gerçekleşen - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

gerçekleşen



Sens de "gerçekleşen" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 5 résultat(s)

Turc Anglais
General
gerçekleşen realized adj.
gerçekleşen realised adj.
gerçekleşen one adj.
gerçekleşen incoming adj.
gerçekleşen starting adj.

Sens de "gerçekleşen" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 414 résultat(s)

Turc Anglais
General
gerçekleşen gelirler realized revenues n.
yılda bir kez gerçekleşen etkinlik annual n.
bir yıl içerisinde gerçekleşen olayların kaydı annal n.
büyüklüğünde gerçekleşen deprem earthquake measured (registered) n.
büyüklüğünde gerçekleşen deprem earthquake with..magnitude n.
bir olayın sonunda gerçekleşen after effect n.
gerçekleşen rüya dream come true n.
karşılıklı sevgi ve saygı çerçevesinde gerçekleşen yüzleşme carefrontation n.
beklenmedik bir şekilde gerçekleşen olumlu olay caduac [scottish] n.
her sene 9 ağustos civarında gerçekleşen meteor yağmuru tears of st lawrence n.
her yıl galler şair ve müzisyenlerinin katılımıyla gerçekleşen bir festival eisteddfod n.
kabile ve sosyal sınıf gibi belirli bir grup içinde gerçekleşen evlilik endomy n.
uzak geçmişte gerçekleşen olayların tasavvuru retrovision n.
gerçekleşen önemli şey occurrence n.
batı afrika'da kasım sonu ile mart ortası arasında gerçekleşen bir mevsim harmattan n.
tek seferlik gerçekleşen şey oncer [new zealand] n.
bir kez gerçekleşen şey one shot n.
yalnızca bir kez gerçekleşen şey one-shot n.
art arda gerçekleşen iki performans doubleheader n.
zorlukla gerçekleşen hareket drag n.
aynı anda gerçekleşen birbiri ile alakasız durumları birbiri ile ilişkilendirme parataxis n.
(cinsel birliktelik harici gerçekleşen) boşalma pollution n.
dar çerçeveden gerçekleşen eğitim pedantry n.
abd'nin sınırları dışındaki bölgelerde gerçekleşen doğal ve beşeri afetlerin yarattığı hasarı azaltmak için yürüttüğü programlar foreign humanitarian assistance n.
(kültürel grup veya özelliklerde) karşılıklı nüfuz yoluyla gerçekleşen etkileşim osmosis n.
ayda iki kez gerçekleşen şey semimonthly n.
devlet memuriyeti sırasında gerçekleşen gizli suiistimal prevarication n.
canlı yayında gerçekleşen uygunsuz olay livestream fail n.
öldükten sonra gerçekleşen posthumous adj.
belli aralıklarla gerçekleşen periodical adj.
yılda iki kez gerçekleşen semiyearly adj.
her bir noktada gerçekleşen pointwise adj.
aynı yerde ve aynı zamanda gerçekleşen co-located adj.
yavaş ilerleyen/gerçekleşen/ortaya çıkan slow-to-materialize adj.
kendiliğinden gerçekleşen spontaneous adj.
yılda iki kez gerçekleşen semi-yearly adj.
bir merkezden dışarıya her yöne doğru hareket eden ve gerçekleşen quaquaversal adj.
hem zamanda hem mekanda var olan/gerçekleşen spatiotemporal adj.
hem zamanda hem mekanda var olan/gerçekleşen temporospatial adj.
alacakaranlıkta gerçekleşen acronical adj.
öğle yemeğinden sonra gerçekleşen after-lunch adj.
akşam yemeği ile yatma vakti arasında gerçekleşen aftersupper adj.
düz ve açık alanda gerçekleşen champaign adj.
gün ortasında gerçekleşen noonday adj.
dokuzyüzüncü yıldönümünde gerçekleşen novocentenary adj.
belirli bir sürede/sırayla gerçekleşen timed adj.
şu anda gerçekleşen toward adj.
üç farklı yolla gerçekleşen triple adj.
haftada üç kez gerçekleşen triweekly adj.
üç haftada bir gerçekleşen triweekly adj.
dört mevsim gerçekleşen all-year-round adj.
14 günde bir gerçekleşen fortnightly adj.
akşam gerçekleşen vespertinal adj.
