cloud - Turc Anglais Dictionnaire

cloud

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "cloud" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 56 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
cloud n. bulut
The sky was covered with dark clouds.
Gökyüzü kara bulutlarla kaplanmıştı.

More Sentences
General
cloud n. küme
A cloud of smoke coming from the factory was alarming.
Fabrikadan gelen duman kümesi endişe vericiydi.

More Sentences
cloud n. sıkıntı veren şey
The sad news of her friend's death has been a cloud on all family members.
Arkadaşının üzücü ölüm haberi tüm aile bireyleri için sıkıntı yarattı.

More Sentences
cloud v. kararmak
Pedro left the room when Ann's face got clouded with anger.
Ann'in yüzü öfkeden kararınca Pedro odayı terk etti.

More Sentences
cloud v. gölgelemek
The big fight among the boys clouded her birthday party.
Çocuklar arasındaki büyük kavga doğum günü partisini gölgeledi.

More Sentences
cloud v. gölge düşürmek
All the latest gossips clouded my judgment about him.
En son dedikodular onunla ilgili düşüncelerime gölge düşürdü.

More Sentences
cloud v. bulandırmak
But perhaps that was deliberate and intended to cloud the issue.
Ancak belki de bu kasıtlı ve konuyu bulandırmaya yönelikti.

More Sentences
cloud v. kapatmak
The morning fog has clouded the view from my window.
Sabah sisi penceremden gördüğüm manzarayı kapatıyor.

More Sentences
cloud v. buğulandırmak
The heavy rain clouded my windshield, making driving hard.
Sağanak yağmur ön camımı buğulandırdığı için arabayı güçlükle kullandım.

More Sentences
cloud adj. bulut
Lightroom CC prompts you that you've filled up all of your cloud storage.
Lightroom CC, bulut depolama alanınızın tamamını doldurduğunuzu bildirir.

More Sentences
cloud n. sürü
cloud n. herhangi bir şeyden yoğun yığın
cloud n. bulanıklık
cloud n. gölge
cloud n. leke
cloud n. duman veya toz bulutu
cloud n. gaz bulutu
cloud n. karışıklık
cloud n. yanlış anlama
cloud n. şüphe bulutu
cloud n. havada yüzer gibi görünen hafif ve kabarık kütle
cloud n. esrarengiz ve tekinsiz durum
cloud n. geniş, hafif ve gevşek örülmüş başörtüsü
cloud n. büyük mutluluk
cloud v. lekelemek
cloud v. berbat etmek
cloud v. şüphe altında bırakmak
cloud v. bulanmak
cloud v. bulutla kaplamak
cloud v. örtmek
cloud v. bozmak
cloud v. bulutlanmak
cloud v. karartmak
cloud v. içi kararmak
cloud v. içini karartmak
cloud v. depresifleşmek
cloud v. depresifleştirmek
cloud v. alacalaşmak
cloud v. alaca hale getirmek
cloud v. bulut şeklinde yükselmek
cloud v. (şeffaf yüzey) leke veya çizgi ile dolmak
cloud v. uyuşuk hale getirmek
cloud v. tembelleştirmek
cloud v. buğulanmak
cloud adj. dertli
Colloquial
cloud n. gerçek dışılık
Technical
cloud n. pus
Computer
cloud n. kablosuz internet bağlantısı sunulan geniş alan
cloud n. internet üzerinden veri ve hizmet toplama
cloud n. bulut bilişimi destekleyen bilgisayar ve bağlantılar
cloud adj. bulut bilişime ait
cloud adj. bulut bilişimle ilgili
cloud adj. internetle ilgili
cloud adj. internet üzerinde ticaret yapan
Zoology
cloud n. beraberce uçan küçük canlılardan oluşan sürü
Meteorology
cloud v. bulutlanmak

Sens de "cloud" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 444 résultat(s)

Anglais Turc
General
storm cloud n. fırtına bulutu
The rapport between them is as threatening as a violent storm cloud.
Aralarındaki ilişki koyu bir fırtına bulutu kadar tehditkâr.

More Sentences
rain cloud n. yağmur bulutu
The minimum altitude of rain clouds is 1,200 meters.
Yağmur bulutlarının minimum yüksekliği 1.200 metredir.

