|
Catégorie |
Turc |
Anglais |
|
General |
|
1 |
General |
gerçekleşen gelirler |
realized revenues n.
|
|
2 |
General |
yılda bir kez gerçekleşen etkinlik |
annual n.
|
|
3 |
General |
bir yıl içerisinde gerçekleşen olayların kaydı |
annal n.
|
|
4 |
General |
büyüklüğünde gerçekleşen deprem |
earthquake measured (registered) n.
|
|
5 |
General |
büyüklüğünde gerçekleşen deprem |
earthquake with..magnitude n.
|
|
6 |
General |
bir olayın sonunda gerçekleşen |
after effect n.
|
|
7 |
General |
gerçekleşen rüya |
dream come true n.
|
|
8 |
General |
karşılıklı sevgi ve saygı çerçevesinde gerçekleşen yüzleşme |
carefrontation n.
|
|
9 |
General |
beklenmedik bir şekilde gerçekleşen olumlu olay |
caduac [scottish] n.
|
|
10 |
General |
her sene 9 ağustos civarında gerçekleşen meteor yağmuru |
tears of st lawrence n.
|
|
11 |
General |
her yıl galler şair ve müzisyenlerinin katılımıyla gerçekleşen bir festival |
eisteddfod n.
|
|
12 |
General |
kabile ve sosyal sınıf gibi belirli bir grup içinde gerçekleşen evlilik |
endomy n.
|
|
13 |
General |
uzak geçmişte gerçekleşen olayların tasavvuru |
retrovision n.
|
|
14 |
General |
gerçekleşen önemli şey |
occurrence n.
|
|
15 |
General |
batı afrika'da kasım sonu ile mart ortası arasında gerçekleşen bir mevsim |
harmattan n.
|
|
|
16 |
General |
tek seferlik gerçekleşen şey |
oncer [new zealand] n.
|
|
17 |
General |
bir kez gerçekleşen şey |
one shot n.
|
|
18 |
General |
yalnızca bir kez gerçekleşen şey |
one-shot n.
|
|
19 |
General |
art arda gerçekleşen iki performans |
doubleheader n.
|
|
20 |
General |
zorlukla gerçekleşen hareket |
drag n.
|
|
21 |
General |
aynı anda gerçekleşen birbiri ile alakasız durumları birbiri ile ilişkilendirme |
parataxis n.
|
|
22 |
General |
(cinsel birliktelik harici gerçekleşen) boşalma |
pollution n.
|
|
23 |
General |
dar çerçeveden gerçekleşen eğitim |
pedantry n.
|
|
24 |
General |
abd'nin sınırları dışındaki bölgelerde gerçekleşen doğal ve beşeri afetlerin yarattığı hasarı azaltmak için yürüttüğü programlar |
foreign humanitarian assistance n.
|
|
25 |
General |
(kültürel grup veya özelliklerde) karşılıklı nüfuz yoluyla gerçekleşen etkileşim |
osmosis n.
|
|
26 |
General |
ayda iki kez gerçekleşen şey |
semimonthly n.
|
|
27 |
General |
devlet memuriyeti sırasında gerçekleşen gizli suiistimal |
prevarication n.
|
|
28 |
General |
canlı yayında gerçekleşen uygunsuz olay |
livestream fail n.
|
|
29 |
General |
öldükten sonra gerçekleşen |
posthumous adj.
|
|
30 |
General |
belli aralıklarla gerçekleşen |
periodical adj.
|
|
31 |
General |
yılda iki kez gerçekleşen |
semiyearly adj.
|
|
32 |
General |
her bir noktada gerçekleşen |
pointwise adj.
|
|
33 |
General |
aynı yerde ve aynı zamanda gerçekleşen |
co-located adj.
|
|
34 |
General |
yavaş ilerleyen/gerçekleşen/ortaya çıkan |
slow-to-materialize adj.
|
|
35 |
General |
kendiliğinden gerçekleşen |
spontaneous adj.
|
|
|
36 |
General |
yılda iki kez gerçekleşen |
semi-yearly adj.
|
|
37 |
General |
bir merkezden dışarıya her yöne doğru hareket eden ve gerçekleşen |
quaquaversal adj.
|
|
38 |
General |
hem zamanda hem mekanda var olan/gerçekleşen |
spatiotemporal adj.
|
|
39 |
General |
hem zamanda hem mekanda var olan/gerçekleşen |
temporospatial adj.
|
|
40 |
General |
alacakaranlıkta gerçekleşen |
acronical adj.
|
|
41 |
General |
öğle yemeğinden sonra gerçekleşen |
after-lunch adj.
|
|
42 |
General |
akşam yemeği ile yatma vakti arasında gerçekleşen |
aftersupper adj.
|
|
43 |
General |
düz ve açık alanda gerçekleşen |
champaign adj.
|
|
44 |
General |
gün ortasında gerçekleşen |
noonday adj.
|
|
45 |
General |
dokuzyüzüncü yıldönümünde gerçekleşen |
novocentenary adj.
|
|
46 |
General |
belirli bir sürede/sırayla gerçekleşen |
timed adj.
|
|
47 |
General |
şu anda gerçekleşen |
toward adj.
|
|
48 |
General |
üç farklı yolla gerçekleşen |
triple adj.
|
|
49 |
General |
haftada üç kez gerçekleşen |
triweekly adj.
|
|
50 |
General |
üç haftada bir gerçekleşen |
triweekly adj.
|
|
51 |
General |
dört mevsim gerçekleşen |
all-year-round adj.
|
|
52 |
General |
14 günde bir gerçekleşen |
fortnightly adj.
|
|
53 |
General |
akşam gerçekleşen |
vespertinal adj.
|
|
54 |
General |
20 yılda bir gerçekleşen |
vicennial adj.
|
|
55 |
General |
kışın gerçekleşen |
winterly adj.
|
|
56 |
General |
köpüklü suda gerçekleşen |
white-water adj.
|
|
57 |
General |
doğru zamanda gerçekleşen |
mature [obsolete] adj.
|
|
58 |
General |
ocak ayının ortasında gerçekleşen |
mid-january adj.
|
|
59 |
General |
temmuz ayının ortasında gerçekleşen |
mid-july adj.
