next - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

next

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "next" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 34 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
next prep. sonraki
General
next n. bir sonra gelen şey
next adj. önümüzdeki
next adj. bundan sonraki
next adj. en bitişik
next adj. ardından gelen
next adj. gelecek
next adj. ertesi
next adj. bir dahaki
next adj. bitişik
next adj. bir sonraki
next adj. en yakın
next adj. sonraki
next adj. müteakip
next adj. takip eden
next adv. ondan sonra
next adv. hemen sonra
next adv. sonra
next adv. bundan sonra
next adv. daha sonra
next adv. neredeyse
next adv. ileri
next prep. yanında
next prep. yanına
next prep. yanı sıra
Technical
next adj. ertesi
next adj. izleyen
Card
next adj. (euchre oyununda) belirtilen deste ile aynı renkte
Archaic
next adj. en acil
next adj. en uygun
next adj. en kullanılabilir
Slang
next adj. olan bitenin farkında
next adj. samimi
next adj. yakın

Sens de "next" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Anglais Turc
General
the next day n. ferda
next door n. kapı komşu
next door neighbor n. kapı komşu
next door neighbour n. kapı komşu
next available position counter n. ilk boş yer sayacı
next of kin n. en yakın akraba
the next world n. ahret
next of kin n. aile
next available record counter n. ilk boş tutanak
age next birthday n. gelecek doğum günündeki yaş
next generation n. gelecek kuşak
next generation n. gelecek nesil
next version n. bir sonraki versiyon
next morning n. ertesi sabah
next phase n. sonraki aşama
next-door house n. bitişik ev
the next world n. öbür dünya
the next world n. öteki dünya
next birthday age n. gelecek yaş günündeki yaş
the next stage n. bir üst mertebe
next to kin n. en yakın akraba
next to kin n. en yakın mirasçı
the next generations n. sonraki nesiller
next natural step n. sonraki doğal adım
next order n. sonraki sipariş
next move n. sonraki hamle
the next number n. sıradaki numara
the next millennium n. gelecek bin yıl
the next world war n. bir sonraki dünya savaşı
next question n. sonraki soru
the next blank page n. bir sonraki boş sayfa
the next question n. sonraki soru
the next question n. sıradaki soru
one's next of kin n. yakın akrabası
seat next to a female passenger n. bayan yanı
seat next to a female passenger n. bayan yanına bilet
the room next door n. bitişikteki oda
the room next door n. yan oda
the room next door n. yandaki oda
next table n. yandaki masa
next table n. yan masa
next choice n. sonraki seçim
next bus n. sonraki otobüs
next saturday n. önümüzdeki/gelecek cumartesi
seat next to a lady n. bayan yanı koltuk
next period n. sonraki dönem
next station n. sonraki istasyon
next station n. gelecek istasyon
next station n. sıradaki istasyon
next group n. sonraki grup
this day next year n. gelecek yıl bugün
next summer n. gelecek yaz
next summer n. sonraki yaz
seat next to a female passenger n. kadın yanına bilet
the next life n. ahiret
the next man n. önüne çıkan ilk kişi
next trip n. Sonraki yolculuk
leave to the next generations v. gelecek kuşaklara bırakmak
transfer to the next generations v. gelecek kuşaklara aktarmak
proceed to the next step v. bir sonraki adıma geçmek
go next step v. bir sonraki adıma geçmek
move on to the next step v. bir sonraki adıma geçmek
hand down the next generations v. gelecek nesillere aktarmak
take the next step v. bir sonraki adımı atmak
go on to the next stage v. kademe atlamak
go on to the next level v. kademe atlamak
turn (27 next week etc) v. yaşını doldurmak
qualify for the next round v. bir üst tura geçmek
