kanun - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

kanun



Sens de "kanun" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 34 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
kanun code n.
kanun statute n.
kanun law n.
General
kanun rule n.
kanun prescript n.
kanun measure n.
kanun canon n.
kanun ordonnance n.
kanun act n.
kanun lege n.
kanun law n.
Trade/Economic
kanun statute n.
kanun law n.
kanun act n.
kanun act of parliament n.
Law
kanun nomos n.
kanun canon n.
kanun law n.
kanun statute n.
kanun canon law n.
kanun legislation n.
kanun enactment n.
kanun act n.
kanun rule n.
kanun statute law n.
kanun measure n.
kanun rogation n.
kanun rubric n.
kanun doom n.
Politics
kanun act n.
Technical
kanun law n.
Art
kanun qanun n.
Music
kanun qanun n.
Latin
kanun lex n.

Sens de "kanun" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Turc Anglais
General
kanun ve nizam law and order n.
kanun tanımazlık lawlessness n.
medeni kanun civil law n.
kanun tasarısı draft of a law n.
kanun türünden bir çalgı cither n.
kanun hükmü provision n.
kanun kaçağı outlaw n.
kilise yetkililerinin çıkardığı bir kanun canon n.
kanun tasarısı draft law n.
kanun yapıcıların eşleri legislators' spouses n.
kanun yapıcılar legislators n.
iki kanun arasındaki zıtlık antinomy n.
kaçakçılığın men ve takibine ilişkin kanun law on the prevention and prosecution of smuggling n.
kanun yapan kimse legislator n.
kanun hükmü law enforcement n.
medeni kanun civil code n.
kanun yapıcı lawmaker n.
kanun maddesi dam n.
kanun adamları lawmen n.
geçici kanun provisional law n.
kaçakçılığın men ve takibine ilişkin kanun law on the prevention and prosecution of smuggling n.
yürürlüğe girmesinden önceki olaylara uygulanabilen kanun ex post facto n.
medeni kanun code of civil law n.
kanun hükmünde kararnameler delegated legislation n.
kanun hükmünde kararname delegated legislation n.
kanun gücü legal power n.
kanun hükmünde kararname statutory decree n.
kanun yapma lawmaking n.
kanun yapıcı lawgiver n.
kanun halinde toplama codification n.
kanun yapan kadın legislatress n.
kanun ve politikalar laws and policies n.
kanun yapan kadın legislatrix n.
bilimsel kanun scientific law n.
idari kanun yapma administrative rule making n.
kanun dışı sözleşmeler illegal contracts n.
yasal hakları geri verilerek kanun kapsamı ve koruması içine alınmış kişi inlaw n.
kanun numarası law number n.
kanun ve yönetmelik law and legislation n.
kanun yaptırımı law enforcement n.
geçerli kanun governing law n.
tabi olunan kanun governing law n.
uygulanan kanun law in effect n.
uygulanan kanun governing law n.
kanun çıkarma yetkisi legislative power n.
amir kanun governing law n.
fiziksel kanun physical law n.
anayasal kanun constitutional act n.
kanun nazarında the eyes of the law n.
kanun sayısı act number n.
kanun kuvveti arm of the law n.
kanun kuvvetine sahip olan dini külliyat decretal n.
sıkı/katı kanun strict law n.
eski mısırlılarda kanun doğruluk ,denge, düzen, ahlak ve adalet konseptinde yazılan amel defteri mayet n.
eski mısırlılarda kanun doğruluk ,denge, düzen, ahlak ve adalet konseptinde yazılan amel defteri maat n.
eski mısırlılarda kanun doğruluk ,denge, düzen, ahlak ve adalet konseptinde yazılan amel defteri ma'at n.
kanun ve düzenin kurulması establishment of law and order n.
kanun meleği angel of the law n.
kanun koyucular lawmakers n.
kanun kaçağı tory [obsolete] n.
kanun yapan enactor n.
itfaiye ve kanun uygulayıcı personel tarafından bir yere zorla girerken kullandıkları metal araç halligan bar n.
itfaiye ve kanun uygulayıcı personel tarafından bir yere zorla girerken kullandıkları metal araç halligan tool n.
itfaiye ve kanun uygulayıcı personel tarafından bir yere zorla girerken kullandıkları metal araç hooligan tool n.
