kaplanmış - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

kaplanmış



Sens de "kaplanmış" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 18 résultat(s)

Turc Anglais
General
kaplanmış cased n.
kaplanmış overlaid adj.
kaplanmış wreathed adj.
kaplanmış covered adj.
kaplanmış overgrown adj.
kaplanmış embosomed adj.
kaplanmış coated adj.
kaplanmış veneered adj.
kaplanmış clad adj.
kaplanmış paved adj.
kaplanmış blanketed adj.
kaplanmış overdight [obsolete] adj.
kaplanmış covert [rare] adj.
kaplanmış slipcased adj.
Poetic/Literary
kaplanmış clothed adj.
Technical
kaplanmış lined adj.
Automotive
kaplanmış plated adj.
Food Engineering
kaplanmış coated adj.

Sens de "kaplanmış" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 300 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
kaplanmış aşındırıcılar coated abrasives n.
General
mineyle kaplanmış eşyalar enamelwork n.
kaplanmış çekirdek laminated core n.
elektrolizle kaplanmış şey electroplate n.
japon stili beyaz kağıt ile kaplanmış geleneksel kapı fusuma n.
mineyle kaplanmış eşyalar enamelware n.
sekiz kez kaplanmış eightyfold n.
gümüş ile kaplanmış kesiciler (bıçak vb.) silver-plated cutlery n.
altın kaplanmış kesiciler (bıçak vb.) gold-plated cutlery n.
mücevher yapımında kullanılan ince altın tabakasıyla kaplanmış pirinç talmi gold n.
üzeri mısır unu ekmeği ile kaplanmış bir tür meksika et yemeği tamale pie n.
sadece yüzeyi kaplanmış düğme top n.
sülfürik asit ile temas ettiğinde tutuşabilmesi için ucu potasyum klorat ve şekerle kaplanmış yanıcı bir malzemeden yapılmış parça match n.
ucu sürtünme ile tutuşan yanıcı bir karışımla kaplanmış tahtadan veya kolay tutuşan başka bir malzemeden elde edilen kısa ve ince parça match n.
1 mayıs kutlamaları kapsamında yürütülen spor faaliyetlerinin yapıldığı açık alanın tam ortasına konulan, çiçeklerle kaplanmış uzun sırık may pole n.
altınla kaplanmış odun giltwood n.
altınla kaplanmış ahşap giltwood n.
bir şeye daldırılarak kaplanmış eşyanın altında biriken damlalar drip n.
altın tozuyla kaplanmış metal ormolu n.
ince altın tabakası ile kaplanmış gümüş silver-gilt n.
kütük, kereste veya dallarla kaplanmış orman yolu slash n.
kütük, kereste veya dallarla kaplanmış orman yolu slashing n.
üzeri kanla kaplanmış olmak be caked with blood v.
üzeri kanla kaplanmış olmak be caked in blood v.
(kurşunla kaplanmış tabutun) kurşununu çıkarmak unplumb [obsolete] v.
(kaplanmış bir şeyi) açmak unwreathe v.
(gümüş ile kaplanmış eşyaları) parlatmak inlay v.
çırpılmış yumurtayla kaplanmış egged adj.
elektrolizle kaplanmış electroplated adj.
buzla kaplanmış icebound adj.
metalle kaplanmış metallized adj.
karaağaçla kaplanmış elmy adj.
deriyle kaplanmış leathered adj.
kabukla kaplanmış crusted adj.
dişle kaplanmış toothed adj.
köpükle kaplanmış foamily adj.
kırağı ile kaplanmış frosty adj.
katranlı kağıtla kaplanmış tarpapered adj.
camla kaplanmış glazed adj.
padavra ile kaplanmış (çatı) shingled adj.
sulu kar ile kaplanmış slushed adj.
arduvaz ile kaplanmış slated adj.
dumanla kaplanmış fuming adj.
keçe ile kaplanmış padded adj.
alüminyum kaplanmış aluminized adj.
alüminyum kaplanmış aluminised adj.
kumaş kaplanmış draped adj.
dumanla kaplanmış smoke-filled adj.
çelikle kaplanmış steeled adj.
süt, yumurta, un, pane harcı vb ile kaplanmış batter-coated adj.
