wash - Turco Inglés Diccionario
Historia

wash

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "wash" en diccionario turco inglés : 64 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
wash n. yıkanma
wash n. yıkama
wash v. yıkanmak
wash v. yıkamak
wash v. yıkayıp temizlemek
wash v. aşındırmak
wash v. suyla temizlemek
General
wash n. erozyon
wash n. çamaşır (yıkanmış/kirli)
wash n. dümen suyu
wash n. mutfak artığı
wash n. losyon
wash n. kıyıya vuran süprüntü
wash n. yıkama
wash n. dalgaların kıyıya attığı süprüntü
wash n. kötü sulu yemek
wash n. çalkantı sesi
wash n. bulaşık suyu
wash n. antiseptik sıvı
wash n. uçak izi
wash n. ince maden tabakası
wash n. dalga sesi
wash n. ince boya tabakası
wash n. yıkanma
wash n. çamaşır
wash n. badana
wash v. inandırmak
wash v. ıslatmak
wash v. erozyona uğratmak
wash v. badanalamak
wash v. temizlemek
wash v. elini yüzünü yıkamak
wash v. bitirmek
wash v. gasletmek
wash v. boyamak
wash v. yalamak (dalga)
wash v. yıkayıp temizlemek
wash v. ince boya tabakasıyla kaplamak
wash v. feshetmek
wash v. yıkanmaya dayanmak (kumaş)
wash v. yaldızlamak
wash v. ince maden tabakasıyla kaplamak
wash v. yormak
wash v. yumak
wash v. aşındırmak
wash v. taşımak (sular)
wash v. suyla temizlemek
wash v. yıkamak
wash v. temizlenmek
Colloquial
wash n. alacaklı verecekli olmama
wash n. fit olma
wash n. ödeşme
Idioms
wash n. inandırıcı olan şey
wash n. cila (içki)
wash n. sahte hacim yaratma (borsa)
wash n. örtbas etme
wash n. aklama
wash n. üstünü örtme
wash n. temize çıkarma
wash n. açığını örtme
Technical
wash n. kalıp boyası
wash v. yıkamak
Marine
wash n. dümen suyu
wash n. pala

Significados de "wash" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
wash ashore v. sahile vurmak
wash ashore v. kıyıya vurmak
General
wash basin n. küvet
main wash n. ana yıkama
car wash n. oto yıkama yeri
wash plain n. sandur
water wash n. suyla yıkama
wash leather n. güderi
wash room n. yıkama odası
wash and wear fabric n. ütü istemeyen giyecek
paint and white wash n. boya badana
machine wash n. makinede yıkama
car wash n. araba yıkama
wash out n. boyanın çıkması
car wash n. araç yıkama
eye wash n. göz banyosu
eye wash n. zırva
eye wash n. aldatma
eye wash n. göz yıkama ilacı
eye wash n. göz boyama
eye wash n. palavra
eye wash n. saçmalık
eye-wash n. göz yıkama ilacı
eye-wash n. saçmalık
fore-wash n. önyıkama
eye-wash n. zırva
eye-wash n. göz banyosu
eye-wash n. aldatma
eye-wash n. palavra
hog-wash n. saçma
eye-wash n. göz boyama
hog-wash n. artık
hog-wash n. saçmalık
wash-out n. sel nedeniyle kara veya demiryolunda meydana gelen çöküntü
wash-up n. bulaşık yıkama
wash-hand-basin n. küvet
wash-off conditioner n. durulanmayan saç kremi
wash-room n. tuvalet
wishy-wash n. saçmalık
wish-wash n. kafa ütüleyici konuşma
wish-wash n. boş laf
wish-wash n. saçma sapan konuşma
wish-wash n. abuk sabuk
wish-wash n. ipe sapa gelmez
wish-wash n. palavra
wish-wash n. saçmalık
wash-tube n. çamaşır teknesi
wash-hand basin tap n. su musluğu
wash-hand stand n. lavabo
wash-hand basin n. lavabo
wash basin n. lavabo
wash room n. umumi tuvalet
dry wash n. ütülenmemiş çamaşır
wash room n. halka açık tuvalet
delicate wash cycle n. narin yıkama programı
delicate wash program n. narin yıkama programı
body wash n. duş jeli
wash basket n. kirli sepeti
wash ball n. sabun topu
wish-wash n. hafif ve sulandırılmış içecek
wish-wash n. sıkıcı konuşma veya yazı
wish-wash n. zırva