abd'nin birtakım şehirlerinde mahkeme süreçlerinde hizmet vermek ve bazı görevleri ifa etmek üzere görevlendirilmiş kanun görevlisi marshall n.
kötü kimseleri uzaklaştırmak veya baskı altında tutmak için linç kanunu yöntemlerini kullanan kanun dışı bir teşkilat white cap n.
kanun kaçağının saklandığı yer hideout n.
kanun ihlali demerit [obsolete] n.
yazılı örfi kanun derlemesi custumal n.
yazılı örfi kanun derlemesi customal n.
kanun tanımaz yer pandaemonium n.
bir grubu veya bir kurumun üyelerini temsil eden ve fikir sunma, kanun yapma vb. faaliyetler için toplanan meclis parliament n.
(britanya) idari bölgede çalışan kanun uygulayıcı petty constable n.
(13. ve 14. yüzyıllarda) ingiliz piskopos ve soylu meclislerince çıkarılan kanun provision n.
rüşvete karşı çıkarılan bir yasama kanun teklifi strike n.
rüşvete karşı çıkarılan bir yasama kanun teklifi strike bill n.
kanun koymak legislate v.
kanun dışı ilan etmek proscribe v.
kanun koymak make a law v.
onaylanmak (bir kanun tasarısı vb) go through v.
kanun yapmak legislate v.
değiştirmek kanun vb amend v.
kanun haline getirmek code v.
kanun haline getirmek legislate v.
kanun ve düzeni yeniden inşaa etmek restore the law and order v.
kanun ve düzeni sağlamak maintain law and order v.
kanun tasarısını kabul etmek pass a bill v.
kanun tasarısını reddetmek throw out a bill v.
bir kanun tasarısını acele ile meclisten geçirmek rush a bill through v.
kanun koymak veya kabul etmek enact v.
kanun hükmünde olmak have the force of law v.
kanun halinde toplamak codify v.
kanun kapsamı ve koruması içine almak inlaw v.
kanun ve nizam getirmek impose law and order v.
kanun uygulamak enforce law v.
kanun uygulamak uphold law v.
kanun çıkarmak make law v.
kanun çıkarmak enact v.
kanun çıkarmak introduce law v.
kanun çiğnemek break the law v.
kanun benim diyerek yaşamak be a law unto oneself v.
kanun çıkarmak pass v.
bir kanun çıkarmak adopt a resolution v.
kanun düzenlemek prepare a law v.
kanun düzenlemek make a law v.
kanun kodu legal code v.
(bir anlaşma, kanun, plan yahut politikayı) iptal etmek scrap v.
yürütmek (kanun/anlaşma) police v.
uygulamak (kanun/anlaşma) police v.
(kanun) çıkarmak make v.
kanun kaçağı olmak renegade v.
kanun hükmünü tahdit etmek derogate [obsolete] v.
çok sayıda kanun ve düzenlemeye tabi tutmak overregulate v.
kanun yerine birinin kararına bağlı olan arbitrary adj.
kanun koyan legislative adj.
kanun yapan legislative adj.
kanun dışı extralegal adj.
karar veya kanun yürürlüğe girmeden öncesi için geçerli olan expostfacto adj.
kanun dışı illegal adj.
kanun koyma gücü olan enactive adj.
kanun benzeri lawlike adj.
kanun yapan lawgiving adj.
kanun koyucu legislative adj.
kanun yapan legislative adj.
kanun yapma ile ilgili legific adj.
kanun yaptırımlarından yoksun olan wide-open adj.
kanun kaçağı ilan edilmiş broken [scotland] adj.
kanun dışı meydana getirilmiş misbegot adj.
kanun niteliğinde olan preceptive adj.
kanun niteliğinde olan preceptory adj.
kanun karşısında before the law adv.
kanun harici bir şekilde extralegally adv.
kanun önünde before the law adv.
kanun namına in the name of the law adv.
kanun karşısında in the eye of law adv.
kanun nezdinde in the eye of law adv.
kanun açısından in legal terms adv.
kanun açısından in terms of law adv.
kanun gereği by law adv.
Phrasals
(bir şeye karşı) yasa/kanun yapmak legislate against something v.
(kanun/karar) geçmek go through v.