20 yılda bir gerçekleşen vicennial adj.
kışın gerçekleşen winterly adj.
köpüklü suda gerçekleşen white-water adj.
doğru zamanda gerçekleşen mature [obsolete] adj.
ocak ayının ortasında gerçekleşen mid-january adj.
temmuz ayının ortasında gerçekleşen mid-july adj.
haziran ayının ortasında gerçekleşen mid-june adj.
mart ayının ortasında gerçekleşen mid-march adj.
mayıs ayının ortasında gerçekleşen mid-may adj.
ayın ortasında gerçekleşen midmonth adj.
sabahın ortasında gerçekleşen mid-morning adj.
ekim ayının ortasında gerçekleşen mid-october adj.
mevsim ortasında gerçekleşen midseason adj.
sezon ortasında gerçekleşen midseason adj.
eylül ayının ortasında gerçekleşen mid-september adj.
güz döneminde gerçekleşen fall adj.
yasal otoritenin yetkisi uyarında gerçekleşen ministerial adj.
belirli bir durumda gerçekleşen occasional adj.
sekiz günde bir gerçekleşen octan adj.
ilkinden daha yüksek derecede gerçekleşen multiple adj.
zaman zaman gerçekleşen odd adj.
ara sıra gerçekleşen odd adj.
izole bir şekilde gerçekleşen odd adj.
düzensizce gerçekleşen odd adj.
işlerin kesat olduğu zamanda gerçekleşen off-season adj.
kimseye görünmeden gerçekleşen offscreen adj.
insanların bilgisi dışında gerçekleşen offscreen adj.
ekran dışında gerçekleşen offscreen adj.
(sinema, televizyon) oyuncuların gerçek hayatlarında gerçekleşen off-screen adj.
(sinema, televizyon) oyuncuların özel hayatlarında gerçekleşen off-screen adj.
özel hayatta gerçekleşen offstage adj.
yayında gerçekleşen on-air adj.
araçta gerçekleşen onboard adj.
tanımsız olarak gerçekleşen one adj.
yalnızca bir kez gerçekleşen one-shot adj.
yalnızca bir kez gerçekleşen one-time adj.
yalnızca bir kez gerçekleşen one-shot adj.
yalnızca bir kez gerçekleşen onetime adj.
yalnızca bir kez gerçekleşen one-time adj.
su üzerinde gerçekleşen overwater adj.
kış mevsiminde gerçekleşen overwinter adj.
zaman zaman gerçekleşen infrequent adj.
içinde bulunulan ayda gerçekleşen instant adj.
belirli faaliyet sahası dışında gerçekleşen off-site adj.
seferde aceleyle toplanmış harp divanında gerçekleşen drumhead adj.
kan akmadan gerçekleşen dry [obsolete] adj.
(inversiyon) kromozomun tek kolunda gerçekleşen ve sentromer içermeyen paracentric adj.
öğleden sonra gerçekleşen post meridiem adj.
kıyamet sonrası gerçekleşen postapocalyptic adj.
saldırı sonrası gerçekleşen postattack adj.
taarruz sonrası gerçekleşen postattack adj.
kongre sonrası gerçekleşen postconvention adj.
kurultay sonrası gerçekleşen postconvention adj.
kriz sonrası gerçekleşen postcrisis adj.
arıza sonrası gerçekleşen postfault adj.
tatil sonrası gerçekleşen postholiday adj.
noel tatilinden sonra gerçekleşen postholiday adj.
vefat sonrası gerçekleşen posthume adj.
yalıtım sonrası gerçekleşen postisolation adj.
fırlatma sonrası gerçekleşen postlaunch adj.
lansman sonrası gerçekleşen postlaunch adj.
evlilik sonrası gerçekleşen postmarital adj.
gece yarısından sonra gerçekleşen postmidnight adj.
evlilik sonrası gerçekleşen postnuptial adj.
emeklilik sonrası dönemde gerçekleşen postretirement adj.
gösteri sonrası gerçekleşen postshow adj.
stimülasyon sonrası gerçekleşen poststimulation adj.
uyarıcı uygulama sonrası gerçekleşen poststimulus adj.
test sonrası gerçekleşen posttest adj.