(su ile) kaplanmış inundated adj.
süt, yumurta, un, pane harcı vb ile kaplanmış battered adj.
bronzla kaplanmış bronzed adj.
sisle kaplanmış befogged adj.
metalle kaplanmış metalized adj.
metalle kaplanmış metallised adj.
buzla kaplanmış ice-coated adj.
meşe palamuduyla kaplanmış acorned adj.
talka benzeyen, talk içeren ya da talkla kaplanmış olan talcy adj.
tavanı kaplanmış ceilinged adj.
tavan kaplanmış ceilinged adj.
balmumu ile kaplanmış cerated adj.
reçine ile kaplanmış cerated adj.
betonla kaplanmış (yol) made-up adj.
keçe veya hasır ile kaplanmış matted adj.
yanlış kaplanmış missheathed adj.
yanlış kısmı kaplanmış missheathed adj.
ay ışığı ile kaplanmış moon-splashed adj.
yosunla kaplanmış mossgrown adj.
sarı kağıtla kaplanmış yellow-covered adj.
çamurla kaplanmış mud-beplastered adj.
çamurla kaplanmış mud-caked adj.
tozla kaplanmış mud-caked adj.
pislikle kaplanmış mud-caked adj.
pislikle kaplanmış muddy adj.
tutkallı alçı ile kaplanmış gesso adj.
tutkallı alçı ile kaplanmış gessoed adj.
otla kaplanmış overgrassed adj.
çimenle kaplanmış overgrassed adj.
otla kaplanmış overgreat adj.
çimenle kaplanmış overgreat adj.
zararlı otlarla ve istenmeyen bitkilerle kaplanmış overgrown adj.
elmaslarla kaplanmış diamond adj.
sinek bokuyla kaplanmış fly-blown adj.
kırmızı kumaş ile kaplanmış scarlet adj.
gümüş kaplanmış silver adj.
şerbet ile kaplanmış siruped adj.
sarmaşıkla kaplanmış ivied adj.
sarmaşıklarla kaplanmış ivy-covered adj.
örümcek ağları ile kaplanmış spidered adj.
(bir şey) ile kaplanmış in prep.
Phrases
bolca kaplanmış drenched in adj.
Colloquial
çinko ile kaplanmış oluklu sac (metalürjide) zinc n.
karla kaplanmış dumped on adj.
karla kaplanmış snowed on adj.
karla kaplanmış dumped on adj.
ile kaplanmış infested with adj.
(bir şeylerle) kaplanmış infested with (something) adj.
Idioms
pencere ve kapıları güvenlik amaçlı tahtalarla/levhalarla kaplanmış boarded up adj.
Technical
toz karborandum ile kaplanmış bir çeşit zımpara kağıdı/bezi carborundum cloth n.
alüminyum ile kaplanmış demir ve çelik malzemeler aluminium-coated iron and steel materials n.
alüminyum ile kaplanmış demir ve çelik malzemeler aluminum-coated iron and steel materials n.
alüminyum kaplanmış çelik tel aluminium-clad steel wire n.
bakır kaplanmış çelik copper-clad steel n.
bakır ile kaplanmış çelik tel copper-covered steel wire n.
bakır kaplanmış çelik copper clad steel n.
bakır kaplanmış lamine tabaka copper-clad laminated sheet n.
çinko alaşımı kaplanmış dikenli çelik tel zinc alloy coated steel barbed wire n.
çinko ve çinko alaşımı ile kaplanmış çelik tel zinc and alloy coated steel wire n.
çinko kaplanmış çelik tel zinc-coated steel wire n.
çinko kaplanmış düşük karbonlu çelik şerit zinc coated low carbon steel strip n.
elektrikli kaplanmış çinko electroplated zinc n.
eloksal kaplanmış yüksek parlaklı alüminyum yüzey high-gloss anodised aluminum surface n.
esnek plastik kaplanmış infilakli fitil flexible plastics-coated detonating cord n.
elektrikli kaplanmış ince katman strike n.
elektrolitik kaplanmış metal kaplamalar electrodeposited metallic coatings n.
emaye kaplanmış eşyanın darbeye dayanıklılığı resistance of enamelled article to impact n.
elektrikli çinko kaplanmış çelik electrogalvanized steel n.
esnek plastik kaplanmış ateşleme fitili flexible plastics-coated detonating cord n.
elektroliz yöntemiyle kaplanmış eşya electroplate n.
elektrolitik çinko kaplanmış soğuk haddelenmiş çelik yassı mamuller electrolytically zinc coated cold rolled steel flat products n.