'-e karşı yasa/kanun yapmak legislate against v.
için yasa/kanun yapmak legislate for v.
Phrases
kanun kapsamında within the scope of the law expr.
kanun karşısında herkes eşittir everybody is equal before the law expr.
kanun karşısında herkes eşittir all are equal before the law expr.
kanun kapsamında within the meaning of the law expr.
kanun dahilinde within the law expr.
kanun kapsamında under the law expr.
kanun ve gelenek gereği by law and custom expr.
Colloquial
geçerliliği kalmamış kanun a dead letter n.
kanun sözcüsü johnny law n.
kanun sözcüsü john law n.
bir yasa/kanun uyarınca sunmak serve under (one) v.
kanun namına dur! stop in the name of the law! expr.
kanun namına ellerini kaldır in the name of the law put your hands in the air expr.
kanun adına dur! stop in the name of the law! expr.
1994-2011 arasında abd'de yürürlükte olan ve eşcinsellerin orduda görev almalarını yasaklayan fakat cinsel yönelimini gizli tutanlara karşı da ayrımcılığı önleyen bir kanun don't ask, don't tell, don't harass, don't pursue expr.
Idioms
asıl kanun the spirit of the law n.
(kanun tasarısını vb) hemen geçirmek sail right through something v.
(yasa/kanun olması için) oylamak vote something into law v.
(yasa/kanun olması için) oylamak vote something in v.
bir kanun hükmünden/hukuki yaptırımdan paçayı kurtarmak için batıya gitmek head for the setting sun v.
(yasa/kanun olması için) oylamak vote into law v.
eşcinsel askerlerin cinsel kimlikleri hakkında konuşmasını yasaklayan kanun dadt (don't ask, don't tell) abrev.
Speaking
kanun kanundur the law's the law expr.
Trade/Economic
bir şirketin başka bir eyalette faaliyet göstermesi durumunda vergilerin karşılıklı olacağını öngören kanun retaliatory statute n.
çerçeve kanun framework law n.
değişiklik (kanun vb) amendment n.
değerli evraka ait kanun law of negotiable instrument n.
ekonomik kanun economic law n.
gelirleri artırmaya dair kanun tasarısı money bill n.
gelirleri artırmaya dair kanun tasarısı supply bill n.
iktisadi kanun economic law n.
kamu finansmanı ve borç yönetiminin düzenlenmesi hakkında kanun public finance and debt management law n.
kanun konusu issue in law n.
kamu finansmanı ve borç yönetiminin düzenlenmesi hakkında kanun law on the regulation of public financing and debt management n.
kanun hükmünde olsun olmasın whether or not having the force of law n.
kanun önerisi motion n.
kanun gereği konulması gerekli sermaye legal capital n.
kanun ve yönetmelikler rules and regulations n.
kanun yapma legislation n.
makabline şamil kanun retrospective law n.
milletlerarası özel hukuk ve usul hukuku hakkında kanun international private and civil procedure law n.
mütekabiliyet kanun law of reciprocity n.
özel bir şahıs tarafından kanun tasarılarının hazırlanması için görevlendirilen hukukçu parliamentary agent n.
rekabetin korunması hakkında kanun law on the protection of competition n.
tüketicilerin korunması hakkında kanun law on the protection of consumers n.
tüketicinin Korunması hakkında kanun law on the protection of the consumer n.
uygulanacak kanun applicable law n.
britanya'da şirket satın alım tekliflerini ve şirket birleşmelerini düzenleyen bir kanun city code n.
britanya'da şirket satın alım tekliflerini ve şirket birleşmelerini düzenleyen bir kanun city code on takeovers and mergers n.
kanun koyucu legislative adj.
kanun vasıtasıyla by act of law expr.
kanun araçlığıyla by act of law expr.
kanun hükmüyle by act of law expr.