hand-wash n. sıvı sabun
wash out v. temizleyerek çıkarmak
wash away v. yıkayıp temizlemek
wash away v. aşındırmak
wash one's dirty linen in public v. kirli çamaşırlarını ortaya dökmek
wash out v. içini yıkamak
wash away v. sürüklemek
wash away v. suyla çıkarmak
wash out v. çalkalamak
wash out v. yıkayarak çıkarmak
wash off v. aşınmak
wash away v. temizlemek
wash away v. su ile sürüklemek
power wash v. tazyikli su ile yıkamak
wash up v. bulaşıkları yıkamak
wash by hand v. elle yıkamak
wash down v. yıkayıp temizlemek
wash away v. aşınmak
wash oneself v. yunmak
wash off v. yıkayıp temizlemek
wash away v. sürüklenmek
wash out v. iptal etmek
wash one's hands of v. ile ilişiğini kesmek
wash up v. elini yüzünü yıkamak
wash one's hands and face v. elini yüzünü yıkamak
wash by machine v. makineyle yıkamak
wash the clothes v. çamaşır yıkamak
water wash v. suyla yıkamak
lime wash v. badanalamak
wash up v. yıkayıp temizlemek
wash somebody's dirty linen in public v. ipliğini pazara çıkarmak
wash oneself v. yıkanmak
wash up v. bulaşık yıkamak
wash away v. alıp götürmek (su/dalga)
wash up v. yıkanmak
wash off v. yüzeyini yıkamak
wash up v. her tarafını yıkamak
wash one's hair v. saçını yıkamak
wash hair v. saç yıkamak
wash a pipe v. boru yıkamak
wash carpet v. halı yıkamak
wash dead v. ölü yıkamak
wash off the dirt v. kir çözmek
wash face v. yüz yıkamak
wash one's face v. yüzünü yıkamak
wash one's hands of v. -den elini eteğini çekmek
wash one's hands of v. -den el çekmek
wash out v. su ile çıkarmak
wash off v. yıkayarak çıkarmak
wash the dishes v. bulaşıkları yıkamak
wash out v. temizlemek
wash the carpet v. halı yıkamak
wash the rug v. halı yıkamak
wash away the trail v. (yağmur) izleri silmek
hand-wash v. elde yıkamak
wash by hand v. elde yıkamak
wash someone's car v. birinin arabasını yıkamak
wash diapers v. bez yıkamak
wash the car v. arabayı yıkamak
wash with plenty of water v. bol suyla yıkamak
wash with plenty of water v. bol su ile yıkamak
wash a car v. araba yıkamak
wash one's hands v. ellerini yıkamak
wash a baby v. bebek yıkamak
wash the dog v. köpeği yıkamak
wash one's hand v. elini yıkamak
wash up onshore v. kıyıya vurmak
machine-wash v. çamaşır makinesinde yıkamak
wash-and-wear adj. ütü istemeyen (hazır giysi)
Phrasals
rinse/wash something down with something v. bir yiyeceği bir içeceğin yardımıyla/yanında rahatça yemek
wash out v. iflas etmek
wash out v. kaza yapmak
wash out v. para batırmak
wash over someone v. (sıkıntı/üzüntü vb) çökmek
wash out v. yorgunluktan yığılıp kalmak
wash off something v. ...den yıkayarak çıkarmak
wash out v. (okuldan/takımdan vs) atılmak/çıkarılmak
wash off of something v. ...den yıkayarak çıkarmak
wash out of v. ...den temizleyerek/yıkayarak çıkarmak
wash someone or something overboard v. (dalgalar) tekneden denize düşürmek
wash (something) off (of) (someone or something) v. (bir şeyi birinin/bir şeyin) üzerinden temizlemek
wash (something) off (of) (someone or something) v. (bir şeyi birinin/bir şeyin) üstünden yıkayıp temizlemek
wash (something) off (of) (someone or something) v. (bir şeyi birinin)bir şeyin) üzerinden yıkayarak çıkarmak
wash (something) off (of) (someone or something) v. (bir şeyi birinin/bir şeyin ) üzerinden suyla/bir sıvıyla akıtmak
wash (something) off (of) (someone or something) v. (kötü bir hissi birinin/bir şeyin) üzerinden silmek
wash (something) off (of) (someone or something) v. (kötü bir duyguyu birinin/bir şeyin) üzerinden silmek
