takip etmek

Sens de "takip etmek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 76 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	takip etmek	pursue v.
The journalists were keen on pursuing the actress wherever she went. Gazeteciler, gittiği her yerde aktrisi takip etmeyi kafalarına koymuştu. More Sentences
2	Common Usage	takip etmek	follow v.
Have you been following the World Cup this year? Bu yıl Dünya Kupası'nı takip ettiniz mi? More Sentences
3	Common Usage	takip etmek	chase v.
General
4	General	takip etmek	go after v.
Why aren't you going after Tom? Neden Tom'u takip etmiyorsun? More Sentences
5	General	takip etmek	follow up v.
Sound initiatives should be followed up. Sağlam girişimler takip edilmelidir. More Sentences
6	General	takip etmek	keep track of v.
It has in any event a huge impact on those keeping track of the quotas and is important for the valuable species. Her halükarda kotaları takip edenler üzerinde büyük bir etkisi vardır ve değerli türler için önemlidir. More Sentences
7	General	takip etmek	hound v.
The actress expressed her discomfort after being hounded by a stalker relentlessly. Aktris, kendisini ısrarla takip eden bu sapık yüzünden hissettiği rahatsızlığı dile getirdi. More Sentences
8	General	takip etmek	keep tabs on v.
The cops are keeping tabs on him. Polisler onu takip ediyor. More Sentences
9	General	takip etmek	track v.
Of course payment channels need to be set up so that they are flexible and payments can be tracked. Elbette ödeme kanallarının esnek ve ödemelerin takip edilebileceği şekilde oluşturulması gerekiyor. More Sentences
10	General	takip etmek	trail v.
The FBI trailed the suspects to their hideout. FBI şüphelileri saklandıkları yere kadar takip etti. More Sentences
11	General	takip etmek	monitor v.
We will be closely monitoring this process, something that I support. Benim de desteklediğim bu süreci yakından takip edeceğiz. More Sentences
12	General	takip etmek	dog v.
Two men dogged us to our house. İki adam bizi evimize kadar takip etti. More Sentences
13	General	takip etmek	follow v.
I started following him on Twitter. Onu Twitter'dan takip etmeye başladım. More Sentences
14	General	takip etmek	trace v.
It also means that breast-implant producers need to trace their products. Bu aynı zamanda meme implantı üreticilerinin ürünlerini takip etmeleri gerektiği anlamına da gelmektedir. More Sentences
Law
15	Law	takip etmek	pursue v.
They will be pursued right across the EU, and in like manner. AB genelinde ve benzer şekilde takip edileceklerdir. More Sentences