|
|
60 |
General |
haziran ayının ortasında gerçekleşen |
mid-june adj.
|
|
61 |
General |
mart ayının ortasında gerçekleşen |
mid-march adj.
|
|
62 |
General |
mayıs ayının ortasında gerçekleşen |
mid-may adj.
|
|
63 |
General |
ayın ortasında gerçekleşen |
midmonth adj.
|
|
64 |
General |
sabahın ortasında gerçekleşen |
mid-morning adj.
|
|
65 |
General |
ekim ayının ortasında gerçekleşen |
mid-october adj.
|
|
66 |
General |
mevsim ortasında gerçekleşen |
midseason adj.
|
|
67 |
General |
sezon ortasında gerçekleşen |
midseason adj.
|
|
68 |
General |
eylül ayının ortasında gerçekleşen |
mid-september adj.
|
|
69 |
General |
güz döneminde gerçekleşen |
fall adj.
|
|
70 |
General |
yasal otoritenin yetkisi uyarında gerçekleşen |
ministerial adj.
|
|
71 |
General |
belirli bir durumda gerçekleşen |
occasional adj.
|
|
72 |
General |
sekiz günde bir gerçekleşen |
octan adj.
|
|
73 |
General |
ilkinden daha yüksek derecede gerçekleşen |
multiple adj.
|
|
74 |
General |
zaman zaman gerçekleşen |
odd adj.
|
|
75 |
General |
ara sıra gerçekleşen |
odd adj.
|
|
|
76 |
General |
izole bir şekilde gerçekleşen |
odd adj.
|
|
77 |
General |
düzensizce gerçekleşen |
odd adj.
|
|
78 |
General |
işlerin kesat olduğu zamanda gerçekleşen |
off-season adj.
|
|
79 |
General |
kimseye görünmeden gerçekleşen |
offscreen adj.
|
|
80 |
General |
insanların bilgisi dışında gerçekleşen |
offscreen adj.
|
|
81 |
General |
ekran dışında gerçekleşen |
offscreen adj.
|
|
82 |
General |
(sinema, televizyon) oyuncuların gerçek hayatlarında gerçekleşen |
off-screen adj.
|
|
83 |
General |
(sinema, televizyon) oyuncuların özel hayatlarında gerçekleşen |
off-screen adj.
|
|
84 |
General |
özel hayatta gerçekleşen |
offstage adj.
|
|
85 |
General |
yayında gerçekleşen |
on-air adj.
|
|
86 |
General |
araçta gerçekleşen |
onboard adj.
|
|
87 |
General |
tanımsız olarak gerçekleşen |
one adj.
|
|
88 |
General |
yalnızca bir kez gerçekleşen |
one-shot adj.
|
|
89 |
General |
yalnızca bir kez gerçekleşen |
one-time adj.
|
|
90 |
General |
yalnızca bir kez gerçekleşen |
one-shot adj.
|
|
91 |
General |
yalnızca bir kez gerçekleşen |
onetime adj.
|
|
92 |
General |
yalnızca bir kez gerçekleşen |
one-time adj.
|
|
93 |
General |
su üzerinde gerçekleşen |
overwater adj.
|
|
94 |
General |
kış mevsiminde gerçekleşen |
overwinter adj.
|
|
95 |
General |
zaman zaman gerçekleşen |
infrequent adj.
|
|
96 |
General |
içinde bulunulan ayda gerçekleşen |
instant adj.
|
|
97 |
General |
belirli faaliyet sahası dışında gerçekleşen |
off-site adj.
|
|
98 |
General |
seferde aceleyle toplanmış harp divanında gerçekleşen |
drumhead adj.
|
|
99 |
General |
kan akmadan gerçekleşen |
dry [obsolete] adj.
|
|
100 |
General |
(inversiyon) kromozomun tek kolunda gerçekleşen ve sentromer içermeyen |
paracentric adj.
|
|
101 |
General |
öğleden sonra gerçekleşen |
post meridiem adj.
|
|
102 |
General |
kıyamet sonrası gerçekleşen |
postapocalyptic adj.
|
|
103 |
General |
saldırı sonrası gerçekleşen |
postattack adj.
|
|
104 |
General |
taarruz sonrası gerçekleşen |
postattack adj.
|
|
105 |
General |
kongre sonrası gerçekleşen |
postconvention adj.
|
|
106 |
General |
kurultay sonrası gerçekleşen |
postconvention adj.
|
|
107 |
General |
kriz sonrası gerçekleşen |
postcrisis adj.
|
|
108 |
General |
arıza sonrası gerçekleşen |
postfault adj.
|
|
109 |
General |
tatil sonrası gerçekleşen |
postholiday adj.
|
|
110 |
General |
noel tatilinden sonra gerçekleşen |
postholiday adj.
|
|
111 |
General |
vefat sonrası gerçekleşen |
posthume adj.
|
|
112 |
General |
yalıtım sonrası gerçekleşen |
postisolation adj.
|
|
113 |
General |
fırlatma sonrası gerçekleşen |
postlaunch adj.
|
|
114 |
General |
lansman sonrası gerçekleşen |
postlaunch adj.
|
|
115 |
General |
evlilik sonrası gerçekleşen |
postmarital adj.
|
|
116 |
General |
gece yarısından sonra gerçekleşen |
postmidnight adj.
|
|
117 |
General |
evlilik sonrası gerçekleşen |
postnuptial adj.
|
|
118 |
General |
emeklilik sonrası dönemde gerçekleşen |
postretirement adj.
|
|
119 |
General |
gösteri sonrası gerçekleşen |
postshow adj.
|
|
120 |
General |
stimülasyon sonrası gerçekleşen |
poststimulation adj.
|
|
121 |
General |
uyarıcı uygulama sonrası gerçekleşen |
poststimulus adj.
|
|
122 |
General |
test sonrası gerçekleşen |
posttest adj.
|
|
123 |
General |
çalıştay sonrası gerçekleşen |
postworkshop adj.
|
|
124 |
General |
aynı gün gerçekleşen |
same-day adj.
|
|
125 |
General |
aynı anda gerçekleşen |
coinstantaneous adj.
|
|
126 |
General |
aynı anda gerçekleşen |
co-occurrent adj.