elektrolitik kalay kaplanmış şerit electrolytically tinned strip n.
elektrikli kaplanmış örtü electroplated coating n.
içi cam kaplanmış pota glazed pot n.
kaplanmış cam coated glass n.
kalay kaplanmış kurşun tinned lead n.
kaplanmış kesit lined section n.
kaplanmış tırtıklı metal conta covered serrated metal gasket n.
kaplanmış metal clad metal n.
kaplanmış metal coated metal n.
kaplanmış çelik plated steel n.
kaplanmış mucur coated chippings n.
kaplanmış veya dolgu maddesi katkılı ürünler coated of filled products n.
kaplanmış otomobil lastiği recap n.
kaplanmış kanal paved flume n.
kaplanmış makadam coated macadam n.
kaplanmış objektif bloomed lens n.
kaplanmış çelik clad steel n.
kaplanmış bakır iletken coated copper conductor n.
kaplanmış mercek coated lens n.
kaplanmış mıcır coated chippings n.
kaplanmış aşındırıcı coated abrasive n.
kaplanmış gübre coated fertilizer n.
kalay ile kaplanmış levha (demir, çelik) template n.
kaplanmış şose coated macadam n.
kaplanmış yol paved road n.
kaplanmış cam yüzey coated glass surface n.
kaplanmış metal giydirmeli conta covered metal jacketed gasket n.
kurşun-kalay alaşımı kaplanmış sac lead-tin coated sheet n.
lastikle kaplanmış merdane rubber-covered roller n.
metal kaplanmış polipropilen film metallized polypropylene film n.
membranla kaplanmış hücre membrane-covered cell n.
metal kaplanmış çelik tel metallic coated steel n.
metal dışı malzemelerle kaplanmış çelik tel non-metallic coated steel wire n.
metal kaplanmış polikarbonat film metallized polycarbonate film n.
metal kaplanmış temel malzeme metal-clad base material n.
organik madde ile sürekli kaplanmış çelik yassı mamul continuously organic-coated steel flat product n.
pe kaplanmış tel pe-coated wire n.
pvc kaplanmış tel pvc coated wire n.
sabit metal kaplanmış polipropilen film dielektrikli darbe kondansatörü fixed metallized polypropylene film dielectric pulse capacitor n.
rulo kaplanmış levha coil-coated sheet n.
sürekli sıcak daldırma ile kaplanmış düşük karbonlu çeliklerden mamul şerit ve levhalar continuously hot-dip coated strip and sheets of low carbon steels n.
sürekli organik kaplanmış çelik yassı mamuller continuously organic coated steel flat products n.
sürekli sıcak daldırma ile kaplanmış yapı çeliğinden mamul şerit ve levhalar continuously hot-dip coated strip and sheets of structural steels n.
vinil kaplanmış kumaş vinyl coated cloth n.
ışığa duyarlı bir çözelti ile kaplanmış, negatif veya saydam fotoğraf üretiminde kullanılan ince kağıt veya şerit film n.
kalsiyum karbonat ile kaplanmış caliche-topped adj.
ısıya dayanıklı materyalle kaplanmış (fırın) refractory-lined adj.
alüminyum-silisyum alaşımla kaplanmış aluminum silicon alloy coated adj.
bir çok taşla kaplanmış stony adj.
boya veya vernik ile kaplanmış coated with paints or varnish adj.
çinko veya çinko alaşımı kaplanmış zinc or zinc alloy coated adj.
çinkoyla kaplanmış zincified adj.
duvar kağıdıyla kaplanmış wallpapered adj.
çinko ile kaplanmış zincified adj.
cam kaplanmış glass-lined adj.
çinko kaplanmış zinc coated adj.
demirle kaplanmış ironclad adj.
darbeli gerilim yöntemiyle kaplanmış pulse-plated adj.
gümüşle kaplanmış silver plated adj.
gümüş kaplanmış silver plated adj.
elektrikli kaplanmış electroplated adj.
elektrikli kaplanmış electro-plated adj.
jelle kaplanmış coated with jelly adj.
jelle kaplanmış jelly-coated adj.
metal kaplanmış plated adj.
kadmiyum kaplanmış cadmium-plated adj.
kalıp preste kaplanmış mould coated adj.
kaplanmış ve kaplanmamış clad and unclad adj.
krom kaplanmış chrome-plated adj.
kadmiyum kaplanmış cadmium plated adj.