Technical
16	Technical	takip etmek	follow v.
Quick! Follow that taxi! Çabuk ol! Şu taksiyi takip et! More Sentences
General
17	General	takip etmek	keep up with v.
18	General	takip etmek	prosecute v.
19	General	takip etmek	come after v.
20	General	takip etmek	succeed v.
21	General	takip etmek	take out v.
22	General	takip etmek	give chase v.
23	General	takip etmek	drail v.
24	General	takip etmek	keep a tab on v.
25	General	takip etmek	sleuth v.
26	General	takip etmek	follow in somebody's wake v.
27	General	takip etmek	ensue v.
28	General	takip etmek	purpose v.
29	General	takip etmek	prefer v.
30	General	takip etmek	bird-dog v.
31	General	takip etmek	be bird-dogging v.
32	General	takip etmek	keep track of things v.
33	General	takip etmek	chace v.
34	General	takip etmek	trod [scottish] v.
35	General	takip etmek	come v.
36	General	takip etmek	hang v.
37	General	takip etmek	chevy v.
38	General	takip etmek	upfollow v.
39	General	takip etmek	quetch v.
40	General	takip etmek	haunt v.
41	General	takip etmek	chivey v.
42	General	takip etmek	chouse [dialect] v.
43	General	takip etmek	run v.
44	General	takip etmek	consecute v.
45	General	takip etmek	doodle v.
46	General	takip etmek	shag v.
47	General	takip etmek	slate [dialect] [uk] v.
48	General	takip etmek	slot v.
49	General	takip etmek	spaniel v.
50	General	takip etmek	sue [obsolete] v.
51	General	takip etmek	supersede v.
52	General	takip etmek	clock v.
Phrasals
53	Phrasals	takip etmek	come after v.
54	Phrasals	takip etmek	make after v.
55	Phrasals	takip etmek	chase up v.
56	Phrasals	takip etmek	give chase to someone or something v.
57	Phrasals	takip etmek	make out after v.
58	Phrasals	takip etmek	take off after v.
59	Phrasals	takip etmek	seek upon v.
60	Phrasals	takip etmek	start after v.
61	Phrasals	takip etmek	pattern after v.
62	Phrasals	takip etmek	come after v.
63	Phrasals	takip etmek	trail after v.
64	Phrasals	takip etmek	trail behind v.
Colloquial
65	Colloquial	takip etmek	keep tabs on v.
66	Colloquial	takip etmek	dog around v.
Idioms
67	Idioms	takip etmek	keep in step v.
68	Idioms	takip etmek	be in line with v.
69	Idioms	takip etmek	come on the heels of v.
70	Idioms	takip etmek	keep tab v.
Law
71	Law	takip etmek	appeal v.
72	Law	takip etmek	prosecute v.
Computer
73	Computer	takip etmek	loft (in autocad) v.
74	Computer	takip etmek	extrude (autocad) v.
Slang
75	Slang	takip etmek	dogg v.
76	Slang	takip etmek	finger v.

Sens de "takip etmek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 310 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	izini takip etmek	track v.
They followed the tracks the car had left. Arabanın bıraktığı izleri takip ettiler. More Sentences
2	General	birini takip etmek	follow someone v.
What does it mean to follow someone? Birini takip etmek ne anlama gelir? More Sentences
3	General	gelişmeleri takip etmek	follow the developments v.
Stay with us to follow the development. Gelişmeleri takip etmek için bizimle kalın. More Sentences
4	General	izini takip etmek	retrace v.
Several attempts were made to check through CCTV footage to retrace her whereabouts. Onun nerede olduğunun izini takip etmek için CCTV görüntülerini kontrol etmeye yönelik birkaç girişimde bulunuldu. More Sentences
5	General	izini takip etmek	trace v.
He traced his finger along the crack in the wall. Parmağıyla duvardaki çatlağın izini takip etti. More Sentences
6	General	değişiklikleri takip etmek	follow the changes v.
Be sure to follow the changes on the electrocardiogram. Elektrokardiyogramdaki değişiklikleri takip ettiğinizden emin olun. More Sentences
7	General	futbolu takip etmek	follow soccer v.
Does Tom follow soccer? Tom futbolu takip ediyor mu? More Sentences
8	General	gölge gibi takip etmek	shadow v.
The agent shadowed the leader of the organisation for a year. Casus bir sene boyunca örgütün liderini gölge gibi takip etti. More Sentences
9	General	yakından takip etmek	follow closely v.
That is why it is important for us to follow closely the advice that we are given. Bu nedenle bize verilen tavsiyeleri yakından takip etmemiz önemlidir. More Sentences
10	General	gizlice takip etmek	tail v.
A suspicious car has been tailing me since I left the office. Ofisten çıktığımdan beri şüpheli bir araba beni gizlice takip ediyor. More Sentences
11	General	gözüyle takip etmek	follow v.
The baby followed his mother with his eyes as she prepared his bath. Bebek, annesi banyosunu hazırlarken onu gözleriyle takip ediyordu. More Sentences
Phrasals
12	Phrasals	yakından takip etmek	follow up v.
The situation will need to be followed up very closely, and I will be happy to keep Parliament informed of developments. Durumun çok yakından takip edilmesi gerekecek ve Parlamentoyu gelişmelerden haberdar etmekten mutluluk duyacağım. More Sentences