advance to the next round v. bir üst tura geçmek
live next door to someone v. kapı komşusu olmak
qualify for the next round v. bir üst tura yükselmek
pass on to the next generation v. gelecek kuşaklara bırakmak
kill the next-door neighbor v. yan komşuyu öldürmek
sit right next to someone v. birinin yanı başına oturmak
be postponed to next week v. gelecek haftaya ertelenmek
be seated next to a female v. bayan yanına bilet verilmek
extend to next week v. gelecek haftaya sarkmak
take the next bus v. sonraki otobüse binmek
take the next exam v. bir sonraki sınava girmek
next to last adj. sondan bir önceki
next to adj. bitişik
next-door adj. yandaki
next-door adj. yandaki evde oturan
next-door adj. komşu
next-door adj. bitişikteki
next-door adj. bitişik
next-day adj. ertesigüne ait
next-day adj. bir sonraki gün
next to the last adj. sondan bir evvelki
next to the last adj. sondan bir önceki
carried over to the next year adj. gelecek yıla devreden
next door to adj. yakın
next door to adj. komşu olan
next door adv. yakın
very next day adv. ertesi gün
next time adv. bir dahaki sefere
next time adv. gelecek sefer
next door adv. bitişikte
next to one's skin adv. tenine
the week after next adv. öbür hafta
next week adv. haftaya
very next day adv. hemen ertesi gün
next door adv. yandaki evde
next door adv. bitişik
the next day adv. ertesi gün
next week adv. gelecek hafta
next year adv. gelecek yıl
next day adv. ertesi gün
next month adv. gelecek ay
next door adv. bitişikteki
next door adv. yandaki
in the next days adv. gelecek günlerde
next year adv. ertesi yıl
in the next weeks adv. önümüzdeki haftalarda
in the next years adv. önümüzdeki senelerde
in the next years adv. önümüzdeki yıllarda
in the next days adv. önümüzdeki günlerde
in the next months adv. önümüzdeki aylarda
next year adv. önümüzdeki yıl
next year adv. önümüzdeki sene
next week adv. önümüzdeki hafta
next month adv. önümüzdeki ay
before the end of next month adv. gelecek ayın sonundan önce
next day adv. takip eden gün
next thursday adv. önümüzdeki perşembe
next thursday adv. gelecek perşembe
next sunday adv. önümüzdeki pazar
next sunday adv. gelecek pazar
next to adv. yanında
next night adv. ertesi gece
the next couple of days adv. önümüzdeki birkaç gün
next day adv. yarıntası
in the (very) next breath adv. bir önceki yorumdan hemen sonra
next tomorrow adv. öbür gün
next to prep. yanında
next to prep. hemen hemen
next to prep. bitişiğinde
next to prep. hemen yanında
next to prep. hemen yanındaki
next to prep. komşu
next to prep. yakınındaki
next to prep. -e bitişik
next to prep. -e yakın
next to prep. yan tarafında
next to prep. yan tarafta
the next available train, please expr. bir sonraki tren lütfen
Phrasals
lie next to someone v. birinin yanına uzanmak/yatmak
place someone or something next to someone or something v. yanına koymak/yerleştirmek
put (something) next to (something else) v. (bir şeyi başka bir şeyin) yanına/bitişiğine koymak
place (someone or something) next to (someone or something else) v. (birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) yanına koymak/bırakmak
place next to v. yanına koymak/yerleştirmek
Phrases
next to nothing adv. hiç denecek kadar az
turn left at the next intersection expr. bir sonraki kavşaktan sola dönün
turn right at the next intersection expr. bir sonraki kavşaktan sağa dönün
one day chicken and the next day feathers expr. sahip oldukların bir anda elinden uçup gidebilir
one day chicken and the next day feathers expr. ne oldum değil ne olacağım demeli
coming up next expr. az sonra ekranlarınızda...
coming up next expr. birazdan ekranda...
coming up next expr. birazdan ekranlarınızda...