çalıştay sonrası gerçekleşen postworkshop adj.
aynı gün gerçekleşen same-day adj.
aynı anda gerçekleşen coinstantaneous adj.
aynı anda gerçekleşen co-occurrent adj.
eş zamanlı gerçekleşen corollary adj.
gece çökmeden gerçekleşen day adj.
her gün gerçekleşen day-after-day adj.
her gün gerçekleşen day-by-day adj.
gün ışığında gerçekleşen daylight adj.
beş yıllık zaman diliminde gerçekleşen five-year adj.
önceden gerçekleşen forehand [obsolete] adj.
açık havada gerçekleşen out-of-door adj.
ışık yuvarında gerçekleşen photospheric adj.
doğal yolla kendiliğinden gerçekleşen physiurgic adj.
açık havada gerçekleşen plein-air adj.
temastan önce gerçekleşen precontact adj.
kriz öncesi dönemde gerçekleşen precrisis adj.
gelişimden önce gerçekleşen predevelopment adj.
deney öncesi gerçekleşen pre-experiment adj.
göreve başlamadan önce gerçekleşen preinaugural adj.
göreve başlamadan önce gerçekleşen preinduction adj.
evlenmeden önce gerçekleşen premarriage adj.
toplantı öncesi gerçekleşen premeet adj.
resmi müzakere öncesi gerçekleşen prenegotiation adj.
yörüngede gerçekleşen preorbital adj.
performanstan önce gerçekleşen preperformance adj.
programın öncesinde gerçekleşen preschedule adj.
fiili hizmet öncesinde gerçekleşen preservice adj.
okul süresince gerçekleşen schoolwide adj.
beklenti etkisi ile gerçekleşen self-fulfilling adj.
altı aylık zaman diliminde gerçekleşen semestral adj.
altı aylık zaman diliminde gerçekleşen semestrial adj.
ellinci yılda gerçekleşen semicentennial adj.
nispeten az hava alışverişi gerçekleşen (teneffüs) shallow adj.
depolama öncesi gerçekleşen prestorage adj.
tiyatroya gitmeden önce gerçekleşen pretheatre adj.
tiyatroya gitmeden önce gerçekleşen pretheater adj.
sokakta gerçekleşen street adj.
sempatik sinirlerde gerçekleşen sympathetic adj.
belirli faaliyet sahasının dışında gerçekleşen off site adv.
dışında gerçekleşen off prep.
gerçekleşen veya tartışılan etkinliğin farkındalığını tanımlayan met- pref.
gerçekleşen veya tartışılan etkinliğin farkındalığını gösteren met- pref.
gerçekleşen veya tartışılan etkinliğin farkındalığını tanımlayan anlamı veren bir ön ek meta- pref.
gerçekleşen veya tartışılan etkinliğin farkındalığını gösteren anlamı veren bir ön ek meta- pref.
Colloquial
(öğle konseri gibi) gün ortasında gerçekleşen etkinlik nooner n.
sebepsiz yere gerçekleşen ereksiyon no apparent reason boner (narb) n.
arkadan vurmayla gerçekleşen kaza back-ender n.
sporda bir yılda gerçekleşen tüm büyük şampiyonlukları/turnuvaları kazanma (özellikle tenis ve golfte) grand slam n.
Idioms
kapalı kapılar ardında gerçekleşen siyasi toplantı smoke-filled room n.
birbiri arkasına gerçekleşen komik/gülünç olaylar comedy of errors n.
Formal
(gelgitler) ayda iki kez gerçekleşen semimenstrual adj.
Trade/Economic
(londra borsasında olduğu gibi) alıcılar ve satıcılar arasında her gün yerine periyodik olarak gerçekleşen hesaplaşma term settlement n.
aktuaryal varsayımla gerçekleşen arasındaki fark düzeltmeleri experience adjustments n.
bir hisse senedinin gerçekleşen kar paylarının alım hakkı hariç satılması ex-dividend n.
daha önce geçersiz olan blokları veya işlemleri geçerli kılan (ya da tam tersi) protokolde gerçekleşen değişikliğe verilen isim hard fork n.
gerçekleşen kar realized revenue n.
gerçekleşen anlamında sıfat ex post n.
gerçekleşen bileşik getiri realized compound yield n.
gerçekleşen gelir income earned n.
gerçekleşen yatırım ex post investment n.
gerçekleşen kambiyo karları/zararları realized exchange gains/losses n.
gerçekleşen zarar incurred loss n.