13	Phrasals	(yenilikleri, trendleri, modayı) takip etmek	keep up with (something) v.
It is very expensive to keep up with the latest fashions. Son modayı takip etmek çok masraflı. More Sentences
Idioms
14	Idioms	gelişmeleri takip etmek	keep abreast of v.
It is also important to keep abreast of developments in training techniques. Eğitim tekniklerindeki gelişmeleri takip etmek de önemlidir. More Sentences
General
15	General	popüler trendleri takip etmek uğruna sürekli fikirlerini veya ilkelerini değiştirme	girouettism n.
16	General	yakından takip etmek	tailgate v.
17	General	dersleri takip etmek	follow the lessons v.
18	General	ders takip etmek	follow the lesson v.
19	General	gündemi takip etmek	be up to date v.
20	General	modayı takip etmek	follow the fashion v.
21	General	avı gizlice takip etmek	stalk v.
22	General	birbirini takip etmek	ensue v.
23	General	takip etmek (hareket eden birini/bir şeyi)	track v.
24	General	gizlice takip etmek	shadow v.
25	General	birinin izini takip etmek	be on someone's trail v.
26	General	belirli bir olayı takip etmek	be subsequent to v.
27	General	birbirini takip etmek	alternate v.
28	General	bir şeyi takip etmek	be on something's trail v.
29	General	kokuyu takip etmek	cast v.
30	General	avın izini takip etmek	be on something's trail v.
31	General	izlerini takip etmek	track v.
32	General	davayı takip etmek	follow a case v.
33	General	modayı takip etmek	keep up with the fashion v.
34	General	modayı takip etmek	keep pace with the fashion v.
35	General	modayı takip etmek	keep with the fashion v.
36	General	gelişmeleri takip etmek	keep abreast of all the latest developments v.
37	General	-i takip etmek	keep up with v.
38	General	planı takip etmek	follow the plan v.
39	General	gelişmeleri kaygıyla takip etmek	follow the developments with deep concern v.
40	General	gelişmeleri kaygıyla takip etmek	watch the developments with deep concern v.
41	General	süreci takip etmek	follow up the process v.
42	General	süreci takip etmek	watch the process v.
43	General	değişiklikleri takip etmek	watch the changes v.
44	General	teknolojiyi takip etmek	follow the technology v.
45	General	teknolojiyi takip etmek	keep pace with the technology v.
46	General	yenilikleri takip etmek	keep oneself informed of the latest developments v.
47	General	son gelişmeleri takip etmek	keep oneself informed of the latest developments v.
48	General	son gelişmeleri takip etmek	keep oneself updated on the latest developments v.
49	General	yenilikleri takip etmek	keep oneself up-to-date with the latest developments v.
50	General	son gelişmeleri takip etmek	follow the latest developments v.
51	General	yenilikleri takip etmek	follow the latest developments v.
52	General	yenilikleri takip etmek	keep oneself updated on the latest developments v.
53	General	son gelişmeleri takip etmek	keep oneself up-to-date with the latest developments v.
54	General	teknolojiyi takip etmek	keep up with the technology v.
55	General	teknolojiyi takip etmek	keep up pace with the technology v.
56	General	gölgesi gibi takip etmek	shadow v.
57	General	bir kokuyu takip etmek	follow an odor to its source v.
58	General	literatürü takip etmek	follow the literature v.
59	General	öndeki arabayı yakından takip etmek	tailgate v.
60	General	teknolojiyi takip etmek	keep up with technology v.
61	General	çok yakın mesafeden takip etmek	follow too close v.