kurumla kaplanmış sooty adj.
köpükle kaplanmış scummy adj.
metal ile kaplanmış plated adj.
krom kaplanmış chromated adj.
organik maddeller ile sürekli kaplanmış continuously organic coated adj.
lastik kaplanmış rubber coated adj.
lastik kaplanmış rubber-coated adj.
pirinç kaplanmış brass adj.
sürekli sıcak daldırma ile kaplanmış continuously hot-dip coated adj.
plastik kaplanmış plastic coated adj.
toz çinko ile kaplanmış sherardised adj.
tam kaplanmış full-coated adj.
toz çinko ile kaplanmış sherardized adj.
zırh ile kaplanmış armor-plated adj.
zırhla kaplanmış armor-plated adj.
zırh ile kaplanmış armor-clad adj.
vida dişleri gümüş kaplanmış silver-plated on thread adj.
yağ ile kaplanmış smeary adj.
elektrik akımıyla kaplanmış electro-gilt adj.
kauçukla kaplanmış rubberized adj.
Computer
kaplanmış kağıt coated paper n.
Electric
kaplanmış elektrot covered electrode n.
x ışınları veya katot ışınlarına tabi tutulduğunda ışıması için bir tarafı fosfor ile kaplanmış olan saydam ekran fluorescent screen n.
Textile
yaldızlı şeritlerle kaplanmış ipek ve yün kumaş tinsel n.
kaplanmış kumaş coated fabric n.
kaplanmış aşındırıcı coated abrasive n.
kauçuk ile kaplanmış kumaş fabric coated with rubber n.
kauçukla kaplanmış kumaş rubber-coated fabric n.
lastik veya plastikle kaplanmış kumaşlar rubber or plastic-coated fabrics n.
plastik ile kaplanmış kumaş fabric coated with plastic n.
su geçirmez hale getirilmek için maddeyle kaplanmış bir tür kumaş composition cloth n.
koyun derisiyle astarlanıp yünle kaplanmış (giysi) sheepskin adj.
Architecture
iç duvarın pervaz ile kaplanmış alt kısmı dado n.
Construction
soğuk şekillendirme için sürekli sıcak daldırma çinko kaplanmış düşük karbonlu çelik şerit continuously hot-dip zinc coated low carbon steel strip n.
sürekli sıcak daldırma metal kaplanmış çelik şerit continuously hot-dip metal coated steel strip n.
sürekli sıcak daldırma çinko kaplanmış yapı çeliği continuously hot-dip zinc coated structural steel strip n.
üzeri özel yapışkan bir maddeyle kaplanmış, boya öncesi yüzeydeki tozları almak için kullanılan bir tür bez tack rag n.
taşla kaplanmış moloztaş duvar cofferwork n.
çimento ile kaplanmış cemented adj.
iyi derecelendirilmiş zemin ile kaplanmış caliche-topped adj.
kırma taşla kaplanmış (yol) unsealed [australia/new zealand] adj.
pencere ve kapıları güvenlik amaçlı levhalarla kaplanmış boarded-up adj.
betonla kaplanmış (yol) sealed [australia/new zealand] adj.
Woodworking
lake ile kaplanmış dekoratif ahşap eşya lacquer n.
lake ile kaplanmış dekoratif ahşap eşyalar lacquer n.
döşeme ile kaplanmış mobilyanın yanabilirliği ignitability of upholstered furniture n.
kaplanmış ahşap panel coated wood panel n.
lake kaplanmış ahşap yer döşemeleri lacquered wood floorings n.
ahşaptan yapılıp altınla kaplanmış giltwood adj.
Dyeing
optik görüntüleme kullanılarak kaplanmış yüzeyler üzerindeki kusurların değerlendirilmesi evaluation of defects on coated surfaces using optical imaging n.
kaplanmış veya boyanmış yüzeyde kazara açıkta bırakılan nokta holiday n.
Furniture
duvar halısıyla kaplanmış tapestried adj.
goblenle kaplanmış tapestried adj.
Automotive
kaplanmış lastik remold n.
kaplanmış lastik remould n.
içi babit metal ile kaplanmış yatak babbitted shell n.
kaplanmış metal clad metal n.
manyetik kuvvetle kaplanmış alan field n.
mekanik olarak kaplanmış mechanically plated adj.
Aeronautic
kaplanmış elektrot coated electrode n.
