sway - Turco Inglés Diccionario

sway

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "sway" en diccionario turco inglés : 55 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
sway v. sallanmak (bir yandan öbür yana)
The bamboo trees swayed in the wind.
Bambu ağaçları rüzgârda sallanıyordu.

More Sentences
sway v. salınmak
General
sway n. sallanma
She felt sick from the sway of the boat.
Teknenin sallanmasından midesi bulanıyordu.

More Sentences
sway n. etkilemek
This urban myth continues to hold sway in local communities.
Bu şehir efsanesi yerel toplulukları etkilemeye devam etmektedir.

More Sentences
sway v. sallanmak
Tom is swaying slightly with the music.
Tom müzikle birlikte hafifçe sallanıyor.

More Sentences
sway n. dalgalanma
sway n. emir
sway n. hükümranlık
sway n. hükmetme
sway n. egemenlik
sway n. etki
sway n. nüfuz
sway n. hakimiyet
sway n. tesir
sway n. hüküm
sway n. idare
sway n. yönetim/kontrol
sway n. etkileyerek yönlendirmek
sway n. süpürme gücü
sway n. tehlikeli şekilde savrulma
sway n. sığırtmaç sopası
sway n. sallanma momentumu
sway n. zarafet
sway n. üzerinde iyi taşıma
sway v. saptırmak
sway v. meyilli olmak
sway v. etkileyerek yönlendirmek
sway v. eğilimi olmak
sway v. eğilmek
sway v. etkilemek
sway v. üzerinde etkisi olmak
sway v. yöneltmek (birini bir karara)
sway v. sarsılmak
sway v. etki etmek
sway v. sallamak
sway v. hüküm sürmek
sway v. eğmek
sway v. hükmetmek
sway v. meyletmek
sway v. yönlendirmek
sway v. aklını çelmek
sway v. düşmanlık beslemek
sway v. kötü niyetle yaklaşmak
sway v. tereddütte bırakmak
sway v. bocalamak
sway v. fikir değiştirip durmak
Technical
sway v. bir yöne eğilmek
sway v. dalgalanmak
sway v. salınım yapmak
Automotive
sway n. aracın yanal hareketinin maksimum genliği
sway v. yanal biçimde kaymak
Marine
sway v. yana ötelemek
Archaic
sway v. (alet, silah) kullanmak
sway v. (asa gibi) kullanmak
sway v. (enstrüman) çalmak

Significados de "sway" con otros términos en diccionario inglés turco: 95 resultado(s)