62	General	ekmek kırıntılarını takip etmek	follow the bread crumbs v.
63	General	modayı sürekli takip etmek	keep an updated wardrobe v.
64	General	konuyu takip etmek	follow the subject v.
65	General	yeniden takip etmek	retrack v.
66	General	vahşi hayvanları takip etmek	track wild animals v.
67	General	takıntılı biçimde takip etmek	follow obsessively v.
68	General	zamanı takip etmek	keep track of time v.
69	General	bir ünlüyü/kişiyi aktif olarak takip etmek	stan v.
70	General	(bir yöntemi/biçimi) seçip takip etmek	adopt v.
71	General	(av köpekleri) kokuyu takip etmek	hunt counter v.
72	General	yabani arıları uçuş güzergahlarına bakarak yuvalarına kadar takip etmek	line bees v.
73	General	adımlarını geriye doğru takip etmek	take the back track v.
74	General	yanlış kokuyu takip etmek	run riot v.
75	General	hemen takip etmek	underfollow v.
76	General	yakından takip etmek	underfollow v.
77	General	bir virajı veya eğimi takip etmek	bank v.
78	General	jet sosyeteyi takip etmek	jet set v.
79	General	ilgiyle takip etmek	follow with interest v.
80	General	havlayarak takip etmek	bay v.
81	General	(hayvanı) yuvasına kadar takip etmek	harbour v.
82	General	havada takip etmek	hawk v.
83	General	yakından takip etmek	hew v.
84	General	(geyiği) yuvasına kadar takip etmek	lodge v.
85	General	zihinle takip etmek	observe v.
86	General	gözle takip etmek	observe v.
87	General	(hayvanı) inine kadar takip etmek	den v.
88	General	(köpek) takip etmek	heel v.
89	General	navigasyon rotasını takip etmek	overstand v.
90	General	(av köpeği) (kuşu) ayak kokusundan takip etmek	road v.
91	General	yakından takip etmek	consecute v.
92	General	sonucu olarak takip etmek	develop v.
93	General	birbirini takip etmek	develop v.
94	General	yakinen takip etmek	pack v.
95	General	italyan ressamların tarzını takip etmek	italianise v.
96	General	italyan ressamların tarzını takip etmek	italianize v.
97	General	(bir şeyi) zamanında takip etmek	postdate v.
98	General	geleneksel ilkeleri takip etmek	conventionalise v.
99	General	geleneksel ilkeleri takip etmek	conventionalize v.
100	General	köpekle takip etmek	dog v.
101	General	uçuştaymış gibi takip etmek	fly v.
102	General	sonuçlanana kadar takip etmek	follow out v.
103	General	gelişmeleri takip etmek	follow v.
104	General	sonuna kadar takip etmek	follow out v.
105	General	daha fazla takip etmek	outpursue v.
106	General	(tavşan) ayak izi takip etmek	prick v.
107	General	ayak izlerinden takip etmek	pug v.
108	General	(hırsızlık amacıyla) gözü ile takip etmek	set [obsolete] v.
109	General	yazılarını takip etmek	frequent v.
110	General	yakından takip etmek	subsecute v.
111	General	geriye doğru takip etmek	backtrack v.
112	General	öldürme amaçlı takip etmek	persecute v.
113	General	tekrar takip etmek	repursue v.
114	General	gelişimini takip etmek	stem v.
115	General	yasal yolla takip etmek	persecute v.
116	General	takip etmek anlamı veren son ek	-ise suf.
Phrasals
117	Phrasals	geriye doğru takip etmek	trace back to v.
118	Phrasals	yakından takip etmek	file with v.
119	Phrasals	geldiği yolu geri takip etmek	turn back v.
120	Phrasals	gözleriyle takip etmek	look after v.
121	Phrasals	gözle takip etmek	wait on v.
122	Phrasals	(belli bir) puan farkla (birini) izlemek/takip etmek	trail someone or something by something v.
123	Phrasals	gelişigüzel takip etmek	dip in (something) v.
124	Phrasals	gelişigüzel takip etmek	dip into (something) v.
