|
Catégorie |
Turc |
Anglais |
|
General |
|
1 |
General |
aşırı duygu sergileyen |
emoter n.
|
|
2 |
General |
sergileyen kimse |
exhibitor n.
|
|
3 |
General |
sergileyen kimse |
executant n.
|
|
4 |
General |
göstermelik davranışlar sergileyen |
grandstander n.
|
|
5 |
General |
geleneksel kelt müziğini modernize edip sergileyen beş kadından oluşan müzik grubu |
celtic woman n.
|
|
6 |
General |
çok tuhaf davranışlar sergileyen kimse |
zombi n.
|
|
7 |
General |
vasat özellikler sergileyen kimse |
mediocrity n.
|
|
8 |
General |
kabul görmek için halkça onaylanan bir tavır sergileyen kimse |
hypocrite n.
|
|
9 |
General |
şüphe çekici, yanlış veya uygunsuz hareketler sergileyen grup |
gentry n.
|
|
10 |
General |
atlar ile performans sergileyen sirk sanatçısı |
rider n.
|
|
11 |
General |
toplumsal normlar dışında davranış sergileyen insan grubu |
demi monde n.
|
|
12 |
General |
binicilik, ip atlama ve boğa boynuzu yakalama şovu sergileyen sanatçı |
rodeo rider n.
|
|
|
13 |
General |
(eskiden) genelde müzik eşliğinde dramatik resitaller sergileyen erkek tiyatro oyuncusu |
diseur n.
|
|
14 |
General |
davranış sergileyen kimse veya şey |
behaver n.
|
|
15 |
General |
esas gösteriden önce performans sergileyen sanatçı |
support act n.
|
|
16 |
General |
kadın vücudunun genelde örtülü olan kısımlarını sergileyen (giysi vb) |
revealing adj.
|
|
17 |
General |
beklenenden daha düşük bir performans sergileyen |
underperforming adj.
|
|
18 |
General |
karın kaslarını sergileyen |
abbed adj.
|
|
19 |
General |
bir şeye karşı tutarsız iki farklı tutum sergileyen |
two-minded adj.
|
|
20 |
General |
heyecan sergileyen |
emotionable adj.
|
|
21 |
General |
derin düşmanlık sergileyen |
bitter adj.
|
|
22 |
General |
annelik tutumları sergileyen |
maternalistic adj.
|
|
23 |
General |
belirli bir stili sergileyen |
mannered adj.
|
|
24 |
General |
(mecazi olarak) aşırı bağlılık ve özveri sergileyen |
married adj.
|
|
25 |
General |
melanizm sergileyen |
melanic adj.
|
|
26 |
General |
telepati yapma, zihin okuma gibi doğaüstü güçlere sahip olan veya bu güçleri sergileyen |
mental adj.
|
|
27 |
General |
biyolojik benzeme sergileyen |
mimetic adj.
|
|
28 |
General |
yüksek etik ilkeler sergileyen |
high-principled adj.
|
|
29 |
General |
(sporda geçici olarak) olağandışı performans sergileyen |
hot adj.
|
|
30 |
General |
(kas kasılması, mide spazmı gibi) anormal derecede fazla kuvvet sergileyen |
hyperdynamic adj.
|
|
31 |
General |
aşırı heyecan sergileyen |
hyperexcited adj.
|
|
32 |
General |
yoğun duygular sergileyen |
hysteric adj.
|
|
|
33 |
General |
kontrol edilemeyen duygusallık sergileyen |
hystericky adj.
|
|
34 |
General |
mozayikizm sergileyen |
mosaic adj.
|
|
35 |
General |
karşı cinse atfedilen cinsel davranışları sergileyen |
reversed adj.
|
|
36 |
General |
dahilik sergileyen |
genial adj.
|
|
37 |
General |
centilmence davranışlar sergileyen |
gentlemanly adj.
|
|
38 |
General |
güzel ama aldatıcı bir görünüş sergileyen |
gilded adj.
|
|
39 |
General |
mutluluk sergileyen |
golden adj.
|
|
40 |
General |
(dürtü, duygu, niyet) açıkça sergileyen |
obvious adj.
|
|
41 |
General |
(dürtü, duygu, niyet) basitçe sergileyen |
obvious adj.
|
|
42 |
General |
tasarımcının ismini, imzasını veya logosunu sergileyen |
designer adj.
|
|
43 |
General |
doğru karar verebilme becerisi ve sağduyu sergileyen |
commonsensible adj.
|
|
44 |
General |
toplumsal yaşamı ve ortak mülkiyeti sergileyen |
communistic adj.