wash (something) off (of) (someone or something) v. (kötü bir histen/duygudan) kurtulmak
wash (something) off (of) (someone or something) v. (kötü bir histen/duygudan) kurtarmak
wash out v. içini temizlemek
wash out v. başarısız olmak
wash out v. geçememek
wash out v. çakmak
wash out v. yıkayıp temizlemek
wash out v. yağmurdan dolayı iptal olmak
wash out v. yoğun yağış bir şeyin iptal olmasına neden olmak
wash out v. suyla alıp götürmek
wash out v. sel almak
wash out v. erozyona uğratmak
wash out v. suyla akıtıp götürmek
wash out v. yığılmak
wash out v. yığılıp kalmak
wash out v. dağılmak
wash out v. işlevini yitirmek
wash out v. kontrolü kaybedip kaza yapmak
wash out v. yorulmak
wash out v. yormak
wash out v. solgun göstermek
wash out v. cansız göstermek
wash someone out v. gücünü tüketmek
wash someone out v. canlılığını almak
wash someone out v. kırıp geçirmek
wash something out v. bir şeyin içini yıkamak
wash something out v. bir şeyin içini temizlemek
wash something out v. bir şeyin içini çalkalamak
wash something out v. bir şeyi yıkamak
wash something out v. bir şeyi yıkayıp temizlemek
wash something out v. yağmurdan dolayı iptal edilmek
wash something out v. yoğun yağıştan dolayı iptal edilmesine neden olmak
wash something out v. bir şeyi suyla alıp götürmek
wash something out v. bir şeyi sel almak
wash something out v. bir şeyi erozyona uğratmak
wash something out v. bir şeyi suyla akıtıp götürmek
wash out v. yıkayarak çıkarılmak
wash out v. yıkanarak temizlenmek
wash out v. yıkayarak soldurmak
wash out v. yıkayarak rengini soldurmak/kaçırmak
wash out v. soldurmak
wash out v. zayıflatmak
wash out v. karartmak
wash out v. kapatmak
wash out v. suyla aşındırmak
wash out v. akan suya kapılıp gitmek
wash out v. suyla yıpranmak/eskimek
wash out v. yaşam enerjisini almak
wash out v. elemek
wash out v. kurtulmak
wash out v. işten atmak/çıkarmak
wash out v. kovmak
wash out v. yetersiz kişileri temizlemek
wash out v. elenmek
wash out v. işten atılmak
wash out v. kovulmak
wash out v. yetersiz olduğu için çıkarılmak
wash out v. yağmurdan dolayı iptal edilmek
wash out v. yoğun yağış bir şeyin iptal edilmesine neden olmak
wash out v. yağmurdan/yoğun yağıştan dolayı ertelenmek
wash away v. unutturmak
wash away v. silmek
wash away v. yok etmek
wash away v. izlerini silmek
wash away v. bastırmak
wash away v. hafifletmek
wash away v. azaltmak
wash away v. gidermek
wash away v. telafi etmek
wash away v. ortadan kaldırmak
wash away v. bertaraf etmek
wash away v. üzerinden atmak
wash someone up v. birinin bir şeyde sonu olmak
wash someone up v. birini bir şeyde bitirmek
wash up v. kıyıya sürüklemek
wash up v. kıyıya taşımak
wash up v. karaya çıkarmak/vurdurmak
wash up v. kıyıya sürüklenmek
wash up v. kıyıya/karaya çıkmak
wash up v. kıyıya/karaya vurmak
wash (something) out of (something) v. yıkayarak (bir şeyi bir şeyden) çıkarmak
wash (something) out of (something) v. yıkayarak (bir şeyi bir şeyden) temizlemek
wash (something) out of (something) v. (bir şeyi bir şeyden) silmek
wash (something) out of (something) v. (bir şeyin bir şeyini) soldurmak
wash (something) out of (something) v. (bir şeyin) üzerindeki (bir şeyi) soldurmak/yok etmek
wash (someone) out of (something or some place) v. sel (birini bir şeyi/yeri) terk etmek zorunda bırakmak
wash (someone) out of (something or some place) v. sel (birini bir şeyden/yerden) çıkmak zorunda bırakmak