125	Phrasals	(birini) bir şeyi silahla takip etmek	gun for (someone or something) v.
126	Phrasals	aralıksız takip etmek	run into v.
127	Phrasals	kesintisiz takip etmek	run into v.
128	Phrasals	dikkatle takip etmek	stand over v.
129	Phrasals	yakından izlemek/takip etmek	stand over v.
130	Phrasals	çalışırken (bir şeyi) takip etmek	work to (something) v.
131	Phrasals	bir planı/programı takip etmek	work to v.
132	Phrasals	(birini ya da bir şeyi) takip etmek	follow on after (someone or something) v.
133	Phrasals	takip etmeye devam etmek	keep on v.
134	Phrasals	yakından takip etmek	nurse along v.
135	Phrasals	(bir şeyi) yakından takip etmek	stay up on (something v.
136	Phrasals	peşi sıra takip etmek	follow along v.
137	Phrasals	adım adım takip etmek	follow along v.
138	Phrasals	bir şeyi dönüşümlü olarak takip etmek	alternate with something v.
139	Phrasals	değişimli olarak birbirini takip etmek	alternate with v.
140	Phrasals	(birine) geri dönüş yaparak takip etmek	check back (with someone) v.
141	Phrasals	birinin işe giriş/varış saatini takip etmek/tutmak	clock someone in v.
142	Phrasals	birinin işten çıkış saatini takip etmek/tutmak	clock someone out v.
143	Phrasals	birinin iş yerinden ayrılma saatini takip etmek/tutmak	clock someone out v.
144	Phrasals	birinin iş yerine giriş saatini takip etmek/tutmak	clock someone in v.
145	Phrasals	(birini/bir şeyi) takip etmek	flock after (someone or something) v.
146	Phrasals	birinin yaptığı işi takip/kontrol etmek	follow up (on someone) v.
147	Phrasals	(bir şeyi) takip/kontrol etmek	follow up on (something) v.
148	Phrasals	bir şeyi takip/kontrol etmek	follow something up v.
149	Phrasals	birinin yaptığı işi takip/kontrol etmek	follow someone up v.
150	Phrasals	dışarı doğru takip etmek	follow out v.
151	Phrasals	dışarı çıkan birini takip etmek	follow out v.
152	Phrasals	dışarı çıkan (birini/bir şeyi) takip etmek	follow someone or something out v.
153	Phrasals	(birini/bir şeyi) kuyruk gibi takip etmek	follow (someone or something) about v.
154	Phrasals	(birini/bir şeyi) dışarı doğru takip etmek	follow someone or something out v.
155	Phrasals	bir şeyi takip/kontrol etmek	follow up on something v.
156	Phrasals	(bir şeyin) gidişatını takip/kontrol etmek	follow up on (something) v.
157	Phrasals	(birini/bir şeyi) kuyruk gibi takip etmek	follow (someone or something) around v.
158	Phrasals	(birini/bir şeyi) adım adım takip etmek	follow (someone or something) around v.
159	Phrasals	beklenen veya istenen yolu takip etmek	go off v.
160	Phrasals	(birini/bir şeyi) takip etmek	go after (someone or something) v.
161	Phrasals	(birini/bir şeyi) takip etmek	go along with (someone or something) v.
162	Phrasals	birini takip etmek	go after someone v.
163	Phrasals	(birini) takip etmek	go after (someone) v.
164	Phrasals	'-i takip etmek	head out after v.
165	Phrasals	(birini/bir şeyi/bir hayvanı) takip etmek	head out after (someone, something, or an animal) v.
166	Phrasals	(gelişmeleri) takip etmek	keep across (something) v.
167	Phrasals	(bir şeyi) yakından takip etmek	keep across (something) v.
168	Phrasals	(birini/bir şeyi) takip etmek	keep up with (someone or something) v.
169	Phrasals	-i takip etmek	keep with v.
170	Phrasals	peşinden koşarak takip etmek	run behind v.
171	Phrasals	(birini/bir şeyi) takip etmek	run after (someone or something) v.
172	Phrasals	arkasından koşmak/takip etmek	run behind v.
173	Phrasals	(tekneyle/uçakla) bir rotayı takip etmek	sail along v.