More Sentences
electron cloud n. elektron bulutu
When atoms approach one another closely, the electron clouds interact with each other and with the nuclei.
Atomlar birbirine yaklaştığında elektron bulutları birbirleriyle ve çekirdeklerle etkileşime girer.

More Sentences
cloud-cuckoo-land n. hayal alemi
If anybody imagines that our drug policies are working, then they are living in cloud-cuckoo-land.
Eğer birileri uyuşturucu politikalarımızın işe yaradığını düşünüyorsa, o zaman hayal aleminde yaşıyorlar demektir.

More Sentences
cloud of dust n. toz bulutu
The car raised a cloud of dust.
Araba bir toz bulutu kaldırdı.

More Sentences
cloud forest n. bulut ormanı
The Sehuencas water frog is native to the cloud forests of Bolivia.
Sehuencas su kurbağası Bolivya'nın bulut ormanlarına özgüdür.

More Sentences
cloud over v. bulutlanmak
The sky has gradually clouded over.
Gökyüzü yavaşça bulutlandı.

More Sentences
on cloud nine adj. son derece mutlu
Tom was on cloud nine today.
Tom bugün son derece mutluydu.

More Sentences
Colloquial
in the cloud expr. ayakları yere basmaz
First things first, let's go to the girl with her head in the clouds.
Her şeyden önce ayakları yere basmayan kızın yanına gidelim.

More Sentences
Idioms
cloud of suspicion n. şüphe bulutu
Sami lives under a cloud of suspicion.
Sami bir şüphe bulutu altında yaşıyor.

More Sentences
on cloud nine expr. bulutların üzerinde
I'm on cloud nine.
Bulutların üzerindeyim.

More Sentences
Technical
point cloud n. nokta bulutu
In this first stage of data collection, the point cloud is very similar to a pixel-based image, like a JPG.
Veri toplamanın bu ilk aşamasında nokta bulutu, JPG gibi piksel tabanlı bir görüntüye çok benzer.

More Sentences
Computer
cloud computing n. bulut bilişim
Storage that is secure, scalable, durable, and highly available is a fundamental component of cloud computing.
Güvenli, ölçeklenebilir, dayanıklı ve yüksek oranda kullanılabilir depolama, bulut bilişimin temel bir bileşenidir.

More Sentences
hybrid cloud n. hibrit bulut
In other words, most organizations will leverage a hybrid cloud approach.
Başka bir deyişle, çoğu kuruluş hibrit bulut yaklaşımından yararlanacaktır.

More Sentences
private cloud n. özel bulut
Azure DevOps supports both public and private cloud configurations.
Azure DevOps, hem genel hem de özel bulut yapılandırmalarını destekler.

More Sentences
the cloud n. (bilişim teknolojileri) bulut
The cloud is changing the way the world does business.
Bulut, dünyanın iş yapma şeklini değiştiriyor.

More Sentences
Informatics
point cloud n. nokta bulutu
How do you read point clouds or LAS files with ArcGIS 3D Analyst?
ArcGIS 3D Analyst ile nokta bulutlarını veya LAS dosyalarını nasıl okursunuz?

More Sentences
cloud mining n. bulut madenciliği
What is Mobile Mining or Cloud Mining?
Mobil Madencilik veya Bulut Madenciliği Nedir?

More Sentences
Astronomy
gas cloud n. gaz bulutu
Explore star systems, asteroid fields, gas clouds, supernovae, galactic storms and black holes.
Yıldız sistemlerini, asteroit alanlarını, gaz bulutlarını, süpernovaları, galaktik fırtınaları ve kara delikleri keşfedin.

More Sentences
oort cloud n. oort bulutu
The Oort Cloud might contain billions, or even trillions, of objects.
Oort Bulutu milyarlarca, hatta trilyonlarca nesne içerebilir.

More Sentences
Agriculture
rain cloud n. yağmur bulutu
The minimum altitude of rain clouds is 1200 meters.
Yağmur bulutlarının minimum yüksekliği 1200 metredir.

More Sentences
Environment
radioactive cloud n. radyoaktif bulut
The radioactive cloud spread all over the world.
Radyoaktif bulut tüm dünyaya yayıldı.

More Sentences
Meteorology
rain cloud n. yağmur bulutu
Those are rain clouds.
Bunlar yağmur bulutları.

More Sentences
storm cloud n. fırtına bulutu
The rapport between them is as threatening as a violent storm cloud.
Aralarındaki ilişki şiddetli bir fırtına bulutu kadar tehditkârdır.