gerçekleşen hedefleme actual targeting n.
gerçekleşen gelir generated revenue n.
gerçekleşen reel faiz oranı ex post real rate of interest n.
gerçekleşen tasarruf ex-post saving n.
gerçekleşen sipariş realized order n.
gerçekleşen yatırım actual investment n.
gerçekleşen bütçe actual budget n.
gerçekleşen kar realised profit n.
gerçekleşen fiyat actual price n.
gerçekleşen yatırım ex-post investment n.
gerçekleşen açık actual deficit n.
işletmelerin gerçekleşen miktarlar olarak yapmış oldukları yatırımın toplamı actual investment n.
gerçekleşen (biçim) de facto adj.
bir ürünün üretiminde veya tüketiminde gerçekleşen bir birim artış sonucunda meydana gelen değişimle ilişkili marginal adj.
büyük mağazada gerçekleşen in-store adj.
Law
eski dönemlerde temyiz mahkemesi yargıcı önünde gerçekleşen bir borç-alacak hesaplama usulü charge and discharge n.
özel mahkeme vekilharcı huzurunda kasaba, lordluk veya tımarda gerçekleşen bir bağımsız mahkeme view of frankpledge n.
aynı gerçeklere bağlı olup eşzamanlı veya peş peşe gerçekleşen birden fazla eylemin ortaya çıkması concourse n.
(firma ihmali sonucu gerçekleşen) iş ölümü corporate manslaughter n.
tutuklanma sonrası süreçte gerçekleşen postprison adj.
Politics
demokrat parti adayları lehine gerçekleşen oy dalgası blue wave n.
gerçekleşen enflasyon inflation outturn n.
olay sonrası gerçekleşen ex-post adj.
vekillerinki yerine seçmenin oylarıyla gerçekleşen direct adj.
kurtuluş sonrası dönemde gerçekleşen postliberation adj.
Industry
işe alım öncesi gerçekleşen pre-employment adj.
Technical
fırın gibi yapılardaki hava akımının tersi yönünde gerçekleşen alev patlaması flareback n.
Computer
gerçekleşen maliyet actual cost n.
gerçekleşen işgücü actual effort n.
gerçekleşen iş actual work n.
bilgisayar öncesi dönemde gerçekleşen precomputer adj.
(aktarım) aynı iş parçacığında gerçekleşen synchronous adj.
Telecom
multiplexer’in hat üzerinde gerçekleşen bir büküm loop testi composite loopback n.
Electric
güçlü elektrik alan etkisiyle iletken yüzeyinde gerçekleşen elektron emisyonu field emission n.
Mechanic
makine, pompa gibi parçada gerçekleşen tek bir piston hareketinde pistonun içinden geçtiği boşluğun hacmi displacement n.
Television
televizyon ekranında istenmeyen sinyallerin telafisi için gerçekleşen bir işlem shading n.
televizyonun en çok izlendiği saatlerde gerçekleşen primetime adj.
Construction
gerçekleşen proje çizimleri as-built drawings n.
belirli bir noktada gerçekleşen eğim derecesini temsil eden birim degree-day n.
inşaattan önce gerçekleşen preconstruct [us] adj.
inşaattan önce gerçekleşen preconstruction adj.
Transportation
barkod teknolojisi kullanılarak deniz yolu üzerinden gerçekleşen kargo akışının iyileştirilmesi için tasarlanan bir sistem logistic marking and reading symbology n.
nispeten kısa mesafeler arasında gerçekleşen ve genellikle az kişiye hizmet veren (uçuş) commuter adj.
Aeronautic
jet uçaklarında özellikle uçuş sırasında gerçekleşen ve motorun ateşleme ünitesinde alevin sönmesinden kaynaklanan arıza flameout n.
beklenen sınırlar dahilinde gerçekleşen ya da erişilen nominal adj.
(uçak) iniş sonrası gerçekleşen postlanding adj.
Marine
okyanusun altında gerçekleşen subocean adj.
okyanus tabanında gerçekleşen subocean adj.
okyanusun altında gerçekleşen suboceanic adj.
okyanus tabanında gerçekleşen suboceanic adj.
Mining
farklı kristallerde gerçekleşen idiomorphous adj.