|
|
127 |
General |
eş zamanlı gerçekleşen |
corollary adj.
|
|
128 |
General |
gece çökmeden gerçekleşen |
day adj.
|
|
129 |
General |
her gün gerçekleşen |
day-after-day adj.
|
|
130 |
General |
her gün gerçekleşen |
day-by-day adj.
|
|
131 |
General |
gün ışığında gerçekleşen |
daylight adj.
|
|
132 |
General |
beş yıllık zaman diliminde gerçekleşen |
five-year adj.
|
|
133 |
General |
önceden gerçekleşen |
forehand [obsolete] adj.
|
|
134 |
General |
açık havada gerçekleşen |
out-of-door adj.
|
|
135 |
General |
ışık yuvarında gerçekleşen |
photospheric adj.
|
|
136 |
General |
doğal yolla kendiliğinden gerçekleşen |
physiurgic adj.
|
|
137 |
General |
açık havada gerçekleşen |
plein-air adj.
|
|
138 |
General |
temastan önce gerçekleşen |
precontact adj.
|
|
139 |
General |
kriz öncesi dönemde gerçekleşen |
precrisis adj.
|
|
140 |
General |
gelişimden önce gerçekleşen |
predevelopment adj.
|
|
141 |
General |
deney öncesi gerçekleşen |
pre-experiment adj.
|
|
142 |
General |
göreve başlamadan önce gerçekleşen |
preinaugural adj.
|
|
143 |
General |
göreve başlamadan önce gerçekleşen |
preinduction adj.
|
|
144 |
General |
evlenmeden önce gerçekleşen |
premarriage adj.
|
|
145 |
General |
toplantı öncesi gerçekleşen |
premeet adj.
|
|
146 |
General |
resmi müzakere öncesi gerçekleşen |
prenegotiation adj.
|
|
147 |
General |
yörüngede gerçekleşen |
preorbital adj.
|
|
148 |
General |
performanstan önce gerçekleşen |
preperformance adj.
|
|
149 |
General |
programın öncesinde gerçekleşen |
preschedule adj.
|
|
150 |
General |
fiili hizmet öncesinde gerçekleşen |
preservice adj.
|
|
151 |
General |
okul süresince gerçekleşen |
schoolwide adj.
|
|
152 |
General |
beklenti etkisi ile gerçekleşen |
self-fulfilling adj.
|
|
153 |
General |
altı aylık zaman diliminde gerçekleşen |
semestral adj.
|
|
154 |
General |
altı aylık zaman diliminde gerçekleşen |
semestrial adj.
|
|
155 |
General |
ellinci yılda gerçekleşen |
semicentennial adj.
|
|
156 |
General |
nispeten az hava alışverişi gerçekleşen (teneffüs) |
shallow adj.
|
|
157 |
General |
depolama öncesi gerçekleşen |
prestorage adj.
|
|
158 |
General |
tiyatroya gitmeden önce gerçekleşen |
pretheatre adj.
|
|
159 |
General |
tiyatroya gitmeden önce gerçekleşen |
pretheater adj.
|
|
160 |
General |
sokakta gerçekleşen |
street adj.
|
|
161 |
General |
sempatik sinirlerde gerçekleşen |
sympathetic adj.
|
|
162 |
General |
belirli faaliyet sahasının dışında gerçekleşen |
off site adv.
|
|
163 |
General |
dışında gerçekleşen |
off prep.
|
|
164 |
General |
gerçekleşen veya tartışılan etkinliğin farkındalığını tanımlayan |
met- pref.
|
|
165 |
General |
gerçekleşen veya tartışılan etkinliğin farkındalığını gösteren |
met- pref.
|
|
166 |
General |
gerçekleşen veya tartışılan etkinliğin farkındalığını tanımlayan anlamı veren bir ön ek |
meta- pref.
|
|
167 |
General |
gerçekleşen veya tartışılan etkinliğin farkındalığını gösteren anlamı veren bir ön ek |
meta- pref.
|
|
Colloquial |
|
168 |
Colloquial |
(öğle konseri gibi) gün ortasında gerçekleşen etkinlik |
nooner n.
|
|
169 |
Colloquial |
sebepsiz yere gerçekleşen ereksiyon |
no apparent reason boner (narb) n.
|
|
170 |
Colloquial |
arkadan vurmayla gerçekleşen kaza |
back-ender n.
|
|
171 |
Colloquial |
sporda bir yılda gerçekleşen tüm büyük şampiyonlukları/turnuvaları kazanma (özellikle tenis ve golfte) |
grand slam n.
|
|
Idioms |
|
172 |
Idioms |
kapalı kapılar ardında gerçekleşen siyasi toplantı |
smoke-filled room n.
|
|
173 |
Idioms |
birbiri arkasına gerçekleşen komik/gülünç olaylar |
comedy of errors n.
|
|
Formal |
|
174 |
Formal |
(gelgitler) ayda iki kez gerçekleşen |
semimenstrual adj.
|
|
Trade/Economic |
|
175 |
Trade/Economic |
(londra borsasında olduğu gibi) alıcılar ve satıcılar arasında her gün yerine periyodik olarak gerçekleşen hesaplaşma |
term settlement n.
|
|
176 |
Trade/Economic |
aktuaryal varsayımla gerçekleşen arasındaki fark düzeltmeleri |
experience adjustments n.
|
|
177 |
Trade/Economic |
bir hisse senedinin gerçekleşen kar paylarının alım hakkı hariç satılması |
ex-dividend n.
|
|
178 |
Trade/Economic |
daha önce geçersiz olan blokları veya işlemleri geçerli kılan (ya da tam tersi) protokolde gerçekleşen değişikliğe verilen isim |
hard fork n.
|
|
179 |
Trade/Economic |
gerçekleşen kar |
realized revenue n.
|
|
180 |
Trade/Economic |
gerçekleşen anlamında sıfat |
ex post n.
|
|
181 |
Trade/Economic |
gerçekleşen bileşik getiri |
realized compound yield n.
|
|
182 |
Trade/Economic |
gerçekleşen gelir |
income earned n.
|
|
183 |
Trade/Economic |
gerçekleşen yatırım |
ex post investment n.
