doldurmak - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

doldurmak



Sens de "doldurmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 87 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
doldurmak fill v.
General
doldurmak replenish v.
doldurmak infest v.
doldurmak round v.
doldurmak complete v.
doldurmak throng v.
doldurmak suffuse v.
doldurmak encumber v.
doldurmak clog v.
doldurmak the close of the day v.
doldurmak crowd v.
doldurmak fill something out v.
doldurmak fill in v.
doldurmak congest v.
doldurmak fill something in v.
doldurmak egg somebody on v.
doldurmak choke up v.
doldurmak line v.
doldurmak infuse v.
doldurmak cover in v.
doldurmak imbue v.
doldurmak stuff with v.
doldurmak glut v.
doldurmak urge v.
doldurmak write out v.
doldurmak take up v.
doldurmak charge v.
doldurmak fill v.
doldurmak fill up v.
doldurmak stuff v.
doldurmak pad v.
doldurmak load v.
doldurmak store v.
doldurmak pervade v.
doldurmak pack v.
doldurmak pull v.
doldurmak scrouge v.
doldurmak accumber v.
doldurmak ram (in) v.
doldurmak ram (down) v.
doldurmak upfill [obsolete] v.
doldurmak bein v.
doldurmak belly v.
doldurmak quat [welsh] v.
doldurmak het [obsolete] v.
doldurmak honeycomb v.
doldurmak renew v.
doldurmak bundle v.
doldurmak oversupply v.
doldurmak impact v.
doldurmak implete v.
doldurmak impregn [obsolete] v.
doldurmak impregn [obsolete] v.
doldurmak infarce [obsolete] v.
doldurmak infound [obsolete] v.
doldurmak inglut [obsolete] v.
doldurmak gorge v.
doldurmak close v.
doldurmak cloy [obsolete] v.
doldurmak involve v.
doldurmak penetrate v.
doldurmak plenish v.
doldurmak scrounge v.
doldurmak scrowdge v.
doldurmak frequent [obsolete] v.
doldurmak push v.
doldurmak supply v.
Phrasals
doldurmak throw on v.
doldurmak pile on v.
doldurmak pile onto v.
doldurmak stuff up v.
doldurmak run into v.
doldurmak inject into v.
doldurmak finish out v.
Colloquial
doldurmak crap up (something) v.
doldurmak crap up v.
Technical
doldurmak fill v.
doldurmak load v.
doldurmak fuel v.
doldurmak charge v.
doldurmak store v.
Informatics
doldurmak pad v.
Automotive
doldurmak fill v.
doldurmak prime v.
doldurmak top up v.
Gastronomy
doldurmak stuff v.
Archaic
doldurmak stew v.

Sens de "doldurmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
çuvala doldurmak sack v.
General
boşaltılmış olan çukuru yeniden doldurmak için kullanılan malzeme backfill n.
(hayvan, bitki) koruma veya spor amaçlı bir yere doldurmak plant n.
torbasını doldurmak için önüne geleni vuran avcı pot hunter n.
tıka basa doldurmak choke up v.
yerini doldurmak (bir kimsenin) deputize for v.
tıka basa doldurmak stoke v.
erotik duygularla doldurmak erotize v.
fazla insanla doldurmak overcrowd v.
aşırı doldurmak overfill v.
miyadını doldurmak peter v.
testiyi doldurmak accumulate money v.
midesini bir şey ile tıka basa doldurmak gorge oneself on v.
küpünü doldurmak feather one's own nest v.
tıka basa doldurmak clutter up v.
cebini doldurmak fill one's pockets v.
miadını doldurmak peter out v.
altını doldurmak soil one's nappies v.
erotik duygularla doldurmak erotise v.
doldurmak (taşıtın benzin deposunu) tank up v.
yeniden doldurmak restock v.
doldurmak (yumuşak bir madde ile) pad v.
içini doldurmak pad v.
doldurmak (formu) fill out v.
kepçe ile doldurmak veya boşaltmak ladle v.
ağzını tıka basa doldurmak tuck into v.