see you in the next issue expr. bir sonraki sayıda görüşmek üzere
next but one expr. bir evvelki
continued on next slide expr. devamı sonraki slayta
danger is next neighbor to security expr. denizi öv, fakat sahilde kal
as much as the next person expr. hemen herkes kadar
as much as the next person expr. hemen herkes gibi
next to nothing expr. hiç mesabesinde
next to nothing expr. hiç derecesinde
next to nothing expr. hemen hemen hiç
next but one expr. hemen önceki
within the next week expr. gelecek hafta içinde
next to nothing expr. hiçbir şey
within the next two days expr. iki gün içinde
next couple of years expr. önümüzdeki birkaç sene
for the next few years expr. önümüzdeki bir kaç yıla ilişkin
within the next days expr. önümüzdeki günlerde
next to nothing expr. neredeyse hiç
for the next few years expr. önümüzdeki bir kaç yıl için
within the next weeks expr. önümüzdeki haftalarda
for the next few years expr. önümüzdeki bir kaç yıl boyunca/süresince
next to impossible expr. neredeyse imkansız
within the next years expr. önümüzdeki senelerde
next couple of years expr. önümüzdeki birkaç yıl
within the next years expr. önümüzdeki yıllarda
within the next months expr. önümüzdeki aylarda
that brings me to my next point expr. sıradaki madde ise
on the very next day expr. tam bir gün sonra
in the next hour expr. 1 saat içinde
during the next century expr. gelecek yüzyıl boyunca
next to nothing expr. hiç seviyesinde
as the next guy expr. herkes gibi
Proverb
cleanliness is next to godliness aslan yattığı yerden belli olur
cleanliness is next to godliness temizlik imandan gelir
Colloquial
next weekend n. gelecek hafta sonu
one's next-door neighbor n. kapı komşusu
next-door neighbor n. yan komşu
next-gen n. yeni nesil
next-gen n. yeni jenerasyon
wait for the next bad thing to happen v. olacak bir sonraki kötü şeyi beklemek
next to useless adj. işe yaramaz
next in line adj. sıradaki
next in line adj. sıradaki kişi
next in line adj. bir sonraki
next in line adj. takip eden
next in line adj. bir sonraki
next in line adj. hemen ardından gelen
(the) next thing (one) knows expr. aniden
the next thing (I knew)… expr. bir baktım ki
(the) next thing (one) knows expr. apansızın
the next thing (I knew)… expr. aniden
(the) next thing (one) knows expr. birdenbire
the next thing (I knew)… expr. apansızın
(the) next thing (one) knows expr. bir bakmış ki
the next thing (I knew)… expr. birdenbire
(the) next thing (one) knows expr. bir anda
the next thing (I knew)… expr. bir anda
the next thing (I knew)… expr. bir de baktım ki
try not to get caught next time expr. bir dahaki sefere enselenmemeye çalış
one's next-door neighbor expr. bitişik komşu
next time expr. başka sefere
curb your enthusiasm till next time expr. hevesini başka sefere sakla
right next door expr. hemen yan odada/evde
next saturday night expr. önümüzdeki cumartesi gecesi
next weekend expr. önümüzdeki hafta sonu
coming up next expr. şimdi sırada (..) var
next time I'm in town expr. şehre bir dahaki gelişim
in the next few minutes expr. sonraki birkaç dakikada
pay up or get off at the next stop expr. ya ödeyin ya da şimdiki durakta inin
(the) next, first, second time around/round expr. sonraki/birinci/ikinci seferinde
(the) next, first, second time around/round expr. bu sefer
(the) next, first, second time around/round expr. bu seferkinde
as the next girl expr. herkes gibi
as the next girl expr. herkes kadar
(goodbye) until next time expr. şimdilik hoşça kal
(goodbye) until next time expr. şimdilik hoşça kalın
(goodbye) until next time expr. bir dahaki sefere kadar hoşça kal/hoşça kalın
from one day to the next expr. günden güne
from one day to the next expr. bir günden diğer güne
from one day to the next expr. her gün
as much as the next guy expr. hemen herkes kadar
as much as the next guy expr. herhangi birisi kadar
till next time exclam. sonra görüşürüz
till next time exclam. görüşürüz
Idioms
the next couple of n. yaklaşan iki
the next couple of n. gelecekteki iki
the boy next door n. sıradan adam
the boy next door n. sıradan biri
the boy next door n. sıradan erkek
the girl next door n. sıradan biri
the boy next door n. sıradan kimse