|
|
184 |
Trade/Economic |
gerçekleşen kambiyo karları/zararları |
realized exchange gains/losses n.
|
|
185 |
Trade/Economic |
gerçekleşen zarar |
incurred loss n.
|
|
186 |
Trade/Economic |
gerçekleşen hedefleme |
actual targeting n.
|
|
187 |
Trade/Economic |
gerçekleşen gelir |
generated revenue n.
|
|
188 |
Trade/Economic |
gerçekleşen reel faiz oranı |
ex post real rate of interest n.
|
|
189 |
Trade/Economic |
gerçekleşen tasarruf |
ex-post saving n.
|
|
190 |
Trade/Economic |
gerçekleşen sipariş |
realized order n.
|
|
191 |
Trade/Economic |
gerçekleşen yatırım |
actual investment n.
|
|
192 |
Trade/Economic |
gerçekleşen bütçe |
actual budget n.
|
|
193 |
Trade/Economic |
gerçekleşen kar |
realised profit n.
|
|
194 |
Trade/Economic |
gerçekleşen fiyat |
actual price n.
|
|
195 |
Trade/Economic |
gerçekleşen yatırım |
ex-post investment n.
|
|
196 |
Trade/Economic |
gerçekleşen açık |
actual deficit n.
|
|
197 |
Trade/Economic |
işletmelerin gerçekleşen miktarlar olarak yapmış oldukları yatırımın toplamı |
actual investment n.
|
|
198 |
Trade/Economic |
gerçekleşen (biçim) |
de facto adj.
|
|
199 |
Trade/Economic |
bir ürünün üretiminde veya tüketiminde gerçekleşen bir birim artış sonucunda meydana gelen değişimle ilişkili |
marginal adj.
|
|
200 |
Trade/Economic |
büyük mağazada gerçekleşen |
in-store adj.
|
|
Law |
|
201 |
Law |
eski dönemlerde temyiz mahkemesi yargıcı önünde gerçekleşen bir borç-alacak hesaplama usulü |
charge and discharge n.
|
|
202 |
Law |
özel mahkeme vekilharcı huzurunda kasaba, lordluk veya tımarda gerçekleşen bir bağımsız mahkeme |
view of frankpledge n.
|
|
203 |
Law |
aynı gerçeklere bağlı olup eşzamanlı veya peş peşe gerçekleşen birden fazla eylemin ortaya çıkması |
concourse n.
|
|
204 |
Law |
(firma ihmali sonucu gerçekleşen) iş ölümü |
corporate manslaughter n.
|
|
205 |
Law |
tutuklanma sonrası süreçte gerçekleşen |
postprison adj.
|
|
Politics |
|
206 |
Politics |
demokrat parti adayları lehine gerçekleşen oy dalgası |
blue wave n.
|
|
207 |
Politics |
gerçekleşen enflasyon |
inflation outturn n.
|
|
208 |
Politics |
olay sonrası gerçekleşen |
ex-post adj.
|
|
209 |
Politics |
vekillerinki yerine seçmenin oylarıyla gerçekleşen |
direct adj.
|
|
210 |
Politics |
kurtuluş sonrası dönemde gerçekleşen |
postliberation adj.
|
|
Industry |
|
211 |
Industry |
işe alım öncesi gerçekleşen |
pre-employment adj.
|
|
Technical |
|
212 |
Technical |
fırın gibi yapılardaki hava akımının tersi yönünde gerçekleşen alev patlaması |
flareback n.
|
|
Computer |
|
213 |
Computer |
gerçekleşen maliyet |
actual cost n.
|
|
214 |
Computer |
gerçekleşen işgücü |
actual effort n.
|
|
215 |
Computer |
gerçekleşen iş |
actual work n.
|
|
216 |
Computer |
bilgisayar öncesi dönemde gerçekleşen |
precomputer adj.
|
|
217 |
Computer |
(aktarım) aynı iş parçacığında gerçekleşen |
synchronous adj.
|
|
Telecom |
|
218 |
Telecom |
multiplexer’in hat üzerinde gerçekleşen bir büküm loop testi |
composite loopback n.
|
|
Electric |
|
219 |
Electric |
güçlü elektrik alan etkisiyle iletken yüzeyinde gerçekleşen elektron emisyonu |
field emission n.
|
|
Mechanic |
|
220 |
Mechanic |
makine, pompa gibi parçada gerçekleşen tek bir piston hareketinde pistonun içinden geçtiği boşluğun hacmi |
displacement n.
|
|
Television |
|
221 |
Television |
televizyon ekranında istenmeyen sinyallerin telafisi için gerçekleşen bir işlem |
shading n.
|
|
222 |
Television |
televizyonun en çok izlendiği saatlerde gerçekleşen |
primetime adj.
|
|
Construction |
|
223 |
Construction |
gerçekleşen proje çizimleri |
as-built drawings n.
|
|
224 |
Construction |
belirli bir noktada gerçekleşen eğim derecesini temsil eden birim |
degree-day n.
|
|
225 |
Construction |
inşaattan önce gerçekleşen |
preconstruct [us] adj.
|
|
226 |
Construction |
inşaattan önce gerçekleşen |
preconstruction adj.
|
|
Transportation |
|
227 |
Transportation |
barkod teknolojisi kullanılarak deniz yolu üzerinden gerçekleşen kargo akışının iyileştirilmesi için tasarlanan bir sistem |
logistic marking and reading symbology n.
|
|
228 |
Transportation |
nispeten kısa mesafeler arasında gerçekleşen ve genellikle az kişiye hizmet veren (uçuş) |
commuter adj.
|
|
Aeronautic |
|
229 |
Aeronautic |
jet uçaklarında özellikle uçuş sırasında gerçekleşen ve motorun ateşleme ünitesinde alevin sönmesinden kaynaklanan arıza |
flameout n.
|
|
230 |
Aeronautic |
beklenen sınırlar dahilinde gerçekleşen ya da erişilen |
nominal adj.
|
|
231 |
Aeronautic |
(uçak) iniş sonrası gerçekleşen |
postlanding adj.
|
|
Marine |
|
232 |
Marine |
okyanusun altında gerçekleşen |
subocean adj.