More Sentences
oort cloud n. oort bulutu
The Oort Cloud is the most distant region of our solar system.
Oort Bulutu güneş sistemimizin en uzak bölgesidir.

More Sentences
General
cumulonimbus cloud n. kümülonimbüs bulutu
nimbus cloud n. nimbus bulutu
cumulus cloud n. kümülüs
cirrus cloud n. saçakbulut
cumulus cloud n. kümebulut
layer of cloud n. bulut katmanı
anvil cloud n. örs biçiminde bulut
cloud bank n. bulut kümesi
storm cloud n. tehlike
luminous cloud n. ışıklı bulut
middle cloud n. orta bulut
banner cloud n. bayrak bulut
mushroom cloud n. özellikle nükleer patlama sonucunda mantar şeklinde yükselen bulut
cirrus cloud n. sirüs bulutu
low cloud n. alçak bulut
cumulus cloud n. küme bulut
cloud-cuckoo-land n. hayal ürünü
cloud-cuckoo-land n. ütopik ülke
cloud nine n. büyük mutluluk
cloud nine n. mutluluk
vapor cloud n. buhar bulutu
mushroom-cloud n. atom bombası bulutu
dust cloud n. toz bulutu
cloud of smoke n. duman bulutu
cloud engineer n. bulut mühendisi
heavy cloud n. kapalı hava
cloud controller n. bulut denetleyicisi
mushroom-shaped cloud n. (nükleer bomba) patlamadan sonra gökyüzünde oluşan mantar şeklinde moloz ve toz bulutu
mushroom-shaped cloud n. mantar bulutu
dark cloud n. kara bulut
cloud over v. bulutla kaplamak
cast a cloud on something v. berbat etmek
cloud over v. bulanmak
be under a cloud v. şüphe altında olmak
be under a cloud of suspicion v. şüphe altında olmak
cast a cloud on something v. gölgelemek
be on cloud nine v. havalara uçmak
cloud up v. bulutlar kaplamak
one's face cloud over v. (yüz vb) parlaklığını yitirmek
one's face cloud over v. (yüz vb) buruşmak
one's face cloud over v. bozulmak
cloud up v. hava kapanmak
cloud up v. bulutlanmak
cloud over v. bulutlar kaplamak
cloud over v. hava kapanmak
cloud up v. buğulandırmak
cloud up v. buğulanmak
cloud capped adj. bulutlarla kaplı (dağ tepesi)
cloud-capped adj. bulutlu
cloud-capped adj. bulutlarla kaplı (dağ tepesi)
cloud-built adj. hayali
cloud-built adj. bulutlardan yapılmış
cloud-covered adj. bulutla dolu
cloud-built adj. bulutlarda yapılmış
cloud-built adj. önemsiz
under cloud of suspicion adv. bir şüphe bulutu altında
under cloud of night adv. karanlıktan istifade ederek
Phrasals
cloud up v. ağladı ağlayacak durumda olmak
cloud up v. eseflenmek
cloud up v. yüreği sızlamak
cloud up v. çok üzülmek
cloud up v. mahzunlaşmak
cloud up v. kederlenmek
cloud up v. hüzünlü olmak
cloud up v. ağlamaklı olmak
Phrases
under a cloud expr. dertli
under a cloud expr. şüphe altında
Proverb
every cloud has a silver lining her şeyde bir hayır vardır
every cloud has a silver lining her işte bir hayır vardır
every cloud has a silver lining her şerde bir hayır vardır
every cloud has a silver lining her hayırda bir şer her şerde bir hayır vardır
every silver lining has a cloud iyi şeyler kötü şeylere gebedir
every silver lining has a cloud her iyi şeyin kötü bir yanı vardır
every silver lining has a cloud her an her şey olabilir
every silver lining has a cloud çok gülen çok ağlar
every silver lining has a cloud her hayırda bir şer vardır
every silver lining has a cloud bir anda her şey ters yüz olabilir
every dark cloud has a silver lining her felakette bir hayır vardır
every dark cloud has a silver lining her işte bir hayır vardır
every dark cloud has a silver lining her yokuşun bir inişi vardır
every dark cloud has a silver lining her şerde bir hayır vardır
every dark cloud has a silver lining her gecenin bir sabahı vardır