the girl next door n. sıradan kimse
the next best thing n. bir şeyin yerine kullanılabilecek en iyi şey
the next best thing n. muadili
the next best thing n. bir şeyle aynı işlevi görebilecek şey
the next best thing n. bir şeyin yerine geçebilecek/kullanılabilecek şey
the next best thing n. bir şeyin/asıl şeyin yerini tutabilecek şey
the next best thing n. bir durumdaki/o anki en iyi seçenek
the next best thing n. asıl istenene en çok benzeyen şey
the next best thing n. o anda bulunmayan şeyin yerini en iyi tutabilecek şey
the next best thing n. bir şeyin en iyi alternatifi
the next best thing n. bir şeyin alternatifi
the next level n. bir sonraki kademe/seviye
the next level n. bir sonraki aşama
change from one moment to the next v. anı anına/dakikası dakikasına uymamak
buy the next round of drinks v. bir sonraki içkileri almak
knock someone into the middle of next week v. birinin canına okumak
buy the next round of drinks v. bir sonraki içkileri ısmarlamak
knock into the middle of next week v. çok sert vurmak
knock someone into the middle of next week v. canına okumak
knock into the middle of next week v. çok hızlı vurmak
live next door to someone v. kapı komşu olmak
wait for the next wave v. sonraki dalgayı beklemek
catch the next wave v. sonraki dalgayı yakalamak
knock into the middle of next week v. sert bir darbe indirmek
change from one day to the next v. bir günü bir gününü tutmamak
change from one day to the next v. günü gününü tutmamak
change from one day to the next v. her gün değişmek
sit next to nellie [old-fashioned] v. tecrübeli birinin yanında çalışarak/tecrübeli birini izleyerek işi öğrenmek
sit next to nellie [old-fashioned] v. tecrübeli birinin yanında işle ilgili deneyim kazanmak
sit next to nellie [old-fashioned] v. tecrübeli birinin yaptıklarını izleyip tekrarlayarak işi nasıl en iyi şekilde yapacağını öğrenmek
pale next to something v. bir şeyin yanında sönük/önemsiz kalmak
pale next to something v. bir şeyin yanında sönük/önemsiz görünmek
pale next to (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) yanında sönük kalmak
pale next to (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) yanında pek etkili görünmemek
pale next to (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) yanında zayıf kalmak
pale next to (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) yanında eksik kalmak
pale next to (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) yanında yetersiz kalmak
bring (something) to the next level v. (bir şeyi) bir üst kademeye taşımak
bring (something) to the next level v. (bir şeye) seviye atlatmak
bring (something) to the next level v. (bir şeyi) ilerletmek
bring (something) to the next level v. (bir şeyi) bir üst/daha yüksek seviyeye taşımak
bring (something) to the next level v. (bir şeyi) geliştirmek
bring (something) to the next level v. (bir şeyi) bir seviye ileri götürmek
bring (something) to the next level v. (bir şeyi) ileri taşımak
knock (one) into (the middle of) next week v. (birinin) canına okumak
knock (one) into (the middle of) next week v. (birini) fena benzetmek
live next door v. kapı komşusu olmak
live next door v. kapı komşu olmak
live next door (to one) v. (birinin) kapı komşusu olmak
live next door (to one) v. (biriyle) kapı komşu olmak
live next door (to one) v. (birinin) bitişiğinde yaşamak
live next door (to one) v. (birinin) yan apartmanında, dairesinde
live next door (to one) v. evinde yaşamak
live next door (to one) v. (birinin) yan kapı komşusu olmak
take (something) to the next level v. (bir şeyi) bir sonraki aşamaya taşımak/ilerletmek
in the next breath adv. hemen arkasından
in the next breath adv. hemen ardından
in the next breath adv. hemen sonrasında
in the next breath adv. akabinde
the next thing i knew expr. sonrasında ilk hatırladığım
the next thing i knew expr. gözümü ilk açtığımda gördüğüm
a week from next tuesday expr. çıkmaz ayın son çarşambası
a week from next tuesday expr. 30 Şubat
in next to no time expr. aniden
next big thing expr. bir sonraki/sıradaki büyük yenilik/gelişme/adım
better luck next time expr. bir dahaki sefere (artık)
in next to no time expr. bir anda
what next? expr. daha neler?
