örtmek - Turc Anglais Dictionnaire

örtmek

Sens de "örtmek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 81 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
örtmek cover up v.
Cover up the injured man with this blanket.
Yaralı adamı bu battaniyeyle örtün.

More Sentences
örtmek cover v.
Cover and chill for 2 hours or overnight.
Örtün ve 2 saat veya gece boyunca soğutun.

More Sentences
General
örtmek cloak v.
It also ensures the city is permanently cloaked in a stinking cloud of smoke and dust.
Ayrıca şehrin kalıcı olarak pis kokulu bir duman ve toz bulutuyla örtülmesini sağlıyor.

More Sentences
örtmek shroud v.
The murder was shrouded in mystery.
Cinayet gizemle örtülmüştü.

More Sentences
örtmek blanket v.
The floor was blanketed with confetti.
Yerler konfetilerle örtülü durumdaydı.

More Sentences
örtmek close v.
Will you close the door, please?
Lütfen kapıyı örter misin?

More Sentences
örtmek obfuscate v.
Politicians tend to obfuscate the issues.
Politikacılarda meselelerin üstünü örtme huyu vardır.

More Sentences
örtmek hide v.
Those trees hide the landscape.
Şu ağaçlar manzarayı örtüyor.

More Sentences
örtmek cover v.
Cover with a bandage and change it twice a day.
Bir bandajla örtün ve günde iki kez değiştirin.

More Sentences
Technical
örtmek cover v.
Cover with a bandage and change twice a day.
Bir bandajla örtün ve günde iki kez değiştirin.

More Sentences
General
örtmek cloud v.
örtmek canopy v.
örtmek envelop v.
örtmek bury v.
örtmek bespread v.
örtmek case v.
örtmek sheet v.
örtmek submerge v.
örtmek shield v.
örtmek cap v.
örtmek cope v.
örtmek incase v.
örtmek shade v.
örtmek clothe v.
örtmek obscure v.
örtmek hood v.
örtmek enshroud v.
örtmek encase v.
örtmek robe v.
örtmek eclipse v.
örtmek wrap v.
örtmek vesture v.
örtmek carpet v.
örtmek shut v.
örtmek encompass v.
örtmek screen v.
örtmek lap v.
örtmek condone v.
örtmek conceal v.
örtmek coat v.
örtmek curtain v.
örtmek earth v.
örtmek nubilate [obsolete] v.
örtmek enclothe v.
örtmek kever v.
örtmek kiver [obsolete] v.
örtmek mail [obsolete] v.
örtmek hap v.
örtmek wry [obsolete] v.
örtmek heal v.
örtmek huddle v.
örtmek revestture v.
örtmek muffle v.
örtmek obduct [obsolete] v.
örtmek obliterate v.
örtmek deck [obsolete] v.
örtmek overcover v.
örtmek overveil v.
örtmek infoliate v.
örtmek do over v.
örtmek feal [dialect] v.
örtmek salve v.
örtmek scoth v.
örtmek scyle v.
örtmek shun v.
örtmek sklere v.
örtmek superinduce v.
örtmek surround v.
örtmek spar [obsolete] v.
örtmek house v.
örtmek house v.
örtmek furl v.
Phrasals
örtmek fit around v.
Idioms
örtmek cloak in secrecy v.
Technical
örtmek endue v.
örtmek face v.
örtmek indue v.
örtmek conceal v.
örtmek coat v.
Informatics
örtmek mask v.
Aeronautic
örtmek cover to v.

Sens de "örtmek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 242 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
peçe ile örtmek veil v.
General
üzerini örtmek cover v.
It was as if all the clouds had come down from the sky and covered the village.
Sanki bütün bulutlar gökten inmiş ve köyün üzerini örtmüştü.

More Sentences
üstünü tamamen örtmek obliterate v.
The snow obliterated the whole town.
Kar tüm kasabanın üstünü örttü.

More Sentences
özellikle ispanyol veya latin amerikalı kadınların başlarını ve omuzlarını örtmek için kullandığı genellikle siyah kumaştan yapılan şal manto n.
başı örtmek için takılan sıkı takke coif n.
haşe örtmek caparison v.
üstünü örtmek clothe v.
battaniye ile örtmek blanket v.
ata süslü çul örtmek trap v.
etek ile örtmek skirt v.
gece uykusuna yatırılan çocuğun üstünü örtmek tuck someone in v.
saman ile örtmek (dam) thatch v.
önüne bir şey koyarak örtmek screen off v.
parmaklıklarla örtmek bar v.
kuru otla örtmek mulch v.
çarşaf örtmek sheet v.
tonozla örtmek vault v.
ağ ile örtmek net v.
çatısını örtmek roof v.
kumaşla örtmek drape v.
maske ile örtmek mask v.
açığını örtmek cover up one's fraud v.
yün gibi örtmek fleece v.
örtmek (sahte bir şey gerçek bir şeyi) belie v.
hasır ile örtmek mat v.
koruyucu bir tabakayla örtmek clad v.
saman örtüsü ile örtmek mulch v.
üstünü örtmek overlap v.
toprakla örtmek earth v.
ile örtmek cover with v.
çatı ile örtmek roof v.
(bitki kökünü) toprakla örtmek earth v.
(kumaş ile) üstünü örtmek drape v.
üstünü örtmek (kara parçası için) top-dress v.
sıkıca örtmek shrink-wrap v.
çalıyla örtmek bush v.
ses çıkarmayacak bir şekilde örtmek veya sarmak muffle v.
üstünü örtmek wreathe v.
kumla örtmek sand v.
üstünü örtmek top v.
başını örtmek cover one's head v.
brandayla örtmek canvas v.
örtü örtmek spread the cover v.
bir şeyi sarmak/örtmek fit around something v.
suç örtmek/gizlemek hide a crime v.
suç örtmek/gizlemek cover up a crime v.
üzerini (üzerine) örtmek draw nigh v.
ambalaj kağıdı ile örtmek overwrap v.
kabukla örtmek epithelialize v.
kabukla örtmek epithelialise v.
tekrar örtmek recover v.
goblenle örtmek tapet v.
kamışla örtmek reed v.
(damı) saman ile örtmek thack [obsolete] v.
branda ile örtmek tilt v.
ağaçlarla örtmek tree v.
yeri örtmek cover the ground v.
önlükle örtmek apron v.
toprakla örtmek eard [scottish] v.
yeşilliklerle örtmek embosk v.
üstünü örtmek emmantle v.
örtü ile örtmek emmantle v.
üstünü örtmek enclothe v.
peçe ile örtmek encurtain v.
kubbe ile örtmek endome v.
etle örtmek enflesh [obsolete] v.
pullarla örtmek enscale v.
(konunun, fiziksel bir şeyin) üstünü örtmek envelop v.
üzerine süslü örtü örtmek barde v.
kabukla örtmek bark v.
üstünü örtmek baste v.
siperlik ile örtmek visor v.
boyun tüyü ile örtmek hackle [dialect] v.
üstünü örtmek wrap v.
üstünü örtmek wry [obsolete] v.
üzerini örtmek hele [dialect] [uk] v.
örtü örtmek hide v.
korumak için örtmek (kulak, burun) hold v.
sisle örtmek mist v.
dışını örtmek line v.
kovayla örtmek bushel v.
üstünü örtmek garb v.
toprakla örtmek loam v.
örtüyle örtmek obduce v.
ile örtmek obduce v.
üstünü örtmek obduct [obsolete] v.
üstünü örtmek clad v.
(arma üzerindeki işaretler) üzerinden geçmek veya üzerini kısmen örtmek debruise v.
(işaretle) armayı kısmen örtmek debruise v.
(teknede halatı, halkalı cıvatayı veya direği) kısa bir kordon parçasıyla örtmek graft v.
çiçeklerle örtmek overblow v.
üzerini örtmek overcast v.
(bir şeyin) üstünü örtmek overhaile v.
iyice örtmek overlard v.
üzerini örtmek overhele [obsolete] v.
ağ ile örtmek overnet v.
görseller ile örtmek overpicture v.
üzerini örtmek overtop v.
üstünü örtmek overvail v.
battaniyeyle örtmek rug (up) v.
halıyla örtmek rug (up) v.
kilimle örtmek rug (up) v.
yapraklar ile örtmek infoliate v.
(giysiyle) üstünü örtmek circumvest v.
baca şapkasıyla örtmek cowl v.
tamamen örtmek cover up v.
cüppeyle örtmek cowl v.
üzerini örtmek crape v.
kumaş katmanlarıyla örtmek drape v.
bulutla örtmek incloud v.
duvakla örtmek inveil v.
üstünü örtmek inwrap v.
boneyle örtmek coif v.
şapkayla örtmek coiffe v.
toprakla örtmek dirt v.
(kar) taneleri ile örtmek flake v.
pazenle örtmek flannel v.
etle örtmek flesh v.
(bir şeyin) üstünü örtmek gather v.
sisle örtmek gauze v.
çatıyla örtmek roof over v.
(yarayı) mumlu bezle örtmek searcloth v.
peçe ile örtmek shroud v.
ipekle örtmek silken v.
ipekle örtmek silk v.
üstünü örtmek forwrap v.
… ile örtmek skim v.
sisle örtmek smog v.
duman ile örtmek smog v.
pelerinle örtmek becloak v.
kabukla örtmek becrust v.
karla kaplar gibi örtmek snow v.
çapraz eleman ile örtmek span v.
(bir yüzeyi) hasır ile örtmek straw v.
(bir yüzeyi) kamışlar ile örtmek straw v.
pelerinle örtmek pall v.
mekanik parçaların üstünü örtmek house v.
(korumak için) örtmek house v.
kumaşla örtmek pall v.
(makine veya alet edevatı) koruyucu duvarla örtmek house v.
çalı çırpı demetleriyle örtmek fascine v.
çimenle örtmek swarth v.
çimli toprakla örtmek swarth v.
sıkıca (giyinmek, örtmek) warmly adv.
örtmek anlamı veren ön ek be- pref.
Phrasals
(birinin üzerine) (örtü/battaniye) sermek/örtmek lay something over someone v.
-ile örtmek/kaplamak spread with v.
ile örtmek/sarmak swathe with v.
iyice/sıkıca sarmak/örtmek tuck something around someone or something v.
kusurların/sorunların üstünü örtmek buff out v.
sıkıca/her yeri örtmek button up v.
soğuk, ışık gibi etkilerden korumak için bitkinin bir kısmını toprakla örtmek earth up v.
örtüyle örtmek draw something over someone or something v.
(birini/bir şeyi bir şeyle) örtmek/kaplamak/sarmak drape (someone or something) with (something) v.
birinin/bir şeyin üstünü örtmek draw something over someone or something v.
bir şeyi kapatmak/çekmek/örtmek (perde, örtü) draw something to v.
örtüyle örtmek draw (something) over (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üstünü örtmek/kaplamak draw (something) over (someone or something) v.
(bir şeyin üstünü bir şeyle) örtmek shroud (something) in (something else) v.
birini/bir şeyi bir şeyle örtmek envelop someone or something in someone or something v.
(kendini/birini/bir şeyi) bir şeyle örtmek/kaplamak envelop (oneself, someone, or something) in (something) v.
üstüne cam örtmek glass over v.
(bir şeyin) üstünü (bir şeyle) örtmek submerge (something) in (something) v.
yatırıp üstünü örtmek tuck into v.
(bir şeyin) üstünü kapatmak/örtmek pave (something) over v.
üstünü kapatmak/örtmek pave over v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üzerine örtmek slip something over someone or something v.
üstünü örtmek put over v.
(birinin) arkasından kusurlarını örtmek sweep up after (someone) v.
(birinin) yasa dışı/pis işlerini örtmek sweep up after (someone) v.
(birinin) ihmalkarlıklarını örtmek sweep up after (someone) v.
birini/bir şeyi bir ışıkla, dumanla, renkle örtmek bathe someone or something in something v.
(korumak için) üstünü örtmek bed down v.
birinin üstünü (bir şeyle) sıkı sıkı örtmek bundle someone up (in something) v.
(bir şeyi) sis gibi örtmek mist over v.
kelini örtmek için kafanın yanındaki saçları yukarı doğru taramak comb over v.
birinin/bir şeyin üstünü örtmek cover someone or something up v.
birinin üstüne bir şey örtmek cover someone in something v.
bir şeyin üstünü örtmek cover something up v.
(birinin/bir şeyin) üstüne (bir şey) örtmek cover (someone or something) in (something) v.
(bir şeyin) üzerini örtmek drape over (something) v.
ile örtmek/kaplamak/sarmak drape with v.
(bir şeyi) örtmek drape over (something) v.
ile örtmek shroud in v.
(birinin/bir şeyin) üzerini kaplamak/örtmek spread over (someone or something) v.
(birini/bir şeyi bir şeyle) örtmek swathe (someone or something) with (something) v.
(birini/bir şeyi bir şeyle) örtmek swathe (someone or something) in (something) v.
bantla kapatmak/örtmek tape out v.
üstünü tamamen örtmek cover over v.
Phrases
(bir şeyi) örtmek blanket (someone or something) with (something) v.
Idioms
hataları örtmek smooth over the cracks v.
hataları örtmek paper over the cracks v.
(kötülükleri) örtmek hide a multitude of sins v.
(kötülükleri) örtmek cover a multitude of sins v.
(bir şeyi ya da birini) örtmek cloak (someone or something) in secrecy v.
üstünü örtmek throw a veil over something [written] v.
üstünü örtmek cast a veil over something [written] v.
üstünü örtmek draw a veil over something [written] v.
üstünü örtmek cast a veil over (something) v.
bir şeyin üzerini örtmek put a lid on something v.
(bir şeyin) üstünü örtmek draw the curtain on (something) v.
üstünü örtmek draw a veil over v.
Law
müze ve galerilere sanat eseri bağışlayarak diğer işlerin/olayların üstünü örtmek artwash v.
suçun üstünü örtmek compound a felony v.
Technical
tente ile örtmek tilt v.
(bina, ev) eskisini kaldırıp yeni bir çatı ile örtmek reroof v.
Construction
kiremit örtmek cover with roof tiles v.
kiremit örtmek tile v.
(başka bir maddeyle) yeniden örtmek reclad v.
tavanla üzerini örtmek ceil [obsolete] v.
Marine
teknede delik veya sızıntıyı örtmek için yapılan yama tingle n.
katranlı yelken bezi ile örtmek parcel a seam v.
Medical
cerrahi örtüyle örtmek drape v.
Biology
kabukla örtmek encyst v.
epitel doku ile örtmek epithelize v.
Zoology
salyangozların kış uykusundan önce kabuk açıklığını örtmek amacıyla salgıladığı kalsiyum fosfat ve zamk disk epiphragm n.
salyangozların kış uykusundan önce kabuk açıklığını örtmek için salgıladığı kalsiyum fosfat ve zamk disk hibernaculum n.
Botanic
şili'ye özgü, dam örtmek için kullanılan yaprak dökmeyen bir kayın ağacı coigue (nothofagus dombeyi) n.
(bitkiyi) toprakla örtmek hill v.
yeniden bitki ile örtmek revegetate v.
kütin ile örtmek cutinize [us] v.
kütin ile örtmek cutinise [uk] v.
çimenle örtmek sward v.
Agriculture
kuru otla örtmek mulch v.
saman örtmek mulch v.
rüzgarlı havada sarsıntıyı önlemek amacıyla bitki kökünü toprakla örtmek earth up v.
(tohumları) toprakla örtmek heal [dialect] [uk] v.
(damı) samanla örtmek daych [dialect] v.
Literature
(şiirsel) tamamen örtmek fold v.
Meteorology
bulutla örtmek encloud v.
Military
sis ile örtmek smoke v.
duman ile örtmek smoke v.
Art
sanat eserlerinde genellikle cinsel organları örtmek için kullanılan incir yaprağı motifi fig leaf n.
Photography
vinyet efekti vermek veya hassas yüzeyi kısmen örtmek için kullanılan bir tür tasarım mask n.
Archaic
yeniden üstünü örtmek reapparel v.
yeniden üstünü örtmek re-apparel v.
yeniden örtmek reapparel v.
yeniden örtmek re-apparel v.
başı örtmek moble v.
(teknede halatı, halkalı cıvatayı veya direği) kısa kordon parçasıyla örtmek graff v.
Slang
yüzüne bakılmayacak kadar çirkin bir kadınla sevişirken (kadının) yüzüne kese kağıdı örtmek brown-bag it v.
yüzüne bakılmayacak kadar çirkin bir kadınla sevişirken (kadının) yüzüne kese kağıdı örtmek brown bag it v.