Medical
normal dönemde gerçekleşen doğum term n.
normal dönemde gerçekleşen doğum full term n.
belirli bir süre içerisinde gerçekleşen ölüm sayısı mortality n.
babanın veya annenin ölümünü takiben gerçekleşen doğum posthumous birth n.
toz halindeki silikonun ciğerlere kaçması nedeniyle gerçekleşen hastalık pneumonoultramicroscopicsilicovolcanoconiosis n.
olağan dışı hızlı gerçekleşen doğum oxytocia n.
böcek ilacı parathion'un solunması veya yutulmasıyla gerçekleşen zehirlenme parathion poisoning n.
karaciğerde gerçekleşen hepatic adj.
istenmeden gerçekleşen iatrogenic adj.
ameliyat esnasında gerçekleşen interoperative adj.
menopoz sonrası gerçekleşen postmenopausal adj.
menstrüasyon sonrası süreçte gerçekleşen postmenstrual adj.
vagotomi sonrası gerçekleşen postvagotomy adj.
doğumdan önce gerçekleşen prebirth adj.
Anatomy
sindirim sisteminde bağırsaklardaki yutma hareketlerinin tersi yönde gerçekleşen kas hareketi anastalsis n.
hyoid kemiği altında gerçekleşen subhyoidean adj.
ağzın alt bölümünde gerçekleşen suboral adj.
Psychology
gerçekleşen yaşam alanı realized niche n.
bilişsel gelişimin normal bir aşaması olarak gerçekleşen öğrenme developmental learning n.
bilinç, kimlik veya motor hareketlerinde gerçekleşen ani değişim ile karakterize zihinsel bir rahatsızlık dissociative disorder n.
ilk kez gerçekleşen sahne ve olayları hatırlama illüzyonu paramnesia n.
gerçekleşen bir etkinliğin farkındalığını sağlayan meta adj.
gerçekleşen bir etkinliğin farkındalığını gösteren meta adj.
Physiology
düşük konsantrasyonlu bir yerden yüksek konsantrasyonlu bir yere gerçekleşen madde akışı endosmosis n.
genellikle dokulardaki sıvı alımı sonrası gerçekleşen kandaki hücre ve katı konsantrasyonunda azalma hemodilution n.
kardiyak diyastolün ventrikülün dolması ile auriküler kasılmanın başlaması arasında gerçekleşen dinlenme fazı diastasis n.
uyku sırasında gerçekleşen normal ve anormal fizyolojik aktivitelerin eş zamanlı ve sürekli takibi polysomnography n.
orgazm olmaksızın anormal sıklıkta veya aşırı miktarda gerçekleşen istemsiz meni boşalması spermatorrhea n.
orgazm olmaksızın anormal sıklıkta veya aşırı miktarda gerçekleşen istemsiz meni boşalması spermatorrhoea n.
menstrüasyon öncesi gerçekleşen premenstrual adj.
menarş öncesi gerçekleşen premenstrual adj.
böbreğe ulaşmadan önce gerçekleşen prerenal adj.
böbreklere giden kanda gerçekleşen prerenal adj.
Pathology
(şizofreni veya epilepsi nöbetinde) nöronlar arasında gerçekleşen ani ve kontrolsüz boşalma esnasında beynin durumu hyperconnectivity n.
semptom belirmeden önce gerçekleşen presymptomatic adj.
Optics
görüntünün doğrudan sarı noktaya düşmesi ile gerçekleşen görme direct vision n.
Printing
baskıda gerçekleşen bozulma shake [uk] n.
Math
(vektörü oluşturan) nokta etrafında gerçekleşen sarılma hareketi rotation n.
Physics
bir sıvının belirli bir hızda geçmesi sırasında gerçekleşen salınımlı akış vortex shedding n.
hipersonik hızda gerçekleşen gaz akışı slip flow n.
nükleer enerji salınımı sonrası gerçekleşen postatomic adj.
ilk atom bombası patladıktan sonra gerçekleşen postatomic adj.
Chemistry
osmoz sonrası iki bileşik arasında aradaki yarı geçirgen zar aracılığıyla gerçekleşen kimyasal reaksiyon chemiosmosis n.
osmoz sonrası iki bileşik arasında aradaki yarı geçirgen zar aracılığıyla gerçekleşen kimyasal reaksiyon chemosmosis n.
antrasen üzerinde gerçekleşen etkisiz izomerik değişim paranthracene n.
kimyasal uyarana doğru gerçekleşen hareket positive chemotaxis n.
yarı geçirgen zardan gerçekleşen akış veya difüzyon osmose n.
sıvı kristal evrede gerçekleşen cholesteric adj.
