Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Synonymes
A propos de nous
Outils
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
A propos de nous
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Historique
savunmak
Sens de
"savunmak"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 48 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
Common Usage
1
Common Usage
savunmak
defend
v.
General
2
General
savunmak
protect
v.
3
General
savunmak
stick up for
v.
4
General
savunmak
advocate
v.
5
General
savunmak
justify
v.
6
General
savunmak
line up with
v.
7
General
savunmak
champion
v.
8
General
savunmak
fight
v.
9
General
savunmak
declare oneself
v.
10
General
savunmak
plead
v.
11
General
savunmak
maintain
v.
12
General
savunmak
vindicate
v.
13
General
savunmak
defend
v.
14
General
savunmak
stand up
v.
15
General
savunmak
support
v.
16
General
savunmak
fence
v.
17
General
savunmak
argue that
v.
18
General
savunmak
stand up for
v.
19
General
savunmak
argue
v.
20
General
savunmak
assert
v.
21
General
savunmak
hold
v.
22
General
savunmak
take up cudgels for
v.
23
General
savunmak
argue for something
v.
24
General
savunmak
premediate
v.
25
General
savunmak
maintain
v.
26
General
savunmak
enguard
v.
27
General
savunmak
wear [uk]
v.
28
General
savunmak
lege [obsolete]
v.
29
General
savunmak
peg
v.
30
General
savunmak
savegard
v.
31
General
savunmak
forefend
v.
32
General
savunmak
shend [obsolete]
v.
Phrasals
33
Phrasals
savunmak
bless from
v.
34
Phrasals
savunmak
stand for
v.
35
Phrasals
savunmak
stand up for somebody
v.
36
Phrasals
savunmak
stick up
v.
37
Phrasals
savunmak
come out
v.
Colloquial
38
Colloquial
savunmak
have it
v.
39
Colloquial
savunmak
stick-up
v.
Idioms
40
Idioms
savunmak
hold a brief for
v.
41
Idioms
savunmak
fly the flag
v.
42
Idioms
savunmak
take up the cudgel
v.
43
Idioms
savunmak
take up the cudgels
v.
Law
44
Law
savunmak
plead
v.
45
Law
savunmak
defend
v.
46
Law
savunmak
assert
v.
Politics
47
Politics
savunmak
advocate to
v.
Archaic
48
Archaic
savunmak
buckler
v.
Sens de
"savunmak"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 125 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
tez/bitirme projesi savunmak
act
n.
2
General
bir konuyu savunmak
argue for
v.
3
General
savunmak (mevzi)
hold
v.
4
General
bir görüşü benimseyip savunmak
take a stand
v.
5
General
fikir savunmak
defend opinion
v.
6
General
adaleti savunmak
advocate justice
v.
7
General
kendini savunmak
defend himself
v.
8
General
savunmak (bir hakkı/prensibi)
uphold
v.
9
General
mahkemede kendini savunmak
defend oneself in court
v.
10
General
bir düşünceyi savunmak
defend an opinion
v.
11
General
haklarını savunmak
stand up for one's rights
v.
12
General
fikrini savunmak
promote one's idea
v.
13
General
-e karşı savunmak
defend against
v.
14
General
kendini savunmak
fend something off
v.
15
General
kendini savunmak
fend someone off
v.
16
General
hakkını savunmak
assert
v.
17
General
kişilik haklarını savunmak
defend one's personal rights
v.
18
General
çıkarlarını savunmak
defend one's interests
v.
19
General
kendini savunmak
stand up for oneself
v.
20
General
eşcinsel evliliği savunmak
defend gay marriage
v.
21
General
birine karşı kendini savunmak
fight back at someone
v.
22
General
kendini savunmak
defend oneself
v.
23
General
fikri savunmak
defend the opinion
v.
24
General
tekrar savunmak
rejustify
v.
25
General
(bir şeyi) şiddetle savunmak
thump
v.
26
General
görüşünü savunmak
hold the view
v.
27
General
bir şeyi coşkuyla savunmak
tub-thump
v.
28
General
resmen savunmak
apologise
v.
29
General
resmen savunmak
apologize
v.
30
General
fikrini savunmak
upspeak
v.
31
General
(fikri, teoriyi) savunmak
harbor
v.
32
General
gizlice savunmak
harbour
v.
33
General
bir fikri savunmak
mean [obsolete]
v.