in next to no time expr. hemen/anında
as much as the next man expr. hemen herkes kadar
from here till next tuesday expr. sabaha kadar/çıkmaz ayın son çarşambasına kadar
cleanliness is next to godliness expr. temizlik imandan gelir
from here till next tuesday expr. uzun bir mesafe
from here till next tuesday expr. uzun bir süre
as good as the next person expr. neredeyse herkes kadar iyi
as good as the next person expr. neredeyse herkes kadar güzel
as good as the next person expr. çoğu insan kadar iyi/güzel
as well as the next person expr. neredeyse herkes kadar iyi
as well as the next person expr. neredeyse herkes kadar güzel
as well as the next person expr. çoğu insan kadar iyi/güzel
one day chicken and the next day feathers [us] expr. bir varmış bir yokmuş
as (something) as the next man/woman/person expr. herkes kadar (bir şey)
as (something) as the next man/woman/person expr. hemen herkes gibi (bir şey)
as (something) as the next man/woman/person expr. ortalama bir birey kadar (bir şey)
as ... as the next man expr. herkes kadar
as ... as the next man expr. hemen herkes gibi
as ... as the next man expr. ortalama bir birey kadar
as good as the next person expr. herkes kadar iyi
as good as the next person expr. ortalama biri kadar iyi
as good as the next person expr. çoğu insan kadar iyi
as the next person expr. herkes gibi
as the next person expr. diğerleri gibi
better luck next time expr. başka bahara
better luck next time expr. avucunu yalarsın
better luck next time expr. rüyanda görürsün
from one moment to the next expr. her dakika
from one moment to the next expr. her an
the next thing... expr. sonraki şey …
the next thing... expr. ardından gelen şey ...
Speaking
does he have any next of kin? expr. akrabası var mı?
maybe next time expr. belki başka zaman
the next round is on me expr. bir sonraki içkiler benden
I'll take the next plane expr. bir sonraki uçağa bineceğim
maybe next time expr. belki daha sonra
next time I ask you to do something expr. bir daha senden bir şey yapmanı istediğimde
the next time you make a promise try to keep it expr. bir daha söz verdiğinde tutmaya çalış
what you say one minute doesn't mean anything the next expr. bir dakika önce söylediğin bir dakika sonrasını tutmuyor
what she says one minute doesn't mean anything the next expr. bir dakika önce söylediği bir dakika sonrasını tutmuyor
maybe next time expr. belki bir dahaki sefere
see you next time expr. bir dahaki sefere görüşürüz
next thing you know expr. bir bakmışsınız
what he says one minute doesn't mean anything the next expr. bir dakika önce söylediği bir dakika sonrasını tutmuyor
tell us what happened next? expr. bize sonra ne olduğunu anlat?
next thing you know expr. bir bakmışsın
what next! expr. daha neler
your turn is next expr. darısı başına
there's a hole in the wall to the next room expr. duvarda yan odaya bakan bir delik var
I am going to get married next june expr. gelecek haziran evleneceğim
you'll have to wait until next week expr. gelecek haftaya kadar beklemeniz gerekecek
I came back the next morning expr. ertesi sabah geri döndüm
I'll see you next year expr. gelecek yıl görüşürüz
it's my wedding anniversary next week expr. gelecek hafta benim evlilik yıl dönümüm
I am going to start school next week expr. haftaya okula başlıyacağım
keep your pants on till next time expr. hevesini başka sefere sakla
can you keep this box until I call for it next week? expr. haftaya isteyene kadar bu kutuyu saklar mısın?