Biology
bitkide uyaranın yönünden bağımsız gerçekleşen hareket nastic movement n.
aynı bitkinin iki çiçeği arasında gerçekleşen tozlaşma endogamy n.
deney veya çalışmanın gözlem süresinde gerçekleşen olay endpoint n.
organik kısımların yerini minerallerin alması şeklinde gerçekleşen fosilleşme mineralization n.
organik kısımların yerini minerallerin alması şeklinde gerçekleşen fosilleşme mineralisation n.
(kanser gibi) kontrolsüz hücre bölünmesi gerçekleşen kimse host n.
insan müdahalesi olmadan, rüzgar veya böcekler yoluyla gerçekleşen tozlaşma open-pollination n.
büyümüş bir trofozoitin çoklu bölünmesi şeklinde gerçekleşen eşeysiz üreme schizogony n.
belirli bir uyarana zıt yönde gerçekleşen (hareket, büyüme) negative adj.
iki ve daha fazla tür arasında gerçekleşen multispecies adj.
iki ve daha fazla tür arasında gerçekleşen multi-species adj.
çekirdek bölünmesini takiben gerçekleşen (sitoplazma bölünmesi) cytokinetic adj.
Biochemistry
antijen-antikor kompleksi yoluyla gerçekleşen kompleman aktivasyonu classical pathway n.
Astronomy
jüpiter gezegeninde gerçekleşen antisiklonik fırtına red spot n.
19-21 mart tarihlerinde gerçekleşen, güneş'in kuzeye doğru yol alırken gök ekvatorunu geçmesi anı march equinox n.
mars'ta gerçekleşen deprem benzeri sallantı marsquake n.
(yer çekimi etkisi altında) masif gök cismine doğru gerçekleşen hareket infall n.
nötron yıldızlarının kabuğunda gerçekleşen deprem benzeri olay starquake n.
güneş'in iç katmanlarında gerçekleşen sallantı sunquake n.
güneş harici başka yıldızlarda gerçekleşen patlamalar stellar flare n.
ay yüzeyinde gerçekleşen kısa süreli değişimler veya parlamalar transient lunar phenomenon (tlp) n.
güneş doğmadan önce gerçekleşen oriental adj.
Zoology
cinsel aktivitelerde rol oynadığı düşünülen, erkek omurgasız hayvanların dış genital bölgelerinde gerçekleşen çeşitli süreçlere verilen ad titilla n.
tek hücreli canlılarda çekirdeğin birkaç kez bölünmesi ardından sitoplazmanın yavru hücreler oluşturmak üzere bölünmesi şeklinde gerçekleşen eşeysiz üreme multiple fission n.
Botanic
yaralanmaya yanıt olarak bitkide uyaranın yönünden bağımsız gerçekleşen hareket traumatonasty n.
polenlerin hayvanlarca taşınması sonucu gerçekleşen tozlaşma zoophily n.
hücre bölünmesi ile gerçekleşen bitki büyümesi merisis n.
sıvı kültür yüzeyinde gerçekleşen büyüme pellicle n.
çiçeklerin ana eksen üzerinde sapsız şekilde açtığı uzunlamasına gerçekleşen çiçeklenme spike n.
iki dölsüz miselyum arasında gerçekleşen çiftleşmeyle çoğalan heterothallic adj.
Social Sciences
iki karşı cins arasında gerçekleşen evlilik traditional marriage n.
savaş sonrası dönemde gerçekleşen post-bellum adj.
amerikan iç savaşı sonrası dönemde gerçekleşen post-bellum adj.
Education
ders bitiminden sonra gerçekleşen afterschool adj.
lisans eğitimi sonrası gerçekleşen postcollegiate adj.
lisans eğitimi sonrası gerçekleşen postcollege adj.
lisansüstü dönemde gerçekleşen postgraduation adj.
üniversite öncesi dönemde gerçekleşen precollege [us] adj.
üniversite öncesi dönemde gerçekleşen precollegiate adj.
hukuk eğitiminden önce gerçekleşen prelaw adj.
kampüste gerçekleşen on-campus [us] adv.