every dark cloud has a silver lining gün doğmadan neler doğar
every dark cloud has a silver lining her şeyde bir hayır vardır
Colloquial
on cloud nine expr. sevincin doruklarında
on cloud nine expr. mutluluğun doruklarında
under a cloud expr. adı çıkmış
under a cloud expr. şüphede
under a cloud expr. şüpheli
under a cloud expr. kuşkulu
under a cloud expr. kuşku altında
in the cloud expr. dalgın
in the cloud expr. hayal aleminde
coming up a cloud expr. yağmur yağacak
coming up a cloud expr. yağmur yağmak üzere
Idioms
cloud cuckoo land n. aşırı iyimser
every cloud has a silver lining n. gün doğmadan neler doğar
a cloud on the horizon n. ufuktaki kara bulut
a cloud on the horizon n. muhtemel tehlike
a cloud hangs over (someone or something) n. üzerinde kara bulutlar olma
a cloud hangs over (someone or something) n. üzerinde kara bulutlar dolaşma
a cloud hangs over somebody/something n. birinin/bir şeyin üzerinde kara bulutlar olmak
a (small) cloud on the horizon n. ufuktaki kara bulut
a (small) cloud on the horizon n. muhtemel zorluk/sıkıntı
a (small) cloud on the horizon n. tehlike çanı
a cloud hangs over somebody/something n. birinin/bir şeyin üzerinde kara bulutlar dolaşmak
cloud cuckoo land n. hayal dünyası
cloud on the horizon n. ufuktaki kara bulut
cloud on the horizon n. muhtemel zorluk/sıkıntı
cloud of suspicion n. sis perdesi
cloud on the horizon n. tehlike çanı
cloud cuckoo land n. düşler ülkesi
cloud-cuckoo land n. ütopik ülke
cloud-cuckoo land n. hayal dünyası
cloud-cuckoo land n. hayal alemi
cloud on the horizon n. muhtemel tehlike
cloud-cuckoo land n. pembe bulutların üstü
cloud of suspicion n. güvensiz ortam
cloud of suspicion n. şüpheli ortam
cloud-cuckoo land n. ütopya
cloud-cuckoo land n. hayal ürünü
cloud-cuckoo land n. hayal alemi
cloud-cuckoo land n. ütopik ülke
dark cloud on the horizon n. ufuktaki kara bulutlar
dark cloud on the horizon n. muhtemel tehlike
dark cloud on the horizon n. kötüye gideceğinin göstergesi
dark cloud on the horizon n. tehlike çanları
dark cloud on the horizon n. kötü günlerin geleceğinin göstergesi
be on cloud nine v. mutlu olmak
be on cloud nine v. sevinçten havalara uçmak
be under a cloud v. şüphe altında olmak
be on cloud nine v. ağzı kulaklarına varmak
be on cloud nine v. çok mutlu olmak
be under a cloud v. zan altında olmak
be on cloud nine v. aşırı mutlu olmak
be on cloud nine v. etekleri zil çalmak
cast a cloud over v. bozmak
cast a cloud over v. berbat etmek
cast a cloud over v. gölgelemek
cast a cloud over v. karartmak
live in cloud-cuckoo land v. olmayacak duaya amin demek
live in cloud-cuckoo land v. hayal dünyasında yaşamak
be under a cloud v. gözden düşmek
be sitting on cloud nine v. bulutların üstünde olmak
cloud the issue v. laf kalabalığı yapmak
be sitting on cloud nine v. mutluluktan havalarda uçmak
cloud the issue v. laf cambazlığı yaparak esas meseleden uzaklaşmak
be sitting on cloud nine v. dünyalar onun olmak
cloud the issue v. meseleyi bulanıklaştırmak
a cloud hangs over (someone or something) v. (bir şeyin ya da birinin) üzerinde kara bulutlar dolaşmak
cloud the issue v. konuyu saptırmak
cloud the issue v. meselenin etrafında dolaşmak
be in cloud-cuckoo land v. hayal dünyasında yaşamak
be in cloud-cuckoo land v. olmayacak duaya amin demek
cloud someone's judgment v. (birinin) sağlıklı düşünmesine engel olmak
cloud someone's judgment v. beynini bulandırmak
on a cloud adj. bulutların üstünde
on a cloud adj. çok mutlu
on a cloud adj. havalara uçmuş