174	Phrasals	(birini/bir şeyi) gizlice takip etmek	spy on (someone or something) v.
175	Phrasals	(birini/bir şeyi) takip etmek	take off after (someone or something) v.
176	Phrasals	(geriden takip etmek	trail behind v.
177	Phrasals	(birini/bir şeyi) takip etmek	trail after (someone or something) v.
178	Phrasals	(birini/bir şeyi) geriden takip etmek	trail after (someone or something) v.
179	Phrasals	(belli bir puan, sayı) gerisinden gelmek/takip etmek	trail by (something) v.
180	Phrasals	(geriden takip etmek	trail after v.
Colloquial
181	Colloquial	yakından takip etmek	keep tabs on v.
182	Colloquial	birinin yaptıklarını sinsice facebook'tan takip etmek	facebook stalk v.
Idioms
183	Idioms	modayı takip etmek	go with the tide v.
184	Idioms	modayı takip etmek	go with the times v.
185	Idioms	yakından takip etmek	be at somebody's heels v.
186	Idioms	sürüyü takip etmek	go with the flow v.
187	Idioms	tarzını/stilini takip etmek	follow after the style of someone v.
188	Idioms	birini takip etmek	head out after someone v.
189	Idioms	bir şeyi yakından takip etmek	be in hot pursuit of something v.
190	Idioms	bir kokuyu takip etmek	follow one's nose v.
191	Idioms	(kıçının dibinden ayrılmayarak) çok yakın mesafede araçla takip etmek	be sitting on your tail v.
192	Idioms	modayı sıkı sıkıya takip etmek	be up on all the trends v.
193	Idioms	dikkatlice takip etmek	keep a close eye v.
194	Idioms	yakından takip etmek	be at the heels of v.
195	Idioms	yakından takip etmek	tread upon one's heels v.
196	Idioms	yakından takip etmek	tread upon the heels of v.
197	Idioms	gelişmeleri bilmek/takip etmek	be up on (something) v.
198	Idioms	gelişmeleri bilmek/takip etmek	be up on v.
199	Idioms	yakından takip etmek	be on the heels of v.
200	Idioms	yakından takip etmek	be at the heels of v.
201	Idioms	(birini ya da bir şeyi) yakından takip etmek	keep (close) watch for (someone or something) v.
202	Idioms	(birini veya bir şeyi) yakından takip etmek	keep close tabs on (someone or something) v.
203	Idioms	gelişmeleri yakından takip etmek	stay abreast of (someone or something) v.
204	Idioms	gündemi takip etmek	stay abreast of (someone or something) v.
205	Idioms	birini takip etmek	be in somebody's train v.
206	Idioms	(birini/bir şeyi) dikkatle/yakından takip etmek	keep a beady eye on (someone or something) v.
207	Idioms	(birini/bir şeyi) dikkatle/yakından takip etmek	keep one's beady eye on (someone or something) v.
208	Idioms	doğru yönü takip etmek	find true north v.
209	Idioms	(biri) ne derse/yaparsa onu takip etmek	snap (one's) fingers v.
210	Idioms	birinin yolunu takip etmek	lead from the front v.
211	Idioms	yalnız bir yol takip etmek	tread a solitary path v.
212	Idioms	birinin yolunu takip etmek	play someone's game v.
213	Idioms	(kendi) yolunu takip etmek	go (one's) (own) gait v.
214	Idioms	(birini) yakından takip etmek	tread on (one's) heels v.
215	Idioms	(birini) adım adım takip etmek	tread on (one's) heels v.
216	Idioms	birini yakından takip etmek	tread on somebody’s heels v.
217	Idioms	(birini/bir şeyi) hemen arkasından takip etmek	nip on (someone's or something's) heels v.
218	Idioms	birini adım adım takip etmek	tread on somebody’s heels v.
219	Idioms	(birini/bir şeyi) hemen arkasından takip etmek	nip on (someone's or something's) toes v.
220	Idioms	yakın takip etmek	sit on someone's tail v.
221	Idioms	(bir şeydeki) gelişmeleri takip etmek	keep astride of (something) v.