wash (someone) out of (something or some place) v. sel (birinin bir şeyden/yerden) ayrılmasına neden olmak
wash (someone) out of (something or some place) v. (birini bir programı, kurumu) bırakmak zorunda bırakmak
wash (someone) out of (something or some place) v. (birinin bir programdan, kurumdan) ayrılmasına sebep olmak
wash (someone) out of (something or some place) v. (birini bir programdan, kurumdan) ayrılmaya mecbur etmek
wash (someone) out of (something or some place) v. (birini bir programdan, kurumdan) elemek
wash (something) of (something else) v. (bir şeyi bir şeyden) temizlemek
wash (something) of (something else) v. (bir şeyin) üzerinden (bir şeyi) yıkamak/gidermek
wash (something) of (something else) v. (bir şeyden) istenmeyen (bir şeyi) çıkarmak
wash (something) of (something else) v. (bir şeyden bir şeyi) temizlemek
wash of v. -den temizlemek
wash of v. üzerinden yıkamak/gidermek
wash of v. '-den istenmeyen (bir şeyi) çıkarmak
wash over v. (sıkıntı/üzüntü) çökmek
wash over v. bir his kaplamak
wash over (someone or something) v. bir sıvı (birini/bir şeyi) kaplamak
wash over (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) üzerinden akmak
wash over (someone or something) v. (birini/bir grubu) bir his kaplamak/sarmak
wash over (someone or something) v. (birine/bir gruba) bir his çökmek
wash over (someone or something) v. (birinin/bir grubun) üzerinde pek kayda değer bir etki bırakmadan geçip gitmek
wash with (one) v. (biri) tarafından kabul edilmek
wash with (one) v. (biri) inandırılmak
wash with (one) v. (birine) yutturulmak
Phrases
it'll all come out in the wash expr. hiçbir şey gizli kalmaz
wash dark colors separately expr. koyu renkleri ayrı yıkayınız
wash dark colours separately expr. koyu renklileri ayrı yıkayınız
wash dark colours separately expr. koyu renkleri ayrı yıkayınız
wash dark colors separately expr. koyu renklileri ayrı yıkayınız
Proverb
one hand washes the other and together they wash the face bir elin nesi var iki elin sesi var
one hand washes the other and together they wash the face el eli yıkar el de döner yüzü yıkar
one hand washes the other and together they wash the face el eli yıkar el döner yüzü yıkar
one hand washes the other and together they wash the face bir elin nesi var iki elin sesi var
(one) does not wash (one's) dirty linen in public (biri) kirli çamaşırlarını ortaya dökmez
(one) does not wash (one's) dirty linen in public (biri) her şeyini/özel hayatını herkesin içinde anlatmaz
do not wash your dirty linen in public kirli çamaşırlarını ortaya dökme
do not wash your dirty linen in public özel aile sorunlarını ortalık yerde konuşma
one hand washes the other (and both wash the face) bir elin nesi var iki elin sesi var
one hand washes the other (and both wash the face) el eli yıkar el döner yüzü yıkar
Colloquial
black wash n. iftira
black wash n. kara leke
co-wash v. saç kremiyle saç yıkamak
co-wash v. sadece saç kremi kullanmak
wash your hands expr. lavaboya/tuvalete git
it will (all) come out in the wash expr. hiçbir şey gizli kalmaz
it will (all) come out in the wash expr. her şey gelip geçer
it will (all) come out in the wash expr. her şey yoluna girer
where (one) can wash up expr. (tuvaletin/lavabonun nerede olduğunu sorarken) elini yüzünü nerede yıkayabilir?
where can I can wash up? expr. (tuvaletin/lavabonun nerede olduğunu sorarken) elimi yüzümü nerede yıkayabilirim?