Law
kanun tasarısının onu değerlendirecek meclisin önünde resmi olarak okunması reading of a bill n.
yeniden kanun halinde toplama recodification n.
kanun yapma sanatı nomography n.
kanun koyucu nomothete n.
kanun yapıcı nomothete n.
belirli bir bölgede uyruğu veya vatandaşlığından bağımsız olarak herkese benzer şekilde uygulanan kanun territorial law n.
kanun layihası başlığı title n.
kanun layihası başlığı statute title n.
ateşli silahlar ve bıçaklar ile diğer aletler hakkında kanun law on firearms and knives and other tools n.
abd'de kusurlu araba alanları koruyan bir kanun lemon law n.
ahlaki kanun moral law n.
ailenin korunmasına dair kanun the law on the protection of the family n.
aksine bir kanun olsa bile any law to the contrary notwithstanding n.
alternatif kanun yolu alternative remedy n.
alternatif kanun yolu cumulative remedy n.
amir hükümleri kapsayan kanun imperative statute n.
amme alacaklarının tahsil usulü hakkındaki kanun law on the procedure for the collection of public receivables n.
anayasaya aykırı kanun unconstitutional statute n.
asayişi temin için kurulan kanun dışı örgüt vigilance committee n.
ayrım karşıtı kanun antidiscrimination law n.
belirli kişiler veya gruplar için çıkarılan özel kanun private statute n.
başka kanun veya kanunları değiştiren kanun amending statute n.
bakanlıkların kuruluş ve görev esasları hakkında kanun law regarding establishment and duty principles of ministries n.
bir ülkenin yürürlükte olan kanun ve diğer hukuk kurallarırının bir sistem dahilinde bir arada toplanması compiled statutes n.
birkaç yasayı tek bir yasa halinde birleştirmek amacıyla hazırlanan kanun tasarısı omnibus bill n.
bir hizmeti hizmet dışı eden kanun disabling statute n.
bir yasanın anlamını açıklamak amacıyla çıkarılan kanun declaratory statute n.
bir kanun taslağını destekleyen kimse seconder n.
bir sınırlama veya ehliyetsizliği kaldıran kanun enabling statute n.
bir kanun tasarısının yasama meclisi tarafından kabul edilmesi passage n.
cezai nitelikte kanun hükmü penal provision n.
cezai hükümleri kapsayan kanun penal statute n.
ceza kanun tasarısı draft penal code n.
ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazı hakkında kanun law on the execution of sentences and security measures n.
dava zamanaşımını belirleyen kanun veya hükümler statute of limitations n.
ek kanun yolu cumulative remedy n.
geçmişte yürürlüğü olan kanun ex-post facto law n.
geçici kanun temporary statute n.
geçmişte yürürlüğü olan kanun retrospective law n.
eyaletlerarası beyaz kadın ve köle ticaretini ceza kapsamına alan 25 haziran 1910 tarihli kanun white slave traffic act n.
geçmişi kapsayan kanun retrospective statute n.
gelir vergisi kanununda değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı a bill related to making amendments on income tax act n.
haksız yakalamayı yasaklayan kanun habeas corpus act n.
haksız tutuklamayı yasaklayan kanun habeas corpus act n.
halifeliğin kaldırılması hakkında kanun the law regarding abolishment of caliphate n.
hususi kanun special law n.
haksız yakalama ya da tutuklamayı yasaklayan kanun habeas corpus act n.
hükmü kalmamış kanun dead letter n.
hakim kanun governing law n.
içkiyi yasaklayan kanun blue law n.
istanbul sular idaresi teşkili hakkındaki kanun law on organization of istanbul water administration n.
iki kanun arasındaki çelişki antinomy n.
ilga edici kanun abrogative law n.
internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ve bu yayınlar yoluyla işlenen suçlarla mücadele edilmesi hakkında kanun law on regulation of publications on the internet and suppression of crimes committed by means of such publications n.
işçi ücretlerinin ve kaza halinde işçi veya yakınlarına ödenecek tazminatın miktarını tespit eden ve işçi sigortaları ve diğer işçi sorunlarını düzenleyen kanun workman's compensation act n.
idari kanun yolu administrative remedy n.
kanun ihlali violation of law n.
kanun ihlali breaking of the law n.
kanun yürütme law enforcement n.
kanun boşluğu legal vacuum n.
kanun davası popular action n.
kanun teklifi bill of law n.
kanun koyucu legislator n.
kanun hükmünde kararname secondary law n.
kanun sözcüsü law officer n.
kanun hükmünde kararnameler decrees having the force of law n.
kanun uygulayıcı birim law enforcement unit n.
kanun yapıcısı law maker n.
kanun hükümleri arasında çelişki antinomy n.