|
|
45 |
General |
sertlik, sağlamlık ve güç sergileyen |
compact adj.
|
|
46 |
General |
belirli bir davranış sergileyen |
dispositioned adj.
|
|
47 |
General |
bilgi birlikteliği sergileyen |
consilient adj.
|
|
48 |
General |
bir kısmını sergileyen |
peekaboo adj.
|
|
49 |
General |
bir kısmını sergileyen |
peek–a–boo adj.
|
|
50 |
General |
pozitivizm sergileyen |
positivist adj.
|
|
51 |
General |
sahte davranış sergileyen |
posturing adj.
|
|
52 |
General |
tuhaf davranış sergileyen |
phantastic adj.
|
|
53 |
General |
tuhaf davranış sergileyen |
phantastical adj.
|
|
54 |
General |
suçluluk hissi sergileyen |
shamefaced adj.
|
|
55 |
General |
tek kişilik gösteri sergileyen |
standup adj.
|
|
56 |
General |
stand up gösterisi sergileyen |
standup adj.
|
|
57 |
General |
tek kişilik gösteri sergileyen sanatçıya ait veya ilgili |
standup adj.
|
|
58 |
General |
... sergileyen anlamına gelen son ek |
-ier suf.
|
|
Colloquial |
|
59 |
Colloquial |
sakin ve cana yakın bir tutum sergileyen polis memuru |
officer friendly n.
|
|
60 |
Colloquial |
kötü performans sergileyen yarış atı |
dog n.
|
|
61 |
Colloquial |
garip davranışlar sergileyen |
off-the-wall adj.
|
|
62 |
Colloquial |
eldeki işe tamamen konsantre olup ustalık sergileyen |
dialled-in adj.
|
|
63 |
Colloquial |
eldeki işe tamamen konsantre olup ustalık sergileyen |
dialed in adj.
|
|
64 |
Colloquial |
belirli bir repertuardan genellikle dönüşümlü olarak eserler sergileyen yerleşik tiyatro topluluğu |
rep (repertory company) abrev.
|
|
Idioms |
|
65 |
Idioms |
aşırı erdemlilik ve tevazu sergileyen kimse |
nice nelly n.
|
|
66 |
Idioms |
düzensizlik sergileyen |
off beat adv.
|
|
67 |
Idioms |
düzensizlik sergileyen |
off the beat adv.
|
|
Politics |
|
68 |
Politics |
kölelik karşıtı tutum sergileyen bir abd partisi |
liberty party n.
|
|
Computer |
|
69 |
Computer |
tıklandığında aşağı doğru açılarak seçenek listesini sergileyen menü tipi |
drop-down n.
|
|
Medical |
|
70 |
Medical |
hipermobilite sergileyen |
hypermobile adj.
|
|
71 |
Medical |
aşırı hareketlilik sergileyen |
hypermobile adj.
|
|
Psychology |
|
72 |
Psychology |
agresif kişilik sergileyen birey |
somatotonic n.
|
|
|
73 |
Psychology |
megalomani sergileyen |
megalomaniac adj.
|
|
74 |
Psychology |
megalomani sergileyen |
megalomanic adj.
|
|
75 |
Psychology |
bilgisayar fobisi sergileyen |
computerphobic adj.
|
|
76 |
Psychology |
(çocuk cinselliğinde görülen) sapkın erotizm sergileyen |
polymorphous perverse adj.
|
|
77 |
Psychology |
çocuksu cinsellik davranışı sergileyen |
polymorphous perverse adj.
|
|
78 |
Psychology |
sapkın erotizm sergileyen |
polymorphous-perverse adj.
|
|
79 |
Psychology |
çocuksu cinsellik davranışı sergileyen |
polymorphous-perverse adj.
|
|
80 |
Psychology |
hem şizofreni hem de duygudurum bozukluğu semptomları sergileyen |
schizoaffective adj.
|
|
81 |
Psychology |
hem şizofreni hem de duygudurum bozukluğu semptomları sergileyen |
schizo-affective adj.
|
|
82 |
Psychology |
agresif kişilik sergileyen |
somatotonic adj.
|
|
Physiology |
|
83 |
Physiology |
gecikmeli dikrotizm sergileyen |
hypodicrotic adj.
|
|
Pathology |
|
84 |
Pathology |
böbrek büyümesi sergileyen |
hydronephrotic adj.
|
|
85 |
Pathology |
döteranomali sergileyen |
deuteranomalous adj.
