stew - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

stew

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "stew" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 47 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
stew n. yahni
stew n. güveç
General
stew n. türlü
stew n. istiridye havuzu
stew n. genelev
stew n. kapama
stew n. etli/sebzeli sulu yemek
stew n. endişe
stew n. üzüntü
stew n. yahniye benzer şey
stew n. karışım
stew n. müstahzar karışım
stew n. sıkışıklık
stew n. yoğunluk
stew n. bunaltıcılık
stew n. kabin memuru
stew n. uçuş görevlisi
stew n. hostes
stew v. sıcak basmak
stew v. kendi suyunda pişirmek
stew v. endişelenmek
stew v. kaynamak
stew v. sıcaktan boğulmak
stew v. hafif ateşte kaynatmak
stew v. yavaş yavaş pişirmek
stew v. kapağı kapalı ve ağır ateşte pişirmek
stew v. kısık ateşte pişirmek
stew v. hafifçe ateşte kaynatmak
stew v. olağanüstü hale getirmek
stew v. olduğundan beter etmek
stew v. vahim hale getirmek
stew v. abartmak
stew v. pişmek
stew v. çok çalışmak
stew v. çalışmaktan canı çıkmak
stew v. zorlanmak
stew v. ter dökmek
stew v. (çayı) acıtmak
stew v. (çayı) acılaştırmak
stew v. (çayı) fazla demlemek
Archaic
stew v. kapalı tutmak
stew v. hapsetmek
stew v. aşılamak
stew v. doldurmak
stew v. batırmak
stew v. saplamak
stew v. daldırmak

Sens de "stew" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 206 résultat(s)

Anglais Turc
General
a mutton stew n. papazyahnisi
stew over n. yahni
stew over n. buğulama
stew of lamb n. kapama
stew meat n. yahni
meat and vegetable stew n. türlü
meat stew with onions n. yahni
stew over n. güveç
beef stew n. sığır eti güveç
rabbit stew n. tavşan güveç
fruit stew n. hoşaf
stew [obsolete] n. toprak güveç
stew [obsolete] n. tencere
stew [obsolete] n. termal banyo
stew [obsolete] n. kaplıca
stew [obsolete] n. sıcak havuz
stew [obsolete] n. jakuzi
stew [obsolete] n. sıcak küvet
stew [uk] n. akvaryum
stew [uk] n. yapay balık havuzu
be in a stew v. paçaları tutuşmak
be in a stew about something v. paçaları tutuşmak
stew over v. -in yüzünden telaşa düşmek
stew [obsolete] v. sırılsıklam etmek
stew [obsolete] v. teri ile ıslatmak
stew [obsolete] v. ter içinde bırakmak
in a stew adv. telaşla
in a stew adv. heyecanla
Proverb
too many cooks spoil the stew horozu çok olan köyde sabah geç olur
too many cooks spoil the stew nerede çokluk orada bokluk
Colloquial
stew bum [old-fashioned] n. alkolik
stew bum [old-fashioned] n. müptela
stew bum [old-fashioned] n. sefil
stew bum [old-fashioned] n. bağımlı
stew bum [old-fashioned] n. ayyaş
stew bum [old-fashioned] n. ipsiz sapsız
stew bum [old-fashioned] n. evsiz barksız
stew bum [old-fashioned] n. yersiz yurtsuz
stew bum [old-fashioned] n. derbeder
stew bum [old-fashioned] n. berduş
stew bum [old-fashioned] n. başıboş
stew bum [old-fashioned] n. serseri
stew bum [old-fashioned] n. evsiz
stew bum [old-fashioned] n. dilenci
stew bum [old-fashioned] n. ipi kırık
stew bum [old-fashioned] n. ipsiz
stew bum [old-fashioned] n. it kopuk
stew bum [old-fashioned] n. düşkün
stew bum [old-fashioned] n. beş parasız
stew bum [old-fashioned] n. meteliksiz
stew bum [old-fashioned] n. sefalet/yoksulluk içinde kimse
Idioms
horse and rabbit stew n. istenmeyen fakat yararlı tarafları da olan durum
horse and rabbit stew n. genel olarak kötü fakat bazı iyi tarafları da olan durum
get oneself into a stew over someone v. birisi için endişelenmek
leave someone to stew in their own juice v. birini kendi haline bırakmak
let somebody stew v. birisini yaptığı/yanlıştan kaynaklanan sonuçlarla baş başa bırakmak
leave somebody to stew v. birisini yaptığı/yanlıştan kaynaklanan sonuçlarla baş başa bırakmak
stew in one's own juice v. ne hali varsa görmek
stew in one's own juice v. kendi edip kendi bulmak
stew in one's own juice v. kendi haline bırakılmak
stew in one's own juice v. kendi hatasının cezasını çekmek
be in a stew about v. üzülmek
stew in one's own juice v. yaptıklarının bedelini ödemek
get into a stew about v. üzülmek
get (yourself) into a stew (about/over something) v. (bir konuda) endişelenmek