çuvala doldurmak bag v.
benzin doldurmak fuel v.
beklenenden daha az doldurmak underfill v.
benzin doldurmak fuel up v.
fazla doldurmak overload v.
az doldurmak underfill v.
ağzına kadar doldurmak cram v.
kum ve çamurla doldurmak silt up v.
tepeleme doldurmak heap v.
yerini doldurmak supply v.
şişeye doldurmak bottle v.
yerini doldurmak (birinin) take someone's place v.
tıka basa doldurmak pack v.
yerini doldurmak sub v.
yerini doldurmak replace v.
armayı doldurmak tauten the standing rigging v.
hıncahınç doldurmak jam v.
doldurmak (silah) load v.
tıka basa doldurmak cram v.
cebini doldurmak line one's pocket v.
kafasını iyice doldurmak saturate v.
tıka basa doldurmak stuff v.
tepeleme doldurmak pile on v.
tıka basa doldurmak tuck away v.
altını doldurmak wet one's nappies v.
pamukla doldurmak wad v.
tıka basa doldurmak glut v.
yeniden doldurmak replenish v.
doldurmak (rüzgar yelkeni) swell v.
cezasını hapiste doldurmak serve one's sentence v.
aşırı doldurmak glut v.
tepeleme doldurmak pile v.
torbaya doldurmak bag v.
düzensiz bir şekilde doldurmak clutter v.
yerini doldurmak recoup v.
bant doldurmak tape v.
gününü doldurmak complete a period of time v.
fazla doldurmak surcharge v.
pamukla doldurmak pad v.
tıka basa doldurmak overfill v.
miyadını doldurmak be over v.
ağzına kadar doldurmak heap v.
fazla doldurmak (çamaşır makinesi vb) overfill v.
iyice doldurmak saturate v.
doldurmak (zar) load v.
tıka basa doldurmak encumber v.
yarıkları doldurmak chink v.
suyla doldurmak swamp v.
doldurmak (silah) ram v.
tıka basa doldurmak clutter v.
hıncahınç doldurmak pack v.
benzin deposunu doldurmak gas up v.
fazlasıyla doldurmak surfeit v.
form doldurmak fill in v.
silahı doldurmak load v.
küpünü doldurmak feather one's nest v.
herhangi bir cisme başka bir cismi katarak fazlasını alamayacak derecede doldurmak embrue v.
çile doldurmak undergo a period of suffering v.
sıkıştırarak bir geçidi doldurmak jam v.
doldurmak (form vb) fill out v.
yazıp doldurmak make out v.
form doldurmak fill up a form v.
tıka basa doldurmak jam v.
yerini doldurmak make something up v.
sıfır doldurmak zeroise v.
sıfır doldurmak zerofill v.
sıfırla doldurmak zeroise v.
derz doldurmak mortar v.
çuvalı doldurmak fill the sack with v.
çuval doldurmak fill the sack with v.
çuvalı doldurmak fill the sack v.
yastıkları doldurmak plump up pillows v.
yastık doldurmak plump up pillow v.
yakıt doldurmak fuel up v.
yakıt doldurmak fill up fuel oil v.
silah doldurmak load a gun v.
bir anketi doldurmak fill out a survey v.
boşluğunu doldurmak fill a gap v.
boşluk doldurmak fill a gap v.
boşluğu doldurmak fill a gap v.
yeniden doldurmak refill v.
yağmur yağarken küpünü doldurmak make hay while the sun shines v.
(form) doldurmak fill in v.
fazla doldurmak glut v.
kıtıkla doldurmak flock v.
anket doldurmak fill in questionnaire v.
anket doldurmak fill out questionnaire v.
tıka basa doldurmak overcrowd v.
fazla doldurmak overcharge v.
binalarla doldurmak overbuild v.
çok fazla insanla doldurmak overcrowd v.
koruyucu bir madde ile doldurmak pack v.
yeniden doldurmak recharge v.
yaşını doldurmak turn (27 next week etc) v.
göz doldurmak impress v.
göz doldurmak make a strong impression on v.
göz doldurmak make an indelible impression on v.
boşlukları doldurmak fill in the blanks v.
boşluğu doldurmak fill the void v.
boşluğu doldurmak stand in the breach v.
mürekkebini doldurmak ink v.
alanları doldurmak fill the areas v.
eksikliği gidermek/doldurmak fill the deficiency v.
boşluğunu doldurmak fill the deficiency of v.
başvuru formu doldurmak fill in an application form v.
bir talep formu doldurmak fill out a request form v.
içini parayla doldurmak stuff something full of cash v.
bir şeyi tıka basa doldurmak glut something with something v.