|
|
233 |
Marine |
okyanus tabanında gerçekleşen |
subocean adj.
|
|
234 |
Marine |
okyanusun altında gerçekleşen |
suboceanic adj.
|
|
235 |
Marine |
okyanus tabanında gerçekleşen |
suboceanic adj.
|
|
Mining |
|
236 |
Mining |
farklı kristallerde gerçekleşen |
idiomorphous adj.
|
|
Medical |
|
237 |
Medical |
normal dönemde gerçekleşen doğum |
term n.
|
|
238 |
Medical |
normal dönemde gerçekleşen doğum |
full term n.
|
|
239 |
Medical |
belirli bir süre içerisinde gerçekleşen ölüm sayısı |
mortality n.
|
|
240 |
Medical |
babanın veya annenin ölümünü takiben gerçekleşen doğum |
posthumous birth n.
|
|
241 |
Medical |
toz halindeki silikonun ciğerlere kaçması nedeniyle gerçekleşen hastalık |
pneumonoultramicroscopicsilicovolcanoconiosis n.
|
|
242 |
Medical |
olağan dışı hızlı gerçekleşen doğum |
oxytocia n.
|
|
243 |
Medical |
böcek ilacı parathion'un solunması veya yutulmasıyla gerçekleşen zehirlenme |
parathion poisoning n.
|
|
244 |
Medical |
karaciğerde gerçekleşen |
hepatic adj.
|
|
245 |
Medical |
istenmeden gerçekleşen |
iatrogenic adj.
|
|
246 |
Medical |
ameliyat esnasında gerçekleşen |
interoperative adj.
|
|
247 |
Medical |
menopoz sonrası gerçekleşen |
postmenopausal adj.
|
|
248 |
Medical |
menstrüasyon sonrası süreçte gerçekleşen |
postmenstrual adj.
|
|
249 |
Medical |
vagotomi sonrası gerçekleşen |
postvagotomy adj.
|
|
250 |
Medical |
doğumdan önce gerçekleşen |
prebirth adj.
|
|
Anatomy |
|
251 |
Anatomy |
sindirim sisteminde bağırsaklardaki yutma hareketlerinin tersi yönde gerçekleşen kas hareketi |
anastalsis n.
|
|
252 |
Anatomy |
hyoid kemiği altında gerçekleşen |
subhyoidean adj.
|
|
253 |
Anatomy |
ağzın alt bölümünde gerçekleşen |
suboral adj.
|
|
Psychology |
|
254 |
Psychology |
gerçekleşen yaşam alanı |
realized niche n.
|
|
255 |
Psychology |
bilişsel gelişimin normal bir aşaması olarak gerçekleşen öğrenme |
developmental learning n.
|
|
256 |
Psychology |
bilinç, kimlik veya motor hareketlerinde gerçekleşen ani değişim ile karakterize zihinsel bir rahatsızlık |
dissociative disorder n.
|
|
257 |
Psychology |
ilk kez gerçekleşen sahne ve olayları hatırlama illüzyonu |
paramnesia n.
|
|
258 |
Psychology |
gerçekleşen bir etkinliğin farkındalığını sağlayan |
meta adj.
|
|
259 |
Psychology |
gerçekleşen bir etkinliğin farkındalığını gösteren |
meta adj.
|
|
Physiology |
|
260 |
Physiology |
düşük konsantrasyonlu bir yerden yüksek konsantrasyonlu bir yere gerçekleşen madde akışı |
endosmosis n.
|
|
261 |
Physiology |
genellikle dokulardaki sıvı alımı sonrası gerçekleşen kandaki hücre ve katı konsantrasyonunda azalma |
hemodilution n.
|
|
262 |
Physiology |
kardiyak diyastolün ventrikülün dolması ile auriküler kasılmanın başlaması arasında gerçekleşen dinlenme fazı |
diastasis n.
|
|
263 |
Physiology |
uyku sırasında gerçekleşen normal ve anormal fizyolojik aktivitelerin eş zamanlı ve sürekli takibi |
polysomnography n.
|
|
264 |
Physiology |
orgazm olmaksızın anormal sıklıkta veya aşırı miktarda gerçekleşen istemsiz meni boşalması |
spermatorrhea n.
|
|
265 |
Physiology |
orgazm olmaksızın anormal sıklıkta veya aşırı miktarda gerçekleşen istemsiz meni boşalması |
spermatorrhoea n.
|
|
266 |
Physiology |
menstrüasyon öncesi gerçekleşen |
premenstrual adj.
|
|
267 |
Physiology |
menarş öncesi gerçekleşen |
premenstrual adj.
|
|
268 |
Physiology |
böbreğe ulaşmadan önce gerçekleşen |
prerenal adj.
|
|
269 |
Physiology |
böbreklere giden kanda gerçekleşen |
prerenal adj.
|
|
Pathology |
|
270 |
Pathology |
(şizofreni veya epilepsi nöbetinde) nöronlar arasında gerçekleşen ani ve kontrolsüz boşalma esnasında beynin durumu |
hyperconnectivity n.
|
|
271 |
Pathology |
semptom belirmeden önce gerçekleşen |
presymptomatic adj.
|
|
Optics |
|
272 |
Optics |
görüntünün doğrudan sarı noktaya düşmesi ile gerçekleşen görme |
direct vision n.
|
|
Printing |
|
273 |
Printing |
baskıda gerçekleşen bozulma |
shake [uk] n.
|
|
Math |
|
274 |
Math |
(vektörü oluşturan) nokta etrafında gerçekleşen sarılma hareketi |
rotation n.
|
|
Physics |
|
275 |
Physics |
bir sıvının belirli bir hızda geçmesi sırasında gerçekleşen salınımlı akış |
vortex shedding n.
|
|
276 |
Physics |
hipersonik hızda gerçekleşen gaz akışı |
slip flow n.
|
|
277 |
Physics |
nükleer enerji salınımı sonrası gerçekleşen |
postatomic adj.
|
|
278 |
Physics |
ilk atom bombası patladıktan sonra gerçekleşen |
postatomic adj.
|
|
Chemistry |
|
279 |
Chemistry |
osmoz sonrası iki bileşik arasında aradaki yarı geçirgen zar aracılığıyla gerçekleşen kimyasal reaksiyon |
chemiosmosis n.