get (yourself) into a stew (about/over something) v. (bir şey hakkında) telaşlanmak
get (yourself) into a stew (about/over something) v. etekleri tutuşmak
get (yourself) into a stew (about/over something) v. paçaları tutuşmak
be in a stew (about/over something) v. (bir konuda) paçaları tutuşmak
be in a stew (about/over something) v. (bir konuda) telaş yapmak
get (yourself) into a stew (about/over something) v. (bir konuda) paçaları tutuşmak
get (yourself) into a stew (about/over something) v. (bir konuda) telaş yapmak
stew in (one's) own broth v. kendi hatasının cezasını çekmek
stew in (one's) own broth v. kendi haline bırakılmak
stew in (one's) own broth v. ne hali varsa görmek
stew in (one's) own broth v. kendi derdinde boğulmak
stew in (one's) own broth v. suçuyla/kötü duygularıyla baş başa kalmak/bırakılmak
get (oneself) into a stew (over someone or something) v. (biri/bir şey için) endişelenmek
get (oneself) into a stew (over someone or something) v. (biri/bir şey hakkında) telaşlanmak
get (oneself) into a stew (over someone or something) v. (biriyle/bir şeyle ilgili) panik/telaş yapmak
get (oneself) into a stew (over someone or something) v. (biri/bir şey hakkında) telaşa kapılmak
get into a stew v. endişelenmek
get into a stew v. telaşa kapılmak
get into a stew v. etekleri tutuşmak
get into a stew v. paçaları tutuşmak
get into a stew v. telaş yapmak
get into a stew v. kızmak
get into a stew v. huzursuz olmak
get into a stew v. panik olmak
get in a stew v. endişelenmek
get in a stew v. telaşa kapılmak
get in a stew v. etekleri tutuşmak
get in a stew v. paçaları tutuşmak
get in a stew v. telaş yapmak
get in a stew v. kızmak
get in a stew v. huzursuz olmak
get in a stew v. panik olmak
stew in (one's) own gravy v. kendi hatasının cezasını çekmek
stew in (one's) own gravy v. ne hali varsa görmek
stew in (one's) own gravy v. kendi haline bırakılmak
stew in (one's) own gravy v. yaptıklarının bedelini ödemek
leave (one) to stew v. (birini) yaptığı yanlıştan kaynaklanan sonuçlarla baş başa bırakmak
leave (one) to stew v. (birinin) yaptığı yanlışın cezasını çekmesine/sonucuna katlanmasına izin vermek
leave (one) to stew v. (birini) burnu sürtülsün diye bırakmak
leave (one) to stew in (one's) own juice v. (birini) kendi haline bırakmak
leave (one) to stew in (one's) own juices v. (birini) kendi haline bırakmak
let (one) stew v. (birini) yaptığı yanlıştan kaynaklanan sonuçlarla baş başa bırakmak
let (one) stew v. (birini) yaptığı şeyin sonuçlarını düşünmesi için kendi haline bırakmak
let (one) stew v. (birini) burnu sürtülsün diye bırakmak
let (one) stew in (one's) own juice v. (birini) duygularıyla baş başa bırakmak
let (one) stew in (one's) own juice v. (birini) yaptığı yanlıştan kaynaklanan sonuçlarla baş başa bırakmak
let (one) stew in (one's) own juice v. (birini) yaptığı şeyin sonuçlarını düşünmesi için kendi haline bırakmak
let (one) stew in (one's) own juice v. (birini) burnu sürtülsün diye bırakmak
let (one) stew in (one's) own juices v. (birini) duygularıyla baş başa bırakmak
let (one) stew in (one's) own juices v. (birini) yaptığı yanlıştan kaynaklanan sonuçlarla baş başa bırakmak
let (one) stew in (one's) own juices v. (birini) yaptığı şeyin sonuçlarını düşünmesi için kendi haline bırakmak
let (one) stew in (one's) own juices v. (birini) burnu sürtülsün diye bırakmak
let someone stew in their own juice v. birini burnu sürtülsün diye bırakmak
let someone stew in their own juice v. (birini) yaptığı yanlıştan kaynaklanan sonuçlarla baş başa bırakmak
let someone stew in their own juice v. (birinin) yaptığı yanlışın cezasını çekmesine/sonucuna katlanmasına izin vermek
let someone stew in their own juice v. birini bir durumdan kurtarmak için bir şey yapmamak
let someone stew v. birini burnu sürtülsün diye bırakmak
let someone stew v. (birini) yaptığı yanlıştan kaynaklanan sonuçlarla baş başa bırakmak
let someone stew v. (birinin) yaptığı yanlışın cezasını çekmesine/sonucuna katlanmasına izin vermek
let someone stew v. birini bir durumdan kurtarmak için bir şey yapmamak
stew in (one's) (own) juice v. kendi duygularıyla baş başa kalmak