kanun tasarısı bill drafting n.
kanun taslağı proposed law n.
kanun ihlali lawbreaking n.
kanun dışı etme outlawry n.
kanun değişikliği law amendment n.
kanun yolu right to appeal n.
kanun tasarısı government bill n.
kanun önünde eşitlik equality before the law n.
kanun uygulaması practice of law n.
kanun gereği by operation of law n.
kamu görevlerinden ayrılanların yapamayacakları işler hakkında kanun law concerning prohibited activities of former public servants n.
kanun yoluyla vasi atanması guardian by statute n.
kanun bilgisi letter of the law n.
kanun hükümlerini icra executing the provisions of a statute n.
kanun tasarısı law draft n.
kanun taslağı draft law n.
kanun boşluğu gap in law n.
kanun boşluğu lacuna n.
kanun hükmünde kararnameler delegated legislation n.
kanun gerekçesi law's preamble n.
kanun yoluna müracaat hakkından vazgeçme waiving the right to appeal n.
kanun layihası bill n.
kanun hükmünde kararname decree with power of law n.
kanun yapıcısı lawgiver n.
kanun hükmü act of law n.
kanun önünde eşitlik legal egalitarianism n.
kanun yolu remedy n.
kanun hükmünde kararname decree having force of law n.
kanun hükmünde kararname legislative decree n.
kanun dışına çıkarma outlawry n.
kanun dışı sözleşmeler illegal contracts n.
kanun önünde eşitlik ilkesi the equal protection of law n.
kanun dışı outlaw n.
kanun hükümleri provisions of law n.
kanun yapıcı meclis legislature n.
kanun değişikliği amendment to the law n.
kanun yapma law making n.
kanun hükmünde kararname decree law n.
kanun hükmünde kararname governmental decrees n.
kanun yollarından doğan masraflar expenses resulting from appeals n.
kanun esası rule basis n.
kanun önünde eşitlik equality under the law n.
kanun salahiyeti legal power n.
kanun yetkisi legal power n.
kanun ihlali infringement of the law n.
kanun yapma yetkisine dayanılarak yapılan tasarruf legislative act n.
kanun maddesinin fıkrası sub-article n.
kanun hükümleri uygulanarak çözümlenmesi gereken sorun question of law n.
kanun tasarısı government proposal n.
kanun taslağı draft law n.
kanun layihası draft bill n.
kanun yapma gücü legislative power n.
kanun maddesi article n.
kanun ve düzen law and order n.
kanun yapma enactment n.
kanun mertebesi law degree n.
kanun koyucu law-maker n.
kanun teklifi private member's bill n.
kanun yolları legal avenues n.
kanun layihası draft law n.
kanun hükmünde kararnameler statutory decrees n.
kanun sözcüsü law member n.
kanun paketi law package n.
kanun yararına temyiz appeal for the sake of law n.
kanun yapıcılar legislators n.
kanun uygulayıcı kurum law enforcement body n.
kanun uygulayıcı law enforcement officer n.
kanun hükmü provision of law n.
kanun yaptırımı law enforcement n.
kanun paketi legislative package n.
kanun veya anlaşma hükmüyle önceden belirlenmiş olmayıp olaya göre ikamesi mümkün olan her türlü yasal delil casual evidence n.
kanun koyma legislation n.
kanun taslağı draft bill n.
kanun ihlali breach of law n.
kanun layihası başlığı rubric n.
kanun sistemi legal system n.
kanun hükümleri provisions of code n.
kanun hükmünde kararname statutory decree n.
kanun boşluğu legal gap n.
kanun dışı yabancılar illegal aliens n.
kanun kitabı statute book n.
kanun yapma bilimi nomology n.
kanun hükmü letter of the law n.
kanun hükümleri provisions of the act n.
kanun tasarısı draft of law n.
kanun taslağı skeleton law n.
kanun teklifi bill n.
kanun taslağı bill n.
kanun yolları legal remedy n.
kanun tasarısı draft n.
kanun hükmünde kararname executive order n.
kanun yoluyla zilyetlik constructive possession n.
kanun ihlali infraction of the law n.
kanun hükmünde kararnameler statuary decrees n.
kanun hükümleri uygulanarak çözümlenmesi gereken sorun matter of law n.