(silahı) yeniden doldurmak reload v.
midesini bir şey ile tıka basa doldurmak gorge oneself with something v.
boğazı toprakla doldurmak stuff one’s gullet with dirt v.
performansıyla göz doldurmak one's performance catch the eye v.
(aradaki) boşluğu doldurmak bridge v.
hayvan doldurmak taxidermize v.
silahını doldurmak load one's gun v.
ağzına kadar doldurmak fill to overflowing v.
tıka basa doldurmak fill to overflowing v.
gaz doldurmak aerate v.
şarjörü doldurmak fill the magazine v.
şarjöre mermi doldurmak insert bullets into the magazine v.
bir form doldurmak fill out a form v.
ömrünü doldurmak expire v.
(valizi vb) aşırı doldurmak overpack v.
beyanname doldurmak fill tax return v.
tıka basa doldurmak accumber v.
ağzına kadar doldurmak fill to the brim v.
(zamanını) doldurmak take v.
hayvan postu doldurmak taxidermize v.
hayvan postu doldurmak taxidermise v.
hayvan postu doldurmak taxidermize v.
hayvan postu doldurmak taxidermise v.
hayvan postu doldurmak taxidermize v.
hayvan postu doldurmak taxidermise v.
hava ile doldurmak aerify v.
(zamanı) doldurmak absorb v.
gaz doldurmak air out v.
tekrar şişeye doldurmak rebottle v.
depoya doldurmak tank v.
boş kalan iş pozisyonunu doldurmak backfill v.
bulaşık makinesini doldurmak load the dishwasher v.
küveti doldurmak için musluğu açmak run a bath v.
küveti doldurmak run a bath v.
tekrar doldurmak reinfuse v.
tıka basa doldurmak thwack [obsolete] v.
evi kek, bisküvi gibi atıştırmalıklarla doldurmak fill her tins [nz] v.
tıka basa doldurmak trig [dialect] v.
çukurla doldurmak bedimple v.
kölelerle doldurmak beslave v.
dumanla doldurmak besmoke v.
arazi doldurmak için kullanmak landfill v.
içini doldurmak lard v.
içini endişeyle doldurmak beworry v.
çizgilerle doldurmak line v.
boşlukla doldurmak blank (out) v.
yarısını doldurmak half-fill v.
garip veya acayip fikirlerle doldurmak whimsy v.
karınını tıka basa doldurmak stuff v.
kapasitesini doldurmak bloat v.
aşırı doldurmak bloat v.
tıka basa doldurmak heap v.
yığınla doldurmak heap v.
yığınlarla doldurmak heap v.
(org borularını) başka bir bölmeden havayla doldurmak borrow v.
doygunluk noktasına kadar doldurmak replete v.
doyana kadar doldurmak replete v.
tıka basa doldurmak replete v.
yeniden doldurmak replete v.
tıka basa doldurmak bulge v.
içini doldurmak line v.
parçalarını doldurmak lip v.
(birini) hayali bilgilerle doldurmak load v.
ıvır zıvır ile doldurmak lumber [uk] v.
gereksiz eşyalar ile doldurmak lumber v.
yakıt tankını doldurmak gas (up) v.
talebi aşacak derecede fazla ürünle doldurmak glut v.
toprakla doldurmak loam v.
ağzına kadar doldurmak chock (up) [uk] v.
ağzına kadar doldurmak choke v.
(yapışkan bir madde ile) doldurmak clam [dialect] [uk] v.
hasadı çakılla doldurmak (kuş) gravel v.
midesini doldurmak grub out v.
kesici parçacıkların arasındaki boşluğu kesilmekte olan materyalle doldurmak gum v.
yerini doldurmak officiate v.
engellerle doldurmak oppilate v.
ağzına kadar doldurmak overcram v.
tepeleme doldurmak overcram v.
aşırı doldurmak overcram v.
tıka basa doldurmak overpester [obsolete] v.
tıka basa doldurmak overset v.
aşırı doldurmak overset v.
tıka basa doldurmak overstuff v.
ağzına kadar doldurmak overstuff v.