Idioms
a wash n. eşitlenmiş olma
a wash n. ödeşmiş olma
a wash n. İki değişkenin birbirini götürme-sıfırlama durumu
a wash n. artıların eksileri götürme durumu
a wash n. elde var sıfır
wash one's hands of v. sorumluluğu reddetmek
wash the hands of v. sorumluluğu reddetmek
wash the hands of v. sorumluluğu kabul etmemek
wash the hands of v. el etek çekmek
wash a brick v. boşa/haybeye uğraşmak
wash a brick v. boşa çabalamak
wash a brick v. boşuna zahmet etmek
wash a brick v. akıntıya kürek çekmek
co-wash v. sadece saç kremi ile saç yıkamak
call it a wash v. eşitliği kabul etmek
call it a wash v. beraberliği kabul etmek
call it a wash v. eşitlik ilan etmek
call it a wash v. beraberlik ilan etmek
call it a wash v. ödeşmek
call it a wash v. berabere kalmak
call it a wash v. başa baş kalmak
come out in the wash v. açığa çıkmak
wash someone's mouth out with soap v. ağzına (acı) biber sürmek/çalmak
wash someone's mouth out with soap v. ağzını sabunla yıkayarak cezalandırmak
wash one's hands of someone/something v. alakası kalmamak
wash your hands (of something) v. artık sorumluluk almamak
wash one's hands of v. bir işten kurtulmak
wash over someone v. bir his kaplamak
come out in the wash v. gerçek nedeni anlamak
come out in the wash v. gerçeği anlamak
wash one's hands of v. el etek çekmek
wash one's hands of someone/something v. ilgiyi kesmek
wash one's dirty linen in public v. ipliğini pazara çıkarmak
wash one's dirty laundry in public v. ipliğini pazara çıkarmak
come out in the wash v. olumlu bir sonuca ulaşmak
wash one's dirty laundry/linen in public (brit) v. kirli çamaşırlarını ortaya dökmek
wash one's hands of someone/something v. kurtulmak
wash one's dirty linen in public v. kirli çamaşırlarını ortaya dökmek
have a quick wash v. şöyle bir su dökünmek
wash one's hands of v. sıyırtmak
wash one's hands of v. sorumluluktan kurtulmak
wash one's hands of v. sorumluluk kabul etmemek
come out in the wash v. temize çıkmak
come out in the wash v. zamanla bilinirlik kazanmak
come out in the wash v. zamanla tanınmak
wash one's hands of someone/something v. (birinin/bir şeyin) sorumluluğunu üzerinden atmak
not wash v. sökmemek
not wash v. kabul görmemek
not wash v. inandırıcı olmamak
not wash v. kandıramamak
wash (one's) hands of (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) ayrılmak
wash (one's) hands of (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) vazgeçmek
wash (one's) hands of (someone or something) v. (birini/bir şeyi) bırakmak
wash (one's) hands of (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) uzaklaşmak
wash (one's) hands of (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) arasına mesafe koymak
wash (one's) hands of (something) v. (bir şeyden) el çekmek
wash (one's) hands of (something) v. (bir şeyden) elini eteğini çekmek
wash a few things out v. elde bazı kıyafetleri yıkamak
wash a few things out v. elde birkaç parça bir şey yıkamak
wash a few things out v. birkaç şeyle ilgilenmek
wash a few things out v. birkaç işi bitirmek/tamamlamak
wash a few things out v. birkaç işi çözmek
wash hands of v. sorumluluğu reddetmek
wash hands of v. sorumluluğu kabul etmemek
wash hands of v. el etek çekmek
wash overboard v. (dalgalarla, aşırı yağmurla) tekneden denize düşürülmek
wash overboard v. (dalgalar, aşırı yağmur) tekneden denize düşürmek
wash your dirty linen in public v. kirli çamaşırlarını ortaya dökmek
wash your dirty linen in public v. her şeyini/özel hayatını herkesin içinde anlatmak
wash your dirty linen in public v. özel aile sorunlarını ortalık yerde konuşmak
wash your hands of v. -in sorumluluğunu artık almamak
wash your hands of v. '-den el çekmek
wash your hands of v. '-den elini eteğini çekmek
wash your hands of somebody/something v. biriyle/bir şeyle alakası kalmamak
wash your hands of somebody/something v. biriyle/bir şeyle ilgiyi kesmek
wash your hands of somebody/something v. birinden/bir şeyden kurtulmak
wash your hands of somebody/something v. birinin/bir şeyin sorumluluğunu üzerinden atmak
wash your hands of somebody/something v. birinden/bir şeyden elini eteğini çekmek
lost in the wash adj. karışıklıkta kaybolmuş
lost in the wash adj. dağınıklığın arasında kalmış
lost in the wash adj. karmaşada kaybolmuş
will not wash! expr. kandıramazsın!