222	Idioms	(bir şeyin) gelişmelerini takip etmek	keep astride of (something) v.
223	Idioms	doğru yolu takip etmek	walk the straight and narrow v.
224	Idioms	doğru yolu takip etmek	keep on the straight and narrow v.
225	Idioms	(bir şeydeki) gelişmeleri yakından takip etmek	keep astride of (something) v.
226	Idioms	(bir şeyi) yakından takip etmek	keep astride of (something) v.
227	Idioms	planı takip etmek	go with the plan v.
228	Idioms	yenilikleri takip etmek	keep your ear (close) to the ground v.
229	Idioms	yenilikleri takip etmek	have one's ear to the ground v.
230	Idioms	yenilikleri takip etmek	have (or keep) an ear to the ground v.
231	Idioms	yeni bilgileri takip etmek	keep an ear (close) to the ground v.
232	Idioms	yenilikleri takip etmek	keep an ear (close) to the ground v.
233	Idioms	yeni bilgileri takip etmek	keep your ear (close) to the ground v.
234	Idioms	yenilikleri takip etmek	have your ear (close) to the ground v.
235	Idioms	yeni bilgileri takip etmek	have your ear (close) to the ground v.
236	Idioms	yenilikleri takip etmek	have an ear (close) to the ground v.
237	Idioms	yeni bilgileri takip etmek	have (or keep) an ear to the ground v.
238	Idioms	yeni bilgileri takip etmek	have one's ear to the ground v.
239	Idioms	yeni bilgileri takip etmek	have an ear (close) to the ground v.
240	Idioms	çok yakın mesafeden takip etmek	be (sitting) on (one's) tail v.
241	Idioms	birini yakından takip etmek	be breathing down someone's neck v.
242	Idioms	(birini) yakından takip etmek	be breathing down (one's) neck v.
243	Idioms	(bir şeyi) takip etmek	be in touch (with something) v.
244	Idioms	(birini/bir şeyi) takip etmek	be in pursuit of (someone or something) v.
245	Idioms	doğru yolu takip etmek	be on the straight and narrow v.
246	Idioms	(bir şeyi) takip etmek	be in touch (with something) v.
247	Idioms	(bir şeyi) takip etmek	be in touch (with something) v.
248	Idioms	(birini/bir şeyi) dolaylı yoldan izlemek/takip etmek	put out (some) feelers (on someone or something) v.
249	Idioms	bir kokuyu takip etmek	follow nose v.
250	Idioms	yakından izlemek/takip etmek	keep (close) watch v.
251	Idioms	(birini/bir şeyi) yakından izlemek/takip etmek	keep (a) close watch on (someone or something) v.
252	Idioms	(birini/bir şeyi) yakından izlemek/takip etmek	keep (close) watch over (someone or something) v.
253	Idioms	(birini/bir şeyi) takip etmek	keep a tab on (someone or something) v.
254	Idioms	bir şeyi yakından takip etmek	keep abreast of something v.
255	Idioms	gelişmeleri takip etmek	keep abreast of something v.
256	Idioms	(birini/bir şeyi) yakından izlemek/takip etmek	keep a close eye on (someone or something) v.
257	Idioms	birini/bir şeyi yakından izlemek/takip etmek	keep a close eye/watch on somebody/something v.
258	Idioms	'-i takip etmek	keep watch on v.
259	Idioms	(bir şeyi) takip etmek	keep on top of (something) v.
260	Idioms	(birini/bir şeyi) takip etmek	keep track of (someone or something) v.
261	Idioms	(birini) takip etmek	keep on top of (someone) v.
262	Idioms	(birini veya bir şeyi) takip etmek	keep tabs on (someone or something) v.
263	Idioms	(birini/bir şeyi) takip etmek	keep in step (with someone or something) v.
264	Idioms	bir şeyi/birini takip etmek	keep track of something/someone v.
265	Idioms	birini/bir şeyi takip etmek	keep watch on someone or something v.
266	Idioms	yenilikleri takip et/etmek	keep your ear to the ground v.