(bir madde ile) boşlukları doldurmak impregnate v.
delikleri doldurmak impregnate v.
yerini doldurmak commute v.
tıka basa doldurmak infarce [obsolete] v.
aşırı doldurmak inglut [obsolete] v.
(belirli miktarda) doldurmak instill v.
bardağa biraz su doldurmak pour some water in the glass v.
topaklarla doldurmak clot v.
tıka basa doldurmak cloy [obsolete] v.
(formu) doldurmak complete v.
süslerle doldurmak conceit v.
tıka basa yiyecekle doldurmak cram v.
karalamalar ile doldurmak doodle v.
(radyo veya televizyonda) süre doldurmak drool v.
gereksiz şeylerle doldurmak incomber v.
ambalajlayarak doldurmak pack v.
(destek için çatıyı) atık kayaç ile doldurmak pack v.
sert maddeye ait gevşek parçalar ile doldurmak pack v.
bedava bilet dağıtarak seyirci doldurmak paper v.
arasındaki boşluğu doldurmak interspace v.
ağzına kadar doldurmak pang [scotland] v.
tam kapasite doldurmak pang [scotland] v.
insanla doldurmak people v.
(insan) bir yeri doldurmak people v.
hayvanlarla doldurmak plant v.
resimlerle doldurmak portray v.
(defteri) eski defterlerdeki bilgileri ekleyerek doldurmak post (up) v.
ağzına kadar doldurmak saturate v.
mısır ile doldurmak corn v.
tohumla doldurmak corn v.
ani su akışı ile kanalı doldurmak flash v.
(bir şey ile) tıka basa doldurmak gavage v.
yeniden doldurmak plenish v.
önceden doldurmak preoccupy v.
(birini) doldurmak prepossess [obsolete] v.
(kil veya harç ile) doldurmak pug v.
(zemin boşluğunu) yalıtım malzemesi ile doldurmak pug v.
koku ile doldurmak scent v.
ağzına kadar doldurmak scram [dialect] [uk] v.
(çatlakları veya derzleri) macunla doldurmak shim v.
(içki) doldurmak skink [dialect] v.
toprak ile doldurmak slight [obsolete] v.
tortu ile doldurmak sludge v.
(silahı) kurşunla doldurmak slug v.
(bir şeyden) ortama çok fazla doldurmak becrowd v.
içerisine beyaz tüy doldurmak point v.
(aküyü) az doldurmak soak v.
(yastık) içini doldurmak squab v.
tamamen doldurmak stive v.
tıka basa doldurmak stive v.
ağzına kadar doldurmak stive v.
iyice doldurmak superinfuse v.
tıka basa doldurmak supply v.
ağzına kadar doldurmak supply v.
tamamen doldurmak supply v.
fazlasıyla doldurmak surcloy [obsolete] v.
(yiyecek) doldurmak stuff v.
içeriyi doldurmak flood v.
içini doldurmak (hayvan) stuff v.
doldurmak için açmaya yarayan break-open adj.
Phrasals
(yazılı materyali) doldurmak make out v.
(sırayı) süs eşyalarıyla doldurmak run out v.
içeri doldurmak blow in v.
tıka basa/sıkış tıkış doldurmak box up v.
çatlakları doldurmak chink up (something) v.
tıka basa doldurmak chuck (something) in (to something) v.
tıka basa doldurmak chuck (something) into (something) v.
tıka basa doldurmak chuck something into something v.
bir yere birilerini doldurmak load someone in v.
bir yeri/şeyi birileriyle doldurmak load something down with someone v.
bir yere birilerini doldurmak load someone into something v.
birini bir şey (fikir) ile doldurmak imbue someone with something v.
bir yeri/şeyi birileriyle doldurmak load something up with someone v.
birine karşı yarışacak şekilde doldurmak set someone up against someone v.
çuvallara koymak/doldurmak sack something up v.
ile doldurmak/yüklemek load with v.
sel suyuyla doldurmak deluge something with v.
tıka basa (bir şeyin içine) doldurmak/itmek stuff something down something v.
(ses vb) -den geçip doldurmak reverberate throughout v.