stew in (one's) (own) juice v. kendi haline bırakılmak
stew in (one's) (own) juice v. kendi hatasının cezasını çekmek
stew in (one's) (own) juice v. ne hali varsa görmek
stew in (one's) (own) juices v. kendi duygularıyla baş başa kalmak
stew in (one's) (own) juices v. kendi haline bırakılmak
stew in (one's) (own) juices v. kendi hatasının cezasını çekmek
stew in (one's) (own) juices v. ne hali varsa görmek
stew in own juice v. kendi duygularıyla baş başa kalmak
stew in own juice v. kendi haline bırakılmak
stew in own juice v. kendi hatasının cezasını çekmek
stew in own juice v. ne hali varsa görmek
stew in your own juice v. kendi edip kendi bulmak
stew in your own juice v. kendi haline bırakılmak
stew in your own juice v. kendi hatasının cezasını çekmek
stew in your own juice v. ne hali varsa görmek
left to stew in one's own juice adj. kendi haline bırakılmış
left to stew in one's own juice adj. duygularıyla baş başa bırakılmış
left to stew in one's own juice adj. kendi hatasının cezasını çekmesi için tek başına bırakılmış
in a stew expr. acele ile
in a stew about (someone or something) expr. (biriyle/bir şeyle) ilgili paçaları tutuşmuş
in a stew about (someone or something) expr. (biriyle/bir şeyle) ilgili telaş yapmış
in a stew about (someone or something) expr. (biriyle/bir şeyle) ilgili endişeli
Speaking
let him stew in his own juice expr. ne hali varsa görsün
Gastronomy
fish stew n. balık güveç
fish stew n. balık buğulama
fish stew n. balık yahnisi
vegetable stew n. bastı
steamed fish stew n. balık buğulama
lamb stew with brains and eggplant n. beyinli patlıcan kebabı
mutton stew with garlic n. çoban kebabı
mutton stew with okra and chickpeas n. ekşili nohutlu bamya
spinach and lentil stew n. ekşili ıspanak başı
white bean stew with meat n. etli kuru fasulye
leek stew with meat n. etli pırasa
white cabbage stew with meat n. etli kapuska
celery stew n. etil kereviz
turkey stew n. hindi haşlama
sultan’s delight, lamb stew served on mashed eggplant n. hünkar beğendi
lamb stew with vegetables n. islim kebabı
chickpea stew with tripe chops n. işkembeli nohut yahnisi
cabbage stew n. kapuska
shrimp stew n. karides güveç
lamb stew with new onions n. kapama
cabbage stew with meat and tomato sauce n. kapuska
shrimp stew n. karides yahnisi
classic vegetable stew n. klasik türlü
winter vegetable stew n. kış türlüsü
mutton stew with white beans n. kuru fasulye yahnisi
lamb stew n. kuzu yahnisi
lamb stew n. kuzu haşlama
chickpea stew n. nohut yahnisi
lamb stew with mixed vegetables n. orman kebabı
meatball and potato stew n. patatesli sulu köfte
kind of stew with onion oil and vegetables or fish n. pilaki
meat and shallots stew seasoned garlic vinegar and cumin n. papaz yahnisi
potato stew n. patates yahnisi
reindeer stew n. ren geyiği yahnisi
chicken and vegetable stew n. sebzeli piliç güveçi
lamb stew with vegetables n. türlü
mutton stew with peas and potatoes n. tencere kebabı
lamb stew with vegetables n. tas kebabı
meat stew n. tas kebabı
summer vegetable stew n. yaz türlüsü
belgian beef stew n. belçika'ya özgü, yanında patatesle servis edilen dana yahnisi
chicken stew n. tavuk güveç
brunswick stew n. bir tür avcı yahnisi
brunswick stew n. birden fazla türde et ve sebzeden yapılan bir yahni
hearty stew n. çeşitli malzemelerden oluşan koyu kıvamlı sulu yemek çorba arası bir yiyecek
mulligan stew n. sebze, et veya balıkla yapılan bir yahni
lobster stew n. süt veya krema içinde sunulan doğranmış ıstakoz eti
lobster stew n. ıstakoz yahnisi
oyster stew n. istiridye çorbası
oyster stew n. istiridyelerin bütün olarak sütlü veya kremalı çorbaya eklendiği bir yemek
chickpea stew with meat sauce n. etli nohut
irish stew n. irlanda güveci
Marine Biology
fish stew n. aşlık havuzu
Slang
stew on a shingle n. tost ekmeği üzerinde kremalı parçalanmış sığır eti (genelde askeri gazinolarda bulunan bir yemek)
stew zoo [obsolete] n. kadın uçuş elemanları tarafından toplu olarak kiralanmış ev/daire
stew zoo [obsolete] n. kadın uçuş elemanlarının toplu olarak kaldığı ev/daire
stew zoo [obsolete] n. hosteslerin toplu olarak kaldığı ev/daire