tümü - Turco Inglés Diccionario
Historia

tümü



Significados de "tümü" en diccionario inglés turco : 28 resultado(s)

Turco Inglés
General
tümü gamut n.
tümü all n.
tümü the whole shoot n.
tümü fullest extent n.
tümü jingbang n.
tümü all of adj.
tümü whatever adj.
tümü all of which adv.
tümü as a whole adv.
Colloquial
tümü every man jack/mother's son n.
tümü kaboodle n.
tümü every man jack of them expr.
tümü any and all expr.
tümü omne expr.
tümü the whole thing expr.
Idioms
tümü every mother's son n.
tümü the a to z of expr.
tümü lock stock and barrel expr.
tümü the whole shebang expr.
tümü whole megillah expr.
tümü whole schmeer expr.
tümü every last man of them [dated] expr.
tümü every man jack of them [dated] expr.
tümü the whole jimbang expr.
tümü the whole jingbang expr.
tümü the whole schmear expr.
tümü whole schmear expr.
Computer
tümü more expr.

Significados de "tümü" con otros términos en diccionario inglés turco: 148 resultado(s)

Turco Inglés
General
bölge hayvanlarının tümü fauna n.
bir dine iman edenlerin tümü the faithful n.
bir kilisenin sorumlu olduğu mahallede oturan sakinlerin tümü parish n.
konuyla ilgililerin tümü symposium n.
kainatın tümü metagalaxy n.
tümü ile olmama lack n.
bir devletin egemenliği altında bulunan toprakların tümü home town n.
ürünün satış noktasındaki bulunurluğunu ve görünürlüğünü sağlamaya yönelik pazarlama çabalarının tümü merchandising n.
aynı kuluçkadan çıkan yavruların tümü covey n.
çiftlikte yetiştirilen hayvanların tümü stock n.
tümü büyük harf all caps n.
bir koyunun üstünde biten yünün tümü fleece n.
bir koyundan kırkılan yünün tümü fleece n.
dünyanın tümü the whole world n.
herhangi bir dinin kutsal kabul edilen yazıtlarını meydana getiren kitapların tümü biblical canon n.
herhangi bir dinin kutsal kabul edilen yazıtlarını meydana getiren kitapların tümü canon of scripture n.
ürünün satış noktasındaki bulunurluğunu ve görünürlüğünü sağlamaya yönelik pazarlama çabalarının tümü merchandizing n.
sürecin tümü whole process n.
sürecin tümü entire process n.
çeşitli bitkilerin demlenmesinden elde edilen içeceklerin tümü tea n.
elektronik ve dijital sistem ve ürünlerin tümü technology n.
ekonomik varlıkların tümü economy n.
mutfakta çalışanların tümü kitchenry [obsolete] n.
tiyatro sanatçısının kullandığı makyaj malzemelerinin ve kostümlerin tümü makeup n.
kadın yöneticilerin tümü matronage n.
sermaye veya paranın tümü mass [obsolete] n.
algılanan, keşfedilen veya öğrenilenlerin tümü mental object n.
rakiplerin tümü heap n.
insan vücudunun tümü herd n.
dinin atanmış papazlarının tümü ministry n.
kızların tümü girlery n.
kızların tümü girlhood n.
kabadayıların tümü ruffianage n.
manzara resminde dekor unsurlarının tümü staffage n.
bir diyafonun tümü için tek bir sembol kullanan diaphonic adj.
alt, aşağı, zıt, tersi, tümü anlamlarını veren latince kökenli ön ek cata pref.
alt, aşağı, zıt, tersi, tümü anlamlarını veren latince kökenli ön ek cata- pref.
alt, aşağı, zıt, tersi, tümü anlamlarını veren latince kökenli ön ek cath- pref.
alt, aşağı, zıt, tersi, tümü anlamlarını veren yunanca kökenli ön ek kata- pref.
tümü anlamı veren son ek -ome suf.
Phrases
(bir şeyin) neredeyse tümü the best part of (something) n.