Literature
bir ekipte/projede görevlendirmeden önce gerçekleşen predraft adj.
Linguistics
kelime, ifade veya diğer dilsel birimlerin başı ya da sonunda gerçekleşen kaynaşma, ses değişimi gibi dilbilgisi olayları edge effect n.
genizsi ünlü olmayan diller, genizsi ünlü olan dillerden kelime aldığında gerçekleşen ayrılma unpacking n.
fonetik düzeyde gerçekleşen low-level adj.
belirli bir sözcük sınıfında gerçekleşen conjunct adj.
History
yunanistan'ı fethetmeye çalışan persler ile yunan ordusu arasında geçen, m.ö. 480'de gerçekleşen meşhur bir savaş thermopylae n.
yunanistan'ı fethetmeye çalışan persler ile yunan ordusu arasında geçen, m.ö. 480'de gerçekleşen meşhur bir savaş battle of thermopylae n.
1864'te amerikan iç savaşı'nda gerçekleşen bir kuşatma battle of atlanta n.
1864'te amerikan iç savaşı'nda gerçekleşen bir kuşatma atlanta n.
1864'te gerçekleşen bir amerikan iç savaşı kennesaw mountain n.
ikinci dünya savaşı'nda pasifik'te gerçekleşen, amerikan kuvvetlerinin japon hava üssünü ele geçirdiği bir amfibi saldırı kwajalein n.
1939-40 kışında finlandiya ile sscb arasında gerçekleşen bir savaş winter war n.
napolyon savaşları sırasında gerçekleşen bir muharebe hohenlinden n.
amerikan devrimi sırasında new jersey'de gerçekleşen bir meydan muharebesi monmouth court house n.
1814 yılında ingilizler ile amerikanlar arasında gerçekleşen savaş lundys lane n.
1814 yılında ingilizler ile amerikanlar arasında gerçekleşen savaş lundy's lane n.
yedi yıl savaşları içerisinde gerçekleşen bir savaş rossbach n.
ikinci pön savaşları sırasında gerçekleşen bir muharebe battle of the metaurus n.
iber yarımadası'nda gerçekleşen bir savaş peninsular war n.
çin-japon savaşı sırasında gerçekleşen bir muharebe port arthur n.
james stuart liderliğinde 1715'te gerçekleşen ayaklanma fifteen n.
amerikan iç savaşında gerçekleşen bir muharebe siege of vicksburg n.
orta çağdan sonra gerçekleşen postmedieval adj.
reform dönemi sonrası gerçekleşen post-reformation adj.
televizyonun icadından önce gerçekleşen pretelevision adj.
Religious
(roma katolik kilisesi'nde) belirli bir amaç için veya rahibin takdirine bağlı olarak gerçekleşen ayin votive mass n.
toplanma sonrası gerçekleşen efkaristiya etkinliği postcommunion n.
incil yazıldıktan sonra gerçekleşen postbiblical adj.
adem ve havva'nın cennetten kovulması sonrası gerçekleşen postlapsarian adj.
Philosophy
1938'de frank buchman tarafından kurulup dünya çapında gerçekleşen bir ahlaki ve ruhsal yenilenme hareketi moral rearmament n.
1938'de frank buchman tarafından kurulup dünya çapında gerçekleşen bir ahlaki ve ruhsal yenilenme hareketi buchmanism n.
1938'de frank buchman tarafından kurulup dünya çapında gerçekleşen bir ahlaki ve ruhsal yenilenme hareketi oxford group n.
Environment
yüksek irtifada gerçekleşen infilak high altitude burst n.
(denizden karaya gerçekleşen) tortul sürüklenmesi overwash n.
Geography
buzullaşma sonucu gerçekleşen kase benzeri coğrafi oluşum corrie n.
tropikal kuşağın her yerinde gerçekleşen tropicopolitan adj.
dalgalı suda gerçekleşen whitewater adj.
göç öncesi gerçekleşen premigration adj.
Meteorology
ufuk çizgisinin alt seviyesinde gerçekleşen gel-git inferior tide n.
iki kasırganın birbiri etrafında dönmesiyle gerçekleşen etkileşim fujiwhara effect n.
aynı anda gerçekleşen kasırga ve deprem hurriquake n.