under a cloud adv. baskı altında
under a cloud adv. dengesizlik içinde
every cloud has a silver lining expr. her felakette bir hayır vardır
under a cloud expr. gözden düşmüş
every cloud has a silver lining expr. her yokuşun bir inişi vardır
every cloud has a silver lining expr. her gecenin bir sabahı vardır
on cloud nine expr. çok mutlu
on cloud nine expr. keyfi gıcır
cloud cuckoo land expr. pembe bulutların üzerinde
cloud cuckoo land expr. hayal dünyasında
every cloud has a silver lining expr. gün gelir devran döner
under a cloud expr. şüphe altında
Speaking
the sky cloud over v. hava bulutlanmak
the sky cloud over v. hava kararmak
I'm on cloud nine expr. çok mutluyum
I'm on cloud 9 expr. çok mutluyum
I’m on cloud nine expr. sevinçten havalara uçuyorum
Trade/Economic
cloud on title n. ipotek
Law
cloud on title n. gayrimenkul hakkında yapılan dayanaksız hak iddiası
cloud on title n. haksız rehin
cloud on title n. gayrimenkule konan haksız ipotek
cloud on a expr. unvan hatası
Technical
cloud point n. sislenim noktası
cloud physics n. bulut fiziği
cloud symbol n. bulut sembolü
cloud map n. bulut haritası
cloud gap n. bulut aralığı
cloud top n. bulut üst sınırı
salt cloud n. tuz bulutu
cloud base recorder n. bulut yüksekliği ölçme aygıtı
lenticular cloud n. merceksel bulut
cosmic cloud n. kozmik bulut
cloud chart n. bulut haritası
cloud point n. sislenme noktası
cloud chamber n. sis odası
cloud genera n. bulut türleri
cloud cover n. bulut örtüsü
cloud ceiling n. bulut yüksekliği
cloud searchlight n. bulut ışıldağı
cloud altitude n. bulut yüksekliği
cloud seeding n. bulut tohumlama
cloud base n. bulut alt sınırı
cloud height n. bulut yüksekliği
cloud mirror n. bulut aynası
cloud chamber n. bulut odacığı
cloud layer n. bulut tabakası
cloud clutter n. buluttan parazit yansıma
dust-cloud theory n. toz-bulut kuramı
cloud temperature n. bulanıklık noktası
mushroom cloud n. mantar biçiminde nükleer bulut
cloud chamber n. wilson hücresi
cloud amount n. bulut miktarı
cloud bottom n. bulut tabanı
cloud bank n. bulut dizisi
cloud top height n. bulut tepe yüksekliği
cloud top n. bulut tepesi
cloud point n. bulutlanma noktası
wilson cloud chamber n. wilson sis odası
impurity cloud n. katışkı bulutu
electron charge cloud n. elektron yük bulutu
electron cloud n. elektron bulutu
cloud point index n. bulutlanma noktası indisi
cloud covered adj. bulutlu
Computer
cloud clutter n. buluttan parazit yansıma
cloud callout n. bulut belirtme çizgisi
cloud computing n. bulut bilgi işlem
cloud client n. bulut istemci
public cloud n. herkese açık bulut
cloud storing n. bulut depolama
tag cloud n. anahtar kelimeler ya da bilgi etiketlerini barındıran kelime grupları
tag cloud n. etiket bulutu
word cloud n. anahtar kelimeler ya da bilgi etiketlerini barındıran kelime grupları
word cloud n. etiket bulutu
the cloud n. bulut teknolojisi
cloud accounting n. bulut muhasebecilik sistemi
public cloud n. kamusal bulut
public cloud n. kamu bulutu
cloud based adj. bulut tabanlı
Informatics
creative cloud n. yaratıcı bulut
cloud based sensor sharing n. bulut tabanlı sensör paylaşımı
Lighting
total cloud amount n. bulutluluk
total cloud amount n. kapalılık
Automotive
cloud point n. donma noktası
cloud point n. sislenme noktası
Aeronautic
cloud street n. bulut aralığı
cloud band n. bulut band
cloud and collision warning system n. bulut ve çarpışma inbar sistemi
cloud seeding n. bulutun yağmura dönüşmesi
funnel cloud n. bulut hortumu