|
|
86 |
Pathology |
anatomik malformasyon sergileyen |
dysmorphic adj.
|
|
87 |
Pathology |
displazi sergileyen |
dysplastic adj.
|
|
Physics |
|
88 |
Physics |
antiferromanyetizma sergileyen madde |
antiferromagnet n.
|
|
Chemistry |
|
89 |
Chemistry |
ısıtılınca ışıma özelliği (termolüminesans) sergileyen madde |
thermophosphor n.
|
|
90 |
Chemistry |
yüksek derecede tokluk sergileyen şeffaf bir seramik bileşik |
aluminum oxynitride n.
|
|
91 |
Chemistry |
morfotropi sergileyen |
morphotropic adj.
|
|
92 |
Chemistry |
eşit ozmotik basınç sergileyen |
isosmotic adj.
|
|
Biology |
|
93 |
Biology |
türünün ayırt edici niteliklerini sergileyen birey |
type n.
|
|
94 |
Biology |
(hücresel otomat) ikinci dereceden büyüme sergileyen model |
breeder n.
|
|
95 |
Biology |
mozayikizm sergileyen birey |
mosaic n.
|
|
96 |
Biology |
yaşadığı bölgeyi koruma davranışı sergileyen (hayvan) |
territorial adj.
|
|
97 |
Biology |
çevresel tolerans sergileyen (bitki) |
tolerant adj.
|
|
98 |
Biology |
homojeni sergileyen |
homogeneal adj.
|
|
99 |
Biology |
homojeni sergileyen |
homogenetic adj.
|
|
100 |
Biology |
homojeni sergileyen |
homogenous adj.
|
|
101 |
Biology |
homoplazi sergileyen |
homoplastic adj.
|
|
102 |
Biology |
hormon seviyesindeki dalgalanmaların neden olduğu davranış özelliklerini sergileyen |
hormonal adj.
|
|
103 |
Biology |
gen işlevi kaybı sergileyen |
hypomorphic adj.
|
|
104 |
Biology |
alel bir epistatik genin varlığında hipostaz sergileyen (gen) |
hypostatic adj.
|
|
105 |
Biology |
anne veya babadan kalıtılandan farklı bir ekspresyon sergileyen |
imprinted adj.
|
|
106 |
Biology |
kimyasal gen değişimi sergileyen |
imprinted adj.
|
|
107 |
Biology |
(hücre veya doku) polikromatofili sergileyen |
polychromatic adj.
|
|
Marine Biology |
|
108 |
Marine Biology |
anormal renk gelişimi sergileyen (yassı balık) |
ambicolorate adj.
|
|
109 |
Marine Biology |
protandri sergileyen |
protandrous adj.
|
|
Astronomy |
|
110 |
Astronomy |
normal soğurma spektrumunun üzerine bindirilmiş parlak emisyon çizgileri sergileyen yıldız |
shell star n.
|
|
Zoology |
|
111 |
Zoology |
diestrus sergileyen |
diestrous adj.
|
|
112 |
Zoology |
diestrus sergileyen |
diestrual adj.
|
|
Botanic |
|
113 |
Botanic |
homotropi sergileyen |
homotropal adj.
|
|
114 |
Botanic |
protandri sergileyen |
proteranthous adj.
|
|
Social Sciences |
|
115 |
Social Sciences |
maskülenliğin farklı biçim ve boyutlarını teatral bir performans olarak sergileyen kişi |
drag king n.
|
|
116 |
Social Sciences |
feminenliğin farklı biçim ve boyutlarını teatral bir performans olarak sergileyen kişi |
drag queen n.
|
|
117 |
Social Sciences |
biseksüellik sergileyen |
amphierotic adj.
|
|
118 |
Social Sciences |
kadın düşmanlığı sergileyen |
misogynistic adj.
|
|
119 |
Social Sciences |
kadın düşmanlığı sergileyen |
misogynous adj.
|
|
Philosophy |
|
120 |
Philosophy |
(nietzsche felsefesinde) yaratıcı-sezgisel güç sergileyen |
dionysian adj.
|
|
Geology |
|
121 |
Geology |
foliasyon sergileyen kayaç |
foliate n.
|
|
122 |
Geology |
foliasyon sergileyen |
foliate adj.
|
|
Military |
|
123 |
Military |
hasmane hareket sergileyen herhangi bir sivil, paramiliter, askeri kuvvet veya terörist yapılanma |
hostile force n.
|
|
124 |
Military |
(hava savunmasında) bir uçağın veya füzenin sıra dışılık sergileyen ve bu nedenle savunma alanına tehdit oluşturabilecek olan yolu |
significant track n.
|
|
Sport |
|
125 |
Sport |
istikrarlı performans sergileyen sporcu |
horse n.
|
|
126 |
Sport |
çok iyi performans sergileyen |
off the hook adj.
|
|
Art |
|
127 |
Art |
oyun veya dans gösterileri sergileyen topluluk |
theater n.
|
|
128 |
Art |
oyun veya dans gösterileri sergileyen topluluk |
theatre n.
|
|
129 |
Art |
bir doğa olayının veya mühendislik tasarımının detaylarını genellikle camın altında sergileyen ölçekli maket |
diorama n.
|
|
130 |
Art |
insan problemlerini, uğraşlarını veya başarılarını ilgi veya sempati uyandıracak şekilde sergileyen |
human interest adj.
|
|
131 |
Art |
insan problemlerini, uğraşlarını veya başarılarını ilgi veya sempati uyandıracak şekilde sergileyen |
human-interest adj.
|
|
Music |
|
132 |
Music |
müziğe anormal derecede düşkünlük sergileyen kimse |
melomaniac n.
|
|
133 |
Music |
birlikte performans sergileyen sekiz müzisyen |
octette n.
|
|
134 |
Music |
birlikte performans sergileyen sekiz şarkıcı |
octette n.
|
|
135 |
Music |
koroda performans sergileyen küçük dansçı |
pony n.
|
|
Theatre |
|
136 |
Theatre |
repertuardan dönüşümlü eserler sergileyen yerleşik tiyatro topluluğu |
repertory n.
|
|
137 |
Theatre |
belirli bir repertuara ait oyunları özellikle kendi sahnesinde sergileyen tiyatro topluluğu |
repertory company n.
|
|
138 |
Theatre |
belirli bir repertuara ait oyunları özellikle kendi sahnesinde sergileyen tiyatro topluluğu |
stock company n.
|
|
139 |
Theatre |
belirli bir repertuara ait oyunları özellikle kendi sahnesinde sergileyen tiyatro topluluğu |
repertory theatre n.
|
|
140 |
Theatre |
new york profesyonel tiyatrosunun temel ve artistik değerleri vurgulayıp önceden deneysel işler sergileyen bir kısmı |
off broadway n.
|
|
141 |
Theatre |
new york profesyonel tiyatrosunun temel ve artistik değerleri vurgulayıp önceden deneysel işler sergileyen bir kısmı |
off-broadway n.
|
|
142 |
Theatre |
(eskiden) genelde müzik eşliğinde dramatik resitaller sergileyen kadın oyuncu |
diseuse n.
|
|
143 |
Theatre |
(vodvil sahnelenen tiyatroda) ortak yönetilen ve günde iki veya daha fazla gösteri sergileyen küçük tiyatrolar |
small time n.
|
|
144 |
Theatre |
atasözüne örnek sergileyen piyes |
proverb n.
|
|
145 |
Theatre |
belirli bir sahnede farklı oyunlar sergileyen tiyatro grubu |
stock n.
|
|
146 |
Theatre |
belirli sahnede farklı oyunlar sergileyen tiyatro grubuna ait repertuvar |
stock n.
|
|
147 |
Theatre |
mullerian taklit sergileyen |
müllerian adj.
|
|
148 |
Theatre |
mullerian taklit sergileyen |
muellerian adj.
|
|
Photography |
|
149 |
Photography |
nesneyi açık bir arka plan üzerinde yalnızca iki ton kullanarak sergileyen fotoğraf |
silhouette n.
|
|
150 |
Photography |
tek renklilik sergileyen |
monochromatic adj.
|
|
Archaic |
|
151 |
Archaic |
belirli bir davranış sergileyen |
dispositive adj.
|
|
152 |
Archaic |
geleneksel ahlakı sergileyen |
pious adj.
|
|
Slang |
|
153 |
Slang |
feminenliğin farklı biçim ve boyutlarını teatral bir performans olarak sergileyen kişi |
queen n.
|
|
154 |
Slang |
abartılı performans sergileyen oyuncu |
hambone [us] n.
|
|
155 |
Slang |
(spor ve oyunda) kazanan oyun sergileyen |
hot adj.
|
|
156 |
Slang |
(teknik ve stil açısından) ustalık sergileyen |
down adj.
|
|
British Slang |
|
157 |
British Slang |
görülebilecek en tuhaf davranışları sergileyen ve başkaları tarafından yönlendirilen kişi |
queer as a clockwork orange n.
|
|