Geology
yeryüzünün altında gerçekleşen jeolojik olay endogeny n.
bir merkezden dışarıya her yöne doğru gerçekleşen periclinal adj.
art arda gerçekleşen patlamalar şeklindeki (volkanik püskürme) plinian adj.
Military
yüksek irtifada gerçekleşen nükleer patlama high-altitude nuclear explosion n.
savaştan önce gerçekleşen prebattle adj.
istiladan önce gerçekleşen preinvasion adj.
20. yüzyılda gerçekleşen arap ayaklanması'nı destekleyen osmanlı subayları ile ilişkili shereefian adj.
Sport
fransa'da gerçekleşen bir bisiklet yarışı tour de france n.
abd ve kanada'da gerçekleşen araba yarışları serisi trans-am championship n.
yerel takımlar arasında gerçekleşen maç derby [uk] n.
(buz hokeyi topunun buzda kayarak kaleci yerine rakibe dokunması ile gerçekleşen) kural ihlali icing n.
bacak tarafında gerçekleşen bir saha savunması pozisyonu long leg n.
(kriket) kale arkasındaki rakip oyuncunun ardında gerçekleşen saha savunma pozisyonu long-stop n.
(kriket) kale arkasındaki rakip oyuncunun ardında gerçekleşen saha savunma pozisyonu long stop n.
(krikette) kaçan topun geri gelmesi (kaçan topun üzerinden gerçekleşen) koşu overthrow n.
avrupa ve abd'yi temsil eden takımlar arasında gerçekleşen profesyonel golf mücadelesine verilen ödül the ryder cup n.
takımlar halinde gerçekleşen bir kürek yarışı dongola race n.
neredeyse temas yokken gerçekleşen abartılı düşüş flop n.
(krikette) vurucunun sağ tarafında gerçekleşen bir savunma pozisyonu short leg n.
ingiltere, fransa, irlanda, italya, iskoçya ve galler'in katılımı ile gerçekleşen bir şampiyona six nations championship n.
(kıvrımlı kulvarda gerçekleşen koşularda) tüm koşucuların aynı mesafede koşması için gerçekleştirilen düzenleme staggered start n.
(kıvrımlı kulvarda gerçekleşen koşularda) eşit koşu mesafesi düzenlemesi staggered start n.
sapa yakın gerçekleşen choke adj.
oyun sonrası gerçekleşen postgame [us] adj.
maç sonrası gerçekleşen postgame [us] adj.
oyun sonrası gerçekleşen post-game [us] adj.
maç sonrası gerçekleşen post-game [us] adj.
ilk yarıda gerçekleşen first-half adj.
dalış öncesi gerçekleşen predive adj.
Football
top kapma sonucu gerçekleşen eş zamanlı pozisyon değişimi shift n.
Tennis
tek bir sezonda gerçekleşen dört büyük şampiyonluğu da kazanma başarısı slam n.
Wagering
yarış pisti dışında gerçekleşen (at yarışı) offtrack adj.
Art
(sentetik boya veya hamur ile gerçekleşen) katmanlı seramik gereç dekorasyonu impasto n.
Music
borulu orgda gerçekleşen tamamen mekanik hareket tracker action n.
(caz) belirli bir tema üzerinde gerçekleşen varyasyon serisi chorus n.
müziğin 60 saniyede gerçekleşen vuruş sayısı ile ölçülen hızı beats per minute n.
Archaic
her dönem gerçekleşen termly adj.
ölümden sonra gerçekleşen postumous adj.
vefat sonrası gerçekleşen postumous adj.
sempatik sinirlerde gerçekleşen sympathetical adj.
Engineering
hilal şeklinde gerçekleşen alan çalışması lunette n.
sistemin çıkış gücünün bir bölümüne gerçekleşen giriş geri beslemesi feed-back n.
sistemin çıkış gücünün bir bölümüne gerçekleşen giriş geri beslemesi feedback n.
Slang
istemsiz şekilde gerçekleşen sabah ereksiyonu morning missile n.
istemsiz şekilde gerçekleşen sabah ereksiyonu morning tent n.
erkeğin kadının üstüne çullanmasıyla gerçekleşen cinsel ilişki flying-fuck n.
(özellikle kapalı alanda gerçekleşen) gürültülü karışıklık roughhouse n.
Modern Slang
bilgisayar oyununda klavyenin başından kısa süreliğinde ayrıldığında gerçekleşen ölüm afk assassination n.