(yarım olan bardağı/içkisini) doldurmak/fullemek top up v.
(tütünle vb) pipo doldurmak bowl up v.
hıncahınç doldurmak cram together v.
(birisi ya da bir şey) ile doldurmak cram with (someone or something) v.
tıka basa doldurmak cram with (someone or something) v.
birini ya da bir şeyi biri ya da bir şeyle doldurmak cram someone or something with someone or something v.
tıka basa doldurmak cram someone or something with someone or something v.
hıncahınç doldurmak cram someone or something with someone or something v.
ağzında kadar doldurmak cram someone or something with someone or something v.
aşırı derecede doldurmak crowd with (someone or something) v.
tıka basa doldurmak crowd with (someone or something) v.
ağzına kadar doldurmak crowd with (someone or something) v.
aşırı derecede doldurmak crowd something with someone or something v.
tıka basa doldurmak crowd something with someone or something v.
ağzına kadar doldurmak crowd something with someone or something v.
tıka basa doldurmak ram (something) down v.
(bir şeyi/yeri bir şeyle) doldurmak stock (something) with (something else) v.
(bir şeyi/yeri) bir malla doldurmak stock (something) with (something else) v.
bir şeyi/bir yeri bir ürünle doldurmak stock something (up) with something v.
bir şeyi bir yere kadar doldurmak fill something to something v.
bir şeyi belli bir seviyeye kadar doldurmak fill something to something v.
bir şeyi belli bir noktaya kadar doldurmak fill something to something v.
boşlukları doldurmak fill in v.
boş bırakılan yerleri gerekli bilgilerle doldurmak fill in v.
form, test doldurmak fill in v.
birinin yerini doldurmak fill in v.
bir deliği, boşluğu doldurmak fill in v.
bir şeyin içini doldurmak fill in v.
sınırlı bir alanın içini doldurmak fill in v.
bir yeri yavaş yavaş doldurmak filter in v.
(bir şeyle) doldurmak gorge with (something) v.
ile doldurmak gorge with v.
büyüyerek doldurmak grow in v.
büyüyüp (bir şeyin) içini doldurmak grow into (something) v.
ceplerini doldurmak/dolgunlaştırmak fatten up v.
birini (başka birine) karşı doldurmak/işlemek play someone against (someone else) v.
bir şeyi bir şeyle tekrar doldurmak replenish something with something v.
(bir şeyi/yeri) bir şeyle doldurmak saturate (something or some place) with (something) v.
(bir şeyle) doldurmak suffuse with (something) v.
içini (bir şeyle) doldurmak suffuse with (something) v.
bir şeyi bir şeyle doldurmak suffuse something with something v.
tekneyi suyla doldurmak swamp (someone or something) with (something) v.
içine doldurmak stuff in v.
(bir şeyin) içine (bir şey) doldurmak stuff into (something) v.
(bir şeyin) içini (bir şeyle) doldurmak stuff into (something) v.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin içine doldurmak stuff someone or something into someone or something v.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin içine tıka basa doldurmak stuff someone or something into someone or something v.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin içine doldurmak stuff someone or something in v.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin içine tıka basa doldurmak stuff someone or something in v.
(birilerini bir şeye/yere) hınca hınç doldurmak pack (someone) into (something or some place) v.
(birilerini bir şeye/yere) ağzına kadar doldurmak pack (someone) into (something or some place) v.
bir şeyi kesip arasını bir tasarımla/dekoratif bir materyalle doldurmak inlay with (something) v.
bir şeye bir şey doldurmak inject something into something v.
bir şeyi bir şeyle doldurmak line something with something v.
(bir şeyi) gereksiz/ucuz şeylerle doldurmak pad (something) out v.
(bir şeyi/yeri birileriyle) doldurmak people (something or some place) with (someone) v.
bir şeyi birileriyle doldurmak people something with someone v.
bir şeyi bir şeyle doldurmak permeate something with something v.
ağzına kadar doldurmak stuff up v.
(bir şeyle) doldurmak stuff with (something) v.
ağzına kadar (bir şeyle) doldurmak stuff with (something) v.
(bir şeyle) tıka basa doldurmak stuff with (something) v.
kafasını (bir şeyle) doldurmak stuff with (something) v.