I won't live here next year expr. gelecek yıl burada yaşamayacağım
I'll see you next year expr. gelecek sene görüşürüz
the next person/place expr. en yakınınızdaki kişi/yer
come and lie next to me expr. gel yanımda uzan, gel yanıma uzan
I'll see you next week expr. haftaya görüşürüz
I have an exam next week expr. haftaya sınavım var
can you keep this box until I call for it next week? expr. haftaya arayana kadar bu kutuyu saklar mısın?
let's all hope next year is better expr. hepimiz bir sonraki yılın daha iyi bir yıl olmasını ümit edelim
keep your shirt on till next time expr. hevesini başka sefere sakla
I am going to get married next june expr. gelecek haziran evleniyorum
I'll see you next week expr. gelecek hafta görüşürüz
the next year is right around the corner expr. gelecek yıla artık bir şey kalmadı
I'm having a party next weekend expr. gelecek hafta sonu bir parti veriyorum
curb your desires until next time expr. hevesini başka sefere sakla
it's my wedding anniversary next month expr. gelecek ay benim evlilik yıl dönümüm
the next time this will not be for free expr. gelecek sefer bu karşılıksız olmayacak
he has an exam next week expr. haftaya sınavı var
it's my wedding anniversary next month expr. önümüzdeki ay benim evlilik yıl dönümüm
why next year? expr. niye gelecek yıl?
why next year? expr. neden gelecek sene?
I am going to get married next june expr. önümüzdeki haziran evleniyorum
where do you plan to travel to in the next twelve months? expr. önümüzdeki on iki ay nereye seyahat etmeyi planlıyorsun?
why next year? expr. neden gelecek yıl?
the next person/place expr. önünüze çıkan ilk kişi/yer
you never know what's around the next corner expr. karşına ne çıkacağını bilemezsin
it's my wedding anniversary next week expr. önümüzdeki hafta benim evlilik yıl dönümüm
why next year? expr. niye gelecek sene?
I'm having a party next weekend expr. önümüzdeki hafta sonu bir parti veriyorum
the man who lives next door is a policeman expr. kapı komşum bir polis
I am going to get married next june expr. önümüzdeki haziran evleneceğim
what's our next move? expr. sıradaki hamlemiz ne olacak?
what's our next move? expr. sıradaki hamlemiz ne?
take the next street on the right expr. sağdaki bir sonraki sokaktan git
you look like my next mistake expr. sıradaki hatama benziyorsun.
who's next? expr. sıradaki kim?
see you next time expr. sonra görüşürüz
who do we have next? expr. sırada kim var?
who do we have next? expr. sıradaki kim?
who's next? expr. sırada kim var?
who's next? expr. sıradaki kim?
what happened next? expr. sonra ne oldu?
good-bye until next time expr. şimdilik hoşça kal
we are next expr. sıra bizde
see you next year expr. seneye görüşürüz
take the next street on the right expr. sağdaki bir sonraki sokağa gir
good-bye till next time expr. şimdilik hoşça kal
they don't want to be the next victim expr. sıradaki kurban olmak istemiyorlar
they don't want to be the next victim expr. sonraki kurban olmak istemiyorlar
we can proceed to the next step expr. sonraki adıma geçebiliriz
good-bye till next time expr. şimdilik güle güle
good-bye until next time expr. şimdilik güle güle
for the next few weeks expr. sonraki birkaç hafta
what is next expr. sırada ne var
what's next? expr. sırada ne var?