|
|
280 |
Chemistry |
osmoz sonrası iki bileşik arasında aradaki yarı geçirgen zar aracılığıyla gerçekleşen kimyasal reaksiyon |
chemosmosis n.
|
|
281 |
Chemistry |
antrasen üzerinde gerçekleşen etkisiz izomerik değişim |
paranthracene n.
|
|
282 |
Chemistry |
kimyasal uyarana doğru gerçekleşen hareket |
positive chemotaxis n.
|
|
283 |
Chemistry |
yarı geçirgen zardan gerçekleşen akış veya difüzyon |
osmose n.
|
|
284 |
Chemistry |
sıvı kristal evrede gerçekleşen |
cholesteric adj.
|
|
Biology |
|
285 |
Biology |
bitkide uyaranın yönünden bağımsız gerçekleşen hareket |
nastic movement n.
|
|
286 |
Biology |
aynı bitkinin iki çiçeği arasında gerçekleşen tozlaşma |
endogamy n.
|
|
287 |
Biology |
deney veya çalışmanın gözlem süresinde gerçekleşen olay |
endpoint n.
|
|
288 |
Biology |
organik kısımların yerini minerallerin alması şeklinde gerçekleşen fosilleşme |
mineralization n.
|
|
289 |
Biology |
organik kısımların yerini minerallerin alması şeklinde gerçekleşen fosilleşme |
mineralisation n.
|
|
290 |
Biology |
(kanser gibi) kontrolsüz hücre bölünmesi gerçekleşen kimse |
host n.
|
|
291 |
Biology |
insan müdahalesi olmadan, rüzgar veya böcekler yoluyla gerçekleşen tozlaşma |
open-pollination n.
|
|
292 |
Biology |
büyümüş bir trofozoitin çoklu bölünmesi şeklinde gerçekleşen eşeysiz üreme |
schizogony n.
|
|
293 |
Biology |
belirli bir uyarana zıt yönde gerçekleşen (hareket, büyüme) |
negative adj.
|
|
294 |
Biology |
iki ve daha fazla tür arasında gerçekleşen |
multispecies adj.
|
|
295 |
Biology |
iki ve daha fazla tür arasında gerçekleşen |
multi-species adj.
|
|
296 |
Biology |
çekirdek bölünmesini takiben gerçekleşen (sitoplazma bölünmesi) |
cytokinetic adj.
|
|
Biochemistry |
|
297 |
Biochemistry |
antijen-antikor kompleksi yoluyla gerçekleşen kompleman aktivasyonu |
classical pathway n.
|
|
Astronomy |
|
298 |
Astronomy |
jüpiter gezegeninde gerçekleşen antisiklonik fırtına |
red spot n.
|
|
299 |
Astronomy |
19-21 mart tarihlerinde gerçekleşen, güneş'in kuzeye doğru yol alırken gök ekvatorunu geçmesi anı |
march equinox n.
|
|
300 |
Astronomy |
mars'ta gerçekleşen deprem benzeri sallantı |
marsquake n.
|
|
301 |
Astronomy |
(yer çekimi etkisi altında) masif gök cismine doğru gerçekleşen hareket |
infall n.
|
|
302 |
Astronomy |
nötron yıldızlarının kabuğunda gerçekleşen deprem benzeri olay |
starquake n.
|
|
303 |
Astronomy |
güneş'in iç katmanlarında gerçekleşen sallantı |
sunquake n.
|
|
304 |
Astronomy |
güneş harici başka yıldızlarda gerçekleşen patlamalar |
stellar flare n.
|
|
305 |
Astronomy |
ay yüzeyinde gerçekleşen kısa süreli değişimler veya parlamalar |
transient lunar phenomenon (tlp) n.
|
|
306 |
Astronomy |
güneş doğmadan önce gerçekleşen |
oriental adj.
|
|
Zoology |
|
307 |
Zoology |
cinsel aktivitelerde rol oynadığı düşünülen, erkek omurgasız hayvanların dış genital bölgelerinde gerçekleşen çeşitli süreçlere verilen ad |
titilla n.
|
|
308 |
Zoology |
tek hücreli canlılarda çekirdeğin birkaç kez bölünmesi ardından sitoplazmanın yavru hücreler oluşturmak üzere bölünmesi şeklinde gerçekleşen eşeysiz üreme |
multiple fission n.
|
|
Botanic |
|
309 |
Botanic |
yaralanmaya yanıt olarak bitkide uyaranın yönünden bağımsız gerçekleşen hareket |
traumatonasty n.
|
|
310 |
Botanic |
polenlerin hayvanlarca taşınması sonucu gerçekleşen tozlaşma |
zoophily n.
|
|
311 |
Botanic |
hücre bölünmesi ile gerçekleşen bitki büyümesi |
merisis n.
|
|
312 |
Botanic |
sıvı kültür yüzeyinde gerçekleşen büyüme |
pellicle n.
|
|
313 |
Botanic |
çiçeklerin ana eksen üzerinde sapsız şekilde açtığı uzunlamasına gerçekleşen çiçeklenme |
spike n.
|
|
314 |
Botanic |
iki dölsüz miselyum arasında gerçekleşen çiftleşmeyle çoğalan |
heterothallic adj.
|
|
Social Sciences |
|
315 |
Social Sciences |
iki karşı cins arasında gerçekleşen evlilik |
traditional marriage n.
|
|
316 |
Social Sciences |
savaş sonrası dönemde gerçekleşen |
post-bellum adj.
|
|
317 |
Social Sciences |
amerikan iç savaşı sonrası dönemde gerçekleşen |
post-bellum adj.
|
|
Education |
|
318 |
Education |
ders bitiminden sonra gerçekleşen |
afterschool adj.
|
|
319 |
Education |
lisans eğitimi sonrası gerçekleşen |
postcollegiate adj.
|
|
320 |
Education |
lisans eğitimi sonrası gerçekleşen |
postcollege adj.
|
|
321 |
Education |
lisansüstü dönemde gerçekleşen |
postgraduation adj.
|
|
322 |
Education |
üniversite öncesi dönemde gerçekleşen |
precollege [us] adj.