will not wash! expr. yemezler!
does not wash expr. (birine) sökmez
does not wash expr. inandırıcı değil
does not wash expr. ikna edici değil
well, wash my mouth out with soap (wwmmows) expr. ağzıma biber sür bari
well, wash my mouth out with soap (wwmmows) expr. bir de ağzıma biber sür istersen
well, wash my mouth out with soap (wwmmows) expr. bir de ağzıma biber sürseydin
well, wash my mouth out with soap (wwmmows) expr. gel bir de ağzıma biber sür
something won't wash (with somebody) expr. (birine) sökmez
something won't wash (with somebody) expr. (biri için) inandırıcı değil
something won't wash (with somebody) expr. (biri için) ikna edici değil
something won't wash (with somebody) expr. (birini) inandıramazsın
something won't wash (with somebody) expr. (biri için) geçerli/kabul edilebilir değil
something won't wash (with somebody) expr. (birine) yediremezsin
something won't wash (with somebody) expr. (biri) yemez
something doesn't wash (with somebody) expr. (birine) sökmez
something doesn't wash (with somebody) expr. (biri için) inandırıcı değil
something doesn't wash (with somebody) expr. (biri için) ikna edici değil
something doesn't wash (with somebody) expr. (birini) inandıramazsın
something doesn't wash (with somebody) expr. (biri için) geçerli/kabul edilebilir değil
something doesn't wash (with somebody) expr. (birine) yediremezsin
something doesn't wash (with somebody) expr. (biri) yemez
it all comes out in the wash expr. her şey gelip geçer
it all comes out in the wash expr. her şey yoluna girer
it all comes out in the wash expr. normale döner
it all comes out in the wash expr. zamanla düzelir
it all comes out in the wash expr. hep böyle gitmez
it all comes out in the wash expr. hiçbir şey gizli kalmaz
it all comes out in the wash expr. her şey açığa/temize çıkar
it will come out in the wash expr. hiçbir şey gizli kalmaz
it will come out in the wash expr. her şey gelip geçer
it will come out in the wash expr. her şey yoluna girer
it will come out in the wash expr. her şey açığa/temize çıkar
let's call it a wash expr. ödeşelim
let's call it a wash expr. eşitlenelim
let's call it a wash expr. eşitlik olsun
something won't wash expr. (birine) sökmez
something won't wash expr. ikna edici/inandırıcı değil
something won't wash expr. geçerli/kabul edilebilir değil
won't wash expr. kabul edilemez
won't wash expr. kimse inanmaz
won't wash expr. ikna edici/inandırıcı değil
won't wash expr. geçerli/kabul edilebilir değil
won't wash expr. ikna edici değil
Speaking
what did her mother wash? expr. annesi ne yıkadı?
it won't wash! expr. buna kimse inanmaz/itibar etmez!
when does your father wash his car? expr. baban arabasını ne zaman yıkar?