cloud base recorder n. bulut irtifa ölçücü ve kaydedici
cloud point n. bulutlanma noktası
cloud height n. bulut irtifaı
cloud amount n. bulutluluk miktarı
break cloud procedure n. buluttan çıkış prosedürü
cloud ceiling n. bulut tavanı
cavok (ceiling (cloud level) and visibility ok) expr. görüş uzaklığı ve tavan net
cavok (ceiling (cloud level) and visibility ok) expr. havacılık dilinde görüşün en az 10 kilometre olduğu, 5000 feet altında bulutun ve yağışın veya fırtınanın olmadığı hava koşullarını belirten ifade
Marine
cloud amount n. bulut miktarı
speed of cloud movement n. bulut hareketi hızı
sediment cloud n. katı madde bulutu
Pathology
brain cloud n. bilinç kararması
brain cloud n. bilinç bulanıklığı
Physics
cloud point n. sislenim noktası
wilson cloud chamber n. sis odası
electron cloud n. elektron bulutu
Chemistry
condensation cloud n. yoğunlaşma bulutu
cloud temperature n. bulutlanma sıcaklığı
cloud point n. bulanma noktası
Astronomy
cosmic cloud n. kozmik bulut
cosmic cloud n. evrensel bulut
magellanic cloud n. bir zamanlar samanyolu'nun uydusu olduğu düşünülen iki gökadadan her biri
magellanic cloud n. büyük macellan bulutu
large magellanic cloud n. güney yarıküreden görülebilen iki macellan bulutundan büyük olanına verilen isim
large magellanic cloud n. büyük macellan bulutu
dark cloud n. bart küreciği
molecular cloud n. çeşitli molekülleri ve içinde yıldızların oluştuğu bir miktar tozu içeren serin ve yoğun yıldızlararası bölge
small magellanic cloud n. Küçük Macellan Bulutu
small magellanic cloud n. Macellan bulutu
dark dust cloud n. karanlık toz bulutu
primordial gas cloud n. ilkel gaz bulutları
molecular cloud n. moleküler bulut
local interstellar cloud (lic) n. yerel yıldızlararası bulut
primordial gas cloud n. evrenin başlangıcında oluşmuş gaz bulutları
cloud deck n. bulut tabakası
star cloud n. yıldızların bir araya gelerek oluşturduğu büyük bulut
star cloud n. samanyolu'nda görülen parlak yıldızlı bir yol
star cloud n. yıldız bulutu
orion molecular cloud complex n. avcı molekül bulut kompleksi
Botanic
cloud grass (agrostis nebulosa) n. bulut tavusotu
cloud ear n. çin mutfağına özgü bir mantar
cloud ear n. orman kulağı mantarı
Environment
atomic cloud n. atom bulutu
cloud column n. bulut sütunu
cloud chamber effect n. bulut odası etkisi
thunder cloud n. fırtına bulutu
cloud band n. bulut bandı
nuclear cloud n. nükleer bulut
cloud seeder n. bulut tohumlayıcı
cloud drift n. toz böcek ilacını uçakla yayma yöntemi
Geography
st. cloud n. wisconsin eyaletinde yerleşim yeri
cloud lake n. florida eyaletinde yerleşim yeri
st. cloud n. florida eyaletinde şehir
st. cloud* n. minnesota eyaletinde şehir
white cloud n. michigan eyaletinde şehir
st. cloud n. minnesota eyaletinde şehir
st. cloud n. missouri eyaletinde yerleşim yeri
red cloud n. nebraska eyaletinde şehir
white cloud n. kansas eyaletinde şehir
cloud forest n. sis ormanı
cloud forest n. sisli orman
wave cloud n. dalga bulutu
cirrostratus cloud n. saçakbulut
cloud peak n. abd'de bir dağ
st cloud n. paris'te yer alan bir kenar mahalle
st. cloud n. paris'te bir kenar mahalle
saint-cloud n. mississipi nehri üzerinde yer alan bir şehir
saint cloud n. missouri nehri üzerinde yer alan bir şehir
saint cloud n. kuzey fransa'da eski kraliyet sarayının bulunduğu banliyö
Meteorology
velo cloud n. velo bulut
wall cloud n. duvar bulut
cap cloud n. tepe bulut
anvil cloud n. örs bulutu
banner cloud n. bayrak bulut
rainfall cloud n. yağış bulutu