|
|
323 |
Education |
üniversite öncesi dönemde gerçekleşen |
precollegiate adj.
|
|
324 |
Education |
hukuk eğitiminden önce gerçekleşen |
prelaw adj.
|
|
325 |
Education |
kampüste gerçekleşen |
on-campus [us] adv.
|
|
Literature |
|
326 |
Literature |
bir ekipte/projede görevlendirmeden önce gerçekleşen |
predraft adj.
|
|
Linguistics |
|
327 |
Linguistics |
kelime, ifade veya diğer dilsel birimlerin başı ya da sonunda gerçekleşen kaynaşma, ses değişimi gibi dilbilgisi olayları |
edge effect n.
|
|
328 |
Linguistics |
genizsi ünlü olmayan diller, genizsi ünlü olan dillerden kelime aldığında gerçekleşen ayrılma |
unpacking n.
|
|
329 |
Linguistics |
fonetik düzeyde gerçekleşen |
low-level adj.
|
|
330 |
Linguistics |
belirli bir sözcük sınıfında gerçekleşen |
conjunct adj.
|
|
History |
|
331 |
History |
yunanistan'ı fethetmeye çalışan persler ile yunan ordusu arasında geçen, m.ö. 480'de gerçekleşen meşhur bir savaş |
thermopylae n.
|
|
332 |
History |
yunanistan'ı fethetmeye çalışan persler ile yunan ordusu arasında geçen, m.ö. 480'de gerçekleşen meşhur bir savaş |
battle of thermopylae n.
|
|
333 |
History |
1864'te amerikan iç savaşı'nda gerçekleşen bir kuşatma |
battle of atlanta n.
|
|
334 |
History |
1864'te amerikan iç savaşı'nda gerçekleşen bir kuşatma |
atlanta n.
|
|
335 |
History |
1864'te gerçekleşen bir amerikan iç savaşı |
kennesaw mountain n.
|
|
336 |
History |
ikinci dünya savaşı'nda pasifik'te gerçekleşen, amerikan kuvvetlerinin japon hava üssünü ele geçirdiği bir amfibi saldırı |
kwajalein n.
|
|
337 |
History |
1939-40 kışında finlandiya ile sscb arasında gerçekleşen bir savaş |
winter war n.
|
|
338 |
History |
napolyon savaşları sırasında gerçekleşen bir muharebe |
hohenlinden n.
|
|
339 |
History |
amerikan devrimi sırasında new jersey'de gerçekleşen bir meydan muharebesi |
monmouth court house n.
|
|
340 |
History |
1814 yılında ingilizler ile amerikanlar arasında gerçekleşen savaş |
lundys lane n.
|
|
341 |
History |
1814 yılında ingilizler ile amerikanlar arasında gerçekleşen savaş |
lundy's lane n.
|
|
342 |
History |
yedi yıl savaşları içerisinde gerçekleşen bir savaş |
rossbach n.
|
|
343 |
History |
ikinci pön savaşları sırasında gerçekleşen bir muharebe |
battle of the metaurus n.
|
|
344 |
History |
iber yarımadası'nda gerçekleşen bir savaş |
peninsular war n.
|
|
345 |
History |
çin-japon savaşı sırasında gerçekleşen bir muharebe |
port arthur n.
|
|
346 |
History |
james stuart liderliğinde 1715'te gerçekleşen ayaklanma |
fifteen n.
|
|
347 |
History |
amerikan iç savaşında gerçekleşen bir muharebe |
siege of vicksburg n.
|
|
348 |
History |
orta çağdan sonra gerçekleşen |
postmedieval adj.
|
|
349 |
History |
reform dönemi sonrası gerçekleşen |
post-reformation adj.
|
|
350 |
History |
televizyonun icadından önce gerçekleşen |
pretelevision adj.
|
|
Religious |
|
351 |
Religious |
(roma katolik kilisesi'nde) belirli bir amaç için veya rahibin takdirine bağlı olarak gerçekleşen ayin |
votive mass n.
|
|
352 |
Religious |
toplanma sonrası gerçekleşen efkaristiya etkinliği |
postcommunion n.
|
|
353 |
Religious |
incil yazıldıktan sonra gerçekleşen |
postbiblical adj.
|
|
354 |
Religious |
adem ve havva'nın cennetten kovulması sonrası gerçekleşen |
postlapsarian adj.
|
|
Philosophy |
|
355 |
Philosophy |
1938'de frank buchman tarafından kurulup dünya çapında gerçekleşen bir ahlaki ve ruhsal yenilenme hareketi |
moral rearmament n.
|
|
356 |
Philosophy |
1938'de frank buchman tarafından kurulup dünya çapında gerçekleşen bir ahlaki ve ruhsal yenilenme hareketi |
buchmanism n.
|
|
357 |
Philosophy |
1938'de frank buchman tarafından kurulup dünya çapında gerçekleşen bir ahlaki ve ruhsal yenilenme hareketi |
oxford group n.
|
|
Environment |
|
358 |
Environment |
yüksek irtifada gerçekleşen infilak |
high altitude burst n.
|
|
359 |
Environment |
(denizden karaya gerçekleşen) tortul sürüklenmesi |
overwash n.
|
|
Geography |
|
360 |
Geography |
buzullaşma sonucu gerçekleşen kase benzeri coğrafi oluşum |
corrie n.
|
|
361 |
Geography |
tropikal kuşağın her yerinde gerçekleşen |
tropicopolitan adj.
|
|
362 |
Geography |
dalgalı suda gerçekleşen |
whitewater adj.
|
|
363 |
Geography |
göç öncesi gerçekleşen |
premigration adj.
|
|
Meteorology |
|
364 |
Meteorology |
ufuk çizgisinin alt seviyesinde gerçekleşen gel-git |
inferior tide n.
|
|
365 |
Meteorology |
iki kasırganın birbiri etrafında dönmesiyle gerçekleşen etkileşim |
fujiwhara effect n.
|
|
366 |
Meteorology |
aynı anda gerçekleşen kasırga ve deprem |
hurriquake n.
|
|
Geology |
|
367 |
Geology |
yeryüzünün altında gerçekleşen jeolojik olay |
endogeny n.