Inglés Turco
General
sway [obsolete] n. eksen etrafında dönme hareketi
hold sway over v. hakim olmak
be under the sway of v. nüfuzu altında olmak
be under the sway of v. egemenliği altında olmak
sway about v. yalpalamak
hold sway v. egemen olmak
sway about v. sallanmak (araba vb)
sway a flag v. bayrak dalgalandırmak
sway back and forth v. (bir yönden diğerine doğru) sallanmak
sway [up] v. (vücut ağırlığını) iple kaldırmak
sway [obsolete] v. (belirli yönde) hareket etmek
sway [obsolete] v. yönelmek
sway-backed adj. omurgası çökük
sway-backed adj. sırtı eğrilmiş
sway-backed adj. içbükey omurgası olan
sway-backed adj. kuvvetten düşmüş
sway-backed adj. yaşlanmış
Phrasals
sway someone to something v. birini bir şey yapmaya ikna etmek
sway to (something) v. (bir şeye/tarafa) eğilmek
sway to (something) v. (bir şeye/tarafa) meyil etmek
sway to (something) v. (bir şeye/tarafa) doğru yön değiştirmek
sway to (something) v. (bir şeye/tarafa) dönmek
sway to (something) v. (bir şeye/tarafa) sapmak
sway to (something) v. (bir şeyle/ritimle) hareket etmek
sway to (something) v. (bir şeyle/ritimle) salınmak
sway to (something) v. (bir şeye/ritme) hareketle eşlik etmek
sway to (something) v. (bir şeye/ritme) salınarak eşlik etmek
sway to (something) v. (bir şeye) ikna etmek
sway to (something) v. (bir şeye) razı etmek
sway to (something) v. (bir şeyi) kabul etmesini sağlamak
sway to (something) v. (bir şeyi) yapmasını sağlamak
sway to (something) v. (bir şeyi) benimsemeye ikna etmek
sway to (something) v. (bir şeye) doğru çekmek
sway to (something) v. (bir şeye) doğru aklını çelmek
sway to (something) v. (bir şeye) doğru meyil ettirmek
sway to (something) v. (bir şeye) doğru saptırmak
sway to (something) v. (bir şeye) doğru yönlendirmek
sway toward (something) v. (bir şeye/tarafa) eğilmek
sway toward (something) v. (bir şeye/tarafa) meyil etmek
sway toward (something) v. (bir şeye/tarafa) doğru yön değiştirmek
sway toward (something) v. (bir şeye/tarafa) dönmek
sway toward (something) v. (bir şeye/tarafa) sapmak
sway toward (something) v. (bir şeye/tarafa) yönelmeye başlamak
sway toward (something) v. (başka bir şeye/tarafa) yönelmeye başlamak
sway toward (something) v. (başka bir şeye/tarafa) meyletmeye başlamak
sway toward (something) v. (başka bir şeye/tarafa) eğilim göstermek
sway toward (something) v. (başka bir şeye/tarafa) doğru yönlenmek
sway toward (something) v. (bir şeyi) kabul etmeye/benimsemeye yatkın olmak
sway toward (something) v. (bir şeyi) kabul etmeye/benimsemeye meyilli olmak
sway toward (something) v. (bir şeyi) yapmaya ikna etmek
sway toward (something) v. (bir şeyi) yapmaya razı etmek
sway toward (something) v. (bir şeyi) benimsemeye ikna etmek
sway toward (something) v. (bir şeye) doğru çekmek
sway toward (something) v. (bir şeye) doğru aklını çelmek
sway toward (something) v. (bir şeye) doğru meyil ettirmek
sway toward (something) v. (bir şeye) doğru saptırmak
sway toward (something) v. (bir şeye) doğru yönlendirmek
Idioms
sway from side to side v. oradan oraya savrulmak
sway to and fro v. ileri geri sallanmak
sway to and fro v. ileri geri hareket etmek
sway to and fro v. bir ileri bir geri sallanmak/sallanıp durmak
sway to and fro v. ileri geri sallanıp durmak
sway to and fro v. sürekli aşağı yukarı hareket etmek
sway to and fro v. bir o yana bir bu yana sallanmak/sallanıp durmak
sway to and fro v. sağa sola sallanmak/sallanıp durmak
sway to and fro v. bir o yana bir bu yana hareket edip durmak
sway to and fro v. iki zıt şey arasında gidip gelmek
sway to and fro v. bir öyle bir böyle olmak
sway to and fro v. iki şey arasında kararsız kalmak
sway to and fro v. bir öyle bir böyle demek
sway to and fro v. iki arada bir derede kalmak
sway to and fro v. iki arada kalmak
sway to and fro v. ikilemde kalmak
hold sway (over someone) v. (biri üzerinde) egemen olmak
hold sway (over someone) v. (biri üzerinde) kontrol/etki sahibi olmak
Technical
sway bracing n. enine takviye
Construction
sway-bracing n. köprünün sallanmasını önleyen yatay destek
Automotive
disconnecting sway bar n. ayrılabilir viraj çubuğu
anti-sway bar n. denge çubuğu
anti-sway bar n. devrilme çubuğu
sway bar n. devrilme çubuğu
sway bar n. denge çubuğu
anti-sway bar n. savrulma önleyici çubuk
sway bar n. savrulma önleyici çubuk
sway bar n. stabilizatör
anti-sway bar n. stabilizatör
anti-sway bar n. viraj çubuğu
anti-sway bar n. viraj denge çubuğu
sway bar n. viraj çubuğu
sway bar n. viraj denge çubuğu
sway bar n. yanal kontrol çubuğu
anti-sway bar n. yanal kontrol çubuğu
Veterinary
sway-back n. yaşlı atlarda omurga çökmesi
sway-back n. içbükey omurga bozukluğu
sway-back n. yavru kuzularda neonatal bakır yetersizliği