34
General
kendini savunmak
right
v.
35
General
gnostik görüşleri savunmak
gnosticize
v.
36
General
gnostik görüşleri savunmak
gnosticise
v.
37
General
ısrarla savunmak
desiderate
v.
38
General
aksini savunmak
oppose
v.
39
General
keskin şekilde savunmak
overassert
v.
40
General
sözde uzmanları kaynak göstererek argüman savunmak
weasel-word
v.
41
General
politeizmi savunmak
polytheize
v.
42
General
politeizmi savunmak
polytheise
v.
43
General
kendini savunmak
fence [obsolete]
v.
44
General
(davayı) yalan beyan ile savunmak
pettifog
v.
45
General
bir davayı savunmak
side
v.
46
General
bağdaştırmacılığı savunmak
syncretise
v.
47
General
bağdaştırmacılığı savunmak
syncretize
v.
Phrasals
48
Phrasals
hakkını savunmak
stick up for
v.
49
Phrasals
görüşünün, sözünün vs. doğru olmadığını savunmak
challenge (one) on (something)
v.
50
Phrasals
görüşünün, sözünün doğru olmadığını savunmak
challenge someone on something
v.
51
Phrasals
birisini bir şey ile savunmak
defend someone with something
v.
52
Phrasals
birisini bir şeye karşı savunmak
defend someone against something
v.
53
Phrasals
(birine bir şeyi) savunmak
justify (something) to (one)
v.
54
Phrasals
birinin/bir şeyin tersini göstermek/savunmak
argue against someone or something
v.
55
Phrasals
birini/bir şeyi savunmak
argue for someone or something
v.
56
Phrasals
görüşünün, sözünün doğru olmadığını savunmak
challenge on
v.
57
Phrasals
(kendini/birini bir şeyle) savunmak
defend (oneself or someone) with (something)
v.
58
Phrasals
(birini/bir şeyi birine/bir şeye) karşı savunmak
defend (someone or something) against (someone or something)
v.
59
Phrasals
(birini/bir şeyi biri/bir şey) karşısında savunmak
defend (someone or something) against (someone or something)
v.
60
Phrasals
-e karşı savunmak
defend against
v.
61
Phrasals
karşısında savunmak
defend against
v.
62
Phrasals
ile savunmak
defend with
v.
63
Phrasals
(birine/bir şeye) karşı kendini savunmak
fight back (at someone or something)
v.
64
Phrasals
(birine/bir şeye) karşı kendini savunmak
fight back at (someone or something)
v.
65
Phrasals
(bir şeyi) sürdürmek/savunmak
hold to (something)
v.
66
Phrasals
'-e savunmak
justify to
v.
67
Phrasals
(birini) savunmak
speak up for (one)
v.
68
Phrasals
(birini/bir şeyi) savunmak
stand up for (someone or something)
v.
69
Phrasals
(kendini) savunmak
stick up for (oneself)
v.
70
Phrasals
(birini/bir şeyi) savunmak
stick up for (someone or something)
v.
71
Phrasals
(birini/bir şeyi) savunmak/desteklemek
take up for (someone or something)
v.
Colloquial
72
Colloquial
görünürde mantıklı ama normalde saçma bir düşünceyi savunmak
chop logic
v.
73
Colloquial
(kendini) savunmak
assert (oneself)
v.
74
Colloquial
kendi hakkını savunmak
assert oneself
v.
75
Colloquial
(kendini) savunmak
handle (oneself)
v.
Idioms
76
Idioms
azimle savunmak
come out fighting
v.
77
Idioms
azimle savunmak
come out swinging
v.
78
Idioms
birini savunmak/kollamak
front for someone
v.
79
Idioms
düşüncelerini/fikirlerini cesurca savunmak
get on one's soapbox
v.
80
Idioms
fikirlerini savunmak
fight one's corner
v.
81
Idioms
ölümüne savunmak
defend to the death
v.
82
Idioms
kanıtlarla doğruluğunu savunmak
chapter and verse
v.
83
Idioms
kendini savunmak
fight one's corner
v.
84
Idioms
(ağır bir saldırıya karşı) savunmak
stand in the breach
v.
85
Idioms
araya girip (birini) savunmak
leap to (one's) defense
v.
86
Idioms
(birini) savunmak üzere atılmak
leap to (one's) defense
v.
87
Idioms
bir fikri savunmak
swing for the fences [dated]
v.