squall cloud n. squall bulutu
funnel cloud n. hortum bulut
thunder cloud n. oraj bulutu
luminous cloud n. ışıklı bulut
cloud base n. bulut tabanı
orographic cloud n. orografik bulut
cloud seeding n. bulut tohumlaması
ice crystal cloud n. buz kristalli bulut
cloud genera n. bulut çeşidi
cloud street n. bulut sokağı
cloud searchlight n. bulut arama ışığı
mixed cloud n. karışık bulut
lenticular cloud n. mercek bulutlar
foehn cloud n. fön bulutu
standing cloud n. dikelen bulut
mother cloud n. ana bulut
cloud discharge n. bulut boşalımı
rotor cloud n. yuvarlanan bulut
scarf cloud n. eşarp bulut
comma cloud n. virgül bulut
debris cloud n. enkaz bulutu
cloud classification n. bulut sınıflandırması
cloud amount n. bulut miktarı
cloud bank n. bulut bankası
cloud chart n. bulut kartı
cloud formation n. bulut oluşumu
pocky cloud n. memeli bulut
shred cloud n. demet
scarf cloud n. çarşaf bulut
broken cloud n. yer yer açık bulut
cloud searchlight n. bulut ışıldağı
cloud ceiling n. bulut tavanı
cloud top n. bulut üst sınırı
anvil cloud n. örs biçiminde bulut
cloud symbols n. bulut simgeleri
cloud map n. bulut haritası
cloud base recorder n. bulut yüksekliği ölçme aygıtı
cloud mirror n. bulut aynası
condensation cloud n. yoğunlaşma bulutu
cloud layer n. bulut tabakası
cloud base n. bulut alt sınırı
cloud cover n. bulut örtüsü
cloud gap n. bulut boşluğu
cloud chart n. bulut haritası
cloud gap n. bulut aralığı
cloud ceiling n. bulut yüksekliği
cloud symbols n. bulut sembolleri
cloud height n. bulut yüksekliği
cumuliform cloud n. kümüliform bulut
cumulonimbus cloud n. kümülonimbüs bulut
cloud altitude n. bulut yüksekliği
dense upper cloud n. yoğun yüksek bulut
veil cloud n. tülbulut
layer of cloud n. bulut tabakası
lenticular cloud n. merceksel bulut
layer of cloud n. bulut katmanı
noctilucent cloud n. gece bulutu
ash cloud n. kül bulutu
nimbus cloud n. yağmur bulutu
nimbostratus cloud n. alçak, yoğun, koyu gri renkli ve genellikle yağış bırakan bulut
twain cloud n. kümülostratüs
twain cloud n. kümülüs bulutu
altocumulus cloud n. yaklaşık 2450-6100 metre irtifadaki bulut
altostratus cloud n. yaklaşık 2400 ila 6000 metre irtifadaki bulut
mother-of-pearl cloud n. sedef bulut
mother-of-pearl cloud n. güneş ufkun birkaç derece altındayken görülebilen ve yüksek rakımda bulunan parlayan bulut
cirrocumulus cloud n. saçakbulut
cloud rack n. ilerleyen bulut grubu
cloud drift n. gökyüzünde sürüklenen bulut kütlesi
cloud-burst n. ani sağanak yağmur
curl cloud n. sirüs bulutu
shelf cloud n. raf bulutu
stratus cloud n. stratüs bulutu
Geology
cloud classification n. bulut sınıflaması
volcanic cloud n. volkanik bulut
Military
condensation cloud n. yoğunlaşma bulutu
wilson cloud n. yoğunlaşma bulutu
nuclear cloud n. nükleer bulut
smoke cloud n. sis bulutu
gas cloud n. gaz bulutu
chemical cloud n. kimyasal sis bulutu
cloud switch n. iştirak kutusu
Mythology
cloud-compeller n. (zeus için söylenen bir lakap olarak) bulut-çağıran
Slang
cloud walker n. aykırı veya hayaller peşinde koşan kimse
Star Wars
ashteri's cloud n. ashteri'nin bulutu
bespin's cloud n. bespin'in bulutu
cloud city n. bulut şehri
cloud lake district n. bulut gölü bölgesi
cloud-riders n. bulut-sürücüleri
cloud lake n. bulut gölü
escape from cloud city n. bulut şehri'nden kaçış
gas cloud n. gaz bulutu
fusion cloud n. füzyon bulutu
telaris cometary cloud n. telaris kuryuklu yıldız bulutu
vandelhelm cloud n. vandelhelm bulutu
yoon cloud n. yoon bulutu