(bir şeyle) doldurmak jam with (something) v.
ağzına kadar (bir şeyle) doldurmak jam with (something) v.
kısa bir zaman dilimine (bir çok şey) doldurmak jam with (something) v.
kısa bir zaman dilimini (bir şeyle) doldurmak jam with (something) v.
ile doldurmak/yüklemek lade with v.
ile doldurmak occupy with v.
zamanını bir şeyle doldurmak occupy with v.
şişeye doldurmak/koymak bottle up v.
bir şeyi şişeye doldurmak/koymak bottle something up v.
pipoyu/piposunu doldurmak bowl up v.
bir boşluğu, açıklığı tuğla örerek kapatmak/doldurmak brick something up v.
çatlakları doldurmak chink up v.
binalarla doldurmak build up v.
birinin gözlerini doldurmak choke someone up v.
bir şeyi tıka basa doldurmak clutter something up v.
ile doldurmak cram with v.
ile tıka basa doldurmak cram with v.
ile hınca hınç doldurmak cram with v.
ile doldurmak crowd with v.
aralık/boşluk kalmayacak şekilde doldurmak cube out v.
küp şeklinde kutularla ağzına kadar doldurmak cube out v.
(bir şeyi) su basmak/suyla doldurmak deluge (something) with (something) v.
suyla doldurmak deluge with v.
(bir şeyi bir noktaya/seviyeye) kadar doldurmak fill (something) to (some point) v.
(bir şeyi bir yere) kadar doldurmak fill (something) to (some point) v.
(birinin/bir şeyin) yerini doldurmak fill in (for someone or something) v.
-e kadar doldurmak fill to v.
birini/bir şeyi (bir şeyle) doldurmak fill someone or something up (with something) v.
(birini bir duyguyla) doldurmak fire (one) with (an emotion) v.
ile doldurmak flood with v.
(birinin) içini bir his doldurmak flow over (someone) v.
ağzına kadar doldurmak chock up v.
tam kapasite doldurmak chock up v.
(birini/bir şeyi bir şeyle) aşırı doldurmak/doyurmak glut (someone or something) with (something) v.
(birini/bir şeyi bir şeyle) tıka basa doldurmak/doyurmak glut (someone or something) with (something) v.
(birini/bir şeyi bir şeyle) fazla doldurmak/doyurmak glut (someone or something) with (something) v.
ile doldurmak glut with v.
ile tıka basa doldurmak/doyurmak glut with v.
midesini bir şeyle tıka basa doldurmak gorge oneself on something v.
midesini bir şeyle tıka basa doldurmak gorge oneself with something v.
birinin/bir şeyin midesini bir şeyle tıka basa doldurmak gorge someone or something with something v.
midesini (bir şeyle) tıka basa doldurmak gorge on v.
midesini (bir şeyle) tıka basa doldurmak gorge on (something) v.
(birini/bir şeyi bir şeyle) doldurmak heap (someone or something) with (something) v.
bir şeyi bir şeyle doldurmak heap something with something v.
bir şeyi bir şeyle ağzına kadar/tıka basa doldurmak heap something with something v.
ile doldurmak heap with v.
ile tıka basa/ağzına kadar doldurmak heap with v.
(birini/ bir şeyi bir fikirle/düşünceyle) doldurmak imbue (someone or something) with (something) v.
(bir şeyi gazla, havayla) doldurmak inflate (something) with (something) v.
(boş bir alanın) içini mürekkeple doldurmak/boyamak ink in v.
kesip arasını bir tasarımla/dekoratif bir materyalle doldurmak inlay with v.
ile doldurmak jam with v.
(bir şeyle) tıka basa doldurmak jam with (something) v.
(bir şeyle) ağzına kadar doldurmak jam with (something) v.
(bir şeyi gereksiz şeylerle) doldurmak lard (something) with (something) v.
ile doldurmak line with v.
(birini/bir şeyi) doldurmak load (someone or something) up v.
(bir şeye) yük doldurmak load (something) up v.
(bir nakliye aracını) doldurmak load (something) up v.
(bir şeyi bir şeyle) doldurmak load (something) with (something) v.
(bir şeyi) çok fazla (bir şeyle) doldurmak load (something) with (something) v.
(içine/içeri) doldurmak load in v.
(içine/içeri) doldurmak load into v.
'-e doldurmak load into v.
üstünü doldurmak load on v.
(bir şeyle) doldurmak overdose with (something) v.
(izleyiciyle) doldurmak pack out v.
hınca hınç doldurmak pack out v.
ağzına kadar doldurmak pack out v.
hınca hınç doldurmak pack together v.
sıkış sıkış doldurmak pack together v.
birileriyle doldurmak people with v.
ile doldurmak permeate with v.
(birini birine/bir şeye) karşı doldurmak poison (one) against (someone or something) v.
-e karşı doldurmak poison against v.
ile tekrar doldurmak replenish with v.
(bir şeyi/bir yeri) yankılanarak doldurmak reverberate throughout (something or some place) v.
ile doldurmak saturate with v.
kötü bir kokuyla doldurmak smell up v.
(birini/bir şeyi bir şeyle) doldurmak stock (someone or something) up with (something) v.
(bir şeyle) doldurmak stock up with (something) v.
ile doldurmak stock with v.
-e doldurmak/itmek stuff down v.
ila doldurmak swamp with v.
(bir şeyle) doldurmak well up with (something) v.
(bir şeyle) ağzına kadar doldurmak well up with (something) v.
(duvardaki boşlukları) taş parçalarıyla doldurmak pin in v.
öncesinde boşaltılmış bir şeyi doldurmak fill again v.
(formu, başvuruyu) doldurmak fill up v.
Colloquial
tıka basa doldurmak jampack n.
ağzına kadar doldurmak jampack n.
tıka basa doldurmak jam-pack v.
ağzına kadar doldurmak jam-pack v.
barda fıçı bira doldurmak sling beer [us] v.
eksikliği doldurmak fill the bill v.
eksikliği doldurmak fit the bill v.
şarjör doldurmak lock and load v.
tıka basa doldurmak crap up (something) v.
tıka basa doldurmak crap up v.
alanı izleyiciyle/seyirciyle doldurmak pack them in v.
bir alanı/salonu ağzına kadar doldurmak pack them in v.
bir alanı/salonu hınca hınç doldurmak pack them in v.
bir alanı/salonu ful doldurmak pack them in v.
bir alanı/salonu tamamen doldurmak pack them in v.
bir alanı/salonu ağzına kadar doldurmak pack them in v.
bir alanı/salonu hınca hınç doldurmak pack them in v.
bir alanı/salonu ful doldurmak pack them in v.
bir alanı/salonu tamamen doldurmak pack them in v.
bir alanı/salonu ağzına kadar doldurmak pack the house v.
bir alanı/salonu hınca hınç doldurmak pack the house v.
bir alanı/salonu ful doldurmak pack the house v.
bir alanı/salonu tamamen doldurmak pack the house v.
depoyu doldurmak (araba) fill the gas tank v.
miadını doldurmak have had it v.
donuna doldurmak poop (one's) pants v.
altını doldurmak soil (one's) nappy [uk] v.
bezine doldurmak soil (one's) nappy [uk] v.
bezini doldurmak soil (one's) nappy [uk] v.
tam doldurmak top off v.
tamamını doldurmak top off v.
miadını doldurmak have had your day v.
miadını doldurmak have had its day v.
Idioms
yerini doldurmak fill the shoes v.
(birinin) boşluğunu doldurmak fill the shoes v.
kulaklarını doldurmak talk (one's) arm off v.
kulaklarını doldurmak talk (one's) arms off v.
(birisinin) yerini doldurmak fill (one's) boots [uk] v.
(birisinin) yerini doldurmak step into (someone's) boots v.
(birisinin) yerini doldurmak step into someone's boots v.
şişelere doldurmak bottle (something) away v.
karnını doldurmak have a bellyful (of something) v.
açığı doldurmak bridge the gap v.
birinin yerini doldurmak fill in for someone v.
boşluğu doldurmak fill a void v.
birinin aklını bir şeylerle doldurmak stuff someone's head with something v.
boşluğu doldurmak take up the slack v.
boşluğu doldurmak pick up the slack v.
birinin yerini doldurmak step into someone's shoes v.
birinin aklını bir şeylerle doldurmak fill someone's head with something v.