88
Idioms
daha önce savunduğunun aksini savunmak
reverse (one's) field
v.
89
Idioms
bir şeyi kanının son damlasına kadar savunmak
die in the last ditch
v.
90
Idioms
bir şeyi ölümüne savunmak
die in the last ditch
v.
91
Idioms
bir fikri/konuyu savunmak
fend and prove [dated]
v.
92
Idioms
fikirlerini savunmak
fight your corner [uk]
v.
93
Idioms
kendini savunmak
fight your corner [uk]
v.
94
Idioms
(inandığı şeyi savunmak için/inançları uğruna) her şeyi yapmak
go to the stake for (something)
v.
95
Idioms
birini/bir şeyi savunmak
put in a good word for someone/something
v.
96
Idioms
daha önce savunduğunun aksini savunmak
reverse field
v.
97
Idioms
(birini/bir şeyi) savunmak
take up the cudgels for (someone or something)
v.
98
Idioms
(birini/bir şeyi) savunmak
take up the cudgel for (someone or something)
v.
99
Idioms
(birini/bir şeyi) savunmak
take up the cudgels on behalf of (someone or something)
v.
100
Idioms
(birini/bir şeyi) savunmak
take up the cudgel on behalf of (someone or something)
v.
Speaking
101
Speaking
onu savunmak görevim değil ama
I don't hold any brief for him but
expr.
Law
102
Law
bir hakkı vermek veya savunmak için mahkemeye çağırılan kimse
vouchee
n.
103
Law
yasal olmadığını savunmak
challenge
v.
104
Law
yanlış şekilde savunmak
misplead
v.
Politics
105
Politics
1972'de yaşlı ve emeklilerin haklarını savunmak için kurulmuş bir örgüt
gray panthers
n.
106
Politics
dava savunmak
defend a cause
v.
107
Politics
seçmenin yasal olarak yetersiz olduğunu savunmak
challenge
v.
Architecture
108
Architecture
kale girişini savunmak için kale geçidinin önüne inşa edilen kuleler ve yüksek duvarlar
antemural
n.
Botanic
109
Botanic
bitkinin otçullara veya rakip bitkilere karşı kendini savunmak için ürettiği toksik kimyasal
allelochemical
n.
Social Sciences
110
Social Sciences
tüm mülklerin ortak kullanıma ait olması gerektiğini savunmak
aspheterize
v.
111
Social Sciences
tüm mülklerin ortak kullanıma ait olması gerektiğini savunmak
aspheterise
v.
Education
112
Education
(eskiden bazı avrupa üniversitelerinde lisans derecesini aldıktan sonra) bir soruyu tartışmak veya bir tezi savunmak
determine
v.
History
113
History
18. yüzyılda irlanda'da kiracı çiftçilerin haklarını savunmak için şiddet kullanan gizli bir tarım örgütünün üyesi
whiteboy [ireland]
n.
114
History
18. yy'da irlanda'da kiracı çiftçilerin haklarını savunmak için şiddet kullanan gizli bir tarım örgütünün doktrinleri ve faaliyetleri
whiteboyism
n.
115
History
devrim sonrası jefferson liderliğinde eyaletlerin haklarını savunmak için bir araya gelmiş küçük çiftçilerden ve işçilerden meydana gelen siyasi bir grup
democratic-republicans
n.
Religious
116
Religious
kötülüğün varlığını göz önünde tutarak, tanrı'nın iyiliğini ve her şeye kadir oluşunu savunmak
theodicy
n.
117
Religious
gnostik görüşleri savunmak
gnosticize
v.
118
Religious
gnostik görüşleri savunmak
gnosticise
v.
Military
119
Military
üstünde bulunduğu yeri başarıyla savunmak
stand one's ground
v.
Sport
120
Sport
adam adama savunmak
man-up
v.
Basketball
121
Basketball
hücumcuyu savunmak
marke a man
v.
122
Basketball
rakip oyuncuyu savunmak
covering a man
v.
123
Basketball
yeniden savunmak
recover
v.
Archaic
124
Archaic
kanadı savunmak için kanat ile ön cephe arasındaki bir burcun köşesine inşa edilmiş çıkıntı
orillion
n.
125
Archaic
kanadı savunmak için kanat ile ön cephe arasındaki bir burcun köşesine inşa edilmiş çıkıntı
orillon
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of savunmak
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy