Historique

come on

Sens de "come on" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 52 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	come on v.	çıkmak
2	General	come on v.	yaklaşmak
3	General	come on v.	başlamak
4	General	come on v.	gafil avlamak
5	General	come on v.	rastlamak
6	General	come on v.	karşılaşmak
7	General	come on v.	sahneye çıkmak
8	General	come on v.	basmak
9	General	come on v.	izlemek
10	General	come on v.	üstüne gelmek
11	General	come on v.	saldırmak
12	General	come on v.	ilerlemek
13	General	come on v.	gelişmek
14	General	come on v.	elini çabuk tutmak
15	General	come on v.	görünmek
16	General	come on v.	ortaya çıkmak
17	General	come on interj.	hadi
Phrasals
18	Phrasals	come on v.	çabuk olmak
19	Phrasals	come on v.	daha hızlı olmak
20	Phrasals	come on v.	hızlanmak
21	Phrasals	come on v.	flört etmek
22	Phrasals	come on v.	yazılmak
23	Phrasals	come on v.	asılmak
24	Phrasals	come on v.	kur yapmak
25	Phrasals	come on v.	sahneye çıkmak
26	Phrasals	come on v.	sahne almak
27	Phrasals	come on v.	rastlamak
28	Phrasals	come on v.	karşılaşmak
29	Phrasals	come on v.	tesadüfen bulmak
30	Phrasals	come on v.	görünmek
31	Phrasals	come on v.	izlenim uyandırmak
32	Phrasals	come on v.	yaklaşmak
33	Phrasals	come on v.	başlamak
34	Phrasals	come on v.	(karanlık) çökmek
35	Phrasals	come on v.	(sis) basmak
36	Phrasals	come on v.	(bulut) toplanmak
37	Phrasals	come on v.	nöbete başlamak
38	Phrasals	come on v.	(ağrı, sızı) başlamak
39	Phrasals	come on v.	(ışık) yanmak
40	Phrasals	come on v.	çalışmak
41	Phrasals	come on v.	(film, dizi) başlamak
42	Phrasals	come on v.	(televizyon programı) yayına geçmek
43	Phrasals	come on v.	yanmak/açılmak (lamba/ışık)
Colloquial
44	Colloquial	come on interj.	hadi ama
45	Colloquial	come on expr.	hadi/haydi oradan
46	Colloquial	come on expr.	hadi/haydi git buradan
47	Colloquial	come on expr.	hadi/haydi canım sen de
48	Colloquial	come on expr.	hadi
49	Colloquial	come on expr.	haydi
50	Colloquial	come on expr.	hadi/haydi ama
Technical
51	Technical	come on v.	çalışmak
52	Technical	come on v.	yanmak

Sens de "come on" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 168 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	come down on v.	sıkıştırmak
2	General	come down on v.	üstüne gelmek
3	General	come on the market v.	çıkmak
4	General	come out on top v.	üstün gelmek
5	General	come down on v.	saldırmak
6	General	come down on v.	fırça atmak
7	General	come down on v.	azarlamak
8	General	come down on v.	cezalandırmak
9	General	come down on v.	fırçalamak
10	General	come on board the ship v.	gemiye binmek
11	General	come on board the ship v.	gemiye çıkmak
12	General	come in on v.	katılmak
13	General	come in on v.	yer almak
14	General	give someone the come-on v.	pas vermek
15	General	give somebody the come-on v.	yeşil ışık yakmak
16	General	come to terms on something v.	anlaşmak
17	General	come to terms on something v.	uzlaşmak
18	General	come to the conclusion on v.	görüşüne varmak
19	General	come up short on money v.	parası çıkışmamak
20	General	come up short on money v.	parası yetmemek
21	General	come on to something v.	(belli bir konuyu) görüşmeye/müzakere etmeye başlamak
22	General	come to class on time v.	derse zamanında gelmek
23	General	come up on the screen v.	(telefon vb) ekranda çıkmak
24	General	come-on n.	tuzak
25	General	come-on n.	yeşil ışık
26	General	on a first-come first-serve basis adv.	ilk gelene öncelik verilir biçiminde
27	General	on a first-come first-serve basis adv.	ilk gelen önceliği alır şeklinde
28	General	come on! interj.	yok canım!
29	General	come on! interj.	haydi
30	General	come on! interj.	hadi
31	General	come on now interj.	ha
32	General	come on! interj.	hadi!
33	General	come on! interj.	haydi!
34	General	come on! interj.	haydisene
35	General	come on then! interj.	hadi bakalım!
36	General	come on! interj.	olur mu öyle şey
Phrasals
37	Phrasals	come on into (some place) v.	içeri buyurun demek
38	Phrasals	come on into (some place) v.	buyurun demek
39	Phrasals	come on into (some place) v.	'-e gelsenize demek
40	Phrasals	come on into (some place) v.	(içeri) buyurmaz mısınız demek
41	Phrasals	come on into (some place) v.	kibarca içeri girin demek
42	Phrasals	come out on something v.	(bir girişim iyi veya kötü yönde) seyir etmek
43	Phrasals	come out on something v.	(bir ticari girişim olumlu veya olumsuz biçimde) sonuçlanmak
44	Phrasals	come on someone v.	birisiyle rast gelmek
45	Phrasals	come on someone v.	birisine rastlamak
46	Phrasals	come in on v.	katılmak
47	Phrasals	come in on v.	yer almak
Colloquial
48	Colloquial	come on to someone v.	asılmak
49	Colloquial	come-on n.	flört
50	Colloquial	come-on n.	kur
51	Colloquial	come-on n.	asılma
52	Colloquial	come-on n.	yazılma
53	Colloquial	come-on n.	kampanya
54	Colloquial	please come on interj.	hadi ama
55	Colloquial	oh come on interj.	hadi ama
56	Colloquial	come on over expr.	içeri buyurun
57	Colloquial	come on over expr.	buyurun
58	Colloquial	come on over expr.	'-e gelsenize
59	Colloquial	come on over expr.	(içeri) buyurmaz mısınız?
60	Colloquial	c'monn (come on) expr.	hadi
61	Colloquial	come on you can do it expr.	haydi bunu yapabilirsin
62	Colloquial	c'mon (come on) expr.	hadi
63	Colloquial	just come on! expr.	haydi ama!
64	Colloquial	come on I'll buy you breakfast expr.	gel sana kahvaltı ısmarlayayım
65	Colloquial	come on let's play expr.	hadi gel oyun oynayalım
66	Colloquial	come on in expr.	içeri gelin
67	Colloquial	come on in expr.	içeri girin
68	Colloquial	come on in expr.	içeri buyurun/buyurun içeriye (gelin)
Idioms
69	Idioms	come on (too) strong v.	popülerlik kazanmak
70	Idioms	come on (too) strong v.	rağbet görmeye başlamak
71	Idioms	come on (too) strong v.	yaygınlaşmaya başlamak
72	Idioms	come out (a certain way) on (something) v.	(bir şeyden belli bir sonuç) almak
73	Idioms	come out (a certain way) on (something) v.	(bir iş, proje, girişim) belli bir şekilde sonuçlanmak
74	Idioms	come out on the side of (someone or something) v.	(birinden ya da bir şeyden) taraf olmak
75	Idioms	come out on the side of (someone or something) v.	(birine ya da bir şeye) destek vermek
76	Idioms	come out on the side of (someone or something) v.	(birinden ya da bir şeyden) yana olmak
77	Idioms	come out on the side of (someone or something) v.	(birine ya da bir şeye) destek vermek
78	Idioms	come down on the side of somebody/something v.	birinden ya da bir şeyden taraf olmak
79	Idioms	come down on the side of somebody/something v.	birine ya da bir şeye destek vermek
80	Idioms	come down on the side of somebody/something v.	birinden ya da bir şeyden yana olmak
81	Idioms	come down on the side of somebody/something v.	birine ya da bir şeye destek vermek
82	Idioms	come out on the side of somebody/something v.	birinden ya da bir şeyden taraf olmak
83	Idioms	come out on the side of somebody/something v.	birine ya da bir şeye destek vermek
84	Idioms	come out on the side of somebody/something v.	birinden ya da bir şeyden yana olmak
85	Idioms	come out on the side of somebody/something v.	birine ya da bir şeye destek vermek
86	Idioms	come knocking on (one's) door v.	ayağına gelmek
87	Idioms	come knocking on (one's) door v.	karşısına çıkmak