(bir şeyin) neredeyse tümü the better/best part of something n.
kullanılabilecek gereçlerin tümü kit and caboodle n.
Colloquial
tümü gücüyle saldırmak smite hip and thigh v.
hepsi/tümü birden whole kit and caboodle expr.
tümü bir arada all in one expr.
tümü/hepsi bitmiş all gone expr.
(bir şeyin) tümü/hepsi all of (something) expr.
(bir şeyin) tümü/hepsi all of (something) expr.
neredeyse tümü best part of expr.
Idioms
kişinin sahip olduğu sürpriz bilgi ve becerilerin tümü box of tricks n.
hepsi/tümü zırva a lot of bunk [uk] n.
dünyanın tümü the world at large n.
işin tümü the whole shooting match n.
resmin tümü the whole picture n.
hepsi/tümü birden the kit and caboodle n.
hepsi/tümü birden the whole kit and caboodle expr.
bir şeyin tümü the whole megillah expr.
Speaking
bunların tümü all of them expr.
şu anda elimizde olanın tümü bu that's all we've got right now expr.
Trade/Economic
alacağının tümü teminat altına alınmış alacaklı fully secured creditor n.
araştırılan varlıkların tümü universe n.
bilanço açılışından kapanışına kadarki işlemlerin tümü accounting cycle n.
dolaşımda bulunan menkul değerlerin tümü outstanding securities n.
hizmet sunumu sürecindeki faaliyetlerin tümü service encounter n.
hisselerin tümü stock n.
işte kaza nedeniyle kaybedilen zamanın tümü accident severity n.
ödenmiş veya ödenmemiş sermayenin tümü issued capital n.
piyasaya çıkartılan menkul değerlerin tümü capital structure n.
şirketlerin ödenmiş sermayeleri ile aldıkları uzun vadeli borçların tümü capitalisation n.
şirketlerin ödenmiş sermayeleri ile aldıkları uzun vadeli borçların tümü capitalization n.
tam takım konşimento orijinal kopyaların tümü full set bill of lading n.
tüccarların tümü merchantry n.
tümü sigorta edilmiş fully insured adj.
Law
kaza yüzünden kaybedilen zamanın tümü accident severity n.
Politics
eylem ya da etkinliği çevreleyen şartların tümü conjuncture n.
(seçim bölgesinde) temsilcilerin tümü representation n.
meclisin iki seçim arasındaki üyelerinin tümü parliament n.
Technical
el ile kullanılan aletlerin tümü tool n.
tümü bazlı fırın all basic furnace n.
temel işlevlerinin tümü elle yapılan kumanda cihazı manual controller n.
tümü sinterli fırın yükü all sinter burden n.
kısmen veya tümü ile boşaltmak deplete v.
tümü ile ıslatmak soak v.
kodlamasının tümü veya bir kısmı ile bağlı olan üniteleri teçhiz eden (bilgisayar ağı) online adj.
kodlamasının tümü veya bir kısmı ile bağlı olan üniteleri teçhiz eden (bilgisayar ağı) on-line adj.
Computer
içeriğin tümü all contents n.
sayfanın tümü all pages n.
sayfanın tümü entire page n.
tümü için all of type n.
tümü ses all sounds n.
tümü için tamam ok to all expr.
tümü devrede enable all expr.
tümü büyük all caps expr.
tümü büyük harf uppercase expr.
tümü bitti all done expr.
tümü meşgul all busy expr.
tümü küçük harf lowercase expr.
tümü anahat outline all expr.
tümü içinde all in expr.
tümü anahatlı outline all expr.
tümü büyükharf uppercase expr.
tümü sıfırlansın mı? reset all? expr.
tümü açık all on expr.
tümü sessiz mute all expr.
tümü devre dışı disable all expr.
tümü büyük harf all caps expr.
tümü kapalı all off expr.
tümü hareketli all motion expr.
tümü tek sayfada all on one page expr.