|
|
368 |
Geology |
bir merkezden dışarıya her yöne doğru gerçekleşen |
periclinal adj.
|
|
369 |
Geology |
art arda gerçekleşen patlamalar şeklindeki (volkanik püskürme) |
plinian adj.
|
|
Military |
|
370 |
Military |
yüksek irtifada gerçekleşen nükleer patlama |
high-altitude nuclear explosion n.
|
|
371 |
Military |
savaştan önce gerçekleşen |
prebattle adj.
|
|
372 |
Military |
istiladan önce gerçekleşen |
preinvasion adj.
|
|
373 |
Military |
20. yüzyılda gerçekleşen arap ayaklanması'nı destekleyen osmanlı subayları ile ilişkili |
shereefian adj.
|
|
Sport |
|
374 |
Sport |
fransa'da gerçekleşen bir bisiklet yarışı |
tour de france n.
|
|
375 |
Sport |
abd ve kanada'da gerçekleşen araba yarışları serisi |
trans-am championship n.
|
|
376 |
Sport |
yerel takımlar arasında gerçekleşen maç |
derby [uk] n.
|
|
377 |
Sport |
(buz hokeyi topunun buzda kayarak kaleci yerine rakibe dokunması ile gerçekleşen) kural ihlali |
icing n.
|
|
378 |
Sport |
bacak tarafında gerçekleşen bir saha savunması pozisyonu |
long leg n.
|
|
379 |
Sport |
(kriket) kale arkasındaki rakip oyuncunun ardında gerçekleşen saha savunma pozisyonu |
long-stop n.
|
|
380 |
Sport |
(kriket) kale arkasındaki rakip oyuncunun ardında gerçekleşen saha savunma pozisyonu |
long stop n.
|
|
381 |
Sport |
(krikette) kaçan topun geri gelmesi (kaçan topun üzerinden gerçekleşen) koşu |
overthrow n.
|
|
382 |
Sport |
avrupa ve abd'yi temsil eden takımlar arasında gerçekleşen profesyonel golf mücadelesine verilen ödül |
the ryder cup n.
|
|
383 |
Sport |
takımlar halinde gerçekleşen bir kürek yarışı |
dongola race n.
|
|
384 |
Sport |
neredeyse temas yokken gerçekleşen abartılı düşüş |
flop n.
|
|
385 |
Sport |
(krikette) vurucunun sağ tarafında gerçekleşen bir savunma pozisyonu |
short leg n.
|
|
386 |
Sport |
ingiltere, fransa, irlanda, italya, iskoçya ve galler'in katılımı ile gerçekleşen bir şampiyona |
six nations championship n.
|
|
387 |
Sport |
(kıvrımlı kulvarda gerçekleşen koşularda) tüm koşucuların aynı mesafede koşması için gerçekleştirilen düzenleme |
staggered start n.
|
|
388 |
Sport |
(kıvrımlı kulvarda gerçekleşen koşularda) eşit koşu mesafesi düzenlemesi |
staggered start n.
|
|
389 |
Sport |
sapa yakın gerçekleşen |
choke adj.
|
|
390 |
Sport |
oyun sonrası gerçekleşen |
postgame [us] adj.
|
|
391 |
Sport |
maç sonrası gerçekleşen |
postgame [us] adj.
|
|
392 |
Sport |
oyun sonrası gerçekleşen |
post-game [us] adj.
|
|
393 |
Sport |
maç sonrası gerçekleşen |
post-game [us] adj.
|
|
394 |
Sport |
ilk yarıda gerçekleşen |
first-half adj.
|
|
395 |
Sport |
dalış öncesi gerçekleşen |
predive adj.
|
|
Football |
|
396 |
Football |
top kapma sonucu gerçekleşen eş zamanlı pozisyon değişimi |
shift n.
|
|
Tennis |
|
397 |
Tennis |
tek bir sezonda gerçekleşen dört büyük şampiyonluğu da kazanma başarısı |
slam n.
|
|
Wagering |
|
398 |
Wagering |
yarış pisti dışında gerçekleşen (at yarışı) |
offtrack adj.
|
|
Art |
|
399 |
Art |
(sentetik boya veya hamur ile gerçekleşen) katmanlı seramik gereç dekorasyonu |
impasto n.
|
|
Music |
|
400 |
Music |
borulu orgda gerçekleşen tamamen mekanik hareket |
tracker action n.
|
|
401 |
Music |
(caz) belirli bir tema üzerinde gerçekleşen varyasyon serisi |
chorus n.
|
|
402 |
Music |
müziğin 60 saniyede gerçekleşen vuruş sayısı ile ölçülen hızı |
beats per minute n.
|
|
Archaic |
|
403 |
Archaic |
her dönem gerçekleşen |
termly adj.
|
|
404 |
Archaic |
ölümden sonra gerçekleşen |
postumous adj.
|
|
405 |
Archaic |
vefat sonrası gerçekleşen |
postumous adj.
|
|
406 |
Archaic |
sempatik sinirlerde gerçekleşen |
sympathetical adj.
|
|
Engineering |
|
407 |
Engineering |
hilal şeklinde gerçekleşen alan çalışması |
lunette n.
|
|
408 |
Engineering |
sistemin çıkış gücünün bir bölümüne gerçekleşen giriş geri beslemesi |
feed-back n.
|
|
409 |
Engineering |
sistemin çıkış gücünün bir bölümüne gerçekleşen giriş geri beslemesi |
feedback n.
|
|
Slang |
|
410 |
Slang |
istemsiz şekilde gerçekleşen sabah ereksiyonu |
morning missile n.
|
|
411 |
Slang |
istemsiz şekilde gerçekleşen sabah ereksiyonu |
morning tent n.
|
|
412 |
Slang |
erkeğin kadının üstüne çullanmasıyla gerçekleşen cinsel ilişki |
flying-fuck n.
|
|
413 |
Slang |
(özellikle kapalı alanda gerçekleşen) gürültülü karışıklık |
roughhouse n.
|
|
Modern Slang |
|
414 |
Modern Slang |
bilgisayar oyununda klavyenin başından kısa süreliğinde ayrıldığında gerçekleşen ölüm |
afk assassination n.
|
|