullanılan orijinal mülk maliyeti basis n.
orijinal kambiyo senedi sola n.
orijinal kambiyo senedi sola bill n.
Law
kendi orijinal el yazısı autograph n.
orijinal delil original evidence n.
orijinal kanıt original evidence n.
orijinal delil kuralı best evidence rule n.
orijinal üyelerinden geriye yalnızca küçük bir kısım kaldığından temsiliyet gücünü veya otoritesini kaybetmiş yasama organı rump n.
imza veya yazıyı orijinal olduğu bilinen bir diğeriyle karşılaştırarak gerçekliğini belirleme yöntemi comparison of hands n.
kendi orijinal el yazısı ile imza etmek autograph v.
Politics
orijinal görünüm original appearance n.
Media
orijinal içerik oc (original content) n.
Technical
üst ve alt kısmı orijinal ve ortası renkli bir taklitten oluşan üç parçalı kompozit taş triplets n.
orijinal ekipman original equipment n.
orijinal ambalaj original package n.
orijinal ses original sound n.
orijinal numune master sample n.
orijinal halini alma recovery n.
orijinal reçine orginal resin n.
orijinal pozitif original positive n.
orijinal yapı original structure n.
orijinal ekipman imalatçısı original equipment manufacturer n.
orijinal şişe original container n.
orijinal renk örneği colour master sample n.
orijinal negatif original negative n.
orijinal frekansa benzemeyen farklı bir sinyal alias frequency n.
orijinal malzeme üreticisi original equipment manufacturer n.
orijinal bağlantı original connection n.
öğenin orijinal boyu original length of the member n.
Computer
orijinal kopya master copy n.
orijinal ürün sertifikası certificate of originality n.
orijinal içerik original content n.
microsoft network'ün orijinal kod adı marvel n.
geliştiricilerin mevcut bir projenin kaynak kodunu kullanarak orijinal koda dayalı yeni bir yazılım oluşturması fork n.
mevcut bir projenin kaynak kodu kullanarak orijinal koda dayalı oluşturulmuş yeni yazılım fork n.
ses diskini orijinal cd-da formatından sıkıştırılmış ses formatlarına dönüştüren ripping adj.
Informatics
çok sayıda spam yapan siteler ile özgün içerikli siteler arasındaki farkı belirleyip orijinal içerikli siteleri üst sıralarda tutmak ve çöp diye tabir edilen siteleri ise belirlemek amacıyla google'ın oluşturduğu bir site eleme sistemi sandbox n.
çok sayıda spam yapan siteler ile özgün içerikli siteler arasındaki farkı belirleyip orijinal içerikli siteleri üst sıralarda tutmak ve çöp diye tabir edilen siteleri ise belirlemek amacıyla google'ın oluşturduğu bir site eleme sistemi sandbox effect n.
çok sayıda spam yapan siteler ile özgün içerikli siteler arasındaki farkı belirleyip orijinal içerikli siteleri üst sıralarda tutmak ve çöp diye tabir edilen siteleri ise belirlemek amacıyla google'ın oluşturduğu bir site eleme sistemi sandboxing n.
Telecom
sinyalle iletilen mesajı orijinal biçimine benzer şekilde alan taraf destination n.
Television
orijinal görsellerdeki renklerin ayrımına dayanan bir fotoğraf tekniği chroma-key n.
Radio
modüle dalgayı veya akımı orijinal modüle edici dalgaya çevirme detection n.
modüle dalgayı veya akımı orijinal modüle edici dalgaya çevirme demodulation n.
(modüle dalga veya akımı) orijinal modüle edici dalgaya çevirmek detect v.
Textile
(duvar kiliminin) orijinal tasarımını yeni çözgü ipleri ile restore etmek renter v.
Automotive
orijinal boya original finish n.
orijinal donanım original equipment n.
orijinal üretim yaşı original production years old n.
orijinal yedek parça original equipment n.
orijinal yedek parça imalatçısı original equipment manufacturer n.
orijinal donanım stocker n.
tamamen orijinal out of the box n.
Psychology
orijinal uyarıcının depolanıp anımsama sırasında yeniden üretilmesi şeklindeki hatırlama mekanizması reproductive memory n.
Printing
orijinal yüzeye basılmak üzere kağıda mum boya ile oluşturulmuş çizim transfer n.
orijinal yazının jelatin yüzeye aktarılmasıyla yapılan bir kopyalama işlemi hektography n.
kopyalama adımlarında kopyanın orijinal çalışmaya olan mesafesi generation n.
Food Engineering
hazır karışımlar ve malzemeler kullanılmadan orijinal malzemeleriyle en baştan hazırlanan scratch-made adj.
Chemistry
bir maddenin orijinal maddeden ve birbirinden farklı iki ya da daha fazla maddeye ayrışması chemical decomposition reaction n.
orijinal tür ile aynı kimyasal bileşime sahip mineral paramorph n.
orijinal fiziki ve kimyasal durumuna geri getirmek regenerate v.
Biology
farklılaşmış hücrelerin yeniden orijinal haline geri dönme süreci redifferentiation n.
özelliklerine bakılarak yeni bir türün tanımlandığı orijinal örnek type specimen n.
özelliklerine bakılarak yeni bir türün tanımlandığı orijinal örnek holotype n.
orijinal veya birincil tiple karşılaştırılıp onunla tanımlanan biyolojik bir örnek homotype n.
Biochemistry
(protein veya nükleik asidin) doğal yapısının bozulmasından sonra orijinal formlarını yeniden inşa etmek renature v.