Informatics
tümü büyük harf all caps expr.
Marine
gemi personelinin tümü all hands n.
Petrol
sondajı tamamlanmış ve üretim safhasına geçmiş petrol, doğal gaz, jeotermal vs. kuyularında; bakım, onarım veya geliştirme için yapılan operasyonların tümü workover n.
Medical
bir sendromu teşkil eden belirti ve faktörlerin tümü complex n.
Psychology
algılanan, keşfedilen ve öğrenilenlerin tümü cognitive content n.
Veterinary
bir hayvanın bir batında doğurduğu yavruların tümü litter size n.
Math
dinamik bir sistemin gelişim fonksiyonuyla ilişkili noktaların tümü orbit n.
Logic
(bazı, tümü veya hiçbiri gibi) önermeler mantığında değişkenleri bağlayan sözcük logical quantifier n.
(bazı, tümü veya hiçbiri gibi) önermeler mantığında değişkenleri bağlayan sözcük quantifier n.
bir sınıfı belirten özelliklerin tümü comprehension n.
Statistics
tümü basık allokurtic adj.
Zoology
belli bir türe ait hayvanların tümü zoa n.
alcelaphus cinsine ait antilopların tümü ve darnaliscus cinsine ait bazı türlerine verilen ad hartbeest n.
belirli bir bölgede yaşayan sürüngen ve amfibilerin tümü herpetofauna n.
vücudunun tümü veya bir kısmı ince plakalarla kaplı olan (balık, sürüngen) scaley adj.
Botanic
çay türü bitkilerin tümü tea family n.
çay türü bitkilerin tümü family theaceae n.
çay türü bitkilerin tümü theaceae n.
ilkel bir bitkinin gelişimi sırasında geçirebileceği filogenetik veya ontogenetik değişikliklerin tümü metamorphosis n.
Social Sciences
toplumların çıkarım, sanat, beceri ve materyal üretme konularında edindiği bilgilerin tümü technology n.
Education
öğrencilere yapılan sınavın öğrenciler üzerinde bıraktığı olumlu ya da olumsuz etkilerin tümü washback effect n.
Literature
bir kültürün veya edebiyatın özünü yansıttığı düşünülen, halk destanlarında yer alan kahramanlık hikayelerinin ve efsanelerin tümü matter n.
Religious
katolik kilisesi inançları ve uygulamalarının tümü catholicism n.
museviliğe ilişkin kutsal yazıların tümü holy bible n.
presbiteryen kiliselerinin tümü presbyterianism n.
Philosophy
gözlemciden farklı olan şeylerin tümü outness n.
Environment
orman sınırın altındaki nemli ve serin yüksek yamaçlarla karakterize edilen ve yaprak dökmeyen büyük ağaçların baskın olduğu biyocoğrafi bölgedeki bitki ve hayvanların tümü montane n.
dönem hayvanlarının tümü fauna n.
Geology
kayaçtaki koyu veya renkli minerallerin tümü colour index n.
tümü neredeyse aynı eğimde olan tortul kayaç tabakasında genellikle erozyon nedeniyle kırılma disconformity n.
bileşenlerinin tümü otomorfik yapıda olan automorphic–granular adj.
bileşenlerinin tümü otomorfik yapıda olan idiomorphic-granular adj.
Military
iki veya daha fazla ulusun koalisyon veya ittifak yapısı içinde hareket eden kuvvetleri tarafından yürütülen askeri faaliyetlerin tümü multinational operations n.
Music
(barok dönemi konçertolarında ve konçerto grosso türünde) orkestranın tümü concerto n.
borulu orgda bir dizi durağı kontrol eden düğmelerin tümü fluework n.
Mythology
(avrupa mitolojisi) perilerin tümü fairyhood n.
Bookbindery
geçmişte başlığın yazılı olduğu sayfada kullanılan, tümü büyük harflerden oluşan yazı tipi titling letter n.
Modern Slang
tümü bir arada aio (all in one) expr.