267	Idioms	yeni bilgileri takip et/etmek	keep your ear to the ground v.
268	Idioms	yenilikleri takip et/etmek	have your ear to the ground [uk] v.
269	Idioms	yeni bilgileri takip et/etmek	have your ear to the ground [uk] v.
270	Idioms	(birini/bir şeyi) takip etmek	make (out) after (someone or something) v.
271	Idioms	(bir şeyi) sıkı/yakından takip etmek	stay on top of (someone or something) v.
272	Idioms	(birini/bir şeyi) hemen arkasından takip etmek	nip at someone's heels v.
Speaking
273	Speaking	birinin facebook sayfasını takip etmek	follow someone's facebook page v.
Trade/Economic
274	Trade/Economic	borçluları iflas yolu ile takip etmek	file bankruptcy proceedings against debtors v.
275	Trade/Economic	piyasayı takip etmek	follow the market v.
Law
276	Law	davayı takip etmek	follow a proceeding v.
277	Law	dava takip etmek	pursue a lawsuit (against) v.
Politics
278	Politics	savunma bakanlığı'nın yasa dışı uyuşturucu üretimi, ticareti ve kullanımını tespit ve takip etmek ve bunları engellemek için kolluk kuvvetlerine sağladığı destek	dod support to counterdrug operations n.
Technical
279	Technical	hatayı takip etmek	trace the error v.
280	Technical	yerini saptayıp takip etmek	acquire (radar) v.
281	Technical	yerini saptayıp takip etmek	acquire v.
282	Technical	radarla (uçağı) takip etmek	monitor v.
Computer
283	Computer	belirli konuda usenet ağ haberleri grubu e-postalarını takip etmek	tracking usenet newsgroup threads v.
284	Computer	birinin yaptıklarını sinsice facebook'tan takip etmek	fb stalk v.
285	Computer	hipermetin bağlacını takip etmek	hyperlink v.
Aeronautic
286	Aeronautic	uçağın takip etmek istediği istikamet	desired track n.
Breeding
287	Breeding	sürünün zayıf kısmını takip etmek için görevlendirilenler	drag n.
Apiculture
288	Apiculture	(yabani arıları) uçuş rotalarını izleyerek kovanlarına kadar takip etmek	line v.
Religious
289	Religious	şaman öğretilerini takip etmek	shamanize v.
290	Religious	şaman öğretilerini takip etmek	shamanise v.
Military
291	Military	belirli birimleri izlemek veya takip etmek için geliştirilmiş bir plan	movement schedule n.
292	Military	önlemesiz hedef takip etmek	ride the target v.
293	Military	harekete geçerek düşmanı sıkı bir şekilde takip etmek	follow through v.
Hunting
294	Hunting	çok hızlı bir şekilde avını takip etmek (şahinle avlanma)	rake v.
295	Hunting	(tilki avında) at sırtında avın ilerlemesini takip etmek	hilltop v.
296	Hunting	avı yürüyerek veya otomobille takip etmek	hilltop v.
297	Hunting	av yerine başka hayvanı takip etmek	riot v.
298	Hunting	(avı) takip etmek	drive [obsolete] v.
299	Hunting	(at sırtında) av köpeklerini takip etmek	drag hunt v.
300	Hunting	gizlice takip etmek	still-hunt v.
Sport
301	Sport	yarattığı düşük hava basıncından yararlanmak için başka yarışçıyı yakından takip etmek	draft v.
302	Sport	önündeki cismi takip etmek (bilardo top)	follow on v.
Card
303	Card	(belirli bir destedeki kartları) takip etmek	count v.
Music
304	Music	(pikap iğnesi) plağın dalga titreşimlerini takip etmek	track v.
Printery
305	Printery	yazıcının işini takip etmek	print v.
Latin
306	Latin	bir davayı takip etmek	causare v.
Archaic
307	Archaic	(birini) gizlice takip etmek	dodge v.
308	Archaic	azimle takip etmek	dog v.
Slang
309	Slang	skorda geriden takip etmek	be in the hole v.
310	Slang	(birini/bir şeyi) sapık gibi gözetlemek/takip etmek	creep on (someone or something) v.