avlanmak - Turc Anglais Dictionnaire

avlanmak

Sens de "avlanmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 15 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
avlanmak hunt v.
These horses are specially trained for hunting.
Bu atlar avlanmak için özel olarak eğitilmiş.

More Sentences
avlanmak be hunted v.
He is hunted by the police.
O, polis tarafından avlandı.

More Sentences
General
avlanmak hunt v.
My view is that in certain Member States hunting brings an important extra source of food to the dining table.
Benim görüşüm, bazı Üye Devletlerde avlanmanın yemek masalarına önemli bir ekstra besin kaynağı getirdiği yönündedir.

More Sentences
avlanmak be caught v.
Tom was caught completely off-guard.
Tom tamamen gafil avlandı.

More Sentences
avlanmak fish v.
It is forbidden to fish in the area.
Bu bölgede balık avlamak yasaktır.

More Sentences
avlanmak chevy v.
avlanmak hawk v.
avlanmak go out hunting v.
avlanmak shoot v.
avlanmak chivvy v.
avlanmak go hunting v.
avlanmak ferret v.
avlanmak prede [obsolete] v.
avlanmak scrounge (around) v.
Hunting
avlanmak shikar v.

Sens de "avlanmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 59 résultat(s)

Turc Anglais
General
kaçak avlanmak poach v.
Poaching can cause the extinction of the gazelles in the region.
Kaçak avlanma bölgedeki ceylanların neslinin tükenmesine neden olabilir.

More Sentences
dağgelinciği ile avlanmak ferret v.
The ferret killed all of our chickens.
Dağgelinciği tüm tavuklarımızı öldürmüş.

More Sentences
sürütme ağıyla avlanmak trawl v.
The fishermen trawled the ocean for a good catch.
Balıkçılar iyi bir av bulabilmek için okyanusta sürütme ağıyla avlanırlardı.

More Sentences
Zoology
sürüler halinde avlanmak hunt in packs v.
Their energetic personality and willingness to work have facilitated their adaptation to hunting in packs.
Enerjik kişilikleri ve çalışmaya istekli olmaları, sürü halinde avlanmaya uyum sağlamalarını kolaylaştırmıştır.

More Sentences
General
inci toplamak veya avlanmak gibi amaçlarla dalan japon dalgıç ama n.
avlanmak için şahin yetiştiren kimse hawker n.
avlanmak için doğan yetiştirme sanatı hawking n.
av mevsimi dışında avlanmak hunt out of season v.
gafil avlanmak be caught unawares v.
gafil avlanmak be blindsided v.
yasak bölgede avlanmak poach v.
izinsiz avlanmak poach v.
gafil avlanmak be taken unawares v.
başkasının arazisinde kaçak avlanmak poach v.
birlikte avlanmak hunt together v.
yiyecek için avlanmak hunt for food v.
gafil avlanmak nap v.
balıkçı feneriyle avlanmak jacklight v.
çatallı zıpkınla avlanmak leister v.
eğitimli şahinlerle avlanmak hawk v.
(doğan veya şahin) avlanmak için uçmak hawk v.
silahla avlanmak gun v.
gafil avlanmak overtake v.
izinsiz avlanmak potch [dialect] [uk] v.
kaçak avlanmak potch [dialect] [uk] v.
izinsiz avlanmak pouch [dialect] [uk] v.
kaçak avlanmak pouch [dialect] [uk] v.
şahin ile avlanmak fly v.
köpek balığı gibi avlanmak shark v.
yasa dışı avlanmak poach v.
trol kapısıyla avlanmak otter v.
Phrasals
gafil avlanmak walk into (something) v.
Colloquial
gafil avlanmak be caught flat-footed v.
gafil avlanmak walk (right) into v.
gafil avlanmak be caught napping v.
Idioms
gafil avlanmak be caught flat-footed v.
gafil avlanmak be caught off guard v.
gafil avlanmak be caught on the wrong foot v.
gafil avlanmak be caught on the hop v.
gafil avlanmak be caught with your trousers down [uk] v.
gafil avlanmak be caught with your pants down v.
gafil avlanmak be caught off (one's) guard v.
gafil avlanmak be flat-footed v.
gafil avlanmak be off your guard v.
gafil avlanmak be taken by surprise v.
gafil avlanmak be caught with one's pants down v.
Speaking
avlanmak için en iyi zaman best time to hunt expr.
Fishery
balıkçı feneriyle avlanmak jack v.
karidesi yem yaparak avlanmak prawn v.
kalamar yem ile avlanmak squid v.
zıpkınla avlanmak spearfish v.
olta ile avlanmak spin v.
Archaeology
eksi çağ insanlarının paleolitik (eski taş devri) döneminde kesmek doğramak ve avlanmak gibi günlük amaçlar için kullandıkları iki tarafı da kullanılabilen genellikle obsidyen gibi yüzey kayaçlarından yapılma taş alet biface n.
Hunting
koklayarak avlanmak (av köpeği) rake n.
balıkçı feneriyle avlanmak jack v.
(tazı) koklayıp iz sürerek avlanmak scent v.
(tazı) koku alma duyusuyla avlanmak scent v.
gece avlanmak spotlight v.
Ornithology
avlanmak için suya dalmak dabble v.