my aunt is going have a baby next month expr. teyzemin önümüzdeki ay bir bebeği olacak
my aunt is going have a baby next month expr. teyzem önümüzdeki ay doğum yapacak
what if it's you? (the next winner) expr. (piyango) ya çıkarsa
he was sitting next to me expr. yanımda oturuyordu
may I sit next to you? expr. yanına oturabilir miyim?
you can lecture him from here till next tuesday expr. (mealen) sabaha kadar konuşsan dinlemez
who's that beautiful girl next to you? expr. yanındaki şu güzel kız kim?
when is the next train? expr. bir sonraki tren ne zaman?
next time it is on me expr. gelecek sefer ben ödeyeceğim
you are next expr. sıra sende
you are next expr. sende sıra
Chat Usage
who's that ugly girl next to you? expr. yanındaki şu çirkin kız kim?
who's that ugly boy next to you? expr. yanındaki şu çirkin çocuk kim?
Trade/Economic
prepaid expenses and accrued revenue receivables for next years n. gelecek yıllara ait gid-gelir tahakkuk
vat to be delayed for next years n. gelecek yıllara ertelenen veya terkin edilecek kdv
prepaid expenses for next months n. gelecek aylara ait giderler
revenue collected in advance and accrued expenses payable in next months n. gelecek aylara ait gelir-gider toplamları
accrued revenue receivables for next months n. gelir tahakkukları
next most senior parent n. ikincil ana kuruluş
next closing date n. sonraki hesap kesimi
by next mail expr. sonraki postayla
Law
next-of-kin n. birinci derecede akraba
next-of-kin n. en yakın akraba
next friend n. reşit olmayan veya sakat bir kimsenin adına hareket eden kimse
next friend n. reşit olmayan veya sakat bir kimseyi temsil eden şahıs
next friend n. çocuğun veya hukuki açıdan ehliyetsiz kimsenin vekili
sit next to someone v. birinin yanına oturmak
Media
coming up next n. sıradaki
next installment n. bir serinin (film, kitap, video oyunu) çıkacak yeni bölümü
next installment n. bir serinin (film, kitap, video oyunu) yeni bölümü
next installment n. sıradaki bölüm
coming up next expr. az sonra
coming up next expr. şimdi sırada
Advertising
next to reading matter n. haberle ilgili yazıların hemen yanında reklam için ayrılan yer
Technical
next beam n. bir sonraki kiriş
next beam n. en yakın kiriş
optera connect next-generation optical switching n. optera connect yeni nesil optik anahtarlama
next beam n. yanındaki kiriş
next-generation optical switching n. yeni nesil optik anahtarlama
Computer
scan next track n. bir sonraki parçayı tara
next-state n. bir sonraki durum
next run time n. bir sonraki çalışma zamanı
next without for n. for olmadan next
for next loop n. for next döngüsü
next run time n. gelecek çalışma zamanı
next year n. gelecek yıl
next steps n. ileri adımlar
next record if n. kayıt sonraeğer
next instruction n. next yönergesi
next cell n. sonraki hücre
next section n. sonraki bölüm
next footnote n. sonraki dipnot
next unread message n. sonraki okunmamış ileti
next letter n. sonraki mektup
next conversation n. sonraki iletişim
next bookmark n. sonraki yer imi
next set n. sonraki küme
next page n. sonraki
next character n. sonraki karakter
next column n. sonraki sütun
next track n. sonraki iz
next picture n. sonraki resim
next match n. sonraki eşleşme
next record n. sonraki kayıt
next logon n. sonraki oturum açma
next run time n. sonraki çalışma zamanı
next logoff n. sonraki oturum kapatma
next mark n. sonraki işaret
next drive n. sonraki sürücü
next procedure n. sonraki yordam
next hops n. sonraki atlamalar
next update n. sonraki güncelleştirme