(bir şeyin) moleküler yapısını ısı, asit, baz veya morötesi ışınıma tabi tutup orijinal özelliklerinin bir kısmını ve özellikle belirli bir biyolojik faaliyetini yok ederek veya kısıtlayarak değiştirmek denature v.
Zoology
hayvanın orijinal veya yapay kafatasının üzerine konmak üzere muhafaza edilen kafa veya boyun derisi scalp [scotland] n.
Agriculture
(patates gibi bitkilerde) orijinal yumrunun klonlanmasıyla oluşan yumru grubu tuber line n.
Social Sciences
insanların anime, manga, oyunlar, karikatürler ve orijinal karakterlerle ilgili sohbet edebildiği/oyun oynayabildiği bir çevrim içi sohbet grubu amu (anime maniacs united) n.
Literature
metnin orijinal olmadığı gerekçesiyle reddedilmesi athetesis n.
metni orijinal olmadığı gerekçesiyle reddetmek athetize v.
metni orijinal olmadığı gerekçesiyle reddetmek athetise v.
(kelime) kendi orijinal halinde veya doğrudan alıntılanmış autonymous adj.
Linguistics
japon hecesel yazım sisteminin kısaltılmamış orijinal formu mana n.
orijinal kaynak dil original source language n.
orijinal yunan alfabesinde bulunan bir ünsüz harf san n.
bir kelimenin başka dildeki bir kelimenin telaffuz veya imlaca çok az değişime uğramış veya tamamen orijinal kalmış haline dayanarak oluşması paronymy n.
orijinal ifadeye yapılan gönderme bariz olacak şekilde birkaç kelimesi değiştirilerek yeniden kullanılan söz snowclone n.
Archaeology
(buluntu) orijinal yıkıntı yerinden farklı katmanda yer alan intrusive adj.
Religious
incil ve klasik metinlerin orijinal dilinde incelenmesi new learning n.
tanrı'nın ismi olan yehova'nın tetragrammaton olarak bilinen dört harfli ibranice orijinal karşılığı jhvh n.
incil yazarı matta'nın orijinal ismi levi n.
orijinal kural veya direktiflere daha katı şekilde uyan (dini disiplin) reformed adj.
Environment
geri dönüşümü güç olan maddeleri, yeniden kullanılabilir, orijinal ve çevre dostu ürünler haline dönüştürme upcycling n.
orijinal topografya original topography n.
Geology
yeni bir kayada hala orijinal kristal özelliklere sahip olan metamorfik kayaç bileşeni allothimorph n.
orijinal yataylık prensibi principle of original horizantalness n.
Military
orijinal veya orijinale yakın kalitede görüntülerin neredeyse gerçek zamanlı olarak elektronik aktarımında kullanılan ekipman ve prosedürler primary imagery dissemination n.
Hunting
orijinal boyutlara getirmek için haddeleme resizing n.
Sport
eskrimde rakip orijinal hücum hattını kapatıp karşı atak yapmadığında gerçekleştirilen saldırı redouble n.
norveç'in telemark yöresinde 1860'larda keşfedilmiş olan yokuş aşağı kayakçılığın orijinal yöntemi telemark skiing n.
Art
modellenen formun orijinal yüzeyden daha derine oyulduğu heykel kabartması cavo-relievo n.
modellenen formun orijinal yüzeyden daha derine oyulduğu heykel kabartması cavo-rilievo n.
(sanat eserinin) orijinal olduğunu garanti eden kimse appraiser n.
(sanat eserinin) orijinal olduğunu garanti eden kimse authenticator n.
(heykel, figür) orijinal olmak sit v.
Music
müzikal bir figür veya fikrin orijinal versiyonun ritmik veya melodik olarak değiştirilmesi metamorphosis n.
orijinal motife dönme reprise n.
orijinal pasaj yerine ossia expr.
Painting
nesneleri orijinal şekillerini sanatsal şekilde bozarak çizen ressam distortionist n.
Cinema
orijinal video animasyonu ova (original video animation) abrev.
orijinal film müziği ost (original soundtrack) abrev.
Photography
orijinal ışık ve tonlamaya uygun olup yönü değiştirilmiş fotoğraf reversed positive n.
orijinal negatifte olmayan bulut efektlerini fotoğrafa ekleme süreci printing in n.
orijinal negatifte olmayan bulut efektlerini fotoğrafa ekleme süreci printing-in n.
Librarianship
bir kitabın, makalenin veya eserin basıma gönderilen tek ve orijinal kopyası manuscript n.
orijinal metin holograph n.
Printery
orijinal eserin ifadelerinin düzenlenmiş veya yayınlanmış kopyası text n.
eserin orijinal basımı title n.
orijinal elyaf virgin fiber n.
orijinal sayfa ayarı page n.
orijinal ayarında levha page n.
orijinal ayarında kalıp page n.
Latin
orijinal metin textus receptus n.
Engineering
modüle dalgayı veya akımı orijinal modüle edici dalgaya çevirmeye yarayan cihaz detector n.
(orijinal akımı veya sesi hatalı üreten elektrikli sisteme dahil edilen) ses akımı distortion n.
Slang
orijinal kimse mccoy n.
Modern Slang
orijinal olmayan kimse a basic bitch n.
genellikle kendi bencilce ihtiyaçları uğruna, çocuk gerçek ailesine ulaşamasın diye deniz aşırı ülkelerden veya orijinal doğum bilgileri silinmiş şekilde çocuk evlat edinen kimse adoptoraptor n.