Marine
dümenin yükselmesini önlemek için milin boğazına veya çentiğine oturtulup bakırla kaplanmış tahta parçası wood lock n.
Mining
mineral kaplanmış asfaltlı yalıtım pestili mineral surfaced felt n.
Medical
tıbbi bir maddeyle doyurulmuş veya kaplanmış, harici uygulamada kullanılan kağıt şeridi charta n.
kaplanmış tablet coated tablet n.
pirolitik olarak kaplanmış tüp pyrolytically coated tube n.
Pharmaceutics
asit nötralize edici maddeyle kaplanmış aspirin buffered aspirin n.
asit nötralize edici maddeyle kaplanmış aspirin markası bufferin® n.
Printing
toz alüminyum ile kaplanmış gümüş görünümlü bir kağıt aluminum paper n.
(kaplanmış sayfaları) dizgi levhasında derlemek impose v.
(kaplanmış sayfaları) dizgi levhası üzerinde ayarlamak impose v.
Food Engineering
sentetik reçinelerle kaplanmış surfaced with synthetic resin adj.
Gastronomy
karamelle kaplanmış elma şekeri caramel apple n.
üzeri krema ile kaplanmış kestane püresi mont-blanc n.
domatesli bir sosla kaplanmış yumurtadan oluşan ve genellikle tortilla üzerinde servis edilen bir meksika yemeği huevos rancheros n.
kavrulup ufak parçalara ayrılarak şekerle kaplanmış mısır yokeage n.
kavrulup ufak parçalara ayrılarak şekerle kaplanmış mısır rokeage n.
kahverengi sos ve lor peyniri ile kaplanmış patates kızartması poutine n.
siyah mumla kaplanmış koyu dış yüzeyi olan keskin ve ufalanan bir çedar peyniri coon cheese n.
içi az pişmiş ve hamurla kaplanmış mantar ezmeli dana bonfile filet de boeuf en croute n.
içi az pişmiş ve hamurla kaplanmış mantar ezmeli dana bonfile beef wellington n.
sosis etiyle kaplanmış, panelenmiş ve bol yağda kızartılmış katı yumurta scotch egg [uk] n.
pişirme öncesi tuzlu domuz veya domuz pastırması dilimleriyle kaplanmış bardé adj.
krema ile kaplanmış iced adj.
Physics
kaplanmış mercek coated lens n.
Chemistry
elektrolizle kaplanmış şey electro (electroplate) n.
cıva ile kaplanmış quicksilvered adj.
Marine Biology
gövdesi neredeyse tamamen kemikli parçalarla kaplanmış olan balıkların dahil olduğu bir takım thoracostei n.
Botanic
akdeniz kıyılarında ve özellikle korsika'da çok sayıda bulunan kalın ve bodur orman altı bitkileri ile kaplanmış alan veya bölge macchia n.
Literature
çimen, çiçek vb. ile kaplanmış anlamı veren teşbih carpet n.
Environment
kaplanmış kaya capped rock n.
Geography
kırağı kaplanmış rimy adj.
Geology
kalsiyum karbonat ile kaplanmış sert toprak ya da kil katmanı caliche n.
kalsiyum karbonat ile kaplanmış sert toprak ya da kil katmanı hardpan n.
kalsiyum karbonat ile kaplanmış sert toprak ya da kil katmanı tepetate n.
kaplanmış sondaj kuyusu cased hole n.
kaplanmış sondaj deliği cased hole n.
kaplanmış kazı braced excavation n.
kaplanmış çukur braced excavation n.
Art
seramik benzeri malzemelerde kullanılan, kumaşla kaplanmış efekti veren kenar deseni lambrequin n.
Music
deriyle kaplanmış içi boş gövdeli ve beş telli bir türk müzik aleti kussier n.
Photography
gümüş klorür ile kaplanmış jelatinli kağıt kullanılan bir baskı işlemi aristotype n.
zift preparatla kaplanmış metal plaka üzerinde fotogravür üretilen bir fotoğrafik süreç heliography n.
ışığı soğuran maddeyle kaplanmış (film) backed adj.
Printery
kaplanmış baskı kağıdı coated printing paper n.
Archaic
sert kıllarla kaplanmış horrent adj.
Slang
duvarları pedle kaplanmış oda rubber room n.
bir sıvıyla kaplanmış lathered (up) adj.
köpükle kaplanmış lathered (up) adj.
Star Wars
kaplanmış iz overgrown trail n.