I have to wash a few things out expr. bir şeyler yıkamam lazım
when does your father wash his car? expr. baban arabasını ne zaman yıkıyor?
always wash your hands expr. daima ellerini yıka
always wash your hands expr. daima ellerini yıkayın
wash your hands expr. ellerini yıka
you should wash your hands expr. ellerinizi yıkamalısınız
you must wash your hands expr. ellerinizi yıkamalısınız
I wash my face every morning expr. her sabah yüzümü yıkarım
you should wash your hands expr. ellerini yıkamalısın
you must wash your hands expr. ellerini yıkamalısın
wash your mouth out! expr. git ağzını yıka!
it'll all come out in the wash expr. gelip geçer
don't wash your dirty linen in public expr. kirli çamaşırlarını ortaya dökme
I have to wash a few things out expr. yapacak bazı işlerim var (birisinden kurtulmak için söylenir)
where can i wash up? expr. (tuvaletin/lavabonun nerede olduğunu sorarken) elimi yüzümü nerede yıkayabilirim?
it'll all come out in the wash expr. yoluna girer
is there some place I can wash up? expr. (tuvaletin/lavabonun nerede olduğunu sorarken) elimi yüzümü nerede yıkayabilirim?
first of all I wash the vegetables expr. i̇lk önce sebzeleri yıkarım
first I wash the vegetables expr. i̇lk önce sebzeleri yıkarım
do you wash your face every morning? expr. yüzünü her sabah yıkar mısın?
wash your face expr. yüzünü yıka
wash me expr. beni yıka
wash me expr. yıka beni
I get up in the morning and wash my hands and face expr. sabah kalkar elimi yüzümü yıkarım
Trade/Economic
wash sale n. fiktif satış
wash sale n. gerçek olmayan satış
wash transaction n. gerçek olmayan işlem
wash value n. gerçek olmayan satış değeri
wash sale n. muvazaalı satış
wash sale n. satıcının kendi malını alması
wash sale n. satıcının alıcı olması hali
wash and wear n. ütü istemeyen giyim eşyası
wash goods n. yıkanabilir kumaş vb
wash sale n. yıkayıp parlatma amaçlı satış
wash its face v. ancak kendi masrafını çıkarmak
wash its face v. ancak kendi masraflarını karşılamak
wash its face v. karı zararı eşit olmak
wash its face v. kendini döndürmek
wash its face v. ne kar ne zarar etmek
wash its face v. kendine yetmek
wash its face v. masraflarını karşılayacak kadar kazanmak
wash its face v. kendini döndürecek kadar kazanmak
wash-and-wear adj. yıka ve giy
Technical
acid-wash test n. asitle yıkama deneyi
wash primer n. astar boya
down-wash n. aşağıya akış açısı
down wash n. aşağıya akış açısı
wash-boiler n. çamaşır kazanı
lime-tallow wash n. donyağlı kireç badana
screen wash pump n. elek yıkama pompası
kiln wash n. fırın kaplaması
wash-leather n. güderi
back wash n. geri yıkama
wash hand basin with cover n. kapaklı lavabo
lime wash n. kireç şerbeti
wash basin n. lavabo
wash-basin plug n. lavabo bağlantısı
wash metal melt n. metal yıkama eriyiği
Mobile eye-wash station n. mobil göz yıkama istasyonu
crucible wash n. pota astarı
color-wash n. renkli badana
wash-down closet n. rezervuarlı helataşı
wash metal n. sıyırma eriyiği
slope wash n. şev yıkaması
white wash n. sülfat kabarağı
wash drill n. su jetli delici
wash drilling n. sulu delgi
wash boaring n. sulu delgi
wash drilling n. su jeti sondajı
wash-hand basin pedal n. su ayak pedalı
wash drilling n. sulu sondaj
wash drill n. su oklu delici
wash-basin supply pipe n. temiz su borusu
wash oil n. temizleme yağı
slope wash n. yamaç yıkaması
rain wash n. yağmur yıkaması
wash-point penetrometer n. yıkayıcı uçlu penotremetro
wash oil n. yıkama yağı
wash pipe n. yıkama borusu
wash bay n. yıkama kanalı
wash bay nozzle n. yıkama hortumu ağızlığı
wash water n. yıkama suyu
wash basin n. yıkama kabı
wash syrup n. yıkama şurubu
wash boaring n. yıkamalı delgi
wash box n. yıkama teknesi
wash bottle n. yıkama şişesi
black wash n. siyah cila
colour wash n. renklendirilmiş beyaz boya ile kaplama