88	Idioms	come knocking on (one's) door v.	kapısını çalmak
89	Idioms	come knocking on (one's) door v.	kapısına gelmek
90	Idioms	come on (duty) v.	nöbete gelmek
91	Idioms	come on (duty) v.	işe gelmek
92	Idioms	come on line [us] v.	tam kapasiteyle çalışmaya başlamak
93	Idioms	come on line [us] v.	kullanıma hazır olmak
94	Idioms	come on line [us] v.	piyasaya sürülmek
95	Idioms	come down on v.	azarlamak
96	Idioms	come down hard on someone v.	birinin burnunu sürtmek
97	Idioms	come down hard on someone v.	birinin aklını başına getirmek
98	Idioms	come in on the ground floor v.	bir işe en başından başlamak
99	Idioms	come on like gangbusters v.	bir işe büyük bir istekle girişmek
100	Idioms	come down on the side of somebody v.	birisinden yana olmak
101	Idioms	come in on the ground floor v.	bir işe en başından katılmak
102	Idioms	come on to someone v.	birine askıntı olmak
103	Idioms	come down on v.	başına ekşimek
104	Idioms	come on like gangbusters v.	büyük bir şevkle başlamak
105	Idioms	come on strong v.	bir işe büyük bir istekle girişmek
106	Idioms	come on to someone v.	birine yazılmak
107	Idioms	come on strong v.	büyük bir şevkle başlamak
108	Idioms	come down hard on someone v.	birisini ağır biçimde eleştirmek/azarlamak
109	Idioms	come on the heels of v.	bir şeyin hemen sonrasında gerçekleşmek
110	Idioms	come down on the side of somebody v.	birisine destek vermek
111	Idioms	come on stream v.	çalışmaya başlamak
112	Idioms	come on the heels of v.	hemen ardından gitmek
113	Idioms	come on the heels of v.	hemen peşinden gitmek
114	Idioms	come down on v.	haşlamak
115	Idioms	come on as something v.	gibi görünmek
116	Idioms	come on stream v.	hizmete girmek
117	Idioms	come on stream v.	işletmeye açılmak
118	Idioms	come on the heels of v.	izlemek
119	Idioms	come out on top v.	kendinin üstünlüğünü kanıtlamak
120	Idioms	come on strong v.	kolları sıvamak
121	Idioms	come on like gangbusters v.	kolları sıvamak
122	Idioms	come on board v.	kabul edenler arasına katılmak
123	Idioms	come on the scene v.	olay yerine/mekana gelmek
124	Idioms	come down on v.	paylamak
125	Idioms	come on strong v.	saldırganca davranmak
126	Idioms	come on the heels of v.	takip etmek
127	Idioms	come right on top of something v.	tam üstüne denk gelmek
128	Idioms	come down hard on someone v.	tepesine binmek
129	Idioms	come out on top v.	zirveye tırmanmak
130	Idioms	come in on a wing and a prayer v.	(uçak veya araç için) düştü düşecek/her an parçalarına ayrılacakmış gibi gelmek
131	Idioms	come out on top v.	zirveye çıkmak
132	Idioms	come down/out on the side of somebody/something v.	(birinin veya bir şeyin) tarafını seçmek
133	Idioms	come down/out on the side of somebody/something v.	düşünüp taşındıktan sonra (birinden veya bir şeyden) yana olmak
134	Idioms	come down/out on the side of somebody/something v.	birine arka çıkmak
135	Idioms	come down on somebody like a ton of ˈbricks v.	(birine) bir ton laf söylemek
136	Idioms	come down on somebody like a ton of ˈbricks v.	(birine) bir ton fırça çekmek/atmak
137	Idioms	come down on somebody like a ton of ˈbricks v.	(birini) fena halde azarlamak
138	Idioms	come down on somebody like a ton of ˈbricks v.	(birini) fena halde paylamak
139	Idioms	come down on somebody like a ton of ˈbricks v.	(birini) fena halde haşlamak
140	Idioms	come down on somebody like a ton of ˈbricks v.	(birine) bir güzel giydirmek
141	Idioms	come on top of expr.	bir de bu eksikti
142	Idioms	come on top of expr.	üstüne üstlük
143	Idioms	come on top of expr.	üstüne tüy dikti
Speaking
144	Speaking	I'm so glad you could come on such short notice expr.	bu kadar kısa sürede gelebilmenize çok sevindim
145	Speaking	come on in the water's fine expr.	gel su güzel
146	Speaking	come on in grab a chair expr.	gir içeri bir sandalye çek
147	Speaking	come on then expr.	haydi bakalım
148	Speaking	come on in the water's fine expr.	gel sen de yapmaya başla
149	Speaking	come home on time expr.	eve zamanında gel
150	Speaking	come on! what are you smoking? expr.	hadi ama! neyin kafasını yaşıyorsun sen?
151	Speaking	come on in expr.	içeri gelsene
152	Speaking	come on in expr.	içeri gel
153	Speaking	on my signal, you come out expr.	işaretimle dışarı çık
154	Speaking	come to school on time expr.	okula zamanında gel
155	Speaking	where on earth did this come from now? expr.	şimdi durup dururken nereden çıktı bu?
Slang
156	Slang	come on strong v.	ağzının payını vermek
157	Slang	come on to someone v.	asılmak
158	Slang	come on strong v.	birisine asılmak
159	Slang	come on to someone v.	kur yapmak
160	Slang	come on, man expr.	hadi canım
161	Slang	come on, man expr.	hadi ama
162	Slang	come on, man expr.	yapma ya
163	Slang	come on, man expr.	yapma be
164	Slang	come on, man expr.	yok artık
165	Slang	come on, man expr.	daha neler
166	Slang	c'mon (come on) expr.	hadi
Trade/Economic
167	Trade/Economic	come out on strike v.	grev yapmak
168	Trade/Economic	come out on strike v.	greve gitmek