kanun metni law text n.
kanun teklifi legislative proposal n.
kanun yolu legal remedy n.
kanun dışı silah transferi illegal arms transfers n.
kanun tasarısı bill n.
kanun gereği davacı olan kimse nominal plaintiff n.
kanun ve tüzükler laws n.
kanun adamı lawman n.
kayda geçmiş kanun written law n.
kötü kanun konması dysnomy n.
medeni kanun civil code n.
mali kanun act of financing n.
mecburi türkçe kullanılması hakkında kanun law on compulsory use of turkish n.
medeni kanun civil statute n.
layiha (kanun) bill n.
medeni kanun civic code n.
mülkiyetin sahiplenmesini sınırlayıcı kanun disabling statue n.
müdahilin kanun yoluna başvurusu intervener's application to appeal n.
milli kanun national law n.
müspet kanun affirmative statute n.
mirasçının olmaması durumunda kanun hükmüyle mirasçı olan şahıs irregular heir n.
müdahilin kanun yoluna başvurusu intervenor's application to appeal n.
mülkiyetin sahiplenmesini sınırlayıcı kanun restraining statute n.
müspet hüküm içeren kanun affirmative statute n.
önceyi kapsayan kanun retrospective law n.
özel kanun yolları civil remedy n.
özel güvenlik hizmetlerine dair kanun law on private security services n.
özel kanun special law n.
öğrenmenin eser sahiplerinin çoğaltma ve basmaya ilişlin münhasır haklarının korunması vasıtasıyla teşvik edilmesine dair kanun the statute of anne n.
önceyi kapsayan kanun retrospective statute n.
önceyi kapsayan kanun ex-post facto law n.
rekabetin korunması hakkında kanun act on the protection of competition n.
rehnin kanun gereğince paraya çevrilmesi statutory foreclosure n.
sağlık bakanlığının teşkilat ve görevleri hakkında kanun hükmünde kararname decree law concerning the organization and duties of the ministry of health n.
rekabetin korunması hakkında kanun law on the protection of competition n.
rekabetin korunmasına dair kanun act on the protection of competition n.
roma senatosunun aldığı kanun hükmünde karar macedonian decree n.
rekabetin korunmasına dair kanun law on the protection of competition n.
sayılı kanun the law no. n.
sıkıyönetim ve olağanüstü hal kanun hükmünde kararname emergency decree having the force of law n.
sınırısız kanun koyma untrammeled legislative activity n.
süresiz olarak yürürlüğe konulan kanun permanent statute n.
şahsı takip eden kanun personal law n.
suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesi hakkında kanun the law regarding the prevention of laundering of crime revenues n.
şahsi kanun personal law n.
şeri kanun ecclesiastical law n.
şeri kanun canon law n.
türk parasının kıymetini koruma hakkında kanun protection of the value of turkish currency law n.
torba kanun omnibus bill n.
terörizmin finansmanının önlenmesi hakkında kanun law on prevention of financing of terrorism n.
taşınmaz mal zilyetliğine yapılan tecavüzlerin önlenmesi hakkında kanun law on preventing intrusion or possession of immovable property n.
torba kanun bag bill n.
tröst aleyhtarı kanun antitrust law n.
türk harflerinin kabul ve tatbiki hakkında kanun the law regarding acceptance and application of turkish alphabet n.
temel kanun fundamental law n.
tüketicinin korunması hakkında kanun consumer protection law n.
vazıı kanun legislator n.
vatan hainliği gibi ağır bir suç işlemiş bir zanlının ölümden daha hafif bir cezaya çarptırılması için düzenlenmiş özel kanun bill of pains and penalties n.
yeknesak kanun uniform law n.
yasak hükmünü kapsayan kanun negative statute n.
yabancı uyruklu birinin bir ülke veya devletten kanun gücüyle çıkarılması deportation n.
yasa dışı kanun infazcısı vigilante n.
yabancıların çalışma izinleri hakkında kanun law on work permits of foreigners n.
yürürlükteki kanun the law in force n.
yürürlük süresi sınırsız kanun perpetual statute n.
yürürlükteki kanun the applicable law n.
zilyedliğin korunması için açılan dava olmayan kanun yolu interdictum n.
yürürlükteki kanun the law in effect n.
iki kanun arasındaki zıtlık antinomia n.
kanun hükümleri arasında çelişki antinomia n.
radyo ve televizyonların kuruluş ve yayın hizmetleri hakkında kanun the law on the establishment of radio and television enterprises and their media services n.
kanun adamı law officer n.
kanun görevlisi law officer n.
kanun görevlisi lawman n.
kanun dışı etme utlary [obsolete] n.
eşit kanun eunomy n.
kraliyet ormanlarında kanun ve nizamın korunmasından sorumlu adli görevli verderer [uk] n.
ilahi kanun jus divinum n.
kanun uygulaması law practice n.
kanun yapıcı kurum legislative n.
kanun kaçağı kadın weyve [obsolete] n.
kanun özeti headnote n.
kanun tasarısı taslağı heads [ireland] n.
halk tarafından uygulanan kanun mob law n.
makabline şamil kanun retroactive law n.
(bazı eyaletlerde) mevcut yasalar ile tutarlı yeni kanun çıkarma sorumluluğuna sahip resmi görevli revisor [us] n.
kanun görevlisi limb of the law n.
yaralanan kimsenin özel kanun yollarından faydalanabildiği yanlış eylem delict n.
medeni kanun ihlali delict n.
(kanun uygulamasında) güç kullanma hakkı imperium n.
özel mülkün kanun uygulayıcı nezaretine devri impounding n.
alkollü içecekleri yasaklayan kanun dry law n.
suçluyu yeniden kanun korumasına alma inlagation [obsolete] n.
özel mülkü kanun görevlisinin denetimine vermek internment n.
kanun sistemi pandects n.
salyan franklarının kadınların tahta geçmesini önlemek için düzenledikleri kanun salic law n.
salyan franklarının kadınların tahta geçmesini önlemek için düzenledikleri kanun salique law n.
kanun derlemesi corpus juris n.
kanun yapıcı meclis forendihaz [hungary] n.
ihtilaf halinde eyalet kanununun yerel kanun yerine geçmesine ilişkin doktrin state preemption n.
(avustralya'da) yargıtay'da kanun uygulatıp jürilik yapan idari yetkili sheriff n.
gazetecilerin gizli haber kaynaklarını açıklamama hakkını koruyan kanun shield law n.
lehe kanun favorable law n.
(britanya'da) kraliyet adına çalışan kanun sözcüsü solicitor general n.
bilge kanun yapıcı solon n.
kanun koyucu solon n.
kanun yapan bilge kimse solon n.
kanun koyucu solon n.
tüm kanun yollarını tüketmek exhaust all legal avenues v.
yeniden kanun haline getirmek recodify v.
kanun yorumlamak interpret law v.
kanun hükmüne koymak legislate v.
kanun kabul etmek enact v.
kanun ile yasaklamak illegalize v.
kanun koymak legislate a law v.
kanun koymak enact a law v.
kanun koymak legislate a regulation v.
kanun koymak enact v.
kanun ile kurmak ordain v.
kanun ile yasaklamak illegalise v.
kanun yapmak legislate v.
kanun yapmak code v.
kanun kararıyla tanımak ken [scotland] v.
(kendini) kanun uyarınca cezaya tabi kılmak oblige [obsolete] v.
(kanunu) eskisini yürürlükten kaldırmak yerine yeni ve karşıt bir kanun çıkararak dolaylı olarak iptal etmek obrogate v.
kanun ihlali yapmak loiter v.
(kanun teklifi, yasa tasarısı) tek bir pakette toplamak omnibus v.
(kanun teklifini, tasarıyı) komiteye havale etmek commit v.
kanun yazmak draft v.
kanun kapsamında yer almadığı için yasal olup olmadığı belirlenemeyen nonlegal adj.
kanun dışı extralegal adj.
kanun gereği akıl hastanesine yatması zorunlu certifiable adj.
kanun dışı illegal adj.
kanun hükmünde statutory adj.
yasal bir engel nedeniyle başvuru veya kanun yolları kapanmış barred adj.
kanun halinde toplanmamış uncodified adj.
kanun düzenlenmeden önce gerçekleştirilen precode adj.
kanun düzenlenmeden önce var olan precode adj.
kanun düzenlenmeden önce gelişen precode adj.
kanun yoluyla legislatively adv.